Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
KEMALİZM VE SOSYAL DEMOKRASİ
Sosyal Demokrat kesim, yirmibirinci yüzyıla giderken, Türkiye'deki ideoloji ve somut program tartışmalarını yoğunlaştırıyor.
Her ideoloji gibi "Sosyal Demokrat" ideolojinin de Türkiye'deki temelleri, bir yandan evrensel kaynaklardan, öte yandan ülkenin tarihsel düşünce kökenlerinden gelir.
Hiç kuşkusuz, Türkiye'deki güncel ideolojileri etkileyen kaynakların başında Mustafa Kemal Atatürk ve O'nun ideolojisi vardır.
Geleneksel olarak "Atatürkçülük" ya da "Kemalizm" terimleriyle adlandırılan, Mustafa Kemal Atatürk'ün ideolojisi, O'nun söyledikleriyle olduğu kadar, yaptıkları ile de biçimlenen bir düşünce sistemi, hattâ bir uygulama programıdır.
12 Eylül'ün Tahribatı.
Günümüzde, Mustafa Kemal Atatürk'ün ideolojisini belirtmek için kullanılan isimlerden, "Kemalizm", eskiden daha sık olarak kullanılan "Atatürkçülük" terimine tercih edilir olmuştur.
Bunun en önemli nedeni, 12 Eylül yöneticilerinin, kendilerini "Atatürkçü" olarak nitelemesi ve Atatürk'ün kişisel vasiyeti dahil, pek çok Atatürkçü ilkeyi, Atatürk'ün adını kullanarak bozmuş, zedelemiş hattâ ortadan kaldırmış olmalarıdır.
l2 Eylül yönetiminin bu uygulamaları o denli geniş kapsamlı ve Atatürkçülğü zedeleyici olmuştur ki, Nadir Nadi gibi, kimliğini "Atatürkçü" olarak tanımlayan bir yazar bile, bu uygulamalar karşısındaki protestosunu belirtmek için, "Ben Atatürkçü Değilim" adıyla kitap yayımlamak gereğini hissetmiştir.
Atatürkçü düşünceyi ve ideolojiyi incelemek isteyen bazı bilimadamları, sırf 12 Eylül yönetimi ile özdeşleşmemek için, "Marksizm" ve "Marksoloji" ayrımını anımsatan bir biçimde, çalışmalarını, "Atatürkçülük" adı altında değil, "Atatürkoloji" ismi ile yapmak ve yayımlamak gereğini duymuşlardır.
İşte bütün bu nedenlerle, toplum, ve özellikle Atatürk'ü düşünce ve eylemlerinin odak noktası yapmak isteyen yazar, düşünür ve politikacılar, artık, "Atatürkçülük" yerine "Kemalizm" adını kullanmaya başlamıştır.
Oysa, bu ayrımdan önce, özellikle 1960'lı yıllarda, başka bir ayrım göze çarpıyordu: Mustafa Kemal Atatürk eyleminin ya da devriminin, Kurtuluş Savaşı bölümünü benimseyen ve destekleyen, fakat ondan sonra gelen batılılaşma atılımlarını reddedenler, daha çok "Mustafa Kemal" ismini kullanıyor, buna karşılık, anti-emperyalist harekete pek de sempati ile bakmayan, ama, batı ile bütünleşmeye önem verenler, Atatürk adını tercih ediyorlardı. Bir anlamda, bizce bölünmez bir bütünlük taşıyan "Türk Devrimi", Mustafa Kemal Atatürk ismi bile ikiye bölünerek, "Mustafa Kemal'in yaptıkları" ve "Atatürk'ün gerçekleştirdikleri" olarak ikiye ayrılmıştı.
Bugün, zaten tarihsel, toplumsal ve siyasal gerçeklere uygun olmayan bu ayrım artık güncel önemini yitirmiş ve ortadan kalkmıştır.
