-
İstanbul Barosu Darbeci mi?
İstanbul Barosu'nun içerik olarak çok kaliteli bir dergisi var. Benim de çok yararlandığım bir dergi.. Avukatlar için önemli bir kaynak.. Bu derginin her sayısında “Dergide yayımlanan tüm yazılarda 12 Eylül Cuntası tarafından kapatılan Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı Yazım Kılavuzu esas alınmıştır” ifadesi yer alıyordu. Derginin son sayısında "12 Eylük Cuntası" ibaresinin yerini "12 Eylül Yönetimi" ibaresi almış. Başkan, matbaa hatası diyor. Ama İstanbul Barosu'nun bazı davranışları bana bunun matbaa hatası değil, bilinçaltındakinin dışa vurumu gibi geliyor.
Örneğin,
1) Bu Baro, 27 Mayıs askeri darbesinden sonra yargılananların yanında yer almayarak, üyesi olan avukatların, Yassıada'da yargılananları savunmamalarını istemiş. Bir Baro'nun avukatlardan böyle bir şeyi istemiş olması bir faciadır, darbeciliğin ta kendisidir. İnşallah bu konuda okuduğum kitap bunu yanlış yazmıştır diye kendimi teselli ediyorum.
2) 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanmasını istediği için meslekten atılan eski Adana savcısı Sacit Kayasu, yargılandığı davalardan ceza alınca, AİHM'e giderek aklandığı halde, İstanbul Barosu, Sacit Kayasu'ya avukatlık ruhsatı vermemiştir. İstanbul Barosu'nun bu kararı Barolar Birliği'nden dönmüş ve ancak bu şekilde avukatlık hakkını alabilmiştir Sacit Kayasu..
Dergi ile ilgili haber aşağıdaki linkte.. İnşallah Başkanın dediği gibi matbaa hatasıdır.
http://www.milliyet.com.tr/Guncel/Ha...onetim%20geldi
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
İstanbul Barosu'nun neci olduğunu net bilmemde İstanbul Barosu'nun değerli yöneticilerinin ''darbe'' nin sadece silahlı yapılmadığını anlamaya başladığını sanıyorum. Darısı başkalarının başına...
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
baroya kayıtlı çoğunluğun darbeci olmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim ama baroyu yöneten çoğunluğun basına yansıdığı kadarıyla darbeleri kınamadığı hatta desteklediği izlenimi içindeyim..
herkes bu konuda hata yapabilir hata yapmaması gerekenler insan haklarını bilen ve savunan hukukçulardır. bu bizim ayıbımız olur
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
İstanbul Barosu, Cumhuriyetin ilk şeriatçı Baro Başkanı'nı seçecek kadar demokratsa, bugün darbeci olmaz da, ona darbeci yakıştırmasında bulunanlar neci olurlar bilinmez.
Abbascığım; sen de mi "Genç Siviller"e katıldın? Bilelim, bildirelim.:):):)
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Bu yazıyı okuduğumda şaşırdım kaldım :)))
Zira hemen hepsi tanıdığım arkadaşlarım..:)
Darbeci olmak mı? :ok
İlerici desek ne dersiniz? :)
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Bir baro mensubu olarak,İstanbul Barosu'nu rencide edecek ve üzecek davranışlardan kaçınmak isterim. Ancak, basına yansımış, kitaplara konu olmuş örneklere değindim. Bunlar somut olaylar. Verdiğim örneklerin gerçek dışı olduğunu iddia eden arkadaş varsa, ben de gerçeği öğrenmek isterim. Sadece okuduklarımı yazdım ve fazla yoruma girmemeye çalıştım.
Bu arada hatırlatmak istediğim bir husus var, bugüne kadar bu ülkede darbe ile yönetimi ele geçirenler hep ilerici ve Atatürkçü olduklarını iddia etmişlerdir. Darbe döneminde darbecilere tavır almanın zorluğunu bilmekle birlikte, bunu başaranları tenzih ederek söyleyeyim ki;bir çok "ilerici ve Atatürkçü" de bu darbecilerin yalakalığını yapmıştır.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
İstanbul Barosu, Cumhuriyetin ilk şeriatçı Baro Başkanı'nı seçecek kadar demokratsa, bugün darbeci olmaz da, ona darbeci yakıştırmasında bulunanlar neci olurlar bilinmez.
