-
Re: Vatan Sağolsun
6...
Saat 10 civarı falan... Telefon...
"Yılmaz?"
"Evet?"
"Ekrem ben... İzmir'den."
"Vaay, ağabey hayırdır?"
Aynı muhitin çocuğuyuz. Kardeşi, üniversiteden arkadaşım. Ekrem ağabey, bizden 7-8 yaş büyük... Hayli oldu, görüşmeyeli.
"Şırnak'ta 5 şehit varmış."
Gazeteciyiz ya...
"Maalesef ağabey, mayın."
Sesi kırılıyor aniden.
"Tolga orada..."
Oğlu.
Ağlıyor kapı gibi adam... Belli ki o ana kadar zor tutmuş kendini, boşalıyor, ağlıyor...
"Var mı şehitlerin arasında ismi?"
Çok soru duydum da... Bu kadar ağırı...
Gırtlağım düğüm.
Tolga...
Gözümün önüne geliyor hergele.
Okumuyordu kız peşinde koşmaktan, hatırlıyorum... Demek asker, Şırnak'ta.
Baba İzmir'de.
Ben çaresiz.
Geveliyorum, saçma sapan, "bilmiyorum ağabey, henüz isimler açıklanmadı, sen sağlam dur, o yoktur inşallah."
Diyorum ama... Utanıyorum verdiğim cevaptan aslında... Bu kadar arsız bir temenni olabilir mi? Tolga değilse, Hasan, Hasan değilse, Murat... İlla ki, bir babanın evladı... İlla ki, bir ananın kuzusu... "İnşallah seninki değildir" denebilir mi? Diyorum.
Yerin dibine geçerek...
"Öğrenirsen, arar mısın?" diyor.
Biraz daha saçmalıyorum... Kapatıyoruz.
Sigarayı bırakmam mümkün değil.
Saldırıyorum hemen, oraya buraya. Yok. İsim yok. Bir yandan da, düşünmek istemediğim durumu, düşünüyorum... Ya Tolga'ysa... Ne diyeceğim yani, telefon açıp? Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanları? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu...
"Vuruşmak daha kolay, inan" demişti bir subay bana, "analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana, o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın..."
Hiç anlamamışım ne demek istediğini, bu ana kadar... Öküz gibi dinlemişim meğer.
Saat 12.45...
Şehit sayısı, 6'ya çıktı.
Saat 13.33...
Anadolu Ajansı duyurdu. Başbakan, "5" askerimizin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı'na başsağlığı mesajı göndermiş.
Şehit 6... Başsağlığı 5.
Evlatlarımızın öldürülme hızına bile yetişemiyorlar... İsimler hâlâ yok.
Bir umut, haber kanallarını zaplıyorum...
Cannes film festivali var, bir tanesinde.
Öbürü, borsanın hacmini anlatıyor.
Saat 13.55... 14.07... 14.23...
Çalmasın diye dua ediyorum. Çalıyor.
Bu sefer yenge.
Baba atmış kendini sokağa, dayanamamış beklemeye. Ana yüreği sarılmış telefona.
"Var mı?"
Nasıl çıktı ağzımdan, bilmiyorum...
"Yok abla, ben de tam sizi arayacaktım, şükür ki yok, isimler hep başka."
Bir çığlık ki, anlatamam.
Ekrana oturuyorum...
Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız, tuşlar hiç olmadığı kadar ağır.
Gözüm televizyonda... Hayat, lay lay lom arkadaşlara... Hiçbir şey olmamış gibi.
Umursamaz. İlgisiz... Neşeli hatta.
İsimlerden ses seda yok. Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü. Rakamdan ibaret...
Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda? Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili? Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar...
Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık.
Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var.
Vedat Dayıoğlu, Antalya.
Bayram Bolat, Konya.
Atıf Günkan, Niğde.
Bekir Çakır, Adana.
Mahir Yıldırım, Aydın.
Samet Kırbaş, İstanbul.
Kulağımda çığlık.
Yılmaz ÖZDİL / Sabah
-
Re: Vatan Sağolsun
Vatan elbette sağ olsun sonsuza kadar payidar olsunda bazı yaratıklar olmasın artık. Sakın yanlış anlamayın bunu teröristlere demiyorum. Onlar tümden yok olsun o ayrı bunu içimizdeki maalesefte yetkili yaratıklara söylüyorum. Sen orayı besle kendi halkının yarısına elektrik sat inşaat kur o sınır kapısını aç sonra laga luga...
