-
Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılır mı?
Öncelikle bu site sayesinde birçok bilgiye sahip olduğum için siz değerli forum üye ve yöneticilerine çok teşekkür ederim.657 sayılı devlet memurları kanununun 94 maddesi gereğince işlem yapılırken mazeretsiz olarak kesintisiz 10 gün süreyle görevi terk etmesine karşılık idarece hakkında çekilmiş sayılma hükümlerinin hemen uygulanmadığını,fakat 23. gün görevine gelip başlayan tüm özlük haklarından da faydalanan memura görevine devam ederken soruşturması yapılıp 2 ay sonra hakkında geriye dönük olarak görevinden çekilmiş sayılma işlemi yapılıp yapılamayacağı?Konuyla ilgili danıştay kararıda henüz bulamadım.Göreve devamsızlığının toplu tek tutakla belirlenmesi yasaca uygunmu?DMK nun 125 E/d maddesine göre disiplin cezası açısından soruşturmacı tarafından devlet memurluğundan çıkarılması istenen memura atamaya yetkili amirce geriye dönük müstafi sayılma işlemi yapılabilirmi? Siz değerli site üyelerinin bilgi,deneyim ve görüşlerine şimdiden çok teşekkur ederim.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Öncelikle tutanakların göreve gelmediğiniz günlerle ilgili teker teker tutulmalıydı.23. gün göreve başlatma da ayrı bir hata.konuyla ilgili bazı bakanlıklarımızın teftiş kurulu sitelerinde danıştay kararı örnekleri mevcut
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
İlgili memurun kesintisiz 10 gün göreve gelmediği konusunda bir duraksama yoksa, yapılan soruşturmada, devamsızlık ile ilgili kabul edilebilir bir mazeret ortaya konmamışsa, idarenin yaptığı işlem hukuki görünüyor.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Efruz06nın dediğini yap.MEB sitesine gir.Teşkilat bölümünde Teftiş Kurulu Bşk.nı tıkla.Açılan sayfada mahkeme kararlarını tıkla.Aradıkların orada..
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Yönlendirmeleriniz için teşekkur ederim,ancak ilgili bakanlık sitesinde gerekli örtüşen bir danıştay kararı mevcut değil.Müstafi işlemi yapıldığı tarihten sonra memurun görevi başında olmaması gerektiğini öğrendim kaldıkı maaş ve çeşitli görevlendirilmelerim vardı işlem tarihinden sonra.Müstafi işlemi geriye dönük yapılmıştır.Acaba göreve başlatılmış olmam otomatikmen mazeretimin kabulu anlamına gelmez mi?
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sizinki ile tıpatıp olmasa da benzeyen bir Danıştay kararı var.Müstafi sayılmasıyla ilgili kararı mahkemeye veren kişinin mahkeme sonuçlanmadan tekrar göreve başlatılması halini "yeni bir durum oluşmuştur"diye anlatan kararın bilgisini veriyorum.Okursanız faydası olacak gibi.Aramaya devam ediyorum.
Danıştay 8.Daire Karar tarihi10.11.1997 E:1997/3307 K:1997/3218
Danıştay sitesinde var.Selamlar..
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Müjde..Buldum.
MEB 2005/63 sayılı genelgesi gereğince mazeretsiz 1o günden fazla göreve gelmeyerek "Çekilmiş" sayılmış olanlara "Çekilmiş sayıldığına dair"tebligat yapılması gerekiyormuş.Bu anlaşılan yapılmamış.İdare hukuka uymamış.
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğü
Sayı : B.08.0.PGM.0.23.01.03-4-2453/44775 20/07/2005
Konu :Görevden Çekilme, Devlet
Memurluğundan Çıkarılma.
GENELGE
2005/63
Mezuniyetsiz veya kurumunca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi hâlinde görevden çekilmiş sayılma işlemleri ile özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek fiilinin işlenmesi üzerine Devlet memurluğundan çıkarma işlemleri, ayrıca kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının tekerrürü hâlinde Devlet memurluğundan çıkarma cezasının uygulanması işlemlerinde; bazı illerdeki yanlış uygulamalara ilişkin dosyalar Bakanlığımız Yüksek Disiplin Kurulu’na intikâl ettirildiğinden, belirtilen konularda açıklama yapılması ihtiyacı duyulmuştur.
Bilindiği gibi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 20’inci maddesinde; “ Devlet memurları, bu kanunda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilirler.”, 94’üncü maddesinde; “… Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.
Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir.”, Devlet memurluğundan çıkarma başlıklı 125/E maddesinin (d) bendinde de; “Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki hükümler değerlendirildiğinde, Devlet memurunun, bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek kaydıyla memurluktan çekilebileceği belirtilirken bu çekilme işleminin, 94’üncü madde hükümlerine göre: memurun çekilme isteğini kurumuna yazılı müracaatı ile bildirmesi, görevinde bir ay devam etmesi ve bir ay sonra üstüne haber vererek görevini bırakması şeklinde gerçekleşeceği anlaşılmalıdır. Olağanüstü mazeretle çekilenler için üstüne haber vermesi yeterli olup bir ay bekleme şartı bulunmamaktadır. Mezuniyetsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın memurun çekilme isteğinde bulunmuş sayılacağı belirtilmektedir. 10 günden kısa süreli veya kesintili olarak 10 günden daha fazla bir süre ile görevin terk edilmesi, memurun görevinden çekilmesi sonucunu doğurmamaktadır. Kesintisiz 10 günlük görevin terkine ilişkin zaman diliminin, hafta sonu tatil günleri ile millî ve resmî bayram günlerinin de hesaba katılarak belirlenmesi, 10’uncu günün tatile rastlaması hâlinde ise bu tatil gününden sonraki ilk mesai gününün 10’uncu gün olarak kabul edilerek 11’inci gün ilgiliye “görevden çekilmiş sayılma” kararının tebliğ edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, “Devlet memurluğundan çekilme” isteği başvuru tarihini takip eden bir ay sonunda, herhangi bir makamın kabulüne gerek kalmadan gerçekleşeceğinden, çekilme isteğinde bulunarak görevden bir ay sonra ayrılanlara “görevden çekilmiş sayılma” yolunda bir işlem yapılmaması gerekmektedir.
Memurluktan çekilme, Devlet memurunun kanunî hakkı olup tekrar Devlet memurluğu görevi istemesi durumunda; “ görevden çekilme” ya da “görevden çekilmiş sayılma” kararlarına göre memuriyete döndürülme süreleri Kanunda ayrı belirlendiğinden, memuriyetin sona ermesi kararlarının doğru alınması gerekmektedir. Bu itibarla, idarenin, memurun mazeretini değerlendirme görevi de bulunduğundan bu konuda hassasiyet göstermesi ve memurun devamsızlık sebebini başından itibaren takip etmesi zorunlu görülmektedir.
Diğer taraftan, memurun bir takvim yılı içinde özürsüz olarak toplam 20 gün devamsızlığı da, bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere “ Devlet memurluğundan çıkarma” cezası almasına neden olduğundan, memurluğu sona erdiren bu iki hâlin birbirine karıştırılmaması gerekmektedir.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının tekerrürü ile ilgili olarak; 657 sayılı Kanunun 125’inci maddesinin ikinci, üçüncü ve beşinci fıkralarında“ Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden çizilmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.”
“Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.”
“Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4’ü - 1/2’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir.” denilmektedir.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda, disipline konu fiil veya hâllerin ağırlık derecelerine göre hangileri için hangi disiplin cezasının verileceği, verilen disiplin cezasının hangi hâllerde bir derece hafif olanının uygulanacağı ve disiplin cezası verilmesine sebep olmuş fiil veya hâlin ikinci uygulaması ile aynı derecede disiplin cezası gerektiren farklı fiil veya hâlin üçüncü uygulamasında fiil veya hâl için öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanının uygulanması yoluna gidileceği açıkça belirtilmiştir.
Bu çerçevede, Devlet memurları hakkındaki disiplin hükümlerine ilişkin tekerrürde, işlenen fiil veya hâlin esas alınmasının gerekeceği; ilgililerin geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmalarının göz önünde bulundurulması neticesinde uygulanan bir alt cezanın esas alınamayacağı değerlendirilmektedir. Ancak, öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri derecenin son kademesinde bulunan Devlet memurlarından kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlardan ikinci kez aynı cezayı gerektiren fiil veya hâlleri işleyenlerin görevlerine son verilmesi uygulamasında ise hangi fiil veya hâle dayalı olursa olsun, verilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası tekerrürü oluşturmaktadır.
Diğer taraftan, 657 sayılı Kanunun 125’inci maddesinde, hangi fiil ve hâllerin kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını, hangilerinin Devlet memuriyetinden çıkarma cezasını gerektirdiği belirtilmiş olup 126’ncı maddesinde de, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının disiplin kurulu kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amir tarafından, Devlet memurluğundan çıkarma cezasının ise amirin bu yoldaki isteği üzerine yüksek disiplin kurulu kararı ile verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amir tarafından verilecek olması; yüksek disiplin kurullarının görevleri arasında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesine ilişkin bir hususun yer almaması; ayrıca aynı fiil veya hâlin tekerrüründe fiile ilişkin cezanın değişmeyeceği ancak uygulamanın bir ağır ceza yönünde olacağı; kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanmasının atamaya yetkili amir tarafından sağlanacak olması ile disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun teklif edilen cezayı kabul veya reddetme dışında bir ceza tayinine yetkisinin bulunmaması ve memuriyetten çıkarma cezasının ancak yüksek disiplin kurulunca verilebilecek olması karşısında, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesine sebep olmuş fiil veya hâlin, cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrürü ve önceki disiplin cezasının kesinleşmiş olması hâlinde, fiile karşılık gelen cezanın disiplin kuruluna teklif edilmesi, disiplin kurulunun teklif edilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını kabul etmesi hâlinde; kararın, personelin 657 sayılı Kanunun 126’ncı maddesinde belirtilen amirinin onayına sunulması bu amirlerce, ilgili hakkında 657 sayılı Kanunun 125’inci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem yapılabilmesi bakımından, konunun yüksek disiplin kuruluna intikal ettirilmesi ve yüksek disiplin kurulunun kararı çerçevesinde memuriyetine son verilmesi gerektiği mütalâa edilmektedir.
Görevden çekilmiş sayılma ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının tekerrürü uygulaması işlemlerinin, yukarıda açıklaması yapılan disiplin hukuku hükümleri çerçevesinde yürütülmesi ve bu konuda tüm personelin bilgilendirilmesi hususunda gereğini rica ederim.
Prof. Dr. Necat BİRİNCİ
Bakan a.
Müsteşar
DAĞITIM:
-Merkez Teşkilatı Birimlerine
-81 İl Valiliğine
Kaynak: http://mevzuat.meb.gov.tr/html/per44775.html
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
MEB genelgesi D.M.Kanunu yorumlanarak yazıldığı için sizin illâ MEB mensubu olmanız gerekmez.Memur olmanız aynı usule tabi olmanız anlamındadır.İdare size Tebligat yapmamak ve göreve devam ettirmekle sizi "Görevden Çekilmiş" saymadığını ortaya koymuştur.O da,onların tasası olsun.
Kusura bakma aklıma yeni geldi...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Usuli işlemlerin eksikliğinden ve düzenleme biçimindeki sürelere uyulmamasından sanığın yararlanamayacağı kuralını da göz önünde bulundurmak lazım... Burada 23 gün göreve gelmeme nedeni olarak ileri sürülen mazeretin nasıl bir mazeret olduğu da önem taşır... Bence, mazeretinizin haklı olduğu konusuna yoğunlaşmak daha yararlı...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Mazeretinin geçerli,kabul edilebilir olduğunun ıspatlanması elbette en kısa yoldur.Ancak hukukta "Zımnen kabul" de vardır.
Meselâ İş Kanunu gereğince yapılan iş değişikliğine 6 gün içinde itiraz etmeyen işçinin 10 ay sonra açtığı dava,zamanında itiraz etmediği ve dolayısıyla zımnen kabul ettiği gerekçesiyle Yargıtayca reddedilmiştir.
Yine Ticaret Kanununa göre verilen faturaya 8 gün içinde itiraz yapılmazsa,fatura içeriğinin zımnen kabul edildiği farzedildiğinden,daha sonraki itirazlar kabul edilmemektedir.
Bu olayda hem usule uyulmamış,hem de iki ay görev yapmasına ses çıkarmamakla idare, o kişinin "Görevden Çekilmiş sayılmadığını" zımnen kabul etmiş olmaz mı?
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
İlgi ve yardımlarınız için çok teşekkur ederim,sakar arkadaşımızında dediği gibi kanımcada öyle idare kanuna uymadı 11. gün görevden çekilmiş sayılma işlemi yapılmalı.Kanuna ve hukuka uyulmadan geriye dönük müstafi işlemi tamamen mesnetsiz bencede.Kantaroncu arkadaşımın belirttiği mazeret olayıda DMK nun 94. maddesinde belirtilen mazeretsiz deyimi ise idarenin benim mazeretimi demekki kabul ettiki başlatı anlamında olduğunu düşünüyorum,zaten kanun açık 10. gün mesai bitimine kadar memur gelmezse zaten müstafi olmuştur ve işlem yapılmalı hemen.ileri tarihte geriye dönük müstafi işlemi yapılarak kanuna aykırılık söz konusu kanımcada.Ama yinede olayı araştırmaya devam ediyorum.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Milli Eğitim Bakanlığı yüksek disiplin kurulu kararları buldum benimle tamamen örtüşüyor ama mahkeme aşamasında bu kararlar geçerli olabilirmi neticede danıştay kararı değil.Karar şöyle: “ ….kabul edilir mazereti bulunmayıp ta; görevi terk süresi kesintisiz 10 gün devam edenlerin 10 uncu günün bitimi itibariyle görevden çekilmiş sayılmaları gerekmektedir.Mazeretsiz olarak görevin terkinin 1 ila 9 güne kadar olan süreler için çeşitli derecelerde disiplin cezası öngörüldüğünden görevden çekilmiş sayılma işlemlerinin ancak 10 uncu günün bitimi itibariyle yapılması ve 11’inci günde göreve başlamak isteyen personelin göreve başlatılmaması gerekmektedir.Yasal durum bu şekilde olmakla birlikte, kabul edilebilir mazereti olmadan 10 günden fazla göreve gelmedikleri tespit edilen personelden görevlerinden çekilmiş sayılmayarak görevlerine başlatılmış bulunanların bu güne kadar aradan işlem tesisi için gerekli olan süreden çok fazla bir süre geçmiş olanlar hakkında idari istikrarın tesisi bakımından yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.Ancak göreve başlatan idareciler hakkında gerekli yasal soruşturmanın yapılması gerekmektedir…” denilmiştir.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Yüksek Disiplin Kurulu kararı mahkeme kararı olmasa da,delil olarak kullanılmalıdır.Aynen dediğim gibi demiş YDK:O tasa idarecilere...
Geçmiş olsun.Bir daha böyle delilik yapma.Selâmlar...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Arkadaşlar yazdıkmlarımızı acmıssınız cok teşekkürler.Konuyla ilgili yazıyı tam göremediğim için bilgi verememiştim.11. günü geçiren idareci arkadaş düşünsün bunları.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sevgili Galanthus, müstafilikle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Kararlarından alıntı yapmışsınız.Sizden rica etsem, o kararları tarih ve sayı numaraları ile yayınlayabilir misiniz? Çünkü bizde de buna benzer bir dosya var.Saygılarımla.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
sayın çiğdem eker,mail olarak mesajınızı aldım adresinizi kaydettim size gerekli bilgileri verebilirim tabiki bende sizin bilgilerinizden ve tecrubenizden faydalanmak isterim.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Benzer bir durum benim başımda şimdi,tutanaktan sonra görevime devam ediyor olmam DMK 'nun 94. maddesine aykırımı dolayısıyla işlem hatasımı?bahsettiğiniz kararlara ulaşmamıza yardımcı olurmusunuz?ve bu kararlar geçerli olurmu?
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Alıntı:
galanthus rumuzlu üyeden alıntı
sayın çiğdem eker,mail olarak mesajınızı aldım adresinizi kaydettim size gerekli bilgileri verebilirim tabiki bende sizin bilgilerinizden ve tecrubenizden faydalanmak isterim.
Teşekkürler, arkadaşım.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Alıntı:
fumajin rumuzlu üyeden alıntı
Benzer bir durum benim başımda şimdi,tutanaktan sonra görevime devam ediyor olmam DMK 'nun 94. maddesine aykırımı dolayısıyla işlem hatasımı?bahsettiğiniz kararlara ulaşmamıza yardımcı olurmusunuz?ve bu kararlar geçerli olurmu?
Evet, aykırıdır. Ancak bu sorun sizi bağlamamakta, idarecilerinizi sorumlu duruma düşürmektedir.Bu nedenle eğer hakkınızda bir işlem yapılmamışsa konuyu deşmenize gerek yok.Bir soruşturmaya uğrayarak müstafi duruma düşürüldüyseniz, belgelerinizle derhal idari mahkemeye müracaat etmeniz gerekmektedir.Ben yine de genel bilgiler vermek istiyorum:
1)Hakkınızdaki tutanak her gün için ayrı ayrı tutulmalıdır.
2)10 gün kesintisiz gelmediyseniz, 657 Sayılı Kanunun 94. Maddesi gereğince, 11. gün göreve başlatılmamanız gerekir.Ayrıca aynı gün size müstafi olduğunuza dair kararın tebliğ edilmesi gerekir.
3)Bunlar yapılmayıp da göreve devam ettirildiyseniz, "kazanılmış haklar" geriye alınamayacağından, hakkınızda "geriye dönük işlem" gerçekleştirilemez.Gerçekleştirilirse hukuka aykırı olur.
Biz bunlara, özetle "usul hatası" diyoruz. Usule aykırı davalar da Danıştayca iptal edilmektedir.
İkinci sorunuza gelince, eğer elde ettiğiniz kararlar, konunuzla ilgiliyse delil kabul edilir.Saygılarımla.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Arkadaşlar, anladığım kadarıyla çok sayıda kişi bu konudan muztarip. Bu yüzden müstafilik konusunda açılmış değişik davalarla ilgili Danıştay kararlarının özetlerini, tarih ve sayı numarasıyla yayınlıyorum.
1- Sağlık raporunun, çalıştığı kuruma gönderilmesinden doğan gecikmede bir kusuru bulunmayan davacının çekilmiş sayılamayacağı (D.5.D., E.1972/7716, K.1974/1083 )
2- İzinsiz ve mazeretsiz 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılan davacının 10 günlük süresinin son iki gününün cumartesi, pazar günlerine rastlaması, bu günlerde de hukuken göreve başlamasının mümkün bulunmaması karşısında işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ?
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf : Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörlüğü-ISPARTA
Vekili : Av. ?
