Kadınlar Boşuyor

Başlıca neden, şiddetli geçimsizlik… 1970’lerde boşanma davalarının yüzde 40’ı kadınların, gerisi erkeklerin inisiyatifiyle açılıyordu. Günümüzde ise kadın inisiyatifiyle açılan davaların oranı yüzde 70’e çıktı. Yani her yüz davadan 70’ini kadınlar açıyor ve eşlerinden boşanmak için mahkemeden karar talep ediyor.
Şiddetli geçimsizlik uyduruk bir tanımlama… Sosyolog Muharrem Faiz, boşanma davalarında öne sürülen “şiddetli geçimsizlik” iddialarına katılmıyor. Bu tür iddiaların, dikkatsiz sürüş gibi altı boş, uyduruk bir tanımlama olduğunu belirten Faiz, birçok durumda olayları yeniden sınıflandırmak için birincil veri oluşturmak gerektiğini söyledi. Faiz “ama bizde gerek polisin gerekse mahkemenin istatistik kayıtlarındaki olay nedenlerinin sınıflandırılması şiddetli geçimsizlik şeklindedir ve yeterli değildir” dedi.
__________________________________________________ ________
Peki neden? nafaka? velayet?

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

---

engin bey ağzınıza sağlık yaptığınız yorum için haklısınız benimde sorunum var bunu adım gibi biliyorum eşimi ailesi rahat bıraksa bir uzman yardımıyla ben boşanmanın eşiğinden dönücem en önemlisi 10 yaş bir erkek evlada sahibim bütün düşüncelerim onun için mahkeme anneye verse baba özlemi var babaya verse anne özlemi inanırmısınız anne ve babalar olarak bizler 10 yaş çocuk kadar sağlıklı düşünemiyoruz

Bir tarafın kafasında bitirdiği bir ilişkiyi, öteki taraf bitirmedi diye ayakta tutmanın anlamı yok.

Olmaz, yürümez.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

---

Çok haklısınız,evlenmeye de boşanmaya da ön koşullar ve kısıtlamalar getirilmeli.Madem aile toplumun direği,madem evlilik ciddi bir kurum,bireyler bu kurumun ciddiyetine uygun davranmalı yada uygun davranmak zorunda bırakılmalı.Her aklına esen,kafası kızan yada eşine gözdağı vermek isteyen gidip dava açamamalı.Dava açmadan önce belki dediğiniz gibi uzmanların terapisinden geçilen bir süreç zorunlu kılınmalı.Eğer o süreç sonunda olumlu sonuç olmazsa,bunun yapıldığına ama olumlu sonuç alınamadığına dair bir raporla ancak dava açılabilmeli mesela.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

---

Size tamamen katılıyorum Engin bey. 4 sene önce evlendim 25 gün öncesine kadar çok mutlu bir aile tablomuz vardı ama malesef karım bir pasta yüzünden boşanma davası açtı. Bir sürü yalan dolanla hemde.

boşanmayı aklına getirmiş bir insan için zaten evlilik o an bitmiştir, boşanmanın zorlaştırlması değil aksine sadece noter tarafından bile yapılabilcek kolay bir işlem olması gerekli

Alıntı:

---

tarhana rumuzlu üyeden alıntı

boşanmayı aklına getirmiş bir insan için zaten evlilik o an bitmiştir, boşanmanın zorlaştırlması değil aksine sadece noter tarafından bile yapılabilecek kolay bir işlem olması gerekli

---

Kesinlikle öyle. Aynen katılıyorum.

Aylar, yargıtaydaki temyizin de işin içine girmesiyle yıllar süren bir işkence bu hali ile.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

---

Düşüncelerinize katılıyorum. Evlilik kurumu bir yap-boz tahtası değil tabi ki..
Ancak; gereken özen gösterildiği halde sabırların aşıldığı durumlar da oluyor. Uzun yıllar sürdürülen ve kadınlar tarafından sonlandırılan evliliklerin çoğunda bu kararı alan kadınların haklı nedenleri olduğunu düşünüyorum..

