Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
MHP, Kayseri Milletvekili Sabahattin Çakmakoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı göstermeye karar verdi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), cumhurbaşkanı adayını belirledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sabahattin Çakmakoğlu Meclis Başkanlığı'na adaylık başvurusunu yaptı.
Adaylığı için "MHP'nin Meclis'teki varlığını göstermek istedik" diyen Çakmakoğlu, "Sayısal tablonun ne olduğunu biliyoruz. Adaylığımız, varolduğumuzu gösterme çabasıdır" dedi.
Çakmakoğlu'nun adaylık dilekçesini alan TBMM Başkanı Köksal Toptan, her iki cumhurbaşkanı adayının da Kayseri milletvekili olduğunu, başka aday çıkmazsa her durumda kazananın Kayseri olacağını söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin Meclis'te sandalye sayısı 70. Cumhurbaşkanlığı için ilk tur oylama pazartesi günü yapılacak.
Çakmakoğlu Kimdir ?
1930 yılında Kayseri'de doğan Çakmakoğlu, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Milli Güvenlik Akademisi'ni İçişleri Bakanlığı adına katılarak bitiren Çakmakoğlu, Gümüşhane, Isparta, Edirne, Gaziantep, İçel valilikleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarlıkları ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı görevlerinde bulundu.
İçişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı da yapan MHP Kayseri Milletvekili Çakmakoğlu, evli ve 2 çocuk babası.
www.haber3.com
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Aaa! Latife Hanım’a bak...
“Atatürk’ün eşine bak, annesine bak” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan sert kayaya çarptı. AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün adının açıklandığı ilk günden bu yana Hayrünnisa Gül Hanım’ın türbanı tartışılır oldu.
Peki bu tartışmanın odağındaki isim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül “bu tarz tartışmalar ayrımcılığa sürükler” derken, Başbakan Erdoğan ne diyordu ?
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin gerginliğe yol açacağı, Hayrünisa Hanım’ın başörtüsü gerginliğe sebep olur mu?” sorusuna verdiği yanıtta Hayrunnisa Hanım’ın türbanı için Atatürk’ün eşi Latife Hanım ve annesi Zübeyde Hanımı örnek gösterip,
“Her bayanın bu bireysel tercihidir, o bireysel tercihe de herkesin saygı duyması gerekir. Siz bir bayanın bireysel tercihine saygı duymaz, onun üzerinde spekülasyonlar yapmaya çalışırsanız, insan hakları noktasında o bayana haksızlık yapmış olursunuz. Bir bayan nasıl başını açma hakkına sahipse bir başkası da örtme hakkına sahiptir. Kimse müdahale edemez. Cumhuriyetimizin 1. Cumhurbaşkanı Atatürk’ün eşine bak. annesine bak.”
dedi.
İyi dedi hoş dedi de biraz yanlış dedi...
Başbakan Erdoğan “Gül’ün arkasındayım tartışmalar anlamsız” demek için örnek verdi ama örnek olmadı.
Çünkü Latife Hanım, Başbakan Erdoğan’ın söylediği gibi değildi...
Önce 3 cümle ile Latife Hanım’ı tanıyalım...
29 Ocak 1923 tarihinde Atatürk ile hayatını birleştiren Latife Hanım 1898 yılında İzmir'de doğdu.
Latife Hanım önce İzmir Lisesi’ni bitirdi ardından Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk okudu ve Londra’da dil öğrenimi görüp Kurtuluş Savaşı henüz bitmeden Türkiye’ye döndü...
Atatürk ile sürdürdüğü yaklaşık 2 yıllık evliliğinin ardından sırlarıyla birlikte bir eve kapanıp, sırlarını anılarını ebediyete gömdü.
Bu arada işte size bir foto-galeri daha... Latife Hanım'ın fotoğrafları için tıklayınız.
Fotoğraflara bakınca ilk gözümüze çarpan başörtüsünün bağlanış tarzı.. Ama neyse beni konuşturmayın şimdi. Yorum okurların olsun..
