Ergenekon'da yeni gözaltılar

Ergenekon'da üç gözaltı daha

Ergenekon soruşturması kapsamında işadamı Mehmet Kurt'un da aralarında bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltındaki kişilerin emniyetteki sorguları sürüyor.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bugün sabah erken saatlerde 3 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Baskında aralarında işadamı Mehmet Kurt'un da bulunduğu 3 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramada bulunan belge ve CD'den oluşan dokümana el konuldu. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen zanlılar sorguya alındı.

Kurt ve yanındaki iki kişinin daha önceki Ergenekon operasyonlarında ele geçirilen ve incelenen belgelerde çıkan bilgiler doğrultusunda gözaltına alındığı öğrenildi. Zanlıların Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusu devam ediyor.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=114212

Balyoz operasyonunda 49 kişi gözaltına alındı

Türkiye bugün Balyoz Darbe Planı operasyonuyla uyandı. Operasyon için sabahın erken saatlerinde İstanbul Başsavcılığı’nın talimatıyla düğmeye basıldı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ve Eski 1.Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun’un da aralarında bulunduğu, 17 emekli general, 4 muvazzaf amiral, 27 subay ve bir astsubay gözaltına alındı. Son olarak emekli 1. Ordu komutanı Çetin Doğan akşam saatlerinde gözaltına alındı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/13875277.asp

başbakanın yorumu çok ilginç ama.
"Yürütme olarak, yargının talimatını yerine getiriyoruz" demiş. Sanki yargı yürütmeye bir talimat vermiş gibi.

Ragıp Bey bence akpnin başbakanı, görevini kötüye kullandırttıkları savcı ve hakimleri yönetiyor. İnsanları mahkemede düzmece delil ve tanıklarla mahkum ettirmeye korkuyorlar. Çünkü yargıtayda hepsi bozulacak. O yüzden yargıtaya gitmemesi için davayı yıllarca sürdürecekler. Bu dava 50 yıl bile sürer bence.

Sayın Erhan 1973,

Bence bu dava ne 50 yılı 50 dakikada bitmesi gerekir.Tüm yaşananlar ülkede ciddi infial yaratacak derecede irticai faaliyetlerin üst derecede faal olduğunu göstermektedir.
Açıcası söyleyeyim, bu olaylarla birçok tarikat ve cemaat adı ile irtica çetelerinin devleti yıkma faaliyetlerinden kanıtlarıyla haberdar oldum.
Ben sade bir vatandaşım.Ben bu olaylardan haberdar olmadan, Devleti yıkmaya teşebbüs eden içteki bu hainlerle mücadele ve yöntemini belirleme TSK'nin asli görevidir.Cumhuriyeti korumak, benim güven içinde yaşamam bu sayede sağlanabilir. Bunun darbeyle, darbecilikle ne ilişkisi kurulabilir?
TSK görevini nasıl ifa edeceğini, hangi yöntemleri kullanacağını emir ve komuta zincirinde yerine getirir.
Cumhuriyet Başsavcısının da kanıtları olduğunda doğal olarak soruşturma, dava açma yetkisi vardır.
Bugün gazetelerde Sn. İlhan Cihaner'in neleri soruşturduğu madde madde açıklanmıştır.

İnancım odur ki, gözaltına alınan tutuklanan herkes yetki ve sorumluluk bilincinde yasalarla kendisine verilen görevini yapıyor.

Söylenmesi gereken de ellerindeki somut kanıtlarla budur.

Aklıma rahmetli Adnan Menderes'in köpek davası, don davası vs. şeklinde uyduruk nedenler ile yargılanıp, idam edilmesi geliyor. Bazen acaba bu AKP onun intikamını mı alıyor da askere saldırıyor diye düşünmeden edemiyorum.
Yahu bu kadar balyozcu, darbeci paşa vs. asker varsa bu AKP nasıl seçildi, nasıl 2 kez üstüste iktidar oldu?
Ama Yüce Rabbimden dilerim ki; madem bu yasal diyorlar, o zaman o yasalar sizin tekke, tarikat, zaviyelerinize de uğrasın. Gün gelecek aynı kanunun kestiği parmak acıyor dediğinizde, bizler de karşınıza geçip; "ee ne yapalım yasa bu, herkes yargılanabilir..." diyeceğiz.