Sen 8,5 milyar dolar için Irak a girmem diye söz ver . kapalı kapılar altında ülkeni sat Utanmadan Diyarbakırı BOP un merkezi yapacağız de sonra laga luga et. hadi oradan terbiyesiz. Yerin orası değil yüce divan ama nedense oradasın ve nedense sevenlerin var. Umarımki Aziz Nesin haklı çıkmaz yüzde 65 salak varsa yandı gülüm keten helva....
Tarih 13 Nisan 2007: Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Barzani’nin haddini aşan açıklamaları üzerine, basın toplantısı yaptı ve “Kuzey Irak’a operasyon yapılmalı. Ama bunun için siyasi karar olmalı” dedi.
Tarih 30 Nisan 2007: Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde muhtıra gibi bir açıklama yayınlandı.
Tarih 16 Mayıs 2007: Uluslarası Basın Enstitüsü’nün toplantısına katılan Başbakan Erdoğan, “Genelkurmay Başkanlığı bana bağlı bir kurumdur” dedi.
Tarih 23 Mayıs 2007: Başbakan, askerin istemesi durumunda sınır ötesi operasyon iznini hemen Meclis’ten çıkartabileceklerini söyledi
Asker bu konuda söyleyeceğini bir buçuk ay önce söylemiş; Başbakan hâlâ “İsterlerse” diyor... Üstelik halk adına Meclis’e ait “siyasi irade” hakkını, “Bana bağlı” dediği Genelkurmay’a havale ediyor...Yahu daha ne söyleyecek anlamadım ki...
Şehitlerimizin tamamında bu kişilerinde kanlı elleri olmaya başladı unutmayalım...
Rahşan Ecevit açıklamasında diyor ki...
'' iki yıl önce Bülent Ecevit, "Kuzey Irak’a mutlaka girilmelidir. Yoksa Kuzey Irak Türkiye’ye girecektir" uyarısında bulunduğunu belirterek, “Olan oldu. Kuzey Irak Türkiye’ye girdi ve PKK’lı bir canlı bomba Ankara’da Anafartalar Caddesi’nde 6 masum vatandaşımıza kıydı. Sınırlarımızda ise PKK ile savaşımız sürüyor. En son Şırnak’da 6 şehit verdik" dedi.
ABD’yi sözde müttefik olarak değerlendiren Rahşan Ecevit, açıklamasında şunları kaydetti:
"ABD hâlâ ‘Amerika’nın beklentisi Türk güvenlik güçlerinin Kuzey Irak’a geçmemesidir’ diyebiliyor. Şimdiye kadar Kuzey Irak’a girmiş olsaydık bugün nice şehidimizin yanı sıra ne 7 masum vatandaşımız hayatını kaybederdi ne de 6 şehit verirdik. Hatta bundan Kuzey Irak halkı bile yararlanabilirdi. Bundan bir müddet evvel Genelkurmay Başkanı Sayın Yaşar Büyükanıt, ’Kuzey Irak’a mutlaka girilmeli. Bundan büyük fayda sağlanacak’ demişti. O zaman siyasî irade nerelerdeydi? Geç kalındı." Rahşan Ecevit, Türkiye’nin kendi dış politikası olmadığını da kaydederek, “Ne yapıyorsak yabancılara sorarak yabancılardan izin alarak yapıyoruz. Ne zaman ülkemizle ilgili kararları kendimiz alacağız? Avrupa Birliği ve Amerika Türkiye’yi ne zamana kadar yönetecek? Türkiye ne zaman onurlu bir dış politika izleyecek" diye sordu.
Yani insaf 84 yaşında ki Rahşan hanımın gördüğünü bu 352 hödük göremiyor mu? İstemiyor mu? Yahu kadınların kafasına bağladığı Türbanı bunlar gözlerine bağlamış olabilirler mi ?
-
Re: Vatan Sağolsun
ŞIRNAK’ta şehit düşen piyade komando Vedat Dayıoğlu’nun İzmir’deki cenaze töreni askere destek Başbakan Tayip Erdoğan aleyhine protesto gösterisine dönüştü.
