Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Bir firma, cep telefonu üretiyor. Bu telefonu çeşitli ülkelerde pazarlayacağı için, bu ülkelerden (dokuz ülke) birer kişi seçiyor. Telefonun tercümelerini bu dokuz kişi yapıyor, sonra tercüme edilmiş telefonlardan birer tanesi tercüme edenlere gönderiliyor ki, insanlar yaptıkları tercümelerde bir hata olup olmadığını kontrol edebilsinler.
Bu ülkelerden İspanyol, Fransız, Arap, Alman, İtalyan, Tayvanlı, Portekizli ve Japon telefonlarını alıyorlar ve kontrol etmeye başlıyorlar.
Ama Türk olan telefonunu alamıyor.
Çünkü mevzuatımıza göre, bir cep telefonu üreticisinin kargo ile Türkiye'deki bir adrese bir cep telefonu yollamasının HİÇ BİR YOLU YOK!
İsterseniz milyon dolar gümrük vergisi ödemeyi göze alın, yok.
BTK başta olmak üzere kurumlarla yapılan görüşmelerde sürekli olarak illegal olarak bu telefonun nasıl getirilebileceği konusunda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Çünkü legal bir yolu YOK!
Diğer sekiz ülke ile işlemler bitti, Türkiye ile bitmedi. Türk eleman diğerlerine ülkesinde böyle mevzuat olduğunu anlatamıyor.
Diğer yandan bu sekiz kişi dışında her ülkeden kimi meraklı insanlar bu telefonlardan birer adet satın alarak kendi dillerine çevrilmesi ve genel konularda gönüllü çalışma yapıyor.
Türkiye'den insanlar da bunu yapmak istiyor; Hatta kimisi illegal olarak (pakete başka şey yazdırarak v.s.) telefonu getirtiyorlar ama IMEI numarasından dolayı çalıştıramıyorlar, şirketten IMEI değiştirmek için bilgi istiyorlar ama şirket bunu neden istediklerni bir türlü anlayamıyor, Türk vatandaşların neredeyse tümü şirket elemanları ile kavga ediyor telefonlarını kullanamadıkları için.
Kendimi bu olayın içinde rezil rüsva olmuş gibi hissettim...
Haksız mıyım?
- - - Updated - - -
Yapılan izahı anlayan (ya da anladığını zanneden) başka bir ülke temsilcisinin yazdığı cevap belki bir fikir verir:
Kuralların en kötü yanı kural olmalarıdır.
İstisna istisnayı, istisna aczi doğurur. Devletin aldığı bir vergi var ve bu vergiyi alabilmek adına katı kurallar koymuş durumda.
Pazarlayacağı ülkenin İthalat rejimi konusunda bilgi sahibi olmalı. Böyle büyük bir işe kalkışan firma bu küçük ayrıntıları bile çözemiyor ise kişisel görüşüm ÇİNLİ mantığı vardır işin içinde.:DD
Ülkemizi bu kadarda hakir görmeyin. Siz bir ABD'ye gidin de bakın. Mozombikden gelmiş sınıfsız insan muamelesi altında, fino köpeklerine koklattıkları valizlerinizden Annenizin sarmalarını, Mis kokan portakallarınızı bile 7 düvelin önünde gasp ve darp ederek çöpe atarlar da gıkınız çıkmaz.
Madem bana mal satacak ülkemi tanımalı. 1 liralık telefonu 100 liraya alacağımız Bir telefon firması ülkeme eksik geliversin.:k
Sakın alınmayınız. Siz belki firma ile iş yapma çabasındasınız ama 75 milyonu da bu uğurda yok sayamayız.
Saygılarımla...
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Verdiğiniz örnekte, Amerika, vatandaşını nasıl mağdur ediyor anlamadm.
Biraz açar mısınız?
Ben burada bir ülkenin kendi vatandaşını, çıkardğı mevzuattaki hatalar sebebi ile mağdur etmesinden bahsediyorum. Siz ise bir ülkenin, başka ülke vatandaşlarını hayvan yerine koymasından. Sanırım sizin bir şeylere canınız sıkılmış. Bence bununla ilgli başka bir başlık açın ama sizin konunuz sanırım bu forumun konusunun oldukça dışında.
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Verdiğiniz örnekte, Amerika, vatandaşını nasıl mağdur ediyor anlamadm.
Biraz açar mısınız?
Ben burada bir ülkenin kendi vatandaşını, çıkardğı mevzuattaki hatalar sebebi ile mağdur etmesinden bahsediyorum. Siz ise bir ülkenin, başka ülke vatandaşlarını hayvan yerine koymasından. Sanırım sizin bir şeylere canınız sıkılmış. Bence bununla ilgli başka bir başlık açın ama sizin konunuz sanırım bu forumun konusunun oldukça dışında.
