-
Evlilik / Boşanma
Ben hala evlenmemiş birisiyim. Bazen evlilik teklif edemediğim için kız 'bu salak evlenmeyi bile teklif edemiyor ' diyerek gitti yada ben cesaretimi toplayana kadar iki çocuk annesi evli bir kadın oldu. Kişisel olarak evliliğe ne çok sıcak bakıyorum nede çok soğuk ama kız tarafı evlenme teklif ederse daha iyi olur diye düşünüyorum :)))
Neyse konum bu değil elbette gerek yaşadığımız reel ortamda gerekse medya haberlerinde n ve gerekse buradaki sanal hukuk sitesinde yazıları dikkatle okurken genelde hep boşanmayla ilgili çokluk dikkatimi çekiyor. ' nasıl daha ucuza boşanırım ? , öldürsem dul mu olurum bekar mı? , malları ne yapacağız ?' v.s v.s Bu beni hem üzüyor hem düşündürüyor.
Anlamıyorum ne biçimbir evliliktir ki daha senesi dolmadan boşanmaya gider? Görücü usulü evlilik çok az kaldığına göre (ki en az boşanma bu tarz evliliklerde istatistiklere göre ) nasıl bir tanışma sonucu oluşan evlilik bu kadar çabuk boşanmaya gidiyor ?
Yani insanlar (kız erkek farketmez) birbirlerini bir şekilde tanıyor hoşlanıyor dolaşıyor bakıyorlar ki anlaşıyorlar iş dahabüyüyor söz dü nişan dı derken aileler de kaynaşıyor sonra bir ömür boyu birliktelik için nikah salonuna gidip senesi dolmadan da mahkemeye gidiliyor ?
Evliler , boşanmak için müracaat edenler boşanmışlar lütfen bir ses verinde ben bir anlayayım inanın ki şaşkınlıkla izliyorum bu tip olayları
Çok büyük konuşmayayım ama eğer başarabilirde evlenirsen bir günnn kesinlikle ayrılmak zorunda kalacağım tek konu 'ihanet' olacaktır.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Sayın commodore1tr,
Bence evlilik sevgi, anlayış ve fedakarlık temelleri üzerine kurulur. Şayet temelde bunlar yoksa veya sonradan kaybolursa boşanmalar da kaçınılmaz olur. Geçenlerde okuduğum bir yazı beni çok etkiledi. Konu ile alakalı olması sebebiyle aşağıya ekledim. Saygılarımla.
Sedef Susuz Kaldı
Mahkeme salonunda, seksenlerindeki yaşlı çiftin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla suskun, Nine'nin ağlamaktan iyice çukurlaşmış gözleri ve keskin çizgileriyle bıkkın bakışları süzüyordu etrafını...Ve Hakimin tokmak sesiyle sustu uğultu ve tok sesiyle, sözü yaşlı kadına verdi, hakim...
"Anlat teyze neden boşanmak istiyorsun...?"
Yaşlı kadın derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başladı...
"Bu herif yetti gari, 50 yıldır bezdirdi hayattan..."
Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu mahkeme salonunda... Sessizlik bu tür haberleri her gün manşet yapan gazetecilerden birinin flaşıyla bozuldu, kimbilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından...
Çok sayıda gazeteci izliyordu davayı, kadın neler diyecekti..Herkes onu dinliyordu.. Yaşlı kadının gözleri doldu...Ve devam etti...
"Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim... O bilmez...50 yıl önceydi.. O çiçeği bana verdiği çiçeklerin arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştım, öyle büyüttüm.. Yavrumuz olmadı, onları yavrum bildim... Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı. O zaman adak adadım... Her gece güneş açmadan önce bir tas suyla suluycam onu diye... İyi gelirmiş dedilerdi... 50 yıl oldu, bu herif bir gece kalkıp bir kere de bu çiçeği ben sulayım demedi... Taki geçen geceye kadar... O gece takatim kesilmiş..uyuyakalmışım... Ben böyle bir adamla 50 yıl geçirdim... Hayatımı, umudumu herşeyimi verdim... Ondan hiçbir şey göremedim.. Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim.... Onsuz daha iyiyim, yemin ederim."
Hakim, yaşlı adama dönerek ;
"Diyeceğin bir şey var mı baba" dedi.
Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye, o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyle hakime yöneldi.
"Askerliğimi, reisicumhur köşkünde bahçevan olarak yaptım, o bahçenin görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim... Fadimemi de orada tanıdım... Sedefleri de... Ona en güzel çiçeklerden büketler verdim... O çiçeklerle doludur bahçesi... Kokusuna taptığım perişan eder yüreğimi...
İlk Evlendiğimiz günlerin birinde boyun ağrısından onu hekime götürdüm... Hekim çok uzun süre uyanmadan yatarsa boynundaki kireç sertleşir, kötüleşir dedi.. Her gece uykusunu bölüp, uyansın, gezinsin dedi... Hekimi pek dinlemedi, bizim hatun...lafım geçmedi... O günlerde tesadüf bu çiçek kurudu... Ben ona gece sularsan geçer dedim.. Adak dilettim... Her gece onu uyandırdım. Ve onu seyrettim... O sevdiğim kadının yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim... Her gece o çiçek ben oldum... Sanki... Ona bu yüzden tapabilirdim..." dedi adam o yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle...
"Her gece O yattıktan sonra uyandım... Saksıdaki suyu boşalttım... Sedef gece sulanmayı sevmez, hakim bey.. Geçen gece de... Yaşlılık.. Ben de uyanamadım.. Uyandıramadım... Çiçek susuz kalırdı amma , kadınımın boynu yine azabilirdi... Suçlandım.. Sesimi çıkartamadım..."
O an Mahkeme salonunda herşey sustu...
Ertesi sabah gazeteler "Sedef susuz kaldı" diye yine yalnızca neticeyi haber yaptılar...
DeFacto
-
Ben bunu okumuş çok etkilenmiştim. Sonrada tarihin karanlık sayfasında bir anı olarak kalmıştı. Tekrardan hatırlattınız çok teşekkür ederim.
Umut ediyorum ki mesajı herkes aynı anlar.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Hocam,
Hikayeyi okudum ve cok duygulandım..
Bence evlilik bir şans işidir. Çünkü bir insanı çok iyi tanımak için o kişi ile en az on gün aynı yerde kalacaksın o zaman iyi tanırsın.
Ben bu konuda şansızım. Artık tövbe edip bir daha evlenmeyeceğim. Boşandıktan sonra da kendim için değil karşı taraf için üzülüyorum. Ne kadar yanlış yapsalar bile üzülüyorum işte..
Özellikle çocuğunuz varsa vay adamın psikolojisine. Bence erkeğin psikolojisi daha çok bozuluyor.( Belki de ben istisnayım. Balık burcu özelliğim olsa gerek)
Herkese tavsiyem(bekar olanlara); İyi tart, iyi biç, göze değil öze bak ve çiftler aynı yapıda olmasınlar..
Evlenen herkesin mutlu olmasını canı gönülden dilerim.
şunu da belirteyim, günümüzde o kadar sapık aileler var ki çarpık ilişkiler
(herkesin gözü komşunun tavuğunda) herkes en yakında ki insanlar dahil güvenmesinler. Dost acı söyler.......
adem
-
Merhaba;
Evliliğin şans işi olduğuna bende katılıyorum. Ben de boşanmak üzere olan bir erkeğim. Hakikaten boşanmak erkek için yıkım oluyor.. Genelde kadınlar etrafla paylaşıyor ve bir parçada olsa sıkıntılarını atıyor ama erkek paylaşamıyor. Neden mi ? Karşı tarafa eşini anlatmış oluyorsunda ondan..
