-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı
1.si 7 büyük günah arasındadır
2.sini de ayetle açıklamak isterim
"Ve onlar Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."(bakara suresi 102.ayet)
3.sü büyü yapan kişiler aynı zamanda ALLAH'A ŞİRK KOŞMUŞTUR....bu da insanların nankör yüzüdür....
ayrıca insanların dinlerini doğru düzgün yaşayamıyor olması bugünkü yönetim yüzünden değildir....eğer bir yanlışlık varsa o da laikliği abartıp ülke elden gidiyor sizi atama şikayet edeceğim diye bağıran asıl eğitimsizlerdedir(bir düşünün toprak olmuş bir insan nasıl sizi duyabilir)....eğer şu an gerçekten bozuk bir düzen varsa buna sebep olan öncelikle geçmiştir....bir şey sormak istiyorum
madem karşımızda halkı aldatan bir AKP var o zaman neden şimdiki imam hatip liseleri(aklıma ilk gelen örnek bu oldu)katsayı problemiyle boğuşuyor...
yanılmıyorsam 11 yıl kadar oldu...11 yıl önce AKP mi vardı?liselere üniversitelere vs. böyle uygulamaların getirilmesi o gün ki iktidarın da(yaklaşık 11 yıl önceki)din işlerine karıştığının göstergesiydi... eğer 11 yıl öncesi iktidar dine karışmasaydı bugünkü iktidar bunlarla uğraşmak zorunda kalmazdı...işte
hata bugünde değil geçmişte yaşanmış şimdi cefası çekiliyor...AKP 'nin yaptığı birsürü hata olabilir bu sizi ilgilendirdiği gibi beni de ilgilendirir...ama ilk önce buna sebep olan şey lazımdır bana...
Sayın esir hayaller;
İlk iletinize oldukça öz ve net yanıt vermiştim. Bir çok gereksiz sataşmalarınızı görmezden gelerek. Ama görüyorum ki size saygı gösterildikçe siz abartıyor ve anlamsızlaştırıyorsunuz konuyuda olduğundan çok farklı yerlere getiriyorsunuz. Gereksiz polemik yaratmaktan başka bir işe yaramayacak yerler hemde... Forumu hiç okumayıp bir yerinden daldığınız da çok belli oluyor ifadelerinizden. Gerçi bu forum bende bitti çok ilginçtir sonunuda kurufasulye ile bağladım... Ancak siteye koymadım bıraktığım yerden sonrasını çünkü gelişmeleri takip etmek yeni fikirler edinmek istedim. Ama sizin yazınızda forumla ilgili bir fikir bulamadım.
Ancak size kısaca yanıt vermem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok yanış ve gereksiz suçlamalarınız ve farkında olmadan hakaretimsi bir uslubunuz var...
Şimdi ;
''AKP milletvekili OSMAN YAĞMURDERELİ(örneğin) cahil miydi?'' demişsiniz ilk iletinizde. Bizde gelenektir ölenin arkasından konuşulmaz rahmet okunur. Allah günahlarını af etsin toprağı bol mekanı cennet olsun denilir. Ben bu düşünce ile rahmetli hakkında bir şey yazmadım. Kaldı ki ona cahil diyen birisinide hiç duymadım. Bana göre Türkiye ölçeğinde orta düzey bir sanatçıydı. Asla bir İdil Biret Suna Kan Mustafa Sağyaşar Emel Sayın veya Aıf Yılmaz değildi... Çok kötü bir politikacıydı. Sanat düünyasından gelme bir politikacı olarak en son yapması gerkeni yaptı. Fazıl Say ile polemiğe girmesi kendisine hiç yakışmadı. O sempatikliğini bir çok gözde kaybettiki büyük hataydı. Durduk yere yapmaması gereken bir çıkışla şimşekleri üzerine çekti.. 'CD simi var kaç satmış ? sanatçı mı o ? Bestesi mi var ?'' sözleri ile Kendi müzik bilgisini tartışmaya açtı. Fazıl Say ki dünyanın kabul ettiği sayılı piyano virtiözlerindendir. Seversiniz sevmezsiniz o ayrı ama bu böyledir. Dünyanın ayakta alkışladığı yaklaşık 30 bestesi vardır ki ''nazım oratoryosu'', ''caz fantazileri'' ''üç masal'' gibi yapıtları muhteşemdir. Cahil mi değil mi bilemem Osman Yağmurdereli'nin ama siyaseten gereksiz konuşma yaptığı kesindi. Allah rahmet eylesin ...
