Türkiye'de Yargı Organlarına Güveniyor Musunuz?

Türkiye'de yargı organlarına güveniyor musunuz?

1982 Anayasası'nda yargılama organları hakkında aşağıdaki metin yer almaktadır:

IX. Yargı yetkisi
MADDE 9. – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde(*) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Alıntı:

---

Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

Türkiye'de yargı organlarına güveniyor musunuz?

1982 Anayasası'nda yargılama organları hakkında aşağıdaki metin yer almaktadır:

IX. Yargı yetkisi
MADDE 9. – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde(*) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

---

1. 28 ocak 1986'da fırlatılışından 10 sn sonra içindeki 6 profesyonel astronot ve bir öğretmen ile birlikte infilak eden uzay mekiğinin yarattığı facia.

nasa yıllardır başarıyla -en azından hiç bir ölümle karşılaşmaksızın- gerçekleştirdiği uzay görevlerinin vermiş olduğu rahatlığı bir anda yitirdi. kazanın nedenini araştırmak ve bundan böyle bir felaketin olmaması için önerilerde bulunmak üzere dönemin abd başkanının başkanlık ettiği politikacılar, astronotlar, ordu görevlileri ve bir tek bilimciden oluşan bir kurul toplandı. richard feynman'ın tek bilim insanı olması olgusu challenger'ın neden başarısız olduğu sorusunu yanıtlamak ile beraberinde sürüp giden gizem arasındaki ayrımı yaratmış olabilir.

feynman bir çok insandan daha gözü pekti, alanının uzmanı insanlarla, uzay mekiği programında propagandanın dikkat ve güvenliğin önüne geçtiği gerçeğini görmüştü. kurul, feynman'ın raporunu, nasa'yı utandırıcı bir duruma soktuğunu düşünerek hasır altı etmeye çalıştı ve ancak rapor bir ek olarak sunulabildi.

kurul, soruları yanıtlamak için canlı basın toplantısını kabul ettiği zaman, feynman mekiğin contalarından(o halkalarından) biri ve bir bardak buzlu su ile bugün iyi bilinen deneyini milyonlarca izleyicinin önünde canlı olarak yaptı.

deney o anahtar rolündeki contaların başarısızlığının nedeninin, mühendislerin havanın fırlatma işlemini sürdürmek için fazla soğuk olduğu yönündeki uyarılarının, görev takvimlerinin dakikliği ile patronlarını etkileme hırsına kapılmış yöneticiler tarafından kulak arkası edilmesi olduğunu dramatik bir biçimde kanıtlıyordu.

http://www.itusozluk.com/m/goster.ph...nger+facias%FD

SİSTEM AKLIMDAN ŞÜPHE ETSEDE TÜM SAVUNMA HAKLARIM GASP
EDİLSEDE ADALETE GÜVENMEK ZORUNDAYIM. YOKSA ELİMDE SİLAH DOKUZ DAĞIN EFESİ OLARAK KIZANLARIMLA GEZİYOR OLURDUM.

YÖREMİN DEYİŞİ;

İL MERKEZİNDE ADLİYEDEN ÇIKAN KÖYLÜ SÖYLER.
-ADALET YOK.
Diğeri cevap verir.
-ÇÜNKİ ADALET ŞİMDİ N. DE MEKTEPDE (genelev) ÇALIŞIYOR.

Alıntı:

---

Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
X. Kanun önünde eşitlik
Madde 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
....
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde(*) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

---

Şaka mı bu?

Her Ne Kadar Bu şirket Selcuk KORKMAZ ın üzerine kayıtlı olsada olaylar tamamen 2 kişi (diğer suç ortaklarım) tarafından gerçekleştirilmiştir ve sadece iddanamede 2 satırlık bir yerde adımın geçmesiyle böyle bir iddanameden Ceza aldım ve aylarca kendimi temize çıkarmak istedim. Ancak Mahkeme heyetinin yargılamak değilde Önyargılarından dolayı yılllarca yattım Ve şu anda iş aramaktan Haşat oluyorum Çünkü her yer Karşıma Sabıka kaydı olayını çıkarıyor.... Yani Emeğimle para Kazanmama izin vermiyor şimdi bu hayatta.... Sizce şimdi bu Ülkedeki Yargı ve Organlarına güvenebilirmiyim..?

