Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Türkiye'nin AİHM karnesi kötü 17 Aralık 2008 Çarşamba,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) açılan davalar, Türkiye'nin hem itibarının zedelenmesine hem de maddi zarara uğramasına yol açıyor. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre AİHM'in Türkiye aleyhine verdiği bin 606 karar da bu konudaki imaja olumsuz yansıyor. Mahkeme, 869 başvuruyu ise dostane çözümle sonuçlandırmış.
Adalet Bakanlığı, insan hakları konusundaki gelişmeleri izleyip bu konulardaki çalışmalara katılıyor. Gelişmelerin iç hukuka yansıtılması için ilgili kurum ve birimler bilgilendiriliyor. Ayrıca, AİHM'e Türkiye aleyhine yapılan başvurulara karşı yapılacak savunmalar için bilgi ve belge sağlanıyor. Gerektiğinde oturumlara temsilci gönderiliyor.
Bakanlığın verilerine göre AİHM'in Türkiye aleyhine verdiği karar sayısı bin 606; Türkiye lehine verdiği karar sayısı ise sadece 43. Delegeler Komitesinin Türkiye aleyhine verdiği karar sayısı 13; dostane çözümle sonuçlanan başvuru sayısı ise 869. AİHM 888 başvuruyu ise kabul edilemez bulmuş. Yüksek Mahkme'de halen incelemesi devam eden başvuru sayısı da 1024.
2008 yılının ilk 7 ayında AİHM'e 254 başvuru yapıldı. Bu başvuruların 98'i Türkiye aleyhine sonuçlanırken; 29'u dostane yolla çözüldü. Türkiye ilk 7 ayda davalar için 6 milyon 241 bin 583 YTL ödeme yaptı. Türkiye, aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde 2002'den bu yana açılan davalar için de 73 milyon 352 bin 888 YTL ödeme yaptı.
Adalet Bakanlığı'nın uluslararası ilişkiler kapsamında hukuki ve cezai konularda uluslararası adli yardımlaşma, suçluların iadesi, hükümlülerin nakli, nafaka alacaklarının tahsili ve çocuk kaçırmanın hukuki yönlerine ilişkin işlemleri 'karşılıklılık ilkesi' ve taraf olunan ikili veya çok taraflı uluslararası sözleşmelere uygun olarak yürütülüyor.
2007 yılı itibariyle haklarında iade işlemi gerçekleştirilen sanık sayıları ise şöyle: "Yurtdışından Türkiye'ye iadesi yapılan sanık sayısı 28; Türkiye'den yurtdışına iadesi yapılan sanık sayısı 14. Yurtdışından Türkiye'ye nakledilen hükümlü sayısı 29 iken Türkiye'den yurtdışına nakledilen hükümlü bulunmuyor.
2007 yılı itibariyle konsolosluk ilişkileri 'Viyana Sözleşmesi' gereği Türkiye'de gözaltına alınan ve tutuklanan sayı bin 711; tahliye sayısı da 542.
Öte yandan 'Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözlesmesi'nin uygulanmasında 'merkezi makam' görevi, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. 2007yılı itibariyle çocuk kaçırmalara ilişkin 218 dosya çözüme kavuştu.
Kaynak: www.stargazete.com
Re: Türkiye nin AİHM karnesi kötü
Türk yargısı içtihatları dikkatle izlemeli
STRASBOURG (A.A)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Türk yargıcı Işıl Karakaş, ifade özgürlüğü ihlalleri iddiasıyla yapılan başvuruların azalabilmesi için Türk yargı organlarının AİHM'nin içtihatlarını daha yakından takip etmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'den gelen davalarla ilgili olarak Karakaş, hak ve özgürlüklerin Türk yargı organları tarafından daha geniş, istisna ve sınırlamaların ise daha dar yorumlanması halinde bu alanda yaşanan sorunların azalacağını belirtti.
AB'ye üyelik perspektifiyle Türkiye'nin özellikle 2001 ve 2004 yıllarında önemli reformlar yaptığını kaydeden Karakaş, yapılan reform ve anayasal düzenlemelere rağmen, hak ve özgürlüklerle ilgili ihlallerin azalmadığının AİHM'ye gelen başvurulardan açıkça anlaşıldığını ifade etti.