İsteğin Özeti : Antalya 1.İdare Mahkemesinin 5.6.2002 günlü, E:2001/1285, K:2002/874 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Egemen Devrim Durmuş
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : E.Nur Necef
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde hasta bakıcı olan davacının, görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin 12.7.2001 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Antalya 1.İdare Mahkemesinin 5.6.2002 günlü, E:2001/1285, K:2002/874 sayılı kararıyla; dava dosyasının incelenmesinden, Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde hasta bakıcı olan davacının, 21.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve devam etmediği gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca 12.7.2001 günlü işlemle görevden çekilmiş sayıldığı, davacının 21.6.2001 tarihinden 6.7.2001 tarihine kadar görevine gelmediği hususunun dosyaya ibraz edilen tutanaklardan anlaşıldığı, davacı tarafından da 21.6.2001-2.7.2001 tarihleri arasında mazeretsiz olarak, 2.7.2001-6.7.2001 tarihleri arasında ise cezaevinde bulunması nedeniyle mazeretli olarak göreve gidemediğinin belirtildiği, davacının 2.7.2001-6.7.2001 tarihleri arasında göreve gidememesine ilişkin mazeretinin kabulü halinde bile 21.6.2001-2.7.2001 tarihleri arasında kesintisiz ve mazeretsiz olarak 11 gün süreyle göreve gitmediği hususu açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 30.6.2001 ve 1.7.2001 tarihlerinin hafta sonu tatili olan Cumartesi ve Pazar günlerine rastladığını, 2.7.2001-6.7.2001 tarihlerinde ise Mal Beyanında Bulunmamak suçundan dolayı cezaevinde bulunduğunu, bu nedenle kesintisiz ve mazeretsiz olarak 10 gün görevine devam etmemesi halinin bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94.maddesinde; "Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır...." hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, ? Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde hasta bakıcı olan davacının, 21.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve devam etmediği gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca 12.7.2001 günlü işlemle görevden çekilmiş sayıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacının 21.6.2001-29.6.2001 tarihleri arasında 9 gün süreyle görevine gitmediği günü gününe tutulan tutanaklarla sabit olmakla birlikte, kesintisiz ve mazeretsiz olarak görevine devam etmediği ileri sürülen 30.6.2001 ve 1.7.2001 tarihlerinin hafta sonu tatili olan Cumartesi ve Pazar günlerine rastlaması nedeniyle davacının bu tarihlerde fiili olarak göreve başlayamayacağının açık olması, sonraki ilk iş günü olan 2.7.2001 Pazartesi gününden başlamak üzere 6.7.2001 tarihine kadar olan dönemde ise davacının, Mal Beyanında Bulunmamak suçundan dolayı aldığı cezanın infazı için cezaevinde bulunması nedeniyle bu tarihler arasında görevine devam etmemesi halinin kabul edilebilir bir mazeret niteliği taşıması karşısında, 30.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında mazeretsiz bir devamsızlıktan söz edilemeyeceğinden, davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevinden çekilmiş sayılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz talebinin kabulü ile Antalya 1.İdare Mahkemesince verilen 5.6.2002 günlü, E:2001/1285, K:2002/874 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 13.12.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (D.12.D K:2005/4521 E:2003/1034)
3- Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, davacıya yolluk ödenmesinin yapılmadığı anlaşılmıştır. Yolluksuz olarak yapılan naklen atama tebligatının hukuken geçerli usullerle yapıldığının kabulü mümkün olmadığından, davacının yeni görev yerine gitmesi mümkün değildir ve izinsiz ve özürsüz olarak görevin terki hali de sözkonusu olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptaline… (D.5.D, K:86--1 E:2175)
4-Yıllık izin kullandığı sırada göreve davet edilen davacının, bu çağrıya uymaması halinde görevden çekilmiş sayılacağı. (D.5.D., K.569, E.6219)
5-Yıllık ve mazeret izinleri için gerekli yasal onayları olmadan görevden ayrılmanın, çekilmiş sayılmaya yol açacağı. (D.5.D.E.1975/3015, K.1978/1885 )
6-Geleceğe ait tarihsiz çekilme dilekçesi ile koşullu olarak çekilme isteminde bulunulamayacağı Hk. Çekilmesinin kabulüne ilişkin işlemin; davacının bir İle Vali olarak atandığı takdirde büyük hizmet göstereceği, aksi durumunda çekilme dilekçesini şimdiden gönderdiğini belirten telgrafına eklediği tarihsiz çekilme dilekçesi üzerine çekilme isteğinin bildirildiği anlaşılmakta ve 657 sayılı Yasanın değişik 94. maddesine göre Devlet memuru kurumuna yazılı başvuruda bulunmak suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilmekte ise de, ilgili telgrafına eklediği geleceğe ait alınan dilekçesi ile koşullu olarak istemde bulunduğundan, çekilme isteğinde bulunmuş sayılamayacağı gerekçesiyle iptaline… (D.5. D., E: 1974/8067, K: 1975/4359).
7- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62. maddesinin (b) bendinde; "Başka yerdeki göreve atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yer süresini izleyen iş günü işe başlamak zorundadırlar..." denilmiş, aynı Yasanın 63. maddesinde ise; “Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62. maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamayanlara, eski görevlerinden ayrı*lış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerine işe başlamayanların memuriyetten çekilmiş sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Davacının, nakil emrini tebellüğ ettiği, ancak yolluğunu almaktan imtina ettiği ve süresinde yeni gö*rev yerinde göreve başlamadığı dava dosyasında bulunan belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı noksan yolluk verildiğini iddia etmekte ise de, davacıya yolluğu nakil işleminin tesis edildiği yıl, Bütçe Kanuna göre ödenmek istenmiş, davacı ise 1980 yılı Bütçe Kanununa göre yolluk ödenmesi gerekeceğini ileri sürerek harcırahını almaktan imtina etmiş ve yeni görev yerine gitmemiştir. Bu durum karşısında idarece mevzuata uygun şekilde yolluk ödenmek istendiği anlaşıldığından, davacının çekilmiş sayılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (D.5.D., K.84-4605, E.80-11012)
8-657 sayılı Kanunun 94'üncü maddesinin birinci bendinde "Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle çekilme isteğinde bulunabilir" hükmü yer almıştır. Madde hükmünden anlaşılacağı üzere çekilme isteğinde bulunmak memura aynı zamanda bir hak olarak tanınmış olup, çekilme zamanını saptama yetkisi de bu hakkı kullananın iradesine bağlanmıştır. Çekilme isteminin yürürlüğe gireceği tarihten önce talebini geri alan davacının, çekilme hakkını kullanmaktan vazgeçtiğinin kabulü ile davalı idarece, onayın geri alınarak davacının istemi doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerekirken, aksine tesis edilen işlemin yukarıda hükmü yazılı maddeye aykırılığı (D.5.D; K. 1983/1000).
9-Aynı yerde bir başka göreve naklen atanan davacının, atama emrinin tebliğini izleyen iş günü yeni görevine başlamaması halinde devlet memurları kanununun 63. Maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmayacakları. (D.5.D, K:85-319, E:81-294)
10- DMK’nun 62. Maddesi hükmü gereğince nakil için kanunen ödenmesi gereken yolluk ödenmeyen davacının kanuni mehil süresi içinde göreve başlamadığı ileri sürülerek görevden çekilmiş sayılamayacağı… (D.5.D., E:1983/1055, K:1986/573)
11-İstifa dilekçesinin yetkili mercilerce kabul edilmemesi üzerine bir aylık bekleme zorunluluğuna uyarak üstüne haber vermek suretiyle görevinden ayrılmış personelin görevinden çekilmiş sayılamayacağı; yeniden göreve atanmasında 657 sayılı Yasanın değişik 97'nci maddesinin a bendi hükmünün uygulanması gerektiği Hk.Duraksama, çekilme istemi kabul edilmeyen, ancak, 657 sayılı Yasanın 31.7.1970 günlü ve 1327 sayılı Yasayla değiştirilen 94'üncü maddesinin 2'nci fıkrası hükmüne uygun olarak görevini bırakan memurların, görevden çekilmiş sayılıp sayılamayacağı ve bu memurların yeniden göreve atanmaları halinde aynı Yasanın 12.5.1982 günlü ve 2670 sayılı Yasayla değiştirilen 97'nci maddesinin A ya da B fıkralarından hangisi kapsamında sayılacaklarına ilişkin bulunmaktadır. Duraksama konusunun çözümü yönünden üzerinde durulması gereken husus, istifa dilekçesi vermiş, 94'üncü maddenin ikinci fıkrasında öngörülen bir aylık bekleme zorunluluğuna uyarak görevinden ayrılmış olan memurun yukarda sözü edilen A ve B gruplarından hangisinin içerisine girmekte olduğudur. 97'nci maddenin A bendinde, 94'üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasına uygun olarak memurluktan çekilme halinden söz edilmekte, B bendinde ise, "bu Kanununa göre çekilmiş sayılanlar ile 94'üncü maddenin ikinci fıkrasına uymadan görevlerinden ayrılanlar" için ayrı bir düzenleme getirilmekte olduğuna göre, 94'üncü maddenin ikinci fıkrasına uygun olarak, yani, yerine atanan kimsenin gelmemesi halinde bir ay bekledikten ve üstüne haber verdikten sonra görevini bırakan memurun, 97'nci maddenin A bendi kapsamında bulunduğu ve bu nedenle hakkında B ben*di hükmünün uygulanamayacağı, başka bir deyişle, bu bentte sözü edilen "bu Kanuna göre çekilmiş sayılanlardan sayılamayacağı, bu durumda da, "bu Kanuna göre çekilmiş sayılanlar" ibaresiyle 94'üncü maddenin birinci fıkrası gereğince izinsiz ya da kurumlarınca kabul edilen özrü olmaksızın görevin kesintisiz on gün terk edilmesi dolayısıyla çekilmiş sayılanların amaçlandığı ortadadır. Bu nedenlerle,A. İstifa dilekçesi vermiş, bunun yetkili mercilerce kabul edilmemesi üzerine bir aylık bekleme zorunluluğuna uyarak üstüne haber vermek suretiyle görevinden ayrılmış personelin 97'nci maddenin uygulanması yönünden görevinden çekilmiş sayılamayacağı. Bu personelin yeniden göreve atanmasında 657 sayılı Yasanın değişik 97'nci maddesinin A bendi hükmünün uygulanması gerektiğine karar verildi (D. 1. D. E. 1983/254; K. 1983/281).