Alıntı:

---

Selcukkorkmaz rumuzlu üyeden alıntı

Her Ne Kadar Bu şirket Selcuk KORKMAZ ın üzerine kayıtlı olsada olaylar tamamen 2 kişi (diğer suç ortaklarım) tarafından gerçekleştirilmiştir ve sadece iddanamede 2 satırlık bir yerde adımın geçmesiyle böyle bir iddanameden Ceza aldım ve aylarca kendimi temize çıkarmak istedim. Ancak Mahkeme heyetinin yargılamak değilde Önyargılarından dolayı yılllarca yattım Ve şu anda iş aramaktan Haşat oluyorum Çünkü her yer Karşıma Sabıka kaydı olayını çıkarıyor.... Yani Emeğimle para Kazanmama izin vermiyor şimdi bu hayatta.... Sizce şimdi bu Ülkedeki Yargı ve Organlarına güvenebilirmiyim..?

---

Adalet N.....de mektepte çalışıyor. :)

Hepsi T.C. organları, kurumlarıdır. Silahlı kuvvetlere, emniyet teşkilatına, Milli Eğitime, Sağlık kurumlarına ne kadar güveniyorsak o kadar güveniriz.
Esasen kurumlara güven esastır "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi..." sözündeki gibi halk içinde en muteber devlettir, devletin kurumlarıdır. Yamuk olan orda bu güvene layık olmayan bir kısım insan olabilir.

yargıya güvenmek için adil uygulamaların hükümlerin verildiğini bilmek, görmek esastır..ancak ülkemiz açısından bu hassasiyet hala oluşabilmiş değildir. yargı bağımsızlığı konusu da yaşanan son olaylarla beraber açıkça ve tekrar tekrar sorgulanmaktadır. hal böyle iken ve örnekleri sayısız nice adaletsiz uygulama karşımızda dururken hangi doğrusundan bahsedipte güvenelim yargıya hocam??

Hukukçu değilim...ama anlaşmalı boşanma davası sonrası tarafıma açılan tam 14 dava ve sayısız savcılık suç duyurusu beni neredeyse aile hukuku, gayri menkul hukuku vb konularında bir hukukçu kadar bilgi sahibi yaptı. Birebir yaşayarak tanık olduğum ve tüm maddi/manevi varlığımın kaybedilmesi benim tamamı ile bu kuruma olan inancımı ortadan kaldırdı.

Alıntı:

---

damn rumuzlu üyeden alıntı

Hukukçu değilim...ama anlaşmalı boşanma davası sonrası tarafıma açılan tam 14 dava ve sayısız savcılık suç duyurusu beni neredeyse aile hukuku, gayri menkul hukuku vb konularında bir hukukçu kadar bilgi sahibi yaptı. Birebir yaşayarak tanık olduğum ve tüm maddi/manevi varlığımın kaybedilmesi benim tamamı ile bu kuruma olan inancımı ortadan kaldırdı.