Boşanmalar dikkatinizi çekmiş haklısınız.. Bu günlerde artık kitaplar satılıyor 'erkekleri kullanma klavuzu, kadınları kullanma klavuzu" adı altında sevgi, aşk, evlilik, arkadaşlık oyuna dönüşmüş...
Örneklendirirsek; bu kitaplardan birinde oyun olarak" TERK ETME OYUNU " doğrusu seviyorsa gelir oyunu anlatılıyor. Yani karşındakinin seni sevdiğinden emin olmak için terk edeceksin sonra sana gelecek o zaman seviyor.. Ya yıkılan gurur ne olacak veya bu oyunu karşı taraf alışkanlığa çevirirse... Sonunda "hırs ve kin"
Önerim şu: Evleneceklere erkek penceresinden söylüyorum; Son medeni kanun çerçevesinde kazanımlarını elde edeceksin (mal, mülk, kariyer) sonra evleneceksin, korkma anlaşamasanda yasa kazanılmış malları koruyor. Aksine benim gibi dona kadar soyulursun.
Saygılarımla...
-
Neden Evlilikler Biter?
Evlilkler neden bitiyor? Ben bekarım. Ama son zamanlarda o kadar boşanan çiftler var ki,temeldeki nedenler dürüst olamamak mı.saygının bitmesi mi? Şiddette maruz kalan bayanlar... cehalet mi?
-
Re: Neden Evlilikler Biteri
Alıntı:
esin_28 rumuzlu üyeden alıntı
Şiddette maruz kalan bayanlar... cehalet mi?
Hayir...
Cunku siddet nedeni ile bosanan ciftlerin icinde akademisyenler bile var, onlarda mi cahil oluyor?
Ben bunu daha cok insanlarin sadece duygularina gore aceleye getirerek hareket etmelerine bagliyorum.
Halbuki kendilerine biraz zaman ayirip, biraz da mantik katarak aceleye getirmeden birbirlerini daha iyi tanima ve hic bir zaman mantigi da geri plana atmadan karar verebilseler, sanirim ne kimse siddette maruz kalir ne de bosanma oranlari o kadar yuksek olur.
Bakiniz bu konuda neler yazilmis
Evliliklerde ’20 yıl’ tehlikeli sayı
Türkiye’de evliliklerin sonlandırılmasında “tehlike çanları” en fazla 20 yıl ve sonrasındaki evliliklerde çalıyor...
İstatistiklere göre, boşanmalar en fazla, evliliğin 20 yıl ve üstü yıllarda yaşanırken, en fazla “geçimsizlik” nedeni ile oluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre, 2004 yılında toplam 91 bin 22 kişi boşanırken, bu rakam 2005 yılında 95 bin 895’e yükseldi. Buna göre, boşananların sayısı 2005 yılında 2004’e göre yüzde 5,3 oranında artış gösterdi.
Önceki yıl 95 bin 895 adet boşanmanın 91 bin 989 adedi geçimsizlik nedeniyle meydana gelirken, 2 bin 923 adet boşanmanın nedeni belirtilmedi.
257 çift terk nedeniyle, 67 çift ise zina sebebiyle boşandı.
BOŞANMADA İLK YIL DA REVAÇTA
2005 yılında evliliğinin ilk yılında boşananlar, toplam boşanmaların yüzde 9,32’sini oluşturdu.
Önceki yıl evliliğinin birinci yılında boşananların sayısı 8 bin 946 olarak belirlendi.
Evliliğinin 2. yılında boşananların sayısı 7 bin 909, üçüncü yılında 7 bin 220, dördüncü yılında 6 bin 735 ve beşinci yılında da 5 bin 892 oldu.
Bu arada 2005’de en düşük boşanma sayısı 1,710 ile 19 yıllık evliliklerde görüldü. 20 yıl ve üstü evliliklerde de boşanmaların arttığı saptandı. Toplam 95 bin 895 boşanmanın bunun 14 bin 112’si 20 yıl ve üstü evliliklerde yaşandı.
Önceki yıl, kadınlarda boşanma en fazla 25-29 yaş, erkeklerde ise 30-34 yaş arasındakilerde oldu.
EN FAZLA BOŞANMA İSTANBUL’DA
Önceki yıl en fazla boşanma 21 bin 124 İstanbul’da gerçekleşirken, İzmir 8 bin 647 boşanma ile bu ili takip etti. Ankara, Antalya, Bursa ve Mersin ise bu illerin ardından sıralandı.
Bu arada, 2005 yılında en az boşanma 19 ile Hakkari’de oldu.
www.ntvmsnbc.com
-
duygular neler..
Merhaba. Duygulardan kaynaklandığını söylemişsiniz.Haklısınız,tabiki ben size bir yönden hak veriyorum.Ama akademisyenlerin olduğunu söylüyorsunuz.Ben şiddet dedim,peki duydu diyoruz peki duygu nedir?Temelde sizde biliyorsunuzdur kızgınlık,mutluluk,keder,kin.vs...bunlar duygularımız ve biz insanların davranışlarında,düşünceleriyle ortaya çıkar,bunu biliyorsunuz.Benim şiddet olarak anlatmak istediğim buydu.hemen evlilk diyorsunuz tabiki. Haklısın.Düşünmek gerekir.
-
Re: duygular neler..
Merhaba Sayin esin_28
duygu derken tum duygu cesitlerini dile getirmis olmuyorum
burada anlasilmasi gereken iki farkli cinsten olan insanlarin birbirlerine olan yaklasimlarina sebep olan o ilk duygu cesididir.
Kimisi buna sevgi kimisi ask diyor veya onlardan biri olarak algiliyorlar fakat
bu duygularindan emin olduklarinin bile farkina varmadan hemen evlilik gibi ciddi bir birliktelikle sonlandirabiliyorlar.
veya bazi nednelerle sevgileri asklari bile bu birliktelige yetmediginden yine sonu husranla bitebilmekte..
Ki biraz dikkatlice inceleyecek olursaniz farkli nedenleri ile birlikte o kadar cok bosanma konulari varki sitede
sizde 'hayret' diyebilecek kadar sasirabiirsiniz.
Tabi bu demek degildir ki her evlenen bosaniyor veya birbirlerine katlaniyorlar
elbetteki cok mutlu ciftlerde var.
Konu ' neden evlikler biter dolayisiyla bosanma ve sebepleri oldugundan
bir de 'ben bekarim' diye belirtmissiniz ki
sanki biraz endiseleniyormussunuz gibi geldi bana
o nedenle ulke geneline bakmakta fayda var diye dusundum.
Bu arada ingilizce klavyeye alisik olmadigimdan yazim kurallarina uyamiyorum ozur dilerim.
Yine ulke geneli olarak
Kadın işe, erkek güzelliğe bakıyor
Evlenirken, kadınlar işe, erkekler ise güzelliğe bakıyor.
Halen bekar olup evlenmeyi düşünen kadınlardan; evleneceği erkeğin işinin olmasının önemli olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 95’e kadar çıkarken, bekar erkeklerin yüzde 59’u evleneceği kadında güzellik arıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, kadınların da erkeklerin de yüzde 90’ı karşı tarafın kendisine aşık olmasının önemli olduğunu belirtiyor.
Aile yapılarının benzer olmasının önemli olduğunu düşünen kadınların oranı yüzde 87 olurken, bu oran erkeklerde yüzde 80’de.
Erkeğin ilk kez evlenecek olması kadınların yüzde 79’u tarafından önemli görülürken, erkekler bu konuda daha muhafazakar görünüyor ve burada oran yüzde 86’ya çıkıyor.