12-657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesinde Devlet memurunun bağlı olduğu kuruma yazılı olarak başvurarak memurluktan çekilme isteminde bulunabileceği, çekilmek iste*yen memurun yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam edeceği, yerine atanan kimsenin bir aya kadar gelmemesi halinde veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde üstüne haber vererek görevini bırakabileceği; izinsiz olarak görevin terk edilmesi ve bu terkin 10 gün devam etmesi halinde yazılı başvuru şartı aranmaksızın çekilme iste*ğinde bulunmuş sayılacağı kuralları yer almıştır. Türk pozitif hukukunda istifa, şarta bağlı bir tasarruf olmayıp, kişinin kendi iradesiyle ilgili hukuki bir muameledir. Nitekim 657 sayılı Yasada istifa idarenin kabulüne bağlı tutulmamış yalnızca 97. maddesinde görevden çekilmenin 94. maddenin 2. fıkrasına uyulmadan yapılması halinde, ilgilinin daha sonra göreve dönmek için yapacağı başvuru süre yönünden yaptırıma bağlanmış bulunmaktadır. Bu durumda 17.9.1989 tarihli dilekçesiyle görevinden çekilme isteğini kurumuna bildiren davacının yasa ile tanınan bir aylık sürenin dolduğu 18.10.1989 tarihinde görevinden ayrıldığının kabulü gerekeceğinden, sağlık raporunun bittiği 26.10.1989 tarihinden itibaren 10 günden fazla süre özürsüz olarak görevine gelmediği nedeniyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının istifa dilekçenin işleme konulmadığının kendisine bildirilerek görevine dönmesinin sağlanmaması nedeniyle idarenin de kusurlu olduğu yolundaki gerekçede hukuki isabetten söz edilemez ise de, bu husus sonucu itibariyle hukuka ve usule uygun bulunan mahke*me kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir... (D.5.D., E:1991/2002, K:1993/999).
13-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu*nun çekilme başlıklı 94. maddesinde, "Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır..." hükmü yer almıştır. Maddenin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, "çekilme isteğinde bulunulmuş sayılma" görevi terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi şartı yanında, bu terkin izinsiz olması ya da ileri sürülen mazeretin kurumca kabul edilmemesi şartının gerçekleşmesine bağlı bulunmaktadır. Bu hali ile ortada bir "bağlı yetki"nin varlığında söz etmek mümkün olmayıp kurumun, mazeretin kabul edilebilirliği konusunda takdir yetkisi olduğu açıktır. Kurumun, (atamaya yetkili merciin) bu takdir hakkını kullanabilmesi bakımından usulde paralellik ilkesi gereği, "görevden çekilmiş sayılma" işleminin de atamaya yetkili merci tarafından tesisi gerekmektedir. Her ne kadar davalı idarece, davacı hakkında uygulanan işlemin görevden alma işlemi olmayıp kesintisiz ve kabul edilmiş bir mazereti olmadan 10 gün göreve gelmemiş olması nedeniyle 657 sayılı Yasanın 94. maddesi uyarınca çekilme isteğinin kabulü olduğu, çekilme ve çekilme isteğinde bulunmuş sayılma durumlarını tek taraflı şart tasarrufunu oluşturduğu; dava konusu işlemin bir görevden alma işlemi olarak algılanamayacağı, dolayısıyla usulde paralellik ilkesinin yalnızca atama ve görevden alma işlemleri yönünden geçerli olduğu ve bu nedenle tesis edilen işlemin 657 sayılı ve 3056 sayılı Kanun hükümlerine uygun olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının, Başbakanlık Müşavirliği görevine Başbakan ve Cum*hurbaşkanı tarafından imzalanan kararname ile atandığı; usulde paralellik ilkesi gereğince görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemin de Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanan bir kararname ile tesisi gerekeceğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır. Belirtilen duruma göre Başbakan adına Başbakanlık Müsteşarı tarafından imzalayarak tesis edilen dava konusu işlemde, yetki yönünden hukuk ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının Başbakanlık Müşavirliği görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin Başbakanlık işleminin iptaline karar verildi. (D.5. D. E:1992/5321, K:1993/3753)
14-657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. maddesi hükmü karşısında, "Devlet memurluğundan çekilme" isteği başvuru tarihini takip eden bir ay sonunda, herhangi bir makamın kabulüne gerek olmadan gerçekleşeceğinden, çekilme isteğinde bulunan davacının "görevden çekilmiş sayılma"sı yolunda işlem yapılmasının yasaya aykırı olduğu (D.5.D., E:1986/496, K:1987/646).
15-Usulüne uygun olarak izin almaksızın 10 günü aşkın bir süre göreve devam etmeyen davacının görevden çekilmiş sayılacağı hk.(D.5.D.,05.06.1985,K:85-1744,E:81-2561)
16-Yıllık iznini kullandığı sırada göreve davet edilen davacının, bu çağrıya uymaması halinde görevden çekilmiş sayılacağı hk.(D.5.D.,14.02.1984,K:84-569,E:79-6219)
17-Yolluğunu almaktan imtina eden ve süresinde yeni görev yerinde göreve başlamayan davacının görevden çekilmiş sayılacağı hk.(D.5.D.,20.12.1984,K:84-4605,E:80-11012)
18-Yolluk verilmeden atama emri tebliğ edilen davacının,yeni görev yerine süresinde başlamadığı gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılamayacağı ve ödenmeyen aylıkların ödeneceği hk.(D.5.D.,13.01.1986,K:86-1,E:81-2175)
19)Çocuğunun Yanında Refakatcı Olarak Kaldığını Raporla Belgeleyen Dava- Cının, Devlet Memurları Kanununun 108.Maddesi Uyarınca Aylıksız İzinli Sayılması Gerekirken, Göreve Devam Etmediği Gerekçesiyle Çekilmiş Sa- Yılmasının Yasaya Aykırı Olduğu Hk. (D. 5. D., K: 1983/7279, E: 1982/4466)
20)İzin İsteminin Kabul Edilip Edilmediğini Öğrenmeden Ve İzin İçin Gerek Li Onay Alınmadan Görevden Ayrılmanın, Çekilmiş Sayılmaya Yol Acacağı Hk. (D. 5. D., K: 1984/3985, E: 1980/11024)
21)Bakanlıktan İzin Almadan Evlenen Dışişleri Meslek Memurunun, Yürürlük- Te Olmayan Yasa Maddesi İleri Sürülerek Görevden Çekilmiş Sayılamayaca Ğı Hk. İzin İsteminin Kabul Edilip Edilmediğini Öğrenmeden Ve İzin İçin Gerek Li Onay Alınmadan Görevden Ayrılmanın, Çekilmiş Sayılmaya Yol Acacağı Hk. (D. 5. D., K: 1985/34, E: 1984/1116)
22) İstifa Etmiş Bir Memurun 657 Sayılı Kanunun 97.Maddesindeki Sürelere Uymak Koşuluyla Yeniden Memuriyete Atanabileceği Ve 98.Maddedeki Koşul Lar Gerçekleşmeden Göreve Son Verme İşlemi Tesis Edilemiyeceği Hk. (D. 5. D., K: 1986/1019, E: 1985/630)
23) Göreve Devamsızlığını Haklı Kılacak Nedenler Bulunduğunun Kanıtlanması Halinde İlgili Memurun, 657 Sayılı Yasanın 94.Maddesi Uyarınca Görev- Den Çekilme İsteğinde Bulunmuş Sayılamayacağı Hk. İstifa Etmiş Bir Memurun 657 Sayılı Kanunun 97.Maddesindeki Sürelere Uymak Koşuluyla Yeniden Memuriyete Atanabileceği Ve 98.Maddedeki Koşul Lar Gerçekleşmeden Göreve Son Verme İşlemi Tesis Edilemiyeceği Hk. (D. 5. D., K: 1989/1367, E: 1989/88)
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sayın Çiğdem Eker yapmış olduğun değerlendirme,emeğe,eline gözüne sağlık, çok teşekkür ederim.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Arkadaşlarımız sorunuza güzel cevap vermişler sağolsunlar işinize yarayacağı kanısındayım.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Buradaki tartışmanın özü, kesintisiz 10 gün veya daha uzun süre göreve devam etmeyen memurun, göreve başlatılmasıyla "çekilmiş sayılma" şartlarının ortadan kalkıp kalkmadığıdır.
Uygulamada, kesintisiz 10 gün göreve gelmeyen memurla ilgili olarak, 11. gün çekilmiş sayılma onayı alınması çoğu zaman mümkün değildir. Doğru da değildir.
Zira, A ilinin B ilçesinde görevli bir memurla ilgili olarak "görevden çekilmiş sayılma onayı" alınması, epeyce bir zaman alır. İlçe, bağlı olduğu İl'e, orası da bağlı olduğu bakanlığa yazar. Sonuçta bakanlığın atamaya yetkili amiri olan Müsteşar'a varıncaya kadar çok zaman geçer.