Şimdi gelelim Başbakan Erdoğan’ın “Latife Hanım” tarifine. Ne demişti Erdoğan, “Atatürk’ün eşine bak, annesine bak”
http://image.haber3.com/haber/107476.jpg
Latife Hanım, Zübeyde Hanım, M. Kemal Atatürk
Başbakan’ın Latife Hanım benzetmesine en sert yanıt “Latife Hanım” kitabıyla Atatürk’ün eşinin bilinmedik yönlerini gün ışığına çıkartan İpek Çalışlar’dan geldi.
Latife Hanım’ın milli mücadele uğrunda çarşaf giydiğini, bunun dışında asla türban takmadığını ve Latife Hanım’ın kapalı bir kadın olmadığını söyleyen. Çalışlar,
“Ailesi de kapalı değil, İzmir sanıyorum bu konuda çok baskı gören bir yer değil, o sebeple hiç örtünmüyorlar, çarşaf ve peçe hiçbir zaman kullanmamış... Fotoğraflarında dikkatimizi çeken bir şey var. Binici pantolonu giyiyor, mahmuz takıyor, dönemi içinde çok modern giyinen bir kadın...” dedi.
Latife Hanım’ın hayatında karanlık kalmış köşelerle birlikte bizleri de “aydınlatan” Çalışlar, Latife Hanım’ın çarşaf içerisinde Atatürk’e Kurtuluş Savaşı sırasında destek verdiğini de söyledi.
Şimdi hemen kafanız karışmasın. Madem Latife Hanım çarşaf giyiyor da sen ne diyorsun diye düşünmeyin. Yanıtı yine İpek Çalışlar veriyor:
“Fransa’dan İzmir’e gelirken İstanbul’a uğruyor, pasaporttaki fotoğrafı başı açık ama İstanbul’da çekilen fotoğrafı kapalı. Çünkü milli mücadele için İstanbul’a belgeler getiriyor, onları saklıyor çarşafının altına ve İzmir’deki aramada ‘Siz örtülü bir Türk kadınını arayamazsınız’ diyor.”
Velhasıl kelam, Türkiye geçmişindeki gerçekleri farklı görüp farklı tartışıyor. Ama Türkiye’nin asıl gerçekleri unutuluyor..
Türkiye Ocak 2007’de başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları ile geride 8 ay ve bir erken seçim bıraktı. Daha Cumhurbaşkanını bile seçemedik. Günler gelip geçiyor.
Sokakta ayağında ayakkabısı olmayan vatandaşlarımız varken biz türban ile başörtüsü bilerek birbirine karıştıranlar sayesinde “siyasi bir simge”yi tartışıyoruz.
Yani Türkiye’nin altından değerli günleri icraatla değil tartışmayla polemikle geçiyor. Sağcısı, solcusu, merkezdekiler politika yaratamıyor varolan politikalarına sarılıyor.
PKK terörü yıllardır ekonomimizi emdi yetmedi, evlatlarımızın canını aldı yetmedi şimdi de topraklarımıza açık açık göz koyuyor duyan yok. Hangi ülkelerin PKK’ya destek verdiği açık açık ortaya kondu da ne oldu ?
Yıllardır dağda kazanamadığını şimdi Türkiye’nin kalbi TBMM’de kazanmaya çalışıyorlar kimsenin sesi çıkmıyor.
Açık açık “PKK terör örgütüdür demiyorlar” ama demokrasi denilince aslan kesiliyorlar.
Ah benim güzel Türkiyem, vah benim güzel Türkiyem, mışıl mışıl uyuyan Türkiyem...
Bu arada ben bu yazıyı yazarken Doğu’dan iki haber geldi.
Birincisi Hakkari’de bir evladımızı daha şehit verdik ikincisi Van’da bölücü terör örgütü PKK tarafından yola döşenen mayın pikniğe giden bir aile geçerken patladı...
