Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Temel'in dediği gibi "iş inada bindi sabaha kadar burdayız"
Bir Osmanlı ve Selçuklu bozacısı olarak artık kartları açık oynamak lazımdır sanırım.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs... Ortak geçmiş ve atalarımızın yer yüzünde eşi daha yaşanmamış altınçağının bir hayranıyım. Onca güç ve büyüklüğe rağmen şefkat devleti ve padişah olmalarına rağmen şefkat insanlarına saygım sonsuzdur. İçip içip rezillik yapanları istisna edip gerçek veya iftira hallerini artık ancak Allaha havale edebilirim. Bu arada ben de bir kürdüm. Dolayısıyla Osmanlının Selçuklunun hangi soydan boydan geldiği hiç ırgalamıyo beni. Atalarımız derken ortak ve müşterek tarihi kastediyorum.
Padişahlık diktatörlük teokrasi neyse ne... Dünyaya evvelinde ve ahirinde yaşanmamış bir saadet asrı yaratmış atalarımızla kıvanç duyuyorum. Daha modern daha hümanist diye getirilmiş sistemler henüz gölgesine yaklaşmamıştır. Güncel duruma bakıldığında insan hakları ihlalleriyle, gelir adaletsizliği ile eşitsizlik ve ayrımcılıkla ve her şeyiyle en gelişmiş ülkelerin sabıkası bizim oraların tabiri ile "iman ağzı doludur".
Atatürk...
Son ata... Kem söz söyleyenin dili tutulsun. Sırtından geçinenin de sırtı burkulsun. İlkelerinden birini kapıp insanların gözüne gözüne sokanların...
Ben atanın bilhassa kıymetli valideleri hemşire ve refikaları ile çekilmiş resimlerine bakınca hayranlığım fanatizm boyutlarına varabiliyor. Bugün o zamanki duruşları ile kamusal alana sokulamayacaklarını memur olamayacaklarını öğrenim hakkından yoksun bırakılacaklarını hissedince içim sızlıyor neyseki böyle bir durumu test edecek durumda değiliz. Belki hallerini sisteme göre değiştirecekler belki ne bilmiyorum...
Oğlancılık,eşcinsellik, homoseksüellik, grup seks, içki... çirkin ve tahrik edici değilmi? Hassasiyetlerimize saygı gösterelim. Bakın Osmanlı, Selçuklu farklı milletlerden tek bir millet yarattı bugün haritada yerini bulmak zaman alacak bi gıdım ülkede bir avuç insanız birbirimize türk bayrağı sallıyoruz.
Ne mutlu türküm diyene...
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Sn. Oğuz,
1. ve 2. Mecliste 2. Grup'a dahil milletvekillerinin hallarını aklamaya çalışan bugünkü bozacılar kendilerine çoğunlukla liberal diyen kimi aydınlardır. Son mesajımda eleştiri hedefim onlardı. Siz de kendinizi o gruba dahil görüyorsanız, o sizin bileceğiniz bir iş...
Madem desteyi kesmiş, kartlar açık oynayalım diyorsunuz tamam o halde...
Selçuklular, Osmanlılar tarihimizin bir parçasıdır. Bu tarih içinde övünülecek hadiseler olduğu gibi, eleştirilecek hadiseler de cereyan etmiştir.
Benim bu konuya bakış açım, ideolojik değildir. Konuya bilimsel ve objektif bakabilmeyi, doğrulara doğru, eğrilere de eğri demekten öte değildir. Bu konuda tek gözlükle mesela Din penceresinden, mesela ırk penceresinden veya çeşitli saiklerle geçmişi topyekün inkar penceresinden bakmam.
Osmanlının 15., 16. yüzyıla kadarki geçmişi, az sayıda eleştirilecek şeyin yanında gerçekten çok sayıda övünülecek konular barındırır. Ben de bunlarla gurur duyarım. Sonrası için aynı şeyleri söyleyebilmek zordur. O uygulamaları da yeri geldiğinde kıyasıya eleştiririm. Bunu yapabilmek, hangi düşünceye ait olursa olsun biat kültüründen gelmemekle ilgilidir. Osmanlıyı eleştirdiğiniz zaman Dini eleştirmezsiniz. Osmanlıyı eleştirdiğiniz zaman bir ırkı eleştirmezsiniz. Cumhuriyet döneminin aksayan uygulamalarını eleştirdiğiniz zaman Atatürk'ü de eleştirmiş olmazsınız. Önemli olan, eleştirilen şeylerin neden ve kimlerin sayesinde ortaya çıktığının, başa geldiğinin objektif olarak değerlendirilebilmesidir. Bu, tarihi bilgilere önemli ölçüde haiz olmanın yanında, konulara dar ve dogmatik çerçeveden bakmamayı gerektirir. "Şeriat varsa yanlış olmaz", bu dar çerçeveye örnektir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın övünülecek çok tarafı vardır, ancak Osmanlı'nın yıkılışında katkı sahibidir desem sizi inandıramam.
