Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: alisinkay,
Konu ile ilgili vermiş olduğunuz bilgiler, şüphesiz bir çok kişi içi faydalı olacaktır. Ancak, her olayın kendi içinde çözümlenmesinin daha uygun olacağını düşündüğümden, açıklamalarınıza ek olarak şunların da göz önünde bulundurulması uygun olabilir.
1-Savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğine dair hüküm bulunmasına rağmen;
2-657 sayılı yasaya göre uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna gidilemeyecek olmasına rağmen;
Şeklinde yargı kararları vardır.
Dolayısıyla konu, basit gibi görünen, fakat işin içine girildikçe, her olaya uygulanabilecek bir şamblonu olmadığı anlaşılan özellikler taşımaktadır.
Bu konunun karışıklığını açıklamak için, Yüce Yargıtay'da uzun yıllar memur suçlarına bakan dairede görev yapan bir üyenin, " bunca yıl görev yaptım, kimin memur olduğunu, kimin memur olmadığını öğrenemedim" dediği söylenir...
Selamlar...
.
Burada ilk bakışta kararlar farklı gibi gözükse de; ilk kararda, uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz hakkı varken bu hakkı kullanmayıp, dava açılmış olduğu için red kararı çıkmış. İtiraz hakkını kullanıp olumsuz cevap aldığında dava açsaydı o zaman konu iyice netleşirdi sanıyorum...
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
yeni anayasa paketinde her ikisinede yargı yolu açılcak..
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Çalışmakta olduğum kurumda kurumun en yüksek amiri hakkında 657. sayılı DMK'nun 45. maddesine muhalefet ettiği için il müdürlüğüne şikayette bulundum ve şahsıma karşı küçük düşürücü ve baskıcı davranışları nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtım. kurum amiri bu olaylardan sonra sudan sebeplerle hakkımda soruşturma açtı. soruşturmaya kurum içerisinde emri altında çalışan iki personeli muhakkik olarak tayin etti. Soruşturma sonucu tarafıma isnat edilen iki uydurma suçtan dolayı uyarı ve kınama cezaları verildi ve görev yerim idari teklif sonucu değiştirildi. görev yeri değişikliği işlemine karşı dava açtım. sayın hocalara sormak istediğim husumetli olunan kişinin, keyfi soruşturma açıp, emri altındaki kişilere istediğini yaptırarak tesisine neden olduğu uyarı, kınama ve görev yeri değişikliği işlemleri şekil olarak uygunmudur.
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Merhabalar...
Geçen yıl-z.katibi olarak çalışırken- savcı hafta sonu çalışacağımızı söylemişti. Ancak benim hafta sonu acil ve önemli bir işim olduğu için savcının telefonuna cevap vermemiştim. P.tesi günü işe gittiğimde ise durumu izah ettim, ancak gitmediğim hafta sonu için hakkımda tutanak tutmuştu. O tutanaktan dolayı uyarı cezası aldım ve daha önce de bir uyarı cezam vardı. İkinci cezaya istinaden beni sürdüler. Ayrıca sınıf öğretmenliği okuyorum. Sürgün nedeniyle okulum da öylece kaldı.
Hatalı olduğum iki nokta var : 1) Telefonuna cevap verip uygun dille mazeretimi söylemek( kabul edilmeyeceğinden emindim) 2) Hakkımda verilen uyarı cezasına zamanında itiraz etmemek( zamanında itiraz etsem bile itiraz mercii yine aleyhimde karar verecekti, çünkü birçok itirazda birbirleriyle anlaşmalı kararlar veriyorlar.)
Bu süre içerisinde yaptığım incelemelerde, nöbetçi olmadğı halde fazla çalıştırılacak personelin çalışacağı günden 10 gün önce yazılı tebliğ ile haberdar edilmesi gerektiğini öğrendim. (fazla çalışmaya ilişkin yönetmelikti galiba...) ancak iş işten geçmişti.
Fakat değişen 657 sayılıl kanun ile Uyarı cezasına karşın dava yolu açılmış bulunmakta. (mı?)
Bu durum beni bağlar mı? Dava açabilir miyim?
Teşekkürler....
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
En son mesaj 2 yıl evvel yazılmış olduğu için güncel somut bir örnek olarak kendi vakamı kısaca anlatmak istiyorum.
Mayıs 2011'de idaremden Kınama Cezası aldım. Bu cezaya karşı yedi gün içinde Valilik İl Disiplin Kurulu'na itirazda bulundum. Temmuz 2011'de kurul itirazımı red edince İl İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Eylül 2011 civarlarında başvurduğum mahkemenin sonucu Haziran 2012'de elime ulaştı. Ceza iptal oldu.
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
Cenk-B rumuzlu üyeden alıntı
En son mesaj 2 yıl evvel yazılmış olduğu için güncel somut bir örnek olarak kendi vakamı kısaca anlatmak istiyorum.
