-
Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın Üstadlar;
Öncelikle tüm paylaşımlarınız ve bilgileriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Yaklaşık 6 ay önce madde 25/2 den iş akdim tazminatsız fesih edildi. Gerekçe olarak da çalıştığım firmanın bana tahsis ettiği e-posta hesabından bir arkadaşıma attığım e-posta iletisi gösterildi.
Olayın gelişimi şu şekilde:
Çalıştığım firma kurumsal ve binlerce çalışanı olan bir kuruluş. Her çalışanın bir e-posta hesabı mevcut ve takdir edersiniz iş stresi içerisinde arkadaşlarımızla özel paylaşımlarda bulunabiliyoruz. Benim gönderdiğim e-posta ise kişisel bir alacağımı geri istemek üzere yazdığım fake bir yazıydı. Daha net olarak söylemem gerekirse, "... arkadaşım, bana İK'dan aşırı borçlanmam dolayısıyla bir yazı geldi, ödemelerimi yapmam gerekiyor. Bana olan borcunu ödeyebilir misin" anlamını taşıyan bir e-posta gönderdim. Gerçekçi olması için de yazının altına sanki bana bir yazı gelmiş gibi bir ihtar metnini internetten örnek bir matbu yazı olarak kopyalayıp yapıştırdım. Rastgele isim vs koydum.
Aradan birkaç ay geçti. Yöneticim ile çeşitli özel sebeplerden dolayı aramız bozuldu. Kendisi hiçbir sebep yokken bana bir uyarı yazısı verdi. Aşırı borçlanmanızdan dolayı görevimi ifa etmeyi aksattığım ve buna benzer ifadeler, hatta bulunduğum konum itibariyle suistimale açık bir durum olduğu da uyarı yazının içeriğinde ima edilen konulardı. Elbette sağlam bir savunma yazdım ve kanıtlanmasını istedim. Kanıtlanamayacağını anlayınca bu konu kapandı. Çünkü ne aşırı borçlanmam vardı ne de görevimi aksattığım.
Aradan yine bir ay kadar geçti. Ve İK tarafından savunmam istenerek idari izne çıkarıldım birden. Sebep olarak da en başta bahsettiğim e-postayı karşıma çıkardılar. Ben inkar etmedim, "Ben yazdım ama amacım buydu. Çalıştığım kurumu alenen kullanarak bir eylemde bulunmadım. Yazdığım e-posta da sadece arkadaşıma gönderdiğim bir yazıdır. Kendisi de bunu isterseniz her alanda beyan edebilir. Bu e-postanın nasıl sizin elinize geçtiğini bilmiyorum" gibi bir savunma verdim. Ve emin olduğum bir konu da, yöneticimin bu e-postayı uygunsuz bir şekilde (kurum içi hatrını kullanarak) kurum sistemi üzerinden elde etmiş olması. Bunun netleştirilmesini istedim tahkikatı yürüten yetkilerden, ancak bir sonuç alamadım.
Bu sürecte yaptığım tüm görüşmelerde benim hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı ve istifa edersem bundan vazgeçileceği defalarca söylendi. Ama ben vazgeçmedim, istifa etmedim. Çünkü kötü birşey yapmadım.
İki haftalık idari izin sonucunda görüşmeye çağrıldım. İK adına yazdığım bu e-posta sebebiyle Madde 25/2 (hangi bend olduğu yazılmamış) den iş akdimin feshedildiğine dair bir yazı verilerek 5 yıllık emeğim çöpe atıldı.
Kanuni süre içerisinde davamı açtım elbette. Tazminatımı alamadım, işsizlik maaşı alamadım. Görüşmeye gittiğim firmalar 25/2 yi duyduğunda biz sizi ararız cevabını veriyorlar. Bir kişinin kaprisi yüzünden bu durumlara düşmek sıkıcı bir durum. -ki bu başıma geldiğinde 1 yıllık evliydim. Neyse ki tek avuntum bu insanlara boynumu eğip onurumdan ödün vermedim.
Biraz detaya girdim farkındayım. Avukatım ile bu konuları elbette istişare ediyoruz. Ancak farklı kişilerden de akıl almak iyidir diye düşünmekteyim.
Sormak istediğim soru; İşverenin gösterdiği sebep haklı ya da geçerli sebeplerden sayılabilir mi? Bir de herşey yolunda iken sırf bir kişi istemedi diye işten atıldım, bu kişiye karşı herhangi bir maddi tazminat davası açabilir miyim?
Yardım ve cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Sevgi ve Saygılarımla
- - - Updated - - -
ekleme;
Ayrıca nihai verdiğim savunmada, yazdığım bu e-postanın doğru bir davranış olmadığını kabul ettiğimi, ancak niyetimin kötü olmadığını özellikle belirttim.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Burada suçunuz olsa olsa işverene ait bilgisayarı internet bağlantısını ve zamanı bu e-postayı yazmak için harcamış olmak olabilir. Bu da 25/2 ile açıklanamayacak bir şey.
