İşe İade davası açtım,gelişmeler var.Yardımcı olur musunuz?

Merhaba hukukseverler,
Daha önce işyerimde ciddi bir mobing süreci yaşamış,ben ne yapabilirim diye düşünürken şirket beni işten atmıştı:(
bende işe iade davası açmıştım ve yaklaşık 2 aydırda beklemedeydim.İlk cevapları geldi sonunda.ama sanırım ben çok saf ve iyi niyetliyimki gelen savunmayla şok oldum.

1-Öncelikle benim insanlarla geçinemeyen,dedikoducu ve insanlara küfür eden biri olduğumu belirtmişler ve tanıklarla ispatlayacaklarmış (not:gecınemediğim söylenen iş arkadaşımın yaptığı usulsuzlukleri ve benim bu konuda sunduğum ispatları vede mudurlere konu hakkında yardım ıstedıgımı,bu kısının sorun yarattıgına dair attıgım maıllerı sunmustum..yani aylardır bu kişiyle sorunlar yasandıgını ve çözüm önerilerini istediğim maillerim.

2-İnsanlara kaba davrandığım ve küfür ettiğime dair tanıklı beyan.(not:bahsi geçen olay 3 kişi arasında geçti ve ne kavga ne de küfür vardı.Dğer kişi beni kufur ettı dıye sırkete sıkayet etmıs guya,oysa ben ve diğer kişi etmediğime dair sahıtlık yapacagız)ve 3 çalışma arkadasımda aslında nasıl ıyı ve calıskan bırı olduguna tanıklık edecek.

3-performansım cok kotuymuş,bölgemin gerilemesine sebep olmusum (not:bu konuda sunduğum bölge 2. ve 3.luk plaketlerım ıcın,biz onu herkese verıyoruz bu plaket basarı gostergesı olamaz demısler.Bende buna ıstınaden bana verılen hedeflerı işten cıkarıldıgım gün ıtıbarıyle yıllık bazda %kaç gercekleştirdiğimi ispatlayacağım.Bir hedefim %94 diğer %92 ve satışda da çok büyük kayıplar verdiklerini söyledikleri hedefimide %87 tuttrmustum.Ve son 2 ayımdada hedeflerimi %200 ve %150 oranlarında geçmişim.

4-bende usulsuzlukler yapmışım.Not:ne benden ıstenen savunmada nede işten ayrılma sebebımde böyle birşey söylemediler ve yazmadılar.bu konuyla alakalı en ufak uyarım bıle yok.şimdi böyle bir belge duzenleyıp yada bılgılerı değiştirip ispat etselerde bunu gerekçe olarak gösterme hakları varmı.

5-Ve asıl ÖNEMLİ konu.Ben bu şirketin,anadolu ilinde çalışıyordum ve davayı burada açtım.ama onlar iş sözleşmesinde anlaşmazlıklarda İstanbul mahkemeleri görevlidir yazdıgı için,yetkisizlik istediler.Hakim de kabul etti.Avukatım ise sözleşmede yazsada,geçersizdir diye bozulan kararları sundu ama hakım yınede İst.da görülmesine karar verdi.Ve avukatım diyorki,yargıtaydan bozdurralım.Ben o sözleşmeyi imzalarken,o kısma dikkat bile etmedimki.Kaldı ki olmaz,bunu kabul etmıyorum deme sansımda yoktu.
Yargıtaya basvurursak sızce kazanırmıyız yani ikamet ettiğim ve işin görüldüğü yerde dava devam edebilirmi.Ve eğer yargıtay olur derse hakım bana gıcık olup (sormayada utanıyorum ama) aleyhime karar verirmi?

Ve bu verilerle sizce davayı kazanabilirmiyim.Şu an işim ve inanın başka masraf edecek param da yok.Boşuna yargıtay içinde masraf vermek istemiyorum

Fikir ve bilgilerinizi rica ediyorum

Teşekkürler

arkadaşım sanırım senin sorunun belli. öncelikle geçmiş olsun bahsi geçen işveren yazılarından anladığım kadarıyla teleziyonda reklamı çıkıp duran eskiden ingilize bağlı şimdiki sahibi sözde türk bir market sektöründeki şirket :)

bu şirketten bi durum olmaz. sendikanız var. sendikanızın ismi belli internet sitesinden telfon numarasını alın arayın hukuk bölümüne bağlanın size yardımcı olacaklardır. hukuki süreç baze 3 ay bazen 6 ay bazen 9 ay sürer. hemen dava açın işe iade davası sendikadanda hukuksal destek isteyin sendika size avukatta veriyor zaten geçmiş olsun tekrar.