---

Sayın yorumcu damn,
Belki biraz hoş olmayacak ancak atasözlerimiz, çok yerinde sözlerdir. (( Eşekten düşenin halinden, Eşekten düşen anlar )) deyimini çok takdir ederim, ve size yorumunuz da katılıyorum, ancak bizler Adalete güvenerek
Yargıya müracaat ettiğimizde, vede bir Av tuttuğumuzda haklılığımız bize hemen verilecekmiş gibi düşünüyoruz ve bu hayallerle senelerin ne kadar çabuk geçtiğini anlıyamıyoruz.
Bizler de Müteahhit tokatı yiyen MÜTEAHHİTZEDE olarak 16 senedir maduruz.
1998 de yapılan sözleşme ile 1999 baharında ap nı boşalttık, Noter tasdikli sözleşmemiz eksiksiz ancak bizler teçrübesiz olunca hatalar peş peşe gelebiliyor, 1. hatamız, yıkım ruhsatı almadan yıkıma başlayan müt
cezası bize, 2. ht, 1999 17 ağustoz depremi ile inş sektörünün yasaklı oluşu, 3. ht Başka bir müteahhide
geçmeyişimiz, 4. ht 5 sene sonra başlanılan inş, sözleşmeye aykırı yapılmakta olduğunu fark ettiğimizde,
inşaatı durdurabileceğimizi bilmemek, 5. ht haklılığımızı, Adalete güvenerek Yargı yolu ile hakkımızı almaya
çalışmak. 6. ht Davamızı açarken belirttiğimiz talepler (( Sözleşmenin Fesh edilmesi ve Tapunun İptali ))
7. ht Dava sürecinde yaşanan, mantık dışı gelişmelere tepki gösteremeyişimiz, (( Av hatası, davacı olan bizlerin hatası ve davalı Av nın Em Hakim yani teçrübeli oluşu )) nedeniyle 5. sene sonu haklı davamızı kayıp
ettik, Yargıtay da 1.5 sene sonunda bozulan davamız yeniden görülmeye başladı, toplam 9 sene sonunda
yargı yolu açık şeklinde davamızı kazandık, yargı yolunun açık oluşu, Kararı beğenmiyen tarafları, kararsızlığa
sevk etti ve Gerekçeli kararı almamayı, anlaşarak davayı sonlandırmayı düşünüyorum.
Yaşımın ilerlediği ve bu davanın 3 veya 5 seneden önce neticelenemiyeceğini düşünerek çareler arıyorum.
100 de 100 haklı olduğumuz bu davadaki süreç beni kötümser yaptı ve ADALETE olan güvenimi sarstı.
Bu teçrübelerimi, (( BİZLER YANDIK SİZLER YANMAYIN )) düşüncesi ile
HUKUKİ NET sitesinden yardım istiyenlere yardım etmeye çalışıyorum. Saygılarımla.

Bence adalete güvenmemek değil kanunu bilmemizden kaynaklanan sorunlar yüzünden Çoğu davalar kaybedilmektedir.Türkiye de oturmuş ve çağımıza uygun bir kanun sistemi yoktur.Hakimlerin vermiş olduğu kararların çoğu bir üst mahkemeye gitmektedir.Bir gerçek de şudur ki
üst mahkeme bile vermiş olduğu kararlara kesin gözü ile bakmayıp karar düzeltme safhasına geçmektedir YARGITAY kararları bile birbirinden çelişkilidir,gel de işin içinden cık

Yenilenen hukuk sistemine göre 3.000 TL altı idari para cezalarına Yargıtay bakmıyor. Etmediğiniz bir tehdit, söylemediğiniz bir söz bile delilleriyle ispatlasanız bile, hakimin okumamasından yada dikkate almamasından dolayı ceza alıyorsunuz. Haklı bile olsanız bu karar ne bir üst mahkeme nede bir yargı organı tarafından incelenmiyor, açıkcası bu kadar insiyatif cidden yargı organına güvenimizi sarsıyor.

tabiki de bağımsız yargıya güveniyorum.

