Şehitlerimize ALLAHTAN RAHMET diliyorum.
hepimizin başı sağolsun....
Printable View
Şehitlerimize ALLAHTAN RAHMET diliyorum.
hepimizin başı sağolsun....
Eğil kulak ver ceddine, Türk'e kefen giydirmek hangi itin haddine !
Dün yolda olduğum için haberleri radyodan dinlemek zorunda kalmıştım. Haberleri dinlerken dikkatimi çekmişti, dün yazmayı unutmuşum. Dinlediğim radyo devletin radyosu idi. Haberlerde "12 asker şehit oldu..." "16 asker yaralandı..." diyordu spiker. Tepkim bu haber metinlerini hazırlayanlaradır, bilerek veya bilmeyerek herhangi bir ülkenin askerinden bahsedermiş gibi haber yapanlara ve verenleredir....
Irak'ta ABD askeri öldüğünde de, ... asker öldü deniyor, Mehmetçiğimiz şehit düştüğünde de...
12 ASKERİMİZ ŞEHTİ OLDU EY TRT, BİZİM ASKERİMİZ ONLAR, BİZİM CANIMIZ, BİZİM KANIMIZ, BİZİM KARDEŞLERİMİZ, BİZİM EVLATLARIMIZ. TÜRKÇEMİZİ DÜZGÜN KULLANMAKLA ÖVÜNEN TRT ÇOK MU ZOR İYELİK EKİNİ EKLEMEK ???
YETER ARTIK...
Operasyon şart.Terör örgütünün bütün köpekleri tek tek öldürülmeli.Terör örgütünü finanse eden çeteler çökertilmeli.Terör örgütü avrupada para topluyor.Terör örgütü,uyuşturucu,beyaz kadın ticareti,kapkaç,gasp vb. yasa dışı olaylarla kendini finanse ediyor.Bu kaynaklar kurutulmalı.Terör örgütüne destek veren ülke ve kişilere en sert mesajlar verilmeli ve yaptırımlar uygulanmalı.
Büyük Türk Milleti;
Güneşli günler yakındır. Belki yarın belki yarından da yakın!
Ümitsizliğe düştüğünüz zaman mavi gökyüzüne bakın ve Atamız'ın şu cümlelerini hatırlayın. Göğsünüz bir kere daha kabarsın, tüyleriniz diken diken olsun, gözlerinizden iki damla yaş aksın.
“Bu memleket dünyanın beklemediği asla ümit etmediği, bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı yedi bin senelik Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı.
Onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiatın çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu. Türk, budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir"
RUHUNUZ ŞAD OLSUN...
Vatan sağolsun!
En önemli varlığımızı, vatanımızı hatırlattığınız için tekrar tekrar teşekkür ederim. Keşke bu sözlerimizi her zaman hatırlayabilsek...
Şehitlerimize Allah'tan rahmet dilerim. Türk milletinin başı sağolsun.
Bugünkü Milliyet'te Taha Akyol'un yazısından bir bölüm aktarmak istiyorum. Herkes için sağduyulu hareket etme zamanı:
"...Sınır ötesi operasyon için hükümet tezkereyle Meclis'ten yetki aldı. Bu durumda PKK'nın, Kuzey Irak'taki üslerinin tahrip edilmesine fırsat vermemek için Türkiye'yi müdahaleye zorlayacak bu tür eylemlerden sakınması gerekmez miydi?!
Aksine, Türkiye'yi operasyona zorlayacak canice bir eylem yaptığına göre... Orgeneral Edip Başer'in dikkat çekteği gibi, PKK "kendi belirlediği koşullarda Türkiye'yi Kuzey Irak'a çekmek istiyor!"
PKK Kuzey ırak'ta olası harekât alanlarını mayınlamış, Mehmetçiği bu mayınlı araziye çekmek istiyor olabilir! PKK Kuzey Irak'ta araziye, köylere dağılmış, böylece Türkiye'nin yapacağı hava hücumlarını boşa çıkaracak tedbirleri de almış olabilir!
PKK birtakım "gizli servislerle" görüşerek Türkiye'yi siyasi bir çıkmaza çekmeyi de planlamış olabilir.
Türkiye böyle "PKK'nın belirlediği koşullarda" değil, kendisinin belirleyeceği koşullarda ve 'meçhul' bir zaman kesitinde Kuzey Irak'a hava ağırlıklı operasyonlar yapmalıdır.
Devlet katında da böyle düşünüldüğünü sanıyorum. Sınır ötesi harekât yapılsın diye de, yapılmasın diye de bir saplantıdan sakınmak, akılcı davranmak zorundayız...".
Başımız Sağ olsun.Artık birlik olma zamanı. Umarık bütün halkımız bu duyarlılığı bir iki günle sınırlamaz. Allah geride kalan şehit ailelerine sabır bizlerede vatanımız için birlik olma gücü versin. Ne Mutlu Türküm Diyene...
yaşamak bir inat oldu artık,yaşamak bir direnme zulme..Ahmet Telli
inadına yaşamak direnmek,vatan için şehitlerimiz için çocuklarımız için..
Bir papa öldü hristiyan oldular, bir hrant öldü ermeni oldular, 7 günde 35 şehit verdik, hangisi Türk oldu?
Hepimiz Türküz !!!!
Hepimizin başı sağolsun...