''"... Dinsiz imansız olanlarda öncelikle Çin gibi İsrail gibi savunmasız insanları öldürmekten zevk alır..."demişsiniz.
Ne kadar gereksiz ve içi boş bir cümle. Şahsım olarak Çin olayını yakinen takip etmekteyim. Ama hala neyin ne olduğu kimin kimi öldürdüğü kesin belli değilken RTE gibi zort diye konuşmak hoş olmasa gerek diyorum. Her ne taraftan olursa olsun insanların öldürülmesinede karşıyım o da ayrı...
İsrail dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü din devletidir. Temelinde bile din olan adınıda direk dinnden alan bir devleti ''dinsiz imansız'' diye nitelemek pek akıl sağlığı yerinde laf değildir. Ha bu demek değildir ki israil in yaptıklarını ben onaylıyorum... Ama görünen o ki HAMASın yada El kaide nin ya da Taliban ın verdiği zarardan çok daha az zarar vermektedir.
Irak İran savaşında hangi ''dinsiz İmansız''lar savaşıyordu? Birinci Dünya Savaşında İslamın Halifesinin olduğu osmanlı İmparatorluğuna Enbüyük ihaneti yapan arkadan vuran hangi ''dinsiz imansızlar dı?''' İngiliz Fransız ve İtalyanların yanında osmanlı İmparatorluğuna karşı savaşan Arap alemi mi yoksa Osmanlının kendisi mi dinsiz imansız dı? Çanakkale savaşında İngiltere yanında savaşan müslümanlar mı Yoksa vatanını savunan Türkler mi dinsiz imansızdı ? Hangisi ???
İşin enteresanı bu dünyada en büyük savaşların ''dini''gerekçelerle yapılmış olduğu gerçeği gün gibi ortada dururken böyle bir cümle kurmak...
''"... Şu an hangi camiadan olursa olsun cahill diye tanımladığınız insanlar sizleri bizleri 100 katlar 10 la çarparlar'' gibi akla zarar bir cümle kurmuşsunuz.
Bireysel olarak çok mantıksız bir söz sanırsınız ki herkesi tanıyorsunuz. Kaldı ki cahil tanımı yaptığımız insanlar gerçekten cahildr. Cahillik kıstası okuma yazma eğitim durumu ve genel görüşlerdir. Yoksa kişilerin bireysel olarak çalıştıkları ilgilendikleri konu değildir. O konuda herkesten daha bilgili ve yetkin olabilirler. Cahil bir hakaret değildir. İşin garibi cahilliğin çok olmasından bizzat o devlet sorumludur. Gereğini yapamadığı için... Bir çifçimiz cahil olabilir ama toprak konusunda inanılmazda bilgilidir. Onun eli öpülmesi gerkli olduğu konusunda kimseler laf edemez.. Kızlarını okula göndermeyerek ( Gerçi bu eğitim sistemiyle gönderselerde değişen bir şey yok ya eğitimin içine ettiler ) cahil kalmasından ne kadar sorumluysa devlette buna müdahale etmeyerek o kadar sorumludur.
Matematiksel olarakta cümle mantıksız aslında... Birey olarak konuştuğumuza göre rakam 1 dir. Katlamak ''üs'' almak demektir. Bir çarpımda etkisiz eleman olduğundan 1 in 100. üssü de 100000000000 üssüde gene 1 edecektir...
''3.sü büyü yapan kişiler aynı zamanda ALLAH'A ŞİRK KOŞMUŞTUR....bu da insanların nankör yüzüdür....'' demişsiniz..
Bir üstte yazdığınız Kur'an ayetini bile anlamadığınız açık olduğundan yorum yapmayacağım... Bu konuyu hiç bilmiyorsunuz demekle yetineceğim...
''ayrıca insanların dinlerini doğru düzgün yaşayamıyor olması bugünkü yönetim yüzünden değildir....eğer bir yanlışlık varsa o da laikliği abartıp ülke elden gidiyor sizi atama şikayet edeceğim diye bağıran asıl eğitimsizlerdedir(bir düşünün toprak olmuş bir insan nasıl sizi duyabilir)....eğer şu an gerçekten bozuk bir düzen varsa buna sebep olan öncelikle geçmiştir...'' demişsiniz.