Gebze'de bir hastanede asgari ücretle güvenlik görevlisi olarak çalışırken taşeron firma değişikliğiyle işten atıldım.İşe iade davam reddedildi ve yargıtayda onadı.
Şimdi masrafları ve karşı tarafın avukarlık masraflarını nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum.İlgili hastane yönetimi işimi neden elimden aldığının açıklamasını bile yapmadı ve haklı görüldü.Yaklaşık 2.5 sene çalıştığım iş yerimden kıdem-ihbar tazminatımı vermezlerse dava açmaktan korkuyorum."Güvenmek" kelimesi değilde "korkmak" kelimesi kullanılarak anket yapılmalı.
"Mahkemelere düşmek" veya "mahkemelerde sürünmek" sözleri ne kadarda doğru.
Bir yargıtay kararı bulmuştum davamla ilgili hatırladığım kadarla şöyleydi galiba "Üst işveren taşeron firma değişikliklerinde yeni firma nezdinde çalıştırılacak işçiler hakkında seçim hakkına sahiptir." Yani iki dudağı arasında demek istiyor.Adam "Şunların sözleşmesini yenileyin gerisini işten atın."diyebilirmiş.Kıdem-ihbarmı !? oda ne demek ? Resmi olarak diktatör ilan etmek buna denir.

Olmayan şeyin organı mı olur ? Adalet ve hukuk göreceli kavramlar değildir ; hukuk yoksa hukuksuzluk vardır ... Bunun yüzdesi falan olmaz , sistem ; müdahale gerektirmeksizin işleyen şeydir , oysa Türkiye'de sistematik bir hukuk süreci yoktur ... Hukukun olmadığı ülkenin de meşruluğu sorgulanacak noktaya gelir ...

Hayir...en belirgini ergenekon balyoz ve şike kumpaslari...bu insanlar 6 sene içeride suçsuz yere yattilar...o kadar çok şey var ki daha gücün varsa...

Kesinlikle inanmıyorum torpil le adalet yurutuluyor bire bir görüyoruz çalıştığımız yerde

2013 yılında açılmış bu konuya baktığımda 2013 senesinde durum içinde bulunduğumuz 2018 yılında çok daha vahim bir halde. Hukuk ve Adalet maalesef insanların güvenmediği, daha doğrusu güvenemediği kavramlar olmuş. Bir yargıç, onun hakimi bunun hakimi olur ise adaletten söz etmek mümkün mü? Yargıya hadi bağımsız olun demekle yargı bağımsızlığı tecelli etmez ki.
İngiltereden bir olay (sanırım ingiltere idi). Hakimlerin bankadan diledikleri kadar para çekme yetkisi var... Bir ingiliz yargıcı bir milyon pound çekmek ister ve adalet bakanı bu talebi görünce derhal onaylar... Ertesi gün bir milyon poundu çeken yargıç, parayı iade etmek istediğini söyleyince sorarlar... Neden geri vermek istiyorsunuz? Ben sadece İngiliz Adalet sistemini denemek istiyordum. Bu nedenle parayı çekebildiğimi gördüm, şimdi de iade edeceğim der... Heyet karar verir... Hakimin görevine son... Gerekçe: İngiliz Adalet Sistemine güvenmeyerek test etmeye çalışmak !

Türkiye, dünya hukukun üstünlüğü endeksinde 102 ülke arasında 80'inci sırada.

(Haber 2,5 yıl öncesine ait ve gün itibarı ile çok daha geri sıralarda olduğuna inanıyorum.)

Son dinemde AİHM’e Türkiye’den yapılan başvuru sayısında patlama oldu.

Bunları ben söylemiyorum. Haber kaynakları böyle söylüyor.

Vatandaş olarak bizim de gözlemlerimiz var elbette.

Eskiden bana icra, veraset, savcılık, boşanma davası dilekçesi vb gibi basit dilekçeler yazdırmak için gelenler çoğunluktaydı. Son dönemde AİHM’e başvuru formu doldurtmaya gelenlerin sayısı arttı.

Gelenlerle çay içip sohbet ediyoruz. Vatandaş diyor ki, ben bu dosyayı buradan postaya verirsem Strasbourg’a ulaşmayabilir. Bir şekilde yolda kaybolabilir.

Sırf bu nedenle hazırladığı AİHM dosyasını yurtdışına gidip oradan, hatta bizzat Strasbourg’a gidip oradan postaya verenler olduğunu biliyorum.