Bu ayrımın yerini, kendilerini, Atatürk'ün adını kullanarak O'nun kişisel vasiyetini hiçe sayıp Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarını kapayanlardan, Anayasa'ya zorunlu din dersi koyup, İmam Hatip okullarını pıtrak gibi çoğaltarak laik eğitim ve laik devlet ilkesini zedeleyenlerden, ayırmak isteyenlerin "Kemalizm" terimini tercih etmesi almıştır.
Bu nedenle biz de bu genel eğilime katılarak, tartışmaları, "Kemalizm" adı altında sürdüreceğiz.
Kemalizmi Tartışmak
Bugün Türkiye'de Sosyal Demokrat ideolojinin bir bunalım yaşadığı açık bir gerçek.
En azından siyasal platforma yansıdığı biçimi ile, 1970'li yıllarda yüzde 40'ları aşan bir oy potansiyeli, bugün sol yelpazede görülen iki partinin oy toplamı olarak yüzde 20'lere düşmüş durumda.
Bir başka deyişle, siyasal tablo, bize "Sosyal Demokrat" kesimde bir buhran yaşandığını gösteriyor.
Bu çerçevede bir yandan, politikacılar, uygulamaları, programları ve demeçleriyle öte yandan, yazar ve düşünürler, yazı ve tartışmalarıyla, Sosyal Demokrasiyi haklı olarak, derinliğine ve genişliğine irdeliyor.
Bütün ideolojiler gibi, Sosyal Demokrat ideolojinin evrensel kökleri tartışılırken, ulusal kökenleri de sorgulanıyor.
Bu süreç içinde, kaçınılmaz olarak Kemalizm de gündeme geliyor.
Sosyal Demokrat Değişim hareketi olarak biz de bu tartışmaları yararlı hattâ gerekli görüyoruz.
Kemalizm'in de bu bağlamda tartışılması, bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.
İşte Dergimiz, bu sayıda böyle bir tartışmayı en yetkili kişilerin ağzından yayımlayarak, hem Kemalizmin, hem de Sosyal Demokrasi'nin netleşmelerine ve Türkiye'yi yirmibirinci yüzyıla taşımalarına yardımcı olacağını düşünüyor.
Kemalizm ve Sosyal Demokrasi
Kemalizm ile Sosyal Demokrasi ilişkilerine bakıldığında ortada üç egemen görüş açısı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Birinci görüş, kendilerine "İkinci Cumhuriyetçiler" adını veren bazı yazarların ve politikacıların da aralarında bulunduğu bir grubun Kemalizmi reddeden yaklaşımdır.
Bu görüşe göre Kemalizm, tek parti baskısını simgeleyen bir uygulama altı ok ile ifade edilen ilkeleri ise eskimiş bir ideolojidir. Bu nedenle de, günümüzdeki Sosyal Demokrat ideoloji'nin Kemalizm ile "hesaplaşması" ve onu "aşması" gerekmektedir.
İkinci görüş, Kemalizmin, günümüzde de olanca geçerliliğini koruduğunu savunan ve onu, Türkiye'yi yirmibirinci yüzyıla taşıyacak bir ideoloji olarak gören yaklaşımdır.
Bu görüşe göre, günümüzdeki Sosyal Demokrat ideoloji, Kemalizm'e eşittir. Hatta, Sosyal Demmokrasinin güncel zaafları, ancak Kemalizm yolu ile aşılabilir.
Üçüncü görüş, Kemalizm'i, bugünkü Sosyal Demokrat ideolojinin kökenlerinden biri sayan yaklaşımdır.
Bu görüşe göre, Kemalizm, bugünküdemokrasinin ve Sosyal Demokrasinin ulusal kökleri arasındadır. İki ideoloji arasında bugün de yoğun bir etkileşim vardır. Pek doğal olarak değişen dünya ve toplum koşulları her iki ideoloji açısından da bazı yeni açılımlar ve yorumlar gerektirebilir.