Bunun en büyük nedenleri arasında Türk yargı organlarıyla AİHM kararları arasındaki “uyumsuzluğu” gösteren Karakaş, “AİHM'nin kararları, bir hak ve özgürlüğü yorumluyor, bugünkü hayat koşullarına göre değerlendiriyor, bir anlamda ete, kemiğe büründürüyor. Yani hukuk böyledir, yasayı yaparsanız soyuttur, uygulama bunu belirler. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni buna göre yaşatıyor. Sözleşmeye taraf devletlerin de buna göre ellerindeki metinleri uygulaması gerekir. Türkiye'deki hukuk uygulayıcılarının kararlarına, yorumlarına baktığımızda, AİHM'nin içtihadını çok net göremiyoruz. Bizim yargı organlarının hak ve özgürlükleri yorumlarken daha dar yorumladıklarını, ama hak ve özgürlüklerin sınırlanmasında kullanılacak ölçütlerden kamu düzeni, kamu güvenliği gibi temel meseleleri ise daha geniş yorumladıklarını görüyoruz. AİHM ve Türk yargı organları arasında temel uyuşmazlık noktası ortaya çıktığını görüyoruz” dedi.
AİHM açısından bunun tersinin yaşandığını belirten Karakaş, AİHM'nin hak ve özgürlükleri geniş yorumladığını, buna karşı istinasları ve sınırlama nedenlerini daha dar yorumladığını söyledi. Karakaş, “Türkiye'de açılan davalarda, AİHM'nin getirdiği standartlar uygulansa, bugün özellikle ifade özgürlüğü konusunun çok büyük sorun olacağını düşünmüyorum” dedi. Türkiye'de aynı davayla ilgili bir ildeki mahkemenin farklı, başka bir ildeki mahkemenin farklı karar vermesine ilişkin sorunlara değinen Karakaş, bu konuda da yine AİHM standartlarının uygulanmasını savunarak, AİHM standartlarının yorum farklılıklarının giderilmesini sağlayacak en önemli unsur olduğunu ifade etti.
Karakaş, bu açıdan, yargı organlarının AİHM içtihatlarını yakından takip etme ve izlemesinin önemine değindi. Yargı organları arasında meslek içi eğitimin önemine de dikkati çeken Karakaş, bu konuda son yıllarda AB ve Avrupa Konseyinin yaptığı yardımları hatırlattı.
YENİ ANAYASA GEREKLİ
Türkiye'nin Avrupa Konseyine üye ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni onaylayan ilk ülkelerden biri olduğunu kaydeden Karakaş, bununla birlikte en çok başvuru gelen ülkeler sıralamasında Türkiye'nin Rusya'nın ardından ikinci sırada geldiğini söyledi.
Son yıllarda gelen davaların sayısında azalma olamadığını, ancak nitelik olarak farklılıklar yaşandığını belirten Karakaş, önceki yıllarda işkence ve yaşama hakkıyla ilgili ihlallerden başvurular gelirken, şimdi adil yargılanma ve mülkiyet hakkıyla ilgili başvuruların daha fazla geldiğini ifade etti. Karakaş, insan hakları alanında sorunların daha etkili biçimde çözülebilmesi için yeni bir anayasa hazırlanmasını savundu.
Karakaş, “Anayasanın darbe anayasası olduğunu unutmamak gerekir. Ne kadar içinde demokratikleşmeyle ilgili değişiklik olsa da, kapalı ve muhafazakar yoruma izin verecek unsurlar var, dolayısıyla içinde makyajlamakla giderilmeyecek unsurların bulunduğunu düşünüyorum” dedi.
15.03.2009
Kaynak:http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=15....9&c=4&i=175113
Re: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Türkiye'nin durumu gitgide daha kötü olacaktır. Bunun önüne geçilebileceğini düşünmüyorum. Nedenlerini herkes bilmektedir.
Hayatta AİHM 'ne başvurmayı düşünmezken aşağıdaki nedenlerle hakkımı orada aramayı düşünüyorum.Kimileri hakkını arayabilmek için yaşar.
Bu yaşadıklarım adil yargılama mı?