Ve ne kadar salak ne kadar balık hafızalı bir toplumuz. Daha 2 sene önce AKP, Anayasa Mahkemesinin elinden zor kurtulmamış mıydı? (Belki de kıyak). Ne demişti 2008 yılında AYM? "AKP; LAİKLİĞE KARŞI EYLEMLERİN ODAK NOKTASI"... ne çabuk unuttuk değil mi? İşte yüz bulunca astarını da isteyen AKP'nin geldiği ve ülkemizi getirdiği yer. Hadi seyretmeye devam edin ama bari hatırlayın.

Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.

"ARTIK ARANIZDAYIM"

İbrahim Fırtına Adliye çıkışında kısa bir açıklama yaptı. Fırtına, ''Gerek şahsıma, gerek Hava Kuvvetlerine, gerekse kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik doğruymuş gibi gösterilen hususlardaki eksiklikleri, yanlışlıkları açıklamak için, yapılmakta olan hukuki bir sürecin aydınlatılması için buradaydım. Bunu yeteri kadar yaptığıma inanıyorum ve şu an aranızdayım'' dedi. Özden Örnek ise herhangi bir açıklama yapmadı.

Bugün ifadesi alınan eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Ergin Saygun'un durumu netlik kazanmadı.

Emekli Org. Çetin Doğan'ın ifadesi ise yarın alınacak.

http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2010/02/25

9 ilde Ergenekon operasyonu: 28 gözaltı

Ergenekon soruşturması kapsamında 9 ilde düzenlenen operasyonlarda 28 kişi gözaltına alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 9 ilde düzenlenen operasyonlarda 28 kişi gözaltına alındı.

NTV'nin haberine göre; İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Diyarbakır, Kayseri, Sıvas ve Zonguldak'ın aralarında bulunduğu 9 ilde İbrahim Şahin'le bağlantılı olduğu düşünülen 28 kişi gözaltına alındı.

Operasyonda çok sayıda silah da ele geçirildi.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=123280

Alıntı:

---

çoban rumuzlu üyeden alıntı

9 ilde Ergenekon operasyonu: 28 gözaltı

Ergenekon soruşturması kapsamında 9 ilde düzenlenen operasyonlarda 28 kişi gözaltına alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 9 ilde düzenlenen operasyonlarda 28 kişi gözaltına alındı.

NTV'nin haberine göre; İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Diyarbakır, Kayseri, Sıvas ve Zonguldak'ın aralarında bulunduğu 9 ilde İbrahim Şahin'le bağlantılı olduğu düşünülen 28 kişi gözaltına alındı.

Operasyonda çok sayıda silah da ele geçirildi.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=123280

---

İzmir'de göz altına alınan bir devlet hastanesinin başhekimi A.Ş çok yakınen tanıdığım biridir.Göz altına alınma sebebinin yakından uzaktan ergenekonla hiçbir ilgisi yoktur.Hastane ihalelerine fesat karıştırmak,çalıştığı firmalardan rüşvet almak,haksız kazanç sağlamak suçlamaları ile göz altına alındı.Tamamen konuyu çok net bildiğim için yazıyorum.Yanlış anlamalara yer vermemek adına....

Son Ergenekon dalgası: 30 gözaltı

Konya polisinin yürüttüğü yaklaşık 10 ilde düzenlenen eşzamanlı operasyonda Ergenekon örgütü ile bağlantısı olduğu iddia edilen 30 kişi gözaltına alındı.

Konya'da geçen yıl nisan ayında 6 kişinin tutuklandığı suç örgütü operasyonu kapsamında 11 ilde evlerinde arama yapılan yaklaşık 30 kişi delillerin incelenmesinin ardından gözaltına alındı.

Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen yıl Konya ile aralarında İstanbul, Ankara, Antalya, Isparta'nın da bulunduğu 11 ilde toplam 37 kişinin evinde arama yaptı.

