-
Biz aldatılan kadını savunuyoruz yaptığımız bu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu
08/09/2004
Ankara- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu. Erdoğan, parti genel merkezine gelişinde bir gazetecinin "AB Komiseri Verheugen düzenlemeye karşı olduğunu söylüyor. Sizinle görüşmesinde de bunları gündeme getirdi mi?" sorusuna karşılık "Bunların hiçbirinin hakikatle ilgisi yok" dedi. Aynı gazetecinin "Verheugen'in zinayla ilgili düzenlemenin AB sürecini olumsuz etkileyeceği yönünde demeci var" sözleri üzerine ise "Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil" yanıtını verdi.
Şikayet olursa
Yapılan yorumların saptırmaca olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu: "Biz bu konuyla ilgili söylenmesi gerekenlerin hepsini söyledik. Ben ve Cemil Bey bunların hepsini çok açık, net söyledik. Biz aynı istikamette gidiyoruz. Tamamıyla AK Parti olarak muhafazakarlığımızın gereği aile kurumunun sağlam tutulmasıdır. Ve bu konuda da aile kurumunun temel direği olan anne ve baba herhangi bir aldatma yaparsa, aldatılanın şikayeti söz konusu olması halinde biliyorsunuz bu konuda yargı devreye girer. Bunun dışında herhangi bir şey söz konusu değildir." 1996 yılında zina yasağının kaldırılmadığını vurgulayan Erdoğan "Biz şu anda kadına saygının gereğini yerine getiriyoruz. Aldatılan kadının hakkını koruyoruz. Yaptığımız iş budur" dedi. Erdoğan, toplumun yüzde 80'inin atılan adımı haklı bulduğunu ve hükümeti desteklediğini söyledi.
Erdoğan: Zinada şikayete bağlı ceza TCK'da kalacak
Başbakan, Bakanlar Kurulu toplantısında AB'nin zina konusunda yeni şart öne sürmediğini söyledi. Gül ise 'Zinanın AB sürecine etkisi söz konusu değil' dedi
07/09/2004
Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nda tartışmalara yol açan zina düzenlemesi dünkü Bakanlar Kurulu gündemine de geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şikayete bağlı soruşturma ve ceza düzenlemesinin tasarıda yerini koruyacağını söyledi. Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, zina tartışmalarının Avrupa Birliği'nde Türkiye alehine sorun edinmediğini savundu. Toplantıda, Gül son yurtdışı temaslarıyla ilgili bilgi verirken "iddiaların aksine Türkiye dışındaki ülkelerde zina tartışmalarıyla ilgili fırtınalar kopmuyor. Hele AB üyeliği sürecine etkisi söz konusu bile değil. Bir tek İspanya'da bir gazetede Türkiye'deki bu tartışmalar haber oldu. Oraya ziyaretimde hem İspanyol yetkililere hem de basın mensuplarına konuyu açıkladım" dedi. Erdoğan da, Gül'ün bu sözlerine AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in de bu konunun yeni bir şarta neden olmadığını söylediğini aktarırken "TCK'da zina ile ilgili şikayete bağlı soruşturma ve sonucunda ceza şeklindeki düzenleme kalacak. Değiştirmemiz söz konusu değil" diye konuştu.
Karar AKP MYK'da
Öte yandan AKP MYK'nın, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında yarın akşam yapacağı toplantının ana gündem maddesini de zina tartışmaları oluşturacak. Toplantıda, zina başta olmak üzere TCK ile ilgili tartışmalı konular ele alınarak tasarıya son şekli verilecek
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
CHP'li Koç'tan Şahin'e zina cevabı
CHP'li Haluk Koç: Başbakan Yardımcısı'nın yakın tarihi öğrenmesi lazım. Cumhuriyet'in ilk yıllarında çok eşli evlilikleri önlemek için zina suçtu
07/09/2004
Ankara-CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, dün, basın toplantısı düzenledi. Koç, "zina, CHP döneminde suç oldu" diyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e yanıt verdi: "Söylediği sözler Başbakan Yardımcısı'nın yakın siyasi tarih konusunda bir ek eğitim almasını gerektirecek kadar eksiktir. Bir Başbakan Yardımcısı'nın Türkiye'nin bırakın 1923 öncesini, en azından Cumhuriyet dönemini ve siyasal gelişmeleri çok iyi bilmesi gerekir. Sene 2004... Çağdaş değerlerden bahsediyoruz. zina bir ahlaksızlıktır, medeni hukukta boşanma gerekçesidir. Eşlerin birbirine saygısının, sadakatinin yittiği anlamına gelir, bunun karşılığı boşanmadır."
