Hazırlık Bürosu tarafından ifadeye çağrıldım

Merhaba ,

22.10.2012 Salı günü (Bugün) eve bir sivil polis gelip tebligat iletti. Tebligat üzerinde konu kısmı boş ve 10 gün içerisinde Pazartesi günleri Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu tarafından ifade vermem gerektiği yazılı.

Bu konularda tamamen tecrübesiz olduğum için ne yapmam gerektiği konusunda en ufak bir fikrim yok. Hazırlık Bürosu nedir hangi konuya istinaden çağırılıyorum vs tam bir muamma. Herhangi bir suç olayına karışmadım ve herhangi bir şeye tanık olmadım. Sadece Haziran ayında evimize biz şehir dışındayken hırsız girmişti bu konu ile ilgili de zaten eve gelen polislere ifademi vermiştim. Bunun dışında mahalle de o dönem artan hırsızlık olayları ve polislerin devriye gezmemesine isyan eden bir emaili valiliğe göndermiştim daha sonra ilçe emniyet müdürlüğünden 3 ay sonra cevap gelmiş ve haksız ithamlarıma devam edersem hakkımda yasal işlem yapılacağına dair bilgilendirmede bulunmuşlardı buna istinaden bende cevap olarak "herhangi bir polis memuru ile sokağımızda bulunan bilmem kaç apartman ve işyerini gezip polisin devriye gezip gezmediğini sorabiliriz ve tek bir kişi dahi polis devriyesini gördüğünü söylerse her türlü yaptırımı kabul ettiğimi ve teşkilatınızdan özür dilemeyi kabul ettiğimi bildirdim".

Başıma ilk defa ifadeye çağırılma olayı geldiği için biraz heyecanlı birazda tedirgin durumdayım. Görüş ve önerilerinizi bildirebilirseniz çok sevinirim.

Tedirgin olacak bir durum yok belki hırsızı bulmuşlardır dava açmak için ifadenize başvuracaklar yok polis şikayetçi olmuşsa da verin veriştirin ağzınızı kapayıp gözünüzü yumun içinizden aklınızdan ne geliyorsa da söyleyin bir şeycik olmaz herkes vazifesi bilecek yapacak ki ülkede huzur ve emniyet olsun ada bak bi de emniyet töbe töbe neyse.

Cevabınız için teşekkürler ayrıca merak ettiğim bir diğer konuda önümüzde ki Pazartesi yani 28 Ekim tarihinde savcı ile görüşebilirmiyim? Bazı çalışanlar 28 Ekim tarihinde yarın gün çalışacak diye biliyorum.

Tebligata bak, 10 gün içinde pazartesi günleri :) Şunu böyle vermeseler de millet panik yapmasa. Tamam savcılar yoğun, ifade alacak zamanları da olmayabilir ama karşılarındakiler de insan. Ve hele bu insanlar hukuk ile pek ilgilenmiyorsa belki de tebligatı aldığının ertesi gün koşturacak savcıya. Şimdi insanlara 10 gün içinde gel ama sadece pazartesi gel demek de hoş değil. Adam uyuyamıyor işte, yarın gelsin, olmadı öteki gün gelsin... Çıkmaz ayın son çarşambası gibi olan bu tebligatlar şahsen çok uygunsuz. Şimdi burada boşver kardeşim diğer pazartesi git birşey olmaz deyivereceğim, olmayacak.

Peki adliyeyi arasam hangi konu hakkında ifademe başvurulacağını öğrenebilirmiyim ? Ona göre ön hazırlık yapsam :)

Niye olmasın hatta adamlarınızı yollayın geleceğiniz günü söylesinler hazırlık yapsınlar izzet ikram kusur olmasın.

Türkiye Modern bir hukuk devleti, zaten elinize gelen tebligatta da açıkça anlaşılıyor.

Siz yolunuzun üzeri ise , geçerken 1-2 kez ifade için gidin , alırlarsa alırlar, yoksa da ilk pztesi, olmadı bir sonrakinde gidin , geciktirmeyin,

belki hırsızlık konusu belkide görev başındaki memura mukavemet konusu (olamaz demeyin!) çıkabilir karşınıza, nezaketi bozmadan, hakaret içermeden, duyduğunuz huzursuzluğu, beklediğiniz emniyet önlemlerini, devletin vatandaşını koruması gerektiği , talebinizin bunlar olduğunu belirtin.

olay emniyet veya valilik ise, bir güzel azar işitebilirsiniz.

İlk ve son cümleniz arasında tezat oluşmuyor mu ? Hoş şu anda konunun ne olduğunu bilmiyorum 28 Ekim tarihinde öğreneceğim ama konu eğer polislerle ilgili olan olay ise vay halimize. Demekki bu ülke de hak hukuk yok. Ben hakkımı valiliğe polislerin devriye atmadığını şikayet ederek aramak istedim.

Herşeyden öte savcının beni azarlaması ne demek? Savcı devlet memuru değil mi? Devlet savcılara vatandaşı azarlama hakkı mı veriyor? Karşımda ki insan bana nasıl davranırsa bende ona o şekilde davranırım, sonuçta bende bir insanım. Uyuşturucu yüzünden savcı karşısına çıkan şarkıcılar çay içer ifade verir normal bir vatandaş ezilir, azar işitir demek mi oluyor yani bu şimdi ?

tavsiyem 2.paragrafı silmeniz yonundedir.

davranış şekli sizin tercihinizdir, benim önerilerimi aklınızda tutsanız kendi menfaatinize olur.