Serhan Işılay
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
"Gül kayıp trilyon davasından beraat etmedi"
http://img.mynet.com/ha2/gul6.jpg
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül'ün, “kayıp trilyon” davasından beraat ettiği yönündeki açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Meclis'te yaptığı açıklamada, Abdullah Gül'ün, “Kayıp Trilyon” davasından beraat ettiği yönündeki sözlerini değerlendirdi. Daha önce milletvekili olup, milletvekilliği sürerken davası görülüp beraat eden milletvekili bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yoksa bu süreçte Abdullah Gül'ün dokunulmazlığı kaldırıldı da, CHP olarak bizim mi haberimiz olmadı?” diye konuştu.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen “Kayıp Trilyon” davası nedeniyle Abdullah Gül'ün dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyanın TBMM'ye gönderildiğini ve davanın “milletvekilliği sıfatının sona ermesine kadar ertelenmesine karar” verildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Kayıp trilyon olayında Ankara Hukuk ve Ceza Mahkemelerinde açılmış iki ayrı davanın olduğunu Abdullah Gül niçin gizlemek ihtiyacını duymuştur? Hukuk Mahkemesinde açılan davada verilen beraat kararı acaba kesinleşmiş midir? Yoksa aynı Recep Tayyip Erdoğan'ın malvarlığı davasında olduğu gibi Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmeyeceği güvencesi Abdullah Gül'e de verilmiş midir? Eğer böyle bir güvence kendisine verildi ise, Devlet Davalarının Takibine ilişkin 4353 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca, resmi evrakta sahtecilik suçu işlenerek buharlaştırılan trilyona ilişkin davadan vazgeçmek için, Danıştay'ın olumlu görüşünün gerekli olduğunu Abdullah Gül'e hatırlatmak ve bu konunun takipçisi olacağımızı da belirtmek isteriz.”
Abdullah Gül'ün “Kayıp Trilyon davasından beraat ettim” derken doğruları söylemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bir Cumhurbaşkanı adayına daha yolun başında iken yalan söylemek yakışır mı? Acaba, Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül'ü hala ‘özü ve sözü bir olan” kişi olarak tanımlamaya devam edecek mi? Elini vicdanına koyup bu soruya yanıt vermesini bekleyeceğiz” dedi.
Abdullah Gül'ün basın toplantısı düzenleyerek “nasıl bir Cumhurbaşkanı olacağını” anlattığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “takiyye kültürü”nden gelenlerin özünün de sözünün de bir olmayacağını ileri sürdü.
ANKA
mynet haber
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Abdullah Gül kayıp trilyon davasından beraat etmediğini bal gibi biliyor. bir çok kişinin bildiğinide biliyor. Ama halkın gözünün içine bakabaka o ağlamaklı mağdur sesiyle yalan söylemeyi alışkanlık haline getirdiğinden bu hususta hiç bir sakınca görmüyor. Halkla dalga geçip kötü davranıp yalan söyledikça prim yaptıklarını sanıyorlar.
Gerçi ben şahsen hala bu seçim sonuçlarını anlayabilmiş değilim. Yahu Allah Rıza sı için bir tane de Ak partiye oy veren birisiyle karşılaşmaz mı insan ? Neredeyse kendileri bile kendilerine oy vermediklerini söyleyecekler . Kim verdiki bu kadar oyu. Bekleyelim görelim şimdi açacağım forumda da bunu tartışmaya açacağım. Bir forumda yazmıştım bu seçim sonuçları normal değil diye şimdi çok ciddi veriler çıktı ortaya bence kıyamet kopacak bakalım ne zaman....