Abbascığım; sen de mi "Genç Siviller"e katıldın? Bilelim, bildirelim.:):):)
Harun bey sizi ayakta alkışlıyorum cok güzel ozetlemişsiniz.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat, darbe planları ve bu tür girişimleri protesto ederek, "Yargının tokmağı balyoza son verecek" dedi
Bakırköy Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 50 avukat, "Halk tepelenemez", "Balyoz değil, demokrasi", "Balyoz molozlar içindir, insanız moloz değil" yazılı döviz ve pankartlar eşliğinde darbe planlarını protesto etti. Avukatlar adına açıklama yapan İstanbul Barosu avukatı Murat Aktürk, "28 Şubat, Ayışığı, Sarıkız, Kafes ve Balyoz gibi kavramlar içinde barındırdığı hasta zihniyetler, köhne düşünceler ve tiksindirici eylemlerle tarihin en utanç verici sayfalarında şimdiden yerini almıştır. Son olarak ortaya çıkan balyoz harekat planına göre halk kışkırtılacak, camiler bombalanacak, 200 binden fazla kişi de tutuklanacak. Kısaca darbe için ortam hazırlanıp, yönetime el konulacak ve halk tepelenecek. Bu eylemler için profiller çizilmiş, işbirliği yapılacak isimler belirlenmiş, tutukluların konulacağı mekanlar dahi hazırlanmıştır. Darbeden sonraki süreçte ayrıntılı bir biçimde planda yer almıştır. Önemli kurumların, yerel yönetimlerin ve il yönetimlerinin başındakiler değişecek, milletin seçimi ile yönetime gelmiş iktidar balyoz darbesi ile aşağı alınacaktır. Dün bakanları, başbakanları asan, sağ sol denilerek üniversite gençliğini birbirine kırdıran, suikast timleri ile aydınları katleden, Alevi, Sünni, Kürt, Türk diyerek kendi vatandaşını bölmeye çalışan, bir anlamda kendi insanının kanıyla beslenen bu zihniyet şimdi de başka planlarla gün yüzüne çıkmış görünüyor" şeklinde konuştu.
Açıklamaları zaman zaman alkışlarla bölünen Aktürk, 82 anayasanın yerine yeni bir anayasa hazırlanması gerektiğine vurgu yaparak, "Darbe zihniyeti ile hazırlanan 82 anayasasının değiştirilerek, hak ve özgürlüklere önem veren, demokrasiyi güçlü kılan, milli iradeyi yücelten, kendisi ve milleti ile barışık, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir sivil anayasa istiyoruz. Bu yolla askeri vesayetin sona ermesini, güvendiğimiz ordumuz içinde bir kanser hücresi gibi varlık gösteren cuntacı yapılanmanın temizlenmesini, bunun için gerekli soruşturmanın başlatılıp, ivedilikle sonuçlandırılmasını istiyoruz" dedi.
Aktürk, "Yargı tokluğu balyozları kırmaya, kafesleri bozmaya muktedirdir" diyerek, İstanbul Barosu avukatları olarak doğru bildiklerini söylemeye devam edeceklerini belirtti.
Mynet haber
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı
İstanbul Barosu'na bağlı bir grup avukat, darbe planları ve bu tür girişimleri protesto ederek, "Yargının tokmağı balyoza son verecek" dedi
Bakırköy Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 50 avukat, "Halk tepelenemez", "Balyoz değil, demokrasi", "Balyoz molozlar içindir, insanız moloz değil" yazılı döviz ve pankartlar eşliğinde darbe planlarını protesto etti. Avukatlar adına açıklama yapan İstanbul Barosu avukatı Murat Aktürk, "28 Şubat, Ayışığı, Sarıkız, Kafes ve Balyoz gibi kavramlar içinde barındırdığı hasta zihniyetler, köhne düşünceler ve tiksindirici eylemlerle tarihin en utanç verici sayfalarında şimdiden yerini almıştır. Son olarak ortaya çıkan balyoz harekat planına göre halk kışkırtılacak, camiler bombalanacak, 200 binden fazla kişi de tutuklanacak. Kısaca darbe için ortam hazırlanıp, yönetime el konulacak ve halk tepelenecek. Bu eylemler için profiller çizilmiş, işbirliği yapılacak isimler belirlenmiş, tutukluların konulacağı mekanlar dahi hazırlanmıştır. Darbeden sonraki süreçte ayrıntılı bir biçimde planda yer almıştır. Önemli kurumların, yerel yönetimlerin ve il yönetimlerinin başındakiler değişecek, milletin seçimi ile yönetime gelmiş iktidar balyoz darbesi ile aşağı alınacaktır. Dün bakanları, başbakanları asan, sağ sol denilerek üniversite gençliğini birbirine kırdıran, suikast timleri ile aydınları katleden, Alevi, Sünni, Kürt, Türk diyerek kendi vatandaşını bölmeye çalışan, bir anlamda kendi insanının kanıyla beslenen bu zihniyet şimdi de başka planlarla gün yüzüne çıkmış görünüyor" şeklinde konuştu.
Açıklamaları zaman zaman alkışlarla bölünen Aktürk, 82 anayasanın yerine yeni bir anayasa hazırlanması gerektiğine vurgu yaparak, "Darbe zihniyeti ile hazırlanan 82 anayasasının değiştirilerek, hak ve özgürlüklere önem veren, demokrasiyi güçlü kılan, milli iradeyi yücelten, kendisi ve milleti ile barışık, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir sivil anayasa istiyoruz. Bu yolla askeri vesayetin sona ermesini, güvendiğimiz ordumuz içinde bir kanser hücresi gibi varlık gösteren cuntacı yapılanmanın temizlenmesini, bunun için gerekli soruşturmanın başlatılıp, ivedilikle sonuçlandırılmasını istiyoruz" dedi.
Aktürk, "Yargı tokluğu balyozları kırmaya, kafesleri bozmaya muktedirdir" diyerek, İstanbul Barosu avukatları olarak doğru bildiklerini söylemeye devam edeceklerini belirtti.
Mynet haber
İstanbul Barosunun basın açıklamasını özellikle dinledim, Baronun hukuk adına bu dik duruşu baroya çok yakıştı.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Derman Bey rumuzlu üyeden alıntı
İstanbul Barosunun basın açıklamasını özellikle dinledim, Baronun hukuk adına bu dik duruşu baroya çok yakıştı.
Baro değildi, baro adına değildi. İstanbul barosu üyesi bir grup avukat idi.
Muhtemelen de baroyla hem fikir değillerdi.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Basın açıklaması yapan avukatlar kendi adlarına hareket eden ve "durumdan vazife çıkaran" bir guruptu. Baronun tüzel kişiliğini temsil etmiyorlardı. İstanbul Barosu darbeci bir baro değildir. Kaygıları olan, ülkenin geleceği ile ilgili öngörüleri bulunan, Cumhuriyet'in temel nitelikleri konusunda hassasiyet sahibi bir barodur. Bu yönetim ezici çoğunlukla işbaşına gelmiştir. Öyleyse demokrasiye saygısı olan herkesin, yönetimin tavrını beğenmesede; bu tavra karşı saygılı olmasını beklemek gerekir.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Baro değildi, baro adına değildi. İstanbul barosu üyesi bir grup avukat idi.
Muhtemelen de baroyla hem fikir değillerdi.
Açıklama için teşekkür ederim, biz genede hüsn-ü zan edip, bu gir grup üyenin eylemini, bağlı olduğu kuruma isnad edelim.
Umulur ki; bu grubun erdemli duruşu geneline sirayet eder.
-
İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Basın açıklaması yapan avukatlar kendi adlarına hareket eden ve "durumdan vazife çıkaran" bir guruptu. Baronun tüzel kişiliğini temsil etmiyorlardı.
• Biz yakışıklı bu eylemi baroya isnad edip; Baroyu Reel Hukukçu kılmaya çalışırken, siz tam tersine bu eylemin, Baronun Tüzel kişiliği olmadığını beyan ederek baroyu zan altında bırakıyorsunuz!
Alıntı:
İstanbul Barosu darbeci bir Baro değildir. İstanbul barosuna darbeci diyenler, darbecilere avukatlık yaptığı için diyor, baronun asli görevi Kaygıları olan, ülkenin geleceği ile ilgili öngörüleri bulunan, Cumhuriyet'in temel nitelikleri konusunda hassasiyet sahibi bir barodur.
• Hukuku baroya biz mi öğreteceğiniz; Suçu savma makamını somut olarak kim temsil eder? Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak için kamu adına görevlendirmiş Cumhuriyet Savcısı, iddia makamında mütalâa şeklinde eylemin suç teşkil ettiği faillerini yargılamaya sunar. Mahkemeye sevk olunmuş sanıklar mahkeme tarafından muhakeme olunup suçu sabit görüldükten sonra, sanıklara eylemleri neticesinde hükme bağlanan kararla verilen ceza, TCK'na göre fazla veya haksız olursa, bu sefer baroya bağlı avuklatlar (somut savunma makamı olarak) devreye girip, suçlunun hukukunu korumak için, itiraz ederler.
Hakim de karar verirken, cumhuriyet savcısı ve baro adına değil Türk Milleti adına karar verir. Hukukçuda suçluya avukatlığı; suç almasın diye değil, suçluya verilen cezanın adil olması için mücadele eder!
• Bunların tam tersi olduğunda; Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak, kamu düzenini sağlamak yetkisi verilmiş sav makamına; Savcı yerine Baro geçerde, temel niteliklere kast eden Cumhuriyet düşmanlarını savmadan savunmaya kalkarsa, asıl Cumhuriyet'in temel niteliklerini kendi elleri ile kendisi yıkar!
Alıntı:
Bu yönetim ezici çoğunlukla işbaşına gelmiştir. Öyleyse demokrasiye saygısı olan herkesin, yönetimin tavrını beğenmesede; bu tavra karşı saygılı olmasını beklemek gerekir.
• Bizde aynen sizin dediğiniz gibi; Millet iradesinin tecellisi ile iş başına gelen hükümetlerin icraatlarına, Demokrasiye saygılı olan herkesin (özellikle hukukçuların 2 sefer) saygılı olmasını, Milletin iradesi ile iş başına gelenleri al-aşığı etmek isteyen diktatör darbecilerin yargılanmadan; İstanbul Barosunun onlara yandaşlık yapmamasını, Baronun üyelerinden beklediği demokratik saygıyı bizde kendisinden bekliyoruz. Demokrasi ve Cumhuriyet herkesin illegal işleri için yonttuğu kaşıkçı keseri değildir!
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Derman Bey rumuzlu üyeden alıntı
• Biz yakışıklı bu eylemi baroya isnad edip; Baroyu Reel Hukukçu kılmaya çalışırken, siz tam tersine bu eylemin, Baronun Tüzel kişiliği olmadığını beyan ederek baroyu zan altında bırakıyorsunuz!
• Hukuku baroya biz mi öğreteceğiniz; Suçu savma makamını somut olarak kim temsil eder? Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak için kamu adına görevlendirmiş Cumhuriyet Savcısı, iddia makamında mütalâa şeklinde eylemin suç teşkil ettiği faillerini yargılamaya sunar. Mahkemeye sevk olunmuş sanıklar mahkeme tarafından muhakeme olunup suçu sabit görüldükten sonra, sanıklara eylemleri neticesinde hükme bağlanan kararla verilen ceza, TCK'na göre fazla veya haksız olursa, bu sefer baroya bağlı avuklatlar (somut savunma makamı olarak) devreye girip, suçlunun hukukunu korumak için, itiraz ederler.
Hakim de karar verirken, cumhuriyet savcısı ve baro adına değil Türk Milleti adına karar verir. Hukukçuda suçluya avukatlığı; suç almasın diye değil, suçluya verilen cezanın adil olması için mücadele eder!
• Bunların tam tersi olduğunda; Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak, kamu düzenini sağlamak yetkisi verilmiş sav makamına; Savcı yerine Baro geçerde, temel niteliklere kast eden Cumhuriyet düşmanlarını savmadan savunmaya kalkarsa, asıl Cumhuriyet'in temel niteliklerini kendi elleri ile kendisi yıkar!
• Bizde aynen sizin dediğiniz gibi; Millet iradesinin tecellisi ile iş başına gelen hükümetlerin icraatlarına, Demokrasiye saygılı olan herkesin (özellikle hukukçuların 2 sefer) saygılı olmasını, Milletin iradesi ile iş başına gelenleri al-aşığı etmek isteyen diktatör darbecilerin yargılanmadan; İstanbul Barosunun onlara yandaşlık yapmamasını, Baronun üyelerinden beklediği demokratik saygıyı bizde kendisinden bekliyoruz. Demokrasi ve Cumhuriyet herkesin illegal işleri için yonttuğu kaşıkçı keseri değildir!
İstanbul Barosu Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan insanların "adil yargılanma hakkı" na saygı beklemektedir. Yargılama ne zaman bitti de bu insanlar darbeci oldu. Mahkeme hüküm verdi de bizim haberimiz mi yok? Yarın bu insanlar "beraat" ederse ne olacak peki?
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
İstanbul Barosu Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan insanların "adil yargılanma hakkı" na saygı beklemektedir. Yargılama ne zaman bitti de bu insanlar darbeci oldu. Mahkeme hüküm verdi de bizim haberimiz mi yok? Yarın bu insanlar "beraat" ederse ne olacak peki?
İstanbul Barosundan aynı hassasiyeti ergenekon soruşturmasının mağdurları için göstermesini bekleriz. Ama biliyorum daha çok bekleriz.
Bir de Hukuk Fakültesinin eşit ağırlıkla yani ciddi sayıda matematik sorusu yapılarak girilmesine ilişkin düzenlemeyi yorumlarken İstanbul Baro başkanın matematik bilmeyen hukukçu olamaz dediğini hatırlıyorum. Eksik veya yanlışsa düzeltiniz lütfen.
Siyasi görüşü ne olursa olsun gerçekten kaliteli hukukçuların yazdığına inandığım şu forumda ÖSS'de 20'den fazla matematik yapan 20 kişi çıksın, bu yaştan sonra gidip türev-integral öğreneceğim.:)
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
henien rumuzlu üyeden alıntı
... şu forumda ÖSS'de 20'den fazla matematik yapan 20 kişi çıksın, bu yaştan sonra gidip türev-integral öğreneceğim.:)
Konuyu baştan sona okumadım, son iletinizin son paragrafını görünce yanıt vermek istedim. Şahsen ben 33 matematik sorusundan yanlış hatırlamıyorsam 30 (veya 31) net ile İÜ. hukuk fakültesine girdim (sene 1983 olsa gerek). Okuduğum lisedeki arkadaşlar ve Matematik öğretmenlerim bir gün bu forumu ziyaret ederse Matematik konusundaki başarımı doğrulayacaklardır. Bu veri inşallah işinize yarar.
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
Av.Feyz Pazarbaşı rumuzlu üyeden alıntı
Konuyu baştan sona okumadım, son iletinizin son paragrafını görünce yanıt vermek istedim. Şahsen ben 33 matematik sorusundan yanlış hatırlamıyorsam 30 (veya 31) net ile İÜ. hukuk fakültesine girdim (sene 1983 olsa gerek). Okuduğum lisedeki arkadaşlar ve Matematik öğretmenlerim birgün bu forumu ziyaret ederse Matematik konusundaki başarımı doğrulayacaklardır. Bu veri inşallah işinize yarar.
Hımm hatırlıyorum 1983 deki sınavda matematik soruları çok kolaydı değil mi? (çamur yapacam ya :))
-
Cevap: İstanbul Barosu Darbeci mi?
Alıntı:
henien rumuzlu üyeden alıntı
Hımm hatırlıyorum 1983 deki sınavda matematik soruları çok kolaydı değil mi? (çamur yapacam ya :))
Evet çok kolaydı. O 2-3 soruya neden yanıt vermediğime hala yanıyorum. Oysa tahminen doğrularını bilmiş, ama işaretlemeye cesaret edememiştim. Umarım sizi matematik kursuna göndermek zorunda bırakmamışımdır :)
Çamurluk meselesine gelince, evet çamurluk yapıyorsunuz diğer forumlarda. Bence çamurluğu bırakıp, daha bilimsel tartışmaya ne dersiniz?
-
Çarşı, DARBECİ BAROnlara Karşı
Alacakaranlıkta erkenden uyanmıştım 1 Mart 2010 Pazartesi sabahı.Biraz kitap okudum.Kahvaltı derken yola koyuldum.
Etilerdeki evimden Ortaköye geçtim.Öğlene kadar buradaki bazı işlerimi hallettim.Benim artık hobilerimden biri olmuştu her pazartesi ya da salı günü Taksim İstiklaldeki Gloria Jeans Cafe de kahve içmek(Merak edenler her hafta başında beni orada görebilirler:) )
Öğle saatlerinde Ortaköyden dolmuşa bindim Taksime gitmek üzere.Gümüşsuyu Asker Hastanesinin önünden geçerken yaklaşık 50-60 kadar Beşiktaş taraftarının Taksim'e doğru yürüdüğünü gördüm.Kendim de her ne kadar hiç bir maçına gitmesem de bir Beşiktaş taraftarı olduğumdan Şoför beye "acaba bugün Beşiktaş ın maçı mı var?" diye sordum.
"Hayır bugün maç yok" dedi.
Kendi kendime "Allah Allah ne oldu ki bu kadar taraftar toplandı"dedim.Taksime geldiğimizde bir de ne göreyim.Yüzlerce avukat meydanda toplanmış.O an neden toplandıklarıyla ilgilenmedim ama şaşırtıcı bir tabloydu.İlk kez bu kadar avukatı cübbeleriyle birlikte sokakta görüyordum:).O an aklımdaki tek şey kafede içeceğim kahveydi:)
Kafeye girdiğim zaman ne tesadüftür ki bir arkadaşıma rastladım.Onun yanına oturup bu durumu sordum.Bana İstanbul Barosunun yasadışı dinlemelere karşı düzenlediği "Yargıya ve ülkene sahip çık" adlı bir miting yapılacağını söyledi.Bu durumu öğrendikten sonra kahvemi yarıda bırakıp hemen oradan ayrıldım.
Dışarı çıktığımda gördüğüm manzara bir hayli ilginçti.Bir yanda binlerce avukat toplanmış.Bir yanda da o gördüğümüz, Beşiktaş ın taraftar topluluğu olan Çarşı grubundan küçük taraftar topluluğu...
Baro avukatlarının ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları mevcutken,Çarşı grubunun açtığı döviz bir hayli ilginçti...
"Çarşı DARBECİ BAROnlara Karşı"...
İki grupta birbirini umursamıyordu.Sonuçta ikisi de demokratik haklarını kullanıyordu.Polis önlemlerini almış sorunsuz bir gösteri olacağı muhtemeldi.İstanbul Barosu Başkanı Muammer AYDIN yürüyüşe geçmeden önce bir konuşma yapacaktı ki o anda Çarşı grubunun şu tezahüratları duyuldu.
"DARBE YAPSANA,DARBE YAPSANA SATILMIŞ BARO DARBE YAPSANA"...
"NE ZAMAN DEMOKRASİ DİYE BAĞIRSAK,KURSAĞIMIZDA KALIYOR"...
"DARBECİ BARO BEYAZ DESENE DESENE DESENE"...
Bu tezahüratlardan sonra ÇARŞI grubu dağıldı sorunsuzca.Baro yürüyüşünü yapmaya başladığı anda ben de kafeye geri döndüm.Çarşı grubu yaratıcı fikirlerini tekrar göstermişti fakat hayret ettiğim nokta şuydu.
Çarşı grubu her gün şarap içip maç seyretmeye giden,geçimlerini korsan cd ve karaborsa bilet satarak sağlayan taraftar grubu olarak düşünüyordum:)
Fakat benim dünyadan haberim yokmuş.1 saat kadar oturdum kafede.Tam çıkmaya hazırlanıyordum ki birden kafeye Çarşı grubundan 2,Avukatlardan da 2 kişinin birlikte girdiğini gördüm.Tam karşıma oturdular.Şaşkındım.Aralarında geçen konuşmalara kulak misafiri oldum.
Avukatlar grup üyelerine"Bu yaptığınız çok ayıp ve yakışıksız" dedi.Onlarda"Hocam siz bu yürüyüşü kendiniz için demokratik hak olarak görüyorsunuz değil mi" dedi."Evet" dedi avukatlar.
Grup üyeleri"Eğer bu yürüyüşü ve protestonuzu kendinize yasal hak görüyorsunuz da,bizim protestomuzu neden ayıplayıp doğru bulmuyorsunuz.Bu da bizim yasal hakkımız.Sizin baronuzun geçmişini çok iyi biliriz hiç kusura bakmayın.Size darbeci baro lakabını biz takmadık.Sizler kendinizi hukuktan önce hep devlet adamı olarak gördünüz,tüm askeri darbelere ilk siz ön ayak oldunuz,faili meçhulların,Dersim in hesabını hiç sorma gereği hissetmediniz,kalemlerinizi hep mazlumlara çevirdiniz ,ama yıllardır ülkemizde olan dinleme skandalı başınıza gelince kükremeye başladınız.Neden peki diğerlerinin hakkını aramadınız.Ama gene de sizleri tebrik ederiz geç de olsa sonuçta siz de hakkınızı arıyorsunuz.Bu bile büyük bir adımdır".
İnanın şaşkına dönmüştüm.O ana kadar şarapçı taraftar dediğim grup insanından bu sözler inanılır gibi değildi.Tabi bu sözlere cevap vermeye çalıştı baro avukatları da.On beş dakika sonra avukatlar kafeden ayrıldı.Grup üyeleri kaldı.Dayanamadım onlarla 5 dakika sohbete girdim ve şaşkınlığım bir kat daha arttı.Onlar hakkındaki düşüncelerimi söylediğim de güldüler.Kendilerinin de avukat olduklarını söylediler.Meğer çarşı grubunun her kesimden taraftarı varmış.Dışarı çıktığımda bir Beşiktaşlı olarak çarşı grubundan gurur duydum.Gurur duymamın sebebi baro avukatlarına söyledikleri sözlerden dolayı değildi.Gerçi sözlerinin yüzde 100 üne katıldığımda aşikar.Çarşı nın sadece bir taraftar grubu olmadığını bilmek ,sadece şarap için olay çıkarmak için maçlara giden taraftar topluluğu olmadığını bilmek ,hukukçu üyelerinin olduğunu bilmek,asker üyelerinin olduğunu bilmek,çiftçi üyelerinin olduğunu bilmek gerçekten gurur vericiydi.
Ne diyebilirim ki,çok yaşa Beşiktaş ,çok yaşa ÇARŞI.Saygılarımla
-
Cevap: Çarşı, DARBECİ BAROnlara Karşı
Alıntı:
bartelmi diaz rumuzlu üyeden alıntı
İnanın şaşkına dönmüştüm.O ana kadar şarapçı taraftar dediğim grup insanından bu sözler inanılır gibi değildi.Tabi bu sözlere cevap vermeye çalıştı baro avukatları da.On beş dakika sonra avukatlar kafeden ayrıldı.Grup üyeleri kaldı.Dayanamadım onlarla 5 dakika sohbete girdim ve şaşkınlığım bir kat daha arttı.Onlar hakkındaki düşüncelerimi söylediğim de güldüler.Kendilerinin de avukat olduklarını söylediler.Meğer çarşı grubunun her kesimden taraftarı varmış.Dışarı çıktığımda bir Beşiktaşlı olarak çarşı grubundan gurur duydum.Gurur duymamın sebebi baro avukatlarına söyledikleri sözlerden dolayı değildi.Gerçi sözlerinin yüzde 100 üne katıldığımda aşikar.Çarşı nın sadece bir taraftar grubu olmadığını bilmek ,sadece şarap için olay çıkarmak için maçlara giden taraftar topluluğu olmadığını bilmek ,hukukçu üyelerinin olduğunu bilmek,asker üyelerinin olduğunu bilmek,çiftçi üyelerinin olduğunu bilmek gerçekten gurur vericiydi.
Ne diyebilirim ki,çok yaşa Beşiktaş ,çok yaşa ÇARŞI.Saygılarımla
Konunun az dışına çıkacak ama Başiktaş Çarşı Grubu Türkiye'nin en bilinçli, en sosyal taraftar grubudur. Kurucuları mühendis, doktor, mimar gibi toplumda yer etmiş mesleklerden gelen insanlardır. Her zaman Türk taraftarının önünde gitmiş, yaptıkları herşey diğer takımlar tarafından çalınmıştır. Bugün sahalarda söylenen marşların çoğunu Çarşı yazmıştır. Şeytana pabucunu ters giydiren (Fenerbahçe taraftarlarını kandırıp "Korkak Tavuk Ortega" pankartı açtırmaları gibi) olayların planlayıcısı hep bu muzip ama sosyal olaylara duyarlı kurumdan çıkmıştır.
Ne yazık ki son yıllarda sırtına Çarşı montu giyen 15 yaşındaki gençler de halis Çarşı grubundan sayılmaya başlamış, insanların gözündeki bu "Şarapçı" imajı oluşmuştur. Oysa ki Çarşı grubunun özü oldukça entelektüel, oldukça eğitimli ve sosyal konulara duyarlı insanlardan oluşmaktadır. Beşiktaş forma arkasına Kızılay ve Mehmetçi Vakfı reklamlarını ücretsiz alarak da Sosyal Davalara olan duruşunu göstermiştir.
Baro olayına gelince, kendim eski bir subay olarak bile darbelere karşıyım.
-
Cevap: Çarşı, DARBECİ BAROnlara Karşı
Bu konuyu açtığım zaman iki somut örnek verdim:
1) 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Demokrat Partililer yargılanırken, İstanbul Barosu'nun aldığı bir kararla; Baro üyesi avukatların Menderes ve arkadaşlarını savunmamaları konusunda karar aldığını, avukatlara böyle bir yasak getirdiğini bazı kitaplarda okudum. Bu konuda Menderes'in avukatlığını da yapmış olan Av. Burhan Apaydın'ın "Adaleti Arayan Adam" ve yine Menderes'in avukatlarından Talat Asal'ın "Güneş Batmadı" isimli kitabında bilgi var. Bu kitaplardaki bilginin doğru olup olmadığını Av. Adil Giray Çelik'e sordum. Sayın Çelik, avukatlığın ve baroların tarihçesi konusunda araştırmaları vardır, bu konuları bilir. Çelik, benim soruma cevap verirken, "İstanbul Barosu'nun maalesef böyle bir kararı vardır, bu karar çok kötü bir karardır, hatta Av. Burhan Apaydın'a Menderes'i savunduğu için disiplin cezası verilmiştir, ancak daha sonraki aşamalarda Burhan Apaydın'ın kardeşi Orhan Apaydın'ı Baro Başkanı seçerek hatasını telafi etmiştir" dedi. Bu bilgiler ışığında İstanbul Barosu'nun darbeci olup olmadığını okuyucuların yorumuna bırakmak lazım.
