-
Çoktandır bu forumu unutmuşuz...
Birkaç şiir gözüme ilişince hatırladım. Bir zamanlar ne çok müdavimi vardı,sahi ipekderya nerelerde????
Yalnızlığa dayanırım da,
birbaşınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam, geçinip gideriz biz mutluluğuyla,
Ama;
'Günün aydın,akşamın iyi olsun'diyen
biri olmalı
bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa
kulağımda.
Yoksa,
Zor degil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya,
Ama:
'Çaya kaç şeker alırsın?'
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...
-
100 ' De Israr Etme
90 'da Olur,
Insan Dedigin
Noksanda Olur.
Sakin Boburlenme
Elde Ne Var Diye,
Bir Ben Varim Deme
Yoksanda Olur...
-
Son Mektup...
Çok sevdim
Sevildim sandım
Tatlı bir rüyadan uyandım
Herşeyi anladım
Ağladım,kırıldım
Masal bitti
Kuruyp dökülen yapraklar gitti
Bekledim dönmedi
Ölümü istedim gelmedi
Aradım bulamadım
Yâr nereye gitti göremedim
Değerim neydi bilemedin
Beni sensizliğe terkettin
Gözyaşlarımı hiç görmedin
Hoşçakal bebeğim
Bari kalbimi geri verseydin
Birden fazlası sığmaz yüreğine
Vermek için döersen geri
Bekliyor bu beden seni
Huzurlu sıcacık topraklarda
Koy yerine ve üzülme
Daha ne kâfiyeler eskitirler ömrüne
Daha ne ömürler gider aşkına
Savagery...
-
Hoşgeldiniz sayın romantic. Yazılarınızı ve sizi özlemiştik
BEKLEMEK
Gözler önünde işte
Gittikçe arınıyorum kendimden
Her giden güzelleşir
Gidiyorum güzelleşmek için
Unutulsun diye çirkinliklerim
Gelecek birisi güzeldir
Gelince güzel değil
Hele gelmişse çirkin
Yaşam, ölüm gelecek diye güzel
Ey güzeller güzeli beklediğim
Kaç saatim, kaç dakikam ya da saniyem
Artık ne gelmek ne de gitmek
Yaşamın en zor yanı beklemek
Hiçbirimiz beklemedik doğmayı,
Doğduğumuzdan beri beklediğimiz
ÖLMEK
AZİZ NESİN
-
Kar Şiiri
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelip gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın
Ben bu şiiri yazdım aşkın çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın
SEZAİ KARAKOÇ
-
Acıyı hafifletecek birşeyler olmalı
Yaraya buz koymak gibi.
Ve birşeyler hüznü dindirmeli,
Ateşe su dökmek gibi.
Hayatta göreceğini görüyor insan
Başak,buğday
Ve derken yanmak gibi.
Anlıyorsun ki sevmek aslında
Buluttan köşk yapmak gibi.
bu da bnden olsun[8)]
-
Bir hayaldi seninle geçen günlerim
Tutamadığım elini gölgeler çaldı
Soldu bahçemde seninle açan güllerim
Bir denizdin kurudu tortusu kaldı
Sararan mevsimlere yenik ümitleri
Ne bir yeşil yaprak, ne bir dal kaldı
Uzak yıldızlara takıldı gözler
Gönlümün güneşini geceler çaldı
romantic
-
özledim seni...
ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zaman içimi
nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
yokluğun, hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadiyen
bir boşluğa sabahları seni okşayarak başlamaları akşamları her işi bir
kenara koyup seninle başbaşa konuşmaları
özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu
küskünlüğünü...
nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak, bir
çift kısık gözle kendini, ellerimin okşayışına bırakırken.
gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları
söyleyemeden 'git artık' demek.
'beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa' demek
sana ne de zor..
seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda bana bir yabancı gibi
bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...
CAN YÜCEL
herkese selamlar ilk iletim bu güzel şiir olsun istedim
-
bir attila ilhan şiiri o mükemmel kurgu ve kelime gücü...
sisler bulvarı
elinin arkasinda günes duruyordu
aylardan kasimdi üsüyorduk
agacin biri bulvarda ölüyordu
sehrin camlari kaygisiz gülüyordu
her köse basinda öpüsüyorduk
sisler bulvarina aksam çökmüstü
omuzlarimiza çoktan çökmüstü
kesik birer kol gibi yalnizdik
daglarda ates yanmiyordu
deniz fenerleri sönmüstü
birbirimizin gözlerini ariyorduk
sisler bulvarinda seni kaybettim
sokak lambalari öksürüyordu
yukarida bulutlar yürüyordu
terkedilmis bir çocuk gibiydim
dokunsaniz aglayacaktim
yenikapida bir tren vardi
sisler bulvarinda ölecegim
sol kasigimdan vuracaklar
bulvar duraginda düsecegim
gözlüklerim kirilacaklar
sen rüyasini göreceksin
çiglik çigliga uyanacaksin
sabah kapini çalacaklar
elinden tutup getirecekler
beni görünce tas kesileceksin
aglamayacaksin! aglamayacaksin!
sisler bulvarindan geçtim sirilsiklamdi
islak kaldirimlar parliyordu
durup duruken gözlerim daliyordu
bir bardak sarabda kayboluyordum
gece bekçilerine saati soruyordum
evime gitmekten korkuyordum
sisler bogazima sarilmislardi
bir gemi beni afrikaya götürecek
ismi bilmem ne olacak
kazablankada bir gün kalacagim
sisler bulvarini hatirlayacagim
kirmizi melek sarkisindan bir satir
lodosdan iki
senin kirpiklerinden bir satir
simsiyah bir satir hatirlayacagim
seni hatirlatanin çenesini kiracagim
limanda vapurlar uguldayacak
sisler bulvari bir gece haykirmisti
agaçlari yatiyordu yoksuldu
bütün yapraklari sararmisti
bütün bir sonbahar aglamasti
aglayan sanki istanbuldu
öl desen belki ölecektim
içimde biber gibi bir kahir
bütün siirlerimi yakacaktim
yalnizlik bana dokunuyordu
eger sisler bulvari olmasa
eger bu sehirde bu bulvar olmasa
sabah ezaninda yagmur yagmasa
süphesiz bir delilik yapardim
hiç kimse beni anlayamazdi
on bes sene hüküm giyerdim
dördüncü yilinda kaçardim
belki kaçarken vururlardi
sisler bulvarindan geçmedigin gün
sisler bulvari öksüz ben öksüzüm
yagmurun altinda yalnizim
agzim elim yüzüm islaniyor
tren düdükleri iç içe giriyorlar
aklimi fikrimi çeliyorlar
aksarayda isiklar yaniyor
sisler bulvari ayaklaniyor
artik kalbimi susturamiyorum
-
HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...
Can YÜCEL