-
bu nasil memleketten sanki türkiye hukuksuz saçma bir devlete kadar geldi devlet ve hukuk kurallarinin tartisildigi yere din bile girdi isterseniz allaha inanin isterseniz inanmayin beni burda hukuk ve hukuksal kurallar ilgilendiriyor baska hiç birsey degil konu tekrar hukuksal sorunlara gelirse sevinirim ve bu tartisma cigrindan cikmadan sayin yetkililerin bu konuyu kaldirmalarini talep ediyorum sitenin bu bölümü sanki Türkiye Cumhuriyetine karsi gelen bir hal aldi unutmay1n bir devlet anayasa ve yasalarla ayakta duruyor
-
Merhaba arkadaşlar
Dünde dediğm gibi uzunbir süreden sonra tekrar aranıza döndüm. Hala siteyi incelemeyi devam ediyorum. Valla hepiniz mükemmelsiniz ya....!
Ya küçücük bir nafaka sorununu nerelere getirmişsiniz. Resmin yazılarınızı okurken ağzım açık kaldı.
Öncelikle baştaki nafakaya ilişkin arkadaşa;
Nafaka tamammen yargıcın takdir yetkisi dahilinde nesnel ölçütlerle yargıç tarafından belirlenir. Yargıç öncelikle çocuğun gereksinimlerini( her türlü maddi gereksinimler: eğitim, giyim, yemek, barınma vs.) daha sonrada nafaka istenen kişinin maddi durumunu göz önünde bulundurarak hüküm kurar. Yalnız her ne kadar nafaka miktarı takdir yetkisi ile belirlensede takdir yetkisinin kullanılması dolayısıyla takdir edilen rakam yargıtay tarafından temyiz edilebilir. Ama bunun içinde nafakaya mahkum olan kişinin yasada sözü geçen süre içinde ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün) temyize başvurulmalıdır.
Diğer arkadaşlara yani konuyu buralara taşıyan arkadaşlara bir sözüm yok. Hepinize kolay gelsin. :)
Saygılarımla;
Gökçe Erünsal
-
Merhaba arkadaşlar
Dünde dediğm gibi uzunbir süreden sonra tekrar aranıza döndüm. Hala siteyi incelemeyi devam ediyorum. Valla hepiniz mükemmelsiniz ya....!
Ya küçücük bir nafaka sorununu nerelere getirmişsiniz. Resmin yazılarınızı okurken ağzım açık kaldı.
Öncelikle baştaki nafakaya ilişkin arkadaşa;
Nafaka tamammen yargıcın takdir yetkisi dahilinde nesnel ölçütlerle yargıç tarafından belirlenir. Yargıç öncelikle çocuğun gereksinimlerini( her türlü maddi gereksinimler: eğitim, giyim, yemek, barınma vs.) daha sonrada nafaka istenen kişinin maddi durumunu göz önünde bulundurarak hüküm kurar. Yalnız her ne kadar nafaka miktarı takdir yetkisi ile belirlensede takdir yetkisinin kullanılması dolayısıyla takdir edilen rakam yargıtay tarafından temyiz edilebilir. Ama bunun içinde nafakaya mahkum olan kişinin yasada sözü geçen süre içinde ( kararın tebliğinden itibaren 10 gün) temyize başvurulmalıdır.
Diğer arkadaşlara yani konuyu buralara taşıyan arkadaşlara bir sözüm yok. Hepinize kolay gelsin. :)
Saygılarımla;
Gökçe Erünsal
-
işte gene geldik aynı noktaya.hangi düşünürdü şu anda hatırlayamadım ama demişki:AÇ İNSAN ONURUNU YER.
-
işte gene geldik aynı noktaya.hangi düşünürdü şu anda hatırlayamadım ama demişki:AÇ İNSAN ONURUNU YER.
-
Sayın İbrahimg38 ;
Hayret ve ibretle sizi takip etmeye devam ediyorum. Sizi okuyupta anlayanınada rastlamadım. Ama sizin uslupsuzluğunuzdan nasibini almayanda yok..
Ben sizin maillerinizi ısrarla sormam sonucu yazdığınız tyazılardan dolayı anladığımı söyledim. Yoksa sizin anlaşılabilir olduğunuzu ve benim anlamadığımı değil..