Alıntı:

---

moonblood rumuzlu üyeden alıntı

arkadaşım sanırım senin sorunun belli. öncelikle geçmiş olsun bahsi geçen işveren yazılarından anladığım kadarıyla teleziyonda reklamı çıkıp duran eskiden ingilize bağlı şimdiki sahibi sözde türk bir market sektöründeki şirket :)

bu şirketten bi durum olmaz. sendikanız var. sendikanızın ismi belli internet sitesinden telfon numarasını alın arayın hukuk bölümüne bağlanın size yardımcı olacaklardır. hukuki süreç baze 3 ay bazen 6 ay bazen 9 ay sürer. hemen dava açın işe iade davası sendikadanda hukuksal destek isteyin sendika size avukatta veriyor zaten geçmiş olsun tekrar.

---

merhaba,
cevabınız için çok teşekkür ederim ama sandığınız firmada çalışmadım.Aslında hangi firmadan bahsettiğinizide bilmiyorum ama demekki oradada aynı durumlar var.Bir sendikamız yok normal ssklı çalışandım.Zaten işe iade davası açtım,sadece mahkeme ist.da olsun istemiyorum

Alıntı:

---

madurebaci rumuzlu üyeden alıntı

merhaba,
cevabınız için çok teşekkür ederim ama sandığınız firmada çalışmadım.Aslında hangi firmadan bahsettiğinizide bilmiyorum ama demekki oradada aynı durumlar var.Bir sendikamız yok normal ssklı çalışandım.Zaten işe iade davası açtım,sadece mahkeme ist.da olsun istemiyorum

---

ister sözleşmede yazsın yada yazmasın imzlasanız bile nerde dava açarsanız orda görülür mahkeme. o konuyu kafanıza takmayın bulunduğunuz yerde en yakın iş mahkemesine fesihten itibaren 30 gün içerisinde açın ve süreci bekleyin tekrar geçmiş olsun

sanırım derdimi anlatamadım.Ben işe iade davası açtım,dava başladı.Hakimde sözleşmede İst.mahkemeleri yazıyor diye,yetkisizlik kararı verdi ve ta ist.dabgörülsün kararı verdi.Bilen arkadaslardan yardım ıstıyorum.Yargıtaya basvuralımmı itiraz için.masrafa değermi.Birde yukarıda verdıgım bılgılerle kazanma ıhtımalım sızce nedir..

Kimse yok mu ?? :(((

Konu hakkında hukuki olarak sizi aydınlatamam, ama eski bir sendika çalışanı ve yüzlerce işe iade dava konusu hakkındaki tecrübelerime dayaranarak söyleyebilirim ki işe iade davalarında eger yüzkızartıcı bir suç işlememiş iseniz (hırsızlık) %99 kazanırsınız.

İşyerine alkollü gelen ve müdürünün yüzüne küfür eden işçinin davayı kazandıgına işe iade aldıgına şahit oldum ben, hoş gerekli prosedürleri yerine getirerek işbaşı yaptırmadılar ama anlatmak istediğimi anlıyorsunuzdur.

Alıntı:

---

ChatterBox rumuzlu üyeden alıntı

Konu hakkında hukuki olarak sizi aydınlatamam, ama eski bir sendika çalışanı ve yüzlerce işe iade dava konusu hakkındaki tecrübelerime dayaranarak söyleyebilirim ki işe iade davalarında eger yüzkızartıcı bir suç işlememiş iseniz (hırsızlık) %99 kazanırsınız.

İşyerine alkollü gelen ve müdürünün yüzüne küfür eden işçinin davayı kazandıgına işe iade aldıgına şahit oldum ben, hoş gerekli prosedürleri yerine getirerek işbaşı yaptırmadılar ama anlatmak istediğimi anlıyorsunuzdur.

---

Cok tesekkur ederim. Asla yuzkizartici bir sucum olmadi. Kufur bile etmedim. Sahidimde var. Ama sirket isten cikarmakla korkutup muhtemeln yalanxi sahit bulacak kendine. Emegimin bosa gitmesinden korkuyorum. Birde mahkeme ist. Da gorulurse bana cok masraf olacak. İnsallah dediginiz gibi olur.

başka yorumu yada bilgisi olan yok mu acaba?

