Merhaba vergi borcu hakkında birseyler danısmak istiyorum. Burdan sorabiliyor muyuz??
Printable View
Merhaba vergi borcu hakkında birseyler danısmak istiyorum. Burdan sorabiliyor muyuz??
Site/Forum kuralları çerçevesinde, sorabilirsiniz.
Merhaba, şunu sormak istiyorum. Benim abimin aile şirketinin ortaklığından dolayı, wergi borcu war. bu borc sürekli faizleniyor. Yani gecen sene 43 milyar olan borc su anda 98 milyar olmus ve bu borcun 20 milyarı ödendi , ana para 13 milyardı. Birde şirket arabasına vergi diaresi haciz koydu ancak nedense onu saymamıs. Ana para ödendiği zaman faiz işlememesi gibi bi ihtimal yok mu? yurt dısına çıkıs yasağı war . böle sürekli faiz işlerse o borc hiç kapanmazki, hem zaten su an bile kapatabilme ihtimalimiz yok. Buna nasıl bir dur deriz, nasıl bir care önerirsiniz?
bu arkadaşa bir cevap veren yok mu
Bu arkadaş 2 yıl önce sormuş, şimdi cevap versek okuyacağını sanmıyorum.Alıntı:
meksoft rumuzlu üyeden alıntı
Sizin varsa sorunuz cevaplayalım. :o
merhaba, eşimin şirketinin (ltd) vergi borcu ödenmeyecek kadar yükselmiş, endişem şirketin ve şirket ortaklarının kişisel mal varlığı bu borcu ödemeye yetmiyorsa eşlerinin maaşlarına, banka hesaplarına veya mal varlığına haciz gelir mi? Boşanma söz konusu ise tarihinin önemi olur mu? yani haciz işlemi başladıktan sonra olursa.... şimdiden teşekkürler :)
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN tahsil dairesine (vergi dairesi veya sgk vb.) çok geniş yetkiler vermiştir. Ancak uygulamada bu yetkilerin kullanılıp kullanılmadığı konusunda şüpheliyim. Uygulamada borçlunun adreslerinde ve adına kayıtşı banka hesabı, menkul ve gayrimenkul mallar tespit edilir ise haciz işlemi uygulanıyor. Ancak AATUHK'den doğan yetkilerin uygulandığı bir örneğe rastlamadım. Zira tespiti ve uygulaması son derecce güç işlemlerdir.
Sizin olayınızda evlilik boşanma ile bitmiş olsa dahi geriye doğru iki yıl içerisinde borçlu eşinizden size geçen her türlü mal ve para üzerine haciz konulması ihtimali bulunmaktadır. Aşağıda kanunun ilgili maddeleri yer alıyor.
Madde No 27
Kapsam
Amme alacağını ödememiş borçlulardan, müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar hükümsüzdür.
Madde No 28
Kapsam
Yirmi yedinci maddenin tatbiki bakımından aşağıdaki tasarruflar bağışlama hükmündendir:
1. Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlariyle, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler.
Madde No 29
Kapsam
Amme alacağını ödemiyen borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikına rağmen mal beyanında bulunmıyanlarla, malı bulunmadığını bildiren veyahut beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları tasarruflardan aşağıda belirtilenler hükümsüzdür.
1. Borçlunun teminat göstermeyi evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler,
2. Borca karşılık para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler,
3. Vadesi gelmemiş bir borç için yapılan ödemeler.
Madde No 30
Kapsam
Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür.