Mayıs 2011'de idaremden Kınama Cezası aldım. Bu cezaya karşı yedi gün içinde Valilik İl Disiplin Kurulu'na itirazda bulundum. Temmuz 2011'de kurul itirazımı red edince İl İdare Mahkemesi'ne başvurdum. Eylül 2011 civarlarında başvurduğum mahkemenin sonucu Haziran 2012'de elime ulaştı. Ceza iptal oldu.
657-DMK-ESKİ HÜKÜM:
İtiraz:
Madde 135- (Değişik: 23.12.1972- KHK 2/1 md.; 12.5.1982- 2670/39 md.) Disiplin amirleri tarafından verilen
uyarma ve kınama cezalarına karşı itiraz, varsa bir üst disiplin amirine yoksa disiplin kurullarına yapılabilir.
Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı
idari yargı yoluna başvurulabilir.
İTİRAZ:
657-DMK- YENİ HÜKÜM
Madde 135- (Değişik madde: 13/02/2011-6111 S.K 113. mad.)
Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.
Sayın Cenk-B; sizin zaten yasal olarak idare mahkemesine başvuru hakkınız varmış verdiğiniz sürelere bakılırsa. Çünkü bu hususta yasa değişikliği 6111 sayılı kanunla 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe girdi ve uyarma kınama cezalarına yargı yolu açılarak koca bir kaotik durumdan kurtulunmuş oldu.
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
bedrisevin rumuzlu üyeden alıntı
"b)Bir suça iki ceza verilemez (örneğin kanundan dolayı uyarma cezası verilmişse, ek olarak yönetmelikle ek ödemenin kesilmesi gibi bir ceza verilemez)" ibaresinin dayanağını öğrenebilirmiyim
efendim. ifede alınmadan disiplin cezası verilemez diyorsunuz... sorum şu... idari olarak göreve son veremede ifade olmaksızın neye göre göreve son verilir?
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Yyln,
Çok güzel birbiri ile çelişiyor gibi görünen örnekler vermişsiniz.Benim de zaten amacım bir şablon aluşturmak değil.Kamuda çalışan arkadaşlarımızın genel bilgi olan uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu kapalıdır, bilgisinin aslında her zaman gerçeği yansıtmadığını göstermek ve haklarını arayabilmelerine yardımcı olmak.
Örneğin son değişen yasa ile disiplin kurulunda sendika temsilcisinin bulunması, şu ana kadar yargıya intikal etmiş böyle bir olay yok.Ancak kanunun emredici hümü olan bu düzenlemeye aykırı bir ceza verilmesi halinde ağır şekil eksikliği olacağı kanaatindeyim.
Ve bildiğiniz gibi ağır şekil eksikliği olan tüm disiplin cezaları ve yönetmeliklerle belirlenmiş tüm disiplin cezalarında yargı yolu açık.
Özellikle pek çok kamu kuruluşunda ek ödeme adı altında ödeme verilmesi ve aynı zamanda yönetmelikle uyarma ve kınama cezalarında bu ek ödemenin kesilmesi kamuda çalışan arkadaşlarımızı mağdur etmektedir.Bu durumlarda yargı yolunun açık olmadığını düşünüp hiçbir şey yapılmazsa adalet sağlanamayacağı için bu genel ama doğası gereği her özelde farklılık gösteren hukuki sorunların karmaşasını normal vatandaşımızın gözünde biraz olsun gidermeye çalıştım
Mutlaka her kanun maddesi farklı yorumlanabildiği gibi bunları okuyan vatandaşlar kesin kural gibi düşünmemeli buradan bir fikir alıp kendi olayının özünü bir avukata danışmalıdır.
SAYIN AVUKATIM
İDARİ KARAR İLE GÖREVE SON VERMEDE DE SENDİKA ÜYESİ OLMALI MIDIR?
İDARİ OLARAK GÖREVE SON VERİLİRKEN İFADE ya da suvunma alınmaksızın göreve son verilirmi?
verilir ise neye dayanılarak.. kanaatemi delilemi dayanılır..
ben imam hatibidim..
hakkımda bir işkayet dilekçesi akabinde bir müfettişin geldiğini duydum..
ifadem bazı gelişen olaylar neticesinde tamalanmadan soruşturmayı müfettiş tamamladı..
imzamı taşıyan iafadem yada savunmam olmaksızın görevime son verildi
" dmk. 98 b ve dmk 48 b" kurumların özel yönetmelikleri gereği" diyanet yönetmelik 5 b" ortak niteliği kaybettiğim gerekçesiyle.."
ortak nitelik.. ne ile kaybedilir.. şikayetçinin sadece beyanı ilemi...delil ile , kanıt ilemi?
delil yok kanıt yok..
verilen savcılık tarafından bir takipsizlik kararı var..
idari işlem ile disiplin işlemlerinim kuralları farklı mı?
saygı ve hürmetle
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: nuriye06'nın sorusu ve Sn: alisinkay'ın cevabı göz önünde bulundurulduğunda, şu hususların da bilinmesinde yarar olabilir.