(dosyada ismi yer alan şahsım için önemli olan tanıkların dinlenilmemesi, beyanlarımın büyük çoğunluğunun bilirkişiye gönderilmemesi, tekrar bilirkişiye gönderilme talebi reddedilmesi, Yargıtayca delil değeri olmayan unsurların delil sayılması (onaylanmamış bilgisayar çıktıları, ip numarasının şahsımla ilgisi araştırılmamış olması, araştırılsa bile hiçbir şekilde ilgimin bulunmaması) ,eski bilişim kanunlarına göre yargılanmam nedeniyle bilişim sistemine sadece giriş yapmamın suç sayılmamasına karşın mahkemenin bu eylemi suç sayması (x yetkilerine güvenlik açığını kendi rızaları doğrultusunda ispat ettim. Bunun dışında hiçbir kimsenin hattıyla ilişkim olmamıştır. Mahkeme kararında maddi zarar olmadığı bilgisine yer verilmesi de bunu doğrulamaktadır.), karşı tarafın tüm talepleri yerine getirilmesine karşın taleplerimizin yerine gelmeyerek savunma hakkımın elimden alınması, karşı tarafın resmi evraklar üzerinde aykırı tanıklık yaptıklarını belgelememize karşın mahkemenin gözünden kaçması, ilk defa yargı önüne çıkmam nedeniyle kendimi nasıl daha iyi savunabilirim düşüncesiyle ilgililere danışmamı , mahkemeyle ilgili hiçbir yorum, baskı yer almamasına rağmen bunu yargıyı etkileme olarak değerlendirmeleri , karşı tarafın avukatının kabul etmediğim eylemleri ağzımdan kabul etmiş gibi göstermesi, mahkemede tanık dahi olmayan bir kimseyi etkilediğimi (mahkemede tanık olarak dinlenmeyen kimseyi de böylece etkilemiş oldum nasıl etkilediysem?)
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Dava rekoru kırdık
Cumhuriyet- 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 50 yılda verdiği kararlara ilişkin yayımladığı rapor, Türk yargısına ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
AİHM’de bekleyen dosyaların yüzde 11.4’ünü, “Türkiye’de hakları gasp edilenlerin” yaptığı başvurular oluşturuyor. Avrupa Konseyi’ne üye olan 800 milyon nüfuslu 47 ülke arasında Türkiye ile ilgili 11 bin 100 şikâyet dosyası bulunuyor. 1954 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye hakkında bugüne dek verilen 1939 kararın 1676’sında ihlal tespit edilirken ihlal olmadığına karar verilen dosyaların sayısı ise yalnızca 37’yle sınırlı kaldı.
Devamı: http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=83078
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi
'Hizbullah' da AİHM'de kazandı
Etkili soruşturma yapmamak, gözaltı ve yargılanma süresinin makul zamandan fazla olması, hukuki yardım alamamak... Aralarında Hizbullah üyeliği davasının da olduğu 3 davayla ilgili Türkiye aleyhine tazminat kararları çıktı.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/id/25009984/
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM'de birinci olduk
AHİM’de 120 bin dosya karar bekliyor. Bu dosyalardan 12 bini Türkiye’ye ait. Türkiye Rusya ile birlikte birinciliği paylaştı.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan "hak ihlali" davalarında, Rusya ile birlikte birinci oldu. Halen AİHM’de incelenen 120 bin dosyadan 12 bini, Türkiye’den yapılan başvurulara ait bulunuyor. Aynı oranda da, Rusya’dan yapılan başvuru bulunuyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda AİHM davalarıyla ilgili milletvekillerine bilgi verdi. Avrupa konseyine üye ülkelerde 800 milyon kişinin yaşadığını, Türkiye’nin de nüfusunun 73 milyon olduğunu hatırlatan Ergin, "Bu da yaklaşık yüzde 10’a tekabül ediyor. AİHM’e Türkiye’den yapılan başvurular da tüm iş yükü arasında yüzde on dolayında. Oransal olarak çok fazla değil ama Türkiye Rusya ile birlikte en başta olmamalı" dedi.
BİN DOSYA ERİTİLECEK
AİHM’e yapılan başvurularda ön sıraları alan ‘’Disiplin cezası’’ konusunda da bir yasal değişikliğe de gidilerek, bin adet dosya eritilecek. Yasalarda yapılacak değişiklik uyarınca bundan böyle cezaevlerinde verilen disiplin cezaları öncesi, hükümlü ve tutukluların savunması da alınacak.