Alıntı:

---

madurebaci rumuzlu üyeden alıntı

5-Ve asıl ÖNEMLİ konu.Ben bu şirketin,anadolu ilinde çalışıyordum ve davayı burada açtım.ama onlar iş sözleşmesinde anlaşmazlıklarda İstanbul mahkemeleri görevlidir yazdıgı için,yetkisizlik istediler.Hakim de kabul etti.Avukatım ise sözleşmede yazsada,geçersizdir diye bozulan kararları sundu ama hakım yınede İst.da görülmesine karar verdi.Ve avukatım diyorki,yargıtaydan bozdurralım.Ben o sözleşmeyi imzalarken,o kısma dikkat bile etmedimki.Kaldı ki olmaz,bunu kabul etmıyorum deme sansımda yoktu.
Yargıtaya basvurursak sızce kazanırmıyız yani ikamet ettiğim ve işin görüldüğü yerde dava devam edebilirmi.Ve eğer yargıtay olur derse hakım bana gıcık olup (sormayada utanıyorum ama) aleyhime karar verirmi?

Ve bu verilerle sizce davayı kazanabilirmiyim.Şu an işim ve inanın başka masraf edecek param da yok.Boşuna yargıtay içinde masraf vermek istemiyorum

Fikir ve bilgilerinizi rica ediyorum

Teşekkürler

---

Geçmiş olsun aynısı benimde başıma gelmişti ama benim davam çalıştığım bölgedeki mahkemede görüldü.Siz hangi şehirde çalışıyordunuz? Bu arada önemli olan sizin aldığınız belgede işten hangi sebeple çıkarılma nedeniniz, bunun aksini ispatlamanız onlarında bu sebebi kanıtlaması gerekir.Şimdiden geçmiş olsun.

sayın keremhan,
peki sizin davanız sonuçlandımı.Ve kazandınız mı?

hala davanın görulmesı gereken yer konusunda cevabımı alamadım :(

İşyerinin veya işverenin bulunduğu yerdeki İş Mahkemesinde dava açılır. İş Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Alıntı:

---

Markowitz rumuzlu üyeden alıntı

Geçmiş olsun,
Ben de 1 yıl önce işe iade davası açtım ve kazandım.
Bu konunun uzmanı oldum.
Siz de konunun uzmanı olmak istiyorsanız sadece 90 TL ye bir kitap alacaksınız.

http://www.turhankitabevi.com.tr/kat...ategori_id=372
adresindeki Şahin Çil - İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları kitabını alıp okuyunuz.

Bu forumda ayrıntılı cevap bulmak çok zor.

Kitabı hemen alın ve bana dua edin.

Sevgiler.

Not: Bu kitabın içinde bir yargıtay kararı var. Diyorki, işveren iş fesih bildirgesinde söylediği işin fesih nedeninden başka bir nedeni daha sonradan ileri süremez...

---

Kitap reklamı yapmayınız. Tebliğciler gibi dua istemeyiniz. Forumda destek alınamayan veyahut kişiye yetersiz gelen cevaplar var ise avukata başvurunuz.

Yaptığın reklam üzerinden dua istemeyi bırak. Bana sormasan bile burası bir forum olduğuna göre site yöneticilerinin koymuş olduğu forum kurallarına uymakla mükellefsin. Konunun uzmanı olduysan üyenin sormuş olduğu soruya uzmanlığın ölçüsünde yanıt ver de senin uzmanlığından yararlanacak kişilerin sana dua edip etmeyeceklerini onların inisiyatifine bırak.

Alıntı:

---

cagjackal rumuzlu üyeden alıntı

Yaptığın reklam üzerinden dua istemeyi bırak. Bana sormasan bile burası bir forum olduğuna göre site yöneticilerinin koymuş olduğu forum kurallarına uymakla mükellefsin. Konunun uzmanı olduysan üyenin sormuş olduğu soruya uzmanlığın ölçüsünde yanıt ver de senin uzmanlığından yararlanacak kişilerin sana dua edip etmeyeceklerini onların inisiyatifine bırak.

---

Forumda konuların cevabı ile ilgili kaynak gösterme yasakmıdır?
Bir kişinin cevap verdiği kişiden dua istemesi yasakmıdır?
Bir konuda cevap yazmak için uzman olmakmı gerekiyor?
Şahıs forum kurallarına uymuyor ise bunu forum yöneticilierinin değerlendirmesi gerekmezmi?

Alıntı:

---

ceceli341 rumuzlu üyeden alıntı

Forumda konuların cevabı ile ilgili kaynak gösterme yasakmıdır?
Bir kişinin cevap verdiği kişiden dua istemesi yasakmıdır?
Bir konuda cevap yazmak için uzman olmakmı gerekiyor?
Şahıs forum kurallarına uymuyor ise bunu forum yöneticilierinin değerlendirmesi gerekmezmi?

