Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
Ulaş Değirmenci rumuzlu üyeden alıntı
Bu insanlar tanistiklari gun mu evlendiler?Benim pek bilgim yok da bu konu hakkinda..
Berat Albayrak'ın evlendikten (Temmuz 2004) 2 yıl sonra vekaleten (Ağustos2006) bundan 6 ay sonra asaleten (Mart 2007) Çalık Holding genel müdürü olduğunu zaten yazdım.
Esra Erdoğan ile sözlendikleri tarih ise Ocak 2004 imiş.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=berat+albayrak
30 Ağustos 2006'ya kadar Çalık holding'in başında ağabeyi Serhat Albayrak var.
Serhat Albayrak oraya Vestel'deki üst düzey yöneticilik görevinden sonra gelmiş. Hangi tarihte geldiğini bulamadım.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Kuddusi Okkır' ın Gözleri
Kimdin sen?
Katil?
Vatan haini?
Terörist?
Bombalarını patlatacaktın belki bir oyun parkında?
En kanlı planların tasarlayıcısı?
Kaç kişi öldürdün bu güne dek?
Hepsi olabilirsin.
Yada hiçbiri.
Farketmiyor.
Sen öldün.
Sorular yada yanıtlar değil,
Geride,
Belki son anında çekilmiş bir resimde,
Vicdanı derinden sızlatan bir çift göz bıraktın.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Yerel yaşatılan, sesini duyuramayan insanların iş ve çalışma haklarını uydurma suçlarla, acımasız yöntemlerle gasp ederek, bir çok "Küçük Ergenekon" masalları da yaşanıyor, yaşatıldı bu ülkede.
Fetullah tarikatınca ele geçirilmiş emniyet marifetiyle, sektörleri ele geçiren, yargısız infazlar yapan, yandaşları olmayan ticari/şirket ilişkilerini, çete/örgüt suçlamalarıyla Özel Görevlendirmiş Ağır Ceza Mahkemelerine taşıyan, bu mahkemelerin çalışma esasları nedeniyle aylarca iddianamenin gizlilik ilkesine uymak zorunda bırakılan, tarikatçı, dinci olmayan insanların, iş ve yaşamlarını, aileleriyle birlikte yok eden, hiçbir ölçülülük ilkesi taşımayan, hukuka aykırı eylemlerin, yargı sürecine kadar Adalet Bakanlığı bağımlı savcılarınca tutuklanması ile, Anayasal devlete verilmiş görev, vatandaşın şeref ve onurunu korumaktan yoksun hale gelen toplumun,yürütme/iktidar güçlerinin ne yazık ki kamuoyu farkında olamadı.
Şimdi pervazsızca genele ve kurumlara saldırı yapılarak, kamuoyunda saygın kişi ve kuruluşlara da yıpratma, halkı sindirme, korkutma,yıldırma süreci başlatıldı.
Toplumda saygın yaşamını sürdüren ancak topluma mal olmamış, sade yaşamını sürdüren bireyler bu süreçte yaşanan haksızlıklarla, insan haklarını çiğneyenlerin mağdurları oldu, olmaktadır. Toplumda hukuk devletine, yargıya güven sarsılmakta, demokratik değerleri yok olmaktadır.Herkes birgün benim de kapım çalınabilir kaygısını taşımaktadır.
Onlarca iş adamı intihar etti,
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreteri de!
Kaç Kuddusi Okkır daha var bu ülkede!
Neyin rövanşı bu?
"Demokrasi bir tramvay amaçlarımıza araç için kullanıyoruz, istediğimiz durağa gelince inicez"
"Hukuk ta neymiş, biz mecelleden gidiyoruz"
"Her 10 Kasımda sap gibi ayakta durmaya gerek yok"
ifadelerini kullananların, şeyh, şıh denilen soytarıların ayaklarının dibinde, cenaze törenlerinde boy gösterenlerin söylemlerinin video çekimlerini yayınlayan "youtube" sitesini, uydurma kendi ürünleri "Atatürk'e hakaret var" safsatasıyla kapattırarak, buna demokratik düzen diyen anlayışında, keyfiyet değil kurallar rejimi olan demokrasi ve hukuk devleti adına, AKP kapatılma davasında ne 400 sayfalık savunmaya ne de Ergenekon davasında 2500 sayfalık iddianameye ihtiyaç vardır.