2001 2004 yıları arasında bir dernekte üye olarak bulundum.2003 yılında bu dernege vergi borcu taakuk ettirilmiş meblağ30 000 ytl dir.17 temuz günü ben ve diğer dernek üyelerine kesinleşen vergi borcu olarak 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 yılarına ait tam 598 000 ytl olarak döndü halen yargıda olan bu borç faizlenmeye devam etmekte ve yurt dışı yasağıda geldi.sandık ve dernek olarak faaliyet yapan tamamı devlet memurlarından oluşan üyeleri ve yöneticileri taraflarına uzlaşma bile önerilmeden mesul tutulması yada kanuni temsilci ilan edilmesi doğrumudur.tebliğat gelene kadar haberim bile olmayan vergi borcundan dolayı kafayı yiyeceğim lütfen yardım edermisiniz.
merhabalar lütfen yardım edermisiniz
Tahakkuk ettirilen vergi borcunun kaynağı,yapılan tarhiyatın kime tebliğ edildiği ve bunun gibi başka bilgilere de ihtiyaç var.Anlaşıldığı kadarıyla durum oldukça ciddi.Dolayısıyla ilk fırsatta profosyenel bir yardım almanız gerekir.Çünkü dernek yöneticileri yöneticilik yaptıları dönemle ilgili olarak doğan tüm yasal yükümlülüklerden sorumludurlar.Yöneticinin devlet memuru olması hiçbirşeyi değiştirmez.Size uzlaşma teklif edilmediğini yazmışsınız.Uzlaşma hakkı tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesi ile uzlaşma makamına başvuru ile doğar.Yani kimse size gelip haydi uzlaşalım demez.Olayın zaten yargıda olduğunu söylemişsiniz.Aslına bakarsanız yargı aşamasında çok da fazla yapacak birşey yok.Şu an size en çok gereken şey sağlam bir savunma.
ilginize teşekürler ama madi yada manevi olsa bile kim yardım edebilir konusunda bedelini ödeyerek yardım almak gerekli olduğunu biliyorum aslında konuşmak anlaşmak istiyorum ilgilenirseniz sevinirim.
ilgilenirseniz ve aydınlatırsanız çok sevinirim sorunum özetle şöyle.akya(anadolu üniversitesi çalışanları yardımlaşma ve dayanışma derneği ve sandığı) na 1996 yılında üye oldum.5000 üyeli bu sandık ve dernekten çek ile alışveriş birikmiş aidatlarımın 2 katı nispetindede kredi kulanılmataydı.31.12.2001 tarihinde yapılan bir genel kurulda dernek yönetim kurulunda yazman üye ve üye olarak bulundun bu görevim eylül 2004 yılında noterden yapılan bir istifayla neticelendi.dernek ve sandığın dernekler yasasının değişmesi üzerine maaşlarımızdan kesinti yapılaması nedeniyle mali sıkıntıya düşünce tabiri caizse battı.2003 yılında vergi denetmenlerinin denetimleri sonucu 30 000 ytl para cezası kesilen derneğe ve sandığına benim hiç bir bilgim olmadı.ancak dernek ve sandık başkanına uzlaşma teklifi yapılmış ilgili kişide konuyu anlamadan red etmiş eskişehir vergi mahkemesine sandık yönetimi hakında ilgili vergi dairesince dava açılmış sandık yöneticileri suçlu bulunmuş konu danıştayda temyiz edilerek sandığın kanuni temsici olmadığına hükmetmiştir.tamamı devlet memurlarından oluşan hem sandık hemde dernek yönetiçileri ve üyeler vergi dairesince dernegi kanuni temsilci ilan ederek 2004 yılında kesinleşen ve tahakuk edilmek istenen tutar olan 592 000 ytl para tutarı 2008 yılı temuz ayında yurt dışı çıkış yasağıyla birlikte 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 yılarını kapsayan ve hepsinden sorumlu tutulan bir tebliğat aldım .birincisi benim vergi dairesince uzlaşmaya davet mecburiyeti varmıdır imza yetkili başkan ve başkan vekili adıma karar alabilirmi 2.cisi red etiğim dava süreci halen devam etmektedir gerekirse bu davada beni ve diğer üyeleri bilgilendirirseniz sevinirim.yaşar SÖĞÜTÖZÜ. ysogutozu26@hotmail.com.gsm0536 9849674 ysogutozuogu.edu.tr saygılarımla.