Emre KONGAR
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Dikkat edecek olursanız ben ne sosyal demokrasiden bahsettim nede demokratik sosyalizmden bahsettim. Ancak ben doğrudan marksizmden bahsettim. Eğer o kavramları kullansaydım, bir nebze haklı olabilirdiniz.
Sözlerimde "sol takiyye" lafını kullandım bu biraz daha insaflı bir eleştiridir. Sayın Perinçek ile ilgili olarak çok daha ağır eleştirileri kullananlar oldu hatta kendisine "maocu bozkurt" denildi. Ben o "maocu bozkurt" nitelemesinin ağır olacağını düşünerek, birazda bazı kişilerin karşıyı eleştirirken kendi düştükleri ironik durumu gözler önüne sermek niyeti ile karşı tarafı suçladıkları terim ile kendilerine cevap vermiştim. AKPartiyi eleştirirken "takiyye" yapıyorlar diyenleri biraz da mizahi olsun diye "sol takiyye" yapıyorlar diye yermiştim.
Bu bağlamda bana yöneltilen en sert ve ciddi eleştiri Av. Tayfun EYİLİK üstadımdan gelmiştir. Kendisini veciz bir söz ile eleştirdiği için kutlarım. Onun bu veciz sözüne karşı uzun bir yazı kaleme almak gerekir o yazı ile de burada sizleri meşgul etmek istemem kendisi ile karşılaştığımda bu konuyu yüz yüze ve keyifli bir konuşma içinde hallederim.
Av. Tayfun EYİLİK Üstadım;
Kişiler gerçek düşüncelerini anlatmak için inanmadıkları bir düşünceye hizmet ediyor gibi görünmeleri, aslında kendi öz düşüncelerine hizmetten başka bir şey değildir.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Benim bildiğim Sn. Perinçek in oğlu hukukçudur. Yani Yargıtay ın krokisini duruşmalara daha kolay yetişebilmek için kaydetmiş olmaz mı?
Olabilir tabii. :) Fakat anlamadığım konu neden İşçi Partisi bunun Taraf gazetesinden faksla geldiğini iddia etti? Ardından da Taraf gazetesi tarafından böyle olmadığı çok güzel bir şekilde ispatlandı.
Ayrıca yine İşçi Partisi'nden bir başka yöneticiyi göz altına almaya gelen polis tam o sırada bazı hard disklerin yakılarak imha edildiğini de tespit etmiş.
Sanırım partililer kömür alacak para bulamadıkları için hard diskleri yakıyordu.
Eminim Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bilgisayarında tutulan Özden Örnek günlüklerini aslında kimin yaptığı konusunda da bizi aydınlatabilirsiniz.
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
krokinin faksının Taraf gazetesinden çekildiği iddia edilmişti. Delil olarak Taraf gazetesinde yer alan krokideki faks üzerindeki tarih sunulmuştu.
Taraf buna cevap verdi. Tarihin 13 mart değil, 23 mart olduğu, bu faksın Ankara büro tarafından İstanbul Taraf gazetesine çekildiği ve İşçi Partisinin bu faks görüntüsünü Taraf gazetesinin haberinden aldığı açık bir şekilde ortaya kondu.
Taraf gazetesi faks makinesinde ve Türk telekomda herşeyin kayıtlı olduğunu ve krokinin gazeteden İşçi Partisi'ne veya bir başkasına daha önceki bir tarihte çekilmediğini ifade etti ve aksinin ispatlanması halinde gazeteyi kapatacaklarını da ilan ettiler.)
Aynı şekilde Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen günlüklerin de yapılan bilirkişi araştırması sonucunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki bilgisayardan çıktığı anlaşıldı.
