Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkımı kullandım.
Bir müddet sonra, başvurumun incelemeye değer bulunduğu ve 2 ilave evrak isteği içeren bir cevap aldım.
Bu aşamada merak ettiğim konu şudur.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından başvurumun haklılığı yönünde bir karar çıkar ise, bu karar doğrultusunda, burada gerekli soruşturma yapılmadan kapatılan davamın tekrar görülmesi isteğinde bulunma hakkım doğuyormu.
Aldığım bir bilgiye göre, Yeni T.C.K. nın 311/f sayılı maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi isteğinde bulunabiliyormuyum..
Yardım ve görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim...
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
AİHM kararları iç hukuk üzeri sayıldığı için doğuyor.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Bu cevabınızdan, başvuruma neden olan, gerekli soruşturma ve yargılama süreci yapılmadan, burada kapatılmış olan dava dosyamda bulunan, işlenmiş olduğunu iddia etiğim suç sayılan eylemler, zaman aşımı kapsamının dışına çıkmış sayılıyor mu..
Savcılık müracaat tarihlerim işlendiğini iddia ettiğim suçların zaman aşımı süresi olan 6 ay geçmeden yapılmış olan başvurular idi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin lehime vereceği bir karar, bu suçların işlendiği tarihin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen davanın yeniden açılmasını ve suçların bir zaman kısıtlaması olmaksızın değerlendirilmesini sağlayacakmı?
Teşekkür ederim..
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
AİHM kararları taraf olan ülkeler için bağlayıcı kararlardır. Çıkacak kararın lehinize olması durumunda Türk Mahkemeleri bu kararın içeriğine uymaları gerekmektedir.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
AİHM kararlarının Türk mahkemelerini bağlayıcı nitelikte bir özelliği yoktur. AİHM kararları ancak sözleşme hükümlerini ihlal eden devleti tazminata hükmeder. Bunun dışında bir yaptırımı yoktur. İç hukuktan üstün olduğu da kesinlikle söylenemez. Bir devlet Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki örneğin mülkiyet hakkı ile ilgili hükmü kabul etmiş, imzalamış olabilir, fakat kendi mevzuatında bu sözleşme maddesine aykırı bir hüküm de düzenlemiş olabilir. Eğer iç hukuktan üstün olsaydı, sözleşme hükümlerine aykırı düzenleme yapılamazdı. Ancak bu durumda sadece kendi mevzuatındaki hükmü uyguladığında AİHM'ne bir başvuru olursa tazminata hükmedilebilecektir.
Sayın cosalk,
Siz sanırım müştekisiniz. Şikayetiniz üzerine dava açılmamış, yada takipsizlik kararı verilmiş anladığım kadarıyla. AİHM kararı sizin davanızın yeniden görülmesini sağlamaz. Bahsettiğiniz CMUK'nın 311. maddesinin başlığı "Hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri", ilk cümlesinin başlangıcı ise "Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava" dır. Yani dava sonucunda bir ceza verilecek, bu karar kesinleşecek, ceza almış birisi olacak, bu ceza alan kişinin lehine bir yargılama nedeni olacak, sizin istediğiniz durum şüpheli yada sanığın aleyhinedir.
f bendinde ise Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması durumunda yargılamanın yenilenebileceği ifade edilmektedir. Yani burada eğer ceza, AİHS'nin ihlali suretiyle verilip bu durum tespit edilirse yargılamanın yenilenmesi söz konusu olabilecektir. Sizin durumunuzla bir ilgisi yoktur. Siz ancak yukarıda da belirttiğim gibi tazminat talep edebilirsiniz.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Sn Başak hanım bende şimdi sanal kumar cezası itirazım reddedildiği için ve 2 000 ytl altı üst mahkemeye itiraz hakkım olmadığından dolayı aihm başvurcam.Bu konuda vaktim olduğu için acele etmiyorum ayrıntıılı bi dilekçe hazırlıyorum.Size danışacağım şey tazminat miktarı belirtmemiz gerekiyormu birde ordaki dav süresincede bu ceza ödeme sürecimde zaman duruyormu.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve protokollerindeki Türkiye'ce kabul edilmiş maddelerinden birinin yada birden fazlasının ihlali durumu söz konusuysa başvuru yapabilirsiniz. Hakkaniyete uygun bir miktar belirtmelisiniz. Zaten AİHM'ne başvuru için doldurmanız gerekli formda bu bilgi de yer almaktadır. Talebinizin değerlendirme ve inceleme sürecinde size hükmedilen cezanın ertelenmesi söz konusu değildir. Taminata hükmettikleri Türkiye Devleti'nin kendisidir. Türk mahkemeleri üzerinde her hangi bir etkisi, yetkisi yoktur.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Ben Başak Şahin'in görüşlerine katılmıyorum. AIHM kararları çeşitli nitelikler taşıyabilir. Sadece tazminat kararı verilebilir, ilgili durumun ihlal öncesine dönüştürülmesini isteyebilir. Ayrıca AIHM birçok kararında iç hukuktaki uygulamaları gerçekleştirirken yerel mahkemelerin AIHS'e ve AIHM kararlarına bakmasını zorunlu kılmıştır. Zaten bir kere AIHS'e aykırı karar vermek Anayasa'ya aykırı karar vermektir. Bu konuda tartışma genişlerse daha net ve ince konularda görüşler ortaya çıkabilir.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
"Türk mahkemeleri üzerinde herhangi bir etkisi,yetkisi yoktur"denmektedir.Şahsen beni de ilgilendiren bu;AİHM kararının,"Yargılamanın yenilenmesi" hakkını doğurduğunu sanıyorum...