Benim boşanma davamda mahkemenin atadığı uzman sosyologa (veya her neyse), tesadüfe bakın ki, bir arkadaşımın sürekli gittiği kafede rastladım. Arkadaşıma hanımı tanıdığımı belli etmeden onu tanıyıp tanımadığını sordum. Bana, onu tanıdığını, ama dengesiz birisi olduğunu, özellike erkeklerle ilgili sorunları bulunduğunu (pek güzel sayılmayan bir hanımdı) söyledi. Sanırım erkeklerin onu beğenmemesi nedeniyle bir kompleks geliştirmişti ve erkeklere tepkiliydi. Bu arkadaşımın yanlış bir izlenimi olabilir, olmayabilir de. Ama ya doğruysa. Böyle bir hanımın, aile mahkemelerinde görevlendirilip, boşanmalarda hangi tarafın kusurlu olup olmadığına, velayetin kimde olacağına direk etki eden bir raportör olması hangi akla ve vicdana sığar. Bu hanım acaba işe başlamadan herhangi bir kişilik testinden veya psikoljik testten geçmişmidir? Hiç sanmıyorum.

Alıntı:

---

tarhana rumuzlu üyeden alıntı

boşanmayı aklına getirmiş bir insan için zaten evlilik o an bitmiştir, boşanmanın zorlaştırlması değil aksine sadece noter tarafından bile yapılabilcek kolay bir işlem olması gerekli

---

Niye Noter??, Madem evlilik akdini Belediye evlendirme memuru yapıyor, boşanmaya da o karar versin.

benimki sadece örnekti belediyede olur muhtarlıkta olur yeterki kolay bir şekilde olsun

Kadınlar boşuyor! Haklı nedenleri var..

- 2.sınıf insan olarak addedilmekten bıktılar..
- Pek çoğu ekonomik özgürlüğünü kazandı..
- Dahası mı? Kadınlar; "Pire için yorgan yakmazlar genelde"

Alıntı:

---

av.ferda rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar boşuyor! Haklı nedenleri var..

- 2.sınıf insan olarak addedilmekten bıktılar..
- Pek çoğu ekonomik özgürlüğünü kazandı..
- Dahası mı? Kadınlar; "Pire için yorgan yakmazlar genelde"

---

- erkeklere 2.sınıf insan muamelesi yapmaya çalışıyorlar
- para kazandıkları zaman erkeklere hükmedebileceklerini sanıyorlar, ama yanılıyorlar
- dahası mı? erkekler asla bir kadının kendilerini parmaklarında oynatmasına izin vermezler
bu sebeplerden dolayı artık sağlam temelli ve uzun süreli evlilikler yaşanmıyor

Alıntı:

---

solosko rumuzlu üyeden alıntı

Sosyolog Muharrem Faiz, boşanma davalarında öne sürülen “şiddetli geçimsizlik” iddialarına katılmıyor. Bu tür iddiaların, dikkatsiz sürüş gibi altı boş, uyduruk bir tanımlama olduğunu belirten Faiz, birçok durumda olayları yeniden sınıflandırmak için birincil veri oluşturmak gerektiğini söyledi. Faiz “ama bizde gerek polisin gerekse mahkemenin istatistik kayıtlarındaki olay nedenlerinin sınıflandırılması şiddetli geçimsizlik şeklindedir ve yeterli değildir” dedi.
__________________________________________________ ________
Peki neden? nafaka? velayet?

---

Sayın sosyolog Muharrem Faiz, hukukçu olmadığı için bu cehaleti hoş görülebilir, ama bilmediği bir konuda ahkam kesmenin hoş görülecek bir tarafı yok.

Şiddetli geçimsizlik adı altında kanunda bir boşanma sebebi mevcut değildir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması başlığı altındaki düzenleme ise içi boş olmayan genel bir düzenlemedir.

Bu kavramın içini dolduran sebepler her anlaşmazlıkta, her ailede farklı şekilde tezahür eder. Kanun koyucu tek tek her olayı tanımlayıp sınırlandırmamak amacıyla özel boşanma sebeplerinin yanı sıra böyle genel bir düzenlemeye ihtiyaç duymuştur ki yaşayan hukukla sık sık yeni kanun maddeleri kabul edip tahdidi bir düzenleme yapmaktansa toplumun dinamik yapısına çok daha uygun bir düzenleme şeklidir bu.

Alıntı:

---

Kadınlar boşuyor! Haklı nedenleri var..

- 2.sınıf insan olarak addedilmekten bıktılar..
- Pek çoğu ekonomik özgürlüğünü kazandı..
- Dahası mı? Kadınlar; "Pire için yorgan yakmazlar genelde"

---

Genel olarak doğru tespitler.

Kadınlar bin yıllar sonra da olsa "cariye" olmadıklarının idrakine bir şekilde varmaya başladılar.

Alıntı:

---

Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı

Genel olarak doğru tespitler.