Bir başkası diyor ki, Türkiye’deki tüm iç hukuk yolları AİHM’e gidebilmemiz için önümüze çıkartılmış engellerden başka birşey değildir. Ne kadar acı değil mi?

İstanbul Strasbourg arasında hava köprüsü kurup mekik dokuyan insanların sayısının da az olmadığını biliyoruz.

Alıntı:

---

muratmurat1 rumuzlu üyeden alıntı

Bence adalete güvenmemek değil kanunu bilmemizden kaynaklanan sorunlar yüzünden Çoğu davalar kaybedilmektedir.

---

galiba "kanunu bilmememizden" diyecektin..

esas demek istedigim: hakimler kanunlari biliyormu?

su vasilik davasini ben anlamadim. kitaba göre bir vasi "temsilcisi" oldugu kisinin varliklarini ancak idare edebilir, ama o kisi adina ne satabilir ne alabilir. ben biriyle davaliyim, adam sadece nefes alip veriyor oglu vasi oldu. simdi arazi acik arttirma adi altinda satisa cikacak.

halbuki ben davayi acarken o isim altinda acmadim, sadece "arazinin tapusunu bölmek mümkünmü" onu bilmek istedim. bölmek mümkün degilmis ve bölünebilirmi bölünemezmi bunu inceleyen bilir kisi araziye 395.000 TL deger bicti. simdi vasi arazinin degeri düsük bicildi tekrar incelensin diye dilekce verdi, niyeti araziyi satmak. dilekcesi kabul oldu.

bu adam neden 395.000 yanlis rakam bedeli daha yüksek olmali, bir daha deger bicin diyorsa bu adamin niyeti araziyi satmak degilmi? satmak, cünkü uylasmaya gelmiyor. uylasma ne? ben hissedardan 5 yildan beri arazide ev yapabilmek icin imza istiyorum...ama vermiyor.

bence bir hakim yada kimse bu vasiye demesi gerekmezmi "sen ancak idare edebilirsin, bu demektirki, arazinin vergisini ödersin vs vb benzeri ama babana ait olan seyi satamazsin baban icin arazi satin alamazsin"...demiyorlar. benim anlayisima göre bu vasi olan kisi ancak su kosulda babasina ait yeri satabilir, yada babasinin üstüne yer alabilir EGER vasi olmayipta "vekaletname" sahibi ise.

soruya cevap: ben bu misalden sonra hakim ve savcilarin kitaba uygun görev yaptiklarina inanmiyorum.

ve: biri beni silahla vurmaya kalkti mahkemelik olduk. galiba saat 13mü neydi bana bir SMS geldi "yarin saat 11de durusmaniz var" yani durusmaya 24 saatten az zaman kalmis ben haberdar edildigimde. ben gittim ama bana sahitlik yapabilecek adam gelemedi. ona SMS geldiginde adam istanbul'da kamyondan yük indiriyormus, mahkeme ise mugla/fethiye'de.

ama bende gidemeyebilirdim, cünkü ben o tarih tesadüfen türkiyedeydim ve fethiye'ye 20 km uzaktaydim.

gittigimde ne gördüm durusma salonunda? tam karsima hakimin arkasina büyük harflerle ADALET MÜLKÜN TEMELIDIR yazilmis. birader, bunu benim okumam gerekmiyor, bu yazi benim arkama hakim ve savcinin gözü önüne (önlerindeki duvara) yazilmali.

sonra nooldu? ertelendi, sahit eksik. bana soracaklarini sordular, ikinci durusmaya gelmeme gerek kalmamis, ikinci durusmada adami önce hapis sonra para cezasina carptirdilar.
iyide, parayi devlet aldi soktu cebine ama vurulacak olan bendim, benimde payim yokmu bu parada?

buyrun hep beraber türkü söyleyelim "adaletin bumu dünya" nede olsa vekaletname olmadan babasina ait araziyi satabilecek.