Benim Amerikan Vatandaşı olabileceğimi atladınız galiba...
Bence mevzuatta hata aramak yerine ülkemizde mal satacak ihracatçının ülkemiz mevzuatını bilmesi öğrenmesi gerekir. Evet kargo ile gelse ve siz teste başlasanız çok güzel olurdu ancak bunun istisnaları mevzuatta dünenlenmemiş olabilir.
Çelik kapıya kafa atmak yerine bence sorunu çözmelisiniz. Nedir yurtdışına çıktığınızda yanınızda getirir ve pasaportunuza işletirsiniz.
Ya da Meclise veya ilgili bakanlığa gidip mevzuatı düzenlemeleri için başvuru yaparsınız. O da olmadı İDARE MAHKEMELERİ bu iş için orada dava açarsınız.
Sayın Senoleker sizde işi biraz hafife almışsınız bunu kabul edin. :)
Ben burada rezil olanın ülkemizden çok ilgili ihracatçı firma ve onun ülkemizdeki elemanı olduğunu düşünüyorum. :DD
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Evet, onu atlamışım :)
Öncelikle ithalatçılık konusuna değineceğim. Ciddi ciddi italatçılığına soyunmayı düşündüm. Çünkü ithal ederken bir sorun yok. Belli mevzuatı var, izinleri var, bunları yerine getiriyorsunuz ve ithal ediyorsunuz. Gerçekten "ben bile" yapabilirim bu işi.
Yahut kaçakçı olsaydım gidip bavuluma 15-20 tane koyup getirebilirdim. Bu da mümkün. Çünkü yanınızda getirirken bir kısıtlama yok. Ama bir hobi olarak merak ettiğim 50-100 dolarlık bir aleti satın almanın imkansız olması gerçekten sinirlerimi bozdu.
Eğer o firmanın TR'de bir elemanı olsaydı, zaten mal ithal ediliyor olduğundan sorun olmayacaktı. Dolayısı ile Türkiye pazarına girmiyor olmanın "ayıp" sayılabileceğini düşünmüyorum. Bu, firmanın ticari bir tercihi. Belki bir süre sonra bir disrtibütörle anlaşacak ve sorun kalmayacak ama şu an itibarı ile sorun var.
Meclise veya ilgili bakanlığa başvuru demişsiniz, Milli eğitim bakanlığının e-okul sistemi, çocukların devamsızlıklarını hatalı hesaplar. Bunu düzelttirmek için onlarca yazışma yapıp halen düzeltilmemiş olması, "bakanlığa başvurmak" fikrine neden sıcak bakmadığımın cevabı.
Şimdi bana özel durumu bırakın; bütün derdim şunu satın almak olsa:
http://dx.com/p/f168-cute-bear-1-8-l...a-yellow-59817
tüm dünya nüfusundan farklı olarak "yassah begim" ile karşılaşıyorum işte...
kargo dahil 70 dolarlık bu aleti almak için Çin'e mi gideyim?
İthalat firması mı kurayım?
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Evet, onu atlamışım :)
Öncelikle ithalatçılık konusuna değineceğim. Ciddi ciddi italatçılığına soyunmayı düşündüm. Çünkü ithal ederken bir sorun yok. Belli mevzuatı var, izinleri var, bunları yerine getiriyorsunuz ve ithal ediyorsunuz. Gerçekten "ben bile" yapabilirim bu işi.
Yahut kaçakçı olsaydım gidip bavuluma 15-20 tane koyup getirebilirdim. Bu da mümkün. Çünkü yanınızda getirirken bir kısıtlama yok. Ama bir hobi olarak merak ettiğim 50-100 dolarlık bir aleti satın almanın imkansız olması gerçekten sinirlerimi bozdu.
Eğer o firmanın TR'de bir elemanı olsaydı, zaten mal ithal ediliyor olduğundan sorun olmayacaktı. Dolayısı ile Türkiye pazarına girmiyor olmanın "ayıp" sayılabileceğini düşünmüyorum. Bu, firmanın ticari bir tercihi. Belki bir süre sonra bir disrtibütörle anlaşacak ve sorun kalmayacak ama şu an itibarı ile sorun var.
Meclise veya ilgili bakanlığa başvuru demişsiniz, Milli eğitim bakanlığının e-okul sistemi, çocukların devamsızlıklarını hatalı hesaplar. Bunu düzelttirmek için onlarca yazışma yapıp halen düzeltilmemiş olması, "bakanlığa başvurmak" fikrine neden sıcak bakmadığımın cevabı.
