neden 112 lerde gezerken kur dolar 2 ytl miydi ?
Printable View
neden 112 lerde gezerken kur dolar 2 ytl miydi ?
Siz neyden bahsediyorsunuz?biz öbür aya çıkamayacağız diyoruz siz önmüzdeki yüzyıl diyorsunuz!
Arkadaşlar malesef bunca zamandır elde edebildiğimiz şey kocaman bir sıfır!Burada slogan atarak msnde sohbet ederek bir yere varamayacağımız anlaşıldı!Geçen ayki taksitimi güç bela borç harçla yatırdım bu ay da hadi eş dost borç yatırdım diyelim.Gelecek ay ne borç bulabilirim ne harç.Beni görenler artık kaçıyor acaba paramı isteyecek diye.Gelecek yüzyıl bizim olacak ha!
selambugün biraz düşmeye başladı ama nolcağı bellideğil ben bankayla görüştüm arkadaşlar tekrar yenineden değerlendirecekler 2 gün içinde sonuç gelirya vadelerim uzayacak yada 3 ay ertelencek kıredim
MB'sı faizi bugünde düşürecek.Bakalım doları ne derece etkileyecek? 1,70 direnci umarım kırılmaz.Artık yeni ekonomi politikası düşük faiz yüksek kur(ben değil devlet büyüklerimiz söylüyor bir çeşit küresel krizle baş edebilme yolu olarak seçilmiş!).Dolar/Yen paritesinin artmasının bizim adımıza olumlu olması için doların ytl karşısında değer kaybetmesi lazım.Piyasa İMF antlaşmasını olumlu görerek az da olsa temkinli davranıyor.Düşük bir ihtimalde olsa İMF ile antlaşma olmazsa sonuç ağır olur bizler için.Vadelerini uzatmak isteyen arkadaşlar için bu sevyelerde kalırsa yen 1,85 i geçmediği sürece mantıklı.Şayet dirençleri kırar artarsa vade uzatmak acıyı uzatmaktan öteye gidemez...
Birlikten “GÜÇ” doğar!
TÜDER, JAPON YENİ İLE KREDİ ALANLARIN SORUNUNA BİRLİKTE ÇÖZÜM ARIYOR!
Bankaların konut kredisi almak isteyenleri, hiçbir riskten haberdar etmeyerek eksik bilgilerle JAPON YENİ İle kredi almaya özendirdikten sonra, yaşanan ekonomik krizin etkisiyle taksitlerini ödeyemeyecek kadar MAĞDUR duruma düşürülen vatandaşların sorunlarına DÖVİZZEDE.COM ‘da örgütlenen tüketicilerle birlikte çözüm arıyoruz.
19 Şubat 2009, Perşembe günü saat 1200 ‘de (altta yazılı isimler) Dernek Merkezinde bir araya gelerek YENİ BİR YOL HARİTASI çizmiş bulunuyoruz.
Buna göre çok ciddi tespitlerimizle Japon Yeni mağduru olanların çok haklı olarak gerçek bir haksızlığa uğradıklarını, bugüne kadar tüm çabalarıyla temerrüde düşmediklerini, ancak artık dayanacak güçlerinin kalmadığını üzülerek görmekteyiz. Bir STK olarak bizi çok etkileyen bu olumsuz durumun İLGİLİ VE YETKİLİLERİ DE etkilemesi, bu olumsuzluğa bir çözüm getirmesi artık kaçınılmazdır.
Bu bağlamda, ilk hareketimiz 28 Şubat 2009, Cumartesi günü saat 10.30’da Başbakanlık, İlgili Devlet Bakanları ve BB, BDDK Başkanlarına - MEDYA eşliğinde –bir mektup iletme kararı aldık.Sizleri bu şemsiye altında toplanmaya, pankartlarınızla birlikte belirtilen gün ve saatte İNCİRLİ CADDESİ, TT Bakırköy/İst adresinde olmaya çağırıyoruz.
