Danıştay'a yapılan saldırıyı kınıyorum, bu saldırının da bir avukat tarafından yapıldığının iddia edilmesi çok üzücü.
Printable View
Danıştay'a yapılan saldırıyı kınıyorum, bu saldırının da bir avukat tarafından yapıldığının iddia edilmesi çok üzücü.
http://www.milliyet.com.tr/2006/05/1...apak165649.jpg
Danıştay 2. Dairesi'nde rutin heyet görüşmeleri yapıldığı sırada silahlı bir saldırgan tabancayla ateş açtı. Danıştay 2. Dairesi saat 10:00 sıralarında toplantı halindeyken içeri giren ve adının Aslan Alparslan olduğu öğrenilen saldırgan masada oturanlara tekbir getirerek 2 şarjör kurşun boşalttı.
Saldırganın ateş açarken 'Alla ü Ekber' diye bağırdığı, kanlı saldırıdan sonra koridora çıkıp 'Allah'ın gazabı üzerinize olsun' diye seslendiği öğrenildi.
Ölü yok, 5 yaralı
Saldırıda 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ve Mustafa Yücel Özbilgin'in ağır yaralandı.. Yaralanan, 2. Daire Üyesi Ayfer Özdemir ile 2. Daire Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu ve Üye Ayla Gönenç'in durumlarının ağır olmadığı belirtiliyor..
Yaralılar Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yaralıların hastaneye getirilmesinden yaklaşık 30 dakika sonra ilk açıklama geldi. Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Dr. Uğur Erdener, hastanenin acil servis önünde gazetecilere Danıştay'daki saldırıda yaralananlarla ilgili bilgi verdi.
..2. Daire Başkanı Mustafa Birden mide ve dalağından yaralanma nedeniyle şu anda ameliyatta. Kendisinin genel durumu büyük bir ciddiyet arz etmiyor. Diğer hastamız Mustafa Yücel Özbilgin başından bir kurşun yaralanmasına maruz kalmış durumda. Kendisi bizzat Sayın Rektörümüz tarafından ameliyata alınmış durumda. Ama hayati tehlikesi sürmekte. Ayla Gönenç ile Ahmet Çobanoğlu, birazdan müdahale edilmek üzere ameliyathaneye alınacak. Kendilerinin hayati tehlikeleri mevcut değil. Son olarak da Ayfer Özdemir isimli hastamız hastanemize getirildi..Erdener, bir soru üzerine, Ayfer Özdemir'in el bileğinden, Ahmet Çobanoğlu'nun da damağından yaralandığını bildirdi.
Saldırgan yakalandı
Polis kaçmaya çalışan saldırganı Glock marka tabancasıyla yakaladı. Saldırganın avukat olduğu öne sürülüyor. Saldırgan Aslan Alparslan, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde sorguya alındı.
Bakanlar kınadı !
Saldırı üzerine Danıştay'a gelen Adalet Bakanı Çiçek ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin olayı kınadı..
Saldırıyı, nereden ve kimden gelirse gelsin, nedeni ne olursa olsun nefretle kınadıklarını belirten Çiçek, Danıştay'ın Cumhuriyetin saygın, Anayasal, önemli bir kurumu olduğunu vurguladı. Çiçek, saldırganın avukat olduğu yönündeki bilgilerin anımsatılması üzerine de soruşturmanın sürdürüldüğünü vurgulayarak, "Eksik veya yanlış bilgi verilmemeli. Bazı eksik bilgiler verildiği görülüyor. Gerektiği zaman açıklama yapılacak. Saldırgan gözaltına alınmıştır. Her türlü bilgi derlenmektedir" karşılığını verdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de Danıştay'dan ayrılırken saldırıyı nefretle kınadığını belirterek, olayın aydınlatılması için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
haber3.com
**********
Aylar önce geliyorum diyen bu çirkin saldırıyı kınıyor, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Saldırıyı Kınıyorum
Aslan Alpaslan ismindeki avukat kimliğinin sahte olduğundan şüpheleniliyormuş,sahte de olsa avukat isminin olaya karışması çok üzücü;ben de kınıyorum olayı...
Ama anlayamadığım birşey var, Danıştay gibi bir yere o tabanca nasıl girdi? O kadar güvenlik önlemi varken...
Alparslan Aslan'ın polise verdiği ilk ifadede türban yasağı nedeniyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi.
Arslan, saldırıdan önce 34 BE 0126 plakalı aracını Danıştay binasına 40 metre uzaklıkta Necatibey Caddesi'ne park etti. Danıştay binasındaki X-Ray cihazı kontrolünden avukat kimliğini göstererek geçen saldırgan, Üyelerin bulunduğu ek binaya yöneldi. 5'inci kattaki müzakere salonuna giren Arslan, "Allah'ın askeriyiz, elçiyiz. Türban davası yüzünden cezalandırılacaksınız" diyerek 11 el ateş etti.