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
AMERİKA VE İSRAİL AY' da ARSA SATIYOR
BİZLER NELERLE UĞRAŞIYORUZ
Neden İDEOLOJİLER özgürlüklerin ve HUKUKUN ÖNÜNE GEÇİYOR,
neden özgürlükçü olamıyoruz,
neden bu kadar çok kılık kıyafetle uğraşıyoruz,
neden anayasanın cumhurbaşkanı olabilmek için ortaya koyduğu kıstaslarla yetinmiyoruz da ilaveten kendi düşüncelerimize göre enteresan koşullar ekliyoruz,
neden dışişleri bakanlığı yaparken sorun olmayan şeyler Cumhurbaşkanı olduğunda sorun olacak diyoruz,
Lütfen ülkemizdeki farklılıkları kabul edelim ve bu farklılıkları bir ZENGİNLİK SAYALIM.
Bizim gibi düşünmeyenleri yok saymayalım.
Hukuka güvenelim ve hukuku güvenilir kılalım,
Hukuku siyasallaştırmayalım,
Bu konularda büyük adımlar atılmıştır, önümüzdeki günlerin daha da iyi olacağını temenni ediyorum.
Burada her türlü fikri dile getiren tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum,
iyiki farklılıklarınızla varsınız.
herkese selam
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Gönderdiğim yazıyı neden göremiyorum
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Alıntı:
hukuk2001 rumuzlu üyeden alıntı
Gönderdiğim yazıyı neden göremiyorum
https://www.hukuki.net/forum/announcement.php?f=14
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Alıntı:
posedion1 rumuzlu üyeden alıntı
Bunlara aslında verecek yanıt dahi bulamıyorum. Beyin damarlarında zeka ve bilgi kırıntısı dahi olan birisinin böyle yazabileceğine inanasım gelmiyor . Yahu en azından desteklediğin herne ise ona yönelik bir görüş bildir. Ne büyük adammışsın neyin olup olamayacağını belirtmene rağmen halihazır mevcut kişi hakkında tek kalamın yok. İşin ilginci başka bir iletin de yok. Tıpkı diğer bazı tipler gibi bir avuç aymaz olarak girip saçlayapıp gitme üzerine kurulu düşünce fakiri beyninizin aslında bizleri düşünmeye sevk ettiği içinde teşekkür edilesi tarafı olduğunu kabul etmem gerekecek doğal olarak.
Mukaddes kutsal demektir Atatürk ise hiç bir zaman mukaddes olmamış olayıda asla istememiş şaheser bir liderdir. Atatürk yaşadığı çağın ötesinde bir dünya görüşü olan Askerlik le sivilliği çok iyi özümsemiş yoktan bir ulus kurmuş yüzyılların en büyük fikir düşünce siyaset ve asker kişisidir. Atatürk ü değerli yapan budur. Bu inancın içindeki ruhtur. Reaya bir toplumdan ulus çıkarmış kölelikten bireyliğe hiçlikten varlığa salt ve cehalet tapınmadan ilim ve irfan doğrultusunda bir dine kara cahillikten aydınlığa giden bir meşale olmuştur. Uyduruk hurafelere inamaktansa bilimi işaret etmiştir. Ama asla mukaddes olmamıştır. Vatan toprakları mukaddestir ona görede bana görede hani bugün senin beğendiklerinin üç otuz paraya satıp yok etmeye çalıştıkları mukaddes işte tam üzerine bastığın yerdir.
İşte bu mukaddesi anlayabilmen için Atatürk kafanın içinde örümcek bağlatan fesi, çağdaşlığı yok sayan kara çarşafı ulema geçinen yobazları ve onların fitne yuvaları olan tekke ve zaviyeleri kapatmış yasaklamıştır. Kaderciliği yıkıp ilmi değerler koymuştur. Hani bugün çok büyük belediye başkanları yağmur duasına çıkıp yağmur Allahtan diyip halkı kandırıyor ya Eğer Çankaya da Bir Mustafa Kemal olsaydı daha sözünün tükrüğü kurumadan kendisini dağda çoban bulacak kişi hala makamında insanlara saçmalıyorlar diyecek densizlikte. O zaman kader olarak algılanmayan olay maalesef 2007 Türkiyesinde kader oluyorsa Bazılarının Atatürk ten bahsetmeye hakkı yoktur demektir. Atatükçülüğün içini boşaltmaya çalıştığınız o dar kafanızla aklınızca bize ders vermeye kalkmanız yeter. Kendi pisliğinize Atatürk ü alet etmeyiniz. Siz sanıyor musunuz ki bu gün Atatürk olsaydı Türkiyede böyle karaçarşaflı tipler garip kıyafetli şalvarlı başı takkeli tipler dolaşabilirdi ? Bunlara iin veren polis Cumhuriyet savcısı yer bulamazdı gitmeye şimdi bunlara özgürlük diye diye sözde Atatürkçülüü savunuyorsunuz hadi oradan... Yalancı takiyeciler.