Kaldıki siz Türkiye'nin sayılı hukuk fakültelerinden birini bitiren 25 yılını mesleğine vermiş yani üstat olmuş birine bile 'Sayın bayındır konuya daha güzel yaklaşmaya başladı yani şimdi kendini hukukcu kimliği ile görmeye başladım' deme cüretini gösterdiniz yaaa peski pes, sitenin neredeyse üstatlarından olan sayın Bayındır ile sayın avukat62 bile sizden nasibini aldı aslında sizi MFÖ' nün eski bir şarkısı anlatıyor..' sen neymişsin be abi..'
Anormal gramer hatalarıyla yetmezmiş gibi yazım hatalarıyla ve cümle kuruluşunuzdaki yetersizlikle yazdığınız yazıları dikkat ediyorum da sitenin en çok okuyup siteye yazan kişileri söküp anlayıp birşeyler yazmaya uğraşıyorlar ama sizde hiç bir gelişme yok . Nasıl bir yetki ile bu formda birisine 'Sayın Derya,
KONUMUZ MUHASEBE DEĞİL....!
SİZ İŞİNİZE BAKIN LÜTFEN' diyorsunuz?
O size 'siz nasıl bu forma yazı yazıyorsunuz dese ' ne diyeceksiniz. Avukat değilsiniz konu nafaka öneriniz ' törerist olması' ve esip gürlüyorsunuz. Ben yanıtsız olarak sorunuzu yazacağım bu yazımın sonunda..
Sizi genelde neden okuyorum onu söyleyeyim sayın ibrahimg38 ;
'
ayrıca nafaka için yasa dışı demiyorum. bende nafakaya mahkum edildim ancak mahkemenin belirlediği nafakanın 1 kat üzerinde vardim
çünki verebiliyordum
benim sorumu siz anlamadınız
anlayan bir avukat çıkar galiba bekleyelim' cümlenizi,
'ben uzun zaman insanlara eğitim vermek amacıyla eğitimler aldım.'
cümlenizle toplayıp,
'Sayın fırat bayındır içinde bir sözüm var ben matematik bilmiyorum ben ana okulu 2. sınıftan terk im' cümlenize ekleyince profiliniz çıktı.
Çalışma sektörünüzde bir enteresan geldi hem işçi hem insan kaynakları ..
Amma 'uzun zaman insanlara eğitim vermek amacıyla eğitimler alan' sizin gibi birisinin tüm yazılarını defaaten okumak farz olmuştu ondan dolayı okudum. Çünkü 'insanlara eğitim verecek' kişinin nasıl olduğunu anlamaya çalıştım sonuçta ' vah benim ülkem eğitim verenin durumu buysa dedim' İnsanlara ne eğitimi verdiğinizi cidden merak ediyorum.
Türkçe, edebiyat imla olamaz, mantık olamaz, sosyoloji olamaz, kusura bakma ama normal şartlarda hiç bir eğitim veremezsiniz gibi geliyor bana zaten işinizde türkiyede tek insan kaynakları ayrı bir bölümdür işçilik ayrı bir şey...
Amacım size sataşmak değil ondan dolayı kesiyorum burada ancak eğer uslubunuza dikkat etmezseniz ben şahsım olarak tepki göstereceğim. İnsanlarla böyle konuşamazsınız..
Benim anladığım kadarıyla (yanıtını bildiğim halde yazmayacağım ) İbrahim38 g nin sorusu şudur .
Türkiyede kanunlar var ancak bunlar uygulanmıyor. Bazende savcının ve hakimin insiyatifinde ve hatta zaman zaman bazı dış etkenlerle ( rüşvet v.s) haklı olsanızda haksız çıkıyorsunuz. Böylece hukuki dengeyi kurmakla yükümlü kişiler bilerek ve isteyerek yetkilerinin ( hakimlik görevlerini) kötüye kullanıyorlar bunlara karşı ne yapmak lazım ne yapabiliriz konuşalım...
Anladığım kadarı ile beyefendinin başından biri boşanma davası olmak üzere iki mahkeme olayı geçmiş. İlkinde eşinden ayrılıp mahkemenin taktir ettiği nafakanın üzerinde para vermiş, ikincisinde de sanıyorum ki şartnamenin halefinde işten çıkartılıp istediği tazminatı alamayınca mahkemeye başvurmuş ancak istediği neticeyi alamamış..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Sayın İbrahimg38 ;
Hayret ve ibretle sizi takip etmeye devam ediyorum. Sizi okuyupta anlayanınada rastlamadım. Ama sizin uslupsuzluğunuzdan nasibini almayanda yok..
