Printable View
Bir marka için başvuru yaptık. Başka bir kişide aynı marka için başvuru yapmış. Bizim başvuru tarihimiz onlardan daha önce. Geçen gün elimize TPE den diğer kişinin bizim başvurumuza itiraz ettiğine dair yazı geldi. Yazıda markaya ait ürünün satışlarına ait faturalar ekte gönderilmiş. Bizim marka için başvuru tarihimiz daha önce olduğu için bu itiraz kabul edilebilir mi?
Yazdıklarınız tam açık olmamakla birlikte cevaplamaya çalışmak istiyorum.Ama bir avukata başvurmanız hak kaybınızı önleyecektir.
TPE tarafından verilen kararlara karşı 556 sayılı KHK’nın 53. maddesi gereğince kararın bildirim tarihinden itibaren 2 ay içerisinde yetkili mahkemede dava açılabilmektedir. İş bu dava, TPE YİDK tarafından verilen kararın 556 sayılı KHK hükümlerince doğru olup olmadığını karara bağlamaktadır. Hal böyle olunca, TPE YİDK tarafından verilmiş olan kararlar yargı denetimine tabi olup, kesin hüküm niteliğini havi değildir.Yani TPE'nin aleyhinize verdiği bir karara karşı dava açabilirsiniz.
Ayrıca marka başvurusunda koruma tescille değil, marka KHK koruması başvuru tarihi, saati, dakikası ve saniyesine göre başlamaktadır. Nitekim, 556 sayılı KHK ‘nın 9. maddesinin 3. fıkrasında “…markanın tescili için yapılacak başvurunun yayınlanmasından sonra doğabilecek durumlarla ilgili olarak tazminat talebi yapılabilir…” ve 40. maddesinde de “tescili markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır” hükümlerine yer verilmiştir. Bu bağlamda marka sahibinin başvuru anından itibaren korunduğu aşikardır.yani önce başvurmanız sizin lehinize sonuç çıkacağının belirtisidir.Tabii bu soru sizin yazdıklarınız ışığında cevaplanmıştır.Ayrıntılı irdelemek gerekir.
İlginiz için teşekkürler.
Ben olayı daha açık şekilde açıklamaya çalışayım. 2006 yılı ortasında bir marka için başvuru yaptık. Diğer kişi 2006 yılı sonunda aynı marka için tescil başvurusu yaptı. 2007 yılında bizim markamız Resmi Marka Bülteninde yayınlandı. Bu yayından sonra TPE den başvurumuza itiraz edildiğine dair bir yazı aldık. Yazının ekine 2002 2003 yılına ait faturalar ek olarak gönderilmiş ve markanın kendilerine ait olduğunu faturalar ile göstermek istemişler. Bu durumda TPE nin sonucu ne olabilir? Bizim bu durumda birşey yapmamız gerekir mi?
KHK 556 35. madde : Madde 35 – Tescil başvurusu yapılmış markanın 7 nci ve 8 inci madde hükümlerine göre tescil edilmemesi gerektiğineilişkin itirazlar ile başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itirazlar ilgili kişiler tarafından marka başvurusunun yayınından itibaren üç ay içerisinde yapılır.
İtiraz dilekçesinde bu maddenin kötü niyetli başvuru olarak gösterilmeye çalışılmış. Bizim bu tescil durumumuz kötü niyet oluşturur mu?
KHK 8.maddeye dayanılarak itirazda bulunabilecek kişiler, daha önceki bir tarihte tescil edilmiş veya tescil başvurusunda bulunmuş bir markanın sahibi ile tescilsiz markayı kullanarak bu işaret üzerinde daha eski bir tarihte hak kazanmış kişiler sayılmıştır. KHK 7. maddeye aykırılık ile kötüniyetli tescil sebebiyle itirazda bulunabilecek ilgililer bir markanın tescil edilmemesinde menfaati bulunandiğer bir ifade ile marka tescilinden menfaat kaybına uğrayabilecek kişilerdir. Olayda karşı taraf gerekli eski tarihli faturaları sunmuş olduğundan dolayı "tescilsiz markayı kullanarak bu işaret üzerinde daha eski bir tarihte hak kazanmış kişiler" kategorisine girme ihtimalleri yüksek. Başvurunun hangi hallerde kötü niyetli sayılacağı hakkında yol gösterici herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunun 2. maddesinin II.fıkrası dikkate alınarak başvurunun kötü niyetli olup olmadığı araştırılır. Sırf başka kişiye zarar verme saikiyle hakkını kötüye kullanan kişi dürüstlük kuralına aykırı hareket etmiş sayılır.Kötü niyeti ispat yükü bunu ilari sürene aittir. Eğer ki siz karşı tarafın pazara girişini güçleştirmek,başkasına ait bir markanın şöhretini sömürmek için bir başvuruda bulunduysanız bu başvurunun kötüniyetli addedileceğine şüphe yoktur. İyi günlerrr..Alıntı:
the__ rumuzlu üyeden alıntı
Verdiğiniz bilgi için teşekkürler.