Şimdi bana özel durumu bırakın; bütün derdim şunu satın almak olsa:
http://dx.com/p/f168-cute-bear-1-8-l...a-yellow-59817
tüm dünya nüfusundan farklı olarak "yassah begim" ile karşılaşıyorum işte...
kargo dahil 70 dolarlık bu aleti almak için Çin'e mi gideyim?
İthalat firması mı kurayım?
Tabi ki gitme ama Çelik kapıya kafa atmak yerine yapılacak şeyler var. Evet bürokrasimizi eleştirebiliriz. İlişki temelli toplumumuzu eleştirebiliriz.
Lakin ülkem deyince iliklerime işlemişler açıklanamaz bir faşizanlık histerisine tutuluyorum.
Buda benim kişilik paradoksum.:DD
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Yazmadım ama, aslında yapılması gerekenlerin bir kısmını yaptım da.
Olay telefon olduğundan, yine en gelişmiş ülkelerden en geri ülkelere kadar, HİÇ BİR ÜLKEDE OLMAYAN bir IMEI yasağı olayı da yine ikamet ettiğim ülkede. (ülkem demeyeyim :) )
Bunu ilgili kurum olan BTK'ya sorduysam da kapı duvar.
İthalat ile ilgili olan kısmını ise nereye sormam gerektiğini bilmiyorum.
Bunu öğrenirsem oraya da duvarla konuşuyor hissine kapılmak pahasına başvurmak isterim.
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Yazmadım ama, aslında yapılması gerekenlerin bir kısmını yaptım da.
Olay telefon olduğundan, yine en gelişmiş ülkelerden en geri ülkelere kadar, HİÇ BİR ÜLKEDE OLMAYAN bir IMEI yasağı olayı da yine ikamet ettiğim ülkede. (ülkem demeyeyim :) )
Bunu ilgili kurum olan BTK'ya sorduysam da kapı duvar.
İthalat ile ilgili olan kısmını ise nereye sormam gerektiğini bilmiyorum.
Bunu öğrenirsem oraya da duvarla konuşuyor hissine kapılmak pahasına başvurmak isterim.
Dünyada gelişmişlik göstergesi cep telefonlarıdır. E malum bu konuda rekor bizde.:DD
IMEI konusuna gelince ülkem ile övündüğüm ender olaylardan. Başınıza gelmediği için belki bilemeyebilirsiniz. Bir hat alıp da sizin belgeleriniz ile adınıza yüzlerce hat açıp açık hat olarak satanlar. Aynı imei ile yüzlerce kopya.
GSM teknolojisi suçluların takip ve yakalanmasında ülkem kolluğuna çağ atlatmıştır. :ok
Şimdi istediğiniz şey bu telefonun kargo ile gelip kullanmanız mı?
Bir bilgisayar parçasını Ebay üzerinden HongKongtan gettirtim. Sorun çıkmadı. Yine kitap vsr siparişlerimde geliyor ama hiç telefon siparişi vermedim.:alala
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
1-IMEI ile takip yapabilmek için bir şeyleri yasaklamaya gerek yok. O "yakalayan" cihazların hiç birini bizim yapmadığımızı, o cihazları yapan ve bizden daha isabetli kullanan ülkelerde böyle yasaklar olmadığını söyleyeyim.
2-Birinin adına hat almak ile IMEI numarasının hiç bir ilgisi yok.
3-Çalınan telefonun IMEI ile yakalanması her ülkede mümkün. Garip yasaklar ile hırsız yakalamanın ilgisi yok.
4-IMEI kopyalandığında cezayı mağdur alır. Kopyalama yapana hiç bir şey olmaz. Bu ayrı bir kafayı çelik kapıya vurma olayıdır, yüz karası bir uygulamadır. İsterseniz bunu da anlatabilirim.
Gelelim asıl soruya:
Evet, tüm derdim telefonun kargo ile (tek bir adet, ticaret maksadı ile değil) gelmesi ve kullanabilmem. Önemli olan kaçak göçek getirmek değil, bunun YASSAH olması. Kaçak, çaktırmadan, uyandırmadan getirmek mümkün olabilir, getirenler ve ticaretini yapanlar da tonla var. Ama kurallara uygun olarak kendi kullanımım için ömrüm boyunca tek bir adet telefonu kargo ile getirmem mevzuatımıza göre YASSAH.
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
1-IMEI ile takip yapabilmek için bir şeyleri yasaklamaya gerek yok. O "yakalayan" cihazların hiç birini bizim yapmadığımızı, o cihazları yapan ve bizden daha isabetli kullanan ülkelerde böyle yasaklar olmadığını söyleyeyim.
2-Birinin adına hat almak ile IMEI numarasının hiç bir ilgisi yok.
3-Çalınan telefonun IMEI ile yakalanması her ülkede mümkün. Garip yasaklar ile hırsız yakalamanın ilgisi yok.
4-IMEI kopyalandığında cezayı mağdur alır. Kopyalama yapana hiç bir şey olmaz. Bu ayrı bir kafayı çelik kapıya vurma olayıdır, yüz karası bir uygulamadır. İsterseniz bunu da anlatabilirim.
Gelelim asıl soruya:
Evet, tüm derdim telefonun kargo ile (tek bir adet, ticaret maksadı ile değil) gelmesi ve kullanabilmem. Önemli olan kaçak göçek getirmek değil, bunun YASSAH olması. Kaçak, çaktırmadan, uyandırmadan getirmek mümkün olabilir, getirenler ve ticaretini yapanlar da tonla var. Ama kurallara uygun olarak kendi kullanımım için ömrüm boyunca tek bir adet telefonu kargo ile getirmem mevzuatımıza göre YASSAH.
Ne güzel yazmışsınız. YASSAH HEMŞERİM. Yassah diyor sana da ne diyeyim.
Benim cevabıma gelince. Yasaklar bozmak içindir.
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
Atilda09 rumuzlu üyeden alıntı
Benim cevabıma gelince. Yasaklar bozmak içindir.
Devletin görevlileri de aynısını diyor.
Ne kadar acı bir şey.
Kanunların insana uygun olması yerine insanlara kanunları çiğnemesini salık vermek zorunda kalmak...
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Devletin görevlileri de aynısını diyor.
Ne kadar acı bir şey.
Kanunların insana uygun olması yerine insanlara kanunları çiğnemesini salık vermek zorunda kalmak...
Sayın Eker,
Olaya dolu tarafından bakmak gerek. Hayat -HUKUK- bilgisayar yazılımları gibidir.
Üretirsiniz kullandıkça hata veya eksiklikler görülür. Tanrı bile kullarına her seferi de yeni kitaplar gönderdi. Biz insanız. Tanrı'nın buyruklarının bile suyunu çıkarabiyorken BEŞER ŞAŞAR hukuk kitaplarını KURAN'I KERİM'in değişmez ayetleri gibi görmeyiniz.
O kitabı okuyan farklı insanlar farklı mezheplerle yorum katmışken bizim hukuk sistemimzdeki aksaklıklar çoook normal.
Bozmaktan kasıt "illegal ol" anlamında kullanılmadı. Yani kaldırır yenisini yaparsın. Sizin mücadeleniz, memnuniyetsizliğiniz bu siteyi okuyanların da yardımı ile kanun yapıcıların kulağına, gözüne girecektir.
İnsan yaşamı ile ülke yaşamını bir tutmayınız. İnsanın ömrü 70 yıl, ülkelerin ortalama 200 yıl dersek biz ancak ergenliğe ulaşmış bir ülke oluruz.
Durmak yok! Mücadeleye devam :)
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Bu konuda -yeldeğirmenine kılıç çekmek misali bile olsa- "ses çıkartmak" istiyorum. Ama burada muhtabımın kim olduğu konusunda fikrim yok. Yani bir bilgi edinme başvurusu bile bir şeydir. Ama muhatabım hangi merci bunu bilmiyorum.
Cevap: Ülkemin rezil oluşu...
Alıntı:
senoleker rumuzlu üyeden alıntı
Bu konuda -yeldeğirmenine kılıç çekmek misali bile olsa- "ses çıkartmak" istiyorum. Ama burada muhtabımın kim olduğu konusunda fikrim yok. Yani bir bilgi edinme başvurusu bile bir şeydir. Ama muhatabım hangi merci bunu bilmiyorum.
Hukuk kavramına şüphe tanımını sokan Sokrates inandığı doğrular adına 2412 sene önce idam edildi. Galileo keza öyle.
"Bize insanları değil fikirleri hatırlamamız söylendi. Çünkü bir adam yenilebilir, yakalanabilir, öldürülebilir, unutulabilir. Fakat bir fikir 400 yıl sonra bile hala dünyayı değiştirebilir. Fikirlerin gücüne ilk elden tanık oldum. Fikirler uğruna ölen ve öldüren insanlar gördüm. Ama bir fikre dokunamaz, tutamaz hatta öpemezsiniz. Fikirler kanamaz, acı çekmez ve sevmezler."
Fikirleriniz küçük kafama kazındı. Nerede, nasıl ve kime aktaracağımı bilmesem de artık ben ölünceye kadar fikirleriniz konuğum olacaktır. :)
E Devlet üzerinden Bimere bir başvuru yapın. Bu kanal iyi çalışıyor.
Bu linki incelediniz mi?