1-Şikayet dilekçesinde, kim, ne zaman, nerede ne gibi bir suç işlediği açıkça belirtilmiş ise, şikayet dilekçesinin yetkili makam'a ulaştığı tarih, fiil ve failin öğrenildiği tarih olarak kabul edilir. Dolayısıyla, alisinkay'ın açıklamış bulunduğu zamanaşımının bu kapsamda değerlendirilmesi uygun olur.
2-Şikayet dilekçesinde, yukarıda beliritilen hususlar açıkça belirtilmemiş ise, önce konunun incelenmesi, inceleme sonucunda soruşturmaya değer bir husus tespit edilirse, konunun soruşturulması düşünülebilir ki, bu durum asılsız şikayet dilekçeleri ile memurun haksız yere zan altında bırakılmasının önlenmesi ve çalışma huzurunun bozulmaması açısından da yararlıdır. İnceleme sonucunda, bir suç emaresine rastlanılmış ise, bu durum yetkili makam'a bildirildiğinde, artık fiil ve fail öğrenilmiş olur ve memurluktan çıkarma suçlarında 6 ay, diğer suçlarda bir ay içinde soruşturma kararının verilmesi gerekir. Eğer, fiil ve failin öğrenildiği tarihten itibaren bu süre içinde soruşturma açılmamış ise, olayda zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerekir.
3-Bu bilgiler çerçevesinde nuriye06'nın sorusu göz önünde bulundurulduğunda, şikayet dilekçesi üzerine inceleme yapıldıktan sonra, inceleme sonucunu öğrenen yetkili makam'ın bir ve altı aylık sürler içinde soruşturma kararı vermiş ise, olayda zamanaşımından söz edilemez.
4-Soruşturma için yetkili makam tarafından mutlaka soruşturma kararı verilmesi gerekir.
idari soruşturma ile disiplin soruşturması farklımıdır... kuralları farklımıdır..
idari soruşturmada ifade olmadan göreve son verilirmi kanıt ve dilil olmaksızın..sadece şikayetçi beyanıyla..
- - - Updated - - -
Alıntı:
Av.Ali Sinkay rumuzlu üyeden alıntı
Madde 127 açıkca bu fiillerin öğrenildiği tarihten itibaren dediği için şikayetin yapıldığı anı öğrenme olarak kabul etmek gerekir.Eğer ceza devlet memurluğundan çıkarmayı gerektirmeyecek bir ceza ise zamanaaşımına uğramıştır.
Savunma hakkı:
Madde 130 - Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası ve-
rilemez.
Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak
üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan me-
mur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.
Zamanaşımı:
Madde 127 - (Değişik: 12/5/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında,
bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama,aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması ceza-
larında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren
nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi
zamanaşımına uğrar.
madde 125 göre cevaplar var..
idari bir karar ile görevine son verilen için de geçelimi?
idari karar ile ifade alınmdan göreve son verile bilinir mi?
ifade olmadan göreve son vermenin şartları nelerdir..?
saygılarımla
Cevap: Uyarma ve kınama cezasında yargı yolu
Alıntı:
yyln rumuzlu üyeden alıntı
Sn: alisinkay,
Konu ile ilgili vermiş olduğunuz bilgiler, şüphesiz bir çok kişi içi faydalı olacaktır. Ancak, her olayın kendi içinde çözümlenmesinin daha uygun olacağını düşündüğümden, açıklamalarınıza ek olarak şunların da göz önünde bulundurulması uygun olabilir.
1-Savunma alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğine dair hüküm bulunmasına rağmen;
2-657 sayılı yasaya göre uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna gidilemeyecek olmasına rağmen;
Şeklinde yargı kararları vardır.
Dolayısıyla konu, basit gibi görünen, fakat işin içine girildikçe, her olaya uygulanabilecek bir şamblonu olmadığı anlaşılan özellikler taşımaktadır.
Bu konunun karışıklığını açıklamak için, Yüce Yargıtay'da uzun yıllar memur suçlarına bakan dairede görev yapan bir üyenin, " bunca yıl görev yaptım, kimin memur olduğunu, kimin memur olmadığını öğrenemedim" dediği söylenir...
Selamlar...
.
idari olarak göreve son vermede aynı disiplinde olduğu gibi
sendika üyesi bulunmalımıdir..
yine:
idari olarak göreve son vermede.. ifede alınmaksızın göreve son vermenin gerekçeleri neler olmalıdır..
hakkımda ki suçlama sadece şikayetçi beyanından başka bir delil yok..
imzamı taşıyan ne sözlü ,
ne de yazılı ifadem mevcut değil..
ama idare mahkemesi bunu dikkate bile almamışş.