yürürüm yollar aşınır,
tuttuğum dallar aşınır,
petekde bal benim değil...
eğil yüce dağlar eğil,
geçit ver şu hayalime...
akdevrim.istanbul.
Printable View
yürürüm yollar aşınır,
tuttuğum dallar aşınır,
petekde bal benim değil...
eğil yüce dağlar eğil,
geçit ver şu hayalime...
akdevrim.istanbul.
doğduğum yeri calmışlar,
yurtsuz kalmış adamım ben...
duyguyu alın içimden...
ne duyar ne anlarım ben,
ruhumu atıp kafese
şişler şişler kanlarım ben...
bulut içinde gizlenir,
yağmur gibi damlarım ben...
sanki bilinmeyen yerde,
hayatımı sonlarım ben,
bir kuşlar ağlar ardımdan!...
akdevrim.istanbul.
parmağım tetikdedir,
ve kalbim etikdedir...
sana zarar veremem,
seni üzgün göremem...
hainsin biliyorum,
dikenli çetin yollar,
ben hala geliyorum...
ıssız köşe başında
yalnızım ölüyorum....
akdevrim.istanbul...
güneş doğar,güneş batar dostlarım,
kaldırımlar tek tek ölür,
nefesimi alırken...
ıssız sokak yas tutmakta kainat...
zor yazarım şiiri,
sanki kendime inat!...
akdevrim.istanbul.
artık karşı duramam,
şiire yazıya karşı,
yazsam mı yazmasam mı,
içimde çazıya karşı...
gün yuvarlanır geceye,
döner her şey,
senceye,benceye...
yıldızlara gülümserim,
bulut hayalimi alır,,,
yorganım elimde kalır!...
akdevrim.istanbul.
herkes eşit şiire,
gönderme yaptığım yok,
sözçükleri kaynatıp,
dondurma yaptığım yok...
kopsam yazı yazmaktan,
kalemimle kendime,
sanki mezar kazmaktan...
usanırım nefes alıp vermekten,
bir tabutun içinde,
hayalimi görmekten...
akdevrim.istanbul.
sözçüklerle yarama,
merhem olacaksan gel,
beni bende arama
dünya dönüyor dersin,
sonra döner gülersin...
çok sular aktı köprülerin,
altından...
oysa donmadı zaman...
sen samsunda,
bıraktığım değilsin!...
hayalime,
arattığım değilsin...
almanyada
donattığım değilsin...
sen nesin?...
akdevrim.istanbul.
kan damlar hayalime,
kalemimi kırarım...
dönmem geri bir daha,
olsa bile zararım...
gök kubbedir yerinde,
ve benim son kararım...
sözçükler şişlensede,
yazacağım biline,
yağmur olup buluttan,
sızacağım biline...
köyümü özlemişim
hayalimi köyümde,
bulunmaz gizlemişim...
her an elveda derim
gecen zamana bakar,
ey istanbul gülerim...
akdevrim.istanbul.
yüreğimi dişledim,
hayalimi şişledim,
kaçtım kendi kendimden,
bir çinayet işledim...
hayalimi bir gece,
inçir dalına astım,
yeni dinamik çağa
sandım ki ayak bastım...
sözçükleri yıkadım,
göz yaşımla yoğurdum,
hayalimi yakarak,
küllerini savurdum...
duyupta duymazmışım,
kendimi saymazmışım,
kurbanlık koyun gibi,
kendimi saymazmışım...
akdevrim.istanbul.
ateş yakmaz,
mermi çakmaz,
yüreğimde yıldızlara,
ufacık bir umut çıkmaz...
yürüyorum yollar benim,
allar benim pullar benim,
sabah akşam tutunduğum
şuradaki dallar benim...
yalan olan dünyadayım,
arkamda olmadı dayım,
sanıyorum rüyadayım,
petteğimde ballar benim...
arının sesini duymam,
kendimi bir vardan saymam,
yıldız gibi birden kaymam,
düşünürüm yollar benim...
akdevrim.istanbul.
öksüz kalmış kırmızı gül,
çiğnenmiş ayak altında...
iki damla kanı gördüm,
akgüverçin kanadında...
kahrettim kendi kendime,
nasıl güvenmişim kime?
sığındım birden gölgeme,
sonu gelmiş umudunda...
zamanla akıyor insan,
kendini yakıyor insan,
hayattan bıkıyor insan,
hiç bir şey değil umrunda...
akdevrim.istanbul.
uykularımı kacırdın,
geceler hiç benim değil...
hayallerimi uçurdun,
belleğimden artık çekil...
akdevrim.istanbul.
avuçlarımı acmışım,
dünya ekseninde döner,
sanki kendimden kaçmışım...
kim demişki acım diner?...
anlayan anlamaz beni,
kalemim kağıdım gibi,
isterim.anlamaz beni...
başka yok ağıdım gibi...
yol görünür çokmaz sakak,
ne tarafa bakarsan bak,
akdevrim.istanbul...
ekmeğim aşım gibi,
çileli başım gibi
yanımda durmalıydın...
mekanik saat gibi,
kalbimi kurmalıydın...
ne baharlar yazlar gördüm,
hep sulanmış gözler gördüm,
demir kafesin içinde,
sağ solu gözler gördüm...
ben miyim dedim kendime?
akdevrim.istanbul.
nereye gidiyor hayat?
hayallerim öksüz kalmış...
kalbim atar gece gündüz,
ruhum öylece bunalmış...
demir kafes içindeyim!...
değişir de falcı bacı...
gelen giden verir acı,
nedir yaşamın amacı?
demir kafes içindeyim...
bahar gelmiş sanıyorum,
yapraklar sarmış dalları,
ağlayan olmaz ardımdan
şayet dikersem nalları...
akdevrim.istanbul.
eridi adam,
yoğruldu hayalinle...
gökte uçan kuştan bile,
davacıydı...
yağmur yağmadı,
boş geldi gitti bulutlar...
dört duvar tutar beni,
bilmediğim bir yere,
her gece atar beni...
akdevrim.istanbul.
kalemimi uzattım,
yıldızları salladım...
mektubumu pulladım...
güneşe giden mektup,
sevgiye neden mektup,
kayboldu gök yüzünde...
hayalini kurduğum,
gece gündüz sorduğum,
karşısında durduğum,
bir haini aradım...
hayalimde kaç kere,
saçlarını taradım...
dünden geceye kalan,
hissettiklerim yalan...
varlığımı unuttum...
akdevrim.istanbul.
denizi gördüm kurumuş,
ayak altında yapraklar...
yüreğim neleri saklar,
anlatamam hiç kimseye...
güneş doğmuş,gün ışımış...
hedefine koşar insan,
sabır olsa taşar insan,
boşa yazıyorum niye?...
akdevrim.istanbul.
yıkık dökük pencere,
hayalimi solladım
dün akşam birden bire...
döner durur yer küre...
yasdadır gönül evim,
mağlup olmuş bir devim...
durdum olduğum yerde...
şakağıma kurşunu,
vurdum olduğum yerde...
akdevrim.istanbul.
iki elim iki gözüm sanki
benim değildir...
rüzgar sandım oysa,
fırtına vurmuş...
umudumu yerden yere
savurmuş...
geceyi gündüzü,
koydum kantara...
dahada kanadı içimde yara...
akdevrime dedim kendini ara...
bu yıldız,
bu gök
senin değildir...
damardan verilen kanın değildir,
madem ki hayatın canın değildir,
bırak yelkeni rüzgar götürsün!...
akdevrim.istanbul.
mademki değilim,
susadığım yerde,
mademki umut asılmaz göz bebeklerimden,
geceyi dargın görürüm...
gündüzü vurgun...
yaşamıyor deyin bana....
hayalimi artıyorum,
darasını alıyorlar...
sarıldığım yastığımdan,
mutluluğu calıyorlar...
ben yalnız kalıyorum.
gök kubbe üstüme gelir!...
akdevrim.istanbul.
düşümü attım kantara,
baktım neymiş nedir dara,
hala gelmez bana sıra,
mutluluk uzakta kaldı,
bir yerde tuzakta kaldı...
elim yetmez gözüm görmez,
kücücük kalbime girmez,
kimse acıları dermez,
mutluluk uzakta kaldı,
bir yerde tuzakta kaldı...
akdevrim.istanbul.