Kahrolduk yine.Bizler de artık uykudan uyanmalıyız.Sorun sadece PKK değil.PKK denen şerefsizler güruhu 200 kişilik grupla girip karakolumuzu basamazlar arkadaşlar.Bundan sadece PKK sorumlu olamaz.Kuzey Irak peşmergeleri de bu işin içinde.Zamanında kapımızda köpeklik eden,beslediğimiz Barzani köpeği de bu işin içinde.Uyanalım artık.Sorunu sadece PKK olarak gördüğümüz sürece gerçek çözümü bulamayacağız...Kuzey Irak denen bölge de dahil zaten askerlerimiz operasyon yaparken 200 PKK lı gelip de bizim bir taburumuza saldıracak cesareti bulamaz.
Uyanalım artık,uyanalım...
Uyanalım ki bizim uyanmamız içi,n kara toprağa girenler de huzurla uyusunlar...
Ruhları şad olsun...
Genelkurmay: 8 askerimiz kayıp
22 Ekim 2007
Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari'deki hain saldırının ardından 8 Türk askerinin PKK tarafından rehin alındığı iddialarına dair suskunluğunu bozdu. TSK 8 askerin kayıp olduğunu açıkladı.
HÜKÜMET: BİRLİKLER ARASI İRTİBAT SORUNU OLABİLİR
Bakanlar Kurulu sonrası Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'e, Genelkurmay'ın kayıp 8 askerle ilgili açıklaması soruldu. Çiçek "O bölgede mücavir alanlarda operasyonlar devam ediyor. Operasyon sırasında bazı birlikler arasında irtibat eksikliği olabilir. Mücadele sürüyor. İnşallah kısa süre içinde neticeyi alırız." diye yanıtladı.
İşte Genelkurmay açıklaması:
"PKK terör örgütü mensuplarınca 21 Ekim 2007 günü Hakkari/Dağlıca'daki bir birliğimize karşı girişilen silahlı saldırıyla başlayan çatışmalar, geçen süre boyunca aralıklarla devam etmektedir.
Çatışmalarda saat 13.00 itibariyle etkisiz hale getirilen terörist sayısı 34'e ulaşmıştır.
Birliğe silahlı saldırının başlamasından bir süre sonra kendileriyle irtibat kesilen 8 personelimizle, yapılan tüm aramalara rağmen halen irtibat kurulamamıştır."
Genelkurmay'ın bu açıklamasından önce terör örgütüne destek veren bazı internet sitelerinde PKK'nın elinde olduğu iddia edilen 8 askerin kimlikleri yayınlandı. İşte kaçırıldığı iddia edilen askerler:
Uzman Çavuş Halis Tan (Adana)
Çavuş Mehmet Şenkul (Niğde)
Er Ramazan Yüce (Mardin)
Er İrfan Beyaz (Gaziantep)
Er Nihat Başova (Konya-Cihanbeyli)
Er İlhami Demir (Ağrı-Patnos)
Er Fatih Atakul (Denizli)
8'inci askerin kimliğinin daha sonra açıklanacağı bildirildi.
BAYKAL: ACIMIZIN BOYUTUNU BİLMEK İSTİYORUZ
Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le görüştükten sonra basın açıklaması yapan CHP lideri Deniz Baykal, kayıp askerler iddialarını gündeme getirmişti. Baykal "Yabancı ajanslar Türk askerlerinin rehin alındığını söylüyor. Bunun doğru olup olmadığını hemen öğrenmeliyiz. Gerçekleri öğrenmeliyiz. Acımızın çapını boyutunu bilmek isitiyoruz." demişti.
Başımız sağolsun. evet acımız büyük. ama oturup bir düşünelim "başımız sağ olsun" dediğimiz zaman sorunu kabullanmiş oluyoruz. Bir tevekkül bir allahın takdir ettiği kader.
Hayır biz bu ülkeyi feda edecekmiyiz?. Yoksa ATATÜRK de öldümü?
soğuk kanlı olmalıyız, Tahrik ettikleri, kendi koşulları ile , harakat yapmamaızı istedikleri ortada.
Bizi hergün şehitlerimizle kışkırtıp şuursuzca davranmaya teşvik ediyorlar.
Artık hükümetimiz, ve Cumhurun başı ve diğerleri bu ülkeyi önce parçalayıp, yıkmak planını bir kenara bıraksalar. İkinci cumhuriyetçiler. Bizim miili değerlerimizi koruyunca karşı çıkıyorsunuz, ama Yunan milliyetçiliğini savunuyorsunuz.
Kendi çocuklarına testis kanseri başlangıcı teşhisi koydurarak, gemi alımına devam etmek için askerlikten yırtmaya çalışanlar mı var acaba aramızda.? Yoksa hayal mi bütün bunlar
Basını takip ediyor musunuz bilmem. Siahlı kuvvetler sorgulanmaya başladı. Elbirliği ile, aynı anda bunu nasıl becerdiler merak ediyorum.
Aysel Tuğluk, gerekirse kayıp askerleri bulup getiririz demiş. Sanırım bu da TSK'yı eleştirmenin başka bir yolu, siz beceremiyorsanız biz getiririz demek istiyor. Ayrıca, madem ki bulup getirebiliyorsun, o hain teröristlerin deliklerini de biliyorsun demektir. Sen ne biçim insansın.... Offf neyse...