Ne kadar kalabalık olursak o kadar etkili olacağımızı hatırlatır, sizleri Tüder’e üye olmaya (Yıllık 10 TL) ve üyelik formu ekinde Tüketiciler Derneği Başkanlığı’na durumunuzu anlatan bir dilekçe yazmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
TÜKETİCİLER DERNEĞİ DÖVİZZEDE.COM
Engin Başaran (Genel Başkan) Uğur Şendur
Sefa Kabaalioğlu (Finans Kom. Bşk.) Faruk Azaklı
Av. Ali Rıza Ataer (Hukuk Kom. Bşk) Hişyar Arıkan
NOT : www.tuder.net ve www.dovizzede.com sayfalarında linkler verilmiştir. SAYIMIZI ARTTIRMAK İÇİN GAYRET SARFEDELİM.
JAPON YENİ İLE KREDİ ALMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Bazı yeni bankalar, büyük bankaların USD ve EURO para cinslerindeki güçlerini bildiklerinden ve onlarla rekabet edebilme güçlerinin sınırlı olduğunu bildiklerinden, piyasada pazar payı elde edebilmek için Japon Yeni ve CHF 'ye yönelmişlerdir. Bu da döviz cinslerini bilmeyen tüketicilerin yanıltılmasına yol açmış; tüketiciler karşılaştırılabilir olmaktan uzaklaşmışlardır. Bu bankalar, Japon Yeni veya İsviçre Frangı borçlanarak kredi vermemişlerdir. Ellerindeki USD mevcutları bulunduğundan dolayı bu döviz pozisyona karşı Japon Yeni karşılığı TL olarak kredi vermişlerdir. Yani hiçbir tüketici tarafından bankadan Japon Yeni ya da İsviçre Frangı alınarak satıcıya ödeme yapılmamıştır.
Küresel krizin ülkemizi etkilediği Eylül 2008 ayına kadar kredi taksitlerini zorlanmadan muntazaman ödeyen tüketiciler, kriz nedeniyle % 40a yaklaşan devalüasyon ile taksitlerini % 40 artış ile ödemeye başlamışlardır. Aylık taksitteki kur farkından dolayı ortaya çıkan bu artış haricinde, tüketiciler, banka ile sözleşme yapılırken banka tarafından söylenmeyen ilave KKDF ve BSMV vergileri ile daha da zor durumda kalmışlardır. Kredi veren banka tarafından ‘Dövize endeksli kredilerde kullanılan tarihteki kur ile taksit ödeme tarihindeki kur arasında meydana gelen kur artışı nedeniyle ortaya çıkan farklar faiz olarak kabul edildiğinden üzerinden fon ve vergi kesintisine tabi tutularak krediyi kullanandan tahsil edilmektedir.’ Açıklamasıyla, tüketiciler, ilave paralar ödemek zorunda kalmışlardır.
Elbette bu kredilerin bir maliyeti ya da maliyet kuru vardır. Söz konusu kurun üzerinden tüketicilerin aleyhine olmamak üzere bir miktar fazlasına konu talepler TL krediye dönüştürülerek makul bir orandan devam ettirilebilir. Ocak 2008 tarihinde 1,04 TL üzerinden kredi kullanılmışsa, bu tutar 1,15 ya da 1,20 TL.yi aşmamalıdır. Yani Ocak 2008'de 1.04'den kredi kullanılmış ise kurun halihazırdaki seyrettiği tutara yakın bir tutar olan 1.82 TL kurdan TL'ye dönüştürülmemelidir. Bu kredilerde diğer maliyetler KKDF ve BSMV'dir ve bu konu ile ilgili daha yeni 14.01.2009'da uygulama yönetmeliği çıkmıştır. Sadece bu kredilere mahsus olarak KKDF ve BSMV vergilerinin kaldırılması yönünde yasal düzenlemeler Maliye Bakanlığı tarafından bu konudaki yasalara aykırı değilse yapılabilir. Bu mümkün olmadığı takdirde kanun marifetiyle de gerçekleştirilebilir.