Alıntı:
toki sıraevler rumuzlu üyeden alıntı
Vergi dairesinin sizi uzlaşmaya davet etme gibi bir zorunluluğu yok.Derneğin yetkilisine tebliğ edilen Vergi Ceza İhbarnamesinin sol alt tarafında dava mercii ..... mahkemesidir ve uzlaşma mercii .... nolu uzlaşma komisyonudur şeklinde bir ibare vardır.İhbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ya uzlaşma talep edersiniz ya 376. madde kapsamında indirim talep edersiniz (ki bu pek sık başvurulan bir durum değildir yani 376. madde talebi mantıklı değildir) yada ilgili vergi mahkemesine dava açabilirsiniz.Sanırım dönemin dernek yetkilisi dava açma yolunu tercih etmiş.Daha önce de belirttiğim gibi tarhiyatın nedeni ve şeklen tebliğ usulü dava açma aşamasında önemlidir.İlk mahkeme kararı ve davanın şu anda danıştaydaki seyri oldukça önemlidir.Yeterli bilgi olmadan forum kanalıyla net bir destek sağlamamız oldukça zor.Ancak şunu da belirteyim eğer davayı takip eden ve bu konuda ehil bir kişi varsa sizin yapmanız gereken başka bir şey olmadığı kanaatindeyim.Ancak vergi mevzuatı açısından bilgi almak isterseniz o konuda elimden geleni yaparım.
sayın gelir uzmanı ilginize sonsuz teşekürler.benim asıl sorunumda konuyu bilmemem yada bilen birilerine ulaşamamam.savunmamı bile bir arkadaş yaptı son günü bir avukattan düzeltirme yapıp vergi mahkemesine itiraz ettim.vergi konusunu hemen hemen bir çok avukatta bilmiyor.bir avukat talip oldu o da benim ödeyebileceğim miktardan fazla istedi.ve hiç bir garantide veremedi.ben sağlık sektöründe 20 yıllık memurum hayatımda hiç iş yerim olmadığı gibi vergiylede işim olmadı.konu çok yabancı ve karışık bir konu.sevdiğimiz iş yerinden bir abimiz sandık başkanı olsun diye seçimde yardım etmek istedik listesinde adımız geçti dernekte üye sıfatıyla bulunduk ve hiçte ilgilenmediğimiz bir olay bu.az bir para olsa tüketici kredisi cekip ödeyelim ama tam 598.000 ytl olmuş ve faizide devam ediyor.artık mahkeme kararını bekliyorum aklımdan kötü kötü şeyler geçmeye başladı sanırım bu davayı kazanamayacağız ve bu benim sonum olacak gibi görünüyor.maaşıma haciz gelmesin kuruma rezil olmayım diye vergi dairesine elden 3 aydır ödeme yapıyorum ama nereye kadar buda belli değil.hayattaki tek mal varkığım ise tokiden aldığım 8 yıl daha ödeyeceğim ev birde 1984 model bir otmobil size sormak istediğim tapusu olmayan ve halk bankasına taksitlerini ödediğim ev haczedilebilirmi.emekli olunca tazminatıma el konulurmu çünkü tazminat alabilirsem bu evin borcunu kapatacaktım tekrar teşekürler.
Çok teşekkür ederim Mehmet Bey, verdiğiniz bilgiler üstünde düşünüyorum.
Demet
Alıntı:
toki sıraevler rumuzlu üyeden alıntı
Olay gittikçe karmaşık bir hal almaya başladı.Öncelikle sanırım bu vergi borcu yanlızca size ait değil.İlgili dönemde yönetim kurulunda yer alan herkes bu borçtan sorumlu olmalı.Yani yönetimde 10 kişi varsa 598000/10 =59,800 ytl olmalı.Vergi dairesine elden ödeme yaptığınızı söylüyorsunuz.Vergi dairesinde bulunan tahsiden sorumlu kişiye ödeme makbuzlarına özel olarak bu paranın sizin tarafınızdan yatırıldığı notunu düşmesini isteyin.Yoksa bu paranın kimin tarafından yatırıldığı bilinmeyecek ve siz kalan borçtan yine sorumlu olacaksınız.Ayrıca burada bulunan avukat arkadaşlar alınmasın ama bir mali müşavirle bu işi götürmeye çalışmak bana daha mantıklı geliyor.Taksitlerini ödediğiniz ev şimdilik banka tarafından hacizli olduğu için vergi dairesi haciz işlemi uygulamaz.Ancak taksitler bitip de evin tapusu adınıza tescil edildiğinde alacaklı tahsil dairesi eve haciz koyabilir.