Allah bunları bildiği gibi yapsın, başka bir şey demiyorum...
İnsan mı?Allah hepsinin belasını versin...
Yeryüzünde bir tane TÜRK kalmayana kadar,bu vatanı kimseye yar etmeyeceğiz,silin artık ağzınızın sularını pislikler,göreceksiniz TÜRK'ün gücünü. TÜRK adını ağzına almaktan korkan işbirlikçiler utanacaksınız,eğer birazcık namusunuz,arınız varsa tabii..
Başımız sağolsun,vatan sağolsun...
MUĞLA
Muğla’da yaklaşık 5 bin kişi, Hakkari’de 12 askerin şehit edildiği, 16 askerin yaralandığı terörist saldırıyı protesto etti.
EDİRNE
Atatürk Anıtı’nda toplanan 1250 kadar genç, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nı okuyarak, anıta karanfil bıraktı.
ORDU
Ordu’da bir grup lise öğrencisi yürüyüş yaparak terörü protesto etti.
İSKENDERUN
Terörün protesto edildiği toplantılara katılanlar, Türk bayrağı açtılar ve sloganlarla terör örgütü PKK’yı lanetlediler.
ERZURUM
Erzurum’un Şenkaya ilçesinde düzenlenen mitingde, Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit olması ve 16 askerin yaralandığı terör saldırısı şiddetle kınandı.
DÜZCE
Düzce’de Meslek Lisesi öğrencileri ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyerek teröre lanet yağdırdı.
GAZİANTEP
Gaziantep Anadolu Lisesi ve Gaziantep Lisesi öğrencileri, Hakkari’de askeri birliğe teröristlerce düzenlenen saldırıyla ilgili olarak terör örgütü PKK’yı protesto yürüyüşü yaptı.
İZMİR
İZMİR'in Narlıdere İlçesi'nde sokağa dökülen yaklaşık 3 bin kişi, Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde şehit edilen 12 asker için ‘Teröre Lanet’ mitingi düzenledi.
TRABZON
TRABZON’da terör örgütünü protesto etmek için düzenlenen gösteriye yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
KAYSERİ
Kayseri’de, Erciyes Üniversitesinde (EÜ) 10 binden fazla öğrenci, terör olaylarına tepki göstermek için yürüyüş yaptı
ADANA
Adana’da, lise öğrencilerinin oluşturduğu grup, ellerinde Türk Bayraklarıyla İstasyon Meydanı önünde toplandı. Öğrenciler, şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okudular.
GİRESUN
Giresun’da, Gazi Caddesi Debboy mevkisinde toplanan bir grup Giresun Üniversitesi ile Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğrencisi, Türk bayrakları ile Gazi Caddesi yönünden Atapark’a yürüyüş yaptı.
RİZE
Rize’de, terör örgütü PKK’yı protesto amacıyla yüzlerce araçtan oluşan ve Türk Bayraklarıyla donatılan konvoy, caddelerde dolaşarak klakson çaldılar.
SAKARYA
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Esentepe Kampüsü’nde öğrenciler teröre tepki mitingi düzenledi.
Rektör Prof. Dr. Mehmet Durman, mitingde yaptığı konuşmada, bölücü terörün kökünün kurutulması için, herkese görev düştüğünü söyledi.
ANTALYA
Antalya’da, Akdeniz Üniversitesi öğretim üyeleri ile öğrencileri, yemekhane önünden yürüyerek, üniversitedeki tören alanında toplandı.
TÜRKİYE
Yaklaşık 70 Milyon Kişi Terörü Lanetledi. !
T.B.M.M. ( Hükümet )
UYUYOR. . . ! YAN GELİP YATIYOR. . . !
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
Bölücü teröristlerin 21 Ekim 2007 tarihinde Hakkari Dağlıca’da 12 askerimizin şehit olmasına, 16 askerimizin de yaralanmasına neden olan hain saldırısı bizleri derinden yaralamıştır.
Karşı karşıya olduğumuz tehdit ve içinde bulunduğumuz koşullar, açıkça ortadadır. Bu sorunların üstesinden ancak; kararlılıkla, cesaretle, azimle, akılla ve mantıkla hareket ederek, tahriklere ve paniğe kapılmadan gelinebilir.Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü bozmaya yönelik çabalar bugüne kadar amacına ulaşamadığı gibi bundan sonra da ulaşamayacaktır. Türk toplumunun birlik ve beraberliği sağlam zeminler üzerine kuruludur. Hain saldırılarla birlik ve berberliğimizi bozma amacına ulaşmak isteyenler hiçbir zaman bu amaca ulaşamayacaklardır.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Senatosu olarak, ulusumuzun birlik ve beraberliğini, devletimizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan bu çirkin saldırıları nefretle kınıyoruz. Cumhuriyetimizin geleceğini, temel ilkelerini tehdit eden bu hareketler karşısında toplumumuzun bütün kesimlerini daha duyarlı olmaya davet ediyor, terör örgütü PKK tarafından şehit edilen vatan evlatlarına Tanrı’dan rahmet, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Yüce Türk Ulusuna sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Senatosu
Not: 24 Ekim 2007 Çarşamba günü, saat 10.30'da, Terzioğlu Yerleşkesi Rektörlük Binası yanında bulunan Atatürk heykeli önünde (Anıtpark) yapılacak
"Terörü Telin Toplantısı"na üniversitemizin tüm fakülte ve yüksekokullarında bulunan öğrenciler ve akademik personel (akademik giysileriyle) davet edilmiştir.