Biz bu kişiyle aynı pazarda satış yapmaktayız aramızda bir rekabet var. Sözkonusu markayı daha eski tarihte aynı pazarda bizde kullandık daha sonra üretici firmayla aramızda geçen sorunlar yüzünden farklı fabrikalarda ürünümüzü üretmeye çalıştık aynı ürünü üretemediğimiz için bu markalı ürünü bir daha pazara sokmadık. 2-3 yıldır bizim kullandığımız marka ve eski üreticimizle bu ürün aynı pazarda kullanılıyor. Arada zaman olduğu için gerekli faturalara ulaşamıyoruz. Ulaştığımız bazı faturalarda sadece ürünün cinsi yazılmış (Gofret). Markamız faturada yazmadığı için göndermemizde bir yarar olurmu bilemiyorum. Bu kişinin diğer başvurularıda bizim daha önce tescil etmiş olduğumuz veya tescil aşamasındaki aynı markaları tescil etmeye çalışıyor. Diğer markaların satışını sürdürdüğümüz için bir problem yok. Fakat sözkonusu markamızın durumu anlattığım gibi. Markamızı tescil etmek için elimizden gelecek veya yapabilecek başka bir yolumuz var mı?
Marka işlemlerinde, kim markayı daha önce maruf hale getirmiş, tanıtmış ve yaygınlaştırmış ise (bunu resmi kayıtlarla belgelemek gerekir) itiraz aşamasında uzman tarafından dikkate alınacaktır.
Maruf hale getirme ve yaygınlaştırma adına ortaya konacak belgelerin ;(üzerinde markanın yer aldığı satış faturası, alış faturası, etiket ve ambalaj faturası - matbaadan alınmış - takvim, üzerinde tarih olan katalog ve broşür, gazete ilanı, dergi ilanı - reklamı - ihracatta kullanılan gümrük çıkış beyannamesi, radyo ve t.v. reklamlarına dair faturalar v.b.) ispatlanabilir olması gerekir.
Bu belgelerin elbette eski olması önemli.
Ayrıca satış yapılan şube, bayii, sponsor olunan kültür faaliyetleri, bu konuda alınan madalya, sertifika v.b belgeler de önemli.
Tanınmışlık ve yaygın hale gelmede şu kriterlere de dikkat etmekte fayda vardır.
Toplumda tanınmışlığın tespitinde esas alınması gereken kriterlerden de yararlanılmalıdır.
"
a ) Toplumun ilgili kesiminde markanın tanınma derecesi
b ) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu
c ) Marka promosyonlarının hedef aldığı alan, promosyon süresi ve yoğunluğu
d ) Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü
e ) Markanın resmi makamlarca tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları
f ) Markanın ekonomik değeri,
g ) Markanın hitap ettiği tüketici kitlesinin durumu (bayan, erkek, çocuk, kırsal kesim, toptancı piyasası v.b."
İşinizi takip eden marka vekili meslektaşım bu konular da mutlaka bilgilidir ve sizleri yönlendirmesi gerekir.
Bir de bu konuda daha önce T.P.E.'de verilmiş kararlar ile Yüksek Yargının İçtihat kararları emsal teşkil edebilir.
Bunları, karşı beyan, açıklama ve savunma adı altında iyi bir şekilde tanzim ederek göndermekte - süresi içinde - yarar var.
Hakkınızda hayırlı ve doğru olan kararın verilmesini dilerim.
Saygılarımla,
Avusturya kökenli uluslararası çalışan Trademark Publisher firmasının tescili marka sahibi olan işletmelere gönderdiği yazı ile 980.-YTL. karşılığı firma ibare ve/veya logolarını kendi web sayfalarında yayınlanması konusunda bilgilendirmektedir.
(kanımca, güzel bir sayfa mizampajı ile empoze edilerek ve iyi bir biçimde sunularak ikna etmeye çalışmaktadır)
Yasal bir zemine oturtulduğu anlaşılan yazı ile – genelde çok detaylı okuma alışkanlığı olmayan – kişileri ( sanki resmi bir yazı gönderilmiş, para yatırılmazsa hakları zayi olacakmış intibaı verilmeye çalışıldığı), bu paranın en son ödeme tarihi, referans no. v.b bilgilerle donatarak ve bunları koyu karakter yazı ile yazarak dikkat çekici bir biçimde (ve önemli imiş gibi) ilk anda göze çarpması sağlanarak para gönderilmesi ve havalenin de yapılması ile gönderilen yazının bir akit olarak kabul edildiği şerhi de (çok küçük punto yazılarla ve açık gri renk harflerle) düşülerek bilgilendirilmektedir.