teşekürler evet 17 kişiyiz ve tamamımız dönemsel olarak borçtan mesuluz.bu dava daha önce sandık yönetimine açılmış esk vergi makkemesi sandığın aleyhine karar verince danıştaya yapılan itirazda sanıkların lehine dönmüş.vergi daireside dernek üyelerini kanuni temsilci ilan etti.yürütmeyi durdurma talebimiz ret edildi.vergi dairesindende savunma istedi.neredeyse karar aşamasında. dava açtığımızın hemen akabinde internette 5535 sayılı kanunu gördüm vergi dairesi müdürüyle görüştüm ama kabul etmedi bizi bağlamadığını o nedenlede dilekçe yazamayacağımı beyan etti.aslında umutlanmıştım.asıl sorum şu yönde ben 27 aralık 2001 yılında girdiğim dernek üyeliğinden 25 09 2004 yılında ayrıldım bana gelen cezaların içinde 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 yılarıda var bu kadar yılın hepsinden hepimiz sorumlu mu olacağız. birde davayı kaybedersek ben ölürsem borç bitermi eşime ve çocuğuma yansıyacakmı emekli ikramiyeme el konulacakmı? aydınlatırsanız sevinirim.özür dilerim ama maliyeti karşılığında danışmanlık yaparmısız bunu biraz çaresizliğimden bilgisizliğimden afınıza sığınarak yazıyorum.
Siz ölürseniz (Allah gecinden versin)borç bitmez.Çocuklarınıza kalır.Vergi dairesi bankalara borcunuz için tedbil koydurabilir.Çocuklarınız siz öldükten sonra kanuni süresi içerisinde (1 ay)reddi miras yaparlarsa borcunuzdan sorumlu olmazlar..Tabiki bıraktığınız mallar var ise onlardanda bir şey alamazlar..Alıntı:
toki sıraevler rumuzlu üyeden alıntı
Tahsin58 adlı üyemiz ölüm ile ilgili(allah gecinden versin tabi) cevabı vermiş.Yanlız reddi miras süresi 1 ay değil 3 ay olacak.Yönetim kurulunda olduğunuz dönemi belirtmişsiniz.Toplam borcun yani 598000 ytl nin sizin yönetici olduğunuz dönemlere ilişkin miktarından sorumlusunuz.Yani aralık 2001-eylül 2004 dönemine ilişkin borçtan 1/17 oranında sorumlusunuz.Danışmanlık mevzusuna gelince.Siz sorun ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışayım.Olay bu kadardır.Bİr de tamamen merakım mucibi soruyorum vergi dairesinin müdürünün ismini hatırlıyormusunuz?
evet taşbaşı vergi dairesi müdürü sn.yahya bey iyi niyetli bir insan sağolsun yardımını esirgemiyor.ben elden ödeme yapıyorum böylecede maaşıma haciz konulmuyor.mahkeme bitincede alehime sonuçlanırsa elden ödemeleri yapmaya devam edecekmiyim.bu hakım varmıdır yoksa doğrudan maaşıma girilirmi.birde emekli ikramiyeme olduğu gibi el konulacakmıdır.teşekür ederim.
1996 yılında işlettiğim butiğin kapanışını yaptım.Sonradan 450 ytl civarında borcum olduğunu öğrendim.Bu borç zaman aşımı kapsamına girmişmidir.Yoksa faizi ile 5000 ytl yi bulan bu borcu ödemem mi gerekir.
Çok güldüm yaaa :) bu arkadaşın olamamış belli ki.. benim bir sorum var da esas soru şu; ben ne kadar beklerim ??..:) :) :)Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bir konu altına birden fazla giriş yapıldığı için böyle oluyor zannederim. Zira konu açıldığında sadece ilk sayfayı görüyoruz. Oysa bu konu başlığı üçüncü sayfaya ulaşmış. Üyelerin görmemesi ve cevap verilmemesi makul bu anlamda.