İlkede Atatürkçüyüm demek Türk üm demek neredeyse suç oldu insanlar çekinir oldu Laik düşünce yapısına inanmak kadınlar için o.. erkekler için p lik gibi anlatılırken baştaki Atatürk düşmanları tarafından bunu bana Atatürkçülük olarak yutturamazsınız. 1933 te Ne mutlu Türk üm diye bir ses Dünya ya yankılanırken 2007 de ne olduğu belirsiz birileri sen ne mutlu Türk üm dersen birileri de laga luga gibisinden anlamsız cümle kurup Atatürk ü en iyi kendisinin savunacağını söyleyerek susun diyor terbiyesizliğin daniskasını yapıyor.
Dini siyasete karıştıranın Allah belasını versin deneceğine Allah belalarını verecek diye halkı kandırmanın madah olduğu bir dönemdeyiz. Cumhuriyet savcılarımızda siesta yapıyor. Atatük atatürkü yok etmeye çalışan din bezirganlarına bıraktırılmak isteniyor yuh kere yuh...
Neyse devam edeceğim... Ayrılma bir yere.
Bak "beynindeki kırıntılarla" cevap verebilme kabiliyetine sahipmişsin.
Sen "öncelikle" karşındakini bir insan yerine koyma erdemini göster,ondan sonra cevap yazmaya yelten.
Benim görüşüm banadır.
Herkes savunduğu düşüncedeki Cumhurbaşkanı profilini çiziyor bende savunmadığım profili çiziyorum.
Doğru "tersten profili" anlamak biraz zor,eee zorlanın efendim napalım.
Son teklifim:
Halktan kopuk,belli bir zümre düşüncesine sahip,Anadolunun kenarlarına köşelerine gidememiş,oralardaki havayı koklayamamış birisi de olmasın.
Sonuçta Cumhurbaşkanı tüm halkın başıdır,tüm hakı kucaklayabilmelidir.
Siz "laga luga" yapacağınıza bir düşünün bakalım:Daha önceki Cumhurbaşkanlarımız halkın yüzde kaçını kucaklayabilmiş?
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Alıntı:
hukuk2001 rumuzlu üyeden alıntı
AMERİKA VE İSRAİL AY' da ARSA SATIYOR
BİZLER NELERLE UĞRAŞIYORUZ
E biz de Ülkemizde satış yapıyoruz ya.....
Re: Cumhurbaşkanı kim olabilir?
Sayın anlama özürlü beyefendi ;
Buyurmuşsunuz ki
'' Bak "beynindeki kırıntılarla" cevap verebilme kabiliyetine sahipmişsin.
Sen "öncelikle" karşındakini bir insan yerine koyma erdemini göster,ondan sonra cevap yazmaya yelten.
Benim görüşüm banadır.
Herkes savunduğu düşüncedeki Cumhurbaşkanı profilini çiziyor bende savunmadığım profili çiziyorum.
Doğru "tersten profili" anlamak biraz zor,eee zorlanın efendim napalım.
Son teklifim:
Halktan kopuk,belli bir zümre düşüncesine sahip,Anadolunun kenarlarına köşelerine gidememiş,oralardaki havayı koklayamamış birisi de olmasın.
