Tatil merkezinde göz torbacığıma demir girdi %100 suçlular nereye başvurmam gerek ?

Aqua dolphin havuz merkezine kafa dahıtmak için gitmiştim. yüzdükten sonra biraz güneşlenmek için uzandıktan 20 saniye sonra gölgelik baş ucumdaydı ve içini su ile doldurmamış çalışanlar hafif bi rüzgar ile kafamın üzerine düşüyo ve gölgeliğin kırık bi sivri demir parçası gözümün 2 cm altına göz torbacığıma giriyo. yazarken içim cız ediyor. bugün yaşanmış bi olay. herifler özel hastaneye yolladılar gerekli ücretleri karşıladılar. hastanede bana doktorum adli rapor tutdu ve karakolagötürmemi istedi. yarın sabah ilk işim karakola gitmek olcak yoksa daha iyi öneriniz varmı ? tazminat açmak gibi.. açıkca konuşmak gerekirse kürt bi aileye sahibiz ve bizim sülalede hak hukuk pek yabancı kalıyo yani bu işlerle uğraşmıyolar benim yaşım daha 18 ve hakkımı aramak istiyorum. bizimkiler anca "allah kurtarmış, verilmiş sadakamız varmış ya gözüne gelseydi boşver avukatı" diyolar. özetlemek gerekirse durum bu.

şimdiden yardım ediceklere teşekkürler.. :)

Karakola götürüp davacı olabilirsin ayrıca maddi manevi tazminat davası açabilirsin.

Bu ülkede vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin hatta bu bağla bağlı olmayan yabancıların dahi hakları vardır. ve bu haklar herkese eşit uygulanır.

maddi manevi tazminat içinde gene karakolamı gitmem gerek ?

Hayır hukuk mahkemesinde dava açman lazım.

bi avukatla görüştüm bana dediki "seni özel hastaneye götürüp bakımını karşıladıkları için tazminat açmaya hakkın yok" ab, gözümü kaybedebilirdim nasıl yok :) sizde avukat gibimi düşünüyosunuz ?

herhangi bir konuda hak iddaa etmek hak aramak vatandaşlık hakkıdır. Fakat bazen bazı olaylarda durum üzerine oluşacak magduriyetlerle, mağdurun talepleri arasında bir denge kurulmaya calısılır. Bir firmanın hatalı hizmet ve kaza gibi durumlarda agır sorumlu oldugu haller dışında bazende ufak ihmaller ve sonuçları üzerinde magduriyetler oluşur. İşte bu hafif magduriyetlerden cok yüksek karşılıklar bekleyerek hukuki bir süreç başlatmak fırsatçılık olarak değerlendirilir ve hükümverenin kişisel olarak firmaya bir kini olsa bile bir üst mahkemeden geri dönecektir.

Örnek vermek gerekirse , ayda 20.000 tl geliri olan bir basketbolcunun yüzme havuzunda dinlenirken el bilegine bahsekonu şemsiye düşüp bilekte asla geri dönüşü olmayacak yada uzun bir süre geçmeden düzelmeyecek bir hasar oluşursa ve taraflar mahkemelik olursa, basketbolcunun işgöremezlik süresi bu süre içerisinde yaşayacagı maddi ve manevi kayıplar v.s. gözönüne alınarak yüksek bir tazminat talebi makul değerlendirilebilir. Fakat küçük kazalar karşılıgında mağdurun normal hayat gidişatını cok aksi yönde etkilemeyecek bir durum oluşmuş ve hizmet veren firma magdurun hasarlarını karşılamak için iyi niyet göstererek gerekli şartlarda herşeyi yapmaya çalışıyorsa (özel hastaneye götürmek, masrafları karşılamak, ilaçları almak, gidişatla ilgilenmek gibi) ve duruma konu olan saglık probleminizde geri dönüşü mümkün olmayan yada hayatınızı cok olumsuz yönde etkileyecek bir durum yoksa bence mahkemenin agır bir karar vermesini beklemek haksızlık olur.

Değerli arkadaşım öncelikle geçmiş olsun.Hakkını aramaya çalışman ve bilgi edinme çabanı takdirle karşılıyorum.Sayın rasko1925 de gerçekten hem sana hem foruma güzel bir örnek vermiş.Bende seni biraz daha aydınlatmaya çalışayım.

Ülkemizde tazminat hukuku Avrupa ve Amerika'ya göre dar bir çerçevede işlemektedir.Ve gözümü kaybedebilirdim, sakat kalabilirdim, ölebilirdim gibi olmamış ve atlatılmış riskleri içeren durumlar için tazminat sistemimiz işlemez.Son zamanlarda her olayda maddi, manevi tazminattan bahsediliyor ancak maddi ve manevi tazminat tam olarak nedir ve hangi durumlarda talep edilebilir tam olarak bilinmiyor.