Saldırıyı kınamamak elde değil...
Maalesef avukattır bu alparslan arslan hasırcıbaşında bürosu vardır. Ben bir kaç kere karşılaştım alla allah ben nasıl anlamadım onu düşünüyorum...
Yaralılara acil şifa dilerken böyle elim olaylara neden olanları şiddetle kınıyorum...
Malum basın savunmaya geçti bile
"CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Olayın basit bir silahlı saldırı olamayacağı mutlaka planlı ve her ayrıntısı düşünülmüş bir saldırı olduğunu öne sürdü.
Sadırıya uğrayan Mustafa Birden'in 'Anaokul öğretmeninin okul bahçesinde de türban takmasını laikliğe aykırı bulduğu'nu hatırlatan Kart, söz konusu saldırının sebebinin bu karar olduğunu ileri sürdü.
Başbakan'ın ve Hükümetin danıştayın aldığı kararları bu denli eleştirmesinin bu tarz saldırılara sebep olduğunu da iddia eden Kart Bazı basın yayın organlarının da Mustafa Birden'in fotoğraflarının yayınlanarak hedef gösterildiğini iddia etti. Olayın üzerindeki sis perdesi henüz aralanmadan bu tarz suçlayıcı açıklamaların menfur saldırı olayının çözümüne katkı sağlamayacağı belirtiliyor." Zaman gazetesi bugün.
Kim belirtmiş ne zaman,nerede... bunlar haberde yer almıyor.
Başlık daha da ilginç "CHP MİLLETVEKİLLERİNDEN TAHRİK EDİCİ AÇIKLAMALAR" Bizzat bu hain saldırı yeterince tahrik edici değil mi? Olay apaçık belli değil mi? Önce Danıştay önünde 2 ay önce bir başka saldırı, Başbakan dahil pek çok ULEMA'nın Türban kararıyla ilgili şiddetli tepkileri, adeta "WANTED" misali BİR GAZETEDE İŞTE KARARI VEREN ÜYELER diye tam sayfa haberi. Bela geliyorum dedi ve geldi.
Bu arada sayın başbakanımız FETHİ DEDEMİZE dava açmış bile....
Kolay iş olmuş saldırgan için. adres belli, hedefler belli! Şiddetle kınıyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum
Vakit gazetesi, 13 şubat 2006'daki sayısında, "İşte O Üyeler" başlıklı haberin altında başörtülü öğretmene anaokulu müdürlüğü yolunu kapatan kararı veren Danıştay İkinci Dairesi Başkanı ve üç üyenin fotoğraflarını yayımlamıştı. Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır, gazete hakkında Terörle Mücadele Yasasının 6ncı maddesi uyarınca soruşturma başlatmıştı.
İkinci Daire, Milli Eğitim Bakanlığının anadolu liselerine öğretmen seçimine ilişkin genelgesinin de yürütmesini durdurmuştu.
Bunların yaşanmasına neden olanları ve yapılan saldırıyı esefle kınıyorum..
Danıştaya yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu saldırının aynı zaman da ülkenin temel değerlerine,laikliğe,Atatürkcülüğe,çağdaşlığa yapıldığını, en kötüsü de hukuka yapıldığını düşünüyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
iki ay önce vakit/akit gazetesinin manşetinde beş üyenin isimleri ve fotoğrafları veriliyor.
hafızanızı yoklayın, biraz geçmişe gidin, türbanlı avukata yasak getiren Gümüşhane baro başkanını hatırlayın. o da malum gazetenin hedefiydi, o da kurşunlanarak öldürüldü.
ahmet taner kışlalı da öldürülmeden bir iki gün önce gazetnin manşetindeydi.
bu gazeteye artık dur diyecek yok mu? basın bu kadar özgür mü?
olayı büyütmeyelim, borsa etkilenir diyen ekonomi çevrelerine ne demeli? ne ekonomisi, bbc nin sitesine manşet olduk bile!
Önce komünistleri, sonra sosyalistleri, sonra sanatçıları, sonra öğrencileri, öğretmenleri, bilim adamlarını, sonra memurları, sonra demakratları, gazetecileri götürdüler.. Ben ses çıkarmadım..
Son olarak bilim adamlarını.. Ben yine ses çıkarmadım..
Son olara beni götürmeye geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı.. !!
Merhum Mustafa Yücel Özbilgin'e Allah'tan rahmet ve tüm hukuk camiasına baş sağlığı diliyorum. Saldırıyı esefle kınıyorum.
Kabul edilemez bir davranistir. hele hele bir hukukçunun böyle bir eylem içinde olması derinden insanı yaralıyor. İyi bir avukat olarak karsi ciktiği seyleri değistirmeye calismasi beklenirdi. Bir haydut gibi meclisi basmanın elle tutulur yanı nasıl kabul edilebilir.