Not2: 23 Ekim 2007 Salı günü, saat 12:00'da Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'nda "Terörü Lanetleme" konulu basın açıklaması yapılacaktır.
Hain saldırıyı nefretle kınıyorum.Şehitlerimize Tanrı'dan rahmet, milletimize, kahraman ordumuza, şehit ailelerimize başsağlığı ve sabır diliyorum.
Vatan Sağolsun!
Ne mutlu Türküm diyene!
***Flaş***
BEBEK KATİLİ Yeniden İş Başında!
Teröristler ilkokulu havaya uçuracaklardı
Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'ndeki Demirkuyu İlköğretim Okulu'nun yakınına PKK'lı teröristlerin bıraktığı 45 kilo patlayıcı, güvenlik güçleri tarafından bulunup imha edildi.
PKK'lı teröristler, Silvan'ın Demirkuyu Köyü İlköğretim Okulu'na 200 metre uzaklıktaki 3 ayrı noktaya 15'er kiloluk toplam 45 kiloluk amonyum nitrat patlayıcı madde düzeneği bıraktı. Sbah saatlerinde mayın arama tarama faliyeti yapan güvenlik güçleri, patlayıcıları buldu. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, bulanan patlayıcılar güvenilk güçleri tarafından imha edildi. Bölgede teröristlere yönelik başlatılan operasyonlar sürüyor.
A.A.
Yeter Bu Memleketin Çocuklarından, Bebeklerinden Ne İstiyorsunuz! Onlar Kürt/Türk Çocukları, Sizin Layık Olamadığınız Kanı Taşıyorlar!
O Bastığınız Toprağı Geberdiğinizde Üstünüze Alamayacaksınız! Kendi Pisliğinizde Çürüyeceksiniz! Mezarınız Olmayacak!
Az Kaldı İnlerinizde Nefes Alamayacaksınız! Az Kaldı! Türkün Nefesi Ensenizde!
O Güvendiğiniz Amerika Mezarınızı Kaldırmayacak! Bunu O Küçük Beyinciklerinize Sokamadınız Hala Öyle Değil mi ? Tabi Varsa O Kadar Beyniniz.!
Atatürk 88 yıl önce bugünü ne güzel anlatmış..
Efendiler;
Eğer bu millet,bu memleket
parçalanacak olursa
genel şerefsizliğin
enkazı altında şunun bunun şahsi
şerefide paramparça olur.
Biz o genel şerefi kurtarabilmek için
harekete geçen millete ruhumuzla katıldık.
Katılmamıza mani olacak şahsi rütbeleri,
mevkileri de genel şerefi kurtarmaya
yönelik bir gaye uğrunda feda ettik...
Bunu anlamayıp da,milleti hala
kendi kafalarının keyfine göre
idare etmeye kalkışan kuvvetler artık birer beladır.Bela çekmeye de bu milletin artık tahammülü kalmamıştır.
24.10.1919(Atatürkün bir röportajında söyledikleri)
(Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet,memlekete ihanettir.)
Vatan Sağolsun demek bence en çok şehit ailelerinin hakkı.....Biz ancak başımız sağolsun diyebiliyoruz......
20 li yaşlarımızı hatırlayın,neleri bekleyip neleri özlediğimizi neleri hayal ettiğimizi....Hiç düşünmedik bir kurşunun ucunda hayallerimizi silmeyi...
Allah daha fazla acı yaşatmasın...Ancak görülüyor ki bu acılar sadece bizleri üzüyor.....
Binlerce fidan düştü toprağa.....Kim umursadı?
Hani "BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİ"?bUNCA FİDAN NELERE DEĞMEZ O HALDE....
La martin'in dediklerine bakın:"Bence insanlığa şeref veren Türk Milleti'nin düşmanı olmak insanlığın düşmanı olmaktan farksızdır"
Peki bu insanlık düşmanlarına kim haddini bildirecek...?
YAzıklar olsun tezkereyi alıp ceplerine koyanlara...Yazıklar olsun hala görüşme çabasında bulunanlara..Yazıklar olsun....
Ve diyorum ki Allah bu umursamazlara hala görüşmeleri bekleyenlere de bu acıyı yaşatsın.Hemde tüm kalbimle bu acıyı yaşamalarını diliyorum.Askerlerimizin ölümleri umurlarında bile değil.Ancak yaşamaları lazım.
abi neden vatan sağolsun böyle diyu diye bi sürü şehit vermedikmi. birazda vatn sağolmasın yönetenler sağolmasın tayyip erdoğan amerikaya gideceğine güney doğuya gitsinde birazda onlar şehit olsu.
http://www.haberturk.com/kuturesim/y...metcik1213.jpg
23.10.2007 09:40
PKK saldırısında 12 şehit veren Hakkari'nin Dağlıca köyündeki piyade taburunda yaralanan kahraman erlerden biri, o gece yaşananları yakınlarına anlattı. Hastaneden, kendisini telefonla arayan yakınları ile görüşen Mehmetçik, "Çatışma saatlerce sürdü. O kadar kurşun sıktık ki, mühimmatımız bitti. Bendeki şarjörler bitince, şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim" dedi. Halen askeri bir hastanede tedavi altında tutulan ve durumu iyi olan Dağlıca Taburu'nun kahraman gazisi bazı arkadaşlarının da kaçırıldığını söyledi. İşte kahraman askerin anlattıkları:
KÖSTEBEK KUŞKUSU
"Cumartesi'yi pazara bağlayan gece yarısı, birliğimize sızma yaptılar. Çok kalabalıklardı. Ve çok yüklü gelmişlerdi. Biz tepede 50 kişiydik. Uyuma şansımız yoktu. Tepe emniyetini alıyorduk. Çok yakınımızda olduklarını biliyorduk, sesleri geliyordu. Telsiz konuşmalarını da dinliyorduk. Üstlerimizden öğrendiğime göre, içimizden, bizi bilen biri 'Buraya gelebilirsiniz, Burası savunmasız demiş... Bir anda geldiler.. Her yerden çıkıyorlardı. Özellikle üst bölgeyi çevrelediler. Biz iki gün öncesine kadar biliyorduk geleceklerini. Çok kalabalıklardı. Adamların nöbet tuttuklarını, doldur boşalt yaptıklarını, şarjörlerini değiştirdikler değiştirdiklerini her şeyi gördük. Hem termal kamera, hem nikon hem de gece görüş var. Her şeyi gördük. Bizimkiler sekiz kilometre öbür tarafa 3- 4 tane havan attı.
SAYILARI 150'DEN ÇOKTU
Gelenlerin sayısı 150'nin üstündeydi diye tahmin ediyorum. Çünkü üç bölgeyi yuvarlak içine aldılar. Hepimiz uyanıktık. Saat gece 12'yi 20 geçe başladı. Saat 4'e çeyrek kala kobra helikopterler geldi. O saate kadar hep savunmaya çalıştık. Mühimmatımız bitti. Bende üç şarjör kaldı. Şehit olan arkadaşlarımızın şarjörlerini aldım. Beş şarjör bitirdim. El bombası pimi çektim. Bir tane hücüm yeleği buldum. Onlar üstten ve arkadan saldırdılar. Biz önden bekliyorduk. Bizim inip, çıkamayacağımız yerlerden geldiler. Bunları önceden tespit etmiştik. Benim onbeş metre ilerimdeydi adamlar. Kürtçe falan konuşuyorlardı. İsimlerini falan hep duydum. Roketleri vardı. Çok sağlam gelmişlerdi. Doçka (bir tür uçaksavar) bile getirmiş adamlar. Çok ağır bir silah. Silahlar, el bombaları....Bizden 7-8 kişi şehit düştü. Biz 50 kişiydik. 20 kişi kaldık. 14'ü hastanede burada. Sağlamlar. Gerisi ya onlarla gitti. Ya da şehit oldu.
YARALILARI TAŞIDIM
Sonra kobralar bastırmaya başlayınca çocukları aldılar, gittiler. Ben bir tanesini vurdum diye sanıyorum. Çünkü el bombası pimi sesini duydum. On metre yukarımdaydı. Biz aşağıdaydık. Benim yanımda çok arkadaşım öldü. İki tanesini sırtımda taşıdım helikoptere. Onlar gidince sağdan soldan yaralıları topladık. Ben de yaralıyım ama diğer diğer çocuklara göre iyiyim. Sağlığımda bir sorun yok..."
Erhan Öztürk / Sabah
Bu vatan sağolsun lafına da sinir oluyorum.Sanki nolcak canım kümesten bir tavuk daha eksildi der gibi.Ben bir şehit annesi olsam bunu söyleyemezdim.
Bizim evlatlarımız o dağlardaki üç beş çapulcunun oyuncağı edilmemeli.Biz bu kadar aciz bir ülkemiyiz ya!Nasıl kurutamıyoruz köklerini anlayamıyorum.
Bana öyle geliyor ki hepimiz kardeşiz demogojileriyle ağzımız bir karış gezmeye devam edersek daha çok canımız yanar.
Mehmetçik bizim için can veriyorken,bizler onların içimizde gezmesine,üstümüzden büyük paralar kazanmalarına alkış tutarak destek verirsek helal olur mu kanları bize.
En basitinden yıllarca PKK ya destek ve yataklık yaptığı bariz olan İBO efendiyi imparator ilan ettik.
Bu insanlar hep en zengin müteahhitler,en zengin kaçakçılar olarak tepemize çıktılar.Onların parasıyla alınan silahlar aldı askerlerimizin canını.
Uyan Türkiyem!Göster artık tepkini,oyuna gelme!Kes gülümsemeyi de çat şu kaşlarını artık biraz!
Terörle mücadelenin en kötü tarafı teröristlerin belli olmaması.Bazen bir çocuk bazen bir kadın, bazende bomba yüklü bir araba, Fakat siz hep aynı.İşte operasyon yapmamızın nedenide bu.Olası bir operasyonda hedef belli.Pkk kampları.Gizlenebilecekleri bir ortam yok, ne çocuk olabilirler nede kadın, karşıda sadece imha edilmeyi bekleyen bir düşman olacak.
Dün bir kedi bile vermem, PKK ateşkes ilan edecek diyen bugün de şunu dedi;
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, terör örgütü PKK'ya, "ya Irak'ı terk et ya da silahlarını bırak" seçeneği verdiklerini söyledi.
Talabani, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, terör örgütünün Irak topraklarını kullanarak Türkiye içinde saldırılar düzenlemesine müsamaha göstermeyeceklerini belirtti.
Talabani, "Akıtılan her damla Türk kanını, akıtılan her damla Iraklı kanı gibi değerlendiriyoruz" dedi.
kendi topraklarımızda en hazırlıklı olmamız gerektiği zamanda bile askerlerimiz şehit edildi 8 askerimiz de kaçırıldı Türkiyemizin onurunun ayaklar altına alınmak istenmesinemi yoksa şehitlerimize mi üzülelim öfkemiz,nefretimiz had safhada
üstelik medyada yapılacak operasyonlarla ilgili her ihtimal detaylarıyla bangır bangır anlatılıyor Teskere çıktı ama ağırdan alınıyor bu da teröristleri daha da cesaretlendiriyor.Şehitlerimizin kanı yerde kalmasın ne yapılacaksa iç karışıklığa yol açmadan bir an önce yapılsın vatandaşın sabrı taşmış vaziyette birlik beraberliğimize zarar gelecek yoksa Allah Ordumuza Milletimize zeval vermesin
Ahmet Altanın bir yazısı gelmiş mailime anlatmak istediğimi usta bir kalem daha güzel anlatmış
Tuzak…
Baba filminde çok kritik bir sahne vardır. Marlon Brando, “ailesini” eroin işine sokması için kendisine ısrar eden rakip çeteden bir gangsterle konuşurken büyük oğlu lafa karışarak bu işe girmekte istekli olduğunu hissettirir.
Brando, daha sonra oğluna “aile içindeki anlaşmazlıkları bir daha başkalarının yanında konuşma” der.
Ama baba-oğul arasında bir görüş ayrılığı olduğunu sezen “rakipleri” Brando’yu öldürmeyi, yerine oğlunun geçmesini sağlamayı “eroin” ticaretini geliştirebilmek için gerekli görürler.
Brando’ya suikast düzenlerler ve “aileler” arasında büyük savaş başlar.
Bir hata herkese pahalıya patlar, çok insan ölür.
Bizim genelkurmay başkanı, hükümeti sıkıştırmak için basın toplantısı düzenleyip “sınırötesi operasyon” yapmak istediğini bütün dünyaya açıkladığında bizi bugüne getiren süreç de başladı.
Bütün düşmanlar bizim “devletin” içinde bir çatlak olduğunu, “sınırötesi” operasyona sürüklenmenin Türkiye’yi bir çıkmaza götüreceğini gördü.
Hükümet, Türkiye’nin dünyayla ilişkilerinde, Avrupa üyeliğinde büyük sorunlar yaratacak, içerde ise Kürt vatandaşları çok tedirgin edecek bir operasyondan uzak durmaya uğraşıyordu.
Daha önce 23 kez girdiğimiz Kuzey Irak’ta sorunu çözemiyorduk.
Çünkü sorun “dışarıda” değil içerdeydi.
Ama askeriyenin açıklamaları, muhalefetin de bu açıklamayı desteklemesiyle “öfkeli bir milliyetçilik” dalgası yayılmaya başlamıştı.
Ve bu dalga, sağlam duramayan siyasi iktidarı da etkiliyordu.
İktidar yalpalıyordu.
Bu tablo da herkesin gözü önündeydi.
Bütün hesaplar Türkiye’yi “sınırötesine” çekmek üzerine kurulmaya başlandı.
Avrupa Birliği üyesi olan bir Türkiye’de varlık nedenini kaybedecek olan PKK, Türklerle birlikte Kürtlerin de büyük acılar çekeceği gerçeğini hiç umursamadan Avrupa yolunu dolayısıyla demokrasinin önünü kesmek için hamlelerini yapmaya başladı.
Dışarıda ve içerde Türkiye’nin Avrupa üyeliğinden hoşlanmayan birçok gücün desteğini de sanırım sağladı.
Bir sınırötesi operasyonun Kuzey Irak’taki Kürtlerle güneydoğu’daki Kürtleri hiç olmazsa ruhen ve zihnen kaynaştıracağını, müstakbel bir “büyük Kürdistan”ın liderliğini ele geçireceğini düşünen Kürt liderler de PKK’nın önünü açarken Türkiye’yi de öfkelendirecek açıklamalar yapmaya koyuldu.
Arkasından asker çocukların öldürülmesi başladı.
Bu, bizi acıya ve öfkeye boğdu.
Kendi sınırlarımız içinde bu kadar çok asker kaybetmemize neden olan komuta zafiyetini hiç konuşmadık.
İki yüz kişilik PKK gruplarının, uyduların, termal kameraların denetlediği bir bölgede, hiçbir istihbarat örgütümüz tarafından fark edilemeden nasıl bu kadar rahat hareket ettiklerini, çocuklarımızın nasıl bu kadar rahat öldürülüp kaçırılabildiğini, bir eğitim eksikliği, yönetim hatası olup olmadığını sorgulayamadık.
Şimdi tuzağa düşmüş bulunuyoruz.
Artık koşullarını kendimizin belirleyemediği bir çatışmada tepkilerimizi aklımızdan ziyade öfkemizle vereceğiz.
