davalı eşe eve geri dönmesi için noterle ihbar gönderilmesinin aile hukuku kapsamında bir hukuki dayanağı var mıdır ? yoksa ihtar göndermekle aynı anlamı mı taşır ?
Printable View
davalı eşe eve geri dönmesi için noterle ihbar gönderilmesinin aile hukuku kapsamında bir hukuki dayanağı var mıdır ? yoksa ihtar göndermekle aynı anlamı mı taşır ?
Davalı eşe neden ihbarname gönderilsin ki; noterden doğrudan İHTARNAME gönderilir.. İhbar bilgilendirmek, ihtar uyarmak anlamında değil midir ?
ben de öyle biliyorum fakat kurgusal duruşma davamız var. Ve davada ihbar kelimesi geçiyor. Kafamız karıştı aynı şey olmadığını biliyoruz ama ne anlama geldiğini de anlayamadık ?
İhbarname kişiyi sadece bilgilendirme amacı taşıyan bir belgedir. Yaptırımı yoktur. Ancak İhtarname; kişiye yaptığı eyleme son vermesi için süre ile sınırlandırılmış bir uyarıdır ve hukuki yaptırım için delil belge niteliğindedir.
Eve dön çağrısı noterden değil mahkeme kanalı ile yapılır biliyorum.
çok teşekkür ederim .. Öyleyse ihbara cevap verilmemesinin bir anlamı da olmaz değil mi ? Ya da yazım hatası mı vardır onu anlamadım ?
Mahkeme yolu ile yapılmayan eve dön çağrısı muteber değildir mahkemeye dava yolu ile bu çağrı yapılması talebinde bulunulur mahkeme evi terk eden eşe dönmesi için bir masraf takdir eder davacı o bedeli mahkemeye yatırır mahkeme de konutta ödemeli olarak kendi düzenlediği bir ihtar ile yollar. Çok konuştum galiba soru neydi?
sorun şu ki olayda ihtar değil ihbar kelimesi geçiyor bu konuda neyi öne süreceğimizi bilemedik :)
Abdullah beyin dediği gibi ikisi farklı şeyler farklı mana taşımaktalar ancak doğru yerde yapılan ihtar ile ihbar somut olayda ve çoğu yargı yolunda aynı neticeyi vermektedir. Yani evi terk eden eşe mahkeme yolu ile yapılan ihbar da ihtar da aynı sonucu doğurur. Bu bağlamda eve dön ihtarı dönmezsen terk sebebiyle boşanmaya karar verileceğinin ihbarıdır ve eve dönmezsen terk sebebi ile boşanma davası açılacağının ihbarı "eve dön ihtarıdır". Çok açıklayıcı oldu değil mi? :)
Aslında siz olayınızı tam olarak yazsanız buraya belki daha yararlı olur.
Bay A, Bayan B ile 2008 tarihinde tanışır ve yaklaşık 1 yıl boyunca evlilik öncesi ilişkileri ve nişanlılık süreci yaşarlar. Hatta bu süreçte Bayan B, Bay A‘nın ortağı olduğu bir nalbur dükkanında işe girer ve sigortalı olarak çalışır. Yüksekokul mezunu olan Bayan B, bunun öncesinde de sürekli SGK’lı olarak değişik sektörlerde işyerlerinde çalışmıştır.
2009 yılında Bay A ile Bayan B evlenirler ancak yaklaşık 1 ay süren resmi evlilik sonrasında taraflar arasında baş gösteren şiddetli geçimsizlik sebebi ile ayrılırlar ve müşterek evi tasfiye ederler. Bunun üzerine Bay A boşanma davası açar. Bayan B ise bu davada kusurun kendisinde olmadığını ve kendisinin boşanmak istemediğini ileri sürer ve iddiasını ispatlayamayan davacının davası reddedilir. Davalı Bayan B’nin talebi üzerine Bayan B lehine de tedbir nafakasına hükmolunur ve dava sonunda bu nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına hükmolunur.
1 aylık evliliğe bağlı olarak hayatı boyunca Bayan B’ye nafaka ödemek istemeyen Bay A şiddetle boşanmak istemektedir. Nitekim Bayan B de gerçekte evliliğin devamının mümkün olmadığını bilmesine rağmen davacıdan nafaka almaya devam etmek için kusurun kendisinde olmadığını, kendisinin boşanmak istemediğini ileri sürmekte ve nafakanın devam etmesini sağlamak için de bir işte kayıtlı olarak çalışmamaktadır.
Nihayetinde yeni bir evlilik hazırlığı yapan Bay A reddedilen davadan sonra müşterek hayat tesis edilmeden 3 yıl geçtikten sonra yeni bir boşanma davası açarak boşanma kararı alacağını bilmektedir, ancak 3 yıl bekleme tahammülü olmadığı için babasını ve müşterek birkaç tanıdığını devreye sokar ve Bayan B’nin ailesinin yanına gönderir yeniden müşterek hayatın tesisini istediğini söyler hatta bu konuda noterden ihbar bile gönderir.
Bu girişimler sonuç vermeyince bu kez yeni bir boşanma davası açarak, her ne kadar açtığı dava reddedilmiş ise de araya aracılar sokup müşterek yaşamı tesis etmek isteğini eşine bildirdiğini hatta bu konuda noterden ihbar bile gönderdiğini ancak davalı eşin bu isteğine cevap vermediği gibi özellikle 1 ay süren bir evliliğe bağlı olarak hayatı boyunca nafaka almak isteyen davalı Bayan B’nin çok da iyiniyetli olmadığını ileri sürüp tekrar boşanma isteğini ortaya koymuştur.
Bu bilgiler ışığında;
a) Davacı Bay A vekili olarak davacı taraf dosyasını,
b) Davalı Bayan B vekili olarak davalı taraf dosyasını hazırlayın
Hımmm baya zormuş keşke yazmasaymışınız :DD
çok teşekkür ederim . Biz ihtar ihbar konusunda sıkıntı yaşamıştık. Nasıl inceleyeceğimizi bilememiştik. Fakat yeni uygulamayla noterden ihtar gönderilebiliyor sanırım http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18897415.asp
Sizin olayınızdaki evi terk eden eşe dön ihtarı değildir. Mahkemece boşanma davası red edilmiş ve nafakaya hükmedilmiş burada ayrılığa karar verilmiş gibi bir mana çıkıyor ama soruda bu belirtilmediğine göre bunu kabul mümkün görünmüyor. Boşanmaya karar verilmediği halde tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüştürülmesi yine garip bir netice olmuş. Sözün özü olayınızda terk söz konusu değil aslında erkek eşin yolladığı ihbar da olayınızda belirtilmiş "müşterek hayatı tesis isteğinin ihbarı"
çok teşekkür ederim. Çok yardımcı oldunuz :))
Rica ederim... Akademisyenler ile uygulamanın içindeki meslek erbabının değerlendirmesi farklı oluyor. Sanırım soruyu düzenleyen sizin anladığınız gibi müşterek hayatın yeniden tesisi isteğinin ihbarını "terk sebebi ile eve dön ihtarı" olarak kabul etmiş. Neticede notunuzu onlardan alacağınıza göre onların bakış açısı ile meseleye yaklaşmanız doğru olacaktır. Konuya ne katkım oldu bilmiyorum ama muvaffakiyetler dilerim Allah zihin açıklığı versin.
- - - Updated - - -
Boşanma davası red edildiği halde tedbir nafakasının nasıl yoksulluk nafakasına dönüştüğünü hala anlamış değilim.
Eşler oturacakları haneyi birlikte seçerler bu nedenle ihtara uymamak muhik sebep olur yasa kaynaklı.
Tmk bir maddesi ama hangisi? :)
- - - Updated - - -
Aslında erkek içinde güzel bir savunma var ama
Aile konutu kira ile sağlandığında diğer eşin kiralayana tebliğ yapması gerek bu TMK dan bir madde
BK dada yanılmıyorsam eşlerin hukuki işlemleri ile ilgili bir madde olacaktı,
noter kanalıyla da ihtar ile eve dön çağrısı sonra da terk nedneiyle boşanma davası açılabilir, kanun gereği.