Somut deliller ortadadır. Yargı kullanılarak toplum ahmak yerine konulmaktadır.
Ergenekon davasıyla , topluma dayatılan siyasi iradenin amaçları su yüzüne çıkmıştır.
Polis devleti değil hukuk devleti,
Şeriat rejimi değil, demokrasi,
Çağdaş ve gelişmiş toplum isteyen herkes potansiyel suçlu ilan edilmiştir.
Erdil Paşa yolsuzluktan 1 yıl hapis yatarken, Erbakan'la aynı suçtan mahkum kişi Cumhurbaşkanı olabilen,
İzmir'de seçim yolsuzluğuna, "standart sapmayı değiştirmez" diyerek soruşturmayan YSK olan bir ülkede,
Siirt'in bilmem neresindeki sonuç standart sapmayı çok mu değiştiriyordu da, bir Fadıl bulunup kullanılıp, yeniden seçimle, mahkum olmuş suçu sabit kişi milletvekili yapılıp, başbakan olabiliyorsa;
Ve bu anlayış, yargı ve savcıları mülakatla işe almak hevesinde ise;
Kuvvetler ayrılığı prensibiyle,
Hukukçu, yargı mensubu olmaya gerek yoktur.
Somut deliller % 100 ortadadır, yargı kullanılarak toplum ahmak yerine konmaktadır.
İç ve dış borç yükü, dönemlerinde cumhuriyet tarihini ikiye katlamış, ekonomisi tabana vurmuş, özelleştirmelerle, kar transferleri ile cumhuriyet kazanımlarını yitirmiş, işsizlik boyutları hat safhada kaçacak delikleri kalmamış,
hergün çıkardıkları yasalarla ülkeyi YİD vb. yasalarıyla satan iktidar,
ele geçirdikleri sektörlerde denetimsiz kayıt dışı faaliyetleriyle yolsuz zenginleşirken,
mal varlığı beyannamesinden, faturalı elektrik borcundan yandaşları olmayan insanları, karşı çıkan yüreklileri hapislere taşırken, başka bir takiyye peşindedir.
Kendi partileri kapatılamaz, parti mensupları suçlu bulunamaz, ancak başka partilerin başkanları, görevli ve sorumluları, gazetecileri, işadamları ergenekon masalı uydurularak tutuklanabilir ülkemiz Demokratik, eşitlikçi rejimi yargı adına kullanıldığı süreçte;
AKP kapatılırsa Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, tramvay gördükleri demokrasinin bir keyfiyet değil kurallar rejimi olduğunu unutturacak yine mağdurları oynayacaktır.
AKP kapatılmazsa, "gördünüz mü biz Yüksek Yargı tarafından da laik rejime karşı tehlike görülmedik" toplumsal baskısı yaratılarak daha rahat at oynatabilecektir.
Sayın Demirel "seçimden başka çare yok" dese de, bu seçim yasasıyla, Yunanistan'da iptal gerekçesi olan elektronik sistemle, ellerinde seçim çuvallaıyla beklerken birçok yerde elektrik kesilmesi yaşanarak, seçim sonuçları ilan edilerek seçim yapılması halinde demokrasi kan kaybetmeye devam edecektir.
TBB Başkanı hukuktan ne kadar uzaklaşıldığını açıklıyor.
Vatandaş olarak ben, bu tablo karşısında hala "hukuk bir gün herkese gerekli olabilir" demeli miyim?
Yoksa hukuktan uzaklaşılmaması için kimin ne yapması gerekiyor*
Saygılarımla,
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Mehmet Tezkan
Ergenekon sorusturmasında
Ahmet Necdet Sezer belgesi!
http://www9.gazetevatan.com/pics/yazarlar/131.jpg
Mustafa Balbay ile Emin Çölaşan’ın Avrasya televizyonundaki üç saat süren programını izledim..
Balbay soruşturmanın her aşamasını..
Savcı’nın neler sorduğunu tek tek anlattı..
Korktum!
Niye mi?
Balbay’ın gazetecilik faaliyeti içinde yaptığı görüşmeler sorgulanmış, o görüşmeler delil olarak ortaya konmuş..
Balbay’ın görüştüğü kişiler, toplumun tanıdığı saygın, etkin isimler..
Türk Metal-İş Başkanı Mustafa Özbek..
Başkent Hastanesi sahibi Mehmet Haberal..
(Rahmetli Bülent Ecevit’in hastalanınca kendisini teslim ettiği hastane.)
Savcı soruyor;
Bu kişilerle ilişkin ne!
Onların düzenledikleri etkinliklere niye katıldın..
Yazdığı onlarca kitap bile suç delili olmuş..
Vay vay vay..
*
Bu soruları sormak için Balbay’ı gözaltına aldılarsa, beş gün kahır, eziyet çektirdilerse, Savcı bugün iktidarı eleştiren bütün gazetecileri, yazarları aynı gerekçeyle gözaltına alabilir..
Sen bunu niye yazdın!
Ekonomiyi niye eleştirdin! AKP’nin kömür dağıtmasından, çek vermesinden, gıda yardımı yapmasından sana ne..
Başbakan’a karşı mısın..
AKP’yi beğenmiyor musun..
Küt, gözaltı!
Olur mu olur!
*
Balbay’ın anlattığına göre, soruşturmanın en vahim aşaması şu..
Savcı, bana Ahmet Necdet Sezer belgesini getirin diyor..
O ne!
10. Cumhurbaşkanı’nın da bu işle bir ilgisi mi var! O da mı Ergenekoncu!
Belge geliyor; bir vatandaş Balbay’a faks çekmiş.. Altına adını ve telefonunu da yazmış..
Demiş ki: Sayın Balbay, aşağıdaki isimler CHP’ye girerse CHP kalkınır..
25 kişilik isim listesi sıralamış.. Birinci sırada da Ahmet Necdet Sezer var..
Balbay’a suç delili olarak bu soruluyor..
Belgenin adı da Ahmet Necdet Sezer belgesi!
*
Anladığım şu: Demokrasiyi darbecilerden, çetecilerden korumak için yola çıkanlar, demokrasiyi savunanları sorgular hale gelmiş..
Miting suç, gösteri suç, muhalefet suç, hükümet aleyhine yazı yazmak suç..
AKP’nin hazır kıtasına girersen demokratsın..
Tek adam yönetimine ram olursan aslansın, kaplansın..
Kişiliğime uymaz, iktidar yalakalığı gazeteciliğin özüne aykırıdır dersen;
Bir sabah ansızın gidebilirsin!
(Sabah’ın hükümet sözcüsü kalemi Emre Aköz daha medya ayağı bitmedi diyor, ağabeyleri ona bilgi aktarıyordur. Gazetecilik yapan herkes beklesin!)
Bir buçuk yıl önce yazdım; bunun adı Putin demokrasisidir.. Sadece iktidar var.. Muhalefetten vazgeçtim, kuvvetler ayrılığı bile yok!
*
Sonuç:
Balbay’ın bu traji-komik sorgusu tamamlanınca ne oldu?
Balbay’a pardon mu dediler..
Hayır!
Terör örgütü üyesi olmaktan, halkı hükümete karşı silahlı ayaklanmaya teşvik etmekten yargılanacak..
Belge var mı?
Balbay bana bu konuyu sormadılar ki diyor..
*
Arkadaşım Balbay’a geçmiş olsun demem lazım mı?
Hayır..
Çünkü bu iktidar bizi birbirimize ‘geçmiş olsun’ demeye zorluyor..
Sen yırttın..
Darısı başıma..
Sanki hepimiz suçluymuşuz gibi.
Oyuna gelmeyelim..
Mustafa Balbay’a geçmiş olsun demiyorum...
Çünkü o sadece gazetecilik yapıyor..
07/07/2008
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
22 Aralık 2007 http://www.hurriyet.com.tr/images/siyah_ok.jpg Yalçın DOĞAN
http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/91b.jpg
İki yıla kadar gözaltı süresi
Malezya "ÖZGÜRLÜKLER benim sonraki tercihim, benim için güvenlik ve istikrar önce gelir".
Başbakanın bu sözlerinden sonra hızla kabul edilen bir yasa, Malezya'da bardağı taşırıyor. İnsanlar sokaklara dökülüyor. Müslüman Malezya'da kimsenin bayram filan dinlediği yok, gösterilerin ardı arkası kesilmiyor.
Bir zamanlar bizde manşetlerden inmeyen, TV röportajlarından geçilmeyen Malezya'da işler iyi gitmiyor. Eleştiriler karşısında Başbakan Badawi'nin sinirleri fena halde bozuluyor. Dünyanın her yerinde olduğu gibi, bozulan sinirlerin klasik hastalığı var: Sertlik. O da, sonun başlangıcı demek.
Badawi'nin bulduğu çözüm, gözaltı süresini iki yıla çıkarmak. İki yıllık gözaltı süresi, insan hakları ihlalinde bir rekor. Diktatörlükler dahil, bütün zamanların en uzun gözaltı süresi.
ANKET VE YARGI
Malezya, sanki aslında sizin çok iyi bildiğiniz bir ülke.
İnsanlar sokaklara döküldükçe, Başbakan Badawi anket yaptırıyor. Yooo, hiç de öyle değil, anketlere göre, halkın yüzde 54'ü hükümeti destekliyor.
Bu anket ve bu oran size bir şey anımsatıyor mu?
Malezya'da yargı atamaları büyük sorun yaratıyor. Yargıç atamalarında, hükümet "bizden birileri olsun" peşinde. Hatta, buna bazı rüşvet iddiaları da karışıyor. Muhalefet ve halkın sokaklara dökülmesindeki nedenlerden biri de bu. Bağımsız yargının sona ermesi. Buna iki yıllık gözaltı süre eklendiğinde, gerisini siz düşünün.
Yargıyı ele geçirmek tartışmaları size bir şey anımsatıyor mu?
HİNDRAF VE TAMİL
Malezya'da yaşayan Hintliler kendi haklarını istiyor. Onların haklarını koruyan bir örgüt var. Hindu Rights Action Force, kısaca Hindraf.Sokak gösterilerini ilk başlatan bu örgüt. Etnik sorun var.Gösteriler böyle başlıyor, başka nedenlerle yayılıyor. Hükümet Hintli örgütün Tamil terör örgütü ile bağlantısı olduğunu öne sürüyor. İş çığırından iyice çıkıyor.
Etnik sorun, terör örgütü ve ötesi, size bir şey anımsatıyor mu?
Malezya, Müslüman topluluğun gözdesi. Malezya, doğunun cenneti. Malezya, İslam bankacılığının kalbi. Malezya, İslam'la birlikte modern yaşamın at başı gittiği örnek ülke.
Malezya, şimdi İslam'la birlikte koyu bir diktatörlüğe yol alan ülke.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Hatta ayaklanma çağrılarına benzer açıklamalar yapıyorlar;
"Sabrımız zorlanıyor! imza, Demokratik Toplum Partisi(!) adına Bayan Ayna Emine!
İnsanın, çıkarın ağzınızdaki baklayı, diyesi geliyor.
Genel başkan yardımcısı Ayna Emine Hanım;Sabrın sonuna gelince ne yapacaksınız?" 30 Aralık 2007 Cüneyt Arcayürek.
-----------------------------------------------------------------------
17/11/2007 Vatan
Ahmet TÜRK "Bize pkk'yı kınayın diyorlar. Kınarsak etkimiz kalmaz
Aysel Tugluk "Öcalan siyasi irade olarak muhatap kabul edilmeli"
Selattin Demirtaş "Öcalan sayğıdeğer bir insan ve kürtlerin önderidir
İbrahim Binici "Kürt halkına karsı tüm vahsi ve kanlı yönelimler Türk ve İran Devletrinin eş zamanlı olarak gerçekleştirdikleri operasyonlarla direk bağlantılı olduğu bilinmelidir"
Leyla Zana " Bana Diyarbakırlı diyorlar, ben Diyarbakırlı değil, kürdistanlıyım. Buralar Doğu, Güneydoğu değil Kürdiştandır.
----------------------------------------------------------------------
Ve Simdi, aynı DPT kendini PKK ile daha da bütünleşmiş gösterek ve nerdeyse aynı isim altında anılabilecek bir duruşa gelerek Kuzey Irak'a PKK terör örgütüne yapılan operasyonu protesto gösterileri düzenliyor.
Göstericiler tarafından Emniyet Müdürlüğ ve Çevik Kuvet binalarına taş atılıyor. 26 Subat 2008 Ruhat Mengi.