Sonuçta Cumhurbaşkanı tüm halkın başıdır,tüm hakı kucaklayabilmelidir.
Siz "laga luga" yapacağınıza bir düşünün bakalımaha önceki Cumhurbaşkanlarımız halkın yüzde kaçını kucaklayabilmiş?''
Tersten cümle kurabilmek zeki birisinin yapacağı bir şeydir yeltenmemenizi hararetle öneririm. Hele hele konu Türkiye cumhuriyetinin en üstmakamını seçmekse tersten yandan sağdan soldan yana yattı çamura battı olmaz. Dümdüz olur insan kıvrılmaz. İnsanların tersten profilini çizemezsiniz. Unuttuğunuz bir nokta başınızı ağrıtır.
Cumhurbaşkanının kimseyi kucaklaması gerekmez. Cumhurbaşkanı devleti devlet adamlığı ile yönetsin devletin temel değerlerini korusun gözetsin yeter. Sizin kriterlerinizde ''kayıp trilyon davasının baş sanığı olmamak'' gibi yani devletin hazinesiyle mahkemelik olmamak gibi temel bir kriter olmadığından tersiniz düzünüz fark etmiyor. Sizin kriterlerininde devletin temel nitelikleri arasında olan laiklik ilkesinin altına dinamit koyan cumhurbaşkanı olamaz diye bir kriter olmadığından değeride yok. Bir çok konuşmasında demokrasiyi ''araç'' olarak gören asıl hedefinin islam cumhuriyeti olduğunu söyleyen kara düşüncenin cumhurbaşkanı olamayacağı kriteri olmadığından eksidesiniz.
Din sömürüsüne artık aile sömürüsüde katan birinden Cumhurbaşkanı mı olur ? Çok dokunaklı konuşmuş eşi ''ben ayakbağı oluyorsam çekileyinm biraz ...'' demiş Abdullah efendiinin gözleri dolmuş. Hanımın nereye çekilecek bilmem ama sen çekil adaylıktan da germe ülkeyi be adam hani evlilik kurumuna saygı? Ne demiş karısı nereye çekilecekmiş ? Suudi Arabistan a gidip sonunda bular kaçınca orada mı bekleyecekmiş ? Ne ? Devlet bu kadar ayağa düşürülür mü ayıptır yazıktır. Kepazeliğin bini bir para...
Buana kadar yazılan hiç bir yazıyı okumadığınız da belli ki bol bol sallamışsınız gene. Laga luga yapacağımıza düşünecekmişiz daha önceki Cumhurbaşkanları halkın yüzde kaçını kucaklayabilmişmiş.. Azıcık beynine kan gitse bu soruyu yazmazsın İlk üçü özellikle ilki Herhalde Dünya yı kucaklamış birisi adından korkarsın diye yazmadım ama dayanamıyorum. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ikincisi en az yüzde doksanı üçüncüsü en az yüzde sekseni kucaklamıştır. Zaten ilk üçü çok özeldir. Üçüncüsü sorunluda olsa sonu gene özeldir . Dört le on arasındakiler de oldukça sevilen tiplerdir. Bazıları örneğin Rahmetli KORYTÜRK gibileri olmamak için direnmiştir. Şimdiki gibi ülke batsın savaş çıksın ben olayımda ne olursa olsun değil ... Özal la Demirel de bu oran 60 lara kadar düşsede geri kalan kırktan tepki böyle gelmemiştir. Ahmet Necdet Sezer İstemeden zorla Cumhurbaşkanı yapılmıştır ve inan en az yüzde yetmiş çok sevilen birisidir. Şimdiki aday ise halkın en fazla yüzde otuzunu oda parti zoruyla kucaklayan ortamı geren tutucu şerri kafalı irticai birisidr. Değiştim sözüme inanın kandırmıyorum diye bağırıp durması ondandır. ma gerçekleri göremmeyecek kadar içerde örümcek ağı olduğundan ben bunlarıda boşuna yazdım....