2 yıllık evli, 7 aylık kız çocuğu babası Şehit Dayıoğlu’nun cenazesini sessiz bir şekilde Beşikçioğlu Camisinde bekleyen kalabalık Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın görünmesiyle tutum değiştirdi. Kalabalık hep bir ağızdan önce “Şehit ölmez vatan bölünmez” diye bağırdı sonra da Başbakan Erdoğan’a gösterilecek tepkinin ilk ipucunu verdi. Başbakan Erdoğan’ın “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözüne atıfta bulunurcasına kalabalık “Bu asker yatmadı vatanını satmadı” diye bağırmaya başladı. Büyükanıt ise doğrudan Şehit’in dul eşi Şengül’e ve ailesine başsağlığı diledi. Kalabalığın sesi Başbakan Erdoğan’ın cami avlusuna girmesiyle önce kesildi sonra yerini “başbakan istifa” sloganlarına bıraktı. Erdoğan ise protestolara aldırmadı ve öncelikle şehit yakınlarına başsağlığı diledi.
EZAN’I BASTIRDI Başbakan aleyhine ve asker lehine protestolar sonunda o kadar yükseldi ki ezan sesi duyulmaz oldu ve cami imamı kalabalıktan protestoya son vermesini rica etmeye başladı. Imam “Allah aşkına sessiz olun, burası cami” dese de sesler Erdoğan camiye girinceye kadar kesilmedi.
CEVABI O YAVRU VERİYOR Başbakan Erdoğan protestoların ardından camiye girerken Orgeneral Büyükanıt dışarıda kalabalığı gören bir noktada sessizce bekledi. Büyükanıt bu sırada kendisine gelen “ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Şehidin öksüz kalan çocuğu Azra’yı göstererek “Burada bir şey söylemeye gerek yok. Oradaki 6 aylık yavruya bakın. O her şeyi söylüyor” cevabı verdi.
Erdoğan camideyken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in camiye gelmesiyle “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları cami avlusunu doldurdu. Sezer ‘in de ilk hareketlerinden biri şehit ailesine başsağlığı dilemek sonra Büyükanıt’ın yanında sessizce cenaze namazını beklemek oldu.
YANYANA KILDILAR Erdoğan’ın camiden çıkmasının ardından cenaze namazına geçildi. Namazda Sezer, Erdoğan ve Büyükanıt yan yana saf tuttular.
-
Re: Vatan Sağolsun
.
Ekrana oturuyorum...
Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız, tuşlar hiç olmadığı kadar ağır.
Gözüm televizyonda... Hayat, lay lay lom arkadaşlara... Hiçbir şey olmamış gibi.
Umursamaz. İlgisiz... Neşeli hatta.
İsimlerden ses seda yok. Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü. Rakamdan ibaret...
Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda? Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili? Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar...
Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık.
Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var.
Vedat Dayıoğlu, Antalya.
Bayram Bolat, Konya.
Atıf Günkan, Niğde.
Bekir Çakır, Adana.
Mahir Yıldırım, Aydın.
Samet Kırbaş, İstanbul.
Kulağımda çığlık.
Yılmaz ÖZDİL / Sabah[/QUOTE]
Bu acı günü yazı ve duyguları ile paylaşan forum izleyicilerine en içten selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Bu vatanın nadide şehit evlatlarına allahtan rahmet kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum.
Değerli forum izleyicileri acı ve kederimiz büyüktü son verdiğimiz şehitlerimizle bu acı ve keder dahada büyüdü teröre sitem ve karşı duruşumuz bir kat daha çoğaldı "lanet olsun,nabedil olsun terör ve yandaşları"
Konu birçok boyutu ile zaten ele alındı bunlara girmeyeceğim benim merak ettiğim sadece değişik ortamlarda yazma çizme ve vah vah lamı bu lanet teröre karşı duracağız hangi gün hangi zaman hangi yerde bizi veya yakınlarımızı bulacak diye bekleyeceğiz daha nekadar daha nekadarrr.. nereye kadar.
Çözüm önerilerinizi harekete ve güce dönüştürtürme zamanıdır.
Şimdi tüm forum izleyicilerinden önemle rica ediyorum çözüm önerilerini politikayı katmadan tartışıp değerlendirelim aktif hale getirelim ve uygulamaya sokalım
Haydi hukukçular haydi hukuk severler haydi vatan severler tüm önerilerinizi bu güzel partfomda aydın ve bilgili hukukçularımızla onların derin tecrübeleri ve deneyimindende faydalanarak burada toplayalım.
İlk öneri benden Birlik ve beraberliğimizin sembolü mukaddes bayrağımızı hiç çıkarmamacasına açalım ve her ortamımızda dalgalandıralım
Ufak kıvılcımlar büyük ateşleri oluşturur durmayalım her kişi bu oluşum için bir kişiyi harekete geçirirse kısa zamanda büyükbir topluluğu oluşturacağına inananıyorum.
saygılarımla.
"Ucun kuşlar uçun! doğduğum yere,
Şimdi dağlarımda mor sümbül vardır.
Ormanlar koynunda,bir serin dere,
Dikenler içinde bir sarı gül vardır."
Rıza Tevfik Bölükbaşı
-
Re: Vatan Sağolsun
Amerika'da oturan imam eskilerini askere alalım. KKTC'de sınır nöbeti (Türkiye sınırı) tutsunlar!!!
-
Re: Vatan Sağolsun
Çok önemli bir konuya deginmişsiniz sizi bende kutlamak isterim.şehitlerimizin ruhu şad olsun.bu vatan kolay kazanılmadı kolayda kaybedilmiyecektir.Bayragımızı bayrak yapan üstündeki kandır. saygılarımla...
-
Re: Vatan Sağolsun
MUSANIN ÇOCUKLARI - ERGÜN POYRAZ
Bu kitapta, Tayyip ve Emine Erdoğan'ın doğumundan bugüne kadar olan hayat hikâyelerini, Tayyip ve AKP'nin İsrail, ABD ve İngiliz büyükelçileri ve istihbarat örgütlerinin desteğinde nasıl gelişip serpildiğini görecek, TBMM'de yine bu ülkelerin lehine sergiledikleri faaliyetlerini okuyacaksınız. Tayyip'in Amerikan vatandaşlığı yanında, Arap kökenli olarak tanıttığı eşinin Arap değil, Yahudi soyundan geldiğini ibretle izleyeceksiniz. Keza kendinin de Musa'nın soyundan geldiğini...
Kitapta, Yasin El Kadı-Tayyip, Tayyip-Usame Bin Laden, Tayyip-Ülker, El Kadı-Ülker ilişkilerini bulacaksınız.
Tayyip'in mal varlığındaki inanılmaz artışlarla, belediye başkan maaşının yanında, belediye şirketlerinden huzur hakkı adı altında aldığı paraları göreceksiniz. Tayyip'in belediye başkanlığı döneminde yapılması hazırlanan geleceğin başbakanı ve cihat hazırlığının, TBMM'de geldiği son safhalarına tanık olacaksınız.
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR
VATAN SAĞOLSUN!
-
Re: Vatan Sağolsun
Türkiye sizinle gurur duyuyor!
"Ne malum PKK'nın yaptığı?"
Yeni moda bu.
Bombacı kız diyor ki...
"Öcalan'ı zehirlediniz, ben de intikam için hepinizi öldürmeye geldim."
Bunlar diyor ki...
"Ne malum PKK'nın yaptığı?"
Saralım makarayı biraz geri...
Manyağın biri cinayet işliyor...
"Milliyetçiler yaptı."
"Ulusalcıların işi."
"Jandarma parmağı..."
"Türk olmaktan utanıyorum."
Astsubayın bagajında tabanca çıkıyor...
"Derin devlete suçüstü."
"Çete."
"İşte hain."
"Ucu nereye giderse gitsin, kime uzanırsa uzansın, peşini bırakmayacağız."
Hatırlayın...
Büyükanıt'ı yargılamaya kalktılar.
Sonra...
Ankara'da bomba patladı...
"Ne malum PKK'nın yaptığı?"
"Teröristler yapsa, söyler."
"Halkı vurmaz ki onlar..."
"Derin devlet olamaz mı?"
Allah sizi inandırsın, biri aynen şöyle dedi:
"Bu saldırılar CHP'nin suçu."
6 şehit...
"Mayın, İtalyan olamaz."
"Evet, silahlar AB malı da... Bunda AB'nin ne suçu var? Ne bilsinler?"
"Komplo."
"İktidarı zor durumda bırakmak isteyen derin güçlerin marifeti olabilir..."
Ama en çok şunu beğendim:
"PKK'yı hedef gösteriyorlar!"
Yani, bu lafım basın ahlâkına ne kadar uyar bilmem ama... Hakikaten suratına tükürülecek adamsınız be kardeşim.
Yılmaz Özdil
Sabah
-
Re: Vatan Sağolsun
Tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
-
Re: Vatan Sağolsun
Sınırlar,vatanın namusunun korunduğu yerlerdir.Misak-ı Milli sınırları içinde vatan bir bütündür bunu korumakta her türk insanının vatan borcudur.
Hepsine allahtan rahmet diliyorum,yakınlarının başı sağolsun