-------------------------------------------------------------------
Bayrakı Çiğnemek!
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde çıkasn olaylar dün de sürdü...Önceki günkü eylemlerde hayatını kaybeden 15 yaşındaki Yahya Menekşe'nin cenaze töreni sırasında Cizre Karayoları Bölge Müdürlüğü önündeki TÜRK BAYRAĞI
PKK yandaşları tarafından yere indirildi.
Buda yetmedi,, Belediye Parkı'ndaki TÜRK BAYRAĞI da ayaklar altına alındı
Bunları yapanların ellerinde PKK flamaları vardı..
17 Subat 2008 Mustafa Mutlu
--------------------------------------------------------------------
Gaziantep il başkanın PKK'lının cenazesinde "örgüt propagandası yapması
Adana Yakapınar Belediye Başkanı Osman Keser'in bir PKK lı içn kurulan taziye çadırında "kürdistan halkı bir evladını daha topraga verdi.
Bu ne ilk şehidimizdir, ne de son olacaktır"
18 Kasım 2007 Vatan
----------------------------------------------------------------------
Ahmet Türk Genelkurmayı "bölücülük le suçladı"
31 Ağustos 2007 Mustafa Mutlu
---------------------------------------------------------------------
Topraklarımızın çok ulşlu şirketlere verilmesine karşı çıkmak suç mudur?
ATATÜRK'Ü sevmek suç mudur?
Emperyalizme karşı çıkmak şuç mudur?
Ulusal Kurtuluş Savaşımıza sahip çıkmak şuç mudur?
Çanakkale şehitlerimizi anmak şuç mudur?
Evlerimize ay-yıldızlı bayrağımızı asmak!..
"Zinmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçları iddası olanların Dokunulmazlık larının kaldırılmasını iştemek!...M.E.Sezen
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
"Ergenekon diye bir oyun sahneleniyor. Sekiz aydır iddianamesi hazırlanmamış bir dava. 84 yaşında devletin iki koruma verdiği adam gözaltına alınıyor, ertesi gün pardon deyip bırakılıyor. Birilerini gözaltına alarak gözdağımı verilmek isteniyor. Bu ülkede temiz eller operasyonu yapacaklar, ellerini yüzüne sürüp aynaya bakma cesareti olanlardır. 'Üç çocuk yapın' demekle olmuyor. Benim üçüncü çocuğum İngiltere'den burs alabilecek mi, gemi alabilecek mi bunları söylemek lazım millete. Başbakan ilk bakanlar kurulu toplantısında, sayın bakanlara 'Birinizin yolsuzluğa bulaştığınızı görürsem sizi Kızılay Meydanı'nda sallandırırım' deseydi bugün Maliye Bakanı Unakıtan ortada bu edasıyla dolaşamazdı."
BAKAN ŞİMŞEK CIA'NIN YEMİNLİ TERCÜMANIYDI
Türkiye'nin en zengin krom rezervlerinin Hakkari'de olduğuna dikkat çeken Çömez, "Dünyanın en zengin çimento ham maddesi Gabar Dağı'nda, dünyanın en zengin altın rezervleri Van'ın Artos Dağı'nda. Kimsenin bundan haberi yok. Avustralyalı firmalar gelmiş taş çekiyoruz diye ülkeyi sömürüyor. Yıllarca İngiliz Tuzu diye bor madenleri kaçırıldı. Ben beni Ankara'ya gönderen iradeye yani halka ihanet etmedim. İngilizler ve Yunanlar Kurtuluş Savaşı'nda silahla yapamadıklarını şimdi Edirne'de çiftçiyi kendi bankalarına borçlandırarak 65 bin dönüm araziyi ipotek ederek yapıyor. Çünkü Türkiye tarımda girdi maliyeti en yüksek ülke haline geldi. Çiftçi artık arazisini satıyor. Türkiye'ye bu yıl Çin'den 40 milyon çift ayakkabı girdi. Peki bizim ayakkabı firmalarımız ne olacak. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek CIA'nın yeminli tercümanlığını yapmıştır. Bütün bunlar Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir sonucudur. Büyük Ortadoğu Projesi Sevr'in devamıdır. Bu proje Kürt devleti kurdurmak için hazırlanmıştır" diye konuştu.