Ancak işverenin işyerine ait posta adresinden gelip giden postaları incelemesi olayı biraz karışık. Yanılmıyorsam bunu yapma hakkı var.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın senoleker,
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi İşverenin buna yetkisi var, ancak bu yetki her işveren vekiline ait değil. Sadece Denetleme yapmaya yetkili bölümlere veriliyor.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
1 tanemi birden fazlamı e- mail var.?
1-Ortada size ait e posta var sizden izinsiz size ait bilgiler elde edilmiş. Hukuka aykırı delil olarak düşünmekteyim.
2-Çalışanın neden işten çıkarıldığını bilmesi bir kuraldır. 25/2 madde diye belirtmek yeterli değildir. 25/2 nin hangi maddesinden olduğu belirtilmeliydi. Açık açık işten çıkarmadaki geçerli sebebin yazılması gerekirdi.
Bence bu yazılmadığına göre işveren size geçerli bir neden sunmamış olmaktadır.
3-Sizi şahıslar değil şirket işten çıkardı. O yüzden şahsa tazminat davası açmanın bir faydası olacağınıda düşünmüyorum.
Bahsettiğiniz nedenlerle bile olsa tazminatınızı ödemeleri gerekirdi. eğer geçerli nedeni yok ise boşta geçen sürelere ait ücretinizide ödemeliler.
Şahsi fikrim bu şekilde açılacak davanın hem tazminat talebi hemde işe iade davası olması gerekir. Yani işten çıkarmanın geçerli nedenlere dayandırılmaması hemde haksız olması iddia edilmesi gerekir.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın ceceli341,
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim.
Ortada sadece 1 tane e-posta var. Ancak Sn. senoleker'in dediği gibi, İşverenin bunları habersiz denetleme yetkisi var.
Dayandırıldığı madde 25/2 denmiş fakat hangi bendi olduğu belirtilmemiş. Bu tümü/ya da herhangi biri anlamını taşır benim mantığımda. Ama hukuk sizin gibi söylüyorsa bu durum benim lehime gibi gözüküyor. Çünkü fesh ihbarındaki metinde bu e-posta sebebiyle madde 25/2 den fesh ibaresi yazıyor.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Aynı e mail den birden fazla savunma istemek 2 ayrı eylem anlamına gelmez. Birden fazla eylemin her eylem için savunmanın olması ve size yapılan eylemi yapmamanız konusunda uyarı yapılması gerekir ve sizinde bunu tekrar etmeniz gerekir.
Sizin olayınızda savunma istenen sebeple çıkarılma sebebi birbirine uymuyor.
Birde tabi borçlanma sebebi var borçlanmanızın sizin iş performansınızı etkilemesi işyerinde ve çalışanlarla huzursuzluğa yol açması gibi olumsuz durumlara yok açması gerekir.
Yoksa ev yada araç kredisi alacaksınız buda borçlanmadır.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Durum aslında şöyle;
2 defa savunma istendi.
1.si kendi yöneticilerimin yazdığı uyarı yazısı (aşırı borçlandın, görevine odaklanamıyorsun) burada bu e-postadan hiç bahsedilmiyor.
2.si e-posta yazmışsın İK adına. bu bir suç ve buna savunma yaz.
Yani iki farklı konu ve iki farklı savunma.
Mahkemede sanırım 1. olarak verilen uyarı ve savunma söz konusu olmayacak. Çünkü Fesh yazısında bundan bahsedilmiyor.
- - - Updated - - -
Durum aslında şöyle;
2 defa savunma istendi.
1.si kendi yöneticilerimin yazdığı uyarı yazısı (aşırı borçlandın, görevine odaklanamıyorsun) burada bu e-postadan hiç bahsedilmiyor.
2.si e-posta yazmışsın İK adına. bu bir suç ve buna savunma yaz.
Yani iki farklı konu ve iki farklı savunma.
Mahkemede sanırım 1. olarak verilen uyarı ve savunma söz konusu olmayacak. Çünkü Fesh yazısında bundan bahsedilmiyor.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
maydos17 rumuzlu üyeden alıntı
Durum aslında şöyle;
2 defa savunma istendi.
1.si kendi yöneticilerimin yazdığı uyarı yazısı (aşırı borçlandın, görevine odaklanamıyorsun) burada bu e-postadan hiç bahsedilmiyor.
2.si e-posta yazmışsın İK adına. bu bir suç ve buna savunma yaz.
Yani iki farklı konu ve iki farklı savunma.
Mahkemede sanırım 1. olarak verilen uyarı ve savunma söz konusu olmayacak. Çünkü Fesh yazısında bundan bahsedilmiyor.
- - - Updated - - -
Durum aslında şöyle;
2 defa savunma istendi.
1.si kendi yöneticilerimin yazdığı uyarı yazısı (aşırı borçlandın, görevine odaklanamıyorsun) burada bu e-postadan hiç bahsedilmiyor.
2.si e-posta yazmışsın İK adına. bu bir suç ve buna savunma yaz.
Yani iki farklı konu ve iki farklı savunma.
Mahkemede sanırım 1. olarak verilen uyarı ve savunma söz konusu olmayacak. Çünkü Fesh yazısında bundan bahsedilmiyor.
İşveren sizin borçlandığınızı öğrenmiş ama bunu suç görmemiş ama bunu attığınız e mailden öğrenmiş sonra aklına gelmiş
bunu öğrendiği e maili suç görmüş ama bunun tekrarı yok uyarı yok tekerrürü yok.
Ayrıca suç görmediği eylemi e-mail ile yaptığınzıda biliyor bence e mail çekme ile ilgilide savunmanızıda vermiş oluyorsunuz. Bence daha önce bunuda suç saymamış.
Ama burada işveren sizi işten çıkarmaya kafaya koymuş ve sebep aramış. Püf noktada burada.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Kesinlikle doğru tespit.
kaba tabirle demem gerekirse;
Beni sevmeyen yönetici, bir gün oturup diyorki ben bu kişiyi işten attıracağım.
Bir şekilde bilgisayarıma girip işine yarayacak bir e-postayı alıyor.
Önce bir deniyor "aa bunun borcu var burdan bir vuralım"
Baktı olmuyor.
Sonra diyor ki o zaman ben bu e-postayı şikayet edeyim. Nüfuzunu da dilekçesine ekleyerek beni şikayet ediyor.
Ve karıncayı çalıştırıp şirketleşen Aslan hikayesi vardı bilirsiniz belki. Onun gibi düşünüp taşınıp karıncayı işten çıkarma kararı alıyor.
İşin esprisi tabi, olan bizim geleceğimize ve hayatımıza oluyor.
Umuyorum ki önümüzdeki ay gerçekleşecek duruşmada davam lehime sonuçlanır. Bunu da buradan ilan etmek nasip olur.
- - - Updated - - -
Kesinlikle doğru tespit.
kaba tabirle demem gerekirse;
Beni sevmeyen yönetici, bir gün oturup diyorki ben bu kişiyi işten attıracağım.
Bir şekilde bilgisayarıma girip işine yarayacak bir e-postayı alıyor.
Önce bir deniyor "aa bunun borcu var burdan bir vuralım"
Baktı olmuyor.
Sonra diyor ki o zaman ben bu e-postayı şikayet edeyim. Nüfuzunu da dilekçesine ekleyerek beni şikayet ediyor.
Ve karıncayı çalıştırıp şirketleşen Aslan hikayesi vardı bilirsiniz belki. Onun gibi düşünüp taşınıp karıncayı işten çıkarma kararı alıyor.
İşin esprisi tabi, olan bizim geleceğimize ve hayatımıza oluyor.
Umuyorum ki önümüzdeki ay gerçekleşecek duruşmada davam lehime sonuçlanır. Bunu da buradan ilan etmek nasip olur.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın üye işveren sizi 4857 sayılı iş kanununun 25 / 2 maddesinden dolayı işten çıkartmış yasa metni aşağıdadır..
"II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması."
İş akdiniz fesh edileli 6 ay olmuş. muhtemelen İşe iade davası açtınız.
İş yeri tarafından verilmiş olsa bile mail hesabı kişisel hesaptır. İş yeri sahibi dahi olsa girip kontrol edemez, yazışmalarınızı alamaz, elde ettiği yazışmalar illegal elde edilmiş yazışmalardır. Yapılan eylem suçtur.
İşe iade davanızda avukatınız var mı bilmiyorum. İş akdinizin feshi için işverenin, yazdığınız o maili kullandığını, karara geçirtecek olursanız, işe iade kararı kesinleştikten sonra işveren ve işveren temsilcisi olan ünite Müdürünüz hakkında Borçlar Kanunu 41/2 maddesi gereğince haksız fiil nedeni ile tazminat davası açabilirsiniz.
Ayrıca aşağıdaki maddeleri gerekçe göstererek savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (5237 S. TCK M.117/3)
İşkence (5237 S. TCK M.94/1)
Eziyet (5237 S. TCK M.96/1)
Kişilerin huzur ve sükununu bozma (5237 S. TCK M.123)
Kişisel verilerin kaydedilmesi (5237 S. TCK M.135/2)
Kişisel verilerin elde edilmesi suçunun nitelikli olması (5237 S. TCK M.137)
Bunların dışında bu kişiler Anayasanın Temel Haklar ve Ödevler başlıklı ikinci kısmında belirtilen Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı (MADDE 17.– Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.) Özel hayatın gizliliği ve korunması (MADDE 20.– Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.) ilkelerine de aykırı davranılarak ayrıca Anayasayıda ihlal etmişlerdir.
Geçmiş olsun...
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
Sayın üye işveren sizi 4857 sayılı iş kanununun 25 / 2 maddesinden dolayı işten çıkartmış yasa metni aşağıdadır..
"II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması."
İş akdiniz fesh edileli 6 ay olmuş. muhtemelen İşe iade davası açtınız.