Sayın Benna ;
Danıştay demek istediniz herhalde!!!
Haberi ilk kez burda okudum.. Şoktayım.. Mustafa Yücel Özbilgin'e Allahtan rahmeti ailesine ve tüm hukuk camiasına da baş sağlığı diliyorum. Dilarim yaralı hukukçular da en kısa zamanda sağlıklarına kavuşurlar..[V]
Evet merhuma Allah'tan rahmet dilerim,çok üzücü bir olay...
1-Bundan 1 ay öncesinde de,Ankara Adliyesinde,hakimlere eşek eti yedirildiğine dair iddialar vardı(sonucun ne olduğunu takip edemedim,bununla ilgili hangi siteden yararlanabilirim-hukuki anlamda bilen biri iletirse sevinirim) ama sonuç ne olursa olsun ,o olay şunu göstermişti:Koskoca Ankara Adliyesinde yemek denetimi bile tam olarak yapılmıyor.Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasında 'hırsızın* hiç mi suçu yok' lafının tersini söylüyorum:ÖNÜNE GELENİ AVUKAT YAPACAKSANIZ BARİ DENETİMİNİ YAPIN,TEDBİRİNİ ALIN.ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK-AVUKAT YADA BAŞKA BİR KİŞİ- BİR HAKİM ÖLDÜRMEK BU KADAR KOLAY OLMAMALI İNANAMIYORUM HALA !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! !!!!!!!!!!!!
2-Sn Demirel'in bir kaç hafta önce,'Türbanlılar Arabistan'a gitsin' anlamındaki sözü aslında 'Kral çıplak' demekti.Hükümet gerekli çoğunluğa sahip olduğu halde bu konuda oyunu kuralına göre oynamadı,işi uzattıkça uzattı.ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPABİLECEĞİ YERDE İNSANLARI BOŞU BOŞUNA GERDİLER.En sonunda da bir eşkiya,dünyanın en asil mesleğini yürüten bir insanı öldürdü.Hükümeti her ne kadar genelde desteklemiş olsam da,bu olayda onların da kısmen sorumluluğu var.
Zaten geneldedestekleye destekleye bu hale geldik... Desteklemeye devam edin.
Gazete hedef gösterdi Cumhuriyet yazarları bir bir gitti Gazete hedef gösterdi Cumhuriyet gazetesi bombalanıp duruyor adam sallana sallana gidiyor gazete hedef gösterdi yargı ile ilgili kişiler öldürülüyor... Genelde desteklemeye devam ediniz...
Sadece kendi binalarını korumakla yükümlü Başbakanın 1 w etmez ampulunden çıkan karanlık ışığı destekleyin bakalım.
Sonra gene yazarsınız ya o değil bu değil Meclis başkanı bile şimdiden yol yapıyor artık YETER BEEEEEEE adam deli olabilirmiş büyütmemek lazımmış... İNSANDA BİRAZ AKIL İNSAF İZAN OLUR LAFININ ÖTESİNİ BERİSİNİ DÜŞÜNÜR Beyni yıkanmış şartlanmış bir avukat yapıyor bunu hukuk bilen davalara giren biri sıkıştıkları an DELİ OLABİLİR deli raporu alırlarsa şaşmam.
YETER ARTIK YETER KARANLIK YÜZLERİNİ VE TÜRKİYEYİ KARARTMALARINDAN BIKTIM YETER...
Bu saldırıyı sakın ha sakın kızgın bir avukat danıştaydan kızdıklarına saldırdı diye geçiştirmeyin...
Bu alenen devlete kafa tutmanın göstergesidir. Bu alenen Cumhuriyet düşmanlığıdır Şevki yılmazlardan erbakanlar uzanan pisliğin halkasıdır. Şeriat özentileri bazı pisliklerin provokasyonudur. Gözdağı vermedir. Ufak sinyallerle kendini gösteren dinci bir yaklaşımın eseridir. Gerçek dindarların artık gözünün açılması ve kime neye oy verdiklerini görme zamanı gelmişte geçiyordur bile....
Az önceki yazim galiba silindi ama gene söylüyorum. Danistayi hedef gösterenler kinalarini yakmistir artik. Sakin bu sözümü kisilik haklarina saldiri olarak nitelemeyin. Kisilik haklarina saldiri sadece insana karsi islenebilen bir suctur.
Son haberler müthiş. Ali özellikle sen dinle
Adam ülkücüymüş de, içki içermiş de, dinle imanla alakası yokmuş da, ev sahibine kira borcu varmış da........
yani sakın türbanla, bazı gazetelerin hedef göstermesiyle ve hele de örgütlü olarak antilaik eylemle ilgisi yokmuş
Danıştay'da bu sabah saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan'ın arabası Kriminal ekipleri tarafından Danıştay binasının 50 metre yakınında bulundu. Kriminal ekipleri plakası 34 BE 0126 olan Opel marka beyaz aracın görüntüsünü aldı. İncelemenin ardından araç trafik ekipleri tarafından çekildi.