2001 yılındaki krizden sonra, bu yöndeki kanunların tüketici lehine olmamasından dolayı, oluşan mevcut Yargıtay uygulamaları da tüketici aleyhine olmuştur. Tüketicilerin mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir. Dövizle –ki özellikle Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile– Kredi almış bulunan tüketiciler, krizin patlak verdiği eylül 2008 ayından bu yana dayanma noktalarının sonuna gelmiş durumdadırlar. Temerrüde düşmeleri an meselesidir. Tüketicilerin açmış bulundukları yeni uyarlama davaları Tüketici Mahkemelerince lehlerine sonuçlansa da Yargıtay ‘ın 2001 krizinden sonraki tüketici aleyhine yerleşmiş içtihatlarının değişip değişmeyeceği belirsizdir. Bu konuda yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zaruridir.
Kredi sözleşmesi düzenlenirken, banka ya da kredi veren başka kuruluşlarca sözleşmenin yalnızca olumlu tarafları öne çıkarılmıştır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleriyle birlikte ayrıca 1985 tarihinde evrensel kabul görmüş, Türkiye’nin tarafı da olduğu Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesinde yer bulan tüketicilerin bilgilendirilme hakkı, kredi veren tarafından 5411 sayılı yasaya aykırı (75. madde - Bankaların Etik İlkeleri, 76. madde - Müşteri Hakları ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi Hakkı) fiili neticesinde ihlal edilerek; maddi ve manevi zararlar ortaya çıkmıştır. Finans bilincinden yoksun tüketicilere riskler ve ekonomik kriz gibi öngörülemeyen hallerde oluşan değişen koşullar hususunda kredi veren kuruluş tarafından uyarılar yapılmamıştır. Tüketiciler, artan kur ve faizlerle aşırı borçlanarak kredi taksitlerini ödemekte ciddi sıkıntılara (aşırı ifa güçlüğü) düşmüşlerdir. Sözleşmedeki edimler dengesinin çıkan olağanüstü haller dolayısıyla tüketici aleyhine bozulması sebepleri ile mevcut kredi sözleşmelerinin uyarlanması ve tüketiciler tarafından ödenmiş bulunan KKDF ve BSMV vergilerinin iptali ve tüketicilere iadesi için yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Engin Başaran Sefa Kabaalioğlu Av. Ali Rıza Ataer
Genel Başkan Finans Komis. Bşk. Hukuk Kom. Bşk Yardımcısı
lütfen herkes aşağınaki formu doldurup tüder e göndersin
Birlikten “GÜÇ” doğar!
TÜDER, JAPON YENİ İLE KREDİ ALANLARIN SORUNUNA BİRLİKTE ÇÖZÜM ARIYOR!
Bankaların konut kredisi almak isteyenleri, hiçbir riskten haberdar etmeyerek eksik bilgilerle JAPON YENİ İle kredi almaya özendirdikten sonra, yaşanan ekonomik krizin etkisiyle taksitlerini ödeyemeyecek kadar MAĞDUR duruma düşürülen vatandaşların sorunlarına ..COM ‘da örgütlenen tüketicilerle birlikte çözüm arıyoruz.
19 Şubat 2009, Perşembe günü saat 1200 ‘de (altta yazılı isimler) Dernek Merkezinde bir araya gelerek YENİ BİR YOL HARİTASI çizmiş bulunuyoruz.
Buna göre çok ciddi tespitlerimizle Japon Yeni mağduru olanların çok haklı olarak gerçek bir haksızlığa uğradıklarını, bugüne kadar tüm çabalarıyla temerrüde düşmediklerini, ancak artık dayanacak güçlerinin kalmadığını üzülerek görmekteyiz. Bir STK olarak bizi çok etkileyen bu olumsuz durumun İLGİLİ VE YETKİLİLERİ DE etkilemesi, bu olumsuzluğa bir çözüm getirmesi artık kaçınılmazdır.
Bu bağlamda, ilk hareketimiz 28 Şubat 2009, Perşembe günü saat 10.30’da Başbakanlık, İlgili Devlet Bakanları ve BB, BDDK Başkanlarına - MEDYA eşliğinde –bir mektup iletme kararı aldık.Sizleri bu şemsiye altında toplanmaya, pankartlarınızla birlikte belirtilen gün ve saatte İNCİRLİ CADDESİ, TT Bakırköy/İst adresinde olmaya çağırıyoruz.