İş yeri tarafından verilmiş olsa bile mail hesabı kişisel hesaptır. İş yeri sahibi dahi olsa girip kontrol edemez, yazışmalarınızı alamaz, elde ettiği yazışmalar illegal elde edilmiş yazışmalardır. Yapılan eylem suçtur.
İşe iade davanızda avukatınız var mı bilmiyorum. İş akdinizin feshi için işverenin, yazdığınız o maili kullandığını, karara geçirtecek olursanız, işe iade kararı kesinleştikten sonra işveren ve işveren temsilcisi olan ünite Müdürünüz hakkında Borçlar Kanunu 41/2 maddesi gereğince haksız fiil nedeni ile tazminat davası açabilirsiniz.
Ayrıca aşağıdaki maddeleri gerekçe göstererek savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (5237 S. TCK M.117/3)
İşkence (5237 S. TCK M.94/1)
Eziyet (5237 S. TCK M.96/1)
Kişilerin huzur ve sükununu bozma (5237 S. TCK M.123)
Kişisel verilerin kaydedilmesi (5237 S. TCK M.135/2)
Kişisel verilerin elde edilmesi suçunun nitelikli olması (5237 S. TCK M.137)
Bunların dışında bu kişiler Anayasanın Temel Haklar ve Ödevler başlıklı ikinci kısmında belirtilen Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı (MADDE 17.– Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.) Özel hayatın gizliliği ve korunması (MADDE 20.– Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.) ilkelerine de aykırı davranılarak ayrıca Anayasayıda ihlal etmişlerdir.
Geçmiş olsun...
Sayın Yaman;
Ellerinize sağlık çok güzel açıklamışsınız lakin adamcağız davayı kazanmak için en az iki yıl cebelleşecek. Bu arada hayat sen işini kaybettin para da yok deyip iltimas geçmeyecek.
Birde ters bir yargıcın ters anına gelirse ayıkla pirincin taşını.
Benim daha güzel bir çözüm önerim olsa suç mu olur. Atça'lı Kel Memet misali herkes kendi adaletini sağlasa.
Bazen düzen için önce karışıklık gerekiyor sanırım. Evrenin oluşumuna bakıyorumda o büyük patlamadan bu güzel dünya ortaya çıkmış ise neden olmasın?
Belki büyük bir iç savaş sonrası kurulacak düzen daha adil ve yaşanılır olabilir.
Tamamen düşünce beyanımdır. Kesinlikle kitlelerin ve bireylerin davranışlarını yönlendirme ve suçu övme kastı yoktur. :)
Saygılar.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Yazdıklarınız toplumsal infiale neden olmasın sakın. En büyük adaletsizlik adaletin varlığına olan inancın tükenmesidir bence. Her gün binlerce insan haksızlığa maruz kalıyor. Hakkı yeniyor, eğer herkes kendi adaletini kendi yaratmaya kalkarsa halimiz nice olur.
Sayın üyenin başına gelenin bin beterini ben yaşıyorum şu anda. çalıştığım kurumun yüzlerce personelini fişlediğini öğrendim, elime delilleri geçti, hak aradım, neden dedim, yazılı olarak tehdit edildim, hakaret, işkenceye maruz kaldım, odam boşaltıldı, elimden yetkilerim alındı, mobbinge maruz kaldım, iş yerim değiştirildi, sürgüne gönderildim en sonunda da işten atıldım.
Gittim davalar açtım, savcılığa suç duyurusunda bulundum, şimdi adaletin tecelli etmesi için çalışıyorum. Evet işsizim, emekli oldum, çalışmaya ihtiyacım var zira daha gencim.
Ama; hak yerini mahkeme kapısında bulmadı diye davamdan vazgeçmem, mahkemede olmadı, yargıtayda, yargıtayda olmadı, üst kurulda o da olmadı avrupa insan hakları mahkemesinde.. Ama hepsinden daha önemli olan iki merci daha var, orada haklı olmak her şeye değer, ilki kendi vicdanım, diğeri ise geleceğim dediğim, gözümün nuru çocuklarımın vicdanı..
Sonu gelmeyebilir bu davaların, belki ömrümde vefa etmeyebilir bittiğini görmeye, belki hep hakkımı alamamış olmanın eksikliğini yaşarım içimde; ama bilirim ki, bir gün çocuklarım çalışan ya da çalıştıran olduklarında adalete olan güveni, haklı olan haliyle rol - model yaptıkları babaları ile gurur duyacaklardır. Elinde silah yada bıçakla sokak ortalarında kendi adaletini yaratmaya çalışan 3 ncü sayfalara haber olmuş biriyle değil..
Saygılarımla....
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
Abdullah Yaman rumuzlu üyeden alıntı
İş yeri tarafından verilmiş olsa bile mail hesabı kişisel hesaptır. İş yeri sahibi dahi olsa girip kontrol edemez, yazışmalarınızı alamaz, elde ettiği yazışmalar illegal elde edilmiş yazışmalardır. Yapılan eylem suçtur.
Böyle olması gerektiğini düşünüyorum ben de; ancak piyasada çalışanlarının maillerini kontrol ve takip eden o kadar çok yer var ki, bunların tümü suç işliyor olamaz diye düşündüğümden "yanılmıyorsam bunu yapma hakkı var" diye yazdım.
Eğer dediğiniz gibiyse, bu suç gerçekten çok fazla işleniyor...
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
İşverenin çalışanının mail hesabına girip didik didik etmesi için yetkili olduğuna / olacağına dair bir karar / metin / kanun / sözleşme görmedim ben.
Mail hesabı iş yeri tarafından verilmiş olsa bile bu mail hesabı üzerinden özel yazışmalar yapılamayacağı söylenemez, keza aynı şekilde işveren tarafından alınmış ve personele verilmiş olan kurumsal ya da şirket telefon hattı üzerinden de görüşme yapılamayacağı ya da mesaj gönderilemeyeceği durumu ortaya çıkar.
Bu durumda her kurumsal şirket yada işveren çalışanına telefon hattı verdi diye telefonunu dinleyebilir mi ?, mesajlarını kontrol edebilir mi ?
Bu tür bir dinleme ya da mesajları kontrol için bir mekanizma ya da yazılım kullanılması ne kadar yasa dışı ise, mail hesabının incelenmesi, didiklenmesi, süzülmesi, kontrol edilmesi de o kadar yasa dışıdır.
Ha benim mail box ıma gelen mailleri okumuş, ha bana gelmiş olan zerfı açıp içindeki mektubu okumuş aynı şey...
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Şirket verdiği bilgisayarın, internet bağlantısının ve mail adresinin kişisel işlerde kullanmasını bir bildirim ile yasakladığında, artık o bilgisayar ile, o internet bağlantsı ile ve o mail adresi ile yapılacak hiç bir muhaberatın özel olamayacağını düşünüyorum.
Kaldı ki zaten bir işçinin, işverenin işini yapması için verdiği alet edevat ve techizatı şahsi işleri için kullanmasının da kanuni olacağını zannetmiyorum.
Yani işyeri adresine gelen bir posta gibi değerlendirmek mümkün değildir bunu.
Bir de bu bakış açısından düşünür müsünüz olayı?
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Şirket verdiği bilgisayarın, internet bağlantısının ve mail adresinin kişisel işlerde kullanmasını bir bildirim ile yasakladığında, artık o bilgisayar ile, o internet bağlantsı ile ve o mail adresi ile yapılacak hiç bir muhaberatın özel olamayacağını düşünüyorum.
Kaldı ki zaten bir işçinin, işverenin işini yapması için verdiği alet edevat ve techizatı şahsi işleri için kullanmasının da kanuni olacağını zannetmiyorum.
Yani işyeri adresine gelen bir posta gibi değerlendirmek mümkün değildir bunu.
Bir de bu bakış açısından düşünür müsünüz olayı?
Normal postadan dahi vahimdir durum. Eposta hesabını vermiş olabilir ama bu hesaplar iş içinde olsa kişiye özel kulanım için verilmiştir. ve girişleri şifrelidir.
İşveren işçinin işyerindeki çantasını karıştırabilrimi? Bu böyle bir şeydir.
Fakat zaten işten çıkarma geçerli bir sebebe dayanmamakta ve haksızdır.
25/2 madde demiş ve madde belirtmemişler ama h bendine denk düşüyor.
ve yapılan işlemelrin sırasına ve türüne bakılırsa zaten işten çıkarma geçerli bir sebebe dayanmamakta ve haksızdır.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Burası bir forum ve buradan özel mesaj yolu ile yazışmalar yapılıyor. Admin, bu yazışmaları okuyabilir. Etik midir? Hayır; fakat okuyabilir.
İnternet kafe işletiliyor, 50 bilgisayar yönetici bilgisayara bağlı. Yönetici bilgisayarın başındaki tek tek her bilgisayarda kim ne yapıyor görebilir mi? Evet. Etik midir? hayır; fakat görmek isterse görecektir.
E-postalar zaten tamamen kontrol altında...
Ve en önemlisi şu ki:
Sanal dünyaya girdiğiniz anda tüm gezi verileriniz kaydediliyor. Her şey ama... Kimseye lazım olmaz, bakılmaz, görülmez; önemli değil... Kayıt altına alındığını bilmelisiniz.
Bu kayıtlara göre zaman zaman kişisel posta adreslerinize, facebook gibi ortamlarınıza reklamlar düşer, yönlendirmeler yapılabilir. Bu en basit olanı. Daha ilerde kimbilir ne amaçla bu veriler kullanılacak veya kullanılıyordur.
Konu ile ilgili sayın Yaman'ın açıklamasını beğeniyle okudum. Teşekkür ederim.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Değerli üstadlar,
Konuya yaklaşımınız için çok teşekkür ediyorum.
Çalıştığım kurumda kişilerin hizmetine sunulan e-posta adreslerinin gerekli görüldüğü durumlarda habersiz olarak kontrol edilebileceği sözleşmede belirtiliyor. Ancak diğer taraftan baktığınızda şöyle de bir durum var. Bu e-posta adreslerinin kişiye özel olduğu ve şifrelerinin sadece o personele ait olduğu, kimseyle paylaşılmaması gerektiği de belirtilyor. Firma bunu sözleşme şartları içerisinde belirtse bile bu e-postadan yapılan özel olabilecek yazışmalara ulaşması kişisel haklarımın çiğnenmesi anlamını taşıyor benim vicdanımda.
Çünkü sistem internete girmenize izin veriyor, özel mail adresinize girmenize izin veriyor. İş yoğunluğu arasında tahsis edilen şirket mail adresini kullanmanızda fiilen bir engel de yok.
Çalıştığım kuruma aleni bir zararım olduğundan şüphe edildiğinde girip araştırsınlar. Ama arkadaşıma yazdığım ve tamamen kişisel bir sebep içeren, haksız kazanç veya kötü bir amaç gütmeyen bir maili onlarca kişiye sergileyip biz seni bundan dolayı işten çıkarıyoruz demek açıkçası ağır bir karar.
Burada işverenin vekili olan birim yönetmeninin öncelikle beni işten çıkartmayı kafasına koyduğu bir gerçek. Bu maili kendisinin bulup ortaya çıkarttığı da kendi beyanı (üst 2 yöneticinin huzurunda). ancak bu kişiler halen orada çalışmakta olduğu için tanıklık edeceklerini sanmam.
Ancak dediğiniz gibi bu mailin ortaya çıkarılması her ne sebeple olursa olsun kişisel haklarımın çiğnenmesi ise bunu sonuna kadar Adalet önünde savunacağım. Ömrüm ne kadar ise, sağlığım ve maddi durumum ne kadar elverirse bunun peşini bırakmayacağım.
Diğer tarafta elbette insan iç güdüleri vur kır parçala demiyor değil. Çünkü yeni evlisiniz ve sırf birinin canı öyle istedi diye birden 25/2 den işten atılıyor ve beş kuruşsuz bırakılıyorsunuz.
Ama öfkeyle kalkan zararla oturur demiş atalarımız. Ya da benim dilimde, onlar bana bu adaletsizliği reva gördükleri için nefret duyuyorum. Aynı adaletsizlikle cevap verirsem onlardan bir farkım kalmaz. O insanlar kadar alçak olamam.
Davamda bir avukatım var. Kendisi bu işlerde epeyce tecrübeli. Ama bir de yoğunluğu var. İşe iade haricinde bir davaya sıcak bakmadığını söylüyor. Ben uğraşmak istememesine bağlıyorum. Ama dava lehime sonuçlanırsa, kişisel hak ve özgürlüklerime müdahale edilmesinden bahisle bir davaya daha başvuracağım.
Yanıtlarınız için çok ama çok teşekkür ediyorum.
Saygılarımla
- - - Updated - - -
Bir de sizlere danışmak istediğim konu şu;
5 yılımı doldurmama 3 ay kala işten çıkartılmıştım. Mahkeme olur da lehime karar verirse, çalışmadığım 4 ayın ücretin bana ödenmesini, bir de işe başlatmama halinde bir tazminat belirliyor. Bu işe başlatmama tazminatı sadece kıdeme göre mi belirlenir. Yoksa hakimin o anki kararına göre değişiklik gösterebilir mi? Kıdemim de sanırım işe başlatmama günüme göre hesaplanıyor.
Bunun akabinde de işe başlatmaması halinde tekrar bir dava açmamız gerekiyor değil mi kıdem ihbar için? Yani firma -piyasadaki uygulama açısından soruyorum- nasılsa davayı şahıs kazandı, işe başlatmıyoruz deyip kıdem+ihbar tazminatımı başka bir davaya gerek kalmaksızın öder mi?
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Yukarıdada belirttiğim gibi şahsa karşı tazminat davası gereksiz gibi avukatınıza katılıyorum. Size uygulanan prosedür tamamen yanlış
Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
MADDE 21. - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın ceceli341,
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim.
Ancak bu maddeyi belki ben iyi okuyamadım ama, işveren işe başlatmazsa ve işe başlatmama tazminatını da bana öderse, bu durumda kıdem ve ihbar tazminatımı da ödemesi gerekmez mi? Yani geçersiz fesh olduğu mahkemece kanıtlandığına göre bu durumda "ben kıdem ve ihbarı ödemiyorum" diyebilir mi?
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
maydos17 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın ceceli341,
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim.
Ancak bu maddeyi belki ben iyi okuyamadım ama, işveren işe başlatmazsa ve işe başlatmama tazminatını da bana öderse, bu durumda kıdem ve ihbar tazminatımı da ödemesi gerekmez mi? Yani geçersiz fesh olduğu mahkemece kanıtlandığına göre bu durumda "ben kıdem ve ihbarı ödemiyorum" diyebilir mi?