---

Yasaktır, zira benim daha önceleri hukuksal konularda referans olarak vermiş olduğum site linkleri de kaldırılmıştır. Kaynak gösterme karar ilamı şeklinde ise sorun yoktur.

Cevap, kitabı alın okuyun öğrenin bana dua edin şeklinde ise yasak olmasa bile hukuki değildir kanımca.

Tabiki gerekmiyor. Ben kişinin bu konuda uzman oldum demesine atfen, madem uzman oldunuz, uzmanlığınızı forumda paylaşın ki herkes bilgi sahibi olsun demeye getirdim. Uzmanlık kitap adı paylaşmakla olmaz. O zaman herkes "senin sorunun cevabı şunun kitabında var, burada zaman kaybetme, git kitabı oku hukuk profesörü ol" desin, olay çözüme bağlansın, forumu da kapatalım gitsin. Mümkün mü? Burada herkes bildiği ve tecrübe ettiği şeyleri paylaşır, forum mantığı bunu gerektirir. Kitap reklamı yapan üye kitabi bilgilerle üyeye yardımcı olmaya çalışsa eminim bir ömür dua alırdı zaten.

Forum yöneticilerinin işi başından zaten aşkın. Bizler de üye olarak onların bazı şeyleri fark etmelerine yardımcı olabiliriz ki bu forumda bu hep bu şekilde olmuştur.

Sen benim için bir şey dileyemezsin, ben senin gibi dua dilencisi değilim, benim kitap reklamcısı bilgisiz arkadaşım...

Alıntı:

---

Markowitz rumuzlu üyeden alıntı

Ya arkadaş birine kitap tavsiye edince bu kitap reklamı anlamına mı geliyor ?
O zaman her yazdığın şey bir reklam anlamına gelir.
Bu mantıkla örneğin sen de kendi yazdıklarında kendinin reklamını yapıyorsun.

Bu dua olayını da çok abartma, lafın gelişi söyledim...

Bilgi konusunda seninle yarışmaya niyetim yok. Çünkü ben doktora öğrencisiyim :-)))

---

Ya arkadaşım bir yerde yasak varsa uyun diyoruz neden anlamıyosunuz, çok mu zor bir şey?

"O zaman her yazdığın şey bir reklam anlamına gelir"

Doktora öğrencisinin verdiği örnek bu kadar olur zaten..Bunu öğrenciliğine veriyorum, inşallah unvanını aldığında daha güzel örnekler verirsin :))

Sırf senin yazdığına karşılık başka bir saçmalık olsun diye: Bilgi konusunda benimle yarışamazsın zaten. Çünkü ben VIP üyeyim:)))

Ben dua olayını bırakayım, sen de uzatmayı bırak bence...

Birazdan kapışacaklar kafa göz yarılacak diye heyecanla bekliyordum tatlıya bağlamışsınız aşk olsun :(

Kitap tavsiye edilebilecek en güzel şeydir.
Kitap evi linki reklamdır üyenin müdahelesi yerindedir.

Kitabın adını yazarını versek yeter bence isteyen arar bulur kitap sadece yayıncının kitap evinde olmaz heralde. Kitaba saygım nedeni ile linki silmedim silmeyeceğim. Mesele yapmaya gerek yok reklam olacaksa da kitap reklamı olsun. Fikrimi sorduğunuz için söyledim canınızı sıkmayın.

ah arkadaslar ah..tartısmaya gelınce bır suru cevap var da,benım asıl sorumu kımse anlamamıs.neyse biz zaten itirazı yaptık,örnek kararlar sunduk.bakalım yargıtay ne dıyecek..size gelişmelerı bıldırırım..tesekkurler yınede herkesecevapları,onerılerı için

arkadaslar,
yargıtaya yapılan bır ıtıraz ne kadar zamanda sonuçlanır acaba.Hala hiç gelişme ok davamla ilgili.
Hatırlatma:işe iade davasını ikamet ettiğim ilde açmıştım.Cunki bu ilde calısıyordum.işveren ise sözleşmede "anlaşmazlıklarda istanbul mahkemeleri yetkilidir"" yazdığı için itiraz etti ve hakimde birsuru emsal karar göstermemize rağmen kabul etti.Bizde yargıtaya itiraz ettik.
işte bu ıtırazın kararı ne kadar zamanda gelir.