Kadınlar bin yıllar sonra da olsa "cariye" olmadıklarının idrakine bir şekilde varmaya başladılar.

---

cariye olmadıklarınıda kocalarına boyun eğmeyerek ve ilk tartışmada onları boşayarak ispat ediyorlar. ama olan nedense günahsız çocuklara oluyor erkelere ve kadınlara bişey olduğu yok

Alıntı:

---

tarhana rumuzlu üyeden alıntı

cariye olmadıklarınıda kocalarına boyun eğmeyerek ve ilk tartışmada onları boşayarak ispat ediyorlar. ama olan nedense günahsız çocuklara oluyor erkelere ve kadınlara bişey olduğu yok

---

Boşanmanın kolaylaştırılmasını isteyen kullanıcıyla bu satırları yazan kullanıcı aynı kişi mi diye baktım.

Evet, aynı kişiymiş.

Bu iki görüşü bir arada düşünüp bağdaştırmaya çalışınca şöyle bir sonuç çıkardım:

Erkekler boşanmak istediğinde muhtar dahi boşayabilmeli, kadınların boşanma hakkı kanunen ellerinden alınmalı...

Yanlış sonuç çıkarmış olabilirim, sadece iki görüşü uyumlu hale getirmeye, çelişkiden kurtarmaya çalıştım.

eğer bir kişi kafasında o evliliği bitirmişse kadın yada erkek farketmez o evlilik en kısa yoldan bitmeli ancak sırf kendilerini erkeklere sözde ezdirmediklerini onların cariyeleri olmadıklarını ispat etmek adına boşanan kadınlar varsa ( ki söylenenlerden ben bunu anlıyorum ) bana yanlış gelen durum bu. umarım anlatabilmişimdir.

Alıntı:

---

tarhana rumuzlu üyeden alıntı

eğer bir kişi kafasında o evliliği bitirmişse kadın yada erkek farketmez o evlilik en kısa yoldan bitmeli ancak sırf kendilerini erkeklere sözde ezdirmediklerini onların cariyeleri olmadıklarını ispat etmek adına boşanan kadınlar varsa ( ki söylenenlerden ben bunu anlıyorum ) bana yanlış gelen durum bu. umarım anlatabilmişimdir.

---

Boşanmak, sadece hukuki sonuçlarıyla değil, psikolojik sonuçlarıyla da öyle ağır bir süreçtir ki,
emin olun, kimse "birşeyleri ispatlamak" amacıyla bu yola girmez.
Sonuç itibariyle ispatlamış olması, amacının ispat olması anlamına gelmez.

Genellikle şahit olduğum şey "biran önce kurtulayım da, ne şekilde olursa olsun." ve dahi nafaka alacağından bilgim dışında icra dosyasında feragat eden müvekkiller, yüklü bir katkı payı alacağından "kurtulmak" için feragat eden müvekkiller, "arsamı da ona vereyim, sadakam olsun, yeter ki kurtulayım" diyenler...

Bence siz kendi münferit olayınızı genele sirayet ettirerek kadın düşmanlığına varan iletilerinizle canınızın yanan yanını iyileştirmeye çalışıyorsunuz. Ama ilacı bu değil ki...

kadınlar aleyhinde bir kaç kelime sarfediyorum ve kadın düşmanı oluyorum, hüküm verilmiş ceza kesilmiş, sizce açılan davaların %70 inin kadınlar tarafından açılıyor olması kadınların özgürleştiğinin, erkeklere ihtiyaçlarının olmadığının, ve her alanda erkeklere meydan okuyabilmenin göstergesi olmalı

Alıntı:

---

miner1968 rumuzlu üyeden alıntı

Benim boşanma davamda mahkemenin atadığı uzman sosyologa (veya her neyse), tesadüfe bakın ki, bir arkadaşımın sürekli gittiği kafede rastladım. Arkadaşıma hanımı tanıdığımı belli etmeden onu tanıyıp tanımadığını sordum. Bana, onu tanıdığını, ama dengesiz birisi olduğunu, özellike erkeklerle ilgili sorunları bulunduğunu (pek güzel sayılmayan bir hanımdı) söyledi. Sanırım erkeklerin onu beğenmemesi nedeniyle bir kompleks geliştirmişti ve erkeklere tepkiliydi. Bu arkadaşımın yanlış bir izlenimi olabilir, olmayabilir de. Ama ya doğruysa. Böyle bir hanımın, aile mahkemelerinde görevlendirilip, boşanmalarda hangi tarafın kusurlu olup olmadığına, velayetin kimde olacağına direk etki eden bir raportör olması hangi akla ve vicdana sığar. Bu hanım acaba işe başlamadan herhangi bir kişilik testinden veya psikoljik testten geçmişmidir? Hiç sanmıyorum.