Yavuz Sultan Selim iyidir hoştur ancak, Osmanlı'nın yıkılışının önemli bir figürüdür desem yine inanmazsınız.
Oysa her iki önerme de tarihsel gerçekliklerdir... Özelde bu ve benzeri kişilikleri, genelde Osmanlıyı Dinle özdeşleştirip, onlara eleştiri getirenleri sanki Dini eleştirirmiş gibi algılayanlar, Dine de, içinde bulundukları topluma da, hem dün hem de bugün yarardan çok zarar getirmişlerdir.
Selamlar,
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
"Anadolu-Rumeli insanı, elbette bizim insanımızdır. Bizler o insanların devamıyız. Ama bizim atamız Osmanlı Hanedanı değil!.. Biz hanedan soylu değiliz!.."
"Osmanoğulları 600 yıldan beri zorla Türk ulusunun egemenlik ve saltanatına el koymuşlardır. Şimdi de Türk ulusu, bu saldırılara artık yeter diyerek, ayaklanarak egemenlik ve saltanatını doğrudan kendi eline almış bulunuyor!.."
Yukarıdaki sözlerin sahibi için kem söz söylerseniz, sizin deyiminizle "diliniz tutulur."
Hani hatırlatmış olayım dedim... :)
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Elif şafak ve Orhan pamuk’ unki de hainliktir (kişisel görüşüm) -ki ketum olana adam denir. Siz onların nerden nemalandığını hala anlayamamışsınız Mostar kardeşim.
Bilgi sahibi olmak yorumlama becerisini kullanabilmek için bir değerdir. Yorum sahibi olmayana göz bozmak ne diye… Engin bey değerli bir bilgi kaynağını! göstermiştir okuyun da değerli bilgi dağarcığınız bizlere biraz daha methiye düzsün derim.
Türk şöyle yapmıştır, Türk böyle yapmıştır ne yazık ki gazlamaktan başka bir şey ispat etmez neticede kılıcın arkasında Türk vardır, Padişah da ise tırnak kadar Türk kanı vardır, Sadrazam Sırp dır (-ki Sokullu kardeşini baş papaz yapar) falandır filandır. Açık şekilde sistem fars ve arap karıştırmasıdır (-ki kolaysa engin bilgileriniz bunun da tersini kanıtlasın). Garibim Türk ise kanıyla imparatorluğun bedelini ödemiş ırk gurubudur. (-ki saray da hakir görülür bunu da bilmiyorsanız, daha fazla ‘copy - paste’ yapmayın lütfen safevi falanda karıştırmayın… Yani anlayacağınız ya da kısacası değerli bilgilerinizin bize sunduğu methiyeler cahiliyetimizi gazlamak için yazılmıştır!! (Gazlamak argodur açıklamasını yapmak gerekirse sırtını sıvazlamak, iteklemek olarak açıklanabilir).
Ayrıca bir Şehülislamın tarihçi olması da bilimsel değer tanımaz, zira görevi gereği şeyhülislam döneminin politik karakterlerinden biridir. Bunun ayrımını yapacak bilgiye sahip olmaya bilirsiniz, beklide olabilirsiniz…
Türklerin övülmesi gözünüzü kör edecek kadar gururunuzu okşamış ki bunları okumayı unutmuşsunuz, lütfen Uğur Mumcu’ yu da kendinizden nemalanmış gibi yazınıza bulaştırmayın ve Türklük ile Osmanlı yı da bu kadar karıştırmayın çok alakalı değildir çünkü Türk hâkim olarak silah kuvvetidir. Ayrıca Türk etkisi hakkında ki bilgilerinize ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum çünkü Türk’ ün ne olduğunu tarihi gazları örnek gösterecek birinden öğrenecek değiliz. Avrupalıların ne dediği de çok önemli değildir işinize geldiğinde bir ordan Avrupa yı, bir buradan Uğur Mumcu yu örnek göstermemenizi öneririm...
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Üstüme alınmakla hata etmişim ben liberal değilim. Aslında hiç bir şey değilim kendi halinde ne sağcı ne solcu vasat bir yaşantım var, ne bir cemaatin ne bir derneğin üyesi değilim sadece cimbomluyum dersem ona da vefasızlık etmiş olurum çünkü hiç bir oyuncusunu tanımam hiç bir maçına gitmem ama kazandığını duyunca sevinirim.