Öyle gözüküyor ki bizi sürükledikleri yere doğru sürükleneceğiz.
Bunun elbette içerdeki yansımaları da çok ağır olacak.
Ama sanıyorum bu durum herkesin kaybetmesiyle bitecek.
Bizi tuzağa düşürenler de doğru hesap yapmıyorlar bence.
Bu kanlı denklemin içinde kimlerin olduğunu bilmiyoruz, Amerika, Rusya, başka ülkeler, herkes olabilir.
Ama bu tuzağı kuran herkes, tuzağa düşen bizimle birlikte acı çekecek.
Kimse kazançlı çıkmaz bundan.
Biz kendi Kürt sorunumuzu çözemedik.
Kendi ülkemizi iyi yönetemedik.
İçerde anlamsız çatışmalara girdik.
Ve belayı büyüttük.
İçerde ve dışarıda bu “beladan” yararlanacağını sanan kim varsa, sonuçların umdukları gibi olmayacağını görecekler.
Yetmiş milyonluk bir ülkeyi bu kadar canını acıtıp öfkelendirerek bir tuzağa çekerseniz, zincirleme reaksiyonlar ve “kontrol edilemez” bir hareket yaratırsınız.
Eğer “içerde” bu tuzağın kendi iktidarlarına yardım edeceğini umanlar varsa, onlar büyük bir ihtimalle yaşanacaklardan sonra ellerindeki iktidarı da kaybedecekler.
“Dışarıdakiler” ise bütün dengelerin ve hesapların altüst olacağını görecekler.
Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesiyle birlikte dünyanın da bir “Türkiye sorunu” olacak.
Yetmiş milyonluk büyük bir sorun.
Bundan sonra olayların nereye kadar gideceğini kimse bilemez.
Bilebildiğimiz tek şey, hepimiz acı çekeceğiz ve çok çocuk ölecek.
Ve çocukların ölümü kimseye mutluluk getirmeyecek.
Ahmet Altan
Bende askerliğimi Hakkari Şemdinli 3. Dağ ve Komando Taburunda yaptım ve bir çok operasyona katıldım. 1983/4 tertiptim. Bu çatışmalar saldırmalar benim zamanımda başladı yani 2004 yılında hafızası kuvvetli olanlar bilirler. 2004 yılının haziran ayında pkk açıkladı saldırılara başlıyacağız ateşkes bitmiştir diye ve öylede oldu. Benim zamanımda polis noktasına saldırı oldu sınır karakollarına saldırı oldu bunlar basında öyle böyle yer aldı. Hatta izine giden arkadaşlarım dönerken yolda mayın patladı ve otobüsteki camlar kırıldı askerler yaralandı ve ozamanlardan bu saldırılar arttı arttı büyüdü ve halende devam ediyor. Ben sadece şunu biliyorum operasyonlar öyle kolay değil. Şimdiki oradaki askerin hali çok kötü neden hem moral olarak hemde yorgunluk ve operasyonlarda saatlerce yürüyosunuz orada askerlik yapanlar bilirler çok zordur gece gündüz tetikte olacaksınız sırtınızda sırt çantası 25kğ bunun silahı şarjörü anlayacağınız çok zor.ben sadece o kardeşlerimin halini anlatmaya çalıştım çünkü o dağlarda bende yürüdüm bende kaldım arazide bende yattım. inşallah biran önce bu sıkıntılar bu olaylar biterde bizde milletçe huzura kavuşuruz. Şehitlerimize allahtan rahmet dilerim hepimizin başı sağolsun.
Allah cümlemize sabır versin şehitlerimizi asla unutmayacağız vatanın bir çakıl taşını bile kimsye vermeyeceğiz bunu düşünenler varsa hayalden ibaret olduğunu anlasınlar artık NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Sagduyumuzu koruyarak ve tahriksel yönelimlere kapılmadan, tarih şuuruyla hareket etmemiz gereken acılı günlerin kıskacındayız...Hepimizin başı sağolsun...
Vatanimiza Bu GÜvenlİk Alaninda Hİzmet Eden Bİr KİŞİ Olar Şunu SÖyleyebİlİrİm...kİmİlerİne GÖre MehmetÇİklerİmİz Veya Bu TerÖr Sonucu Şehİtlerİmİz Savunmada OlaĞan Şeyler GÖzÜkebİlİr....ama Ben Dur Derİm Onlara.sen GÖzÜnden SakindiĞin Bu Evlatlari BÜyÜt Ve Ve Gururla GÖrevlerİnİ Yerİne Getİrsİnler Dİye Yolla Askere Ve Ya BaŞka Bİr Yere Bİr Çakal SÜrÜsÜ Gelsİn Ve Gencecİk Fİdanini Şehİt Etsİnler....buna Ben Bİr Baba Olarak Dayanamam YÜreĞİnde O GÜzel Duygulari Olan HİÇ Bİr İnsanda Dayanamaz....Şehİt Mİ Ah Nerde Dİyesİ Gelİyor...o YÜce Mertebeye Her Kula Nasİp Olmaz...benİm Şahsen SevİndİĞİm Şehİtlerİmİz GÖnlÜmÜzdekİ Ve ÖbÜr DÜnyadakİ Yerlerİ....ne Mutlu Şehİtlerİme....ama Gerİde Kalanlar Sadece Dualriya Yanida Olsunlar...allah Sabir Versİnler...unutmayin Bİzde Bu Vatan,bu Topra,bu Mİllet İÇİn Seve Seve Canlarini Verecek Nİce Nİce Şehİt Adayi Var...haİnler Bunu Hesaplayamadilar....