2) Adana'da görev yapmakta iken 12 Eylül 1980 darbecilerinin başı olan Kenan Evren'in yargılanması için iddianame yazan o zamanki Adana savcılarından Sacit Kayasu görevden atıldı. (Görevden atan kurulun darbeciliğini bir kenara bırakıyorum). Sacit Kayasu, AİHM'de dava açtı ve kazandı. Avukatlığa dönmek için İstanbul Barosu'na müraccat etti. İstanbul Barosu isteği geri çevirdi. Bu defa konu Barolar Birliği'ne götürüldü ve İstanbul Barosu'nun "red" kararı barolar Birliği'nden döndü. İstanbul Barosu'nun bu konudaki tutumunu da okuyucuların yorumuna bırakıyorum.
-
İstanbul Barosu darbecimi RTEcimi Faşist mi kominist mi şeriatçımı, sosyalist mi, makyavelist mi, yeşilci mi, lamdda taraftarı mı bilemem... Bildiğim şudur ki Barolar siyasi oluşum merkezleri değildir. Öyle olsalardı adları BARO değil PARTİ olurdu. Dolayısı ile bir baroya ciddi siyasi gömlek giydirmek en basitinden mantıksızlıktır bana göre. Çünkü eğer istanbul'da sürekli avukatlık yapacak herkesin BARO ya üye olması zorunlu ise o oluşumun siyasi görüşünden söz edilemez. Sağcısı da solcusu da darbecisi de Atatürkçüsü de şeriatçısıda hepsi aynı kuruma üye olmak zorunda olan bir yerde tüzel kişiliğin siyasi kimliğini öne çıkarmak abesle iştigaldir.
Yazmayı hiç düşünmüyordum bu foruma ama Abbas Bey'in son incilerinden sonra bir iki satır yazayım dedim. Ama peşinen belirteyim Baronun neci olduğu hakkında hiç bir fikrim yok...
Sayın Adil Giray Çelik'ide işin içine katarak yazdığı yazı dikkat çekici ama çok enteresan... Sayın Çelik'i de Sayın Bilgili'yi de severim o ayrı ... Ama ilginç... Menderes olayında ki ''Baro'nun savunmama kararı'' bir şehir efsanesi gibidir. Bende bunu bir kaç kere bazı kişilerden duymuştum. Tepkim o zaman da ''Alla Allah...'' ile başlayan cümleler olmuştu...Burhan Apaydın ı sormuştum nerenin avukatıydı diye... Ceza aldığı söylendi Baro başkanlığından bahsettim Hatalarından dolayı özür gibi yanıtı almıştım... Aynen Abbas Bey'in söylediği gibi... Ama o zamanda hiç inanmamıştım. Hata ile kınama cezası verilen bir öğretim üyesini pardon diyip rektör yapmak gibi... yada haksız ceza alan yüzbaşıyı Genel Kurmay Başkanı yapmak gibi...
Mış ile muş ile hukukun olmayacağını en iyi Abbas bey bilir çünkü Avukattır hemde iyi seçkin bir avukattır. Her nekadar gönderiyorum hemen dediği dosyayı unutsada iyide arkadaştır... Amma Baronun aldığı kararın yazılı bir metni olduğunu ne söyler ne söyleyeni daha önce duyduğunu belirtir. Yazılı bir metni olmayan karar olur mu hemde Baro da ?
Sabah sabah bu yazıyı okuyunca önce Av. Hüseyin Özbek'i aradım peşinden de Av. Nizar Özkaya'yı şu anda ikiside Baro da resmen görev yapıyor. Eveleyip gevelemeden ''istanbul Barosu'nun böyle bir kararı varmı yazılı olarak ?'' diye sordum... ''duyumsal'' olarak rivayete bağlı olduğu kanısına vardım.
Bu şartlarda İstanbul Barosu'nun darbeci olup olmadığından önce Mafyavari olup olmadığının açığa kavuşması gerekiyor gibi geldi bana... Omerta kanunu gibi Ne iş ? Yazılı bir belge yok... suskunluk yasası gibi ... Olur mu? Olmaz... Bu İslam peygamberinin olmayan ama birileri tarafından uydurulmuş sahte hadis gibidir. İçten içe sistemi yıpratır çürütür. İşin acısı bir süre sonra söyleyenlerde buna inanmaya başlar... Tehlikelidir. Bu tip konularda ya belgeyle konuşmalı yada ciddi ciddi konuşulmamalı diye düşünüyorum... Yoksa Uzay Yolu nu gerçek sanan çıkabilir...
-
Cevap: Çarşı, DARBECİ BAROnlara Karşı
Satılmış bey 'e destek versek mi acaba.Baro imajını düzelteceğine söz verdi.
-
Cevap: Çarşı, DARBECİ BAROnlara Karşı