İnsanların dinlerini doğru düzgün yaşamasının nasıl olacağını ne olacağını açıklamadığınız için cümleniz boşlukta kalmış . Kim dinini doğru düzgün yaşayamıyormuş? Neden yaşayamıyormuş?
Düşündüm taşındım toprak olmuş birisinin beni duyamayacağı sonucunu buldum!! Ama oraya gidenler yani ANITKABİR i ziyaret edenler. Herhangi bir şikayet yada talepte bulunmuyor ki !! Ah bunu siz anlasanız... Oraya giden her hangi birisi...
'' Atam kurduğun cumhuriyeti gösterdiğin çağdaş yolu hak ile yeksan etmek üzereyiz. Devrimlerin dahil hiç bir şeye sahip çıkamadık. Dibimizde şeriattan kurtulmaya çalışan bir iran varken şeriate dönmeye çalışan bir Türkiye yarattık. Eğitim desen Hak ile yeksan eyledik. Din desen bezirganların elinde İslamla hiç olması olmayan bir yerde... Kısacası ATAM cumhuriyeti elimize yüzümüze bulaştırdık. Kalkta bir düzelt bir seksen sene daha idare edelim...''
demiyor... Çağdaş demokratik sosyal hukuk devletinin kurucusu ulus devletin kurucusu Atalarına bağlılıklarını göstermek için koşuyorlar oraya. Manevi bir huzur almaya gidiyorlar... Laik Cumhurieti kurduğu için şükranlarını sunmaya gidiyorlar... Beklenti yok....
Amma çok güzel bir konuya değinmişsiniz... o da her nekadar ATATÜRK üstünden çok yanlış bir şekilde baltayı taşa vursanızda '' bir düşünün toprak olmuş bir insan nasıl sizi duyabilir'' cümlenizde saklı olan gerçek...
Cidden islam dada yasakken yokken yatırdı türbeydi fışkırıp durması ne iş? Toprak olmuş bir insanın mezarının başına geçip dua edileceğine ''iş '' ''koca'' ''sınavda başarı'' ıvır zıvır gibi akla zarar bir çok şeyi istemek ne demek ? Yoksa siz o türbe yatır ın içinde canlı birimi var sanıyorsunuz. Ölmüş yahu ölmüş.. Hayır için dua et... Talep neyin nesi... Adam mezarından kalkıp çöpçatanlık mı yapacak erkeğe kız kıza erkek mi bulacak ? Üniversite sınavına mı girecek senin adına ? patronunla gidip görüşüp iş verin mi diyecek ne !!!
Siz önünüzdeki bu akla zarar gerçeğe çare bulmadan ATA ya yapılan ZİYARETE laf etmeyin... Vallahi ALLAH çarpar....
''madem karşımızda halkı aldatan bir AKP var o zaman neden şimdiki imam hatip liseleri(aklıma ilk gelen örnek bu oldu)katsayı problemiyle boğuşuyor...
yanılmıyorsam 11 yıl kadar oldu...11 yıl önce AKP mi vardı?liselere üniversitelere vs. böyle uygulamaların getirilmesi o gün ki iktidarın da(yaklaşık 11 yıl önceki)din işlerine karıştığının göstergesiydi... eğer 11 yıl öncesi iktidar dine karışmasaydı bugünkü iktidar bunlarla uğraşmak zorunda kalmazdı...işte
hata bugünde değil geçmişte yaşanmış şimdi cefası çekiliyor'' demişsiniz...
İlk aklınıza gelen örneğin ilk aklıma gelen yanıtı AKP din bezirganı din üzerinden siyaset yaptığı mağduru oynayarak oy kazandığı için İmam Hatip Liselerinin katsayı problemleriyle boğuşuyor...
İmam Hatip Lisesi Mezununnun gideceği okul aslında İlahiyat fakülteleridir. Oradanda diyanet emrine müftülüklere camilere imam müezzin okullara din öğretmeni veya akademik kariyer yaparak İlahiyat fakültesinde kalma yada imam hatip liselerinde öğretmen olma... 120 bine yakın camii olduğuna göre ve ortalama her camiite iki imam (Müezzin imam, baş imam yardımcıları .v.s)240 bin kişi eder, koy bunun üstüne öğretmeni müftülükleri diyanet çalışanlarını Belediye cenaze işleri imamlarını etti mi sana en az 300 bin kişilik ihtiyaç... Ki bu görevlerden bazıları için ilahiyat fakültesini okumana da gerek yok... İHL yi bitir müracaatını yap .... İşin enterasanı bir anadolu lisesi fen lisesi veya çok üst düzey tanınmış lise mezunları ( Örneğin robert Galatasaray Saint Joseph gibi) ilahiyat fakültesine gideceğim diye tuttursa tüm soruları bile çözse eğer isteyen İmam hatip lisesi mezunu varsa kendisinden 15-20 soru bile az çözmüş olsa gidemiyor... Çünkü imam Hatip Liseliye bir katsayı puanı geliyor oooo robertli kuş tutsa geçemez....