Ne kadar kalabalık olursak o kadar etkili olacağımızı hatırlatır, sizleri Tüder’e üye olmaya (Yıllık 10 TL) ve üyelik formu ekinde Tüketiciler Derneği Başkanlığı’na durumunuzu anlatan bir dilekçe yazmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
TÜKETİCİLER DERNEĞİ
Engin Başaran (Genel Başkan) Uğur Şendur
Sefa Kabaalioğlu (Finans Kom. Bşk.) Faruk Azaklı
Av. Ali Rıza Ataer (Hukuk Kom. Bşk) Hişyar Arıkan
NOT : www.tuder.net sayfalarında linkler verilmiştir. SAYIMIZI ARTTIRMAK İÇİN GAYRET SARFEDELİM.
ÜYELİK FORMU
Üyelik Aidatları için: Ziraat Bankası BAKIRKÖY Şb. 737 hesap no: 1647240-5001
DERNEK ADI :TÜKETİCİLER DERNEĞİ (TÜDER)
İncirli Caddesi, Akbulut İş Merkezi, Kat:4, No: 111 Bakırköy/İst
www.tuder.net bilgi@tuder.net
T.C.KİMLİK NO :
GENEL MERKEZ BAKIRKÖY/ist Tel/faks: 0 212 660 47 48
ADI SOYADI
BABA ADI, ANNE ADI
D.YERİ& YILI
UYRUĞU
İL/İLÇE/MAHALLE-KÖY
CİLT NO/AİLE/SIRA NO /
VERİLDİĞİ YER
KAYIT NO
VERİLİŞ TARHİ
ADRESİ
TEL
MESLEĞİ
E-POSTA
ÜYESİ BULUNDUĞUNUZ DİĞER DERNEKLER
TARİH Okudum ve imzaladım
İMZA
İmzalı
YUKARIDAKİ BİLGİLER TARAFIMA AİT OLUP ÜYELİK AİDATLARI VE DERNEK
TÜZÜĞÜNÜN BÜTÜN MADDELERİNİ İMZAM İLE TASDİK EDERİM.
JAPON YENİ İLE KREDİ ALMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Bazı yeni bankalar, büyük bankaların USD ve EURO para cinslerindeki güçlerini bildiklerinden ve onlarla rekabet edebilme güçlerinin sınırlı olduğunu bildiklerinden, piyasada pazar payı elde edebilmek için Japon Yeni ve CHF 'ye yönelmişlerdir. Bu da döviz cinslerini bilmeyen tüketicilerin yanıltılmasına yol açmış; tüketiciler karşılaştırılabilir olmaktan uzaklaşmışlardır. Bu bankalar, Japon Yeni veya İsviçre Frangı borçlanarak kredi vermemişlerdir. Ellerindeki USD mevcutları bulunduğundan dolayı bu döviz pozisyona karşı Japon Yeni karşılığı TL olarak kredi vermişlerdir. Yani hiçbir tüketici tarafından bankadan Japon Yeni ya da İsviçre Frangı alınarak satıcıya ödeme yapılmamıştır.
Küresel krizin ülkemizi etkilediği Eylül 2008 ayına kadar kredi taksitlerini zorlanmadan muntazaman ödeyen tüketiciler, kriz nedeniyle % 40a yaklaşan devalüasyon ile taksitlerini % 40 artış ile ödemeye başlamışlardır. Aylık taksitteki kur farkından dolayı ortaya çıkan bu artış haricinde, tüketiciler, banka ile sözleşme yapılırken banka tarafından söylenmeyen ilave KKDF ve BSMV vergileri ile daha da zor durumda kalmışlardır. Kredi veren banka tarafından ‘Dövize endeksli kredilerde kullanılan tarihteki kur ile taksit ödeme tarihindeki kur arasında meydana gelen kur artışı nedeniyle ortaya çıkan farklar faiz olarak kabul edildiğinden üzerinden fon ve vergi kesintisine tabi tutularak krediyi kullanandan tahsil edilmektedir.’ Açıklamasıyla, tüketiciler, ilave paralar ödemek zorunda kalmışlardır.