Araç içinde Arslan'ın Büyükşehir Belediyesi otoparkına girdiğini gösteren bir fiş ve Milliyet Gazetesi'nin '12 Eylül'le hesaplaşma' başlığı ile verilen ve 'Babam ve Oğlum' filmini anlatan yazının bulunduğu sayfanın açık olduğu gözlendi.
Danıştay 1. Daire Üyesi Osman Alpak, olaya ilişkin bilgi verirken, daha sonra saldırgan olduğunu öğrendiği kişiyle sabah asansörde birlikte çıktıklarını belirtti. Alpak, ''Gayet şık giyimli, temiz, efendi bir görüntüsü vardı. Hatta ben, tetkik hakimi sandım. Niye selam vermedi diye de kendi kendime söylendim. Daha sonra saldırganın bu kişi olduğunu öğrendim'' dedi.
Danıştay 11. Daire Üyesi Ahmet Hamdi Ünlü de saldırganın merdivenlerden inerken 4. katta bir sekreterin ''Ne oluyor'' şeklindeki sorusuna, ''Bir şey yok, bir gürültü var'' karşılığını verdiğini aktardı.
'Alparslan Arslan''ın Kadıköy'de Bahariye Caddesi Akar Apartmanı'ndaki Yeditepe Hukuk ve Danışmanlık Bürosu'nda çalıştığı öğrenildi.
Alparslan Arslan isimli avukatın daha önce, Kadıköy'de bürosu bulunan Avukat Ahmet Kılıç'ın yanında staj yaptığı öğrenildi. Cafer Ağa Mahallesi Hasırcıbaşı Caddesi 30/1 Kısemet Apartmanı'nda bulunan avukatlık bürosunda staj eğitimini tamamlayan Alparslan Aslan'ın 4 yıl önce buradan ayrıldığı öğrenildi. Büronun sahibi Avukat Ahmet Kılıç, yanında staj yapan Aslan'ın radikal bir insan olmadığını belirterek, '4 yıl önce buradan ayrıldı. Bu eylemi yapacak tipte birisi değildi. İsim benzerliği olabilir. Biz de duyunca çok şaşırdık ' şeklinde konuştu.
ÖZGEÇMİŞİ
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı'ndaki dosyasında kayıtlı bilgilere göre, Alparslan Arslan, 1977 yılında Bingöl'ün Kığı ilçesinde doğdu. 1982 yılında başladığı ilk, orta ve lise eğitimini 1993 yılında tamamlayan Arslan, 1994 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.
1998 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra stajını tamamlayan Arslan, 2001 yılında İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak Üsküdar ilçesinde avukatlığa başladı. Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu'ndaki dosyalarında üniversite öğrenimi öncesindeki bilgilerine yer verilmeyen Arslan'ın, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki kayıtlarında Elazığ Kovancılar Lisesi'nden mezun olduğu bilgisini verdiği öğrenildi.
'OĞLUM İNANÇLI AMA AŞIRIYA KAÇMAZ'
Danıştay'daki silahlı saldırıyı yapan Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, ''Oğlum inançlı, namazında niyazında bir insan. Ancak aşırıya kaçan biri değil'' dedi.
Elazığ Milli Eğitim Müdürlüğünde, İlköğretim Müfettişi olarak görev yapan 4 çocuk babası İdris Arslan, olayı, dışarıda görevde bulunduğu bir sırada duyduğunu ve şok olduğunu ifade etti.
''İnsanlar bir olay yaşadığında rüyadır diye düşünürler ya, şu anda da bunun rüya olmasını istiyorum'' diyen Arslan, şunları söyledi:
''Şok içindeyim. Üzücü bir olay. Bir tek oğlum. O değildir diye düşünüyorum. Kendisine ulaşmaya çalıştım. Ama ulaşamadım. Bu nedenle şüphelerim arttı. Oğlum inançlı, namazında niyazında bir insan. Ancak milletine, devletine bağlı. Aşırıya kaçan biri değildi. Çok üzgünüm.''
Bu arada İdris Arslan'ın komşuları da Alparslan Arslan'ı sakin ve kendi halinde bir insan olarak tanıdıklarını anlattılar. Alparslan Arslan'ın annesi ise gazetecilere açıklama yapmak istemedi.
Olayın ardından, Elazığ'da İdris Arslan'ın evine, yakınları ve komşuları ziyarete gelmeye başladı.
gazeteler
SİZ K A Z A N A M A Y A C A K S I N I Z............
ALLAH SENİN BELANI VERSİN BE ADAM.......
UTANMAZ REZİL ADAM.......
SENİN DİNİNİN İMANININ PARA OLDUĞUNU BU KADAR AÇIKLIKLA BAŞKA TÜRLÜ ANLATAMAZDIN AHLAKSIZ ADAM.....