Kaldı ki, göreve devam etmeyen ve kendinden haber de alınamayan memurun çekilmiş sayıldığına dair onay alınması doğru da değildir.
Birkaç yıl önce, görevine devam etmeyen ve kendinden haber de alınmayan memura, devamsızlığı ile ilgili olarak bir mazeretinin bulunup bulunmadığını bildirmesi için Resmi Gazete aracılığı ile tebligat işlemi yapıldığını biliyorum.
Devamsızlık yapan memurun, bunu mücbir bir sebep veya geçerli bir mazeret nedeniyle yapıp yapmadığı konusunda elinizde sağlam dayanaklar olmadıktan sonra, çekilmiş sayılma onayı alınması doğru olmadığı gibi son derece sakıncalıdır.
Bu nedenle, 10 gün veya daha uzun süreli devamsızlıktan sonra, göreve dönen memurun çalıştırılmaya devam edilmesi, çekilmiş sayılma şartlarını ortadan kaldırdığını düşünmüyorum.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
657 nin 94.Maddesindeki konuyla ilgili olarak "Çekilmiş sayılma" dan bahsetmekte,"Çekilmiş sayılma onayını alma"dan bahsetmemektedir.Bunu için onay almaya ne gerek vardır?Kurum amiri ne günler için vardır?
İyi günler...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Alıntı:
sakar rumuzlu üyeden alıntı
657 nin 94.Maddesindeki konuyla ilgili olarak "Çekilmiş sayılma" dan bahsetmekte,"Çekilmiş sayılma onayını alma"dan bahsetmemektedir.Bunu için onay almaya ne gerek vardır?Kurum amiri ne günler için vardır?
İyi günler...
Kurum amiri çekilme ya da çekilmiş sayılma konusunda tasarrufta bulunamaz. Çekilme isteğinde bulunulduğunu ve bu istekle ilgili olarak kendi kanaatini veya çekilmiş sayılma şartlarının oluştuğunu üst makamlara bildirir. Bu konularda "atamaya yetkili amir" yetkilidir. O halde "atamaya yetkili amir" kime denir ?
Atamaya Yetkili Amir: Atama usul ve esaslarını belirleyen mevzuat hükümleriyle atama yetkisi tanınan memurları müşterek kararla veya Bakanlar Kurulu Kararı ile atanan memurlar bakımından ise inha eden makamı, ifade eder.
Her kurum ve kuruluşun mevzuatında atamaya yetkili amirin kim olduğu açıkça yazılıdır. Genel olarak Bakanlıklarda Bakan ve Müsteşar, müstakil Genel Müdürlüklerde Genel Müdür, Müstakil kurum, kuruluş ve başkanlıklarda başkan, illerde vali ve üniversitelerde rektör atamaya yetkili amirlerdir.
Her ay maaş yapılırken, kurum ve kuruluş bordrolarına o ay girecek ve çıkacak personelle ilgili atamaya yetkili amirin onayı ile yapılmış atama evrakları konulmak zorundadır. Aksi takdirde bir önceki ay bordroda gösterdiğiniz memuru bordrodan çıkaramaz, veya yeni bir memuru bordroya ilave edemezsiniz...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Kişinin MEB kararıyla ilgili olarak;"Birebir örtüşüyor" dediğini gözönüne alarak,onu MEB mensubu kabulüyle şunu söyleyebilirim:Okul Müdürü,yani kurum amiri;Okuldaki çalışmaları (Eğitim,öğretim,personel,ayniyat v.b) kanun,tüzük,yönetmelik,genelge ve emirlere uygun olarak yürütmeye,okulu düzene koymaya ve denetlemeye yetkilidir..hükmü gereğince,kanunun emrettiği,kanun gereğince,kişiyi "Görevden çekilmiş"saymaya ve bunu tebliğ edip,göreve başlatmamaya yetkisi yok mudur diyorsunuz?...Merak ettim.
İyi günler...
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Arkadaşlar, belirli bir konuya takılıp kalmayın. MEB'in 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 94. Maddesini yorumladığı genelgede herşey yoruma gerek kalmayacak şekilde, açık ve net olarak ortaya konulmuş.Buna göre Kurum amiri (birinci derece sicil amiri) 11. gün, ilgili memuru;
1)Göreve başlatmayacaktır.
2)Kendisine müstafi duruma düştüğünü yazılı olarak tebliğ edecektir.
3)Üst amirlerine de emri altında çalışan personelin müstafi olduğunu bildirecektir.
657 Sayılı Yasa gereğince, istifa eden veya müstafi olan kişi için ayrıca onay alınmasına gerek yoktur.Bu durum, 657 Sayılı Yasayı yorumlayan genelgede de açıkça belirtilmiştir.Aksini yapan idareciler, (Yani 11. gün bunları yapmayıp memuru çalıştırmaya devam edenler) sorumlu duruma düşerler ve kıdem durdurma vs. gibi bir cezayla cezalandırılırlar.Çünkü olayı zımnen kabul etmişlerdir.Memur açısından ise, artık bu raddeden sonra müstafilik işlemi yapılamaz.Bu bilgiler de genelgede yer almaktadır.Genelgeyi yanılmıyorsam arkadaşlarımızdan "galanthus" yayınlamıştı.Lütfen özlük haklarınızı yakından ilgilendiren bu genelgeyi çok iyi okuyunuz.Söz buraya gelmişken bu arkadaşımız şahsıma teşekkür ediyor.Asıl ben nezaketi için kendisine teşekkür ederim.Farklı bilgilere eriştiğimde sizlerle paylaşacağımdan kuşkunuz olmasın.Saygılarımla.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
04.05.2006 tarihli Resmi Gazete'den
Bulanık İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden :
Muş İli Bulunak İlçesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 130. Maddesi gereğince haklarında çeşitli disiplin suçlarından savunma yazısı tanzim edilen, ancak ilgilinin tebligata elverişli ikamet adresi olmadığından kendilerine tebliği mümkün olmayan şahısın ismi ile soruşturma konuları ve savunma istemi tarih ve sayısı aşağıda gösterilmiştir.
İş bu ilan 7201 sayılı Tebligat Kanunun 28. ve 31. maddeleri gereğince tebliği hükmünde olup, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde savunmanın Muş İli Bulanık İlçesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Disiplin Amiri nezdinde yapılmadığı takdirde suç dosyasının karara bağlanacağı duyurulur.
1 – İlçemiz Gazi İlköğretim Okulu Yardımcı Hizmetlisi olarak görev yapan İbrahim BATAN’ın 2/7/2002 tarihinden geçerli almış olduğu 20 günlük sağlık raporunu Okul Müdürlüğünün uyarılmalarına rağmen izine çevirmeden il dışına çıkması nedeniyle ilgili hakkında yapılan soruşturma sonucu 657 sayılı DMK’nun 94. maddesinin 1. fıkrası gereğince 31/7/2002 tarihinden geçerli olmak üzere görevden çekilmiş sayılmasını, aynı Kanunun 97. maddesinin b fıkrası gereğince de aynı tarihten geçerli olmak üzere 1 yıl geçmeden Devlet Memurluğuna alınmaması yönünde teklif getirildiğinden, soruşturma sonucuna göre,
Adı ve Soyadı
İbrahim BATAN
Yargılanacağı Suç
Göreve gelmeme
Tarih No
7/4/2006 - 6293
4829/1
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
09.02.2006 tarihli Resmi Gazete'den....
Erzurum Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünden :
İLANEN TEBLİGAT
İlimiz Numune Hastanesi KBB. Uzmanı Op. Dr. Mahmut Yıldırım’ın, ihtiyaca binaen Valilik Makamının 31/3/2005 tarih ve 4689 sayılı olurları ile Palandöken Devlet Hastanesine geçici olarak görevlendirildiği, eski görev yerinden 7/4/2005 tarihinde ayrıldığı halde geçici görev yerine başlamadığı tutanaklarla tespit edilmiş olup, söz konusu durumla ilgili Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 5/6/2005 tarih ve 114 sayılı kararı ile 657 sayılı DMK’nın 94. maddesinin 2. paragrafına göre 18/4/2005 tarihinden geçerli olarak görevinden çekilmiş sayıldığı bildirilmiş, söz konusu kararın ilgiliye tebliğ edilmesi, Numune Hastanesi Başhekimliğinden istenilmiş, Numune Hastanesi Başhekimliğinin 24/1/2006 tarih ve 563/2 sayılı yazısında ilgilinin 16/1/2006 tarihi öğlen mesaisinden itibaren (13.00-17.00 saatleri) görevine gelmediği. Daha önceden vermiş olduğu adresinin yetersiz olduğu ve üzerine kayıtlı cep telefonuna da cevap vermediği nedeni ile görevinden çekilmiş sayılma kararı kendisine tebliğ edilememiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunun 28-31. maddeleri gereğince Resmi Gazete’de ilanen tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandıktan itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı, ilanen tebliğ olunur.
İlanda yer alan "Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 5/6/2005 tarih ve 114 sayılı kararı " cümlesine dikkat çekmek isterim. Çekilmiş sayılma Bakanlığın Personel Genel Müdürlüğü tarafından KARAR haline getiriliyor.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Kantaroncu arkadaşın verdiği örneklerde "Görevden çekilmiş" sayılan kişilere ulaşılamaması söz konusudur.Yani tebligat güçlüğü vardır.Dediğim ise;kişi mazeretsiz, süreyi aştıktan ve "Görevden çekilmiş" sayılma halindeyken, kuruma geldiğinde,kurum amiri işe başlatmaz ve durumu karşısındaki kişiye tebliğ edebileceğidir.Fikrim böyle..
İyi günler..
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim Kantaroncu arkadaşıma bende resmi bir açıklamayla cevap vermek istiyorum.