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
CHP'li Koç'tan Şahin'e zina cevabı
CHP'li Haluk Koç: Başbakan Yardımcısı'nın yakın tarihi öğrenmesi lazım. Cumhuriyet'in ilk yıllarında çok eşli evlilikleri önlemek için zina suçtu
07/09/2004
Ankara-CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, dün, basın toplantısı düzenledi. Koç, "zina, CHP döneminde suç oldu" diyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e yanıt verdi: "Söylediği sözler Başbakan Yardımcısı'nın yakın siyasi tarih konusunda bir ek eğitim almasını gerektirecek kadar eksiktir. Bir Başbakan Yardımcısı'nın Türkiye'nin bırakın 1923 öncesini, en azından Cumhuriyet dönemini ve siyasal gelişmeleri çok iyi bilmesi gerekir. Sene 2004... Çağdaş değerlerden bahsediyoruz. zina bir ahlaksızlıktır, medeni hukukta boşanma gerekçesidir. Eşlerin birbirine saygısının, sadakatinin yittiği anlamına gelir, bunun karşılığı boşanmadır."
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Buda sayın süleyman Ateş İn Kuran a göre zina yorumu..
Soru: Nur Suresi'ndeki, "zina etmiş erkek ancak zina etmiş kadını nikahlayabilir, zina etmiş kadın da ancak zina etmiş erkekle nikâhlanabilir" ayetini açıklar mısınız? Bu ayetten hareketle evli olup da başka bir kadınla zina eden erkeğin nikâhı düşüp kendi hanımı ona haram olur mu? (Ahmet Kerkük / Ankara)
Cevap: Nur Suresi'nin 3'üncü ayetinde, zina eden erkeğin, ancak zina eden veya şirk koşan bir kadınla evleneceği, zina eden kadının da ancak zina eden veya şirk koşan bir erkekle evleneceği, böyle kimselerle evlenmenin, müminlere haram kılındığı bildirilmektedir.
Ayetin anlattığı gerçek şudur: Fahişe bir kadını ancak fuhşa alışmış bir erkek kabul eder. Namuslu insanlar, fahişelerle evlenmek istemezler.
"Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara, iyi kadınlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara meylederler" ayeti de bu psikolojik durumu bildiriyor. Fasık, habis, işi gücü zina ve fısk işlemek olan, iffetli kadınlardan hoşlanmaz. O kendisi gibi iffetsiz birini seçer. Genellikle fahişe kadın da kendi tıynetinde (karakterinde) bir erkekle evlenir. Yani, "Tencere yuvarlanır, kapağını bulur." Namuslu insanlar, iffetsizlerle yaşayamazlar. İffetsiz insanlarla mutlu bir yuva kurulamaz.
İnanmış bir insanın, fuhuş yapan biriyle hayat sürmesi doğru olamaz. Onun için müminlerin, zina edenlerle evlenmeleri haram kılınmıştır. Çünkü böylelerine rağbet, toplumda edepsizliğin, utanmazlığın artmasına, namuslu kadınlara karşı ilginin azalmasına yol açar. Dediğimiz gibi ayetin amacı, zinanın kötülüğünü ve mümin erkek ve kadınlara, zinadan tevbe etmeyen, bu günahlarına devam eden kişilerle evlenmemelerini vurgulamaktır. Ama günahından tevbe eden, günah işlememiş gibi kabul edilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ayetin mensûh olduğu görüşü doğru değildir. Esasen ayet emir değil, haberdir. Haberlerde nesih olmaz. Nur Suresi'nin 26'ncı ayeti de bu ayetin anlamını pekiştirmektedir. Ayet, toplumdaki bir gerçeği belirtmekte, inanmış, temiz insanların ahlâksız insanlarla evlenmek istemeyeceklerini, ahlâksız insanların da temiz insanlara eğilim duymadıklarını, onlar da kendi tinerinde olan kişilere eğilim duyduklarını, onlarla evleneceğini bildirmektedir.
Fakat günahından tevbe eden affedilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ancak zina, mevcut nikâhı düşürmez. Adam zina etmekle karısı kendisinden boş olmayacağı gibi kadın da zina ederse kocasından boş olmaz. Ancak zinayla namusunu kirleten bir kadını kabul edecek koca da toplumumuzca pek makbul görülmez. Elbette zina büyük bir suç, Allah'ın gazabına sebep olan büyük bir günahtır. Kur'ân, zinaya yaklaşmamayı vurgulamıştır
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Buda sayın süleyman Ateş İn Kuran a göre zina yorumu..
Soru: Nur Suresi'ndeki, "zina etmiş erkek ancak zina etmiş kadını nikahlayabilir, zina etmiş kadın da ancak zina etmiş erkekle nikâhlanabilir" ayetini açıklar mısınız? Bu ayetten hareketle evli olup da başka bir kadınla zina eden erkeğin nikâhı düşüp kendi hanımı ona haram olur mu? (Ahmet Kerkük / Ankara)
Cevap: Nur Suresi'nin 3'üncü ayetinde, zina eden erkeğin, ancak zina eden veya şirk koşan bir kadınla evleneceği, zina eden kadının da ancak zina eden veya şirk koşan bir erkekle evleneceği, böyle kimselerle evlenmenin, müminlere haram kılındığı bildirilmektedir.
Ayetin anlattığı gerçek şudur: Fahişe bir kadını ancak fuhşa alışmış bir erkek kabul eder. Namuslu insanlar, fahişelerle evlenmek istemezler.
"Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara, iyi kadınlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara meylederler" ayeti de bu psikolojik durumu bildiriyor. Fasık, habis, işi gücü zina ve fısk işlemek olan, iffetli kadınlardan hoşlanmaz. O kendisi gibi iffetsiz birini seçer. Genellikle fahişe kadın da kendi tıynetinde (karakterinde) bir erkekle evlenir. Yani, "Tencere yuvarlanır, kapağını bulur." Namuslu insanlar, iffetsizlerle yaşayamazlar. İffetsiz insanlarla mutlu bir yuva kurulamaz.
İnanmış bir insanın, fuhuş yapan biriyle hayat sürmesi doğru olamaz. Onun için müminlerin, zina edenlerle evlenmeleri haram kılınmıştır. Çünkü böylelerine rağbet, toplumda edepsizliğin, utanmazlığın artmasına, namuslu kadınlara karşı ilginin azalmasına yol açar. Dediğimiz gibi ayetin amacı, zinanın kötülüğünü ve mümin erkek ve kadınlara, zinadan tevbe etmeyen, bu günahlarına devam eden kişilerle evlenmemelerini vurgulamaktır. Ama günahından tevbe eden, günah işlememiş gibi kabul edilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ayetin mensûh olduğu görüşü doğru değildir. Esasen ayet emir değil, haberdir. Haberlerde nesih olmaz. Nur Suresi'nin 26'ncı ayeti de bu ayetin anlamını pekiştirmektedir. Ayet, toplumdaki bir gerçeği belirtmekte, inanmış, temiz insanların ahlâksız insanlarla evlenmek istemeyeceklerini, ahlâksız insanların da temiz insanlara eğilim duymadıklarını, onlar da kendi tinerinde olan kişilere eğilim duyduklarını, onlarla evleneceğini bildirmektedir.
Fakat günahından tevbe eden affedilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ancak zina, mevcut nikâhı düşürmez. Adam zina etmekle karısı kendisinden boş olmayacağı gibi kadın da zina ederse kocasından boş olmaz. Ancak zinayla namusunu kirleten bir kadını kabul edecek koca da toplumumuzca pek makbul görülmez. Elbette zina büyük bir suç, Allah'ın gazabına sebep olan büyük bir günahtır. Kur'ân, zinaya yaklaşmamayı vurgulamıştır
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
katılımcı arkadaşlar düşünceleriniz paylaşırsanız sevinirim.
Diyelim ki zina TCK suç olarak hapis cezası ile yer aldı. Ve yine Medeni Kanunda da boşanma sebebi. Örneğin Eşlerden biri boşanma davası açmış ve ayrı yaşıyor. zinadan da hüküm giydi. Bu kişi cezasını çekecek. peki boşanabilecek mi? Yani evet ben zina yaptım. Cezamı çektim. Bana ceza verdiyseniz o zaman beni neden boşamıyorsunuz diye sorabilecek mi?
burcum
-
katılımcı arkadaşlar düşünceleriniz paylaşırsanız sevinirim.
Diyelim ki zina TCK suç olarak hapis cezası ile yer aldı. Ve yine Medeni Kanunda da boşanma sebebi. Örneğin Eşlerden biri boşanma davası açmış ve ayrı yaşıyor. zinadan da hüküm giydi. Bu kişi cezasını çekecek. peki boşanabilecek mi? Yani evet ben zina yaptım. Cezamı çektim. Bana ceza verdiyseniz o zaman beni neden boşamıyorsunuz diye sorabilecek mi?
burcum
-
Boşanma sebeplerindeki zinaya göre kişi eğer zinayı bir kez affederse bir daha geri dönemez.Zina kesin bir boşanma sebebi bunun yanında hırsızlık gibi suçlar da kesin boşanma sebebi Değerli bdilek birisi tamam ben hırsızlık yaptım ama cezamı çektim beni neden boşuyorsunuz diyemeyeceğine göre ben zina yaptım ama cezamı çektim neden boşuyorsunuz da diyemez.Ceza farklıdır.Boşanma farklı
Yapamam deme yapan senden iyi değildir
-
Boşanma sebeplerindeki zinaya göre kişi eğer zinayı bir kez affederse bir daha geri dönemez.Zina kesin bir boşanma sebebi bunun yanında hırsızlık gibi suçlar da kesin boşanma sebebi Değerli bdilek birisi tamam ben hırsızlık yaptım ama cezamı çektim beni neden boşuyorsunuz diyemeyeceğine göre ben zina yaptım ama cezamı çektim neden boşuyorsunuz da diyemez.Ceza farklıdır.Boşanma farklı
Yapamam deme yapan senden iyi değildir
-
Davacı, davasını kanıtlamak zorunda. Kusurlu olan eş, kendi kusurundan dolayı dava açamaz. Mesela terk de boşanma nedeni Ama ben evi terkettim diye boşanma davası açılamaz. Açılır da kabul edilmez