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Danıştay 2. Dairesine yapılan silahlı saldırıyı kınadıklarını ifade ederek, olaya olduğundan fazla önem vermemek gerektiğini bildirdi.
Yalçıntaş, saldırıya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu olayı kesinlikle büyütmek ve başka yerlere çekmemek gerektiğini belirterek, ''Eğer bu gibi münferit olayları büyütürsek, başka yerlere çekersek, kendi kendimize zarar vermiş oluruz'' dedi.
Özellikle bu gibi güvenlikle alakalı olayların büyütülmesinin hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında çok büyük olumsuzluklara sebep olacağını, başta turizm olmak üzere tüm sektörlerin bundan etkileneceğini ifade eden Yalçıntaş, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin yurt dışında güvenli, kararlı bir ülke olma imajını sarsacak ve insanların aklına yanlış şeyler getirecek her türlü propagandadan, her türlü yaklaşımdan kaçınmak lazım. Bu, münferit bir olaydır, elbette kınanması gereken bir olaydır. Biz de kınıyoruz. Olduğundan fazla önem vermemek lazım. Olduğundan fazla önem verirsek kendi kendimize zarar vermiş oluruz, Türk ekonomisi kendi ayağına kurşun sıkmış olur.''
Danıştay 2. Dairesi'ne sabah saatlerinde silahlı saldırı düzenleyen Alparslan Aslan, Terörle Mücadele Şubesi'nde yapılan sorgusunun ardından Ankara Adliyesi'ne çıkarıldı.
Alıntı:
Son haberler müthiş. Ali özellikle sen dinle
Adam ülkücüymüş de, içki içermiş de, dinle imanla alakası yokmuş da, ev sahibine kira borcu varmış da........
yani sakın türbanla, bazı gazetelerin hedef göstermesiyle ve hele de örgütlü olarak antilaik eylemle ilgisi yokmuş
Ekleyen: Av.Ragıp Atay*-*17/05/2006*:* 19:32:42
Ragıp abi YALANIN DANİSKASI
Yazık yazık bu olayların çığrı çıktı...Ne yazık ki artık bu ülkede Yerin altı üstünden daha hayırlıdır.
Üniversitelerarası Kurul: Saldırı sabır sınırlarını aştı
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığından yapılan açıklamada, "Danıştay'a yapılan pervasız saldırının, sabır sınırlarını aştığı" belirtilerek, "Cumhuriyetin kalelerine yönelen bu silahların bumerang misali kendisini vuracağı aşikardır" denildi.
Açıklamada, "laik ve demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığına ve bölünmez bütünlüğüne yönelik birbiri ardına silahlı saldırıların tahammül edilemez boyutlara ulaştığı" vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Son olarak Danıştay'a yapılan pervasız saldırı, sabır sınırlarını aşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teminatı olan tüm kaleler tek tek ele geçirilmeye, zorbaca saldırılarla yıldırılmaya çalışılmaktadır. Oysa Cumhuriyetin kalelerine yönelen bu silahların bumerang misali kendisini vuracağı aşikardır. Her saldırı, Türk ulusunun nefretini kazanmaktadır. Türk ulusu, cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlere sahip çıkma konusunda kararlıdır ve tüm kurumlarıyla birlikte bu kararlılıkla kenetlenmiştir.
Üniversitelerarası Kurul üyeleri olarak yargının bağımsızlığına yönelen bu hunharca saldırıyı nefretle kınıyoruz. Türk üniversitelerinin temsilcileri olarak böylesi pervasız bir saldırı karşısında hep birlikte dimdik ayakta olduğumuzu; laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma uğruna, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda her zamankinden fazla kararlı olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz."
Milliyet
AÇIKÇA İLAN VE İDDİA EDİYORUM Kİ BU OLAYIN ARDINDAN ABBAS YOLCUDUR.GÖZÜNÜZ AYDIN OLSUN AYDINLIK İÇİNDE KALIN.....
Basın Açıklaması
Danıştay 2. Daire üyelerinin toplu halde bulundukları bir sırada, İstanbul Barosu Avukatlarından Alparslan Aslan'ın gerçekleştirdiği saldırı bahene edilerek, gazetemizin, bazı televizyonlar taragından, basın ahlakıyla bağdaşmayan bir şekilde hedef gösterilmesi ve yargısız infaza tabi tutulmasını nefret ve şiddetle kınıyoruz.
Basın özgürlüğüne karşı yapılan bu saldınının, bizzat basın kuruluşlarından gelmesi olayın vehametini daha da artırmaktadır.
Olay henüz emniyet tarafından soruşturulma safhasında olup, hangi gerekçelerle yapıldığı kesin olarak belli edğilken, saldırının gazetemizin 3,5 ay önceki bir haberiyle ilişkilendirilmesi; malum medyanın yargısız infaz girişimlerinden bir yenisiyle karşı karşıya oldumuğuzu açıkça göstermektedir.