Maddi tazminat talep etmeniz için bu durumdan ötürü maddi kayıp yaşamış olmanız ve bunu belgelerle mahkemeye kanıtlamanız(yukarıdaki örnek gibi) gerek.Görüyorum ki hastane masraflarını da karşı taraf ödediyse kanıtlayabileceğiniz maddi bir kaybınız yok.

Manevi tazminat talep etmeniz için ise yaşanan olay için manevi bir sorun yaşadığınızın su götürmez şekilde mahkeme tarafından takdir görmesi(sakat kalmak, yüzünde ciddi bir yara kalması ve kişinin görünümünü bozması vs.) veya doktor raporuyla ruh sağlığınızın bahsi geçen olaydan ötürü bozulmuş olması gerekir.Bu da sanıyorum sizin durumuza pek uymuyor.

Ülkemizde ölüm ve sakat kalma hariç bahsettiğiniz durumlar için (o zaman bile rakam ekseriyetle 100bini bulmuyor) bir şeylerden maddi manevi tazminat çıkarmak çok ender rastlanan şeyler.Genede harcayacak para(tazminat davalarının harçları vardır) ve zamanınız varsa ufak bir miktar için bu hakkınızı kullanabilirsiniz.Yüksek bir mebla talep ederseniz zaten yatırdığınız harç aldığınız tazminatı geçebilir.Tekrar geçmiş olsun..

Yüzünüzde iz kaldı ise psikolojiniz bozuldu ise sizi adli tabipliğe gönderirler ve ayrı bir rapor aldırırlar. Evet ülkemizde tazminat hukuku saçma sapan yerlerde tazminatlar komik düzeylerde. Yüzünüzde sabit iz kalması ve psikolojinizin bozulması tatilden alacağınız faydanın alınamaması size verilen istirahat raporu vs bunlar maddi tazminatın miktarını belirler. Manaevi tazminat komik düzeylerdedir.

Evet ülkmemizde tazminat hukuku saçma sapan yerlerde ama tazminat alnımaz anlamına gelmez.

Bugün konfeksiyon işi yapan firmalarda yurt dışına gönderdiğiniz malın için bir iğne kırığı kalıp oda kullanana batsa yüzbinlerce dolar tazminat ödemek zorunda . Ama bizde allah kurtarmış birşey olmamış daha kötüsüde olabilirdi. denir.

Mert kardeşim,

Firma tüm maddi zararlarını -hastane masrafları, ilaç masrafları vs- karşılasa dahi yüzünde meydana gelen yara, iz nedeniyle duymuş olduğun acı ve keder nedeniyle manevi tazminat davası açma hakkına sahipsin.

Meslektaşların da belirttiği üzere Türkiyede manevi tazminat kültürü tam yerleşmediğinden dolayı yüksek bir manevi tazminat beklemek doğru değil ancak yine de hakkını arayıp manevi tazminat davası açmanı öneriyorum.

yalnış anladınız, belki tazminatı biraz kendim için istiyo olabilirim.. bide şu yönden düşünürsek çalışanları butür hataları önemsemez ozaman sürekli tazminat açıp akıllarını başına getirmek istiyorum ben aslında biyandanda. ben doktora gittiğimde doktorla anlaşmalıymış zaten doctora tazminat açıcağımı söylediğimde bana söylediği cümle aynen şuydu "oho bu yara neki aqua dolphinden daha ne yaralılar geliyo sen gine iyi yırtmışsın.." dedi. yaram uzun geniş bi yara deil ufak bi delik yandan ufak çizikler var. delik 2,5 cm filan içerisine girmiş çenemden çıkabilirdi yani bilemiyorum iz kalırmı kalmazmı sormadım onuda. yaşadığım olaya kafa yorduğunuz için teşekkürler yazdıklarınızdan çok şey değiştirdi bende şuan haklı yönlerinizde var tabi sonuçta olmayan bişeye mahkemeye tutupta "ya gözüme gelseydi ?" diyemem, çünkü gözüme gelmedi.

Maksat ibret olsun demek ise sadece 1 TL.lık manevi tazminat davası açabilirsiniz (dikkat daha sonra ıslah yoluyla manevi tazminat talebi arttırılamaz).

Doktorun söyledikleri eğer sizi rahatlatmak için değilse, ve doğru söylüyorsa demek ki orada bundan sonrada belki daha kötü yaralanmalar oluşacak..
yani umursamazlık var ortada..bencede sizi maddi ve zaman açısından zora sokmayacak sembolik miktarlı dava açılabilir ve mahkeme sonucu önlem alırlar ve bundan sonra bu tür kazalar oluşmaz..

Bence muhakkak dava yoluna başvurmalısınız. Bu tür firmalar insanımızın hukuk yoluna başvurmadığı için rahat rahat hareket etmekte. Özellikle firmanın ruhsat aldığı yerlere de şikayet dilekçesi ile dava açtığınızı belirten evrak numarasını gönderirseniz daha faydalı olur. Savcılık kısmı için de iyi takip yapılırsa az da olsa ceza çıkar firma sizden sonra başkalarına rahat rahat zarar veremez.