İliniz merkez………………ilköğretim okulu hizmetlisi olan ve 21 gün göreve gelmediği halde görevine başlatılan ……………… hakkında nasıl işlem tesis edileceği hususunda tereddüde düşünüldüğüne ilişkin ilgi (a) yazı ekleriyle incelenmiştir.
Yapılan incelemeden;ilgilinin devamsızlığının 16.12.2002 tarihinden 06.01.2003 tarihine kadar kesintisiz 21 gün devam ettiği,söz konusu devamsızlığı nedeniyle açılan soruşturmada da ilgi (b) soruşturma raporuyla 657 sayılı DMK nun 94 ve 125 E-d maddeleri çerçevesinde durumun değerlendirilerek işlem tesis edilmesinin istendiği,bu istem üzerine ilgilinin durumunun sözü edilen 94 ve 125 E-d maddelerinden hangisi kapsamında değerlendirileceği hususunda tereddüt oluştuğu anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi 657 sayılı kanunun 94.maddesinde ……….mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde,yazılı müracat şartı aranmaksızın,çekilmiş isteğinde bulunmuş sayılır. Denilirken aynı kanunun 98. maddesinin (c) bendinde ise : Devlet memurlarının ;memurluktan çekilmesi halinde;memurluğu sone erer. hükmüne yer verilmiştir.Bu hükümlerden hareketle devlet memurları hakkında çekilmiş sayılma işlemi yapılabilmesinin;
a-Yetkisiz yada mazeret olmaksızın görevin terk edilmesi.
b-Görevi terk etme eyleminin kesintisiz 10 gün devam etmesi.
Şartlarına bağlandığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan 657 sayılı Kanunun 94. maddesinde,kurumlarınca kabul edilen mazeret ifadesine yer veren Kanun koyucu bir anlamda,öngörülemeyecek fakat yaşam içerisinde gerçekleşmesi muhtemel durumları isimlendirmeksizin genel bir ifadeyle uygulama içerisine almıştır.Bu ifadeyle,memurun görevi terk hallerinde terkin gerekçesinin sorgulanması gerektiğini de belirtmiş olmaktadır.Memurun görevi terk gerekçesinin (mazeretinin),kurumca kabul edilmesi halinde çekilmiş sayılma iradesinin oluşmayacağı ve görevine son verilemeyeceği 94 .maddenin aksi ile kanıtının da sonucudur.Kanun koyucu,göreve terke yönelik mazereti kurumunca kabul edilen memurun görevine devam etmesi gerektiğini ifade etmek amacıyla ,kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın ifadesine yer verilmiştir.
Ayrıca kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın ifadesi,görevin terkini oluşturan mazeretin,göreve dönüş sonrasında bildirilebileceğini de ifade etmektedir.Bu 94. maddenin lafzından anlaşılmaktadır.Şöyle ki;madde içeriğindeki mezuniyetsiz ifadesi,izin almaksızın anlamında kullanılırken, kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın ifadesi ise görevi terke gerektirecek bir mazereti bulunmamak ya da görevi terk öncesi ya da sonrasında bildirdiği mazereti kurumunca kabul edilmemek anlamında kullanılmıştır.Belirtilen mazeretin kabul edilmemesine bağlı olarak görevi terk eylemi mezuniyetsiz görevi terk eyleminin kapsamındadır.Oysa gerçekleşen fakat kurumuna bildirilmeyen bir mazerete bağlı olarak görevi terk fiili bu kapsamın dışında yer almaktadır.Görevi terk fiilinin kurumun onayına bağlı olarak oluşması izin yoluyla gerçekleşirken,kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleştirilecektir.
Bu bağlamda ilgilinin 16.12.2002 tarihinden 06.01.2003 tarihine kadar kesintisiz 21 gün süren görevi terk fiilinin;göreve başlatıldığı göz önüne alınarak hakkında 657 sayılı kanunun 94. ve 125. maddelerine dayalı bir işlem yapılmaksızın,devamsızlıklarının bir mazerete dayandığının kabul edilerek ,babasına refakat nedeniyle göreve devam etmediği günlerin ilgi Yönergenin 45.maddesinin …bendindeki:………. DMK nun 108. maddesi uyarınca aylıksız izin verilir.hükmü çerçevesinde öncelikle yıllık izin süresinden bu süre yetmediği takdirde mazeret izin süresinden düşülerek işlem tesis edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Bakan Adına
Genel Müdür Yardımcısı
Yine görevden çekilmiş sayılma işleminin zamanında yapılması gerektiğine ait 2
adet açıklama;
1-……..ilgilinin 27.05.1997 tarihinden itibaren sürekli olarak temadi eden 32 gün devamsızlığının ilk onuncu(10.) gününe müteakip idari yönden ;657 sayılı kanunun 94.maddesi hükmü gereğince çekilme isteğinde bulunmuş sayılması gerekirken bu idari işlemin yerine getirilmediği ve devamsızlığı 30.06.1997 tarihine kadar uzatıldığı anlaşılmıştır.Görevden çekilmiş sayılan memur memurluk statüsü dışına çıktığından bundan sonraki devamsızlıkları da dikkate alınamayacağından......
2-……….adı geçenin yukarıda belirtilen 12 gün devamsızlığı akabinde ,görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlem yapılması cihetine gidilmeden görevine döndürülmesinde sorumluluğu bulunanlar hakkında Bakanlığımızca gereğinin yapılması düşünülüyor ise, konunun Valiliğinizce değerlendirilerek,gerek görülmesi halinde bakanlığımıza intikal ettirilmesi,açıklanan sebeplerle,bu safhada Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığından dosya ilişikte iade edilmiştir….
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Resmi yazılar mevzuata dahil değildir.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Çok güzel bilgi paylaşımları yapılmaktadır ve bu bilgilerinde bizler açısından özlük haklarımızı bilmemiz açısından çok önemli.Kurum amirinin 11. gün ilgiliyi müstafi sayması gerekmektedir,zira bu onun aslı görevleri arasındadır,kurumuyla ilgili işleri evvela amir kendi yapmalı,eğer memur devamsızlığının sonunda görevine devam ettiriliyorsa bu belirttiği mazeretin kabul edildiği anlamındadır.Devlet personel başkanlığının da görüşü bu şekildedir,(devamsızlık) (http://karar.memurlar.net/gorus/opinion.aspx?id=496) 657 sayılı kanunda zaten açıkça amirin yapması gereken işlemi ortaya koymuş ve kesintisiz 10 gün göreve gelmeyen çekilmiş sayılır demiştir.Eğer 11 gün veyahut daha sonraki günlerde memur görevine gelip mazeret sunduğunda kabul edilirse görevine devam eder,ama bu sürede memur kesinlikle göreve başlatılmamalıdır.Kantaroncu arkadaşım amirin sorumluluğu olmadığını bahsediyor ama esas olayda sorumluluğu olan birinci derecedeki amiridir.Olayı birdirme süresinin uzunluğu mazeretine sığınılamaz.Zaten amirin kanunlara hakim olması gerekli ilk günlerde neden soruşturma açmıyorda bekliyor kanunun kendisine verdiği sorumluluklar var bunlar göz ardı edilemez.Zira kazanılan hak durumuda ortadadır.Kanımca bu durum geriye dönük müstafi işlemi olurki buda kanuna aykırıdır.Fakat bu devamsızlık durumu illa cezasız kalmayacak olursa kanundaki diğer disiplin cezalarından biri verilmelidir.Müstafi işlemi yapılma şartı ortadan kalkmaktadır.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
"23. gün görevine gelip başlayan tüm özlük haklarından da faydalanan memura görevine devam ederken soruşturması yapılıp 2 ay sonra hakkında geriye dönük olarak görevinden çekilmiş sayılma işlemi yapılıp yapılamayacağını" sormuşsunuz.
1-Öncelikle, sizin 23 gün kesintisiz göreve gelmemiş olmanız, sizin çekilmiş sayılmanız için yeterlidir. Burada 657 sayılı yasanın 94/1.maddesi devreye girer.
2-2 ay bu durumda görev yapmış olmanız, sizi haklı kılmaz. Zira 23 gün kesintisiz gelmeme şeklindeki eyleminize karşılık, çekilmiş sayılmanız kanuna uygundur. Sadece sizi bu şekilde çalıştırıp boş yere maaş ödenmesine neden olduğu için amirinizi sıkıntıyo sokar. Ayrıca size ödenen bu iki aylık maaşın geriye alınması gibi bir sonuç doğurur. Zira siz 10.gün itibarı ile istifa etmiş kabul edilen bir kişi konumuna geliyorsunuz ve devlet size bu durumda dahi 2 ay maaş ödemiş oluyor.
3-Bazı arkadaşların bulduğu genelge vs idari işlemler ile kanunların değiştirlmesi veya uygulamasının askıya alnması mümkün değildir.
4-Ayrıca usulü hatalar ilgililere hak versede, bu usulü yanlışlıklar düzeltip terar mağdur olduğunuz işlemin tesis edilme yolu her zaman açıktır.
5-Size yapacak tek şey kalıyor.
Yine 657 sayılı yasanın 97/B.maddesi uyarınca çekilenlerin 1 yıl süre memur olmak için başvuru yapamayacaklarına ilişikin hüküm uyarınca 1 yıl dolmasından sonra, memur olmak için tekrar başvuru yapabilirsiniz. Ancak idarenin bu başvuruyu kabul etme gibi bir zorunluluğu yoktur.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sevgili önder yorumların için teşekkür ederim.Ançak;
1-657 sayılı DMK nun 94/1. maddesi, kişin kendi iradesiyle bağlı bulunduğu kuruma yazılı başvuruşuyla ortaya çıkar.
2-Kesintisiz 10 gün göreve gelmemek fiilinde ise kanunda belirtildiği gibi çekilme sebebidir.Ve bu 657 sayılı kanunun 94.maddesinde ……….mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde,yazılı müracat şartı aranmaksızın,çekilmiş isteğinde bulunmuş sayılır.şeklinde gerçekleşmesi neticesinde ortaya çıkar.
3-Yapılan işlem doğru olarak algılansa bile usul ve esas olarak 94 maddeye aykırıdır.Çünkü aynı madde kişinin mazereti kurumca kabul edilirse çekilmiş sayılma işleminin ortadan kalkacağını açıkça belirtiyor.Kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleştirilecektir.Dolayısıyla kurum memurun mazeretini kabul etmiş olmakla göreve iadesini sağlamıştır.Ve 94. maddeyi uygulama imkanı ortadan kalkmaktadır.2 aylık bir süreden sonra müstafi işlemi yapılamaz çünkü memura 125.maddelerdeki disiplin cezalarını vermiyorsunki belirli bir ceza verme süreleri olsun,11. gün çekilmiş sayılma işleminin yapılması gerekmektedir.Kanunun 94 ve 98. maddesinin (c) bendini dikkatli incelersen idari işlemin içeriği hakkında daha iyi bir düşünceye hakım olabilirsiniz.Zaten unutmamak gerekir ki kazanılan hakların geriye alınamayacağı ilkesi de Anayasa Mahkemesi kararıyla garanti altına alınmıştır.Burda da görevine 2 ay devam eden maaş alan birine müstafi işlemi yapılamayacağı açıktır.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sevgili Galanthus,
"Kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleştirilecektir.Dolayısıyla kurum memurun mazeretini kabul etmiş olmakla göreve iadesini sağlamıştır.Ve 94. maddeyi uygulama imkanı ortadan kalkmaktadır.2 aylık bir süreden sonra müstafi işlemi yapılamaz çünkü memura 125.maddelerdeki disiplin cezalarını vermiyorsunki belirli bir ceza verme süreleri olsun,11. gün çekilmiş sayılma işleminin yapılması gerekmektedir.Kanunun 94 ve 98. maddesinin (c) bendini dikkatli incelersen idari işlemin içeriği hakkında daha iyi bir düşünceye hakım olabilirsiniz.Zaten unutmamak gerekir ki kazanılan hakların geriye alınamayacağı ilkesi de Anayasa Mahkemesi kararıyla garanti altına alınmıştır.Burda da görevine 2 ay devam eden maaş alan birine müstafi işlemi yapılamayacağı açıktır." şekline değerlendirmelerde bulunmuşsun.
Yaptığın yorum kendi içinde çelişki taşımaktadır.
1-Kişinin hakkında 11.gün çekilmiş sayılma işleminin yapılması gerektiğini, yapılmaz ise bir daha böyle bir işlemin yapılamayacağı ve kazanılmış hak olacağını belirtmişsin.
Oysa kişinin kabul edilebilir bir mazeretinin olup olmadığının araştırılması ve sağlıklı değerlendirilebilmesi için idareye süre gerekecektir. Dolayısı ile 11.gün kşi göreve başlatıp araştırmaya da başlanabilir. Yapılan araştırma sonunda memurun ileri sürdüğü mazeretlerin geçerli olmadığı veya gerçek dışı olduğu gibi bir sonuca varılır ise, bu kez müstafi işlemi tesis edilecektir.
Sizin iddianızı kabul edersek, idare memurun ileri sürdüğü mazereti araştırmak için bile süre kullanmaması gerekir ki böyle bir yorum ne yargı kararlarında ne de mevuzatta yoktur.
2-Hataya dayalı olarak hak sahibi olunması veya kazanılmış hak katagorisine dahil olması için, bu hatalı işlemin üzerinden çok uzun zaman geçmiş olması ve bu hatalı işleme dayalı bir çok başkaca işlem tesis edilmesi gibi somut sonuçlar aranmaktadır. bunun içinde yıllar ile ifade edilen sürelerin geçmesi gerekmektedir. Diğer taraftan memurun hatası veya hilesi ile idare böyle bir hata yapmış ise, hiç bir zaman kazanılmış hak doğmayacaktır. Yani 23 gün haksız yere göreve gelmeyen memur geçerli olmayan bir mazeret ileri sürerek çalışmaya devam etmesi, idarenin bu mazereti araştırma gibi bir imkanının bulunmaması, kabul edilebilir bir fikir değildir. Ayrıca bir birini tamamlayan yasa hükümlerinin bir birine zıt olduğundan 94.maddenin hayata geçmeyeceğine yönelik yorum ise, malesef kabulu edilebilir nitlikte değildir. O zaman yasa koyucu bu hükmü niye koymuş ki..
Neyse fazla uzatmadan şunuda belirtmekisterim. Bu hükmümleden çıkan sonuç, idarenin bağlı yetki içersinde, kanunen geçerli bir mazeretin olmaması halinde, 23 gün gibi bir sürenin dolması halinde müstafilik işlemi yapılması bağlıyetki çerçevesinde zorunludur.
İyi günler....
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Değerli arkadaşım Önder yorumların için teşekkur ederim,Kanun koyucu görevi terke yönelik mazereti kurumunca kabul edilerek memurun görevine devam etmesi gerektiğini ifade etmek amacıyla …kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın… ifadesine yer vermiştir.Elbette idareye görevin terkinin sorgulanması yetkisi verilmiştir,ancak
1-Görevi terk fiilinin kurumun onayına bağlı olarak oluşması izin yoluyla gerçekleşirken, kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleşecektir.
2-Maliye Bakanlığının benzer bir durumda ilgili memur için yapmış olduğu uygulama…adı geçenin 11.01.1995 tarihinden 02.05.1995 tarihine kadar izinsiz ve kabul edilebilir mazereti olmaksızın kesintisiz olarak 10 günden fazla görevini terk ettiği halde,hakkında 657 sayılı kanunun 94 üncü maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken,bu yönde işlem yapılmayarak, 02.05.1995 tarihinden sonra görevine devamı sağlandığı anlaşıldığından, görevi ile ilişiğinin kesilmesinin idarenin kusurlu hareket etmesi nedeniyle hukuki ihtilaflara neden olacağından,göreve son verilme yönünde tesis edilecek işlemin uygun olmadı… şeklinde ifade edildiği ve devamı sağlandığı için işlem yapılamadığı görülmektedir.
3-Bahsettiğin gibi olsaydı memur kesintisiz 45 gün göreve gelmese yine idare bekleyecekmi?Ayrıca müstafi sayılma işlemi için öncelikle bakanlık onayına da gerek yoktur.
4-Siz kurum amiri olupta ben emrinizdeki bir memur olsaydım yine 45 gün göreve gelmeseydim ne yapardınız?Ayrıca 46.gün mesaiye gelip memur sıfatıyla mesaime devam ettirebilirmiydiniz?657 sayılı kanunun hangi maddesine göre işlem yapardınız bana?Bu kadar uzun süre işlem için beklermiydiniz?Hukuken ve kanununen izah ederseniz memnun olurum.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sevgili arkadaşım, ben felaket tellalığı yapmak istemiyorum..boşa umut vermek de istemiyorum..sadece objektif olmaya çalışıyorum. Amaç seni haklı veya haksız çıkarmak da değil, eğer bildiğim bir şey var ise paylaşmaktan ibarettir.
Ayrıca herşeyin gönlünce olmasını da isterim.
Ben bundan sonra kişisel yorum yapmayıp yargı içtihatları ile cevaplamaya çalışacağım....
"1-Görevi terk fiilinin kurumun onayına bağlı olarak oluşması izin yoluyla gerçekleşirken, kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleşecektir."şeklinde tesbitte bulunmuşsunuz.
Doğru aynen katılıyorum. İşte bu sebeple memur 45 gün sonra geldiğinde hakkında işlem yapılmasıve mazeretinin haklı olup olmladığının incelenemsi,haksız olduğu anlaşılırise, 94.madde uyarınca ilişğininkesilmesi gerekecektir. AMA İFADE SİZİN İDDİANIZ İLE ÖRTÜŞMÜYOR....
Danıştay 5.Dairesinin 13/06/1989 tarih ve 1989/88 esas, 1989/1367 sayılı kararında "Davacının göreve devam etmediği günlerin ve ileri sürdüğü mazeretin göre ve devamsızlığını haklı kılacak nitelikte olup olmadığının idarece, adı geçen başkomserin ifadesi ve Asayiş Şube Müdürlüğünün yukarıda sözü edilen 15.6.1987 günlü, 36 sayılı yazısı değerlendirildikten sonra saptanması ve buna göre hakkında bir işlem yapılması gerekeceğinden bunlar yerine getirilmeden adı geçenin müstafi sayılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." şeklinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Yani çekilmiş saymasına karar verilmeden önce, bir araştırma yapılmasını yüksek yargı zorunlu görmekterdir.
"2-Maliye Bakanlığının benzer bir durumda ilgili memur için yapmış olduğu uygulama, o memur için İYİ OLMUŞTUR. Ama bu uygulama yasanın açık hükmülerine çok da uygun değildir."