Elbette bu kredilerin bir maliyeti ya da maliyet kuru vardır. Söz konusu kurun üzerinden tüketicilerin aleyhine olmamak üzere bir miktar fazlasına konu talepler TL krediye dönüştürülerek makul bir orandan devam ettirilebilir. Ocak 2008 tarihinde 1,04 TL üzerinden kredi kullanılmışsa, bu tutar 1,15 ya da 1,20 TL.yi aşmamalıdır. Yani Ocak 2008'de 1.04'den kredi kullanılmış ise kurun halihazırdaki seyrettiği tutara yakın bir tutar olan 1.82 TL kurdan TL'ye dönüştürülmemelidir. Bu kredilerde diğer maliyetler KKDF ve BSMV'dir ve bu konu ile ilgili daha yeni 14.01.2009'da uygulama yönetmeliği çıkmıştır. Sadece bu kredilere mahsus olarak KKDF ve BSMV vergilerinin kaldırılması yönünde yasal düzenlemeler Maliye Bakanlığı tarafından bu konudaki yasalara aykırı değilse yapılabilir. Bu mümkün olmadığı takdirde kanun marifetiyle de gerçekleştirilebilir.
2001 yılındaki krizden sonra, bu yöndeki kanunların tüketici lehine olmamasından dolayı, oluşan mevcut Yargıtay uygulamaları da tüketici aleyhine olmuştur. Tüketicilerin mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir. Dövizle –ki özellikle Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile– Kredi almış bulunan tüketiciler, krizin patlak verdiği eylül 2008 ayından bu yana dayanma noktalarının sonuna gelmiş durumdadırlar. Temerrüde düşmeleri an meselesidir. Tüketicilerin açmış bulundukları yeni uyarlama davaları Tüketici Mahkemelerince lehlerine sonuçlansa da Yargıtay ‘ın 2001 krizinden sonraki tüketici aleyhine yerleşmiş içtihatlarının değişip değişmeyeceği belirsizdir. Bu konuda yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zaruridir.
Kredi sözleşmesi düzenlenirken, banka ya da kredi veren başka kuruluşlarca sözleşmenin yalnızca olumlu tarafları öne çıkarılmıştır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleriyle birlikte ayrıca 1985 tarihinde evrensel kabul görmüş, Türkiye’nin tarafı da olduğu Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesinde yer bulan tüketicilerin bilgilendirilme hakkı, kredi veren tarafından 5411 sayılı yasaya aykırı (75. madde - Bankaların Etik İlkeleri, 76. madde - Müşteri Hakları ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi Hakkı) fiili neticesinde ihlal edilerek; maddi ve manevi zararlar ortaya çıkmıştır. Finans bilincinden yoksun tüketicilere riskler ve ekonomik kriz gibi öngörülemeyen hallerde oluşan değişen koşullar hususunda kredi veren kuruluş tarafından uyarılar yapılmamıştır. Tüketiciler, artan kur ve faizlerle aşırı borçlanarak kredi taksitlerini ödemekte ciddi sıkıntılara (aşırı ifa güçlüğü) düşmüşlerdir. Sözleşmedeki edimler dengesinin çıkan olağanüstü haller dolayısıyla tüketici aleyhine bozulması sebepleri ile mevcut kredi sözleşmelerinin uyarlanması ve tüketiciler tarafından ödenmiş bulunan KKDF ve BSMV vergilerinin iptali ve tüketicilere iadesi için yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Engin Başaran Sefa Kabaalioğlu Av. Ali Rıza Ataer
Genel Başkan Finans Komis. Bşk. Hukuk Kom. Bşk Yardımcısı
Yen 94 oldu 95`i zorluyoruz direnç seviyesi 92 idi bu bantı kran yen 100 doğru adeta koşuyor
BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR
TÜDER, JAPON YENİ İLE KREDİ ALANLARIN SORUNUNA BİRLİKTE ÇÖZÜM ARIYOR!