Ama bizim İHL mezunu ne yapıyor !! Başta harp okulu olmak üzere Hukuk Polis Yüksek Okulu Mülkiye Maliye Veya doktor olmak istiyor...
'' ula imamdan kalp cerrahı olur ?''
'' Olur olur okur üfler keseriz ne çıkarsa !!!''
AKP İHL yi arka bahçesi görmekte uğraş ondan Torna Tesfiye dersi alan meslek liselerinden hiç gürültü duydun mu? Onlarında katsayıları kendi braş üniversiteleri dışında düşük !!!Hukuk Okuyacaktın Subay olacaktın Polis olacaktın İHL de işin ne ??? Kuleli mezunu Kara harp Okuluna gider... Eğitim odur çünkü... Amma ille İHL den savcı hakim kaymakam vali polis subay çıkarmak isteyenin zihninde art niyet ararım ben..
Bunca senede hala bu durum anlaşılamadı ise ve bunu eşitlik insan hakları gibi evrensel kavramlarla maskelemeye çalışıyorsanız bu insanlık ayıbı olarak tarihe geçer...
2002 ye kadar ki iktidarlar zaman zaman hiç gereksiz yere dini sömürmüşler ve bundan paye almışlardır. Aslında dediğinizin doğrusu budur. 2002 de iş başına gelen iktidarsa 1999 dan itibaren halkın din duygularını sömürmüş ve bundan yararlanarak iş başına gelmiş görüldüğü gibide sömürü son sürat devam ettirilmektedir. Laikliğin temelinde DİNİN İKTİDARA KARIŞMASI yasaktır. AMA İKTİDAR DİNİ KONTROL ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. Nedendir bilinmez bu iktidar dahil bu tip din taciri kişiler hep tersi olsun isterler... Size göre 11 yıl önce çıkan sorun her neyse bir onu masaya yatırıp inceleyin bakalım sorun neymiş....
Kaldıki bu iktidar sayesinde İHL sorunu ciddi bir sorun olmaktan çıkmıştır, çünkü bu iktidar eğitimi hak ile yeksan etmiş eğitim alamayan okulların mucidi olmuştur. Uygar bir ülkede böyle bir üniversite sınav sonucu çıksa yer yerinden oynar milli eğitim bakanı başta olmak üzere yüzlerce il milli eğitim müdürü giderdi.... Ama istenilen sonuca cahil cühala bir halk yaratmaya yönelik çalışan hükümet için bu iyi bir sonuçtur. 30 bine yakın öğrencinin sınavdan nasıl ''O'' aldığı açıklanmalıdır. Açıklama derken baba bir açıklama olmalıdır bu çünkü bu 30 bin öğrenci ''LİSE MEZUNUDUR'' nasıl mezun olmuşlardır acaba ???? Eğitimi hak ile yeksan edip dini öğelere ağırlık veren dini sömürüp duran bir iktidar ve yandaşlarıyla gelinecek yer işte budur. Eğitimin iflası.... Milli eğitim ve yök saçma sapan Türban tartışmasıyla ülkeyi çağdışılığa iteceğine bu 30 bin öğrencinin hesabını vermelidir... Ama nerde... oda Allahtan derler olur biter... Allah akıl fikir versin.
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Sayın commodore1tr;
Tartışmaya maydonoz olmak istemiyorum ve fazla da konunun içine girmek istemiyorum, ama ben imam hatipler dahil, üniversite konusunda meslek liselerine getirilen kısıtlamaya (engellemeye) karşıyım.
"İmam hatip mezununun gideceği okul ilahiyat fakültesidir" teziniz de bana çok çekici gelmedi. Bu okulları açıp da sonra önünü tıkamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Meslek liseleri ihtiyaca göre planlanmalı, ama bu liselere gidenlerin de önüne tek seçenek olan kendi alanınındaki yüksek okulun sunulması kanımca temel hak ve özgürlüklere aykırı gibi geliyor bana. Çünkü meslek liselerine gidenler, o yaşta kendileri değil aileleri tarafından yönlendiriliyorlar. Adam, biraz büyüyüp ailesinin tercih ettiği mesleğin dışında bir seçeneği tercih edebiliyor. Bu da gayet doğaldır.