ERKEK GÜZELLİK ARIYOR
Erkeklerin yüzde 59’u evlenecekleri kadının güzel olmasını isterken, kadınların yüzde 44’ü yakışıklılığa bakıyor. Kadınların yüzde 43’ü erkeğin kendinden yüksek eğitimli olması şartını ararken, erkeklerde bu oran sadece yüzde 17’de kalıyor.
BAŞLIK PARASI HALA VAR
TÜİK verileri, Türkiye’de yıllardır “bitti bitiyor” denilen başlık parası uygulamasının hala devam ettiğini ortaya koyuyor. Nitekim Türkiye genelinde evlenirken başlık parası verme oranı yüzde 17’ye kadar çıkıyor. Kırsal kesimde bu oran yüzde 24’ü bulurken, kentlerde yüzde 13 olarak hesaplanıyor.
Bunun yanında başlık parası, en çok yaşlıların evlenmesinde gündeme geliyor. 65 yaş üzerinde başlık parası ödenme oranı yüzde 29’a yükselirken, 18-24 yaş arasında yüzde 10’a kadar iniyor.
TÜRKİYE’NİN BEŞTE BİRİ AKRABA EVLİLİĞİ YAPIYOR
Verilere göre, Türkiye genelinde 18 yaş üstünde, evli bireyler içinde akraba evliliği yapanların oranı da yüzde 21’e yaklaşıyor. Akraba evliliği oranı Güneydoğu’da yüzde 40’lara fırlarken, Batı Marmara’da yüzde 5’in altında bulunuyor.
TÖRENSİZ EVLİLİK YOK
Türkiye’de evlenenlerin yüzde 86’sı düğün yaptığını belirtirken, tören yapmayanların oranı sadece yüzde 2. Evlenenlerin yüzde 83’ü söz kesme veya kız isteme, yüzde 81’i kına gecesi yaparken, evlenenlerin dörtte üçü nişan töreni, yüzde 72’si dini nikah, yüzde 71’i de resmi nikah töreni gerçekleştirdi.
GÖRÜCÜ USULÜ VE AİLE ONAYI YAYGIN
Evlilikte. görücü usulu ve aile onayının hala baskın olduğu görülüyor.
Nitekim erkeklerin yüzde 32’si, kadınların ise yüzde 28’i görücü usulu ve kendi kararıyla, erkeklerin yüzde 25’i, kadınların yüzde 32’si ise görücü usulü ailesinin kararıyla evleniyor.
Kendi seçimi ve ailesinin onayıyla evlenen erkeklerin oranı yüzde 35 olarak ölçülürken, kadınlarda bu oran yüzde 17’de kalıyor.
Ailesinin karşı çıkmasına rağmen erkeklerin yüzde 6,3’ü, kadınların ise yüzde 6,7’si evlenirken, erkeklerin yüzde 1,8’i kadınların yüzde 1,5’i kendi kararı ve ailesinin bilgisi dışında evlenmiş durumda.
HEM RESMİ HEM DİNİ NİKAH BASKIN
Evliliklerin yüzde 86’sında hem resmi hem de dini nikah yapılırken, yalnız resmi nikahı olanların oranı yüzde 10’un altında kalıyor. Sadece dini nikahı olanlar yüzde 4 olarak hesaplanırken, nikahı olmayanların oranı yüzde 1’in altında bulunuyor.
TÜRKİYE’DE AĞIRLIKLI EVLENME YAŞI 18-24
Bu arada, Türkiye’de yapılan her 100 evliliğin 59’u 18-24 yaş arasında gerçekleşiyor. Bu oran İstanbul’da 61’e çıkarken, İzmir’de 52’ye kadar geriliyor. Evlenenlerin yüzde 96’sı ilk defa, yüzde 4’ü ikinci defa yüzde 0,3’ü ise 3 kez ya da daha fazla evlenenlerden oluşuyor.
Kaynak ntvmsnbc.com
-
Re: duygular neler..
Evliliklerin neden bitiğini, evlilikleri bitenlere sormak lazım...Canlı birer şahit olarak..
-
Bu Zamanda Evlilik zor deniliyor.Düşündürüyor beni..
Merhaba.Yazdıklarınızı okudum.Evet ben size hak veriyorum,tanımak gerekiyor öncelikle,arkadaşımız boşananlara sormak diyor,bir yerde evet doğru.Yanlız sizin anlattıklarınızın aksini söylemiyorum,tabiki tanımak gerekiyor,tanımak içinde birliktelik gerekiyor,dönem dönem aynı evide paylaşmak gerekiyor.örnek verecem ne kadar doğru olur bilmiyorum ama söyliyeyim.Ablam evlendi,iki çocuğu var,severek evlendiler,tabi aynı eve paylaşma gibi şansları yoktu,olamıyorda ve şuanda ablam mutlu değil.ama boşanamıyorda çalışıyor ama çocuklar diyor.ondan dolayı belki biraz çerkiniyorum ve bunuda farkında olmadan"bekarım"belirtmişim:) Ben aynı evi paylaşmak dedim umarım yanlış bir şey söylememişimdir.Aynı dememdeki neden;bir ömür aynı evde geçecek,paylaşmak gerekiyor.Ama bana öyle geliyor evlilik ne kadar doğalsa boşanmada olabilir diyorum.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Merhaba,
İnsanlar evliliğe başlarken ne için başlangıç yapıyor iseler,bu sebebler sona erdiğinde de evlilikleride bitiyor.Aşk varsa bitiyor,sevgi varsa,en önemlisi saygıyı yitirmek,ve kendine olan saygılarını yitirmek...hayatı tekdüze,monoton bir hale getirmek,maddi sebebler,aileler bu ilişkinin içerisine girip orta yerde oturuyor iseler,başlangıça birbirlerini yeterince tanımadan evlenen çiftler,daha sonra ayrı dünyaların insanları olduklarını anlayıveriyorlar.Görücü usulu ise anne va babaların isteğiyle evlendirilmiş çiftler,yanlış zamanda yanlış karar verenler...çocuk isteyipte olmayan çiftler,hayatı birlikte gögüslemek istemeyenler kısa yolda bi U dönüşü yapıyorlar.Sebep istedikten sonra olmayacak sebep yok.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Evlilikler neden bitiyor ? Bitiyor çünkü neden evlendiklerini bilmiyorlar... Bitiyor çünkü bir oyun sanıyorlar.... Bitiyor çünkü tensel çekimin en önemli şey olduğunu sanıyorlar....Bitiyor çünkü aşk sevgi için değil belirli karşılıklı çıkar için evleniyorlar... Bitiyor çünkü arada anlayış değil o anki sex dürtüsü olduğundan evleniyorlar... Bitiyor çünkü evliliğin anlamını bilmiyorlar....
Eskiden bir yastıkta kocamak diye bir deyim vardı... Şimdi deneriz olmazsa ayrılırız mantığı çok ön planda... eskiden boşanma kınanırdı aileler büyükler araya girerdi bir kutsallık vardı şimdi boşanma çok sıradan bir olay haline geldi.. Çünkü değerler yok oldu...
Şiddet nedeniyle boşanma sayısı çok azdır. Ama şiddetin nedeni boşanmanın temel taşlarındandır. İnsanlar birbirlerini tam tanımadan evleniyor. Yada evlenene kadar tanıyoamıyorlar birbirlerini çünkü psikolojide ki deyim olarak bir maske ile karşılaşıyorlar. Kız erkeğin erkek kızın boşanmalarına neden olacak o hatalarını göremiyor çünkü karşı taraf bunu örtüyor. Evlenmeden önce müthiş anlayışlı görünen taraf nedense birden değişiyor... Karşı tarafada bu mu benim sevdiğim aşık olduğum kadın/erkek demek düşüyor...