---

itiraz hakkınız var üniversite hastanelerinderapor almak en tabi hakkınız boşanma hakiminden

Alıntı:

---

av.ferda rumuzlu üyeden alıntı

Düşüncelerinize katılıyorum. Evlilik kurumu bir yap-boz tahtası değil tabi ki..
Ancak; gereken özen gösterildiği halde sabırların aşıldığı durumlar da oluyor. Uzun yıllar sürdürülen ve kadınlar tarafından sonlandırılan evliliklerin çoğunda bu kararı alan kadınların haklı nedenleri olduğunu düşünüyorum..

---

Kişiliği geliştiren en önemli unsurlardan birisi; ne kadar eleştiri-özeleştiri yaptığımızdan geçiyor. Mümkün olduğunca meselelere objektif yaklaşmak, empati kurmakla sorunların biraz olsun üstesinden gelinebiliyor.

Telafisi olanaksız durumlar da var tabi; çocuk uğruna katlanılan bir yerde ziya olmuş yaşamlar..Kadınların mevcut düzende -gözlemlediğim kadarıyla- yeniden bir evlilik ilişkisine girmesi zor.. Her ne kadar kadınlar kendi adlarına böyle radikal bir karar alsalar da olan yine kadınlara oluyor.. Sonuç genellikle; tek başına yaşanan bir ömür oluyor..

[QUOTE=Av.İlknur Sezgin Temel;333301]Boşanmak, sadece hukuki sonuçlarıyla değil, psikolojik sonuçlarıyla da öyle ağır bir süreçtir ki,
emin olun, kimse "birşeyleri ispatlamak" amacıyla bu yola girmez.
Sonuç itibariyle ispatlamış olması, amacının ispat olması anlamına gelmez.

Genellikle şahit olduğum şey "biran önce kurtulayım da, ne şekilde olursa olsun." ve dahi nafaka alacağından bilgim dışında icra dosyasında feragat eden müvekkiller, yüklü bir katkı payı alacağından "kurtulmak" için feragat eden müvekkiller, "arsamı da ona vereyim, sadakam olsun, yeter ki kurtulayım" diyenler...QUOTE]

Elbette haklı sebeple boşanma davası açanlar olduğu gibi nadir de olsa,amacı sadece kurtulmak değil de birşeyleri ispatlamak olan ve bunun için dava açanlar da var,işte boşanmada kısıtlama da bu tür durumlar için getirilmeli zaten.Eşim evliliğimiz boyunca şakayla karışık benimle bir güç savaşındaydı ve her konuda benim onu altedemeyeceğimi onunla başa çıkamayacağımı -şaka yollu- hep söylerdi.Boşanma davasını açmadan da aynı şeyleri söyledi zaten,açtıktan sonra da.Ailesi ve ailesinden dolayı da kendisi benden kurtulmak için bana günahlarını bile vermeyecekleri gibi,bir de gene güç ispatı için benden tazminat bile talep ediyorlar ve tedbiren bana kanunların hak gördüğü şeylere şiddetle karşı çıkıyorlar,yani burda amaç kurtulmaktan çok bir inatlaşma,birşeyleri ispat etme,üste çıkma çabası...

Alıntı:

---

dürüstce rumuzlu üyeden alıntı

itiraz hakkınız var üniversite hastanelerinderapor almak en tabi hakkınız boşanma hakiminden

---

Özür dilerim ama siz hangi ülkede yaşıyorsunuz???

Alıntı:

---

miner1968 rumuzlu üyeden alıntı

Özür dilerim ama siz hangi ülkede yaşıyorsunuz???

---

Dürüstçe doğru diyor. Böyle bir hakkınız var. Sadece mahkeme pedagoguyla yetnimek zorunda değilsiniz. Dilekçe verirseniz üniversite hastanesinden uzman psikiyatrist bakıyor. Ve kuruldan geçiyor.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Kadınlar pire için yorgan yakıyor. Bence zararı tarafların dışına taşan boşanma hakkına bir tür kısıtlama ya da ön koşul getirilmelidir. Eften püften sebeplerle boşanan oldukça fazla. Bunun da neticesi hem çocuklar hem toplum için ağır oluyor. Boşanma davasından önce pskilog,pedagog ve(ya) sosyologa müracaatı zorunlu kılmalıdır. Nice çiftler psikolojik, sosyolojik tedaviye, terapiye ihtiyaç duymakta belki başarılı bir süreçten geçildiğinde kurtarılabilecek evlilikler de heba olup gitmektedir.