özümü yakan değilsin,
yıldıza çıkan değilsin,
koltukda bakan değilsin,
ne beklersin ne umarsın,
kaybettiğim bir kumarsın...
akdevrim.istanbul.
benim değilmiş ellerim,
arada gelir giderim...
sessizleşmiş kaldırımlar,
azgın gecenin birinde,
beni deşmiş kaldırımlar...
yağmur yağmış boran olmuş...
göz bebeğini görmüşsün,
içinde bir yaran olmuş...
kanar durur günden güne...
akdevrim.istanbul.
karayı beyaza boyar gibiyim
bir yerlerde seni duyar gibiyim,
beynimin içini soyar gibiyim,
hala kurtulamam senin etkinden...
gözlerim gözüne bakmadan yandı,
gönlüm hayaline sanki uyandı,
seni kurtaracak bir umut sandı,
hala kurtulamam senin etkinden...
akdevrim.istanbul.
ölmeden kurtuluş yokmudur dedim...
bir tutam sevgiye çokmudur dedim...
yayını terkeden okmudur dedim...
içimde yangını anlatamadım...
hain bir insana çıkacak adım!...
akdevrim.istanbul.
olur dedim olmaz dedim,
geldi gitti ömrüm benim...,
bir kararda kalmaz dedim,
baktım bitti ömrüm benim!...
yüreğimin dehlizinde,
sanki yaşar daha zinde,
umutsuzluk denizinde,
birden battı ömrüm benim!...
nasıl sana yar diyeyyim,
bir beni duyar diyeyim,
altınla ayar diyeyim,
hemen sattı ömrüm benim!...
olgun vefalı bir yarsan,
beni uzaktan duyarsan,
karayı beyaz boyarsan,
gün uzattı ömrüm benim!...
akdevrim.istanbul.
gülü baktım sarartmışlar
dünyasını karartmışlar,
fırlatıp çöpe atmışlar,
dünya yalan sevgi yalan.
kahır çektim acı duydum,
kendi hayalimi oydum,
ruhumu ateşe koydum,
dünya yalan sevgi yalan...
akdevrim.istanbul
parmağın tetikdedir ha çekti ha çekecek,
hainlerin üstüne bu gök kubbe çökecek,
satırlara kalemler göz yaşını dökecek,
susmayacak şiirler,dünü varsa yarını,
şeytanlar işgal etmiş ozanın diyarını...
inadına sarıldım elimde ki kaleme,
bulamadım halimi anlatacak kelime...
dünya hiç katlanamaz senin gibi zalime,
şiirsiz ölen adam diyemez bana kimse,
yarama merhem olmaz her ne kimse hekimse....
akdevrim.istanbul.
demeyin sakin olun,
dikenli çetin yolun,
ortasında çakılan,
benzin döküp yakılan
bir aşkın küllerinden,
yeniden mi doğayım...
okunu fırlatacak,
sanki gerili yayım...
kimsenin bilmediği,
gidipde gelmediği,
toz pembe bir dünyayın
içinde yiten umut,
kundakta bir bebeğin,
gözünde biten umut,
hayalimi doldurmuş...
farkında değil kimse...
eğik baş buruk yürek
her ne zaman gördümse,
kahrolurum ölürüm!...
akdevrim.istanbul
ruhumu attım kantara,
asla belli olmaz dara,
sevdan içimde bir yara.
yaşanmıyor günüm benim...
var diyorsun yok diyorum,
yaydan çıktı ok diyorum,
dünya bana çok diyorum,
engel dolu önüm benim...
akdevrim.istanbul.
elleri ayakları,
uzanan tırnakları,
harmanladı toprağı....
yağan yağmur altında...
öptü yeşil yaprağı...
kalemi öper gibi,
silahı teper gibi,
tanka topa uçağa,
olduğu siper gibi...
düşünürüm sevgiyi...
ileriye bakarak,
karanlığa zindana
bir kibriti çakarak...
köhnemiş anlayışı,
bir çırpıda yıkarak,
şiirimin özünden,
bir güneşin gözünden,
yıllarca beslenirim,
anlayan bir meleğe,
devamlı seslenirim...
sesimi duysun diye,
gözümün bebeğini
bir gece oysun diye...
bakmayayım dünyaya..
akdevrim.istanbul.
düşümü kurşuna dizdi bir hain...
adımı her yerde çizdi bir hain...
içimde yaşayan gizdi bir hain...
neden bir haini unutamadım...?
günlerim karardı gecedir artık...
adı söylenmeyen hecedir artık...
sevgimi kınayan cücedir artık...
kendimi kimseye anlatamadım...
akdevrim.istanbul...
------------------
sana yanlış yapacak,
gözlerim bile olsa,
çekinmeden oyarım...
cehennem ateşine,
bedenimi koyarım!...
akdevrim.istanbul.
gök kubbe çöktü sandım,
hayatımdan usandım...
bir ateş alev gibi,
baştan ayağa yandım...
anlatamadım artık,
unutamadım artık,
yorgun düşen kalbimi,
tanıtamadım artık...
esti hain rüzgarlar,
önümü birdenn bire,
kesti hain rüzgarlar...
akdevrim.istanbul.
hep havada kurşun mu var?
yol alan biri değilim...
sayarım olduğum yerde,
sanırım diri değilim...
ne var bana dünden kalan,
çektin gittin oldun yalan,
istersen dünyayı dolan,
elinin kiri değilim!..
ateş alev kül dumanım
acıyla gecer zamanım,
öyle kolay çıkmaz canım,
bal yapan arı değilim!...
akdevrim.istanbul.
güneşi buz yapan sevgime inan,
yüreğimden kopan sevgime inan,
bir Allaha tapan sevgime inan,
sana seni sevdam anlatamadım,
hain dedim durdum unutamadım!...
akdevrim.istanbul.
yürüdü,
yalnızdı adam...
ve sokağı çıkmazdı...
cebinden kağıt kalem çıkardı,
bir şeyler yazdı...
anlatacakları vardı...
sonra yağmursuz buluta döndü,
baktı,
ve bir sigara yaktı...
ışıkları yanar görmese,
belki ağlayacaktı...
kaldırımlar içimde,
sönmeyen bir volkandır,
ya üstteki sokak lambam,
göğsümün içinde
atan bombam...
ya ben ya ben,
ne kadar daha var dedi sabaha,
kayboldu karanlıkta...
akdevrim.istanbul.
gül dedi bana,gözünde yaş vardı,
zaman dardı...
baktı gök yüzüne,
uydu kendi sözüne...
alsalar yüreğimi,
hissetmesem...
ben zaten yoktum desem...
ne güldüm,
ne ağladım...
saydım olduğum yerde...
akdevrim.istanbul.
bir kadındı gecen gece,
sevgim dudağında hece...
dedi hayat bir bilmece...
rüya gördüm uyanmadım...
nefes alıp verir dedi,
beni nasıl görür dedi,
bir uyansa erir dedi....
gercektir diye sanmadım...
çok pişmandı yaptığından,
duygulari çırptığından....
bir enkaz bıraktığından...
izahatina kanmadım...
güneş doğar bülbül öter...
birde uzun gece biter..
baca tüter,ocak tüter...
uyudum diye donmadım...
akdevrim.
...Paranın öldürdüğü ruhlar silahların öldürdüğü bedenlerden fazladır......
sende çek git al pırtını...
kime dayadın sırtını...
acık oyna her kartını...
kovulmuşum bu dünyadan...
sevgiler hep yalanimiş..
hikayeden kalanimiş..
gerceği kim bulanimiş...
savrulmuşum bu dünyadan...
akdevrim.
...Paranın öldürdüğü ruhlar silahların öldürdüğü bedenlerden fazladır......