Gerçekler zamanla ortaya çıkacak.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Sayın sdt23, Sn. Mehmet Aydın,
İddianamesi bile henüz ortada olmayan ve yayın yasağı konulmuş bir soruşturma ile ilgili sağda solda yazılan doğruluğu belirsiz ve tamamen duyuma dayalı konularda karşılıklı yorum yapmanın gereksizliği ve hukuka uygunsuzluğunu takdir edeceğinizi düşünüyorum. Ben de Sn. Bengier ile hararetli ve mizah kabili mesajlarla keyifli tartışmalar yaşadık bu forum başlığı altında ancak dikkatinizi çekmiştir, soruşturma sürecinden ve adı geçen kişilerden bağımsızdı bizim yazışmalar.... Bu nedenle yayın yasağını da dikkate alarak, bu tür tartışmalardan kaçınalım ve soruşturmayı yürüten Sn. Savcının iddianamesini bekleyelim derim.
Selamlar,
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sayın sdt23, Sn. Mehmet Aydın,
İddianamesi bile henüz ortada olmayan ve yayın yasağı konulmuş bir soruşturma ile ilgili sağda solda yazılan doğruluğu belirsiz ve tamamen duyuma dayalı konularda karşılıklı yorum yapmanın gereksizliği ve hukuka uygunsuzluğunu takdir edeceğinizi düşünüyorum. Ben de Sn. Bengier ile hararetli ve mizah kabili mesajlarla keyifli tartışmalar yaşadık bu forum başlığı altında ancak dikkatinizi çekmiştir, soruşturma sürecinden ve adı geçen kişilerden bağımsızdı bizim yazışmalar.... Bu nedenle yayın yasağını da dikkate alarak, bu tür tartışmalardan kaçınalım ve soruşturmayı yürüten Sn. Savcının iddianamesini bekleyelim derim.
Selamlar,
Bu başlık altında Sayın GÜR'e hak vereceğimi hiç düşünmemiştim.
Ancak; gerçekten önemli bir konuya değinmiş bulunmakta. Başka bir başlıkta Yargıtay C.Başsavcısının açıklanmış bir iddianamesi bulunmasına rağmen delillerini görmeden yorum yapmaktan ciddi bir şekilde kaçınıyoruz. Çünkü, asıl olan dava açan belge değil o belgenin dayanaklarıdır. Geçmişte olmayan deliller çok var edildiği söylenir veya olan delillere itibar edilmediği ve rivayetler ile hüküm kurulduğundan yakınılır. Bizler o eleştirilen davranış biçiminde olmamalıyız.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Selçuk İlhan %100 suçsuzdur ama asla o güvenilmez topal suçsuz denemez. Perinçek bu sefer inşallah en az 5 yıl hapis yatar. Çünkü eskiden beri dönekliği yüzünden fırıldak sıfatına girdi + kendisine fabrikatör diyenler de çok fazla... ;)
bu ergenekonda suçlu olmayabilir ama hiç bir zaman da masum bir adam değildi (KİMSEYE HAKARET ETME HAKKIMIZ VE HAKKINIZ YOK BURADAKİ İLETİNİZ SİLİNMİŞTİR. o yüzden ilahi hak gelir böyle suçsuzsan ..(TERBİYE SINIRLARINI ZORLAMANIZ BİZİMDE SABRIMIZI ZORLAMAKTADIR.)
Zamanında kürt entstitüsü kurulsun diyen bir kişilik. Ha bu enstitütü kurulmasın o zaman demiyorum ama bir anda U dönüşü ilginçti. hak yerini buldu! Selçuk İlhan (SELÇUK İLHAN DİYE BİRİSİ YOKTUR İLHAN SELÇUK OLMASIN BU KİŞİ! SAĞA SOLA HAKARET EDECEĞİNİZE KİŞİLERİN İSİMLERİNİ DOĞRU ÖĞRENİN...) gibi bir adama yazık oldu ama boşuna gözlaltına alınıp.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Sindirme, yıldırma, gözdağı ile iktidar heveslilerinin sattıkları, içini boşalttıkları, işlevsiz hale getirdikleri cumhuriyet kurumlarından sonra, her kesime karşı yoketme operasyonlarını izliyoruz.
Yerel güçleri, sesiz ve derinden kendinden olmayanları, hukuku da kullanarak ortadan kaldırıyor. Sektörleri ellerine geçiriyorlar.