Davayı nasıl açtınız bilmiyorum ama;
Hayır diyemez zaten o zaman geçersiz fesih olur ve kıdem ve ihbar doğar.
Burada şöyle bir durum var işveren geçerli sebep olsa dahi her zaman tazminatsız ihbarsız fesih yapamaz.(Bunun anlamı işe iade edilmezsiniz belki ama tazminatlarınızı alırsınız.)
Sizin çıkarılış aşamasında geçerli sebepde yoktur bence.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın ceceli341,
Dava sadece işe iade istemli açıldı. Çıkarılış şekli tazminatsız ve ihbarsızdı.
Kıdem ve ihbar için sanırım 1 yıllık dava açma süresi varmış. Yani eğer işveren, işe başlatmadı diyelim. maksimum 4 ay çalışmadığım sürenin ücretini ve mahkeme tarafından belirlenen işe başlatmama tazminatını ödedi. Ama kıdem ve ihbarı ödemiyorum dedi. Bu durumda ikinci dava açılacak? Ama normal şartlarda işe iade davası sonucuna göre kıdem ve ihbarı da ödemesi gerekiyor.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
"İşe iade" burada kafa karıştırıcı oldu.
Normal işe iade davasında işveren geçerli olduğunu öne sürdüğü sebeple işten çıkarmış, kıdem ve ihbar tazminatını ödemiştir. İşiçi bunun üzerine işe iade davası açar, işveren işe başlatmazsa ayrıca işe başlatmama tazminatı öder.
Sizde ise durum böyle değil. İşe iade kararı verilirse, işten çıkarmanın mezkur maddeye dayanmadığı da tespit edilmiş olacak.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Lütfen bağışlayın beni, anlamamakta ısrar ediyor gibi görünebilirim. Ama gerçekten netleştiremedim.
Kıdem ve ihbarımı da alabilmek için (işe başlatmama halinde) ayrıca bir dava açacak mıyım yoksa işveren işe başlatmadığı için zaten kıdem ve ihbarımı ödemeyi de kabul etmiş mi sayılacak?
Son, bir daha sormayacağım :)
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Alıntı:
maydos17 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın ceceli341,
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim.
Ancak bu maddeyi belki ben iyi okuyamadım ama, işveren işe başlatmazsa ve işe başlatmama tazminatını da bana öderse, bu durumda kıdem ve ihbar tazminatımı da ödemesi gerekmez mi? Yani geçersiz fesh olduğu mahkemece kanıtlandığına göre bu durumda "ben kıdem ve ihbarı ödemiyorum" diyebilir mi?
Mahkeme işe iade kararı verir ve bu karar Yargıtayca onanırsa karar size tebliğ edildikten sonraki 10 iş günü içerisinde işe iade edilmeniz için işverene yazılı olarak başvurursunuz.
Bu başvuruda işe başlama konusunda samimi olmanız gerekiyor.
İş veren bu başvurunuza rağmen sizi iş başı yaptırmazsa mahkemece belirlenmiş olan, 4 aylık yargılama süresine ait ücretiniz ile, 8 aya kadar olan işsizlik tazminatınızı, giydirilmiş ücret farklarınızı, sizi işe başlatmadığı tarihteki emsaliniz çalışanın aldığı ücret üzerinden ihbar tazminatınızı, sizi işe başlatmadığı yıl için belirlenmiş olan kıdem tazminatı üzerinden kıdem tazminatınızı size ödemek zorundadır.
Ancak işveren bu ücretlerinizi usulüne uygun hesaplayıp ödemeyecektir. Kıdem + ihbar tazminatınız ile mahkemenin belirlediği tazminatları olabildiğince alt seviyeden ödeyecektir.
Bu ücretlerin en son güncel ücretiniz üzerinden hesaplanıp ödenmesi gerekirken iş veren bunu yapmayacaktır.
Siz de bu durumda ayrıca bir dava açıp, bu ücretlerinizin yeniden hesaplanarak yasal faizi ile birlikte size ödenmesini isteyeceksiniz.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Sayın Yaman,
Bilgilendrmeniz için çok teşekkür ederim.
Saygılar
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Herkese tekrar merhaba,
Dava lehime sonuçlandı. Avukatımdan aldığım bilgiye göre davalı taraf Yargıtay yoluna başvuracakmış. Sanırım önümüzde bir yıl daha var:)
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Tekrar merhaba,
15.05.2013 de mahkemece lehime verilen karar Yargıtay tarafından Bozularak 31.102013 de postalandı ifadesini gördüm. 15-20 güne dosyanın mahkemeye geleceğini ve o zaman detayı öğrenebileceğimi söyledi avukatım. Büyük bir şok yaşadım desem yalan olmaz. Umarım ki usule dayalı bir hata olmuştur, öyle olmasını temenni ediyrum. aksini düşünmek bile adalet sistemine olan inancıma ters düşüyor. Zimmetine para geçirenler, ırza geçenler, dolandırıcılar ve buna benzer bir sürü yüzkızartıcı suç işleyen insanın salıverlmesi nasıl bir infial yaratıyorsa bende, işte yargıtayın aleyhime olası bir kararı da o etkiyi yaratacaktır bende.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Değerli site üyeleri,
Davam sonuçlandı, Yargıtay safhası da dahil olmak üzere.