Bugüne kadar cezaevleri kurallarına uymayanlara verilen disiplin cezaları, hakim tarafından dosya üzerinden uygulanıyor ve mahkumun savunması alınmıyordu. Bu nedenle AİHM’e bin civarında ‘’Hak ihlali’’ davası açıldı ve bu davaların büyük bölümü de Türkiye aleyhine sonuçlandı. AİHM kararlarında, disiplin cezası verilen kişinin savunmasının mutlaka alınması gerektiğine karar verdi.
http://www.gazeteport.com.tr/SIYASET/NEWS/GP_585884
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM'den, Türkiye'ye bir ceza daha
AİHM'den, Türkiye'ye bir ceza daha geldi. Mahkeme, bir askeri akademi öğrencisinin hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucu, akademiden ilişiğinin kesilmesi üzerine açtığı davada Türkiye'yi haksız buldu ve Türkiye'nin 6 bin 500 Avro manevi tazminat ödemesine karar verdi.
Ankara - Askeri akademi öğrencisi Erol Cihangül, kendisi ve ailesi hakkında yapılan gizli güvenlik soruşturması sonucu akademiden ilişiği kesildi. Bunun üzerine, hakkında konulan ihraç kararını Askeri Yüksek İdari Mahkemesi'ne (AYİM) taşıyan Cihangül, kararın bozulmasını talep etti.
Cihangül, ilişiğinin kesilmesine ilişkin herhangi bir gerekçenin kendisine bildirilmediğini de ifade ederek, yargılama sürecinde gizli belgelere ve Savunma Bakanlığı'nın kendisi hakkında askeri akademiden ihraç kararına gerekçe olarak AYİM'e sunduğu bilgiye de erişemediğini ve bunlara itiraz edemediğini ileri sürdü.
Davayı görüşen AYİM, "Askeri hizmetin yerine getirilmesi için gizlilik gerektiren bilgi ve belgelerin başvuran açıklanamayacağı ve idare tarafından yapılan sınıflandırmaya tabi olmadığını ver her bir davada, belgelerin gizli tutulmasını haklı kılacak bulunup bulunmadığını resen değerlendirdiğini" vurgulayarak, Cihangül'ün talebini ret etti.
6 bin 500 Avro manevi tazminat
Cihangül, AYİM'in kararını, Savunma Bakanlığı tarafından AYİM'e sunulan gizli belgelere erişiminin engellendiği ve Cumhuriyet Savcısı'nın mahkemeye sunduğu yazılı görüşlerinin kendisine bildirilmediğini anımsatarak, "tarafların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği" gerekçesiyle AİHM'e taşıdı.
AİHM'de, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesinde belirtilen, "Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir" hükmü gereği haksız buldu.
Mahkeme, Cihangül'ün "telafi edilemeyecek manevi bir zarara uğradığını" belirterek, Türkiye'nin Cihangül'e manevi tazminat olarak 6 bin 500 Avro ödemesine karar verdi.
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=101804
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Hangi karnemiz düzgünkü bu karnemiz düzgün olsun. Yanlız anlamadığım bir şey var. Rusya ile birlikte birinci olmuşuz.. Bizim nüfusumuz 70 milyon dava sayımız 12 bin... Rusyanın nüfusu 145 milyon dava sayısı 12 bin... nasıl birinciliği paylaşmışız ki ?
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 2009 yılında en fazla mahkumiyet kararını Türkiye aleyhine verdiği açıklandı. Türkiye, mahkemeye yapılan şikayet sayısı bakımından ise beşinci sırada.
AİHM Başkanı Fransız yargıç Jean Paul Costa, mahkemenin çalışmalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Basına dağıtılan bilgilere göre, Türkiye 341 davada mahkumiyet alırken, 210 mahkumiyetle Rusya 2. sırada, 153 mahkumiyetle Romanya 3. sırada ve 126 mahkumiyetle Ukrayna 4. sırada yer aldı.