Ben de meseleye ideolojik bakmıyorum herhangi bir ideolojiden aklayacak suçlayacak yeterli ilgim ve bilgim yoktur. Vatan ve ata sever duygular ile genel kültür dahilinde sesli düşünüyorum burda. Bildiklerimi anlatırken açıkçası kaynak da veremem çünkü bildiklerimi ne zaman nerde okudum öğrendim hatırlamam kitap adı sayfa nosu veremem o yüzden de emin olmadığım mevzuya çok fazla dalmam. Emin olduğum mevzuda da bir yere kadar gelir bırakırım. Çünkü kardeşi kardeşe düşman eden iki şey vardır biri kumar biri tartışma. Hele taraflar fikri sabitse aradaki muhabbeti erozyone etmekten başka bir şeye yaramaz.
Birbirimizi yanlış anlamakta ısrar ediyoruz. Benim Osmanlı ve Selçuklu Sultası ile bir illiyet bağım yok. Atalarım diye onları kastederek söylemiyorum hani eleştirecek olsam burdan yani hanedanlık sultanlık padişahlıktan başlardım.
Sizin de dediğiniz gibi "az sayıda eleştirecek şeyin yanında çok sayıda övünülecek şey var" durumu özetleyen cümle budur. Ayrıldığımız nokta sizin 15-16 Y.Y dan önceki geçmişe bunu sıkıştırmanız benim 1000 yıldan fazla bir tarihe...
Bir tarafta şanla şerefle dolu bin yıllık bir tarih, bir yanda darbelerle, işkencelerle, terörle, krizlerle, yolsuzluklarla ve yoksullukla geçen 60 sene...
"Sen şehit oğlusun yazıktır incitme atanı"...
Selamlar
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Bir Volkan KONAK türküsü geldi hatırıma nedense..."Sen Fatih' in torunu, ben Deli İbrahim' in" diye...Niyeyse hepimiz fatihan torunuyuz, padişahlar ubermench kişilikler ama ortada oğlancılık, diye bir olgu var, ateş olmayan yerden çıkarıveriyor tarihçiler bu terimleri sanırım.
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Konu İdil Biret iken, oldukça uzaklaşılmış ve başka konulara grilmiş.
Terkrar konuya (İdil Hanım'a) dönmeye ne dersiniz?
http://www.milliyet.com.tr/Pazar/Hab...”&ver=50
http://www.milliyet.com.tr/Yazar.asp...a=Taha%20Akyol
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Sonunda Taha Akyol ile bir yerlerde buluşmak sevindirici.. İdil birete hayran olmuş. Ne güzel.. Ben 25 senedir hayranım en azından...
Sorun oraya yürüyen posteri yakan yırtan sonra namaz kılıp dağılan bir kısım Alperen değil. Onlar gerçekten sorun değil... Neticede insanlar...Değer verdikleri bir şeylere saldırı saygısızlık olduğunu düşünüp tepki koymuşlar... Dünyanın en doğal şeyi aslında saldırı yakma yıkma yoksa...
Elbette dünya da da güzel yurdumda da çeşit çeşit düşünceler olacaktır. Bunlar tartışılacak bir zemine oturtulacaktır. Ama buraya giden yolda şiddet rant sömürü olmayacaktır. Bunlar ve diğerleri girdiği an işin rengi değişmektedir. Sorun bence buradadır. İşin rengini değiştirenler kim... Ne İdil Biret ne de oraya gelen bir kaç Alperen... Tepki bunları kullanarak işin rengini değiştirenleredir... Onları bulma forumu bu forum...
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Temel'in dediği gibi "iş inada bindi sabaha kadar burdayız"
Bir Osmanlı ve Selçuklu bozacısı olarak artık kartları açık oynamak lazımdır sanırım.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs... Ortak geçmiş ve atalarımızın yer yüzünde eşi daha yaşanmamış altınçağının bir hayranıyım. Onca güç ve büyüklüğe rağmen şefkat devleti ve padişah olmalarına rağmen şefkat insanlarına saygım sonsuzdur. İçip içip rezillik yapanları istisna edip gerçek veya iftira hallerini artık ancak Allaha havale edebilirim. Bu arada ben de bir kürdüm. Dolayısıyla Osmanlının Selçuklunun hangi soydan boydan geldiği hiç ırgalamıyo beni. Atalarımız derken ortak ve müşterek tarihi kastediyorum.
Padişahlık diktatörlük teokrasi neyse ne... Dünyaya evvelinde ve ahirinde yaşanmamış bir saadet asrı yaratmış atalarımızla kıvanç duyuyorum. Daha modern daha hümanist diye getirilmiş sistemler henüz gölgesine yaklaşmamıştır. Güncel duruma bakıldığında insan hakları ihlalleriyle, gelir adaletsizliği ile eşitsizlik ve ayrımcılıkla ve her şeyiyle en gelişmiş ülkelerin sabıkası bizim oraların tabiri ile "iman ağzı doludur".