Modern hukuk devletinde, polisin "tecavüz ederim" diye tehdit ettiği kadına karşılı "polise mukavemet" soruşturması açılabilir.
siz hala bana nasıl davranırsa falan diye savunma yapıyorsunuz :)

Merhaba ,

Sanırım siz beni yanlış anladınız yada ben kendimi tam olarak ifade edemedim. Şu anda hangi konu hakkında ifademi alacaklarını bilemiyorum o yüzden bir önceki mesajımda olduğu gibi yorum yapmamın doğru olmayacağını düşünüyorum ve bir önceki mesajımda bulunan ikinci paragrafı silmeyeceğim.

Varsayımlara göre yazmam gerekirse ; Şayet beni Valiliğe emniyet güçlerini şikayet ettiğim için çağırıyorlarsa, bu konuda tamamen haklıyım. Polis devriye gezmiyor ve en az 100 şahitim mevcut. Elbette ki savcının karşısına laubali bir şekilde çıkmayacağım veya ona saçma sapan şeyler söylemeyeceğim ama ben ifademi verirken savcı beni durduk yere "azarlamaya" başlarsa elbette ki iki çift ona da sözüm olur ve şikayet edebileceğim bir üst makamı mevcuttur.

Yazdıklarımı lütfen üzerinize alınmayın yalnız en nefret ettiğim şeydir bu, neden her daim ezilmek zorunda kalıyoruz ? Haklı olduğumuz bir konuda dahi kendimizi savunamayacaksak, "azar" işiteceksek neden yaşıyoruz ki?

Ayrıca ; "Saygı makama gösterilir kişiye değil.".

Tekrardan merhaba ,

Konu hakkında ki son mesajımı yazıyorum. Pazartesi günü gidip ifademi verdim. Yaşananları şöyle anlatayım ;

Sabah erken saatlerde kuzenim ile beraber adliyeye gittik. Mesai başlamadan 10 dk önce adliye önündeydik. Sırayla aranarak içeriye alındık savcının odasına doğru yola koyulduk. İfade vereceğim savcı gelmeden önce yan odada bulunan bir diğer savcı geldi. Geldiği gibi öncelikle bizlere selam verip hal hatır sordu. Yarım saat 40 dk felan sonra bizim savcımız geldi kapısını çalıp içeriye girdim. Katip tebligatta bulunan numaradan dosyamı çıkartıp savcı beye iletti ve savcı bana neden burada olduğumu bilip bilmediği sordu. Bilmediğimi söyledim ve bana yardımcı olabilecek tüm bilgileri verdi. Heyecanımı anlamış olacak ki tüm konularda inanılmaz bir şekilde yardımcı oldular. İfademi verdim hep beraber (Katip, Savcı ve Ben) imzaladık ve işimiz bitti. Elbette bu olaylardan sonra savcıya korkulacak bir şey yokmuş dedim. Neden diye sorduğunda akrabalarımın ve çevremin söylediklerini anlattım (Aman şöyle yap aman takım elbise giymeden sakın gitme vs vs. gibi.). Cevap vermedi :).

Yani demem o ki , eğer ki yüz kızartıcı bir suçla itham edilmiyorsanız ve düzgün bir insansanız o çok korktuğumuz savcılar birer yardım meleğine dönüşüyor. Korkulacak en ufak bir nokta dahi yok. Savcısından, Katibine o kadar ilgililer ki kafanızda hiç bir soru işareti bırakmıyorlar.

Mevzu neymiş?

Alıntı:

---

phrat rumuzlu üyeden alıntı

Yani demem o ki , eğer ki yüz kızartıcı bir suçla itham edilmiyorsanız ve düzgün bir insansanız o çok korktuğumuz savcılar birer yardım meleğine dönüşüyor. Korkulacak en ufak bir nokta dahi yok. Savcısından, Katibine o kadar ilgililer ki kafanızda hiç bir soru işareti bırakmıyorlar.

---

Bence bu yorumunuzdan ön yargılarınızın bir kısmının hala devam ettiği anlaşılıyor. Savcı ile görüşmeden önce "adliyelerin bunaltıcı ve sıkıntılı olduğu, savcı tarafından hoş karşılanmayacağınız, savcının kötü davranacağı, asıl suratlı ve soğuk olacağı vb" düşüncelerle adliyeye gitmiş iken, savcı ile görüştükten sonra bu düşüncelerinizin değiştiği, gereksiz kaygılandığınız anlaşılmakta ancak, savcının kişisine ve olayına göre davranışlarını şekillendirdiğini ve hatta -şahit olmasanız dahi- yüz kızartıcı suç ile ilgili bir konuda işlem yapılmakta ise kötü muamele ile karşılanabileceği anlamına gelen ifadelerde bulunarak ön yargılarınızın bir kısmını devam ettirmekte ve bu forumu okuyan kişileri yanlış düşüncelere yönlendirmektesiniz.

Aslında yüz kızartıcı suç ile itham edilinse dahi, savcı aynı tavrı koruyabilir, Cumhuriyet savcılarının görevi elinde bulunan soruşturma konusunu araştırmak, delilleri toplamak, hukuki değerlendirmesini yapmak, kovuşturma yapılması gerektiği kanaatinde ise iddianameyi düzenlemektir. Yoksa savcı itham konusu suç nedeniyle kişileri cezalandırmaz, itham konusu da yine itham edilene karşı davranış değişikliğine sebep olmaz. (Delillerin durumu ve suç konusu nedeniyle birkaç istisnası olabilir belki) Benim düşüncem bu şekilde.