AİHM'nin 1959 ile 2009 yılları arasında verdiği toplam mahkumiyet kararlarında da Türkiye ilk sırada bulunurken, İtalya 2. sıraya, Rusya 3. sıraya yerleşti. 1959 ve 2009 yılları arasında verilen mahkumiyet karalarının yüzde 18'ini Türkiye aleyhine verilen kararlar oluşturdu.
TÜRKİYE, ŞİKAYET BAŞVURULARINDA BEŞİNCİ
Öte yandan mahkemeye en fazla şikayet ise Rusya'dan geldi. 2009 yılında Rusya'dan mahkemeye 10 bin 146 başvuru ulaştı.
Rusya'yı 5 bin 260 başvuru ile Romanya, 4 bin 986 başvuru ile Polonya, 4 bin 693 başvuru ile Ukrayna, 4 bin 474 başvuru ile Türkiye ve 3 bin 626 başvuru ile İtalya izliyor.
Mahkemede karar için bekleyen davalar sıralamasında 33 bin 550 dava ile Rusya, 13 bin 100 dava ile Türkiye, 10 bin dava ile Ukrayna ve 9 bin 800 bulunuyor.
TOPLAM ŞİKAYET SAYISI YÜZDE 15 ARTTI
Üye ülkelerden şikayet başvurusu sayısı, bir önceki yıla oranla yüzde 15 artarak 57 bin 100'e çıktı.
AİHM'ye 2008 yılında Türkiye'den 3 bin 706 başvuru gelmişti.
AİHM'de önceki yıllardan gelen başvurularla birlikte karar için bekleyen davaların sayısı, geçen yıl yüzde 23 artarak 119 bin 300'e yükseldi.
Mahkeme geçen yıl 2 bin 395 başvuruyla ilgili hüküm verirken, 33 bin 65 başvuruyu ya listeden çıkardı ya da incelemeye gerek görmedi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/13619963.asp
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM'den 'Aczmendi' kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 127 Aczmendi'nin başvurusunu haklı buldu. Buna göre Aczmendiler duruşmalara dini kıyafetle katılabilecekler.
AİHM 2005 yılında aldığı bir kararda da Aczmendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz'ün Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde adil yargılanmadığına hükmetmişti.
Aczmendi Tarikatı
Aczmendi, Elazığ Akşam Sanat Okulu mezunu Müslüm Gündüz'ün liderliğini yaptığı Nurcu olduğu iddia edilen tarikat.
Kendine özgü giyim tarzı olan ve 1985 yılında Elazığ'da kendi çevresinde bu kıyafetlerle Nur Risaleleri üzerine sohbet toplantıları yapan Gündüz'e çevresinde itibar edip uyanlar bu tarikatı oluşturdu.
Müslüm Gündüz ve müritleri Nurcu olduklarını söylerler. Aczmendilerin hepsinin siyah cübbe giymeleri, başlarına siyah sarık sarmaları, saçlarını uzatıp örmeleri, ellerinde asa taşımaları ve sakallarını uzatmaları ayrıca kendilerine özgü zikir ayinlerinde başlarını sallamaları ilgi çekmektedir.
http://haber.kanald.com.tr/haberdeta...60251&catId=32
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Merhabalar bizim AİHM'sinde yaklaşık 1 senedir sonuçlanmayan davamız var.AİHM'sine giden davaların sonuçlanması ortalama kaç yıl sürüyor bir bilginiz varmı acaba?
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM de iş kanunundaki boşta geçen süreyle ilgili davalar var mı?Bilgisi olan varsa lütfen bizimle paylaşır mı?
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM, doğumda verilen kan nedeniyle AIDS'e yakalanan Y.T.O.'nun ailesine Türkiye'nin 378 bin euro ödemesine, tedavi masraflarının ömür boyu devletçe karşılanmasına hükmetti.
Kararda devleti mahkemeye veren babanın yeşil kartının iptal edilmesi de 'çarpıcı' olarak nitelendirildi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1996'da İzmir'de doğum sonrası HIV taşıyan kan verilmesi sonucu amansız hastalığa yakalanan Y.T.O. davasında masraflarla birlikte maddi ve manevi olmak üzere toplam 300 bin euro maddi 78 bin euro manevi tazminat ödenmesi ve Y.T.O.'ya ömür boyu ücretsiz tedavi sağlanması yönünde karar verdi. Mahkeme, anne Neşe ve baba Nazif O.'nun 13 Kasım 2004'te yaptığı başvuruyla ilgili dün verdiği kararında Y.T.O'nun yaşam hakkı ile adil ve etkin yargılama haklarının ihlal edildiğini saptadı. Mahkeme, ihlallerle ilgili ihmal ve sorumluluğu olduğunu tespit ettiği Kızılay ve Sağlık Bakanlığı hakkında da çarpıcı tespitlerde bulundu. Y.T.O'nun kısacık hayatını altüst eden ve AİHM'ye uzanan hikâyesi şöyle gelişti: İzmir'de Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde 6 Mayıs 1996'da prematüre olarak dünyaya gelen Y.T.O'da göbek ve kasık fıtığı tespit edildi. 17 Haziran'da taburcu edilene kadar çok sayıda kan nakli yapılan Y.T.O'nun dört ay sonra HIV kaptığı anlaşıldı. Aile tam dokuz yıl, dört ay ve 17 gün sürecek bir hukuk mücadelesi başlatarak, çok sayıda mahkemede ceza ve tazminat davaları açtı. Soruşturmalarda HIV taşıyan kanın verilme nedeninin hastalığı belirleyen testin çok pahalı olduğu için yapılmaması olduğu ortaya çıktı. Aile, 1999'da Kızılay'dan 55 bin lira, Sağlık Bakanlığı'ndan 2008'de 159 bin liralık tazminat kazandı. İki kurumun ömür boyu tedavi masraflarını üstlenme sözlerine rağmen mahkeme kararlarının hemen ardından aileye verilen yeşil kart geri alındı. Aylık 6 bin 800 euroya (yaklaşık 14 bin TL) yaklaşan ilaç ve tedavi masrafları ailenin sırtına bindi. İlkokul çağına gelen Y.T.O'ya bir darbe de çocuklarının kendisiyle aynı sınıfta okumasına karşı çıkan ailelerden geldi. Sıkıntılarla sağlığını yitiren baba N. O. çalışamaz, ilaç ve tedavi masraflarını da karşılayamaz hale geldi. Y.T.O. halen kekemelik nedeniyle her hafta psikoterapi görüyor.
9 YILLIK DAVA 'İHLAL'
AİHM, Türk mahkemelerinin tazminat kararlarının yeterli olmaktan çok uzak olduğunu belirterek, saptanan miktarların küçük çocuğun ancak bir yıllık tedavi ve ilaç masrafını karşılayabileceğini vurguladı. Mahkemelerin duyarlı yaklaşarak, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğunu tespit ettiğini vurgulayan AİHM, küçük çocuğun ömür boyu tedavi ve ilaç masraflarının karşılanması gerektiğine de dikkat çekti. AİHM, Bakanlık aleyhine açılan sorumluluk davasının 9 yıl 4 ay ve 17 gün sürmesinin 'ihlal' oluşturduğuna dikkat çekti. AİHM, mahkemeye giden aileden yeşil kartın geri alınmasını da çarpıcı olarak nitelendirerek, tazminat miktarlarını oy birliğiyle onayladı.
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/03/24/adalet_dersi
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Salı günü karara bağlanan iki davada Türk devleti toplam 181 bin euro tazminat ödemeye mahkum edildi.
Mahkeme ilk kararda terörle mücadele operasyonlarında ölen iki kişinin ailelerine 100 bin euro tazminat ödemesine karar verdi.
Murat Bektaş’ın (32) eşi ve Erdinç Aslan’ın (22) kız kardeşi 1999 yılında binalarına yapılan bir baskına katılan altı polisin gereksiz yere güç kullandığını ve Bektaş’la Aslan’ın haksız yere ölümüne sebep olduğunu iddia etti.
Bir başka davada 16 davacı, polisin akrabaları olan 42 yaşındaki Yılmaz Özcanı bahçesindeki ağaçları haksız yere kestiği için 24 Eylül 2000 tarihinde tutuklamaya gittiğini, Özcan’ın polis tarafından dövüldüğünü ve vurulduğunu iddia etti.
Mahkeme, aralarında Özcan’ın anne-babası, eşi ve çocukları olan davacılara 81 bin euro tazminat ödenmesine karar verdi.