Atatürk...
Son ata... Kem söz söyleyenin dili tutulsun. Sırtından geçinenin de sırtı burkulsun. İlkelerinden birini kapıp insanların gözüne gözüne sokanların...
Ben atanın bilhassa kıymetli valideleri hemşire ve refikaları ile çekilmiş resimlerine bakınca hayranlığım fanatizm boyutlarına varabiliyor. Bugün o zamanki duruşları ile kamusal alana sokulamayacaklarını memur olamayacaklarını öğrenim hakkından yoksun bırakılacaklarını hissedince içim sızlıyor neyseki böyle bir durumu test edecek durumda değiliz. Belki hallerini sisteme göre değiştirecekler belki ne bilmiyorum...
Oğlancılık,eşcinsellik, homoseksüellik, grup seks, içki... çirkin ve tahrik edici değilmi? Hassasiyetlerimize saygı gösterelim. Bakın Osmanlı, Selçuklu farklı milletlerden tek bir millet yarattı bugün haritada yerini bulmak zaman alacak bi gıdım ülkede bir avuç insanız birbirimize türk bayrağı sallıyoruz.
Ne mutlu türküm diyene...
Dürüstçe konuşana katılsamda katılmasamda saygım sonsuzdur. Önce bunu bilmenizi isterim.
Tabii sabaha kadar buradayız diyip ortadan erkenden kaybolup durmalarınızı saymazsak... Saat 0259 yoksunuz nerede sabah????
Şaka bir yana kimseyi kırma gibi bir amaç gütmüyorum. Kendini bilmez densizlere bile elimden geldiğince saygılı davrandığımı sanıyorum... Her ne kadar bazıları kabul etmesede...
Osmanlı İmparatorluğunun 623 sene süren yaşamına tabiiki saygı duymak bazı yerleriyle övünmek bazı yerlerini yermek hepimizin hakkı... Katılıp katılmamakta hepimizin hakkı... Örneğin ben şu anki dünya yısevmiyorum... ne siyasi ne ekonomik ne kültürel ne sosyal.. Kendi yarattığımız bir sürü saçma şeyin esiri olmuş o saçmalıklar peşinde koşturup duruyoruz. Ve farkındamısınız bilmem Türk insanı vahşileşiyor... Kafa kesmeler, yakmalar, asmalar, koparmalar, tecavüzler, soygunlar vurgunlar... sevgisiz saygısız çaresizliğin sonucu...
Anadolu Selçuklulurı ile osmanlının net bir şekilde ayrılmasından yanayım ben... İkisi farklı bin sene ikisinide kapsar... Osmanlıyı biraz tarafsız gözle incelemenizi salık veririm.
Cevap: İdil Biret Konserinin Düşündürdükleri..
Ne güzel konuşmuş sayın Biret. En tahrik edici sorulara bile olgunlukla cevap vermiş:
Nasıl bu kadar sakin kalıyorsunuz?
Benim düşünce tarzımla da ilgili. Ben katiyen olan bir şeyi büyütmek taraftarı değilim. Beni böyle yapan biraz da kafamda daima müzik olması. Bazı şeylere hemen girmiyorum. “Dur hemen heyecana kapılma, bak bakalım ne oluyor?” diyorum. Düşünerek ve mantıkla yaklaşıyorum.
(...)
Bu ülkede Sivas katliamı yaşandı, Menemen olayları, 6-7 Eylül... Bunları bilen biri olarak yine de soğukkanlı kalabilmenizi anlamakta zorlanıyorum.
Dünyanın her tarafında çok sayıda şiddet olayı yaşandı. Eğer bu açıdan bakarsanız; birçok memlekette bu kaygıyı duymanız lazım. Bunun sonu yok. Korku iyi bir şey değil. Ben insanlara önyargısız yaklaşırım. Karşınızdaki insanın muhakkak negatif olması şart değil. Onu bir yerde pozitife çevirmek de sizin elinizdedir.
(...)
Giderek derinleşen bir kutuplaşma söz konusu Türkiye’de; İslamcılar, milliyetçiler, laikler...
Bahsettiğiniz kutuplaşma bölünme, küçülme demektir. Küçülme ise genelde zayıflamayı, güçsüzleşmeyi getirir. Birleşme ise kuvvetlenmeyi. Fikirler ne kadar farklı da olsa ülkenin iyiliğini isteyenler arasında diyaloğun sürmesi ve böylece bütünlüğün bozulmaması gereklidir. Farklı tutumlarda olan insanların da mutlaka üzerinde birleşebilecekleri hususlar vardır. İşte mesele bunları bulup olumlu bir şekilde işlemektir.
Teşekkürler İdil Biret.