Toplanan delillerin incelenmesinin ardından Savcı, şüphelilerin yakalanarak ifadelerinin alınması talimatını verdi. Konya merkezli yürütülen operasyonda, bu sabah harekete geçen ekipler, Konya'da bir doktorun da aralarında bulunduğu yaklaşık 30 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin alınan ifadeleri doğrultusunda Adana'ya gönderilme ihtimallerinin bulunduğu bildirildi.

Operasyonun geçen yıl 16 Nisanda Konya merkezli olarak yapılan ve 6 kişinin tutuklandığı suç örgütü operasyonu ile ilgili gerçekleştirildiği öğrenildi. Tutuklanan kişilerin Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınanlarla bağlantılı olarak faaliyet gösterdiği öne sürülmüştü.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14722566.asp

Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul ve Ankara'da 15 adrese operasyon düzenlendi.

Operasyon düzenlenen evler arasında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın da evi olduğu bildiriliyor.

Operasyonun Başsavcılığın talimatıyla "yargı camiası üzerinde hakimiyet kurmak", "yargı adaletini Ergenekon örgütünün istekleri doğrultusunda baskı altına almak" gerekçesiyle başlatıldığı bildirildi.

Soruşturma çerçevesinde; İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı avukat Mehmet Cengiz ve Emekli Albay Cafer Balçık'ın da aralarında bulunduğu 23 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

Odatv.com

http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaber..._mf676729.Jpeg
Tansiyon çıkartan el


“CMUK Seyfi”03 Haziran 2010

Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın da aralarında bulunduğu bazı avukatlar gözaltına alındılar. Gerekçe; “Ergenekon davasını sanıklar lehine etkileme, engelleme ve yargıyı baskı altına almak” şeklinde açıklandı.
Oktay, arama sırasında fenalaşmış ve yükselen tansiyonu nedeniyle İbni Sina Hastanesi’nde tedaviye alınmış. “Yaşamım boyunca demokrasi için mücadele ettim. Yargı olaya el koydu, ona saygılı olacağım” diye konuşmuş.Seyfi Oktay’dan beklenecek olgunlukta bir yanıt. Bir hukuk adamı olarak, en sıkıntılı anında bile “yargıya güvenini” ifade ediyor. Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ı SHP’de siyaset yaptığı 1980’lerden bu yana tanırım, “darbe organizasyonları”na sapmayacak ölçüde sağlam bir demokrattır. İnsani gerekçelerle ve mesleği olan avukatlığı nedeniyle kimi davalarla ilgileniyor olması, Ergenekon’la ilişkilendirilmesi için ne ölçüde yeterlidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde 5 yıl Adalet Bakanlığı yapmış ve adı bugüne dek gizli kapaklı hiçbir olaya karışmamış bir insanı, ifade için Beşiktaş Adliyesi’ne davet etmek yerine “gözaltına almak” ağır bir uygulama değil midir? Üstelik artık yapılmayacak denilen, polis aracına bindirilirken “başı çarpmasın” diye eğilerek... Taciz edilerek!
Seyfi Oktay, Adalet Bakanlığı yaptığı 5 yıl boyunca, Türkiye’de artık insan hakları ihlali olmasın diye yasalar çıkartmış, 1990’larda Demirel-İnönü Koalisyonu’nun “demokratikleşme” programını yürütmüş, Gümrük Birliği sürecinde Türkiye’ye gelecekte AB müzakerelerinin yolunu açacak reformlara imza atmış, adı “CUMK Seyfi”ye çıkmıştı.
CMUK, açık adıyla Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’ndaki değişiklikle, işkenceyi önlemek için, gözaltında avukat bulundurma olanağı tanınmıştı. Seyfi Oktay’ın bu değişiklik için Meclis’te nasıl gece gündüz ter döktüğüne tanığız.
Demirel’in vaadi “karakolları camdan olan” bir Türkiye’ydi. Bu vaadi hayata geçiren hükümet üyelerinin başında da Seyfi Oktay geliyordu. Alevi kökenli olan Seyfi Bey ve SHP’li bakanların o dönemde yaşadıkları en büyük acı hiç kuşkusuz, “Sivas katliamı” olmuştur.
Oktay’ın gözaltına alınması sırasında CHP’li milletvekilleri evine gelerek dayanışma göstermişler. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız’ın da Oktay’ın yanında olması anlamlıydı. Balkız, Ergenekon örgütünün “suikast” yapacağı öne sürülen isimlerden birisi. Alevi kökenli eski Adalet Bakanı için, “O bizim dedemiz” diyen Balkız’ı öldürmeye çalışan bir örgüte, Seyfi Oktay arka çıkar mı?! Umarız gözaltılar, referandum öncesi HSYK ile “hesaplaşma operasyonu” değildir!
Derya Sazak Siyaset Günlüğü
dsazak@milliyet.com.tr
Kaynak:http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...Seyfi%E2%80%9D