---

Kısıtlamam mı, ön koşul mu? Eşim ,13 günlük evliydim boğazımdan tutup ayaklarımı yerden kesti.. Neden mi? Sadece lütfen şu pc nin başından kalkar mısın artık dediğim için...Beni boşamayacakta ne yapacak mahkeme? Nasıl bir ön koşul getirecek.. Sana gücü yetmeyen karını boğazından tutup yerden en fazla 20 cm. kaldırabilirsin, 21. cm. boşanma sebebi midir diyecek.. Offf ...

Alıntı:

---

ZamaneSalagi rumuzlu üyeden alıntı

Kısıtlamam mı, ön koşul mu? Eşim ,13 günlük evliydim boğazımdan tutup ayaklarımı yerden kesti.. Neden mi? Sadece lütfen şu pc nin başından kalkar mısın artık dediğim için...Beni boşamayacakta ne yapacak mahkeme? Nasıl bir ön koşul getirecek.. Sana gücü yetmeyen karını boğazından tutup yerden en fazla 20 cm. kaldırabilirsin, 21. cm. boşanma sebebi midir diyecek.. Offf ...

---

O söze doğrusu kimse tahammül gösteremez :)
Bakın evliliğinizde sorununuzun bir bundan kaynaklandığını sanmıyorum. Birlikte bir uzman desteği alırsanız belki bir yararı olur. Çocuk varmı bilmiyorum ama varsa "annem babam eften püften sebeplerle boşanmış" dedritmeyin ona, yıllar sonra çok acısını çekersiniz.
Büyüklerimiz kız çocuklarına "kocanıza karşı dilinizi tutun", erkeklere "kadınlar size emanettir" diye nasihatlerde bulunurdu. Kalmadı artık öyle büyükler şimdikiler "bırak karıyı, adamı gel aslanlar gibi bakarız, sana başka erkek-kadın mı yok" kabilinden öğütler veriyor.
Bilmiyorum belki ben eski kafalıyım.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

O söze doğrusu kimse tahammül gösteremez :)
Bakın evliliğinizde sorununuzun bir bundan kaynaklandığını sanmıyorum. Birlikte bir uzman desteği alırsanız belki bir yararı olur. Çocuk varmı bilmiyorum ama varsa "annem babam eften püften sebeplerle boşanmış" dedritmeyin ona, yıllar sonra çok acısını çekersiniz.
Büyüklerimiz kız çocuklarına "kocanıza karşı dilinizi tutun", erkeklere "kadınlar size emanettir" diye nasihatlerde bulunurdu. Kalmadı artık öyle büyükler şimdikiler "bırak karıyı, adamı gel aslanlar gibi bakarız, sana başka erkek-kadın mı yok" kabilinden öğütler veriyor.
Bilmiyorum belki ben eski kafalıyım.

---

Çocuğum olsaydı muhtemelen dayanma gücüm artardı ama bu da doğru gelmiyor bana.. Bazı insanlar vardır ellerinin ayarı yoktur.. Bir gün biri elinde kalacak dersiniz ya hani.. Eşimle benim tek hatamız onun ailesi ile oturmak.. Ayrı evde olsaydık belki o da kimsenin sözüne bakmayacaktı, herşeyimizi sıkıştırana anlatmayacaktı.. Bilemiyorum ki.. Belki ailemi görmeme de izin verirdi.. Ama yaşanılan ve geçen bunca zamandan sonra evliliğime saygımı kaybettim..

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

O söze doğrusu kimse tahammül gösteremez :)
Bakın evliliğinizde sorununuzun bir bundan kaynaklandığını sanmıyorum. Birlikte bir uzman desteği alırsanız belki bir yararı olur. Çocuk varmı bilmiyorum ama varsa "annem babam eften püften sebeplerle boşanmış" dedritmeyin ona, yıllar sonra çok acısını çekersiniz.
Büyüklerimiz kız çocuklarına "kocanıza karşı dilinizi tutun", erkeklere "kadınlar size emanettir" diye nasihatlerde bulunurdu. Kalmadı artık öyle büyükler şimdikiler "bırak karıyı, adamı gel aslanlar gibi bakarız, sana başka erkek-kadın mı yok" kabilinden öğütler veriyor.
Bilmiyorum belki ben eski kafalıyım.