Saçma bir anlamı olan mantık evlilikleri yürümüyor. Çünkü aşk ta mantıksızlık demek olduğundan sizi bir şekilde bir yerde yakalıyor ve o mantık evliliği yok oluyor....
Ten kokusuna tav olanlar o ten kokusuna alışınca değişik tenleri arıyor zaten gerçek temellere oturmamış evlilik yıkılıyor yada göstermelik oluyor...
Maalesef aldatmanın çok doğal olduğu normal karşılanması gerektiği öncelikle medya tarafından pompalanıyor. Değerler inanılmaz törpülenip yok edilirken masumiyet katlediliyor. Adı var kendi olmayan bir takım kadın yazarlar ile eğlenceli olsun diye seks konusunu aşırı işleyen bunu sıradanlaştıran herkesle olabilir gibi gösteren bazı kadın yazarlar gençliği dinamitliyor....
Şimdi yaşamayacaksam ne zaman denen salak düşünce dejenere bir toplum yaratırken gerçeğin tam tersi olması bunu yerle bir ediyor...
Sevgi saygı anlayış hele hele aşk kaçıncı sıralarda hele bir bakın ondan sonra neden artıyor bahane aramayın... Bu dötdünün temel olmadığı evlilikler yıkılıyor ama yıkılırken toplumuda temelinden sarsıyor...
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Evlenmede önce flört dönemi: bu dönemde insalar birbirini tanır iyiyse herşey evlenirler.
halbuki şuda var görücü usulü evlenen kişilerde boşanma oranı flört dönemi yaşayanlara göre daha az.
Sebep evlendiğinizden itibaren birbirinizi tanıyor ve huylarını aynı çatı altında öğreniyorsunuz ve eşinin suyuna gitmek imza altındayken daha kolay.Bazı huyları sizi şaşırtacak derecede sevidirir,Bazılarıda çileden çıkarır , çileden çıktıysan suyuna gidersin. Ayrıca görücü usulü kötü bitşey deil ,Benim çevremde evlenme zamanı gelmiş kariyeri olmuş ,karakteri düzgün insanları birbire ayarlama çok normal. Ve sonuç güzel. Buda bir nevi görücüdür.Verim alabiliyorsun .
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Çok kısa ve öz;
insanoğlu nun erkeği ve kadını çeşitli sebeblerden dolayı orta yolu bulup birlikteliğinin devamını sürdüremiyorsa, burda bu evlilik bitmeye mahkumdur...
Yaşantımızın her alanında bu hükum sürmekte..
Bitirmeyen kendi biter...
Radikal bir cevap farkındayım..
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Evlilikler neden biter?
çünkü insanlar değişmekte. Yıllar geçtikçe insanların fikirleri, zevkleri değişmekte. Kimi aynı yönde gelişiyor kimi de tamamen zıt iki insan oluyor. Bence bu bir sebep. Birde tabii hangi sebepten evlendiyseniz bir üyeninde belirttigi gibi, ki aynen katılıyorum, o sebep ortadan kalkınca evlilikler biter. Aşk için evlenenlere gelince. Aşkı yok eden ''Yalan''dır. Güven eksikliği oluştuysa o evlilik bitmeye mahkumdur. Dürüst olmalı her koşulda. En azından arkadaş kalabilme açısından.
-
Re: duygular neler..
Alıntı:
gencogenc07 rumuzlu üyeden alıntı
Evliliklerin neden bitiğini, evlilikleri bitenlere sormak lazım...Canlı birer şahit olarak..
Bu yolu denemek sakincali olabilir cunku,
bosanan ciftlere soracak olursak eger, yasamis olduklari bi suru olumsuzluklardan soz edecekler, onlari dinlerken hem uzulmus olacagiz hemde etrafimiza kusku ile bakmamiza neden olabilir, dolayisiyla bu bizi bir cok konuda olumsuz yonde etkileyebilir vs.
Halbuki bosanmamis ciftlere '' Siz neden bosanmadiniz?'' diye de sorabiliriz pekala...
Komik bir soru belki ama buyuk bir olasilikla onlardan isimize yarayabilecek 'sirlari' da ogrenmis oluruz. Bosanmamis ciftlerin tecrubelerinden faydalanmak, bekar ve hic evlenmemis olanlar veya evlilikleri risk tasiyan ciftler icin bulunmaz bir nimettir, bence...
Boylelikle bosanma oranlari, dolaysiyla mutsuz insanlar azalmis olur.
Bazen olaylara tersinden bakmak da yarar getirir.
-
galiba sadece evlilikler değil herşeye nir çok açıdan bakmak gerekiyor.
Merhaba merve.yazdıklarını okudum,haklısın yadıklarında.baktığımızda hepimizin aslında farklı ama sonuç olarak ortak yönü var.Ve diyorumki hayata sadece tek boyuttan yani at gözlüğüyle bakmamamız gerekiyor ve evliliklerdede eğer böyle bir çok yönden bakılırsa belkide boşanmalar fazla olmaz diye düşünüyorum;bu benim fikrim.Tabiki buda tartışılır?
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Günaydın Esin,
Doğru söylüyorsun empati kurarak karşındaki insanı anlamaya çalışmak lazım.Hoşgörü mühim tabiki ama bu tek taraflı kalmamalı.İnsanları severken hatalarıyla kabul etmeli, hep negatif yönlerini degil, positif yönlerinide düşünmeli. En kötü anında mutlu günleri gözönüne getirebilmek gerekir.Birlikte hayatı canlı ve renkli tutmaya çalışmak, Evlendim diye kendini salmamak. Nasılsa alan almış dememeli. Hergun heran elinden geldigince karşındakine güzel görünmeye gayret göstermeli. Bence bu bizlerin elinde. Gecen gun yabancı bir sanatcı vardı gazetede. Adı gelmiyor suan aklıma. Kadın 68 yasındaymıs. Gorsen 35 dersin. Kendine bakmış yatırım yapmış. Tamam hepimizin estetik yaptıracak ekonomik gücü veya cesareti olmayabilir. Ama insan kilosuna saçına başına dikkat ederek, sağlıklı beslenerek çok uzun yıllar olduğundan en az 10-15 yas genc durabilir. Monotonlaşıp güncel Problemlere kendini kaptırıp aşık unutmamak gerekir. Aşkı beslemeli. Tıpkı bir Çiçek gibi. Yoksa solar. Çünkü hernekadar güçlüysede bir o kadarda kırılgan ve zayıftır. ''Aşk'' insanların en önemli mutluluk kaynağıdır çünkü. Aşık olunca güzelleşiriz, neşeleniriz (tabi umutsuz tek taraflı aşkı demiyorum :) )
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Hepsi dogru olabilir, herkes farklıdır, bu nedenle herkesin farklı nedenleri var olacaktır, yakın nedenler olabilir benzerlikler olabilir ama asla aynı olmaz,
Her şey küçük bir yalanla başlar emin olun bu böyle.
Sonra yalanı yalanla ödersiniz, en sonunda o yalan yumağı sizide eşinizide bitirir,
Başlangıçta ne kadar masumdu değilmi? küçücük tü oysa ya sonra el tutamadınız gözle göremediniz ama herşeyinizi esir aldı sizinde eşinizinde ailenizinde tüm duygularınıza o yön verdi aç gözlü oldunuz aşkınız köreldi saygınız bitti şiddeti sevdirdi size yanlışı dogru kabul ettiniz ve
Evlilik bitti. Dağıldınız.
