Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
slm arkadaşlar. Benim görülmekte olan ve son duruşmam olan davada nafaka artırımını istedi karşı tarafa 1 senedir 350 ytl ödüyordum. hakim sosyal ekonomik durum araştırmasını istedi ve davayı kapatacağını söyledi.
1- Bu araştırma her iki tarafada gelirmi?
2- nafaka artırılıp dava red edilirmi? (karşı tarafın talebi öyle ve kötü bir durum varki çok güvndiğim ve hakimden karşı taraf için bulunduğum bir delil vardı boş çıktı :(. yani sunduğum şey benim değil onların lehine çıktı sonuç ve avukatı bunu davada dile getirdi).
3-yargıtaya göndermiştim ONAMA geldi onların lehine. ve hakim bu kararıda istedi
Şimdiden çok tşk ederim
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
merhaba.konu ile alakasız ama ben yeni üye oldum ama nasıl konu paylaşacağımı bulamadım.yardımcı olabilirmisiniz?
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
Hukuk formlarından yeni konu aç yapacaksın
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
senin çocuklar kimde kalıyor ? ömür boyumu ödeyeceksin bu nafakayı ?
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
bende çocuk yokki ben direk eşime ödüyorum kardeşşş
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
ha iyi anladım. senin ruh sağlığında bozulmuş belli.
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
Nerden anladın ki ruh sağlımın bozulduğunu?? merak ettim
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
erkeginde ruh saglıgı bozulur bu olay büyük bişi degil mahkemelerde hep kadın haklı oldugundan erkekgin ruh saglıgının bozulması olagan bişi artık...ayrıca nafaga arttıtırımı için araştırma her iki tarafada gelir ama ayrıntılı bir araştırma yapmazlar ve sonunda kadını haklı çıkarırılar :)
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
yaşamışınız sn engin0606 heralde :)
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
evet halende yaşamaktayım ben anlamıyorum zaten sayın hakimlerimizin karşısında şahitlerimiz oldugu halde yinede erkekler hep haksız oluyor ve nafaga veren oluyor anlamıyorum sonrada neden şiddet cinayet çıkıyor diyorlar..tabiki bunlar yanlış ama bir anlık kendini keriz yerine konuldugunu fark ettiginde cinnet geçiren kocalar bu güne kadar eş cinayetlerinde boşandıktan sonra oluyor neden?? koca nafaga veriyor kocanın nafagasıyla ne yaptıgı belli olmadıgı için zoruna gidiyor kocanın cinnet geçiriyor v sonra PİŞMAN oluyor ama ne fayda gitti gençlik...buna bence bir son verilmeli dul erkekler diye bir dernek kurulmalı bence...
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
MADDE 175 - Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki 20-30 Yaşındaki gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumdaki hiçbir kadın/erkek boşanma yüzünden yoksulluğa düşmez düşemez.Bu yanlış olgu ve uygulamalar neticesinde bu durum toplumda meşruiyet kazanmasına zemin hazırlamıştır..Bu durum gerek Anayasanın 2.ve 49.Maddelerine gerekse insan haklarına aykırı bir durum olduğu açıkça görülmektedir diye düşünüyorum.Diğer taraftan Boşanmadan kaynaklanan bir nafaka alacağının varlığının belli koşullar altında nafaka borçlusunun veya nafaka alacaklısının yaşamı boyunca sanki mülkiyet hakkıymış gibi sürekli olması hak düşürücü süre ve zaman aşımı kavramlarının kabul edildiği bir hukuk sisteminde adalet duygusunu da zedelemektedir. Tarihin hiçbir döneminde,hiç bir hukuk sistemi boşanan eşlerden biri yoksulluğa düşecek diye diğeri için ömür boyu sürebilecek yoksulluk nafakası yükümlülüğü öngörmemiştir.Dolayısı ile yoksulluk nafakasının süresiz uygulanmasının nedeni ahlaki ve sosyal gerçeklerle açıklanamaz.Yaptığım araştırmalar sonucunda bu hükümlerin İsviçre Medeni Kanunu’ndan ve Nafakaya dair uluslararası nitelikte sözleşmelerden iktibas edildiği kanaatine vardım
Türkiye'de kadının durumu malum da 20-30 yaşında gayet sağlıklı ve çalışabilecek durumdaki insanların her yıl nafaka artırım talebiyle müracaat etmesi normal midir? Nafaka yükümlüsü tekrar evlenmişse ve eşi çalışıyorsa eşinin maaşı nafaka yükümlüsüne gelir sayılırken ailesi ile yaşayan nafaka alacaklısının diğer bireylerinin geliri neden sayılmıyor?Oysa yargıda cinsiyet eşitliği ilkesi mevcutken?!!
Çoğunlukla nafaka artırım taleplerinin ihtiyacın ötesinde boşandığı eşten intikam almak için açıldığı gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Buna bağlantılı olarak nafaka yükümlüsünün evinde çıkan huzursuzluklar geçim sıkıntısı strese bağlı işteki verimsizlik, toplum ilişkilerinin düzensizliği ile bunalım sonucunda son zamanlardaki şiddet ve basına yansıyan konular vurdumduymazlığın birer göstergesi değimlidir sizce? O zaman diyorum ki çalışabilecek genç yaştaki bir insanının birden fazla yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmesi daha belirgin ifade etmek gerekirse nafaka alacaklısının avukat tutacak güce sahip olduğu halde “yoksulluk nafakası” talebiyle mahkemeye müracaat etmesi ne derece doğrudur.