Ben sizin maillerinizi ısrarla sormam sonucu yazdığınız tyazılardan dolayı anladığımı söyledim. Yoksa sizin anlaşılabilir olduğunuzu ve benim anlamadığımı değil..
Kaldıki siz Türkiye'nin sayılı hukuk fakültelerinden birini bitiren 25 yılını mesleğine vermiş yani üstat olmuş birine bile 'Sayın bayındır konuya daha güzel yaklaşmaya başladı yani şimdi kendini hukukcu kimliği ile görmeye başladım' deme cüretini gösterdiniz yaaa peski pes, sitenin neredeyse üstatlarından olan sayın Bayındır ile sayın avukat62 bile sizden nasibini aldı aslında sizi MFÖ' nün eski bir şarkısı anlatıyor..' sen neymişsin be abi..'
Anormal gramer hatalarıyla yetmezmiş gibi yazım hatalarıyla ve cümle kuruluşunuzdaki yetersizlikle yazdığınız yazıları dikkat ediyorum da sitenin en çok okuyup siteye yazan kişileri söküp anlayıp birşeyler yazmaya uğraşıyorlar ama sizde hiç bir gelişme yok . Nasıl bir yetki ile bu formda birisine 'Sayın Derya,
KONUMUZ MUHASEBE DEĞİL....!
SİZ İŞİNİZE BAKIN LÜTFEN' diyorsunuz?
O size 'siz nasıl bu forma yazı yazıyorsunuz dese ' ne diyeceksiniz. Avukat değilsiniz konu nafaka öneriniz ' törerist olması' ve esip gürlüyorsunuz. Ben yanıtsız olarak sorunuzu yazacağım bu yazımın sonunda..
Sizi genelde neden okuyorum onu söyleyeyim sayın ibrahimg38 ;
'
ayrıca nafaka için yasa dışı demiyorum. bende nafakaya mahkum edildim ancak mahkemenin belirlediği nafakanın 1 kat üzerinde vardim
çünki verebiliyordum
benim sorumu siz anlamadınız
anlayan bir avukat çıkar galiba bekleyelim' cümlenizi,
'ben uzun zaman insanlara eğitim vermek amacıyla eğitimler aldım.'
cümlenizle toplayıp,
'Sayın fırat bayındır içinde bir sözüm var ben matematik bilmiyorum ben ana okulu 2. sınıftan terk im' cümlenize ekleyince profiliniz çıktı.
Çalışma sektörünüzde bir enteresan geldi hem işçi hem insan kaynakları ..
Amma 'uzun zaman insanlara eğitim vermek amacıyla eğitimler alan' sizin gibi birisinin tüm yazılarını defaaten okumak farz olmuştu ondan dolayı okudum. Çünkü 'insanlara eğitim verecek' kişinin nasıl olduğunu anlamaya çalıştım sonuçta ' vah benim ülkem eğitim verenin durumu buysa dedim' İnsanlara ne eğitimi verdiğinizi cidden merak ediyorum.
Türkçe, edebiyat imla olamaz, mantık olamaz, sosyoloji olamaz, kusura bakma ama normal şartlarda hiç bir eğitim veremezsiniz gibi geliyor bana zaten işinizde türkiyede tek insan kaynakları ayrı bir bölümdür işçilik ayrı bir şey...
Amacım size sataşmak değil ondan dolayı kesiyorum burada ancak eğer uslubunuza dikkat etmezseniz ben şahsım olarak tepki göstereceğim. İnsanlarla böyle konuşamazsınız..
Benim anladığım kadarıyla (yanıtını bildiğim halde yazmayacağım ) İbrahim38 g nin sorusu şudur .
Türkiyede kanunlar var ancak bunlar uygulanmıyor. Bazende savcının ve hakimin insiyatifinde ve hatta zaman zaman bazı dış etkenlerle ( rüşvet v.s) haklı olsanızda haksız çıkıyorsunuz. Böylece hukuki dengeyi kurmakla yükümlü kişiler bilerek ve isteyerek yetkilerinin ( hakimlik görevlerini) kötüye kullanıyorlar bunlara karşı ne yapmak lazım ne yapabiliriz konuşalım...
Anladığım kadarı ile beyefendinin başından biri boşanma davası olmak üzere iki mahkeme olayı geçmiş. İlkinde eşinden ayrılıp mahkemenin taktir ettiği nafakanın üzerinde para vermiş, ikincisinde de sanıyorum ki şartnamenin halefinde işten çıkartılıp istediği tazminatı alamayınca mahkemeye başvurmuş ancak istediği neticeyi alamamış..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum