Hukuki haklarınızı alırsınız buna kaynananız engel değildir. Sadece boşanmayı biraz daha hızlandırır.
Printable View
:)
Ben de bulamadım. kim bilir hangi kullanıcımızın mesajıyla karıştırdım. Hatlar yoğun malum.
Oldukça haklı göründüğünüzü söyleyebilirim.
Psikolojinizin bozulduğuna elbette değinebilirsiniz, ilaç kullanmak durumunda kaldığınızı da söyleyebilirsiniz. reçetenizi de ibraz edebilirsiniz.
Yaşadıklarınız hiç kolay değil.
Ancak ispat konusunda sıkıntılı olduğunuz görünüyor.
yazabileceğiniz ne varsa yazmışsınızdır muhtemelen.
Bundan sonrası için size şans dilemekten başka birşey gelmez elimden.
Vefat eden bebeğiniz için de karşı taraftan manevi tazminat istemeyi unutmayın.
Gelişmelerden de haberdar edin.
teşekkür ederim avukat hanım,ben cocuğumun vefatı için ölüm raporu vs..elimde ne varsa hepsini savcılığa verdim,savcılıkta adli tıpa gönderdi şimdi sonuç bekliorum..ayrıca kayın validemin benle yaşadığı apaçık ortada,zaten bunu kendileride kabul edecektir..çünkü sebeb olarak kayın validemi suçluyorum,o benle yaşamasaydı evliliğim yürüyor olacaktı..elimde de bir ses kaydı var ama avukatım onun hakimlerin artık ses kaydına fazla değer vermediklerini açıklıyor,..benm elimde ilaç kullandığıma dair reçetemde var..çocuğun ölümüne sebeb olmalarıylan önce savcılığa suç duyurusunda bulundum sonra boşanma davası açtım arada 1 ay süre var,yani eşimin hiç bir delili li yok..diceği tek yalan bundan 100 de 100 eminim..ev işini yapmıyordu ( tabiki yalan çünkü 2 yıl evli kalmışım da daha önce nie kendisi açmamış davayı madem şikayetçi olacak) ki ben açtım davayı..rahatsız olan durum varsaydı kendi açaydı davayı..yada sözümü dinlemiyordu vss diecek..çünkü elinde hiç bir delil yok..bunları söylemekten başka..umarım kazanırım..benm elde etmek istediiğim tek şey nafaka ve tazminatı hak etmem..umarım avukatımda iyi bir avukattır:utangac
davayı açtığın tarihten tibaren nafakan birikmeye başlar ilk duruşmada miktarı belli olur ve sen yeni bir koca bulana kadar adamın sırtından geçinip gidersin yaklaşık olarak 200-300 tl arası nafaka bağlanacaktır umarım yardımcı olmuşumdur
GÜÇLÜ KADINLAR
Güçlü kadınlar vardır,her işlerini kendileri halletmeye çalışan.Anne
babaları tarafından böyle yetiştirilen.Onlar kendi paralarını kendileri
kazanmak isterler.Evdeki tüm tamirat,tadilat işlerinden anlarlar.Bir erkeğe
mecbur kalmadan da hayatlarını devam ettirebilirler.Faturalarını kendileri
yatırırlar.Hemen hemen tüm işlerini kendileri yaparlar.Hatta etraflarının
yükünü de üstlenirler.Özgürlüğü severler,dik durmayı da,güçlüdürler çünkü...
Aşık olduklarında hissederek yaşarlar.Aşklarına kurallar koymadıkları gibi
büyük beklentilere de girmezler.Sevdiklerine problem çıkarmazlar.Bütün gün
çalışıp durduktan sonra,akşamları yorgun da olsalar sevgilileri buluşalım
dediğinde,hemencecik hazırlanıp sevgililerinin onları evden almalarına gerek
kalmadan,o her neredeyse onun olduğu yere giderler.