Bankaların konut kredisi almak isteyenleri, hiçbir riskten haberdar etmeyerek eksik bilgilerle JAPON YENİ İle kredi almaya özendirdikten sonra, yaşanan ekonomik krizin etkisiyle taksitlerini ödeyemeyecek kadar MAĞDUR duruma düşürülen vatandaşların sorunlarına .COM ‘da örgütlenen tüketicilerle birlikte çözüm arıyoruz.
19 Şubat 2009, Perşembe günü saat 1200 ‘de (altta yazılı isimler) Dernek Merkezinde bir araya gelerek YENİ BİR YOL HARİTASI çizmiş bulunuyoruz.
Buna göre çok ciddi tespitlerimizle Japon Yeni mağduru olanların çok haklı olarak gerçek bir haksızlığa uğradıklarını, bugüne kadar tüm çabalarıyla temerrüde düşmediklerini, ancak artık dayanacak güçlerinin kalmadığını üzülerek görmekteyiz. Bir STK olarak bizi çok etkileyen bu olumsuz durumun İLGİLİ VE YETKİLİLERİ DE etkilemesi, bu olumsuzluğa bir çözüm getirmesi artık kaçınılmazdır.
Bu bağlamda, ilk hareketimiz 28 Şubat 2009, Cumartesi günü saat 10.30’da Başbakanlık, İlgili Devlet Bakanları ve BB, BDDK Başkanlarına - MEDYA eşliğinde –bir mektup iletme kararı aldık.Sizleri bu şemsiye altında toplanmaya, pankartlarınızla birlikte belirtilen gün ve saatte İNCİRLİ CADDESİ, TT Bakırköy/İst adresinde olmaya çağırıyoruz.
Ne kadar kalabalık olursak o kadar etkili olacağımızı hatırlatır, sizleri Tüder’e üye olmaya (Yıllık 10 TL) ve üyelik formu ekinde Tüketiciler Derneği Başkanlığı’na durumunuzu anlatan bir dilekçe yazmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
TÜKETİCİLER DERNEĞİ
Engin Başaran (Genel Başkan) Uğur Şendur
Sefa Kabaalioğlu (Finans Kom. Bşk.) Faruk Azaklı
Av. Ali Rıza Ataer (Hukuk Kom. Bşk) Hişyar Arıkan
NOT : www.tuder.net sayfalarında linkler verilmiştir. SAYIMIZI ARTTIRMAK İÇİN GAYRET SARFEDELİM.
JAPON YENİ İLE KREDİ ALMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Bazı yeni bankalar, büyük bankaların USD ve EURO para cinslerindeki güçlerini bildiklerinden ve onlarla rekabet edebilme güçlerinin sınırlı olduğunu bildiklerinden, piyasada pazar payı elde edebilmek için Japon Yeni ve CHF 'ye yönelmişlerdir. Bu da döviz cinslerini bilmeyen tüketicilerin yanıltılmasına yol açmış; tüketiciler karşılaştırılabilir olmaktan uzaklaşmışlardır. Bu bankalar, Japon Yeni veya İsviçre Frangı borçlanarak kredi vermemişlerdir. Ellerindeki USD mevcutları bulunduğundan dolayı bu döviz pozisyona karşı Japon Yeni karşılığı TL olarak kredi vermişlerdir. Yani hiçbir tüketici tarafından bankadan Japon Yeni ya da İsviçre Frangı alınarak satıcıya ödeme yapılmamıştır.
Küresel krizin ülkemizi etkilediği Eylül 2008 ayına kadar kredi taksitlerini zorlanmadan muntazaman ödeyen tüketiciler, kriz nedeniyle % 40a yaklaşan devalüasyon ile taksitlerini % 40 artış ile ödemeye başlamışlardır. Aylık taksitteki kur farkından dolayı ortaya çıkan bu artış haricinde, tüketiciler, banka ile sözleşme yapılırken banka tarafından söylenmeyen ilave KKDF ve BSMV vergileri ile daha da zor durumda kalmışlardır. Kredi veren banka tarafından ‘Dövize endeksli kredilerde kullanılan tarihteki kur ile taksit ödeme tarihindeki kur arasında meydana gelen kur artışı nedeniyle ortaya çıkan farklar faiz olarak kabul edildiğinden üzerinden fon ve vergi kesintisine tabi tutularak krediyi kullanandan tahsil edilmektedir.’ Açıklamasıyla, tüketiciler, ilave paralar ödemek zorunda kalmışlardır.