3. sayfadaki ilk sorunun cevabı :
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN
Madde No 102
Kapsam
Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.
Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
Maddeyi kısaca özetlersek borcunuz kural olarak zaman aşımına uğramıştır. BU borcu kendiliğinizden ödersenz almam denmez.
Ancak bu noktada zamanaşımını kesen ve işlemesine engel olan hallere dikkat çekmek gerekir.
Kanun Ad AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN
Madde No 103'e göre sizin takip dosyanızda :1. Ödeme, 2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, 4. Ödeme emri tebliği, 5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,8. Amme alacağının teminata bağlanması,9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, 10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi. 11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
hallerinden herhangi birinin bulunup bulunmadığına bakmalısınız.
Bu sayılan işlemlerden herhangi birinin gerçekleştirilmiş olması halinde 5 yıllık süre yeniden işlemeye başlar.
Bunun yanında yurtdışında bulunduğunuz sürelerde de zaman aşımı işlemeyecektir.
Bu sayılan hallerden herhangi biri sizin için gerçekleşmemiş ise zamanaşımı dolduğundan ödeme yapmak zorunluluğunuz yoktur.
1996 senesinde kapatmış olduğum işyeri ile ilgili 96 yılı itibarı ile 450 ytl vergi borcum gözükmektedir.borçla ilgili bana herheangi bir belge tebliğ edilmememiştir.işyerimi kapatırken muhasebecim ile birlikte yazar kasamı teslim ettim.bana borçla ilgili hiç bir şey söylenmedi.muhasebecim karama işleminin tamamen kurallara uygun olduğunu herheangi bir sorunun olmadığını söylemişti.öğrenmek istediğim söz konusu borç üzerinden geçen bukadar süre içerisinde bu (anlayamadığım) borç vergi affı kapsamına girmişmidir.beni aydınlatırsanız çok sevinirim.saygılarımla....Alıntı:
Av.Mehmet Taylan Karakum rumuzlu üyeden alıntı
1996 senesinde kapatmış olduğum işyeri ile ilgili 96 yılı itibarı ile 450 ytl vergi borcum gözükmektedir.borçla ilgili bana herheangi bir belge tebliğ edilmememiştir.işyerimi kapatırken muhasebecim ile birlikte yazar kasamı teslim ettim.bana borçla ilgili hiç bir şey söylenmedi.muhasebecim karama işleminin tamamen kurallara uygun olduğunu herheangi bir sorunun olmadığını söylemişti.öğrenmek istediğim söz konusu borç üzerinden geçen bukadar süre içerisinde bu (anlayamadığım) borç vergi affı kapsamına girmişmidir.beni aydınlatırsanız çok sevinirim.saygılarımla....
Mevcut örneklere bakarsanız ortalama ne kadar bekleyeceğiniz ortaya çıkar.Alıntı:
gülgerçek rumuzlu üyeden alıntı
Soracakmısınız?:o
Alıntı:
isitemiza rumuzlu üyeden alıntı
Borç vergi affı kapsamına girmez..Sanırım sizin sormak istediğiniz zaman aşımına girip girmediği yönünde... Borç zaman aşımına da girmez çünkü o borcun tahsilinden sorumlu olan icra memuru 5 yılda bir 0,10 ytl parayı cebinden yatırarak 5 yıl daha kazanır.Her ne kadar bu işlem hukuki bir işlem olmasa da şimdilik işe yarayan bir yöntem.Eğer borcu ödemek gibi bir niyetiniz varsa maliye bakanlığı yetkisini kullanarak kesinleşen vergi borçlarını 18 taksitte tahsil etmek amacıyla 30.10.2008 tarihinde yani bugün bir tahsilat genelgesi yayınladı ve son başvuru tarihi 28 kasım 2008.bilginiz olsun
:( Bilindiği gibi şu anda sınırlıda olsa bir vergi affı getirilmektedir.Taşbaşı vergi dairesine giderek bu haktan yarlanmak istedik.ancak borcumuz olan adımıza tahakuk eden kişi bazında 598 000 ytl nin bölünemedigini ve idda edildiği gibide bu borcun yarısının afının söz konusu olamıyacağını ifade ettiler.Oysa yarısı af edilecektir yazıyor yada biz yanlış yorumluyoruz.Konunun özü nedir.18 aylık taksit imkanı hem bizi hemde mahkemeyi dahası vergi dairesinide rahatlatacaktır.Biz Devlet memurlarıyız icra yolunda tahsile gidilmesi kurumumuzdaki yerimizi rencide edeceği gibi ödenmeside tamamen imkansız bir süreçtir.İşin içinden çıkamıyoruz taslağı biliyorsunuz ama yinede ekleyeceğim lütfen ilgilenenler yorumlarsa sevinirim.Ben bir sağlık çalışanıyım ilgi alanımda yorum yaparım ama hukuk konusu tam bir uzmanlık dalı....[[/B][/I]B]Maliye Bakanlığı vergi cezalarına sınırlı da olsa af getirme hazırlığı içinde. Oysa 2003 yılında çıkarılan Vergi Barışı’nın çıkarılması ve kapsamının genişletilmesinin ardından Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bir kez daha af uygulaması yapılmayacağını söylemişti. Hazırlanan yasa taslağı naylon fatura kullananlara uzlaşma yolu açıyor, usulsüzlük cezalarında ise af getiriyor. Buna göre usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısı indirilecek. İhtilaflı vergi ve cezalar uzlaşılırsa 18 ayda 18 eşit taksitte ödenebilecek. Geçmişte bu ödemelere faiz uygulanıyordu. Yeni tasarıyla faiz uygulamasına son verilecek. Ayrıca alacaklara gecikme zammı uygulanmayacak.
"Bazı kamu alacaklarının uzlaşma yolu ile tahsili" hakkındaki yasa tasarısı taslağı hazırlayan Maliye, daha çok mahkemeye gitmiş olan mükelleflerle uzlaşma yolunu arıyor. Şükrü Kızılot’un önceki gün Hürriyet gazetesinde yayınlanan yazısına göre söz konusu tasarıdaki uzlaşma maddesi yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açma, ilgisine göre itiraz ve temyiz süreleri geçmemiş veya ihtilaflı olup kanun yolu tüketilmemiş bulunanlar; yasal düzenleme yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar getirilen 18 ayda 18 eşit taksitte ödeme imkanından yararlanacak. Başvuru süresi 1 aya kadar daha uzatılabilecek. Bunun sonucu olarak Maliye, gecikme zammından vazgeçecek. Konuya yakın kaynaklar, bu yasa çalışmasının geçmişte tahsilatın hızlandırıması genel tebliğlerine benzer olduğunu ancak şimdi taksitlendirmede faiz alınmadığını belirtti. Uzmanlar, zaten uzlaşmaya yanaşmayan mükelleflerin mahkemeye gittiğini ve kanun taslağının amacına çok hizmet etmeyebileceğini söyledi.
Naylon fatura kullanana uzlaşma yolu
Hazırlanan taslakta naylon fatura kullananlara getirilen kolaylık ise dikkat çekti. Tek maddelik taslağın ikinci bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344’üncü maddesine göre vergi ziyaı cezası kesilenlerin uzlaşmadan yararlanabileceği hükmü getiriliyor. Aslında naylon fatura kullananlar uzlaşmadan yararlanamıyor. Vergi zıyai cezası olarak uygulanan para cezası hesaplanan verginin üç katı olarak kesiliyor. Şimdi naylon fatura kullananlar da 18 ayda 18 eşit taksitten yararlanma imkanına kavuşacak. Ancak düzenleme hapis cezası ile yargılanmayı ortadan kaldırmayacak. Af olarak nitelendirilen bir başka düzenleme ise usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için getiriliyor. Bu cezalarda yüzde 50 indirim yapılacak.