Bahsedilen haberin, Danıştay'ın bir kararının kamuoyuna duyurulmasından ibaret olduğu ortada iken, saldırı ile haber arasında ilişki kurulmaya çalışılması, anayasadaki basın özgürlüğü kısıtlamasına yönelik bir girişim olduğu açıktır.
Başta CNN, NTV, Kanal D ve Habertürk televizyonlarının her 10 dakikada bir gazetemizi ekrana getirerek hedef gösteren yayınlarıyla ilgili olarak, Avukatlarımız savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunmuşlardır.
Vakit Yayın Kurulu
Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyı düzenleyen saldırganın arabasında şok belge..
Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerine yönelik silahlı saldırı olayıyla ilgili gözaltına alınan avukat Alparslan Arslan'ın arabasında, Başkan ve üyelerin fotoğraflarının yer aldığı gazete kupürü çıktığı bildirildi. Arslan'la bağlantısı olduğu belirtilen 2 kişinin de arandığı kaydedildi.
Silahlı saldırının ardından olayı soruşturan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri, zanlının kullandığı arabada arama yaptı. Yapılan aramada 14'lü bir silahın yanısıra, Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerinin resimlerinin yer aldığı bir gazete kupürü bulundu.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından sorgulanan avukat Alparslan Arslan'ın ''kendisini ülkücü olarak tanımladığı'', ''türban olaylarından etkilendiğini'' ileri sürdüğü öğrenildi. Saldırganın ''olayı münferit olarak gerçekleştirdiğini ve herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığını ısrarla vurguladığı'' kaydedildi.
Bu arada, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Arslan'la bağlantısı olduğu bildirilen iki kişinin yakalanması için çalışma başlattıkları kaydedildi. Açık kimlikleri tespit edilen iki kişinin Arslan'la birlikte İstanbul'dan mı geldikleri ya da bu kişilerin Arslan'ın eyleminden önce telefonla mı konuştukları konusunda bir açıklama yapılmadı.
Polis, Arslan'ın dün gece konakladığı yeri araştırıyor. Arslan'ın bir otelde kaldığının sanıldığını belirten yetkililer, söz konusu kişinin kaldığı yerde irtibatlarının belirlenmeye çalışıldığını ifade ettiler.
Hem suçlu hem güçlü....Hedef gösterilmesi hata mıydı. Şu anda tv'de basın açıklamasını dinliyorum. Daha önce öldürülen olmamış mıydı?
DEĞERLİ BAŞKANIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI,
Danıştay 2.Dairesi'nin Değerli Üyelerine yönelik bu saldırı, onların kişiliğinde yargıcı, savcısı, avukatı ile bir bütün olan Türk yargısına ve yanı sıra hukukun üstünlüğü ile Türk Demokrasisi'ne karşı yapılmış çok ağır ve çok utanç verici bir saldırıdır.
Bu utanç verici saldırının, hukuk tahsili yapmış, avukat olmuş bir kişi tarafından yapılmış olması, biz avukatlar için ayrı bir üzüntü ve utanç kaynağıdır.
Ankara Barosu olarak; kişisel olmadığı, örgütlü olduğu, Laik Cumhuriyet'e ve onun saygın kurumlarına yönelik olduğu çok açık olan bu çirkin saldırıyı ve yine basın özgürlüğünü kötüye kullanmak suretiyle verdikleri karar nedeniyle Sayın Danıştay Üyelerini hedef gösteren Anadolu'da Vakit Gazetesi'ni esefle kınar; hukuku siyasallaştırarak ve hatta hiçe sayarak yargı kararlarını kendi siyasi amaçlarına araç yapan, bu bağlamda Danıştay 2.Dairesi tarafından verilen kararı uluorta eleştiren günün iktidarını, Laik Cumhuriyet'e sahip çıkmaya, rejim düşmanlarını cesaretlendirecek açıklamalar ile eylemlerden kaçınmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
Av.V.Ahsen Coşar
Ankara Barosu Başkanı
Saldırıyı şiddetle kınıyor, merhuma tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
ileride her seye ragmen HAKİM OLMAK İSTİYORUM .BU GİBİ OLAYLAR BENİ DAHA DA TESVİK EDİYOR!!! (HUKUKCU OLMAK İÇİN ANORMAL OLMAK GEREKİR)NE MUTLU ADALET İÇİN ÖLEBİLENE!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!GERE KİRSE BEN DE ÖLÜRÜM...
Tartışmaları lütfen biraz daha sağduyuyla yapalım(Önüne gelenin avukat yada hukukçu oldugunu ispatlamaya gerek yok)rica ediyorum,
.Unutmayalım ki yargı süreci devam ediyor.Pörsümüs bazı hukukçu bozmaları ,burda resmen baska düsünen insanlara satasıyorlar.
Bunun yanında olay daha çok siyasete kaydı,CHP'NİN DE AKP KADAR BU GERGİNLİGİN YARATILMASINDA SUÇU VAR diye düsünüyorum.Lütfen bu önemli konuyu siyasi karsıtlık çerçevesinde yapmayalım,TÜRBAN YASAGININ KALDIRILMASINDAN YANA OLAN BİRİ OLARAK,BAZI ESKİYALARLA AYNI KEFEYE KONMAK BENİ RENCİDE EDİYOR... (DÜN pkknın ÖNÜNE hizbullahı ÇIKARANLAR,BU PİSLİKLERİN İLERİDE MASUMLARA ZARAR VEREBİLECEGİNİ NEDEN DÜSÜNMEDİ?YADA DÜN ONLARI DESTEKLEYENLER BUGÜN ONLARI SİYASİ MALZEME YAPIP KULLANIYORSA LANET OLSUN O ZAMAN HEPSİNE)
Bana şu soruları cevaplasın biri lütfen:
1-Neden 1 ay öncesinde Ankara Adliyesinde esek eti yedirilirken,bu sistem tartısılmadı?Birinin burnu iyi koku alıp ETİN ESEK ETİ OLDUGUNU ANLAMASI HER ZAMAN MÜMKÜN OLMUYOR!!!!
2-Danıstay üyelerinin -Vakit gazetesinde WANTED OLARAK İLAN EDİLENLER!!!!!!-Emniyet müdürlügünden talep ettiği koruma neden verilmedi?GEREKSİZ Mİ GÖRÜLDÜ??????????????????????????
3-Neden -Avukat diye ?[:cz]-herhangi bir kisi üstü aranmadan içeri girebiliyor?Bu düzenlemeyi neden kimse simdiye kadar sorgulamadı?
Sn Forum üyeleri,PARA VEREREK -IDIOT DA DEGİLSİNİZ- ÖZEL BİR OKULDAN MEZUN OLUP AVUKATLIK YAPABİLİRSİNİZ,AVUKAT OLMAYI SAKIN GÖKLERE ÇIKARMAYIN(EN AZINDAN BU SİSTEMDE)
4- BİR HAKİMİN ÖLDÜRÜLMESİ BU KADAR KOLAY MI OLMALI?:( NOLUR SİSTEMİ -HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE - TARTISALIM SİYASET YAPMAK ÇOK KOLAY,KOMPLO TEORİLERİNİ HERKES YAPABİLİR....
Bu karanlık saldırıyı kınıyor, saldırganın hukukçu kimliği taşımasından dolayı utanç duyuyorum.
Çok acı, çok üzücü, çok düşündürücü. İnanç hakkı da insan hak ve özgürlükleri içinde yer alır ve Danıştay, bunun garantisi olan Yüksek Mahkemedir; Anayasal güvenceye alınmış kurumdur. Daha önce hiç yaşanmamış, akıl almayacak bir vaka. Mustafa Yücel Özbilgin'e Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine, çalışma arkadaşına ve tüm hukuk camiasına sabırlar ve metanetler diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Türk Milleti Adına ... diyerek aldıkları kararların altına imza atan her hakimin can ve mal güvenliğinin, ailelerinin koruma altına alınması gerektiğini düşünmekyetim. Kendileri bu yönde bir talepte bulunmasalar bile...
Olay laikliğe,demokratik düzene ve cumhuriyete en büyük saldırıdır.Dinin siyasete karışmasının ne sonuçlar doğurduğunu hep birlikte gördük bu sabah.Bu saldırıya neden olan tartışmaları,dini duygularını siyasete özellikle karıştırarak başlatan(özgürlük kılıfı altında) ve devam ettiren Hükümetimizin olaydan sonra nasıl panik halinde olduğunu görmek çok üzüntü verici.
Öncelikle saldırıyı kınıyor ve merhuma rahmet diliyorum konunun hükümet tarafından buraya getirilmesini görmek eshef verici olayın ciddiyeti gözler önündeyken durumdan kendine pay çıkartanlarda bir bir ortaya çıkıyor ve nasıl bir illiyet bağıdır ki TBMM Başkanı çıkıp da darbe sesleri cıkmasın diyor kimse böyle iddialarda bulunmadı ki acaba uzayda mı yaşıyor da gündemden bu denli uzak yorumlar yapıyor,öte yandan failin akli melekelerini de incelemek gerekir diyor üstü kapalı olarak failin ceza ehliyetinin olmadığını da söyleyerek ALENEN ÇANAK TUTUYOR bir yandan ülkenin başbakanı bir gazetenin 6 gün içinde 3 kez bombalanması karşısında ''NE YAPALIM BİZİM PARTİ BİNAMIZI DA BOMBALIYORLAR''diyor yazık bu ülke sayenizde nerelere geldi ama asıl suç bizlerde oy kullanmayarak size %35'lik bir oranla adeta SALTANAT tanıdık ama size DEMOKRASİ BOL GELDİ,sizi oraya getiren millet götürmeyi de bilir,BİZLERDEN DE BİRİ GİDER BİNİ GELİR
Oktay Ekşi-Hürriyet 18.05.06
Körleşme...
