Boşanma davasının reddi ve sonra olabilecekler?

Öncelikle merhabalar;

İnternette aramama rağmen net bir cevap bulamadığımdan sizlerinde yardımına ihtiyaç duydum.

Dava konusu: Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması.

(Kadın) Komik bahanelerle müşterek konutu terk ediyor, akabinde Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması nedeni ile boşanma davası açılıyor. Takribi 4-5 mahkeme sonucu hakim davanın reddine ve bir miktar TEDBİR nafakasına hükmediyor.

Soru 1) Hakim boşanma davasını reddettiğine göre muhtemelen gerekçeli karardan sonra karar kesinleşeceğinden otomatik olarak TEDBİR nafakası da ortadan kalkıyormu?

Soru 2) Hakim gerekçeli karar yazarken TEDBİR nafakasını yoksulluk nafakasına çevirme ihtimali varmı?

Soru 3) Davanın reddini davacı taraf temyize götürmezse davalı taraf sırf nafaka alabilmek için temyize götürebilirmi?

Soru 4) Hakimin dava açıldığında değil davanın sonunda tedbir nafakası vermesinin mantığı nedir? ( Çünkü takribi 15 gün sonra karar kesinleşeceğinden nafaka ortadan kalakacak)

Soru 5) Mantıklı ve somut durumlar ortada yokken evi terk eden eş için açılan davanın reddedilmesi sizce nelerden kaynaklanıyor olabilir ? ( Hakim delil yetersizliği, veya ikna olmama gibi durumlarımı göz önüne almış olabilir)

Vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.

Kanunlardaki yazılanları tam anlayamadığınız için bazı konularda kafanız karışmış. Ben cevaplayayım.

1-) Eğer açılan boşanma davası red edilirse, kadın ve çocuklar yararına muhakkak nafaka kararı verecektir hakim.

2-) YOKSULLUK NAFAKASI sadece boşanma kararı ile verilen nafaka adıdır. Boşanma kararı çıkmazsa yoksulluk nafakası adı ile değil, TEDBİR NAFAKASI adı ile nafaka kararı çıkacaktır.

3-) Eğer hakim nafaka kararı vermemişse evet yargıtay'a kararı temyiz edebilir. Tarafların her zaman temyiz hakkı vardır. Verilen her karar için temyiz edilebilir.

4-) Ayrı yaşamaya devam edilebileceğinden dolayı hakim önceden karar verilen miktarın devamına ya da belli bir miktar daha artırarak yeni bir nafaka kararı verebilir.

5-) Belirttiğiniz sebepler olabilir. Dava bitince hakim zaten GEREKÇELİ KARARDA AÇIKLAR.

- - - Updated - - -

Kanunlardaki yazılanları tam anlayamadığınız için bazı konularda kafanız karışmış. Ben cevaplayayım.

1-) Eğer açılan boşanma davası red edilirse, kadın ve çocuklar yararına muhakkak nafaka kararı verecektir hakim.

2-) YOKSULLUK NAFAKASI sadece boşanma kararı ile verilen nafaka adıdır. Boşanma kararı çıkmazsa yoksulluk nafakası adı ile değil, TEDBİR NAFAKASI adı ile nafaka kararı çıkacaktır.

3-) Eğer hakim nafaka kararı vermemişse evet yargıtay'a kararı temyiz edebilir. Tarafların her zaman temyiz hakkı vardır. Verilen her karar için temyiz edilebilir.

4-) Ayrı yaşamaya devam edilebileceğinden dolayı hakim önceden karar verilen miktarın devamına ya da belli bir miktar daha artırarak yeni bir nafaka kararı verebilir.

5-) Belirttiğiniz sebepler olabilir. Dava bitince hakim zaten GEREKÇELİ KARARDA AÇIKLAR.

Sevgili denizblk;

1 Seneye yakındır bu forumu takip etmekteyim, aklımda yazmış olduğum sorulara cevap vermesi muhtemel 2 kişiden biriydin beni yanıltmadın teşekkür ederim.

Fakat kafamı karıştıran kısım şu! Hakim bizim boşanmamızı istemiyor, ve davayı reddediyor. Davalı taraf ile kanunen biz resmi olarak evli gözüküyoruz. Madem resmi olarak evliyiz resmi nikahlı olan eşime ben neden nafaka ödemem gerekiyor?