Ortalama 1-3 yıl arasıdır

inanamıyorum :(((((
cevap için tesekkur ederim bu arada sayın kırcalı

Sayın meslektaşlarım,
9. HD kararını paylaşmak istedim. İşe iade tazminatı ile boşta geçen süreye ilişkin hesaplamalar konusunda detaylı gerekçelendirilmiş güzel bir karar.


YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2008/22949
Karar Numarası: 2010/7943
Karar Tarihi: 22.03.2010

İŞE İADE DAVASI SONRASI İŞE BAŞLATMAMA HALİNDE KIDEM İHBAR VE İŞE İADE TAZMİNATININ BAŞLATMAMA TARİHİNDEKİ ÜCRETE GÖRE HESAPLANMASININ GEREKMESİ
FESİHTEN SONRA YÜRÜLÜĞE GİREN TİS ÜCRET ZAMLARINDAN İŞE İADE DAVASI AÇAN İŞÇİNİN SON ÜCRETİNİN BELİRLENMESİNDE DİKKATE ALINACAĞI

4857 s. İşK/21

ÖZETİ: Davacının iş sözleşmesi 30.9.2005 tarihinde fesh edilmiş açmış olduğu işe iade davasının kesinleşmesinden sonra süresi içerisinde işe alınmak üzere müracaat ettiğinde işverence 11.8.2006 tarihinde işe başlatılmayacağı bildirilmiştir. Dolayısıyla 11.8.2006 itibariyle feshin kesinleştiği kabul edilerek bu tarihteki ücreti esas alınarak istekler hesaplanmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı hesabına esas alınan ücret doğru olarak 11.8.2006 tarihinde geçerli olan tavandan hesaplanmış ancak ihbar tazminatı hesabında 30.9.2005 tarihine 4 aylık sürenin ilavesi ile 30.1.2006 tarihindeki ücreti esas alınmıştır. Halbuki davalı işyerinde 1.3.2006 tarihinde yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girmiş olup fesih de 11.8.2006 tarihinde kesinleştiğine göre bu tarih de ki alabileceği ücret toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlenmeli dava konusu istekler bu ücrete göre hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Davacı, fark kıdem, fark ihbar, işlemiş faiz alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Ş.Kırmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Davacı işe iade davasını kazanmasının ardından işverene müracaat ettiğinde işe başlatılmadığını kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiğini ileri sürerek fark isteklerde bulunmuştur.
Mahkemece fark istekler hüküm altına alınmıştır. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasına esas alınacak ücretin belirlenmesinde uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 1 fıkrasına göre de işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az 4, en çok 8 aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşullan oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir.
İşe iade yönündeki başvurunun 10 iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez.
İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini 1 ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz, işverence yasal süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir. Burada makul süre işçinin işe daveti içeren bildirim anında işyerinin bulunduğu yerde ikamet etmesi durumunda en fazla 2 günlük süre olarak değerlendirilebilir, işçinin işe iadeyi içeren tebligatı işyerinden farklı bir yerde alması halinde ise, 4857 sayılı İş Kanununun 56. maddesinin son fıkrasında izinler için öngörülen en çok 4 güne kadar yol süresi makul süre olarak değerlendirilebilir. Bu durumda işçinin en fazla 4 gün içinde işe başlaması beklenmelidir.
İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. Bu fesih tarihine göre işverence ihbar ve kıdem tazminatı ödenmelidir. Hesaplamada dikkate alınacak ücret, işe başlatılmadığı tarihteki son ücret olup, kıdem tazminatı tavanı da aynı tarihe göre belirlenmelidir. İşe iade davasında kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan en çok 4 aya kadar süre hizmet süresine eklenmeli, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin hakkı bakımından çalışılmış gibi değerlendirilmelidir.
İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir, işçinin işe başlatılmadığı tarih, işe başlatmama tazminatının muaccel olduğu andır. Bahsi geçen tazminat yönünden faize hak kazanmak için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Ancak işçinin işe iade başvurusunda işe alınmadığı taktirde işe başlatmama tazminatının ödenmesini talep etmiş olması durumunda işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez ve bahsi geçen tazminat muaccel olduğu anda işverence ödenmelidir.
Boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için ise feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra boşta geçen en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve diğer haklar belirlenmelidir. Boşta geçen en çok 4 aya kadar süre içinde ücret zammı ya da yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdiğinde, her iki dönem için ayrı ayrı hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9.HD. 28.12.2009 gün 2009/ 34595 E, 2009/ 37899 K).
Kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer alacaklar, işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur (Yargıtay 9.HD. 20.11.2008 gün 2007/ 30092 E, 2008/31546 K).
Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi para ile ölçülebilen haklar dahil edilmelidir. Söz konusu hesaplamaların işçinin belirtilen dönemde işyerinde çalışıyormuş gibi yapılması ve para ile ölçülebilen tüm değerlerin dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte işçinin ancak fiili çalışması ile ortaya çıkabilecek olan fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile satışa bağlı pirim gibi ödemelerinin, en çok 4 ay kadar boşta geçen süre içinde ödenmesi gereken diğer haklar kavramında değerlendirilmesi mümkün olmaz (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2008/ 32727 E, 2008/31214 K).
Boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar ile işe başlatmama tazminatı brüt olarak hüküm altına alınmalı ve kesintiler infaz sırasında gözetilmelidir.
16.6.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı yasa ile 193 sayılı gelir vergisi kanununda değişiklik yapılmış ve işe başlatmama tazminatı gelir vergisi istisnaları arasında gösterilmiştir. Buna göre işe başlatmama tazminatından gelir vergisi kesilmemeli, sadece damga vergisi kesilmesiyle yetinilmelidir.
Aynı yasa ile 193 sayılı gelir vergisi kanununa eklenen geçici 77 maddede ise, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminattan, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemleri yapılır" şeklinde kurala yer verilerek daha önce kesilen gelir vergisi ile ilgili iade esaslan belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre daha önce kesilen gelir vergisi tutarları vergi yükümlüsüne iade edilmelidir. Vergi yükümlüsü işçi olup, işçinin fazla ödenen vergiyi ilgili vergi dairesinden talep etme hakkı vardır. Yasada, vergi sorumlusu olan işverene iadeye dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. İşçi haksız yere kesilen gelir vergisini ilgili vergi dairesinden talep edebileceğine göre, işverenin aynı tutardan sorumluluğuna dair karar verilmesi mükerrer sorumluluğuna yol açacaktır. Bu nedenle işverence işe başlatmama tazminatından esilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin sorumlu tutulması doğru olmaz(Yargıtay 9.HD. 16.2.2010 gün 2009/29055 E, 2010/ 3626 K).
İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır. Ancak işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat olmakla uygulanması gereken faiz yasal faiz olmalıdır.
Somut olayda davacının iş sözleşmesi 30.9.2005 tarihinde fesh edilmiş açmış olduğu işe iade davasının kesinleşmesinden sonra süresi içerisinde işe alınmak üzere müracaat ettiğinde işverence 11.8.2006 tarihinde işe başlatılmayacağı bildirilmiştir. Dolayısıyla 11.8.2006 itibariyle feshin kesinleştiği kabul edilerek bu tarihteki ücreti esas alınarak istekler hesaplanmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı hesabına esas alınan ücret doğru olarak 11.8.2006 tarihinde geçerli olan tavandan hesaplanmış ancak ihbar tazminatı hesabında 30.9.2005 tarihine 4 aylık sürenin ilavesi ile 30.1.2006 tarihindeki ücreti esas alınmıştır. Halbuki davalı işyerinde 1.3.2006 tarihinde yeni bir toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girmiş olup fesih de 11.8.2006 tarihinde kesinleştiğine göre bu tarih de ki alabileceği ücret toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlenmeli dava konusu istekler bu ücrete göre hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.Yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

tesekkurler sayın demir..her bılgı var bu yazının ıcınde..

Alıntı:

---

madurebaci rumuzlu üyeden alıntı

ah arkadaslar ah..tartısmaya gelınce bır suru cevap var da,benım asıl sorumu kımse anlamamıs.neyse biz zaten itirazı yaptık,örnek kararlar sunduk.bakalım yargıtay ne dıyecek..size gelişmelerı bıldırırım..tesekkurler yınede herkesecevapları,onerılerı için

---

5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibariyle yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre

<İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.> hükmü yer almaktadır.

İş mahkemesinin yetkisini düzenleyen anılan maddede yer alan yetki kuralı kamu düzeni dair olup kesin niteliktedir. Söz konusu hükme göre davacı işçi, davayı işin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının ikametgahı mahkemesinde de açabilir. Tercih hakkı her durumda dava açana aittir. Mahkemece yetki kuralının kesin nitelikte olduğu göz önüne alınarak bu iki yer dışındaki yerde açılan davalar kesin yetki sebebiyle ve yetki yönünden reddedilecektir

Sayin madurebaci davaniz ne aşamada?