Elbette bu kredilerin bir maliyeti ya da maliyet kuru vardır. Söz konusu kurun üzerinden tüketicilerin aleyhine olmamak üzere bir miktar fazlasına konu talepler TL krediye dönüştürülerek makul bir orandan devam ettirilebilir. Ocak 2008 tarihinde 1,04 TL üzerinden kredi kullanılmışsa, bu tutar 1,15 ya da 1,20 TL.yi aşmamalıdır. Yani Ocak 2008'de 1.04'den kredi kullanılmış ise kurun halihazırdaki seyrettiği tutara yakın bir tutar olan 1.82 TL kurdan TL'ye dönüştürülmemelidir. Bu kredilerde diğer maliyetler KKDF ve BSMV'dir ve bu konu ile ilgili daha yeni 14.01.2009'da uygulama yönetmeliği çıkmıştır. Sadece bu kredilere mahsus olarak KKDF ve BSMV vergilerinin kaldırılması yönünde yasal düzenlemeler Maliye Bakanlığı tarafından bu konudaki yasalara aykırı değilse yapılabilir. Bu mümkün olmadığı takdirde kanun marifetiyle de gerçekleştirilebilir.
2001 yılındaki krizden sonra, bu yöndeki kanunların tüketici lehine olmamasından dolayı, oluşan mevcut Yargıtay uygulamaları da tüketici aleyhine olmuştur. Tüketicilerin mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir. Dövizle –ki özellikle Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile– Kredi almış bulunan tüketiciler, krizin patlak verdiği eylül 2008 ayından bu yana dayanma noktalarının sonuna gelmiş durumdadırlar. Temerrüde düşmeleri an meselesidir. Tüketicilerin açmış bulundukları yeni uyarlama davaları Tüketici Mahkemelerince lehlerine sonuçlansa da Yargıtay ‘ın 2001 krizinden sonraki tüketici aleyhine yerleşmiş içtihatlarının değişip değişmeyeceği belirsizdir. Bu konuda yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zaruridir.
Kredi sözleşmesi düzenlenirken, banka ya da kredi veren başka kuruluşlarca sözleşmenin yalnızca olumlu tarafları öne çıkarılmıştır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleriyle birlikte ayrıca 1985 tarihinde evrensel kabul görmüş, Türkiye’nin tarafı da olduğu Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesinde yer bulan tüketicilerin bilgilendirilme hakkı, kredi veren tarafından 5411 sayılı yasaya aykırı (75. madde - Bankaların Etik İlkeleri, 76. madde - Müşteri Hakları ve Tüketicinin Bilgilendirilmesi Hakkı) fiili neticesinde ihlal edilerek; maddi ve manevi zararlar ortaya çıkmıştır. Finans bilincinden yoksun tüketicilere riskler ve ekonomik kriz gibi öngörülemeyen hallerde oluşan değişen koşullar hususunda kredi veren kuruluş tarafından uyarılar yapılmamıştır. Tüketiciler, artan kur ve faizlerle aşırı borçlanarak kredi taksitlerini ödemekte ciddi sıkıntılara (aşırı ifa güçlüğü) düşmüşlerdir. Sözleşmedeki edimler dengesinin çıkan olağanüstü haller dolayısıyla tüketici aleyhine bozulması sebepleri ile mevcut kredi sözleşmelerinin uyarlanması ve tüketiciler tarafından ödenmiş bulunan KKDF ve BSMV vergilerinin iptali ve tüketicilere iadesi için yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması zorunluluğu doğmuştur.
Engin Başaran Sefa Kabaalioğlu Av. Ali Rıza Ataer
Genel Başkan Finans Komis. Bşk. Hukuk Kom. Bşk Yardımcısı
kaynak
http://www.tuder.net/tuder/index.php...=330&Itemid=37
Lütfen tüm japonyenizedeler TÜDER e üye olsun son ve en büyük şansımız olan toplantıya hazırlansın HERKES İSTANBULA