İlgilendiği bilgiyi aldıktan sonra ortadan kaybolan kişilerden olmamak ve benim durumumla karşılaşan başka arkadaşları aydınlatabilmek adına burada paylaşıyorum.
Yargıtay, konunu başında belirttiğim e-posta sebebiyle , işe iade talebimin reddine kesin olarak karar verdiğini belirtmiş. Ancak haklı feshi/geçerli fesih ayrımına net olarak bir açıklık getirmemiş. Sadece bu davranışın her işveren tarafından kabul edilemeyecek bir davranış olduğunu ifade etmiş.
Bu durumda kıdem ve ihbar tazminatım için de ayrıca bir dava açmayı düşünüyorum. Bu durumda bu konuda bilgi sahibi site üyelerimizin düşüncesini alabilirsem mutlu olacağım.
Bu arada, tüm gelişmeleri sağlığım yerinde olduğu sürece buradan paylaşacağım.
Biliyorum ve eminim ki beni kasten bu noktalara getiren eski işveren temsilcisi de bu gelişmeleri okuyor ve içten içe seviniyor. Yargıtayın bu yöndeki kararına her ne kadar üzülsem de bu ülkede adaletin eninde sonunda "yazılı kurallar çerçevesinde" tecelli edeceğine inancım tamdır. İçten içe sevinen insanların da ilahi adalet huzurunda hesaplarını rahat verebilmeleri için dualarımın içtenlikle yanlarında olduğunu bilmelerini isterim.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Cevaplayacak herhangi biri yok mu? Kıdem tazminatı konusunda bilgisi olan varsa paylaşabilir ise bu durumdaki başka arkadaşlar da biraz aydınlanır aynı zamanda.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
İşyeri sınırları içinde özel alan , özel iş hakkı olması beklenemez bence de.
Olabilecek en özel alan tuvalet vs alanlar olabilir ki, buralrın da girişini olmasa bile çıkışını gözleyebileceği takip sisitemleri kurulabilir, güvenlik için gerek duyduk açıklamasıyla.
Yargıtayın bu nedenle işverenin böyle bir hakkı olduğu yönündeki kararı bence öyle şok edici bir karar değil, aksine olması gereken de oydu diye düşünüyorum.
Kararda haklı/geçerli fesih konusunda ne dendiğini tam olarak bilmemekle birlikte, ihbar tazminatı için değil ama kıdem tazminatı için dava şansınızı denemelisiniz bence.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
Mrb is kanunun 4857/25 g is kanununa göre is feshim verildi Ihtarnameye cevap vermesem mahkeme açılır mı yada ne yapmam gerekiyor
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
25/2
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
Bu maddeye göre işten çıkarmalarda işverenin sizden savunma istemesi zorunlu değildir.
Bu maddeden iş akdiniz fesh edilmiş. İşveren sizden savunma istediyse verin. Yapılan ihtarı kabül ediyorsanız savunma vermenize gerek yok. vermediniz diye size dava açılmaz.
Siz çıkraılmayı kabül etmiyorsanız. İhtara ihtar gönderin ve işe gitmeye devam edin. İşveren bunu kabül etmezse İşe iade davası açmalısınız.
-
Cevap: Şahsi bir e-posta'nın tazminatsız feshe konu olması
4 yıl önce açığım konunun güncel durumunu paylaşayım ki, aynı olayları yaşamış insanlara belki faydalı olur...
İşe iade davam mahkemede lehime sonuçlanmış, ardından da yargıtay kararı bozarak ortadan kaldırmıştı.
Yargıtay'ın bozma kararında ise işverenin fesih sebebinin geçerli sebep olarak görülebileceğine dair net bir şekilde yorum yapıldığını gördüm.
Akabinde kıdem ve ihbar tazminatımın tazmini için avukatım aracılığı ile 2015 yılı içerisinde dava açtım. Aralık 2016'de (1,5 yıl sonra) mahkeme tarafından lehime karar verildi. Bu sefer işveren vekili istinaf a taşıdı. Aralık 2016 da biten mahkeme için Mart 2017'de ancak istinafta dosya açılabildi. Şu an istinafa ön incelemede olarak görünüyor.
Belirlenen tutar itibariyle istinaf mahkemesinin kesin karar verme şansı bulunmuyor. Yani her halükarda buradan da tekrar bir Yargıtay yolu görünüyor.
Sonuç itibariyle 2012 kasım da başladığım hakkımı arama çalışmalarım 5. yılını doldurmak üzere...
Dava süreçlerini kısaltacak denilen istinaf mahkemesi ise şu an benim açımdan sadece bir süre uzatmasına sebep oldu.
Bu yola girecek tüm işçi arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. Adalet maalesef ki zamanında gelemiyor bu ülkede..