Kader ama azda olsa akıl ve doğruyu söylemek tercih sizin asla küçük menfatiniz için uzun vadede kendinize zarar vermeyin. Yalan demeyin yeter.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
:heyoo: :pc: Bu konu ile ilgili olan bir güzel yazı: :terazi:
Neler oluyor bize?
Elbette her hikayenin sonu acı bitmez, her beraberlik ayrılıkla noktalanmaz. Fakat evlilik gibi gerçekten ağır sorumluluk isteyen bir beraberliğe başlarken, önce en kötü ihtimali dikkate almak gerekir.
Hristiyanların dini nikah törenlerinde, eşler, ‘Ölüm bizi ayırıncaya kadar’ sözleriyle başlayan bir beraberlik yeminini tekrarlarlar. Ama çoğu zaman da evli çiftler, ayrılmak için Azraili beklemiyorlar.
Bazen çok sudan sebepler, evliliği sona erdiriyor. Bazen de, eşler artık sabırlarının, dayanma güçlerinin tükendiğini hissedip hayatlarını zehir eden beraberliği noktalamak istiyorlar.
Evliliğe kuşkularla, korkularla başlayınca, bir anlamda sonun başlangıcı yaşanmış oluyor. Bir genç kadın, düğün hazırlıkları sırasında benliğini saran duyguları şöyle anlattı:
‘Sanki bir dürbünle, karşımdaki uçsuz bucaksız çölü inceler gibiyim. Dürbünü hangi yöne çevirsem, kumların üzerine bırakılmış cesetler görüyorum. Çıkış noktası olmayan, yabancı bir ortamda yaşama mücadelesi vereceğimi düşünüyorum. Bu çölde yapayalnız ve çaresiz kalmak korkusu, aklımı karıştırıyor. Tehlikeli bir maceraya atılmaya gerek var mı, diyorum içimden.’
Gençlerin korkusu aileden geliyor
Boşanmanın bir de çocuk tarafı var. Boşanmış ailelerin çocukları için aslında çocukluk dönemi, boşanma belgesiyle noktalanmış oluyor.
Anneyle baba, çocukların mutlu olabilmeleri için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bir gerçeği değiştiremezler:
Ailelerindeki bölünme, çocukları birdenbire olgunlaştırır. Onlar için çocukluk sona ermiştir. Çocuklar mutlu ve huzurlu olabilmeyi kendi çabalarıyla gerçekleştirebileceklerdir.
Boşanmayla birlikte çocuklar, bir çok konuda, kendi kararlarını vermek zorunda kalırlar. Bundan sonra gelecekleri konusunda da kendikendilerine bazı kararlar almaktan başka çareleri kalmaz.
Kısacası, çocukların çocukluk dönemi, boşanmayla birlikte sona erer.
Boşanmış eşlerin çocukları, bu ayrılıktan duydukları üzüntüyü, korkuyu, her zaman dile getirmiyorlar.
Pek çoğu, acı gerçeği kabullenmiş görünüp, üzüntüsünü kendine saklıyor.
İşte size bir örnek:
Lise öğrencisi genç kız, bir gün okuldan eve döndüğünde, babasının elinde bir bavulla kapıdan çıkmak üzere olduğunu görür.Babanın yüzündeki sıkıntılı ifade, o anda genç kızın içine bir korku düşürür. Baba, ‘Ben artık annenle bu evde yaşamayacağım. Ama seninle sık sık görüşeceğiz. Sen benim kızımsın, hiçbir olay bu gerçeği değiştiremez’ der demesine de, verdiği sözü tutamaz.
Boşanmış ailelerin çocukları, evlenirlerse, kendilerini de aynı akıbetin bekleyeceğine istemeseler de inanıyorlar. Anne ve babalarının yaşadıkları sorunların her evlilik için geçerli olacağı düşüncesini akıllarından çıkaramıyorlar.
Ve bu çocuklar, gençlik çağına geldikleri zaman evliliğin onları mutsuzluğa mahkum edeceğine inanıyorlar.
Bu gençlere yanıldıklarını anlatmaya çalışırsanız, hemen kendi ailelerinde yaşadıkları sorunları sıralayıp, aynı olayları tekrarlamak istemediklerini vurguluyorlar.
Neden boşanıyoruz
Gençlerin, yuva kurarken, bir ömür boyu sürecek beraberlik fikrini benimsemedikleri kesin. Kadınların çalışma hayatına atılıp, ekonomik bağımsızlık elde etmeleri de evliliklerin daha kolay bozulmasına neden olabiliyor.
Evlenme çağına gelen gençlerin kişiliklerinde gözlenen bazı özellikler de evliliğin ömrünü kısaltıyor. Boşanmayı gündeme getiren özelliklerin başında kadının da erkeğin de eşi için, yuvası için kendi zevklerinden vazgeçmemesi geliyor. Evliliğin temel kuralının karşılıklı fedakarlık olduğu kabul edilmeyince, zamanla eşler birbirlerinden uzaklaşıyorlar.
Evliliğin, kadının ve erkeğin dilediği gibi davranmasını engelleyen bir pranga olduğunu düşünmek tılsımı bozuyor.
Bir başka boşanma nedeni de, evli çiftlerin duygularına hakim olamamaları. Yasak aşk dediğimiz ilişkilerin günümüzde giderek yaygınlaşması da erkeğin ve kadının duygularına yenik düşmelerinden kaynaklanıyor.
Birbirlerine aşık olup evlenen çiftlerin bir süre sonra ‘Aşkımız bitti. Evliliği sürdürmenin anlamı kalmadı’ diyerek boşanma yolunu seçtiklerini görüyoruz. Oysa, o ihtiraslı aşkın yerini ideal bir arkadaşlık, ‘Hayat arkadaşlığı’ alsa, evliliğin ömür boyu sürmesi sağlanabilir.
Yapmanız gereken şey, evlenmeye karar vermeden önce, duygularınıza yenik düşmeden, gerçekçi bir tutum içinde, hayatınızı birleştireceğiniz kişinin artılarını eksilerini değerlendirmek.
Ve eğer o kişiyle, hayat arkadaşı olmayı göze alamıyorsanız, bu sevdadan vazgeçmek.
Kaynak:www.yehhu.com
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Neden evlendiğini bilmeyenlerin evliliğin ne olduğunu anlamayanların evliliği hiç başlamadığı için biter.... Bu kadar basit....
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Neden evlendiğini bilmeyenlerin evliliğin ne olduğunu anlamayanların evliliği hiç başlamadığı için biter.... Bu kadar basit....
O zaman evlilik başlamamışsa bitmesi de sözkonusu olmaz...Yani başlamayan bir şey bitmez...
Saygılarımla
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Oldukça anlamlı bir söz... Resmende başlamaması gerekirken başladığından resmiyettide bitirmek için boşanma anlamında ....
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
O dar zamanlarda iki dirhem bir çekirdek kaça koştura, mis gibi koka koka buluştuğunuzda sanıyorsunuz ki bu hep böyle olacak. Hep siz öyle makyajlı, öyle çıtı pıtı ve birlikte geçen vaktin de azlığı ve kıymeti ile sabırlı, anlayışlı olacaksınız. O hep traşlı, dişlerini fırçalamış, parfümlü, güleryüzlü, sımsacık yürekli, her sözünüzü dinleyen, her ihtiyacınızda yanında olan omuz olacak. Şımartacak sizi, hediyeler alacak. Vakit ne kadar dar olsa dahi birlikte olduğunuzda sizi çıldırtana kadar bekleyecek...Yaşamın tüm ekonomik boyutunun aldığınız gazete, dergi, kitap, makyaj malzemeleri, güzellik ve bakım kremleri, şık giysiler, basit ufak taksitler olduğunu sandığınız gibi, onun cömertçe sergilediği varlığının da rahatlığıyla hiçbir maddi çıkmazda kalmayacağınızı sanmanızda bir başka yanılgı. Sizi daha arabadan iner inmez zile dahi basmadan karşılayan yaşı geçkince, güleryüzlü kadının "anne" dediğinizde açılan kollarında hayretle dinleyeceksiniz arkadaşlarınızdan kayınvalide gelin facialarını. Aklınızda sadece ve sadece büyük bir aşk ve mutlu sonla biten filmler, cd çalarda çalan aşk şarkılarının büyüsü içinde melankolik bir sarhoşluğun kucağında, bembeyaz gelinliğinizle yansıdığınız aynadaki mutlu kadına hayranlıkla bakacaksınız....
Güle oynaya yerleştirdiğiniz eşyalar ve annenizin düzdüğü çeyizin getirdiği pembe hayallerle döşediğiniz evinizde yaşam başladığında belki ilk garipsediğiniz, sifonu çekilmemiş klozetten çıkan insan dışkısı kokusu olacak. Sonra lavaboda keşfettiğiniz traj ve balgam artıklarını ilk zamanlar vakti olmadığına, dikkatsizliğine havale ederek temizleyeceksiniz. Günler günler sonra artık bu buyük sevginin sizi getirdiği noktayı uzaktan seyredeceksiniz.Artık sabahları uyandığınızda burnunuza ilk gelen yatağın kenarına atılmış çorapların kokusu, yanınızda uyanmasını ve sabah sabah size sırnaşmasını hiç istemediğiniz bir adam. Bu sefer dar zamanda hazırlanan kahvaltılar, işe gitmek için evden çıktığınızda alınan derin bir nefes...Defalarca akşam için güzel bir sofra hazırlayıp onunla konuşma planları yapacaksınız. Zamanla bu planların hafta sonları veya maç gecelerine isabet etmemesi gerektiğini öğreneceksiniz. Bu arada artık eskisi gibi dergi, gazete almakta zorlandığınızı, makyajınızın renklerini kaybettiğini, modanın da değişmesi ile hiç ilgilenmediğinizi farkedeceksiniz. Cüzdanınızı artık faturalar işgal etmektedir. Eşinizin kendi kendine aldığı ticari kararları ve bunun finansmanı için yüklendiği riskleri bilerek, hatta ona şevk ve moral vermeye çalışarak, içinizden de "bu işten bir şey çıkmaz." diyerek haksız olmayı bekleyeceksiniz. Ne yazık ki haklı çıkacaksınız. Haklı çıktıkça para kaybetmekte olan bir erkek ile tanışacaksınız. Bu erkek konuşmayan, olur olmaz kızan, sizi eleştiren, yaptığınız tüm ortamı yumuşatma hamlelerine tepki veren, küçük gören bir erkek olacak. Bu arada ilk zamanlar sık sık yaptığınız kayınvalide ziyaretlerinden artık kaçınıyor olacaksınız. Kazara eve gelmesini ise hiç istemiyorsunuzdur. Anne diye kucakladığınız kadının kolları artık sizi bir ahtapot gibi sarmıştır. Bir kumandan gibi hep "yine de sen bilirsin, ben karışmam" cümlesinin altından size talimatlar sıralamaktadır. Ne yapsanız bilmemektesinizdir, olmamaktadır. Zaten oğlu da hiç iyi bakılmamaktadır. İçkiye başlamıştır. Acaba ne derdi vardır???
İşte o acaba soruları beyninize hücum ettiği anda, içinizde yeni bir canın filizlendiğini hissedeceksiniz.
Evlilik bittiğinde.., sevgi çoktan unutulmuştur. Saygı yoksunluğunun getirisi hatıralar ise çok canınızı acıtacak. Ve çocuğunuza verdiğiniz cevap "anlaşamıyorduk, ayrılmamız en doğrusu idi." olacak. Çocuğunuzun gözlerinde gördüğünüz burukluk hançer olup ciğerinize saplanacak.Kendi hayatınızı, kendi istek ve arzunuz ile yaptığınız bir evliliğin sonucunda getirdiğiniz noktaya baktığınızda..., kendi çocukluğunuzu, gençliğinizi anımsayacaksınız. Başka bir insanı anımsar gibi. Bu anımsama da buluştuğunuz çocuk ile işte çocuğunuzun gözlerinde artık aynı buruk bakış vardır.
Evet evlilikler yanlış başlıyor...Doğru sonuç olarak da bitiyor...Biten evliliklerin içinde yeşeren çocuklarda oluyor çoğu zaman...O çocuklar ders kitaplarında okutulan aile modelini imrenek öğreniyorlar. Evlerinde kendilerini büyütmek için, mutlu etmek için didinip duran annelerine sarılmak onlara yetmiyor. Bu boşluk yüreklerini acıtıyor.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Evlilikler neden ve nasıl başlar ve biter sorusunun yanında bir üyenin de belirttiği gibi, neden ve nasıl sürer sorusu da sorulmalı.
Yazılanların tümünü atlamadan okudum.
Dünyanın en mutlu insanı olduğumu iddia edemem, ama bir çok kişiden çok daha şanslı ve mutlu olduğumu rahatlıkla iddia edebilirim. Kimseyi sıkmayacağını umarak evliliğimin gerçekleşme şeklini anlatayım. Tamamen gerçek olduğuna inanabilirsiniz.
Bir cumartesi günü evimize geldiler ve tanıştık. Pazar günü çıktık. 7 saat boyunca çok sakin bir mekanda nelerden hoşlanırız, nelerden hoşlanmayız, nasıl yaparız/yapmayız, biz ayrı ayrı kimiz bunları konuştuk, dürüstçe. Eşim o gün bana evlenme teklif etti.
Aralarda görüşemediğimizi de belirterek devam ediyorum. Ertesi cumartesi tekrar görüştük. Pazar günü cevabımı sordu. 3 hafta sonra sözlenmiş, tanıştığımızın 9. ayında evlenmiştik. Biraz hızlı gelmiş olabilir, o zaman arkadaşlarım inanamamışlardı.
Bu arada şunu belirteyim her ikimiz de Türkiye'nin çok saygın ve tanınmış lise ve üniversitelerinin mezunuyuz. (Değerlendirme açısından ekliyorum.)
21 yıldır evliyiz, 22 ye girdik.
Şİmdi bu uzunca sayılacak evlilik nasıl sürdü? Cevaplayalım.
Bir iki alıntı yaparsam Selinn'in söylediği gibi "sebep istedikten sonra olmayacak sebep yok", doğru. Uzaktan kumandayı paylaşamayıp ayrılan bir çift tanıyorum.
Merve21'in dediği gibi "dürüstlük", hakikaten önce kendinize, sonra eşinize ve çocuklarınıza dürüst olacaksınız. Bu arada flört döneminde kendini abartılı bakımlı, süslü, eliaçık v.s. göstermek en büyük yalan bence, biz bunu asla yapmadık. (Buluşmaya makyajsız giderdim)
Ancak her şeyin başı esneklik, uyum kabiliyeti, değişimi kabullenme. Benim felesem bu.
Evlendiğim günkü adamı nasıl isteyebilirim ki, ya da o nasıl evlendiği günkü kadına sen çok değiştin diyebilir ki. Dünümle bugünüm bir mi, ya da yarınım aynı mı olacak? Hiç değişmeyecekmiyiz? Saçımız dökülecek, belki şişmanlayacağız, buruşacağız, hastalıklar başlayacak. Bunlar doğanın kuralları. Tüm bunları kabullenecek insanların mutsuz olacağına ya da tatsız tuzsuz bir evlilik yaşayacağını söyleyemeyebiliriz gibi geliyor bana.
Tabii her şeyin başında şans gerek. Evlilik kayıp değil bir kazanım olabilir ancak, elbette doğru insanın rastlaması şartıyla.
Bir de Türkiye'den evliliğe dair istatistikler var yanıtlarda. 20. yıl ve sonrası riskli çıkmış. Nedeni şu olabilir mi? Evliliği aslında çok daha önce yıkılacak olan çiftler çocuklarının hayatta kendi başlarına durabilecekleri zamana değin sabrediyor sonra da buraya kadar diyor olamazlar mı?
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
ewlilikler neden biter?
Çünkü eşler neden ewlendiklerini unutmuşlardır.
Bir bakmışsınız birgün o herşeyin üstünde tuttuğunuz,ilahlaştırdığınız belkide,insan gitmiş yerine bir canavar gelmiştir sizin gözünüzde...Muhakak ki eşiniz de size karşı yitirmiştir bazı şeyleri.Çünkü eşler birbirlerine evlenmeden önceki gözleriyle bakamamaktadır.
evliliker nden biter ?
işte cvp :
Evlilikler neden başlar?Bu sebebplere yeterli derecede mutabık kalınabilmiş midir?
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Sol elimdeki halkayı masaya vuruyorum..... tık, tık, tık.........tık (27 kere)
İki farklı dünyanın insanı biraraya gelip bir birliktelik oluşturmaya çalışır.
Alışkanlıklar farklı, yaşanmışlıklar farklı, ...... neredeyse her şey farklı.
Bu farklılıkları sevgi ve saygıyla yoğurabilirseniz başarırsınız. "En büyük benim başka büyük yok" sloganı rehberiniz olursa maalesef evlilikler sağlıklı olmaz.
Unutmamak lazım ki hiçbir evlilik sorunsuz değildir.
Neler yaşadık neler....
Birbirimizi çok sevdik. Birbirimizi çok dövdük.....
Saçmasapan kıskançlıklarla çooook kalp kırdık. Küstük, tavır aldık.
AMA sevgimizin kıymetini hep bildik ve onu terketmedik...
27 yıllık evliyiz. Birbirimizi hala çok seviyoruz. Birbirimizi şimdi daha da çok seviyoruz. Yeniden seçme imkanım olsa yine onu seçerim.
Herkes için böyle bir evlilik diliyorum.
Herkesin böyle mutlu olmasını diliyorum.
Esenlikler.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
sn.Esin hanım,nacizane fikrim tabiiki beni baglar ben diyorum ki;çiftlerin beyinlerinin uyuşması yani birbirini anlamaları cok büyük önem arzetmektedir diye düşünüyorum.
İsanlar "SEVİLMEKTEN KORKUYOR İSE,KENDİSİNİ SEVİLMEYE LAYIK GÖRMEDİGİ İCİN", "DUYGULARINI İFADE ETMEKTEN KORKUYOR İSE,REDEDİLMEKTEN ÜRKTÜGÜ İÇİNİNDİR".
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Sayın KASIMAN,
Bir an "amanın yalnız mı kaldım?" diyecektim ki yetiştiniz. Marifet halkayı/halkaları parmağa takmakta değil, onu taşımasını bilmekte değil mi?
Rahmetli Duygu Asena'nın bir sözü vardı: "etraftan kirli çorap teki toplamak için evlenmem" ya da benzeri bir laf, haklıdır, ama bugün siz onun teklerini toplarsınız, yarın o sizin dayanağınız olur, kimin kime muhtaç olacağı belli mi olur.
Hayat paylaşımdır.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Sayın igk'ya Aynen katılıyorum. Bazıları evlilikten çok korkmuş gibi geldi bana. Doğru değil. Evlilik Allahın insan için mümkün kıldığı en güzel olgulardan biri. Yeterki kıymetini bilelim. Evet biten evlilikler var ve çokmuş gibi görünüyor ama süren evliliklerin yanında devede kulak.
Unutmamak lazım ki, evlilik kadar boşanma da bir haktır ve yeni bir hayatın başlangıcıdır. Biten bir evlilik belki de çok mutlu bir birlikteliğin hazırlayıcısıdır.
Korkmayın dostlarım evlilikten! yoksa tek başına yaşamanın sahte mutluluğu ile avunur durursunuz.
tık, tık, tık........(27 kere)
Mutlu evlilikler.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Yaşadıklarımızla, görüp geçirdiklerimizle hayat felsefemiz oluşuyor. Her ne kadar aile olgusunu hep ön planda tutmuşsam da (sanılmasın ki muhafazakarın biriyim) tanığı olduğum bir olay görüşümü perçinledi.
26 yaşında ve 3.5 yıllık evli olduğum dönemde, çalıştığım işyerindeki amirim 42 yaşında, Pakistanlı, hacı ve 3 çocuklu bir beydi. Şirketin davetlisi olarak bir bayan gelmişti danışman olarak ve kısa bir ziyaret için. Bayanın dünyanın çok önemli finans merkezlerinde ofisleri, her birinde beşer onar çalışanı var. Beyaz rus, ve son derece alımlı ve güzel bir kadın. Akıllı, zengin v.s, ve o da 42 yaşında.
Amirime şunu dedi:"Evet, her şeyim var, ama beraber yaşlanacağım bir eşim dahi yok."
Başka söz eklemeye gerek var mı?
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Boşanmaların ardındaki bilinmeyen fail: Tiroit!
25 Mart 2007 20:45
Boynun ön kısmında, şekil olarak kelebeğe benzeyen tiroit bezinin kendisi küçük ama ilişkilere etkisi büyük. Az veya çok hormon salgılaması halinde, insan psikolojisini olumsuz etkiliyor. Tiroit, özellikle kadınları ve 'ilişkileri' vuruyor.
Türk insanını tehdit eden ciddi sağlık sorunlarından biri tiroit. Yeni Aktüel dergisinin son sayısındaki habere göre; Türkiye, dünya sıralamasında en çok tiroit sorunu görülen ülkeler sıralamasında başa güreşiyor. Teşhis konmamış, hasta olduğunu bilmeyenlerin sayısı da cabası. Peki tiroit hastalığının bu kadar çok görülmesinin nedeni ne? İlk neden iyot eksikliği (Türkiye'nin dört bir yanı denizlerle çevrili olmasına rağmen); ardından stres ve genetik geliyor. Ayrıca neredeyse kadın hastalığı; 100 tiroit hastasının 80'i kadın çünkü. Nedenini, Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Dehan Yazıcı açıklıyor: "Çünkü kadınların hormon sistemi daha komplike. Erkeklerde hormon sistemi ergenlikte değişime uğruyor, sonra 100 yaşına da gelse çok hafif değişimlerle sürüyor. Kadınlarda ise ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemi var. Hepsinde hormonlar alt üst oluyor ve psikolojik etkenlerle de tiroit bezi bundan yaralanıyor."
HER ŞEYE KARIŞIYOR!
Dr. Yazıcı, tiroidin kişinin soyut psikolojik) hayatından somut verilere kadar her şeye karışan bir hormon salgıladığını söylüyor ve ekliyor: Ama ahenk içinde salgılanması gerek. Ne çok, ne az. Azalma veya çoğalma olduğunda belirgin semptomlar çıkıyor. Çok çalıştığında (hipertiroit) kilo kaybı, çarpıntı, el titremesi, terleme, aşırı sinirlilik, saçlarda dökülme, ajitasyon, ishal ve huzursuzluk; az çalıştığında ise (hipotiroit) metabolizmada yavaşlama, kilo alma, yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, ciltte kuruma, tırnaklarda kırılma, kabızlık, her şeyde yavaşlama ve depresif hal gibi belirtiler görülüyor." Tiroit; sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkiliyor hastayı. Dr. Yazıcı'ya göre tiroitle psikoloji arasında 'tavuk-yumurta' ilişkisi var: İkisi de birbirini bozabiliyor ve çığ gibi büyüyerek güçlenebiliyor. Psikolojiyle bu kadar doğrudan ilgisi olabiliyor. Hastayı izlerken psikolojik dünyasını tek tek sorarım. Görüşmediğimiz dönemlerde ani bir üzüntü yaşarsa haber vermesini söylerim. Psikolojisiyle ilgili izlenimlerimi de özel not olarak düşerim dosyama." Tiroit; psikiyatr ile tiroit uzmanının işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir hastalık. Psikiyatr Prof. Dr. Tarık Yılmaz, "Tiroit testi, rutin tetkiklerimizdendir" diyor ve ekliyor: "Hipotiroit ve hipertiroidin ortak noktası depresyona yol açmaları. Sıklıkla depresyon görülüyor. Majör depresyon hastalarının yüzde 5-25'inde tiroit bozukluğu görülüyor. Ama en sık huzursuzlukla beraber giden depresyonlarda hipertiroidi görüyoruz. Hipotiroitte isteksizlik, bıkkınlık, enerji azlığı ve karamsarlık ağır basıyor. Ayrıca bu kişiler depresyona çok yatkın. Şizofreni veya benzeri paranoid tabloların eşlik ettiği kimselerde de tiroit fonksiyonları önemli rol oynuyor. Çok dikkat edilmeli."
HEP TEPKİLİDİR
Her türlü tiroit sorununun psikolojiyi etkilediğini ve kadınlarda çok sık görüldüğünü düşünürsek akla şu soru geliyor; acaba tiroit, kadın-erkek ilişkilerine sekte vuruyor mu? Prof. Yılmaz, "Şüphesiz" diyor ve devam ediyor: "Hipertiroidi olan kişi huzursuz, gergin ve tahammülsüzse, sebebini de bilmiyorsa başka faktörlere bağlama eğilimindedir. Bu, ilişkilerde problem çözme becerilerini olumsuz etkiler. Küçük sayılabilecek bir sorun, hastanın tahammülsüzlüğü nedeniyle büyür, problem çözme becerisini kullanamaz. Çok tepkiseldir; partnerine tepkisel yaklaşır. Partneriyse, haksızlığa uğradığını düşünür; her zaman gergin biriyle beraber olmanın getirdiği sıkıntıyı yaşar, problemi üstüne alınır. Sevilmediğini düşünür. Halbuki partnerinin kontrol edemeyeceği, fiziksel bir problemden dolayı ortaya çıkan bir sıkıntısı olduğunu bilse, 'eşimin tiroit hormonları yükseldi, tedaviye başlayınca rahatlayacağız' diye baksa ilişkiler rahatlar. Mesela yoğun bir ilişki sorunuyla gelen bir çiftte çok gerginlik vardı. Ayrılma noktasındaydılar. Tahlil sonuçlarında kadında ciddi bir hipertiroit olduğu ortaya çıktı. Tiroit tedavisi ilişkiye oldukça rahatlama getirdi. Sonra ek olarak eş terapisi yaklaşımıyla problemi çok kolay hallettik." İyisi mi, partnerinizde ortaya çıkan ani psikolojik değişimleri üstünüze alınmak yerine, bir nükleer tıp uzmanından kendisi için randevu alın.
SABAH
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Paranın bittigi zaman biter.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Paranın bittigi zaman biter.
Guzel bir cevap.. :)
Yalniz, bitmesine sebep olabilir belki... Ancak, bitmesi icin bir neden degildir.
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Ben halen daha güzel bir yanıt bekliyorum yazmak için. Benim yazdığımın ötesinde...
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Bekar erkekler ,bekar hayatlarında inişli çıkışlı günlerde olurlar,bir çok kız arkadaşları olur,gezerler tozarlar,sonra kafalarına bir saksı düşünce evlenmeye karar verirler,bu anda aile bireyleri,konu komşu,iyi aile kızları ile baş göz etmek için yarışa girerler.İyi aile kızları ,iyi olur diye düşünürler,ama şimdiye kadar birlikte oldukları ne olduğu belirsiz gibi birşeydir.Zamanında aşık olunmuştur,yazılmıştır,çizilmiştir,gezilmiştir,toz ulmuştur bir anda o birileri rafa kaldırılmıştır,gelelim evlilik konusuna,birileri le tanıştık,ettik,huyu huyuma suyu suyuma uymadı belki ama malı malıma uydu,bir evi bir arabası ,işi kariyeri olan biri,hiç düşünmeden yüzükler takılır,niye düşüneceksin ki,neyi düşüneceksin aşk mı o da ne,sevgi mi,ee yaşadık zamanında ,saygı da vardır herhalde..........
söyleyin bakalım bunun sonu ne olur?Evlilik ,herşey bitiyor mu ,raftakiler rafta tozlanacak eyvah ki ne eyvah....asıl herşey bundan sonra başlıyor.İki kişinin iki kişilik hayatı.Maddi formlar üzerine kurulu,bir masa bir sandalyenin bile ileride paylaşılacağı zamanları davet eder gibi...bu kadar takılmayın derim malla mülkle
maddiyatla mantıkla evlilik yürümez arkada,şlar,yürütenler yok mu tabii ki var
yürüttükten sonra adamı mezarında ziyarete,kadını da yeni düğününde görebilirsiniz.Ama ruhunuzun bir tarafları o ruh mevcutsa tabi,hep birşeyler eksik kalacak,yüreğinizi istediği yere götürün ,istediğiniz kişi ile hayat kurun ,zoraki değil,iyi aile kızları tanımlamaları ile değil,sevginin saygının aşkın hoşgörünün iyi günün kötü günün olacağınıda hesaba katarak ,gözlerinin içine baktığınızda size gülümseyen bir ruha eş olun,onun bunun karpuz niyetine seçtiklerine değil,boşanma kaçınılmazdır,yalnızlıksa ömür boyu kaçamayacağımız hayatta önümüze sürekli çıkacak ölümün gölgesi gibi .Evlendiğimizde iki kişi olsak bile .
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Mutlu bir evliliğin sırrı Mı??
Henüz bir sırdır.:):):):)
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın
lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve sadece bir dilek hakkin var, iyi duşun öyle
dile´ demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak ´Orta Doğu ´da
barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin
birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum. ´
deyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle ´ Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler
binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam, işimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunun yapılabileceğini sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun. ´ diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ´hayatim boyunca doğru erkeği bulamadım
bilirsin;
hem düşünceli,
hem karizma tik
hem eğlenceli biri,
sevecen,
ilgili,
sürekli futbol izlemeyecek
ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum, ´ demiş
Cin derin bir iç çekmiş: - Uzat şu kahrolası haritayı!!!
-
Re: Neden Evlilikler Biter?
ikiyi bir yapmayı bilmektir, bulmacanın iki parçası bir olamıyorsa bulmaca tamamlanamaz sonuç ..... biten bir evlilik