Balıkesir eski Milletvekili Turhan Çömez
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
BAKAN ŞİMŞEK CIA'NIN YEMİNLİ TERCÜMANIYDI
(...) Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek CIA'nın yeminli tercümanlığını yapmıştır. Bütün bunlar Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir sonucudur. Büyük Ortadoğu Projesi Sevr'in devamıdır. Bu proje Kürt devleti kurdurmak için hazırlanmıştır" diye konuştu.
Balıkesir eski Milletvekili Turhan Çömez
Bu iddialar Mehmet Şimşek tarafından defalarca yalanlandı. Altını çizdiğim kısım kasıtlı olarak "CIA tercümanlığı" olarak sunuluyor.
Mehmet Şimşek 1967 yılında Batman'ın Gercüş ilçesinin Arıca köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Batman'da, liseyi ise Gercüş'te tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden dönem birincisi olarak mezun oldu. Aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra, lisan öğrenmek ve master yapmak üzere, bir Kamu İktisadi Kuruluşunun bursuyla 1990'da İngiltere’ye gitti. Şimşek, 1993 yılında University of Exeter'de finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya hak kazandıktan sonra Türkiye'ye döndü.
Ankara ABD Büyükelçiliğinde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist olarak Türkiye ekonomisi üzerine analizler yaptı. 1997'de New York'a yerleşti ve UBS'in hisse senedi analiz kısmında araştırmacı olarak çalıştı. 1998 yılında İstanbul'a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler’de iki yıl çalışan Şimşek, Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch'ten gelen teklifi kabul ederek İngiltere'ye gitti. 2000 yılı yazında başlayan Merrill Lynch döneminin ilk günlerinde Mehmet Şimşek'in sorumluluk alanında Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i içeren Akdeniz bölgesi bulunuyordu. 2001'in ortasından itibaren de sorumluluk alanına Rusya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti de eklendi. Şimşek 2005 yılı sonunda Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirildi. Adalet ve Kalkınma Partisinden 23. dönem milletvekili adayı olmak için Merrill Lynch’deki görevinden ayrıldı.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Hürriyet'ten Saygı Öztürk'ün haberi:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9387738.asp?m=1
"Yazılanların hepsi yalan" 8 Temmuz 2008
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ergenekon iddianamesi ile ilgili yayınlar için “Tamamı yalan” dedi.
Hurriyet.com.tr’ye açıklama yapan Başsavcı Aykut Cengiz Engin Ergenekon iddianamesinin son rötuşlarının yapıldığını belirtti ve şunları söyledi:
“İddianamenin içeriği ile ilgili söylenenlerin yazılanların hepsi yalan. Benim bizzat canlı olarak kameralara karşı yapacağım açıklamaların dışında hepsi yalan ve yanlış olarak kabul edilmeli. Yaklaşık bir ay önce de iddianamenin hazır olduğu, şüpheliler ile ilgili sevk maddeleri de yazıldı. Sanıklardan şüphelilerden avukatlardan duyulan her şey doğruymuş gibi yazılıyor. İddianame ile ilgili kameralar önünde yapacağım açıklamaların dışındakiler doğru olarak kabul edilmemeli”
Başsavcı Engin, açıklamanın ne zaman yapılacağına ilişkin soruya da “Arkadaşlar çalışmaları yürütüyor. Son rötuşlar yapılıyor. Bu hafta sonuna kadar yetiştirmeye gayret ediliyor” karşılığını verdi.
Re: Ergenekon'da yeni gözaltılar
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Ahmet Altan'ın yazısına tamamen katılıyorum.
Sayın sdt23;
Yazılarınızı zaman zaman okuyorum. Hukuk bölümündeki yanıtlarınızda gözüme çarpıyor. Düşüncelerinize her zaman katılmasamda genede ölçülü dikkatli yazılarınızı okumak hoşuma gidiyor. Hayya ''din iman türban...'' forumunda yazdığınız yazılar tamamen farklı bir bakış açısı altında benim anlatmak istediğimin dışında anlamlara zorlanarak çekilmeye çalışılmış olsada fikre saygımdan dolayı kabul ettim ve geçtim.
İşte bunlardan dolayı alıntı yaptığım yeri geniş bir biçimde açıklarsanız mutlu olacağım. Ahmet Altan a tamamen katılma nedenlerinizi merak ettim..