Çoğu zaman sevgililerinin ya da kocalarının haberi bile olmaz yaşadıkları
sıkıntıdan,yansıtmazlar çünkü.Para var mı,işyerinde sıkıntı mı oldu,birine
canı mı sıkıldı,hiç bunlarla yormazlar birlikte oldukları erkeği.Çünkü
istemezler kimse onlara acısın.
Sonra da bir bakarlar ki,bu kadar dik durmanın ve sorun çıkarmamanın
karşılığında gerçekten de kimse onlara acımaz.Bu durum zamanla
gelenekselleşir ve acınmama ile sorun çıkarmama hali yaşam tarzına
dönüşür.Eskaza dayanamayıp sorunlarını paylaşmaya kalksalar,bu sefer de
sorunlu kadın,kaprisli kadın,tahammül edilmez kadın damgasını yerler.Bu
yüzden de terk edildiklerinde bile hiç seslerini çıkarmaz bu güçlü kadınlar!
Terk eden erkek de bilir onun ne kadar güçlü olduğunu ve onsuz da
yaşayabileceğini,içinde yaşadığı fırtınalardan bihaber.
Sonra bir dosttan,eşten,ya da tanıdıktan duyarlar ki onu terk eden gitmiş
erkeğe muhtaç yaşamak zorunda olan biriyle beraber olmaya başlamış.Erkekler
çok severler böyle kadınları.Birinin ona muhtaç olduğunu görmek bir çok
duygusunu okşar erkeğin.Onlara kendini erkek gibi hissettirir! Bu zayıf
kadınlar erkeklere bağımlıdır.
Mesela fatura filan yatıramazlar,anlamazlar çünkü.Nerden yatırılır onu da
bilmezler.Ev ya da yemek alışverişi de yapmazlar,çünkü taşıyamazlar onca
torbayı.Hep yorgun olurlar,bütün gün spor salonları,kuaför,o mağaza,bu
mağaza gezerler.Akşama yemek yapmaya fırsat bulamazlar.Akşam eşleri eve
geldiğinde,bugün nereye yemeğe gidelim,diye sorarlar.En kötü ihtimal
dışardan yemek söylerler.Zayıf kadınlar doğurdukları çocuğa bakacak gücü de
kendilerinde bulamazlar,pamuklar içinde yaşamaya alışmışlardır bir
kere.Kendilerini hep altın tepsi içinde sunarlar.Huysuzluk da ederler,ama bu
erkeğin hoşuna gider,çünkü kadın ona muhtaçtır,söylenmeyen güçlü kadının
aksine,Hiçbirşeyi beğenmedikleri gibi devamlı da mutsuzdurlar.Pek teşekkür
etmezler,kıskançlık krizlerini de severler.Kocasının ve sevgilisinin
hayatlarını karartırlar.Erkekler bu kadınları asla terk edemezler.Çünkü o
güçsüz,kırılgan bir kadındır.Ayrılırsa kurda kuzuya yem olur.Koruyup
kollanmalıdır her an o!
Zayıf kadınlar hiç çökmez,buruşmaz ve yıpranmazlar.Ancak işin ilginç yanı
her zaman daha değerli olanlar da onlardır.Ve geride kalan güçlü kadınlar
tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğine sadece bakakalırlar
(payidar.net Aylin Kotil Sarıgül)
Şu Medeni kanunun boşanma ve nafaka hükümlerindeki "boşanma ile yoksulluğa düşen" cümleciğini bir kere daha gözden geçirmek gerek. Nafaka davalarında kadının ekonomik durumunun evlenmeden önceki hali ile karşılatırılması gerektiğini düşünüyorum.
Ayrıca Aylin Kotil demeniz gerekiyordu. Boşandığı eşi Mustafa Sarıgül soyadının kullanılmasına izin vermemiş de olabilir. Diğer taraftan acaba Aylin hanım hiç nafaka veya tazminat almamış mı Mustafa Sarıgül'den?