İKTİDAR koltuğunda oturanlara büyü mü yapıyorlar yoksa bilemediğimiz bir metafizik etki altında mı kalıyorlar. Ne oluyor da "önlerini görme" yetileri arızalanıyor, doğrusu bilemiyoruz.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dün Danıştay İkinci Daire Başkan ve üyelerinin maruz kaldığı vahim suikast olayı nedeniyle söylediklerini televizyondan izleyince, yukarıdaki tespitimizi bir kere daha düşündük.
Başbakan'a göre "bu olayı kendi sınırları dışına taşıran, ona yeni anlamlar yüklemeye kalkan" kim olursa olsun, yanlış yaparmış. Ortada kendisinin de lanetlediği vahim bir olay varmış. O kadar.
Peki bu olayın kendi sınırları dışında bir boyutu var mı yok mu diye sormak neden yanlış olsun?
Olayın tanıklarına göre suikastçı Alparslan Arslan, saldırının başında "Allahü ekber! Allah'ın gazabı hepinizin (veya Danıştay'ın) üstüne olsun" demedi mi? Bu sözleriyle, bir süre önce aldığı bir kararla şeriat yanlılarının tepkilerine yol açan Danıştay İkinci Dairesi üyelerini şeriat adına cezalandırmak istediğini söylemiş olmadı mı?
Bu kadarı bile suikastın şahsi bir nedenle değil, düpedüz ideolojik bir nedenle ve muhtemelen bir örgüt bağlantısı içinde tertiplendiğini düşünmeye yetmiyor mu?
Başbakan bu olayı ve onun yaratabileceği etkileri ve tepkileri küçültmek yerine, Danıştay İkinci Dairesi'nin maruz kaldığı saldırıda kendi manevi etkisinin de rol oynadığını düşünse ve aynen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dediği gibi "oturup bir durum değerlendirmesi yapsa" çok daha iyi olur.
Danıştay İkinci Dairesi'nin Şubat 2006'da kamuoyuna aslında yanlış olarak yansıtılan kararını (bunun ayrıntısına girmeye bugün yerimiz yok) 11 Şubat 2006 günü partisinin Mersin İl Kongresi'nde ele alan ve;
"Bu anlayış hiçbir hukuk anlayışı içinde tanımlanamaz. Bu kararı kınıyorum. Efendi (efendi diyerek zımnen aşağıladığı yer Danıştay'dır) bu senin değil, Diyanet'in işi. (...) Bu kararı hukuk ilkeleri içerisinde tanımlayamıyorum. (...) Bu böyle biline" diyen Başbakan Erdoğan değil mi?
Daha sonra Danıştay'ı hedef alan kaç konuşma yaptı Başbakan? Bunların bu saldırgana cesaret vermiş olabileceğini reddetmek mümkün mü?
Sayın Başbakan, Danıştay'ın son kuruluş yıldönümü sırasında kendisinin de gözünün içine baka baka;
"Yargı kararlarını eleştirmek elbet mümkün; ama bu kararları verenlerle ilgili kişisel bilgi ve fotoğrafları gazete sayfalarına koymak suretiyle onları hedef gösterenler olduğunu" söyleyen Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'nu duymadı mı?
Onları ve Çörtoğlu'nun "laik rejime yönelik saldırılar olduğunu" duyduktan sonra "Biz bu tür lafları çok dinledik" diyen kendisi değil mi?
Çörtoğlu'nun bu açık uyarılarını dahi algılayamayan ve Danıştay gibi laik cumhuriyetin temel kurumlarından birine yapılmış bir saldırının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini düşünmek istemeyen bir iktidar sahibinin ileriyi görme yeteneği zayıflamış değil midir?
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...zarid=1&gid=61
Demokratik Hukuk devletine inanmayan,her fırsatta Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin kurallarını çiğneyenlere sesleniyorum, Mutlumusunuz şimdi! Danıştay 2. Dairesinin kararını kınayan,şiddetle eleştiren sayın Başbakan değilmiydi? Başbakandan destek alan dinci vakit Gazetesi 2. daire üyelerininin fotoğraflarını yayınlamadımı? Danıştay koruma talep ettiği halde Danıştay'a koruma vermeyen yine bu hükümet değilmi?
Hukukçu katil olamaz. Avukatlık mesleğine girerken ettiği yemini unutan demokrasiye hukuka ve Atattürk''ün kurduğu cumhuriyet baş kaldıran Alparslan Aslan'ın aramızda yeri yoktur.
Av. Adil Yaman İzmir Barosu