Yoksa öyle değil mi?....
İyi günler...
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Sayın sakar, HUMK'da ve CMK'da yargılamanın yenilenmesi nedenleri sayılmıştır. Bu şartlar vakiyse yargılamanın yenilenmesi mümkün olacaktır.
Sayın dogukansavas,
Türk mahkemelerinin görevi önlerine gelen uyuşmazlıkları Türk kanunlarına göre çözmektir. Mevzuatın bir kısım maddeleri AİHS'ne ve Türkiye tarafından çekince koymadan kabul edilmiş protokol maddelerine aykırı olabilir. Bu durumda kişinin tazminat isteme hakkı doğmaktadır. AİHS'nin iç hukukla hiç bir ilgisi, bağlayıcılığı yoktur. AİHS'ne aykırı karar vermek anayasaya aykırı karar vermektir derken hangi anayasadan bahsediyorsunuz? Ben AİHS 'nin Türk yargı sisteminde bağlayıcılığı yoktur diyorum, siz sözleşmeyi anayasadan üstün tutuyorsunuz. Aramızda uçurumlar var. Şimdiye kadar normlar hiyerarşisinde en tepede anayasa yer alırken AİHS'ni onun yerine yerleştirerek beni şaşırttınız. Bu yoruma neye dayanarak ulaştığınızı söylerseniz memnun olacağım. AİHM kararlarında Türk mahkemelerinin kararları hakkında yorum yapabilir, bu ancak ve ancak tavsiye niteliğindedir.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
1961 Anayasasının 65.maddesi uyarınca da “Usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş milletler arası antlaşmalar kanun hükmündedir” nitekim aynı madde 1982 Anayasasında da dile getirilmiştir. Bu ifadeden hareketle 1982 Anayasasına göre de uluslar arası sözleşmelerin kanun hükmünde olduğu açıktır. Ancak Anayasanın 90.maddesinin son fıkrasının ikinci cümlesi tereddüt yaratmıştır. Buna göre; uluslar arası sözleşmeler hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Bu görüşe göre uluslar arası sözleşmelere kanun üstü güç kazandıran öncelikle Anayasanın kendisidir. Anayasaya göre, tüm kanunların Anayasal denetimi için Anayasa Mahkemesine başvurulabilir. Oysa uluslar arası sözleşmelerin Anayasaya aykırılığı ileri sürülerek Anayasa Mahkemesine gidilemez. Bu kuralı koyan da Anayasa koyucudur. Bir kanunun, Anayasaya aykırılığının ileri sürülmemesi, o kanunu sıradan kanun olmaktan çıkardığı gibi, Anayasaya eşdeğer bir güç kazandırır. Çünkü Anayasa ile çelişse bile yürürlüğüne devam ettirir.
Bu düşünce gurubunu dahil edebileceğimiz bir düşünceye göre; uluslar arası sözleşmeler Anayasanın bile üstündedir. Çünkü uluslar arası sözleşmeler Türkiye Cumhuriyeti Devletini bağlayıcı şekilde imzalanmaktadır. Bu bağlamda, sözleşmenin karşı tarafı için sizin yasama-yürütme-yargı erklerinin ve anlayış farklarının önemi yoktur. Sözleşme ne sebeple olursa olsun uyulması tümden Devlet’i yükümlük atına sokar. Bu sebeple Devletin tüm organlarının, sözleşmeye yaklaşımı Devleti sorumluluk altına
sokmayacak şekilde olmalıdır. Sözleşmenin yasaya hatta Anayasaya aykırı olması Devletin yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi elbette öncelikle uluslararası bir sözleşmedir. Ancak bu sözleşmenin diğer sözleşmelerden farkı, içerdiği hakların evrenselliği yanında taahhüt altına alınan yükümlülüklerin maddi edimlerden ziyade hukuki yükümlülükler olmasıdır. Bunun yanında anılan kararların takip ve denetimini yapan teknik anlamda bir yargı organına ve yargı karlarının takip ve infazını yapan idari bir organa sahip olduğu da dikkate alınınca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin uluslararası hukuki bir üstün norm olduğunu söylemek olanaklıdır. Sözleşmeye ve-veya protokollere onay veren Devletler; 1.Maddedeki amir hüküm gereği adeta ulusal egemenlik haklarını bu uluslararası oluşuma devretmektedirler. Kaldı ki anılan hakların büyük bölümü içerik olarak zaten demokratik devletlerin Anayasalarıyla düzenlenen haklardandır. Örneğin bu hakların hemen hemen tamamı Anayasamızda da güvence atın alınmıştır. Ancak buna rağmen, sözleşmeci Devletler yönünden bu haklara iç hukukta verilen önem ve anlamdan ziyade Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen önem ve anlam belirleyici olmaktadır. Yine bu hakların ihlal edilip edilmediği noktasındaki değerlendirmenin sözleşmeci Devletin tüm organlarını-erklerini (yasama-yürütme-yargı) kapsar şekilde yapılabilmesi, egemenlik hakkından feragat olarak tanımlanabilir. Bu sebeple Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin hukuki niteliğini Avrupa ailesinin; ortak değerlerini düzenleyen uluslararası yasa olarak tarif etmek gerekir.