Karar kesinleştikten sonra bu sefer evi terk nedeni ile dava açacak olsam, komik nedenlerden dolayı evi terk ettiği zaten cevap dilekçesinde de yazıyor boşanma ve nafaka ödememe şansım varmı?

Hakim ben olmadığın için ve dava dosyanızı da bilmediğim için bu konuda fikir yürütemem.

Eğer eşinizi kusurlu bulursa hakim karınıza nafaka kararı vermeyebilir. Ama çocuklarınıza iştirak nafakası ödersiniz her halukarda.

Siz sanırım boşanmanın red edilmesini ve nafaka asla ödememek istiyorsunuz. Eşler ayrı olduklarında genelde hakim nafaka bağlar kadına. Tabi istisnalar hariç.

Aşağıdaki linki tıklayıp okumanızı tavsiye ederim.

https://www.hukuki.net/showthread.php...r-ve-Yanitlari

Değerli dostum;

Az önce nette gezinirken bir haber gözüme ilişti. Ulu hakim eşini 300 erkekle aldatan kadına kocasını aldattığı için değil yaptığı ahlaksızlığı kitap haline getirdiği için tazminat ödemeye mahkum etmiş. Eee tabi kocaya kendini 300 erkekle aldatan kadına 600 lira nafaka ödeme mükafatı vermeyide unutmamış. Bunları görünce hakim canımı bağışlasın bari demekten başka birşey bulamıyorum.

Bu arada evliliğimden çocuk yok, eşim bir kaç kez evi terk etti tabii savunmaya gelince ben evi terk etmedim tatile gittim demesi muhtemel. Ben boşanmak istiyorum ve nafaka ödemek istemiyorum.. Çünkü toplumumuzda ceza suçluya verilir kanaati oluştuğu için madem nafaka ödüyorsun demekki suçlu sensin durumu ortaya çıkıyor.

Davanıza eşinizin kusurlu olduğuna hakimi ikna ederseniz nafaka da ödemezsiniz, boşanmak istiyorsanız boşanırsınız da.

Benim davama avukat bakıyor, bende giriyorum duruşmalara fakat hakim kimseyi konuşturmuyor. Sadece cevap dilekçelerine ne yazılıyorsa onlar üzerinden gidiyor hakim. Hani bir şarkı varya AŞK KAĞIDA YAZILMIYOR diye. İnsan hislerini, duygularını o an yaşamış olduğu soyut olayları kağıda yazamıyor işte.

Şunu sormak istiyorum bilgin dahilinde cevaplarsan sevinirim. Hakimin gerekçeli kararı yazması ne kadar zaman alır acaba?

Davanızda şahitler dinlenmiştir. En son da yazılı dilekçeler verilmiştir iddialara yönelik. Zaten son karar aşamasına gelmişsiniz. Boşanma davalarında davacı ve davalılar konuşmaz. Yani siz ve eşiniz konuşmazsınız. Sadece avukatlar hakimle konuşur.

Hakim önce karar verecek son duruşmada. Bulunduğunuz ildeki adli yoğunluğa göre gerekçeli karar yazımı değişir. 15 günde de yazılabilir, 1 ayda da, 2 ayda da. İstanbul'un adli yoğunluğu ile mesela Bursa'nın gemlik ilçesindeki adli yoğunluk farklı olduğu için hakimlerde bu yoğunluğa bağlı olarak gerekçeli kararı yazarlar.

Hakim bizim boşanmamızı istemiyor, ve davayı reddediyor. Davalı taraf ile kanunen biz resmi olarak evli gözüküyoruz. Madem resmi olarak evliyiz resmi nikahlı olan eşime ben neden nafaka ödemem gerekiyor? Bu sorunun cevabını tecrübe etmiş arkadaşlar varsa cevaplayabilirmi acaba?

Kimi görüşe göre: Dava reddedildiyse herşey sıfıra döner, ortada dava yoksa nafakada yok diyor.
Kimi görüşe göre: Dava reddedilse bile hakim nafaka bağlar diyor. Ayrı yaşama hakkından dolayı nafaka söz konusu ise. Hakim hem ayrılmamızı istemiyor, hemde ayrı yaşamamıza müsade ediyor çelişkisi oluşmuyormu?