Sarızeybek'e Ergenekon sürprizi

Selahattin GÜNDAY-Taner YENER/İSTANBUL, (DHA) 19 Ekim 2010
BAZI basın kuruluşları hakkında tazminat davası açan Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Ergenekon soruşturması kapsamında şüpheli olduğunu öğrenince soluğu adliyede aldı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16081966.asp?gid=373


Erdal Sarızeybek
Tehlikeyi Görüyor Musunuz?18 Ekim 2010 Pazartesi

Erdoğan ister sevin ister sevmeyin, izlediği siyaset, İsrail siyasetidir. Açın okuyun 1980'lerde İsrail için Stratejiyi, ne diyor; Müslüman coğrafyayı etnik ve dini farklıklılar temelinde ayrıştır diyor, kutuplaştır diyor, çarpıştır diyor ve parçala!
Ne yapıyor bugün Erdoğan; bizi ayrıştırıyor Türk-Kürt diye, bizi kutuplaştırıyor Alevi-Sünni diye, Yahudi planıdır bu, açın okuyun.

Seversiniz ya da sevmezsiniz Erdoğan'ı, izlediği siyasete bir bakın, PKK terör örgütünü siyasallaştırıyor Kürdistan'a doğru.

Hangi cemaatten olursanız olun, bakın Erdoğan siyasetine, bir bakın; Barzani'ye Kürt devleti kurdu, Güney Kürdistan, bakın da çocuklarımızın geleceğini bir görün. Barzani'ye Konsolos atadı Erdoğan, yani Barzani'yi resmen tanıdı yani Güney Kürdistan'ı tanıdı. Bunun kuzeyi bizim topraklarımız, görmüyor musunuz?

Mesele türban değil, mesele cemaat değil, mesele Erdoğan'ın izlediği siyaset; bu siyaset Barzanisiyle, İmralısıyla Bizans'a hizmet ediyor, Yahudi Kürdistanıyla İsrail'e hizmet ediyor, Dinler arası diyalogla Hıristiyanlığa da hizmet ediyor ama hizmet etmediği bir şey varsa o da biziz, Türk milletine, Müslüman Türk'e hizmet etmiyor.

Nereye kadar gider bu iş?

AKP siyaseti olun, Hükümet olun, "ben Müslümanım " diyerek devleti ele geçirin, öyle mi?

AKP siyaseti olun, PKK'yı devlet içinde devlet yapın, çaresiz halkımız Habur açılımıyla PKK'ya kul edin, öyle mi?

AKP siyaseti olun, PKK ile anlaşın ve Türk devletini ele geçirin, öyle mi?

Gidişat budur; AKP siyaseti ile PKK siyaseti anlaşacak ve oyları alıp devlet yönetimini ele geçirecektir, planları bu, projeleri bu, yazdıklarımızı bir okuyun, hepsinin belgesi var.

Tehlikeye düştük, görmüyor musunuz? Ne yapacağız, elimiz kolumuz bağlı Türk milletini, Türk devletini AKP ile PKK'ya mı teslim edeceğiz? Hayır!

Gerçeği görüyorsanız eğer birleşin!

Tehlikeyi görüyorsanız eğer birleşin!

AKP ve PKK siyasetine karşı çıkan bir siyasette birleşin!

%10 seçim barajına dikkat edin, oylarınızı boşa atmayın, barajı aşan partilerde birleşin!

Onlar istese de birleşin istemese de!

Sevseniz de birleşin sevmeseniz de!

Çünkü tehlike ağır ve yakın, fazla zamanımız yok. Ya tutarsa deyip oyumuzu boşa atacak lüksümüz yok. Yeni partilerle yola çıkacak zaman yok zaman, derhal bu tehlikeden kurtulmamız lazım. Derhal bu AKP-PKK siyasetini değiştirmemiz lazım.

Bu tehlikeden çıkış yolumuz birleşmektir, vatan için, çocuklarımız geleceği için birleşmek ve bu siyaseti değiştirmektir!

KAYNAK:http://www.erdalsarizeybek.com.tr/er...usunuz-3y.html

Ergenekon dalgası bu kez "Odatv" isimli internet sitesini vurdu. Sitenin İstanbul'daki binasını basan polis, "Odatv"nin sahibi Soner Yalçın ile 3 yöneticisini "Ergenekon terör örgütüne üye olmak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla gözaltına aldı.

Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün talimatıyla bu sabah erken saatlerden itibaren Odatv yönetiminden Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun evinde arama yapıldı.

Yalçın'ın evindeki arama saat 06.00 sıralarında başladı ve yaklaşık 12 saat sürdü.

Aramanın ardından Yalçın polis aracına bindirilerek emniyete götürüldü.

Odatv'nin merkezinde, yöneticisi Soner Yalçın ile Barış Terkoğlu, Ayhan Bozkurt ve Barış Pelivan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilmeden önce sağlık kontrolünden geçirildi.

Organize Suçlar Şubesi ve Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Odatv'nin merkezinde ve yöneticisi Yalçın ile Terkoğlu, Bozkurt ve Pelivan'ın ev ile iş yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda belge ve doküman ele geçirildiği bildirildi.

Bazı bilgisayarlar da incelenmek üzere Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü'ne getirildi.

Odatv yöneticleri hakkında, "Ergenekon terör örgütü üyeliği" ve bu kapsamda "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlaması var.

http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...2.0/index.html

İşte polis baskınına neden olan o görüntüler

Türkiye’nin gündemini sarsan haberleriyle internet gazeteciliğine damgasını vuran Oda.tv merkezi ve yöneticilerinin evlerinde arama yapıldığı gün, Amerikalılar’ın Ergenekon polislerine verdiği eğitim ve Zir vadisi buluntularının sahte olabileceğine ilişkin görüntüleri yayınladı. Söz konusu belgeler Oda.tv’nin internet sitesinde “Bu görüntüler Ergenekon Davası’nın kaderini değiştirecek” üstbaşlığıyla verildi. Oda TV yöneticilerinin aynı gün ev ve işyerleri basıldı, haklarında arama kararı çıkarıldı.

http://haber.mynet.com/detay/guncel/...untuler/556001

“Yasaların bittiği yerde zulüm başlar.” Lord Chatham

“Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkum olmuştur.” Montesquieu

“Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır.” Anonim

“Yasama, yürütme yargı içiçe geçmişse, özgürlükler garantide değilse, anayasa yok demektir. Kuvvet kimdeyse o hakimdir.” Jean-Jacques Rousseau (1771)

“Bir toplumda suç varsa, orada adalet yoktur.” Eflatun (M.Ö.427-347)

Ergenekon'da yeni dalga...

Prof. Dr. Yalçın Küçük, gazeteci Nedim Şener, Ahmet Şık, Eren Sait Çakır İstanbul'da, Doğan Yurdakul, Mümtaz İdil, Coşkun Musluk, Müyesser Yıldız, Adnan Bıyıklı ve İklim Bayraktar ise Ankara'da gözaltına alındı. Yurtdışında bulunan eski MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'nun evinde de arama yapıldı.

11 şüpheli hakkındaki arama kararı Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün talebi üzerine İstanbul nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildi.

Haklarında gözaltı kararı verilen 11 kişi "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak"la suçlanıyor.

http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...4.0/index.html

Savcı Öz: Gazetecilere destek verenler de Ergenekoncu


Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılık açıklama yaptı. Zekeriya Öz, açıklamada Nedim Şener, Ahmet Şık ve diğer tutuklu gazetecilere destek veren açıklamaların "Ergenekon terör örgütünün hedef ve amaçlarına katkı sağlayacağını" söyledi.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-si...u-haberi-39962

****

Tehtit mi seziyorum sözlerinizden savcı bey?

Davası devam eden iddianame için bu şekilde konuşmanız ne derece doğru?

HATIRLATIRIZ: Devletimizin her memuru,işçisi,milletvekili,bakanı, cumhurbaşkanı, sadece halkın vergisiyle maaş/makam alır...

Adalet Bakanı, izni ve bilgisi dışında konuşan,demeç veren her memurunu,hakimi,savcıyı görevden alma yetkisine sahiptir... Her devlet memuru,bir bakanlığa bağlıdır,hukukçu görevlilerde Adalet Bakanlığı emrinde görev yapar.Bakan istemezse,hiçbir savcı demeç veremez....
Adalet bakanını göreve çağırıyorum!

Adalet Bakanı,kurumunun emrinde çalışan hiçbir savcıyı,hakimi basına konuşturtmaz, bakan izin verse de,ülkenin başbakanı durumdan sorumludur...!

Ergenekon'da yeni tutuklamalar

Yalçın Küçük'ün da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı

Bülent CEYHAN / AHT

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan Ergenekon davası sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük, OdaTV çalışanları Doğan Yurdakul, Müesser Yıldız, Coşkun Musluk ve Sait Çakır sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Nöbetçi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi İbrahim Balık'ın, Yalçın Küçük'ü örgüt yöneticiliği suçundan, diğer şüphelileri ise örgüt üyeliği suçundan tutuklanmasına karar verdiği öğrenildi.

Prof. Dr. Yalçın Küçük ile Odatv yazarı Müesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk ve Sait Çakır'ın savcılıktaki işlemleri 16.00 sıralarında
tamamlandı. Şüphelilerin, Savcı Zekeriya Öz ile Savcılar Fikret Seçen ve Hakan Karaali tarafından ifadeleri alındı.

Prof. Dr. Yalçın Küçük, Müyesser Yıldız ve Sait Çakır'ın ifadesini Zekeriya Öz, Doğan Yurdakul'un ifadesini savcı Fikret Seçen, Coşkun Musluk'un ifadesini ise Savcı Hakan Karaali aldı. Sorgularının ardından Yalçın Küçük "Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak", Müesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk ve Sait Çakır da "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Şüpheliler, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi İbrahim Balık tarafından 19:00'dan itibaren yeniden sorgulanmaya başlandı. Altı buçuk saat süren sorgunun ardından Hakim Balık, saat 01:20 sıralarında kararını açıkladı. Hakim, şüphelilerden Yalçın Küçük'ün örgüt yöneticiliğinden diğer şüphelilerin ise örgüt üyeliği suçundan tutuklanmasına karar verdi. Şüpheliler Metris Cezaevine gönderildi.

YURDAKUL'UN AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Tutuklamaların ardından basın mensuplarına Doğan Yurdakul'un sözlerinin ise neler olduğunu avukatı Tugay Topbaş açıkladı. Topbaş müvekkili Yurdakul'un kararın ardından, "Hukuk iflas etmiştir. Önemli olan kamuoyu vicdanının iflas etmemesidir. Biz kendimizi kamuoyunun vicdanına teslim ediyoruz" dediğini söyledi. Tutuklanan 5 ismin salı günü Silivri Cezaevi'ne nakledilecekleri öğrenildi.

Üniversiteler ve eğitim sustu !
Medya sustu !
Asker sustu !
Yargı sustu !
Muhalefet sustu !
Beklenti : Umarım vatandaş susmaz ! ! !

Alıntı:

---

38070 rumuzlu üyeden alıntı

Beklenti : Umarım vatandaş susmaz ! ! !

---

AK Parti'nin oylarını mütemadiyen artırması vatandaşın susmadığını mı gösteriyor?

Onlar koyun, kurtların çakalların susmasından endişe ediliyor belki.

şeriat devletinin önü açılıyor engeller kaldırılıyor ve şeriat isteyen yobaz toplumda elbisenin yasak edilmesiyle madur olan bu zümre isteyenin istediği elbiseyi giyme hakkı olduğu kavratılıyor ve darbe edebiyetıylada demokratikleştirliyor yani güya medenileştirliyor.