Bu kadar küçük yazı ile ve açık harflerle yazılan satır aralarındaki bilgilerin ne kadar okunabileceği ve dikkate alınacağı konusu düşündürücüdür.
Bizleri arayan mükellefler, işin mahiyetini tam olarak bilemediklerinden tereddüt yaşamaktadırlar.
Kendilerini, bu işlemin resmi bir işlem olmadığı ve hukuki koruma ile de alakası olmadığı noktasında izah ederek istemedikleri bir bedeli ödemek zorunda olmadıkları noktasında gerekli izahatları yapmakla birlikte benzer hususların yaşanmaya devam edilebileceği için duyurmak ihtiyacı hissettim.
Ödenecek para ile firma logosu 3 yıl süre ile mezkur firmanın web sayfasında kayıtlı olarak duracaktır.
Onun ötesinde sağlayacağı faydanın taktirini elbette herkes kendine göre yapabilir.
T.P.E.’nün web sayfasında da bu konuda gerekli açıklama (aşağıda kısaca alıntı var) yapılmıştır.
Saygılarımla,
Fethi KÜÇÜKTEPE
(TPE duyurusu)
2007-10-01
”” Trademark Publisher adlı uluslararası firma, bazı marka sahipleri ile irtibata geçerek kendi internet sitelerinde markaların kayıt yaptırılması karşılığında marka sahiplerinden ücret talep etmektedir.
Tamamen özel insiyatif olan Trademark Publisher firmasına yapılan başvuruların ve ödemelerin Enstitümüzle bir ilgisi ya da Enstitümüz açısından resmi bir geçerliği bulunmamaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur. ""
İyi günler;
30. Sınıfta tescil ettiğimiz markanın. Aynı şekil ve görüntüyle 35. sınıftan tescil edilmeye çalışılıyor. Biz bu markayla ithalat, ihracat ve yurt içinde satışını yapıyoruz. 35. sınıfta ithalat ve ihracatla ilgili yazılar vardı ne demek istediğin tam anlıyamadım. Bu marka bize tescilliyken başka birine aynı şekil ve görüntüyle sadece sınıfı farklı olmasıyla verilir mi? Bu durumda bizim ne gibi hak kaybımız olur?
35-Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık hizmetleri (Muhasebecilik hizmetleri dahil). İthalat ihracat acente hizmetleri. Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).
Aynı pazara ürün sunduğumuz bir firma da bizim tescilli markamızla yurt dışından ürün ithal ederek aynı pazara sunmakta. Bu firmanın bizim markamızı kullanarak ürün ithalatını nasıl engelleyebiliriz? İki üründen birbirinin aynısıdır. Bir kaç yerden Tarım ve köyişleri bakanlığından bu ürünün ithalatını durdurabileceğimizi duyduk. Bunun prosedürü ve maliyeti ne kadardır?
Bültende yayına çıktığında bu duruma itiraz edin.
Marka hakkına tecaüz davası açmalısınız. Bununla birlikte ürünlere el koyma tedbiri istemeniz gereklidir.
İyi günler;
Tescil ettiğimiz markayı farklı kişiler yurt dışından ithal ediyor. Biz direk bu kişilere dava açmayı istemiyoruz. Tarım ve köyişleri bakanlığından markamızı ithal etmelerini engellemek için nasıl bir prosedür izlememiz gerekiyor?
İthal edilen markanın emtia sınıfı ile sizin tescil ettiğiniz markanın emtia sınıfı aynı mı?
Evet görünüş olarakta içerik olarakta aynı ürünü ithal etmekteler. Aynı pazara satış yapmaktayız. Bu sebepten dava açmak istemiyoruz. İthalatını nasıl engelleebiliriz? Tarım ve köyişleri bakanlığından enellenebiliyor dediler fakat tam olarak nasıl olacağını söylemediler. İlginiz için teşekkürler.
Eğer aynı iseithalatçı firmaya bu konuda ihtar çekmenizde fayda var.
Durumu ilgili bakanlık ve birimlerede bildirin. Kişisel görüşüm bakanlık bir mahkeme kararı isteyebilir. Bu durumda bulunduğunuz yer Fikri Sınai Haklar Mahkemesinden bir tedbir kararı almanız olacaktır.
Marka tescil konusunda uzman bir avukat ile işbirliği yapmanızı tavsiye ederim.
Peki bu durumu ihtarname ile bakanlığa bildirerek markamızı taşıyan ürünlere kontrol belgesi çıkarılmamasını istesek. Bir yararı olur mu?