Türkiye'nin en önemli usul hukuçusu Baki Kuru hocanın Ormancılıkla ilgili bir meslek lisesinden mezun olduğunu öğrendiğimde önce şaşırdım, sonra da insanların okuduğu meslek lisesi dışındaki bir mesleği tercih etmesini saygı ile karşıladım.
Bu arada, ben de tarım meslek lisesi mezunuyum; ama işletme ve hukuk fakültelerini bitirererk hem işletme yöneticiliği ve hem de hukukçuluk yaptım. Şu andaki sistem sanırım benim de önümü tıkayacaktı.
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
ama bu liselere gidenlerin de önüne tek seçenek olan kendi alanınındaki yüksek okulun sunulması kanımca temel hak ve özgürlüklere aykırı gibi geliyor bana.
Bunda banak komik gelen; Örneğin elektrik bölümü mezununun elektrik mühendisliğine gitmesine bile izin verilmemesi. Ancak "yüksek okul" a gidebiliyor. Ya da öğretmenliğe.
Bu lisenin "yükseği" elektrik mühendisliği değil mi :)
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
ooooo sayn commodere1tr ve syn horasan tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş misali gibisiniz allah tamamına erdirsin(değinmeden geçemeyecektim sizin yorumlarınızi okumaktan sayn horasanın yorumuna zaman ayıramadım)....bu arada syn commodere1tr sömürgeci devletler gibisiniz maşallah nazar değmesin....doğrusu gizli ve plastik şişe kapaklı fikirlenize üzüldüm(bu gibi fikirlerin dayanağı yoktur bunu kastetmek istedim)....bir yandan da kolları sıvadım....iş başa düştü ne yapalım....bu işlere kafiye lazım...konuyu uzatmak isterdim fikirlerinizi okumak vs....ama değerli vaktimi biraz burdan alıkoymak istediğimden dolayı şimdilik bu kısa yorumu yapıyorum ayrıca sizin ağzınızdan çıkan Allah lafzına şaşırdım doğrusu....ne de olsa laik bir site din ile alakalı işleri karıştırmamak lazım değil mi?(sizin düşüncenize göre)...
sizin gibi uzun yazmanın manası yok sonra ne dediğinizin farkına varamamanızdan korkuyorum...
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı
ooooo sayn commodere1tr ve syn horasan tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş misali gibisiniz allah tamamına erdirsin(değinmeden geçemeyecektim sizin yorumlarınızi okumaktan sayn horasanın yorumuna zaman ayıramadım)....bu arada syn commodere1tr sömürgeci devletler gibisiniz maşallah nazar değmesin....doğrusu gizli ve plastik şişe kapaklı fikirlenize üzüldüm(bu gibi fikirlerin dayanağı yoktur bunu kastetmek istedim)....bir yandan da kolları sıvadım....iş başa düştü ne yapalım....bu işlere kafiye lazım...konuyu uzatmak isterdim fikirlerinizi okumak vs....ama değerli vaktimi biraz burdan alıkoymak istediğimden dolayı şimdilik bu kısa yorumu yapıyorum ayrıca sizin ağzınızdan çıkan Allah lafzına şaşırdım doğrusu....ne de olsa laik bir site din ile alakalı işleri karıştırmamak lazım değil mi?(sizin düşüncenize göre)...
sizin gibi uzun yazmanın manası yok sonra ne dediğinizin farkına varamamanızdan korkuyorum...
İletinizi üç kere okumama rağmen ne dediğinizi anlayamadım. Sanki bir şey demiş olmak için demişsiniz ama siz de ne dediğinizi bilmiyormuşsunuz gibi geldi bana.
Her ne kadar cümleleriniz arasında bir anlam bütünlüğü kuramasam, söyleminizin mantıksal boyutu olmadığını düşünsemde bu ne olduğu anlaşılamayan yazıya ''bizim yazılarımız engelleniyor'' denmesin diye onay verdim.
Sayın commodore1tr ın yazılarını okudum katılıp katılmama hakkı bende kalmak üzere ne dediği net anlaşılan yazı. Tıpkı Abbas beyin yazdığı gibi. Ancak sizin kısacık yazınız anlaşılmaz buna rağmen ''saldırı'' özlü. Gerçi size yanıt vereceklerini zannetmiyorum.