Bu imkandan yararlanmak isteyenlerin tarh edilen vergi, resim, harçlar ve fon payları ile kesilen cezalara karşı dava açmamaları, açılmış davalardan uzlaşma tutanağı imzaladıkları tarihte vazgeçmeleri şart olacak. Uzlaşma tutanağı ile birlikte davadan vazgeçme dilekçesini uzlaşma komisyonuna veren mükelleflerin bu dilekçeleri ilgili yargı mercilerine gönderilecek. Bu düzenlemeden yararlanmak için başvuranların ve açtıkları davalardan vazgeçen mükelleflerin ihtilafları ile ilgili olarak daha önce verilmiş ve kanun yolu tüketilmemiş kararlar uyarınca taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılacak. İhtilafa ilişkin nihai karar kesinleşmişse düzenlemeden yararlanılamayacak.
Zamanında geçen taksite yüzde 5 faiz
Uzlaşmadan sonra anlaşılan taksitlerin süresinde ödenmemesi ya da eksik ödenmesi halinde ödenmemiş olan tutarların son taksit ödeme süresi sonuna kadar, ödenmeyen kısım ile birlikte her ay ve kesri için ayrı ayrı yüzde 5 fazlası ile ödenmesi şartıyla yine ödeme imkanından faydalanabilecek. İl özel idareleri ve belediyeler bu düzenlemenin getirdiği imkandan yararlanamayacak. Ayrıca yasa çıktıktan sonra uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, konu edilebilecek vergi, resim harç fon payı ve cezaların belirlenmesi gibi konular Maliye Bakanlığı tarafından yeniden belirlenecek.
REFERANS GAZETESİ
nusu hele bu konu tam bir uzmanlık dalı[/B]
Bu siteye yazılan konuları ilgimi cektiği ve başımda da benzer bir dert olduğu için her gün mutlaka okuyorum ama zaman zaman çeşitli ikonlarla ve çok güldüm ya gibi deyimlerin yer almasını, merak ettim insanların dertlerine merhem olmak mı yoksa alay etmekmidir.hukiki net yöneticilerine soruyorum derdimizi anlatırken yanlış mı yapıyoruz.saygın bir site hukuki net ve bu nedenle üye oldum.
Merhabalar,
1995 Yılında lastikçi dükkanımı kapattım.O zaman 200 ytl. vergi borcu var iken dükkanı kapattım..kapanış evrakları mevcut.gecenlerde satacağım arabama vergi dairesi haciz koydu sebebi ise yukarıda anlattığım mevzu..vergi dairesine gittim ve 9100 yt. borcun var dediler..18 ay taksit yapacaklarmış..ben bu parayı ödeyecek durumda değilim,ne yapmam gerekir.95 senesinde kapanış vermiştim.üzerimde hiçbir gayrimenkul ev vs. hiçbir şey yok sadece bir arabam vardı eski onuda satamadım..bu vergi cezasında ki faizden nasıl kurtulurum cevaplarınızı bekliyorum.teşekkür ederim.
Haciz yeni mi konuldu yoksa siz mi yeni fark ettiniz? Bu önemli bir nokta. Bu nedenle vergi dairesindeki takip dosyanızı incelneyip AATUHK 103. maddesinde yer alan zaman aşımını kesen hallerden olan haczin ne zaman yapıldığını öğrenmeniz lazımç Ayrıca hesabınıza ödeme girilmiş mi? Girildi ise ne zaman bunlarında incelenip ona göre borcunuzun düşüp düşmediği anlaşılabilir. Bir SMMM ile görüşüp yardım isteyebilirsiniz
http://vergimagdurlari.blogspot.com
Vergi Borcunu Ödeyemeyecek Duruma Düşmüş Mükellefler Adına Hareket Eden Siyasi Baskı Grubu
Çeşitli sebeplerle mağdur duruma düş(ürül)müş tüm mükelleflerin katılımına ve kullanımına açıktır. Mağdur mükellelerin blog editörüne aktaracakları yaşanmış tecrübeler basın bülteni, makale ve haber formatında medya organlarına dağıtılacaktır.
Detaylı bilgi için : vergimagduru@gmail.com adresinden blog editörüyle temasa geçebilirsiniz.