Hukuki bakış açısı olarak paylaşmak istedim.
Saygılar...
(Kaynak:Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin İç Hukuktaki Yeri - Osman Ermumcu, Konya 1.İdare Mahkemesi Başkanı)
(Yönetimin Notu: Lütfen alıntı yaparken kaynak gösterelim.)
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Eklemek gerekir ki, uluslararası sözleşmelere uygun olarak mevzuatı düzenlemek yasama organının görevidir. Yargı organı ise ortaya çıkan uyuşmazlıklarda yasayı uygular. AİHS mahkemeleri bağlamaz ama kabul eden ülkenin yasa koyucularını bağlar. Örneğin bizde AİHS'ne uygun olarak DGM'ler kapatılmıştır.
Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Alıntı:
Stj.Av.Başak Şahin rumuzlu üyeden alıntı
Eklemek gerekir ki, uluslararası sözleşmelere uygun olarak mevzuatı düzenlemek yasama organının görevidir. Yargı organı ise ortaya çıkan uyuşmazlıklarda yasayı uygular. AİHS mahkemeleri bağlamaz ama kabul eden ülkenin yasa koyucularını bağlar. Örneğin bizde AİHS'ne uygun olarak DGM'ler kapatılmıştır.
Sayın Başak, lütfen yapmayın. Böyle birşeyi nasıl söyleyebilirsiniz?
Anayasamızın 90. maddesine 2004 yılında eklenen aşağıdaki cümle varken sizin dediğiniz şekilde bir uygulama yapılamaz. AİHS Türk mahkemelerini, icra dairelerini, kaymakamları, belediye başkanlarını herkesi bağlar.
İlgili hüküm: (Ek cümle: 7.5.2004-5170/7 md.)Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
Cevap: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
merhaba benım sorum şu
şu anda anlaşmalı evlilik yaptıgım alman kız benı polise sikayet edecekmis almanyaya giriş yasagi koyduracakmis böyle birşey varmı
yada benı sıkayet etse hangi konularla karsılasırım yanı almanyaya giremem mi cok büyük sorun olurmu bana
Cevap: Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Sayın AV. Başak'a katılıyorum. Normlar hiyerarşisinin en üstünde anayasa vardır. Doktrinde adı geçen ve anayasa m.90 da belirtilen durum bazı meslektaşlarımın kafasını karıştırmış sanırım. Orada belirtilen hal, AİHS'nin anayasadan üstün olduğu değil, temel hak ve hürriyetlerle ilgili çakışan durumlarda AİHS'ne üstünlük tanınacağıdır. Burada amaç, en önemli konu olan temel hak ve hürriyetleri tüm dünyada tekdüze hale getirmek ve korumaktır. AİHS' ne aykırılığın cezası tazminat, uyarı, kınama ile sınırlıdır. Bunun dışında devlet gibi bir kuruma, başka bir yaptırım zaten mümkün değildir. Sonuç olarak, T.C Devletinde yüksek olan Anayasamızdır.
Cevap: Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
mrb lar sizden benim için çook nemli olan bi bilgi almak istiyorum 2003 -2004 de insan hakları mahkemesine başvurduk bize bı fax geldi dosya takip numası verildi ama ozamndan beri sorguluyoruz herhangi bi kayıt yok davamanız sizce ne durumda halen incelnmemişmi veya kapanmışmı bız avuata ne kadar soruyoruz bıze sorgulama ekranında sorun bişey varsa çıkar diyor beklmedeyiz diyoz bu konu ne kadar doğru saygılar tşkler .
Cevap: Re: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türkiye'deki yaptırımları
Eğer dilekçeniz incelenmeye değer bulunmuş olsaydı, şimdiye karar bir karar verilirdi diye düşünüyorum. AİHM'de dosya takip numaranızı nereden sorguluyorsunuz? Böyle bir site var mı? Müracaat avukatınız tarafından mı oldu? Müracaat tarihinden sonra AİHM başvuru dilekçesinde belirtilen adreste bir değişiklik oldu mu? AİHM müracaatınızla ilgili bir problem vardır mutlaka.