Lütfen daha mantıklı ne dediği anlaşılır yazılar yazmaya çalışalım ki değeri olsun.
Bir konuda benim ikaz etmem gerekiyor sizi ;
'' ayrıca sizin ağzınızdan çıkan Allah lafzına şaşırdım doğrusu....ne de olsa laik bir site din ile alakalı işleri karıştırmamak lazım değil mi?(sizin düşüncenize göre)...'' cümleniz;
Çok anlamsız ve temel mantıktan uzak. Umarım siz ne yazmak istediğinizin farkındasınızdır.
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı
sizin ağzınızdan çıkan Allah lafzına şaşırdım doğrusu....ne de olsa laik bir site din ile alakalı işleri karıştırmamak lazım değil mi?(sizin düşüncenize göre)...
s.
Sizi kınıyorum esir hayeller ben bu sitede edindiğim dini bilgileri yaşamım buyunca unutamam ayrıca unutmayın ki Laik Müslüman Devlet'imizde bir çok müslüman ülkeden daha çok Din adamı ve camimiz vardır.
Laikliği- sapla saman gibi karıştırmayın.
"Biyolojik olarak büyüme doğaldır.
Biyolejik olarak büyüyen insanoğlu, geçen yıllar içinde doğal olarak aklınıda büyütür, büyüyen aklın yoluda olgunlaşmaktır, olgunlaşma eğer varsa, olsa olsa insanın haddini bilmesidir."(Alıntı)
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
DİNDAR OLMAK AHLAKLI OLMAK İÇİN YETERLİ Mİ?
Son yıllarda ülkemizde yaşanan manevi bunalım fikir adamlarını derin derin düşündürmektedir. Bu bunalım ve sarsıntı yalnızca bize özgü değildir. Bütün dünya aşağı yukarı benzer bir bunalımı yaşamaktadır. Bunun nedenleri, her ülkede ayrı ayrı olmakla birlikte hepsinde ortak olan yanlar vardır.
Bu manevi bunalımı şu iki ana nedende aramak mümkündür.
Birincisi, her toplumda eski değerler yıkılmakta ve yerlerini yeni değerler almaktadır.
İkincisi, ekonomik etkenin manevi değerleri alt üst etmesi ve ön plana çıkarak toplumların değişiminde belirleyici rol oynamasıdır.
İşte bunalımın asıl nedenini bu ekonomik nedende aramak gerekir. Ekonomi niçin ve nasıl ön plana geçti?
Burada manevi değerlerin sarsılması ve din ile ahlak arasındaki ilişkinin üzerinde duracağız.
Hiç şüphe yok ki, manevi değerlerin sarsılmasından en çok etkilenen ahlaktır. Ahlak da din gibi bir inanma konusudur. Bu inanç bir kere sarsıldı mı, artık kolay kolay düzeltilemez.
İnanç alanına ne kanun, ne ferman, ne emir, ne de karar girebilir. Manevi değerlerin kanun ve zor yoluyla düzeltilmesine, değiştirilmesine de imkan yoktur. Her müdahale onu bir parça daha yıkar.
Bizde, ahlakı sağlamlaştırmak için, son zamanlarda herkes dinden yardım ummaktadır. Bu bir bakıma doğru, bir bakıma da yanlıştır.
Doğrudur, çünkü halk yığınları üzerinde hiç bir ahlak, din kadar etkili olamaz. Bundan dolayı bütün dinler, insanları ahlaki gayelere doğru götürdüğü sürece yararlı ve hayırlıdır. Çünkü dinin, özellikle İslamiyetin öğütlediği ahlak, bir vicdan ahlakı olmaktan çok bir “mükafat” ve “mücazat” (ödüller ve cezalar) ahlakıdır. Yani onda hukuki karakter, ahlaki karakterin üstünde ve önündedir.
Bütün insanları içine alması bakımından toplumsal gerçekliğe ve halkın anlayışına uygundur. Gerçi gerçek ahlak, “ceza” ve “mükafat” ötesindedir ve hiçbir vaad edilmiş ödülü, hiçbir tehdidi içermeyen bir vicdan ahlakıdır.
Ne var ki, bütün insanlarda yetkin bir vicdan oluşamıyor. Schappenhauer’in dediği gibi,
“İnsanların vicdanını inceleyecek olursak, orada ahlaki hareketlerimizi maskeleyen iğrenç manzaralar görürüz.”