Hükümetin önünde davayı temyize götürmek için bir ay süresi var.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/14483995.asp
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Türkiye AİHM'de yine suçlu bulundu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), protesto gösterisi sırasında polis tarafından gözaltına alınarak kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla TÜrkiye aleyhine başvuruda bulunan Kiraz Biçici isimli kadını haklı buldu.
AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin gösteri yapma ve örgütlenme hakkıyla ilgili 11. ve kötü muamelenin yasaklanmasıyla ilgi 3. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
http://www.cnnturk.com/2010/dunya/05...2.0/index.html
Türkiye karar gereği, başvuru sahibine 20 bin avro ödeyecek.
İstanbul İnsan Hakları Derneği üyesi Biçici, 2003 yılında İstanbul'daki bir gösteri sırasında gözaltına alınıp kötü muameleye tabi tutulduğu gerekçesiyle AİHM'ye başvuruda bulunmuştu.
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM Tarkan davasında Türkiye'yi haksız buldu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), sanatçı Tarkan’la ilgili bir kitabın toplatılmasıyla ilgili davada Türkiye’yi haksız buldu.
Tarkan’la ilgili kitabı basan yayınevinin sahibi Özcan Sapan’ın başvurusunu değerlendiren AİHM, "Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade ve düşünce özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiğine" hükmetti.
Türkiye, karar gereğince yayınevi sahibine toplam 3 bin avro maddi tazminat ödeyecek.
"Tarkan – yıldız olgusu" isimli doktora tezinden yola çıkılarak 2001 yılında basılan kitabın ilk bölümünde Tarkan’ın bir yıldız olarak ortaya çıkışı, ikinci bölümdeyse şarkıcının hayatı anlatılıyor.
Kitapta, basında çıkmış Tarkan’la ilgili 31 fotoğrafa yer veriliyor.
Tarkan’ın "imajını zedelediği ve kişilik haklarına aykırı olduğu" gerekçesiyle yaptığı şikayet üzerine görülen davada, 17 Eylül 2001 tarihinde kitabın toplatılmasına karar verilmişti.
http://www.milliyet.com.tr/aihm-tark...71/default.htm
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM, 6 yılda 100 milyon TL ceza kesti
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun BDP Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş'ın soru önergesine verdiği yanıt, Türkiye'nin AİHM'de işlem görmekte olan başvurular açısından Rusya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını ortaya koydu.
AİHM'de halen Türkiye aleyhine açılan ve işlem gören dava sayısı 13 bin 100 iken, 2004 yılından bu yana ödenen tazminat miktarı ise 100 milyon 569 bin 525 TL oldu. Davutoğlu şu bilgileri verdi: "Bu kararların yüzde 88'ine tekabül eden 14 bin 145 adedi kabul edilmezlik kararları ile kayıttan düşürme kararlarıdır.
Toplam karar sayısının yüzde 12'sini oluşturan bin 939 karar ise judgment (hüküm) formatında olup, bunların yüzde 2'si ihlal bulunmadığına dair karar, yüzde 1'i dostane çözüm ve kayıttan düşme kararı, yüzde 86'sı ihlal kararı ve yüzde 1'i ise diğer kararlardır." Dışişleri Bakanı Davutoğlu yüzde 86'yı bulan ihlal kararlarının yüzde 21'inin adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu belirtti.
Öte yandan Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Yahudi Örgütü Anti-Defamation Leage ADL tarafından kendisine verilen "Üstün Cesaret Ödülü"nü iade etmeyeceğini söyledi.
Davutoğlu, ödülün iadesini gerektirecek bir neden bulunmadığını da sözlerine ekledi.
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2010/..._tl_ceza_kesti
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Umarım paketteki anayasa değişikliklerinden yeni bir tanesi olan aym ye bireysel başvuru müessesesi bu konuda ülkemiz iç hukukunun uluslararası alanda düştüğü bu rezil durumu bertaraf eder gerek maddi gerek manevi açıdan ülkemiz uluslararası alanda itibarını kaybetmez.Bu arada Rusya'dan sonra ihlal kararı alan 2. ülkeyiz.Rusyanın davalarının çoğu ise RUS mafyasının öldürdüğü gazeteci ve yargıçlara ilişkin.
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
Merhabalar,
sanırım bende bir dava açma aşamasındayım, aihm e dilekçemi yolladım barkod numaram ile birlikte. Aihs 6 1 e dayanarak makul süre nin haddinden fazla ihlal edildiğini belirttim. olayın kısaca özeti;
1964 yılında Tekirdağ Muratlı da açılan kadastro mahkemesinin 2010 yılının son aylarına gelmemize karşın 47 yıldır devam ediyor olması, bu durumda iç hukuk yollarına gerek kalmaksızın başvurabileceğim kanaatine internette bulduğum örnek kararlardan kanaat getirdim. Olayın kısa bir özeti bu olaylar olurken yaşanan maddi durumlardan kaynaklanan bazı muzdariplikler ve aslen sahibi olan dedemin 2010 yılında vefatı ile ilgili bilgiler verdim, makul süre ye uyulmadığı içinde manevi ve maddi tazminat istedim.
Şuan davanın kabuledilebilir bulunmasını bekliyorum, sizce yanlış yaptığım bir şey mevcutmudur, hangi aşamada bir avukattan yardım almam daha yerinde olur.
ilgi ve alakanıza teşekkür ederim.
Cevap: Türkiye'nin AİHM karnesi kötü
AİHM'de birinciliği yine kaptırmadık
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) geçen yıl 278 dava ile en fazla mahkum olan ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. Türkiye, 356 mahkumiyet kararı ile 2009'da da ilk sırada yer almıştı.
AİHM Başkanı Jean Paul Costa, bugün AİHM'in 2010 yılı çalışmalarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Costa'nın verdiği bilgilere göre, 2010'da Türkiye hakkında, 278 davada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin en az bir maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi.
Türkiye'yi, 217 davayla Rusya, 143 davayla Romanya, 109 davayla Ukrayna, 107 davayla Polonya izledi.
AB ülkelerinden İtalya hakkında da en az bir maddeden ihlal olmak üzere 98 davada mahkumiyet kararı çıktı.
Türkiye, 356 mahkumiyet kararı ile 2009'da da ilk sırada yer almıştı.
Costa, basın toplantısında yaptığı açıklamada, AİHM'e gelen başvuruların 2010'da bir önceki yıla oranla yüzde 7 artış gösterdiğini belirterek, giderek artan iş hacminin AİHM içindeki reformları kaçınılmaz kıldığını söyledi.
AİHM Başkanı, nisan ayında İzmir'de düzenlenecek olan toplantıda, reform konusunu ayrıntılı bir şekilde ele alacaklarını belirtti.
AİHM'e geçen yıl özeklikle siyasi mülteci ve göçmenlerin sınır dışı edilmelerini önlemek için “ihtiyati tedbir” talebiyle gelen başvurularda büyük patlama yaşandığını belirten Costa, geçen yıl bu yönde gelen başvuruların sayısının bir önceki yıla oranla yüzde 53 artarak, 3600'e çıktığını söyledi.
İşte AİHM'in 2010 yılı içinde verdiği mahkumiyet kararları:
Arnavutluk: 7
Andorra: Yok
Ermenistan: 5
Avusturya: 19
Azerbaycan: 16
Belçika: 4
Bosna Hersek: 1
Bulgaristan: 81
Hırvatistan: 21
Güney Kıbrıs: 3
Çek Cumhuriyeti: 11
Danimarka: Yok
Estonya: 2
Finlandiya: 17
Fransa: 42
Gürcistan: 4
Almanya: 36
Yunanistan: 56
Macaristan: 21
İzlanda: 1
İrlanda: 2
İtalya: 98
Letonya: 4
Liechtenstein: 1
Litvanya: 8
Lüksemburg: 7
Malta: 4
Moldova: 28
Monako: Yok
Karadağ: 2
Hollanda: 4
Norveç: 1
Polonya: 107
Portekiz: 19
Romanya: 143
Rusya: 217
San Marino: Yok
Sırbistan: 9
Slovakya: 40
Slovenya: 6
İspanya: 13
İsveç: 6
İsviçre: 11
Makedonya: 15
Türkiye: 278
Ukrayna: 109
Birleşik Krallık: 21
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16866316.asp