Ergenokon masalları gündemde.
Yücel Aşkın'la kaleleri Van'da başladı bu olay. "Böyle şerefsiz bir ithama dayanamam" diyen bir canı aldı bu tezgah.
İlhan Selçuk kalp ve zatürreden hastanede.
Sonuç; Toplumun hukuk ve adalet duygularında telafisi mümükün olmayan incinme ve kaygı.
Bunların gerçek bir hukuk devletinde yaşanacağına beni inandırabilir misiniz, ikna edebilir misiniz adalet budur diye?
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Alıntı:
kerem8282 rumuzlu üyeden alıntı
Selçuk İlhan %100 suçsuzdur ama asla o güvenilmez topal suçsuz denemez. Perinçek bu sefer inşallah en az 5 yıl hapis yatar. Çünkü eskiden beri dönekliği yüzünden fırıldak sıfatına girdi + kendisine fabrikatör diyenler de çok fazla... ;)
bu ergenekonda suçlu olmayabilir ama hiç bir zaman da masum bir adam değildi (KİMSEYE HAKARET ETME HAKKIMIZ VE HAKKINIZ YOK BURADAKİ İLETİNİZ SİLİNMİŞTİR. o yüzden ilahi hak gelir böyle suçsuzsan ..(TERBİYE SINIRLARINI ZORLAMANIZ BİZİMDE SABRIMIZI ZORLAMAKTADIR.)
Zamanında kürt entstitüsü kurulsun diyen bir kişilik. Ha bu enstitütü kurulmasın o zaman demiyorum ama bir anda U dönüşü ilginçti. hak yerini buldu! Selçuk İlhan (SELÇUK İLHAN DİYE BİRİSİ YOKTUR İLHAN SELÇUK OLMASIN BU KİŞİ! SAĞA SOLA HAKARET EDECEĞİNİZE KİŞİLERİN İSİMLERİNİ DOĞRU ÖĞRENİN...) gibi bir adama yazık oldu ama boşuna gözlaltına alınıp.
Ergenekon operasyonunda göz altına alınan kişilerden bazılarını sevmeme rağmen böyle haksız ve terbiye sınırlarını aşan bir eleştiriyi hiç hoş karşılamadığımı belirtmek isterim.
Bir kişinin bedensel bir engeli ile o kişiye saldırmak kadar, bir insana yakışmayacak tavrınızdan dolayı sizi şiddetle ve esefle kınıyorum.
Hele hele insanların bedensel özürünü eleştiren bir kişinin kendi terbiye engelini görmemesi kadar büyük bir engel olamaz.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
özür dilerim biraz ayıp ettim galiba evet :(
ancak bir an sinirlendim çünkü ülke durumları çok karışık ancak ulusalcılığın arkasına sişine geldiği için sığınan birisine de masum gözüyle bakamam. Çünkü Atatürk'ü kullanmak en kolay şey. nasıl bazı ulusalcılar(!) onu kullanıyorsa bazı aşırı dinciler de kullanıyor. Mesela, Atatürk'ün arkasına sığınmayın diyor dinciler. Bu direkt olarak gene Atatürk'ü kullanmaktır.
Atatürk'ün 1 yanlışı varsa 99 doğrusu vardır. 99+1 100 eder ve bu mükemmel bir durumdur. Perinçek'in dediklerinin 9 su doğruysa araya 1 tane yalnış efsane koyar ve herkese yutturur. bu mudur evet budur. Bu yüzden hakaret filan etmedim ama topal demem yanlış tabi ki tekrar özür dilerim.
Re: İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek Gözaltında
Demokrasiyi bir tramvay görerek iktidar olanlar, yerel yıldırma, gözdağı politikalarını genelleştirmeye başladı, Ergonukun masalı sonrası ve öncesi, Yücel Aşkın'lar, Ergün Poyraz'lar, İlhan Selçuk'lar artacaktır.
Somut yaşamadıkça izleyenlere GÜNAYDIN !!!!