Çocuğun babayla olan ilişkisinin kesilmesi veya kesilmeye çalışılması çocuğa verilebilecek en büyük zarardır. Çocuk için baba ilk aşkıdır ve bundan mahrum etmek ilerde önlenmesi güç hatta imkânsız psikolojik rahatsızlıklara yol açtığı uzmanlarca vurgulanmaktadır. Bunun yanı sıra 9-10 yaşındaki bir çocuğun mahkemeye çağrılarak fikir alınması o yaştaki bir çocuğun mahkemeyle tanıştırılması çocuğun yüreğinde anlam veremediği bir kargaşaya çekilmesine zemin hazırlamayı nasıl bir insan haklarına bağlanabildiğini daha açık bir ifade ile babanın öz çocuğunu parayla görmeye çalışması yasanın açıklarla dolu olduğunu insanlar tarafından kendi doğrultularında kullanıldığının göstergesi değimlidir.. MK. nun 2.maddesine aykırı bir davranış olduğunu kabul etmemek mümkün mü? MADDE 2.-( Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.) Yasa maddesi görünüşte nafaka yükümlüsüne bazı şartların varlığı halinde bu mükellefiyetten kurtulma şansı veriyor görünmekte ise de aslında bu pek mümkün değildir. Özellikle nafaka yükümlüsü bordro karşılığı çalışan sabit gelirli kimse ise neredeyse bundan kaçınma ihtimali bulunmamaktadır.Diğer taraftan sabit geliri olmayan nafaka yükümlüsünden ise nafaka hemen hemen alınamıyor..Burada kadın korunamıyor?Oysa kadından sorumlu bakanlık kurduk ya!! Hani insan hakları hani eşitlik ilkesi! Bunun yanında nafaka yükümlüsü nafaka ödememek için sabit gelirden vazgeçiyor diğer deyişle sigorta dışı çalışıyor birde yeşil kart adlımı ki rahatlıkla alabiliyor hal böyle olduğunda bundan devletin ilgili kademeleri de zarar görüyor. Kaldı ki boşanan eşin boşandığı eski eşini takip etmesi, onun gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığını, başkası ile nikâhsız yaşayıp yaşamadığını ayrı yerlerde yaşıyorlarsa bilmesi mümkün değildir.
Vurgulayarak belirtmek gerekir ki,var olduğu toplumun sosyolojik koşullarının yasa yapım sürecinde yasa koyucuyu münhasıran belli yönde davranmaya zorladığı,sosyal bir gerçektir.Nitekim,eğer toplum denen sosyolojik olgunun,kültürel ve sosyal yaşam tarzına aykırı nitelikte icrai ve uygulanması yaptırıma bağlanmış kurallar yasa hükmü olarak kabul edilse, uygulanma imkanının güçleşmesi ve normların içselleştirilmesi engellenmiş olacaktır.Bugün,din sosyolojisi denen bir sosyal inceleme alanının olması bize dinin de yaşam biçimini etkileyen asli sosyal olgulardan biri olduğunu ortaya koyan bilimsel emaredir. Dolayısıyla,toplumun genel eğilimini yansıtan bir sosyal olgu olarak dinin,yasa yapım sürecini etkilemesi kaçınılmaz bir durumdur.,hukuki nitelikleri açısından birbirinden farklı olan resepsiyon ve kodifikasyon kurumları arasındaki anlamsal farklılığın göz ardı edildiğini maalesef ortaya koyuyor.
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
Sn. engin bey şahitleriniz sağlammıydı? tazminat falanda ödedinizmi? ben memur olduğum için vermek istemesemde icralık oldum otomatik gidiyor :(. Şimdi tazminattanda çok korkuyorum. Size özellikle şunu sormak istiyorum nafaka artırım davası açtımı size karşı taraf ve artırım oldumu tahminen ne kadar çıkıyor rakam çok merak ediyorum
Cevap: Sosyal ekonomik durum araştırması ve nafaka artırımı
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/5009
Karar: 2016/9016
Karar Tarihi: 06.06.2016
NAFAKA ARTIRIMI DAVASI - NAFAKA YÜKÜMLÜSÜ BULUNAN DAVALI BABANIN EKONOMİK VE SOSYAL DURUMUNUN AYRINTILI BİR ŞEKİLDE ARAŞTIRILIP TESPİT EDİLMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI
ÖZET: Mahkemece; nafaka yükümlüsü bulunan davalı babanın ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek,...'nın maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde müşterek çocuk için daha uygun bir miktar nafaka takdiri gerekirken, karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
(4721 S. K. m. 182)
Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının, iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yönünden,
TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, tarafların 14.04.2014 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 2003 doğumlu ...'ın velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacının ...bankasında çalıştığı, aylık 7200 TL gelirinin olduğunu, aylık 2500 kira geliri olduğu, müşterek çocuğun Bilfen özel okullarında eğitim gördüğü, aylık 3.234 TL okul ücreti olduğu, aylık 770 TL kira ödediği, davalının ise asgari ücretle çalıştığı, adına kayıtlı bir taşınmazı olduğu, bu evinden 550 TL kira geliri olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; dava tarihi itibariyle davalının elde ettiği tüm gelir kaynakları tam olarak tesbit edilip araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
O halde, mahkemece; nafaka yükümlüsü bulunan davalı babanın ekonomik ve sosyal durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek,...'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde müşterek çocuk için daha uygun bir miktar nafaka takdiri gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)