Denemekte fayda var. Ama burada öncelikli muhatap aynı markayı kullanan firmadır
Aynı markayı ithal eden bir kaç kişi var bunlardan birisiyle akraba bağımız var. Tatlı dille uyardık. Direk ithal edenlere dava açmaktansa daha resmi bir kurumdan ithalatını engellemek istiyoruz. Bakanlığa ihtar gönderdikten sonra markamızı taşıyan ürün tekrardan ithal edilirse bakanlığa bir dava açma hakkımız olabilir mi? Markamıza aracılık eden kurumlarda markaya tecavüz etmiş sayılabilir değil mi?
tescil ettiğimiz markanın yurt dışında bizden önce tescil etmiş birisi bize dava açtı. Marka şekilleri çok benzer, yazıları aynı. Bu durumda markamızın durumu için ne yapabiliriz. Markayı şu an kullanmıyoruz 5-10 sene önce kullanmıştık. Profesyonel yardıma ihtiyacımız var fakat temek olarak neler yapabileceğimizi söyler misiniz?
Tescil edilmiş bir markanın koruma süresi 10 yıldır.Bu süre sonunda tescil yenilendi mi ?
Bir avukattan birebir hukuki yardım alın.
HAKLI NEDEN OLMAKSIZIN BİR MARKANIN ARALIKSIZ 5 SENE KULLANILMAMASI HAK KAYBINA NEDEN OLUR. gEÇMİŞ OLSUN.
Markanın tescili daha bu sene elimize geçti. Fakat uzun süre kullanmadık markayı. Markanın tescil süresi uzun sürdüğü için tescil durumu belli olana kadar aynı markayı kullanmadık. ilk tescil başvurumuz 2004 yılında yaptık fakat bi kaç başvurumuz reddedildi. Bu senede sözkonusu marka tescil edildi. Tescil edildikten sonra dava açıldı.
Bu sene tescil belgesinin elimize ulaştığı bir marka için geçen hafta marka iptal davası açıldı. Bir kaç avukata danıştık fakat davayı almaya pek sıcak bakmadılar.
Markamızın bulunduğu ürün 2001 yılında yurt dışında tescil edilmiş. 2001 yılında aynı ürünü Türkiyede biz bir fabrikaya fason olarak ürettirdik. Üzerindeki marka ve görüntüler çok benzer yazıları aynı. Bu fabrikada bir iki parti üretim olduktan sonra bu ürünü yurt dışından ithal eden başka bir kişiden satın alarak aynı piyasaya satışını yaptık. 2004 yılında yurt dışındaki satıcısından bir kaç parti mal alarak yine aynı piyasaya ürünü sattık. 2004 yılında marka için başvurumuzu yaptık fakat farklı nedenlerden reddedildi. Bu ürünün yurt dışındaki satıcısıda bizden başkasına bu ürünü satmaya başladı bize ürün vermedi. Reddedilen markadan sonra biz 2006 da yeniden marka için başvuru yaptık ve bu sene marka başvurumuz kabul olarak tescil belgesi elimize ulaştı. 2006 yılında bizden sonra yurt dışındaki firmada türkiyede aynı markayı almak için uluslar arası başvuru yaptı. 2001, 2004 yıllarından faturalarımız elimizde bulunmakta.
Bu durumu diğer avukatlara anlatınca yurt dışında bizden önce benzer şekil ve marka tescil edildiği için siz bu ürünü Türkiyede tanıtmış olmanızın bir hakkı yoktur dendi ve mahkemenin diğer tarafın kazanacağı ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Ama anlamadığımız konu şu Türkiyede bu markanın tanıtımını yapmak bu markanın Türkiyedeki hakkını bize vermez mi?
Bu durumda bize bir önbilgi verebilir misiniz? Ve bu tür davalarda tecrübeli vekil arıyoruz.
Tescil ettiğimiz markalarımızın isimlerini değiştirerek aynı şekilllerle veya biraz farklı şekillerle rakibimiz için marka başvuru yapan bir marka vekili var. Bu başvurular farklı isimler ve farklı sınıflar içinde yapılmaya çalışılıyor. Tüm başvurulara tektek itiraz dilekçesi yazıyoruz ve başvurular red oluyor. Fakat artık sıkıldık. Bu vekilin markamızı rakibimiz için tescil etmeye çalışmasının bir sınırı yok mu? Bu durumu nasıl ortadan kaldırabiliriz? Hukuki açıdan ne yapılabilir?
İthallat ve Türkiyede fason olarak ürettirdiğimiz kek markasını aynı pazarda rakip olduğumuz bir firma 35. sınıftan tescil etmeye çalışıyor. Bu markanın 30. Sınıf tescilimiz var. 35. sınıfta "pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil)" gibi bir yazı bulunmakta. Bu sınıfta tescil etmelerinin gelecekte bu keki pazarlama ve bu markayı kullanmamıza bir engeli olur mu? Veya o kişinin bu markayı kek üstünde kullanıp pazarkama hakkı verir mi? İlginiz için teşekkürler.