Danıştay 5.Dairesinin 13/12/2005 ve 2003/1034 esas, 2005/4521 sayılı kararında "davacının, 21.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve devam etmediği gerekçesiyle 657 sayılı Kanunun 94. maddesi uyarınca 12.7.2001 günlü işlemle görevden çekilmiş sayıldığı anlaşılmıştır. ..Olayda, davacının 21.6.2001-29.6.2001 tarihleri arasında 9 gün süreyle görevine gitmediği günü gününe tutulan tutanaklarla sabit olmakla birlikte, kesintisiz ve mazeretsiz olarak görevine devam etmediği ileri sürülen 30.6.2001 ve 1.7.2001 tarihlerinin hafta sonu tatili olan Cumartesi ve Pazar günlerine rastlaması nedeniyle davacının bu tarihlerde fiili olarak göreve başlayamayacağının açık olması, sonraki ilk iş günü olan 2.7.2001 Pazartesi gününden başlamak üzere 6.7.2001 tarihine kadar olan dönemde ise davacının, Mal Beyanında bulunmamak suçundan dolayı aldığı cezanın infazı için cezaevinde bulunması nedeniyle bu tarihler arasında görevine devam etmemesi halinin kabul edilebilir bir mazeret niteliği taşıması karşısında, 30.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında mazeretsiz bir devamsızlıktan söz edilemeyeceğinden, davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 10 gün göreve gelmediği gerekçesiyle görevinden çekilmiş sayılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesine yer verilmiştir.
Bu karar üç açıdan önemlidir.
1-Eğer 10.gün Cumartesine denk gelmeseydi, davacı müstafi sayılacak ve davasını kaybedecekti.
2-Eğer davacı hapse girmeseydi, böyle bir mazereti olmayasdı, gene müstafi sayılacaktı..
3-Dava konusu olayda, 21.6.2001-6.7.2001 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak toplam 15 gün göreve gelmemiş bir memurun, göreve başladıktan sonra 7 gün görev yapmış olması ve çekilmiş saylıması 7 gün sonra karar verilmiş olması hukuka aykırı olduğu yönünde bir tespit karar da yoktur.
"3-Bahsettiğin gibi olsaydı, memur kesintisiz 45 gün göreve gelmese yine idare bekleyecekmi? Ayrıca müstafi sayılma işlemi için öncelikle bakanlık onayına da gerek yoktur." şeklinde ifade de bulunmuşsun...
Danıştay 5.Dairesinin 13/10/1993 tarih ve 1992/5321 esas, 1993/3753 sayılı kararında "657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU'NUN 94.MADDESİNE GÖRE, ÇEKİLME İSTEĞİNDE BULUNULMUŞ SAYILMADA KURUMUN ÖNE SÜRÜLEN MAZERETİN KABUL EDİLEBİLİRLİĞİ KONUSUNDA TAKDİR YETKİSİ OLDUĞUNDAN, KURUMUN (ATAMAYA YETKİLİ MERCİİN) BU TAKDİR HAKKINI KULLANABİLMESİ BAKIMINDAN USULDE PARALELLİK İLKESİ GEREĞİ, "GÖREVDEN ÇEKİLMİŞ SAYILMA"
İŞLEMİNİN DE ATAMAYA YETKİLİ MERCİ TARAFINDAN TESİSİ GEREKTİĞİ" karar verilmiştir.
Özetle, görevden çekilmiş sayılma konusunda benim de yeni bulduğum bu kararda atama yetkili amirin onayının zorunluluğuna işaret etmiştir. Karardaki mantık da olduça yerdinde bir mantıkdır. Zira mazeretin geçerli olup olmadığına idare adına bireleri karar vermesi gerekcektir.
"4-Siz kurum amiri olupta ben emrinizdeki bir memur olsaydım yine 45 gün göreve gelmeseydim ne yapardınız? Ayrıca 46.gün mesaiye gelip memur sıfatıyla mesaime devam ettirebilirmiydiniz? 657 sayılı kanunun hangi maddesine göre işlem yapardınız bana? Bu kadar uzun süre işlem için beklermiydiniz? Hukuken ve kanununen izah ederseniz memnun olurum." şeklinde bir soru sormuşsunuz....
Öncelikle ben amir de olsam atamaya yetki makam olmadığım için mazeretin var mı, bu mazeretini atamaya yetki makamlar (İllerde Vali, merkezde bakan) kabul eder mi uygun görürmü bilemeyeceğim için, gelmediğin günleri tesbit eder göreve başladığını da yazar üstlerime dolayısı ile atamaya yetkli makama ulaştırırdım. İleri sürdüğün mazeretin takdir ve geçerliliğine o makamlar karar verdikten sonra da memuriyetten ilişik kesmen gerektiği yazısı gelince de bu işlemi yapardım.
Herşey gönlünce olsun...
Önder Özlem
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Arkadaşım emeğine sağlık çabaların için teşekkür ederim,sana katıldığım bir kaç nokta var elbette,ancak yazmış olduğun danıştay kararları farklı konuları içeriktedir.Danıştay kararları genelde mazeretin kurumca kabul edilebilirliği üzerinde,gerçekten de 94. maddenin özü bu aslında ancak benim bahsetmiş olduğum ve sizinde kendi yazdıklarımın örtüşüyor dediğin cümlede onay verilmesinden bahsettim zaten.
Görevi terk fiilinin kurumun onayına bağlı olarak oluşması izin yoluyla gerçekleşirken, kurumun onayı olmaksızın fakat bir mazerete bağlı olarak gerçekleşen görevi terk fiiline onay verilmesi ise ancak göreve dönüş sonrasında belirtilen mazeretin kabul görmesi yoluyla gerçekleşecektir.
İfademden de anlaşılacağı üzere belirtilen mazerete onay verilmişse göreve devamı sağlanır.Görevine devam eden memurunda çekilmiş sayılma iradesi ortadan kaldırılmış olur.
Burada kusurlu hareket eden kurum ve kurumlardır.Memuru haklı çıkarma çabası içerisinde değilim.Ancak memurun görevine iade edilmesiyle sunulan mazeretin kabul edildiği de açıktır.Zira göreve dönüş sonunda geçerli yada geçersiz elbette savunma alındı.Mazereti önce kabul edip göreve iadesi sağlanan memura daha sönra çekilmiş sayılma işlemi yapılmasıda yasa ve hukuka aykırıdır.
-
Re: Kesintisiz 10 gün göreve devam etmeyen memur tekrar göreve başlatılırmı?
Sevgili arkadaşım Özetle,verdiğin danıştay kararlarında atamaya yetkili amirin onayının zorunluluğuna işaret edildiğinden bahsetmişsin,Ancak bunun böyle olmadığı kanunda da belirtildiği üzere istifa etmede kurumun onayına ihtiyaç olmadığı açıkca görülmektedir.Zira verdiğin danıştay örnekleri anılan konudan tamamen farklıdır.Danıştayın ;
1-BEŞİNCİ DAİRE 1993/999 karar yılı ve nolu kararında ....Türk pozitif hukukunda istifa, şarta bağlı bir tasarruf olmayıp, kişinin kendi iradesiyle ilgili hukuki bir muameledir.Nitekim 657 sayılı Yasada istifa idarenin kabulüne bağlı tutulmamış yalnızca 97.maddesinde görevden çekilmenin 94.maddenin 2.fıkrasına uyulmadan yapılması halinde, ilgilinin daha sonra göreve dönmek için yapacağı başvuru süre yönünden yaptırma bağlanmış bulunmaktadır.....
2-BEŞİNCİ DAİRE 1982 /6640 karar yılı ve nolu kararında .....çekilme isteğinde bulunan memurun bekleme süresinin ve kurumunun çekilme isteğinin kabulüne ilişkin işleminin sonuçlandırılmasının azami bir ayla sınırlandırılmış olduğu anlaşılmaktadır.Olayda 30.3.1979 tarihli dilekçe ile çekilme isteğinde bulunan davacının, belediye başkanı ile yaptığı görüşme üzerine çekilme isteğinden vazgeçerek 30.11.1979 tarihine kadar göreve devam ettiği dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından çekilme dilekçesinin verildiği 30.3.1979 tarihinden itibaren bir ay içinde görevini bırakmayan davacının bu konudaki isteğini geri aldığının kabulü zorunludur...3-BEŞİNCİ DAİRE 1989 / 405 karar yılı ve nolu kararında ....657 sayılı Kanunun 94.maddesi; "Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır." hükmünü taşımakta olup, böylece yasa koyucu, ilgilinin izinsiz ve özürsüz olarak görevine gelmemesi ve bu durumun kesintisiz 10 gün sürmüş olması halini onun kamu görevinden ayrılmak isteğinin bir kanıtı olarak değerlendirerek böyle bir durumu idarece saptanan kamu personelinin, ayrıca yazılı bildirimde bulunması na gerek kalmaksızın görevden çekilmiş sayılacağını açıkca vurgulamıştır. Yasanın söz konusu hükmünün uygulanmasını gerektiren bir durumun ancak ilgilinin istemine (iradesine) bağlı olarak ortaya çıkabileceği
açıktır....şeklinde ifadeleriyle kesintisiz 10 gün göreve gelmeyen memurun 94.maddeye istinaden görevden çekilmiş sayıldığını ve onaya gerek olmadığını açıkca belirtmiştir.Yine ilgilinin anılan tarihlerden sonra görevine devam etmeside kanuna ve hukuka aykırıdır.Görevini bırakmayan yada bıraktırılmayan ilgilinin de çekilmiş sayılma iradesinden vazgeçtiği veyahut kurumunca vazgeçildiği de objektif,nesnel ve somut bir şekilde açıktır.Bu safhadan sonrada normal görevine devam eden birinede çekilmiş sayılma işlemi yapılamaz.Yine idarenin yapmış olduğu bu hatalı işleyişin sonucununda yanlızca ilgiliye yükletilmeside hukuk devletinin ilkelerine de aykırıdır.
Umarım vermiş olduğum kararlar yönlendirici olur.Saygılarımla.