---

hocam sizi ayakta alışlıyorum bunu bilin benim kaynanam ve baldızım 10 yıl boyunca yuvama muhalefet oldular ve en sonunda benı myuvamı daıtmayı başarıcaklar galiba

Kocaman alkışlar herkese. Şimdi okuduklarımdan anladıklarımı bir toparlayayım.,
1- Kadınlar boşanma davası açıyor. (Vay terbiyesizler, ne hadlerine düşmüş. Kadının görevi, erkeğe her şart altında hizmettir. Ne o boşanma falan)
2- Erkek canı istediği zaman karısını boşayabilmeli, bunun için mahkemeye falan gerek yok.(Çok doğru, 3 kere boş ol deyin bitsin)
3- Kocanıza karşı dilinizi tutun
4- Şiddet görseniz de, öyle eften püften sebeple boşanmayın.

Of ya sıktı valla. Siz günde kaç kadının şiddet gördüğünü, yılda kaç kadının öldürüldüğünü, kaç kadının uçuruma kocası tarafından sürüklendiğini........ biliyor da mı konuşuyorsunuz? Yoksa, sallıyormusunuz?
Tek derdiniz var. Daha güzel bir kadın bulup kadını başımdan atayım. Çocuğa nafaka falan da vemeyeyim.

Burda okuduğum bazı şeylere inanamıyorum.. Gerçekten kadın olarak yalnızız.. Ne oluyor boşanan erkeğe? Hiç.. Ya kadın? Bu iletiyi okuyan erkeklerin samimiyetle boşanmış kadına nasıl baktıklarını cevaplamalarını istesem kaçı içinden geçeni yazabilir ? Üç beş kuruş nafaka ile kurtuluyorlar.. Manevi bedel ödeyen var mi erkekler içinde? Off Her neyse..

Alıntı:

---

ZamaneSalagi rumuzlu üyeden alıntı

Üç beş kuruş nafaka ile kurtuluyorlar.. Manevi bedel ödeyen var mi erkekler içinde? Off Her neyse..

---

O Üç beş kuruş nasıl kazanılıyor bilginiz veya deneyiminiz var mi?

Alıntı:

---

solosko rumuzlu üyeden alıntı

O Üç beş kuruş nasıl kazanılıyor bilginiz veya deneyiminiz var mi?

---

Hemde nasıl...
Ne sanıyor burdaki üye kadınları, burdaki üye erkekler... Yaşamak için sırtını birine dayamış, ekmek elden su gölden bir asalak mı ? Evliliği mücadele etmeye tercih eden sünepe mi ? 25 yıl devlet dairesinde çalışıp emekli olmuş kişilerden daha çok mesaim var benim 17 yıllık çalışma hayatımda..
Yazık.. Görüyorum ki burda bile erkeklerin kadınlara bakış açısı aşağılayıcı.. Biz bilmeyiz değil mi hesabı kitabı.. Benim ismimden belli zaten ;salağım...
Ama sizde bilin; Burdaki kadınların çoğu salaklıklarının olduğu kadar akıllarının da farkında... Umarım düşünceleriyle mukabil görür herkes...

Bir tokadın karşılığında normal zamanlarda servet gibi gelecek para maalesef 3-5 kuruş geliyor bana , kusura bakmayın..

Ha ben ; eşim iken tek bir ihtiyacımı karşılatmadığım birine ,boşanıp benim için "el oğlu" olduktan sonra mı tenezzül edeceğim (:

Alıntı:

---

solosko rumuzlu üyeden alıntı

O Üç beş kuruş nasıl kazanılıyor bilginiz veya deneyiminiz var mi?

---

İşte temel erkek mantığı. Kadınların her isteğinin sizi sömürme amacıyla olduğunu zannediyorsunuz.

Ben üniversite mezunu çalışan bir kadındım. Doğumdan sonra verimli çalışmadığım gerekçesiyle işten atıldım ve eşimle o dönem boşanmaya karar verdik. Eşim mahkemede benimle ilgili her türlü yalan dolan şahitliklerle olayı saptırmaya çalışırken; ben eşimin uyuşturucu kullandığını söylediğim ve çocuğumu alkolllü bir şekilde arabaya bindirdiğini söylediğim, ehliyetinin bu yüzden alındığını söylediğim dilekçe kabul edilmiyor.

Neden? Çünkü aynı mantık, kadın bunu söylüyorsa tazminat almak için söylüyor..
Lütfen yapmayın..Hangi yılda yaşıyoruz?