Gece geç saatlerde bulaşık yıkayan komşu.

Merhaba. (Özür dileyerek biraz uzun anlattım, yardıma ihtiyacım var.)

Yatak odam ile yan dairenin mutfak duvarları birleşik. Yan komşu defalarca uyarmamıza hatta bazen duvarlarına vurmamıza rağmen bizi rahatsız etmeye devam ediyor.

Uyarırken, 00:00 ile 08:30 arasında bulaşık yıkamamalarını rica ediyoruz ama bu uyarı malesef 1-2 gün etkili oluyor. 1-2 haftada bir eşim gidip nazikçe uyarıyordu.
En sonunda komşum evime gelip çok kaba bir şekilde yatak odamı küçük odaya taşımamı söyledi. Yatak odam küçük odaya sığmaz, bunu anlatamadım.

Ayrıca mutfakla birleşik olan duvara da 1500 tl para harcadım, yalıtım yaptırdım, ev 1 hafta inşaat oldu. Ama ses kesilmiyor.

Mutfak acil ihtiyaç, yapabileceğimiz bir şey yok diyor. Bulaşık yıkamanın nesi acil onu bilmiyorum. Yani rahatsızlığımızın boyutunu bile bile yapmaya devam edeceklerini açık açık söyledi. Bende konuyu yargıya taşıyacağımı söyledim.

Rahatsızlığın boyutu şu; uyumaya çalışırken komşu mutfaktaysa mümkün değil uyunmuyor. Uyuyorken komşu mutfağa girince de uykumuzdan uyandırıyor. İdare edilecek bir şey değil.
Bazen 01:30 a kadar çocuk ağlamalarıyle tangır tungur ev yıkılıyor. Bazen bir gürültüyle uyanıyorum bakıyorum saat 04:30 - 05:00 - 06:00... o kadar acayip saatlerde bulaşık yıkanıyor ki, normal bir durum değil. Apartmanda herkes ile konuştuk bizden başka bu durumu yaşayan yok. Çünkü herkes herkese saygılıymış bu konuda.

Daireyi 5 ay önce aldım, kredi borcu var. Borcum olmasa satacağım ama bu da mümkün değil.

Ben bu durumda hukuki olarak ne yapabilirim, yardımcı olursanız çok memnun olacağım.

Ön edit:Bu mesajımın sizin konunuzla alakası yok biliyorum ama yazdım bi kere.

Birden fazla çocuk sesleri, ağlamaları, gece yıkanan bulaşık sesi.. Tam bir cahil medeniyetsiz ortalama aile işte.. Apartmandaki sayıları oturulan muhite göre büyük oranda değişmekte. Doğ, büyük, çalış, hemen evlen, hemen üre, hayatına vergi verdiğin devlet bi gram saydı duymadan öl git.. Bu sefil yaşam boyuncada ne bir dünya görüşün olsun, nede bunla ilgili bir fikrin. Okuduğun kitaplar sadece ders kitaplarından ibaret olsun.. Bunlar yetmezmiş gibi, hem kendin, hem eşin, hemde üstünde yaşadığın gezegenin diğer üyelerinide ilgilendirdiği halde, kendinde bulduğun üreme hakkının sonucu olan sefil çocukların başkalarına saygı duymasın. Bu tip ailelerden çok şey istemiyorum. Aydın olun, bilgili olun vs. demiyorum. Gölge etmeyin başka ihsan istemez. Bir 30lardaki 40lardaki ülkeye bakın birde şimdiye.. Nerde çokluk orda .okluk. Çok değil 50 sene sonra üremek tamamen devlet iznine tabi olduğunda (ki ilk çinde olucak büyük ihtimal) artık çok geç olmuş olucak gezegenimiz için.

1-Mutfak ile yatak odasını bitişik yapmak mimari açıdan çok yanlış.
2-Bulaşık yıkarken nasıl bir ses çıkıyorki sizi bu kadar rahatsız ediyor? İzolasyon yaptırmışsınız ama işe yaramamış. O zaman doğru ses izolasyonu yaptırdınızmı? Bunu araştırın. Yada ses su tesisatından geliyor ise Bir tesisatçı çağırıp tesisatı kontrol ettirin. Bazen bataryanın lastiği eskimişse bu bile acayip bir ses yapar.

3-Bazen 01:30 a kadar çocuk ağlamalarıyle tangır tungur ev yıkılıyor demişsiniz, çocuk ağlamasından eve nasıl yıkılır anlamadım ama, evde küçük çocuk olduğu belli. Komşunuz da gece olmadık saatlerde mutfağa çocuk için mama vs hazırlıyor olamaz mı? Sizde buna saygı gösterip odanızı değiştirmeyi düşünün.

Komşu mutfakta iken bile rahatsız olmanızda normal değil. Komşunuzun demekki bulaşık bile yıkmasına gerek yok. Varlığı bile sizin uyumanıza engel.

4-Sizin uyku konusunda tedavi olmanız gereken bir durum varmıdır acaba? Bunu kontrol ettiniz mi? Yada Uykusu hafif olanlar için Kulaklıklar var onlardan denemeyi düşünün.

Alıntı:

---

Szopen rumuzlu üyeden alıntı

Ön edit:Bu mesajımın sizin konunuzla alakası yok biliyorum ama yazdım bi kere.

Birden fazla çocuk sesleri, ağlamaları, gece yıkanan bulaşık sesi.. Tam bir cahil medeniyetsiz ortalama aile işte.. Apartmandaki sayıları oturulan muhite göre büyük oranda değişmekte. Doğ, büyük, çalış, hemen evlen, hemen üre, hayatına vergi verdiğin devlet bi gram saydı duymadan öl git.. Bu sefil yaşam boyuncada ne bir dünya görüşün olsun, nede bunla ilgili bir fikrin. Okuduğun kitaplar sadece ders kitaplarından ibaret olsun.. Bunlar yetmezmiş gibi, hem kendin, hem eşin, hemde üstünde yaşadığın gezegenin diğer üyelerinide ilgilendirdiği halde, kendinde bulduğun üreme hakkının sonucu olan sefil çocukların başkalarına saygı duymasın. Bu tip ailelerden çok şey istemiyorum. Aydın olun, bilgili olun vs. demiyorum. Gölge etmeyin başka ihsan istemez. Bir 30lardaki 40lardaki ülkeye bakın birde şimdiye.. Nerde çokluk orda .okluk. Çok değil 50 sene sonra üremek tamamen devlet iznine tabi olduğunda (ki ilk çinde olucak büyük ihtimal) artık çok geç olmuş olucak gezegenimiz için.

---

Biz de,
hasta düşüncelerin şu dünyada hiiiç olmamasını sitiyoruz ama nerdeeee???

Gece bulaşık yıkamaktan gelinen noktaya da bakın hele,
ponylerin de yaşam hakkı var değil mi?

Maalesef bu sorunları yaşamayan yok. Herkes kendi tarafından bakıyor olaya, herkes haklı.

Ben evimde 7 aydır oturuyorum ve alt komşumu tanımam. Bende eşimde insanları normal hayatta rahatsız etmemek için elimizden gelen özeni gösteririz. Kız çocuğum var 6 yaşında.
Eve saat 17:30 gelir,
18:00'a kadar çizgi film izler,
18:30'a kadar yemek yer,
19:00'a kadar biraz yaramazlık yapar doğal olarak,
20:00'a kadar ödev yapar, sessizce evcilik oynar,
21.00'da yatar.
Saat 21:30 oldumu bizim evde çıt olmaz.
Kısacası komşuları rahatsız etmemek için normalin bile üstünde özen gösterirdik.

Çok kıymetli bir misafirim ev görmesine geldi eşiyle birlikte, kucaklarında küçük bebekleri. Misafir odamızda oturuyoruz. Bizim çocukta misafiri görünce biraz şımardı, atladı, zıpladı. Ama çocuğu frenlemek için gözüm sürekli saatte.

Saat: 21:15: alt komşu tavana neyle vurduysa devasa bir ses 8tak, tak, tak, tak, tak)
Misafirlerime karşı ne kadar mahcup olduğumu anlatamam, yüzüm kıpkırmızı. Misafirimin kucağındaki bebeğin korkmayacağını bilsem o sinirle azıma geleni sayacaktım. Misafirlerimle zaten rahatsız olup 21:30'da kalkıp gittiler.

Normalde ilk evimiz değil, biz komşumuzun verdiği rahatsızı her zaman çıtımızı çıkartmadan "komşudur" dedik çektik. Ertesi gün saat 23:30 oldu, muhtemelen misafirleri var ama koşturmalar falan yıkılıyor alt kat sanki. Normalde çıtımı çıkarmam idare ederdim ancak bir gün önceki davranışlarının ne kadar yanlış olduğunu anlatmak için bende vurdum yere.

Ne oldu sonuçta; artık alt komşum rahatsız olacak diye ne kendimi kasıyorum ne çocuğumu. Artık dikkat etmiyorum, normal bir şekilde makul zamanlarda, makul seviyede çıkarttığımız seslere dikkat etmiyorum.

Hangi devirde kaldı haksız yere tavanları tırmalamak, hiç medeni bir insana yakışan bir durum mu?

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Biz de,
hasta düşüncelerin şu dünyada hiiiç olmamasını sitiyoruz ama nerdeeee???

Gece bulaşık yıkamaktan gelinen noktaya da bakın hele,
ponylerin de yaşam hakkı var değil mi?

---

Şu yazdıklarıma söyleyeceğin buysa git kendini köprüden at, balıklar yesinde bi işe yara.

Olur. Ben kendimi balıklara yem edeyim, ama siz noolur köprülerden -balıklardan uzak durun,
da balıklar zehirlenmesin.

Alıntı:

---

Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı

Olur. Ben kendimi balıklara yem edeyim, ama siz noolur köprülerden -balıklardan uzak durun,
da balıklar zehirlenmesin.

---

Ok. böylece herkes mutlu olur.

Yok,
herkesin mutlu olması için ,
biraz daha beklemek gerek, :)

Konu ne hale gelmiş! Bir tane de işe yarayacak bilgi yok.