Gerçi ahlakın amacı vicdanı yaratmak olmalıdır, ama vicdanı herkeste yaramadığımıza göre, toplumlarda hukuki karakterlerde –gıdasını ister örf ve adetlerden, ister dinden almış olsun- bir ahlakın geçerliliğini koruması zorunludur.
Bu bakımdan kalabalıkların ahlakını dizginleyen ve onları “iyi”ye doğru sürükleyen dinin pratik ahlaktaki değeri, rolünü inkar etmemize imkan yoktur.
Yalnız burada dinle ahlak arasında zorunlu bir bağlantı olmadığını daima hatırlamak gerekir. Çünkü din her insanı ahlaklı yapmadığı gibi, her ahlaklı insanında mutlaka dindar olması gerekmez. Dünyanın ve hiç şüphe yok ki bütün insanlığın en büyük ahlakçılarından olan SPİNOZA ve KANT dindar değildiler; hatta bir çok ahlak kahramanlarını da mahkum etmiştir.
Gerçi her din, kendine göre, ahlaki bir amaç güder, ama hiçbir din ahlaklılığın kendisi değildir. Ahlaktan hiçbir ahlaksızlık doğmadığı halde, dinler birçok ahlaksızlığa yataklık yapmıştır. Bunun nedeni her din kendi ümmetinden başkasını gözönüne almaz, kapalı bir ahlak sistemi kurar. Oysa ahlak, her türlü engeli yıkar ve emirlerinin bütün insanlığı kuşatmasını ister.
Görülüyor ki, din ile ahlak arasındaki bağ zorunlu bir ilişki değildir. Onun için dini duyguları geliştirmek, insanları mutlaka ahlaklı kılmaz.
“Ahlakımız elden gidiyor” diyerek dine sarılma bize bir şey sağlamaz. Çünkü bu, ahlak bunalımının gerçek nedenini saklamak için, dini bir maske olarak kullanmak gibi, dine ve ahlaka aykırı bir davranıştan başka bir şey değildir.
Hele bazı meczuplara uyarak, ahlak adına tekkeleri, türbeleri yeniden canlandırmaya kalkmak, bize çağdaş dünya içinde gülünç olmaktan başka bir şey kazandırmaz.
Bununla din eğitimine önem verilmesinin aleyhinde bulunduğumuz sanılmasın. Din eğitimini istemek başka, ahlakı düzeltmek başkadır. Ahlakı düzeltmek için bir çok araçtan olduğu gibi dinden de yararlanmak mümkündür. Çünkü bütün insanları yukarda işaret ettiğimiz gibi vicdanlı yapmaya imkan yoktur. Onları bir takım baskıların, yasakların alanına sokmak zorundayız.
Dinin emir ve yasak sistemi içinde, ahlak için de yararlı şeyler bulmak mümkündür. Ancak dün yoluyla ahlakı kuramayız.
Ahlak insanlara kendiliğinden, hiçbir koşula bağlı bulunmadan iyi hareket etmeyi emreder. Din ise “iyi”, “kötü” davranışın karşısına ödül ve cezayı koyar. Dine göre bu ödül ve cezayı veren Allah’tır. Bundan dolayı ahlakın varlığı için Allah’ın varlığına inanmak şarttır.
Böyle bir ahlakta, Allah’ın varlığına inanmakla ahlaklı olunmaz; aynı zamanda “ruhun ölmezliği”ne ve bir ahiretin varlığına, orada herkese yaptığı iyilik ve kötülüğe göre mükafat veya ceza verileceğine de inanmak gerekir.
Öyleyse dine dayanan ahlak, Allah’ın varlığını ve ruhun ölmezliğini şart koşar.
Görülüyor ki din, yaptırımını öldükten sonra yerine getiren bir hukuktur. Ahlaktan çok hukukla ilgilidir.
Bu hukukun yargıcı Allah’tır. O, iyilik yapana cennetin kapılarını açar; kötülük yapanı cehenneme atar. İslam dininde Allah hem “celal” (büyüklük, ululuk, hışım), hem de “cemal” yani güzelliktir. Cemal’inde iyilikler aşama aşama kendini gösterir. Celal’inde şediddir(sert, katı).
Dine dayalı ahlaklar iyiliği, iyilik olduğu için değil, bir çıkar için istemektedir; otoritesini bireyin bencil eğilimlerine dayandırmaktadır. Daha yüksek bir mutluluk için insanlardan özveri istemektedir.
Oysa ahlak, hükmünü kayıtsız şartsız yerine getirir. “Şöyle hareket edersen ilerde mükafat göreceksin, aksi taktirde cezalanırsın” gibi bir hüküm gerçek anlamıyla ahlaklı olmaktan çok uzaktır.
PROF.DR. CAHİT TANYOL
LAİKLİK VE İRTİCA
ALTIN KİTAPLAR YAYINEVİ, GENİŞLETİLMİŞ 2. BASKI, 1994, SAYFA 198-201
//////////
Bu şaheser makaleyi yeniden paylaşmak büyük bir gereklilik oldu...
Umarım adresine ulaşır...
"KENDİNİ AHIRDA ESİR HİSSEDEN EŞŞEĞİN ARPA HAYALİNDEN FARKLI HAYALLERİ OLMAYAN BİR İNSAN, HENÜZ EVRİMİNİ TAMAMLAYAMAMIŞ BİR HAYVANDIR..."
horasan
18 Temmuz 2009
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Sizi kınıyorum esir hayeller ben bu sitede edindiğim dini bilgileri yaşamım buyunca unutamam ayrıca unutmayın ki Laik Müslüman Devlet'imizde bir çok müslüman ülkeden daha çok Din adamı ve camimiz vardır.
Laikliği- sapla saman gibi karıştırmayın.
"Biyolojik olarak büyüme doğaldır.
Biyolejik olarak büyüyen insanoğlu, geçen yıllar içinde doğal olarak aklınıda büyütür, büyüyen aklın yoluda olgunlaşmaktır, olgunlaşma eğer varsa, olsa olsa insanın haddini bilmesidir."(Alıntı)
bu sitede öğrendiğiniz dini bilgileri bana da öğretmenizi isterim doğrusu...
syn horasan açıkçası söylemek gerekirse yorumunuzu sonuna kadar okumadım o neyse...ama sonunda yazdığınız o tırnak içindeki cümleler yahu
benim kardeşim benim türk kardeşim sözde din kardeşim bunu diyorsa türkiyeyi akp nin mahvetmesine(eğer mahvediyorsa tabi) gerek kalmaz ki utan kardeşim utan kendinden utan....o zaman benim gibi nicesi eşşek sende o da falan da filan da eşeği arpa hayali kurmaya itenler kısacası senin düşüne sahip olan insanlar onlar ne oluyor medeniyet abidesi mi hayır hayır hayır...syn horasan size değilde sizi derin bir uykuya yatıran düşüncelerinize acıyorum...dinini doğru yaşayanlar %99 ahlak sahibidir...ama dinini doğru düzgün yaşayanlar...
bu konuya yorumlarını yazanlar eğer deselerdi ki bilmediklerimiz bildiklerimizden fazladır diye kesinlikle şerefim üzerine yemin ederim ki bütün olumsuz düşüncelerinizi dinlerdim...ama daha yanılma paylarınız bile hesapta değilken bu kadar kötü konuşmalar merak ediyorum da sizlere hadi kendimi de katıyorum bizlere göre miydi? şimdi söyler misiniz neyse birşey söylemeyin
en azından ben sizi işe yarar bir nesne yerine koymuştum ve yorumumu öyle yazmıştım....siz aşağılama sözleriyle bitirdiniz.....söylesenize hangisi daha medenice?en iyisi söylemeyin....söyledikçe batmanızdan o kadar korkuyorum ki bundan sonra size soru sormayacağım....
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
AK partiye olan kin ve nefretlerini buraya aktararak rahatlamaya benzetiyorum bazı mesajları... ağzı olan konuşuyor, pc si olan yazıyor.
-
Cevap: Din, İman, Türban, Don, Kadın ve Kurufasülye İşte AKP İşte Öykü...
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Laik Müslüman Devlet'imizde
Bir devlet hem laik, hem müslüman olamaz. Sistemin dini olmaz.
Ülke sosyolojik bir terimdir. İçinde yaşayan insanları simgeler.
Ülke ile devlet aynı anlamda değildir.
Dolayısı ile Türkiye bir islam ülkesidir ve Laik devlet sistemindedir.
Laik müslüman devlet tamlaması, Türkçe'ye de aykırı olduğu gibi siyaset biliminde de yeri yoktur.
Bunu yazma gereği duydum, çünkü bu hatalı tamlamayı bir çok kişi yapıyor.