Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları, yalnız pazarları
Hani şimdi biz
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
........
NAZIM HİKMET
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna
rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi 
kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme 
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. 
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani 
ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir 
soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. 
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu 
mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. 
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye 
cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir 
iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. 
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, 
şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur 
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu 
onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği 
halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? 
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna 
kadar yaşasın. 
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı 
Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir 
eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu 
oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni 
yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını 
balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... 
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan 
yürektir. Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar 
acıtsa da içini, unutma; 
yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki 
koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek 
güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, 
güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... 
NAZIM HİKMET
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		MAVİ GÖZLÜ DEV, MİNNACIK KADIN
VE HANIMELLERİ
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
                 bahçesinde ebruliii
                         hanımeli
                                   açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
                    hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
                    çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
                hanımeli
                         açan evin.
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
          yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
        bahçesinde ebruliiii
                hanımeli
                         açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz :
bahçesinde ebruliiiii 
                    hanımeli
                         açan ev..
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		MEMLEKETİMİ SEVİYORUM
Memleketimi seviyorum :
Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.
Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim :
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendi kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
Memleketim.
Memleketim ne kadar geniş :
dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.
Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum
ve güneye
pamuk işleyenlere gitmek için
Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye 
                                                   utanıyorum.
Memleketim :
develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,
kavak
       söğüt
              ve kırmızı toprak.
Memleketim.
Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven
                                                               alabalık
              ve onun yarım kiloluğu
                          pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla
                                           Bolu'nun Abant gölünde yüzer.
Memleketim :
Ankara ovasında keçiler :
kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.
Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.
Al yanaklı mis gibi kokan Amasya elması,
zeytin
        incir
             kavun
ve renk renk
                 salkım salkım üzümler
ve sonra karasaban
ve sonra kara sığır
ve sonra : ileri, güzel, iyi
                             her şeyi
            hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır
çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
                                yarı aç, yarı tok
                                                 yarı esir...
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		VATAN HAİNİ
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
               ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
           Amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		BU VATANA NASIL KIYDILAR?
İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğin yediniz,
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Onu didik didik didiklediler,
saçlarından tutup sürüklediler,
götürüp kâfire: "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Eli kolu zincirlere vuruluş,
vatan çırıl çıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
Gün gelir çark düzüne çevrilir,
günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		Dağlarda tek 
                    tek 
                         ateşler yanıyordu. 
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki 
şayak kalpaklı adam 
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden 
        güzel, rahat günlere inanıyordu 
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, 
birdenbire beş adım sağında onu gördü. 
Paşalar onun arkasındaydılar. 
O, saatı sordu. 
Paşalar : «Üç,» dediler. 
Sarışın bir kurda benziyordu. 
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. 
Yürüdü uçurumun başına kadar, 
eğildi, durdu. 
Bıraksalar 
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak 
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak 
Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlıyacaktı.
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ 
  
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, 
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte 
yani yürekte. 
Meselâ bir barikatta dövüşerek 
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken 
meselâ denerken damarlarında bir serumu 
                                          ölmek ayıp olur mu? 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. 
Seversin dünyayı doludizgin 
ama o bunun farkında değildir 
ayrılmak istemezsin dünyadan 
ama o senden ayrılacak 
yani sen elmayı seviyorsun diye 
elmanın da seni sevmesi şart mı? 
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık 
yahut hiç sevmeseydi 
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da 
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		Şiirler çok güzel,  şiirlere vakit ayıranlari görmek insani mutlu ediyor
	 
	
	
	
		Cevap: Nazım Hikmet RAN'dan şiirler
	
	
		SEVİYORUM SENİ (312981 Hit)
Seviyorum seni 
ekmeği tuza banıp yer gibi 
Geceleyin ateşler içinde uyanarak 
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi 
Ağır posta paketini 
neyin nesi belirsiz 
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi 
Seviyorum seni 
denizi ilk defa uçakla geçer gibi 
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık 
içimde kımıldayan birşeyler gibi 
Seviyorum seni 
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
 NAZIM HİKMET