Söz uçar yazı kalır o yüzden biz avukatlar dilekçelere uzun uzun yazarız :)

İkincisi; Türk Medeni Kanunu eşlere evlilik birliğinde tarafların yükümlülüklerini yerine getirmesi için Aile Mahkemesi hakimine başvuru imkanı sağlamıştır. Diğer bir ifade ile aile mahkemesi hakimi evlilik süresince gerekli tedbirleri alabilir. Nitekim boşanmanın reddi kararı üzerinden 3 yıl bir araya gelinmediği ıspatlanırsa bu boşanma nedenidir. Ama bu üç yıl boyunca ayrı da yaşansa evlilik resmi olarak devam etmektedir. Bazı hakimler bu üç yıllık süreyi de dikkate alarak evlilik birliğindeki yükümlülükler yerine gelsin diye tedbiren bir nafakaya hükmedebilir. Türk Medeni Kanunu ifade olarak 'Tedbir Nafakası' kavramı ile ifadelendirmemiştir fakat uygulamada buna da kısaca tedbir nafakası denir. Umarım yardımcı olmuşumdur.

Sayın Barış bey;

Ozaman olayı şu şekilde izah edebilirmiyiz! Boşanma davası reddi durumunda, ayrı yaşama hakkı kazanan kadına hakim isterse tedbir nafakası bağlar. Yani bir bakıma hakimin "keyfine" takdirine kalmış.

Benim sorum çok NET: Hakim'in huzuruna çıktık! Hakim yaz kızım dedi! ... ... Davanın reddine, .... miktar tedbir nafakasına diye bitirdi.

TEDBİR NAFAKASI KARAR KESİNLEŞİNCE ORTADAN KALKARMI?
Yoksa hakim gerekçeli kararı yazarken... Davayı şu sebepten ötürü reddettim. Sırf kıllık olsun diyede tedbir nafakasının devamına diye karar verebilirmi?

Alıntı:

---

bosluklar rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Barış bey;

Ozaman olayı şu şekilde izah edebilirmiyiz! Boşanma davası reddi durumunda, ayrı yaşama hakkı kazanan kadına hakim isterse tedbir nafakası bağlar. Yani bir bakıma hakimin "keyfine" takdirine kalmış.

Benim sorum çok NET: Hakim'in huzuruna çıktık! Hakim yaz kızım dedi! ... ... Davanın reddine, .... miktar tedbir nafakasına diye bitirdi.

TEDBİR NAFAKASI KARAR KESİNLEŞİNCE ORTADAN KALKARMI?
Yoksa hakim gerekçeli kararı yazarken... Davayı şu sebepten ötürü reddettim. Sırf kıllık olsun diyede tedbir nafakasının devamına diye karar verebilirmi?

---

Aynen öyle tamamen hakimin keyfine kalmış. Bu konuda türk medeni hukukunda hiç bir standart ve ölçü yok. Tabii "uygun" veya "hakkaniyet" türü ne anlama geldiği belirsiz lafları standardat kabul etmezsek.

Alıntı:

---

bosluklar rumuzlu üyeden alıntı

... Davayı şu sebepten ötürü reddettim. Sırf kıllık olsun diyede tedbir nafakasının devamına diye karar verebilirmi?

---

Size niye '' kıllık '' yapsın hakim? Daha önce otobüste yer mi vermemiştiniz, nasırına mı basmıştınız, saçına sakız mı yapıştırmıştınız?
Tedbir nafakasına hükmedilme sebebinin ne olduğunu çok iyi bildiğinizden şüphem yok. Elbette en başta düşünce olarak ödemek zor gelir, bunu anlarım. Ama hakimin üzerine oynamak niye?
Sn.cemil1 i de pek anlamak mümkün olmadı benim için.
Yaşadıklarından dolayı kazandığı bir (kötü ) tecrübe var, bu tecrübeyi , benzer durumda olanlara yardımcı olmak için paylaşmak yerine , sanki işi gücü bırakmış, bu tür soruları takip edip kendisine haber veren bir sistem kurmuş ta, odadaki sarı ışık yanıp sönmeye başladığında hemen ilgili konuya girip, hakimlere olan ( nefret boyutuna geldiği açıkça görülebilen) kızgınlığını kusar duruma gelmiş gibi göründü bana hep.
Neden ? Neden bu nefret?
Sistemdeki yanlışları vurgulamak başka şey, her konuya öfkeyi kusmak başka bir şey. ( bence)

Sn: Erdoğan bey;

Mesajımda yazmış olduğum kıllık olsun diye ifadesi sadece anlatımıma espiri olsun diyedir. Yoksa biz cumhuriyeti benimsemiş, onu koruyup kollamak ile görevli her nefere saygısızlık etmek aklımızdan dahi geçmemiştir. Görevini kötüye kullananlar hariç tabi.

Hakim beyin bana şahsi bir garezinin olmasını düşünmek hayalcilikten öteye gitmez.

Şimdi internette net olarak cevabını bulamadığım 2 soruyu siz değerli hukukçularımıza sormak istiyorum.

1) Reddedilen davadaki tedbir nafakası dava kesinleşince bitermi?
2) Nafaka borcu yüzünden tazyik hapsi alan bir kişiye cezası infaz olunmadan 2. bir tazyik hapsi hükmedilebilirmi?

Saygılarımla.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Size niye '' kıllık '' yapsın hakim? Daha önce otobüste yer mi vermemiştiniz, nasırına mı basmıştınız, saçına sakız mı yapıştırmıştınız?

Sn.cemil1 i de pek anlamak mümkün olmadı benim için.
Yaşadıklarından dolayı kazandığı bir (kötü ) tecrübe var, bu tecrübeyi , benzer durumda olanlara yardımcı olmak için paylaşmak yerine , sanki işi gücü bırakmış, bu tür soruları takip edip kendisine haber veren bir sistem kurmuş ta, odadaki sarı ışık yanıp sönmeye başladığında hemen ilgili konuya girip, hakimlere olan ( nefret boyutuna geldiği açıkça görülebilen) kızgınlığını kusar duruma gelmiş gibi göründü bana hep.
Neden ? Neden bu nefret?
Sistemdeki yanlışları vurgulamak başka şey, her konuya öfkeyi kusmak başka bir şey. ( bence)

---

Nefret falan değil. Belki hayal kırıklığı. Ayrıca bireysel olarak hiç bir hakimle alıp veremediğim bir şey yok.

Türkiyede hukuk sistemi ile ilgili çok ciddi problemler var. Bunu sistemin içine girdikçe çok daha iyi anlıyorsunuz. Yanlışa yanlış demek bazıları için niye bu kadar zor.

Bu iş heryerde karşınıza çıkıyor. Örnek olması açısından, daha geçenlerde bir gazetenin ekonomi sayfasında tahkim mahkemelerinden dolayı Türkiyenin yıllık kaybının bir milyar dolar (tam bir milyar - milyon değil) olduğunu yazıyordu. Yani, bende yabancı olsam tahkim olmadan Türkiye ye bir dolar yabancı sermaye getirmezdim. Yarin bir mesele olacak hakimin biri şirketin tüm mal varlığına tedbiri koyacak. Sonra git 10 sene mahkemlerde sürün. Bileşik faiz hesabından bile anlamayan bir hakime derdini anlatmaya çalış. 10 yıl sonra davayı kazansan ne yazar. Ortada mal sermaye kalmadıktan sonra.

Yani Türkiyede işlemeyen hukuk sisteminden dolayı her yıl bir milyar dolar kaybetmemiz iyi bir şey mi? Ki bu buz dağının görünen ucu. Benim tahminin maddi açıdan işlemeyen hukuk sisteminin Türkiyeye verdiği zarar PKK nın sebeb olduğu maddi zararı solda sıfırda bırakır.

Tedbir nafakası karar kesinleşmekle sona erer.
ayrıca tedbir nafaka adından anlaşılacağı gibi tedbiren bağlanır bu noktada hakimin kanaati ön plandadır kanaatte kadından yanadır önlem alma maksatlıdır kadın haksız olsada bağlanır bu nafaka kadını değil aileyi koruma maksatlıdır biraz karışık bir durum anlamak zordur hele birde tarafsanız.

İyi günler benim de bir sorum olacaktı. 2014 yılında çekişmeli boşanma davası açtım ve reddedildi. 2014 kasım ayında 3 yıllık süre başladı ve şuan bu 3 yıllık süre doldu. şimdi fiili ayrılık sebebiyle tekrar boşanma davası açmam gerekiyor bildiğim kadarıyla. Karşı tarafın gene aksilik çıkarmaya çalışabileceğini de göz önüne alırsak bu açacağım dava için tanık vs. yazdırmama gerek varmıdır acaba? Davayı yoksa direkt olarak tanık ve bilirkişisiz de açsam olabiliyormu? Yardımcı olursanız sevinirim.

Alıntı:

---

Yasalar rumuzlu üyeden alıntı

İyi günler benim de bir sorum olacaktı. 2014 yılında çekişmeli boşanma davası açtım ve reddedildi. 2014 kasım ayında 3 yıllık süre başladı ve şuan bu 3 yıllık süre doldu. şimdi fiili ayrılık sebebiyle tekrar boşanma davası açmam gerekiyor bildiğim kadarıyla. Karşı tarafın gene aksilik çıkarmaya çalışabileceğini de göz önüne alırsak bu açacağım dava için tanık vs. yazdırmama gerek varmıdır acaba? Davayı yoksa direkt olarak tanık ve bilirkişisiz de açsam olabiliyormu? Yardımcı olursanız sevinirim.

---

Öncelikle davayı önceki boşanma kararının kesinleştiği tarihten 3 yıl geçtikten sonra açmalısınız. Yerel mahkemede 2014'ye sonuçlanmış olabilir ama temyiz vs. nedeniyle kesinleşme tarihi çok daha sonra olabilir. Mahkeme kalemine dosyanın esas numarasıyla başvurup kesinleşme tarihini öğrenin. 3 yıl dolmadan bir gün önce dahi açılsa dava reddedilir.

Bu davada önceki boşanma davasının kesinleşmesinden sonraki 3 yıllık sürede fiili birlikteliğin kurulup kurulamadığı incelenir. Başka şeye bakılmaz. Bununla ilgili tanık bildirmelisiniz. Yani tanık 3 yıldır bir araya gelmediler, aile hayatı kurmadılar demeli. Anlaşmazlık ve kusurlar hakkında tanıkların söyleyeceklerinin hiç bir önemi yoktur.

Ayrıca ilk davada boşanma talebiniz reddedildiği için fiili ayrılığa dayalı boşanma davasında siz kusurlu kabul edileceksiniz. Talep halinde nafaka ve tazminat ödemeniz söz konusu olacak.

evlilik birliğinin temelinden sarsılması ile eşim eylül 2018 de dava açtı.mart 2018 de evi terk etti çocuğumu da alarak.terk ederken darp vs hiç bir şey yok.sadece tartışma.ben dava açmaya geç kaldım.davali konumundayim.dava da bana çocuğuma bakmıyor.Harclik bile ailemden alıyorum.cocugumada bakmıyor.gezmeye falan götürmüyor.cocuguyla gidiyor.6 yıldır ayrı yatıyoruz.oda kabul ediyor bunu bende.eve geç geliyor.aldatma,zina,içki kumar dayak vs vs hiç bir şey yok.eve hiç bir şey almıyor.yiyecek giyecek dilekceleri bunlar.sahitler dinlendi.Annesi ve ablası sahitti.evine bakarmı dedi ikiside bakardı.harclik vermezmis,Güleryüz yok.annesi hangi bölümde calistigini ne iş yaptigimi bilemedi.Benim 4 tane Sahit anne abi komşu ve iş arkadaşı bunların hepsinin asılsız olduğunu.kendisinin yemek yapmadığını misafir kabul etmediği ni benimde evime baktığımı söylediler.cocuk velayeti annedeydi.Mahkemede babamı istiyorum dedi.Vekayet onlarda olduğu halde mahkeme de bıraktılar.3 aydır bende ve son duruşmada çocuk nafakası kesildi.Calisiyordu kendisine çalıştığı için nafaka bağlanmadı.karara yakın kendi isteğiyle işten cikmis.Karar duruşması olacak büyük ihtimalle.Hakim işyerinden SGK dan neden çıktığı na dair yazı istedi.son duruşmaya ne kendi ne avukatı geldi.baro avukatı.Baska bı avukat yetki belgesi ile girdi.Sorum bu dava da bosanabilirmiyim.Dava red olurmu.Olursa 3 yıl sonra dilekçe vererek bosanabilirmiyim.Kendim dava acsam bu sefer ayni şeyleri ben söyleyeceğim,bosanabilirmiyim.tesekkurler.