Sayın rita, ne olursunuz yalvarıyorum size, 2. cumhuriyetçileri konuya tercüman olmuş diye alıntılamayın lütfen.
Dezenformasyon ve manipulasyonun eksiksiz bir örneğini okumaktayız.Alıntı:
Bizim genelkurmay başkanı, hükümeti sıkıştırmak için basın toplantısı düzenleyip “sınırötesi operasyon” yapmak istediğini bütün dünyaya açıkladığında bizi bugüne getiren süreç de başladı.
Bu iktidar döneminde Özel Kuvvetler kaldırıldı böylece Ordu gayrınizami harpte mücadele gücünü önemli ölçüde yitirdi.
Bu iktidar döneminde verilen tavizlerle terör olayları artış gösterdi.
Ankara'nın göbeğinde bomba patladı, İzmir' de bomba patladı.
Ardı ardına 10 ar 15 er şehit vermeye başladık.
TSK sürekli uyarı yaptı ama dinleyen yoktu.
Bu şartlar altında nasıl olur da" hükümeti sıkıştırmak için sınır ötesi opersayon için basın toplantısı düzelnedi ve süreç böyle başladı" diyebilir bir insan?
Türkiye'yi sınır ötesi opersayon çıkmaza sürükler diyenler kimler? Başta Tarzani-Balabani(!) yani düşman, ABD yani düşman,AB ülkeleri yani düşman öyle mi? Onun için mi bu düşmanlar bize sürekli aman ha girmeyin uyarısını yaptılar? Bu nasıl bir düşmanlık böyle?Alıntı:
Bütün düşmanlar bizim “devletin” içinde bir çatlak olduğunu, “sınırötesi” operasyona sürüklenmenin Türkiye’yi bir çıkmaza götüreceğini gördü
Böylece TSK' nın baskıcı kimliği olduğunu iddia etmekte yazar, dokunulmazlığı var ve bu nedenle bunu sorgulayamıyoruz, yani suç tamamen askerde.Alıntı:
İki yüz kişilik PKK gruplarının, uyduların, termal kameraların denetlediği bir bölgede, hiçbir istihbarat örgütümüz tarafından fark edilemeden nasıl bu kadar rahat hareket ettiklerini, çocuklarımızın nasıl bu kadar rahat öldürülüp kaçırılabildiğini, bir eğitim eksikliği, yönetim hatası olup olmadığını sorgulayamadık.
Kafayı kadınlarla ilgili kitaplar yazmakla bozmuş ve Altan&Altan Co. Ltd ortağı 2. cumhuriyetçi bu zat çaktırmadan insanın zihnin, bulandırmaya çalışıyor. Evet Dağlıca bir felaketti ama neler olup bittiğini bilemiyoruz,askeri nedenleri olabilir, hava koşulları olabilir,Balckwater etkisi olabilir her ne ise ancak bu belirsizliğe rağmen TSK' yı inceden zaafiyette imiş gibi göstermeyi becerebilmiş işte.
Ancak bu noktada yazar haklıdır. Ülkenin bu hale gelmesinde BİZZAT KENDİSİNİN DE ÇOK EMEKLERİ VARDIR. Şimdi bir yerlerine kına yakabilir artık ama dam çökünce fareler de altında kalır ve yazar bunun farkına varmış durumdadır.Alıntı:
Biz kendi Kürt sorunumuzu çözemedik.
Kendi ülkemizi iyi yönetemedik.
İçerde anlamsız çatışmalara girdik.
Ve belayı büyüttük.
İçerde ve dışarıda bu “beladan” yararlanacağını sanan kim varsa, sonuçların umdukları gibi olmayacağını görecekler.
Yetmiş milyonluk bir ülkeyi bu kadar canını acıtıp öfkelendirerek bir tuzağa çekerseniz, zincirleme reaksiyonlar ve “kontrol edilemez” bir hareket yaratırsınız.
Eğer “içerde” bu tuzağın kendi iktidarlarına yardım edeceğini umanlar varsa, onlar büyük bir ihtimalle yaşanacaklardan sonra ellerindeki iktidarı da kaybedecekler.
“Dışarıdakiler” ise bütün dengelerin ve hesapların altüst olacağını görecekler.
Saygılar.
Sayın Milo,
Türk ordusunun bizim için çok farklı bir yeri var fakat ben sadece insanların değil kurumlarında sorgulanabilir olmasından yanayım.ne olur konuşmuş olsak saygınlığından birşey kaybedermi? Hayır bence etmez. Şimdiki iktidarın çok başarılı olduğunu da hiç yazmadım yada hatırlamıyorum neyse.Ama ben askerlerimizin kaçırılmasın hala hazmedemiyorum neden olduğunu hatanın nerede olduğunu sorgulamak vatandaş olarak hakkımız değil diyorsanız tamam sustum o zaman Ahmet Altanla ilgil yorumlarınızla cevap vermeyeceğim bu foruma denk gelirse kendisi versin ama hislerime tercüman olduğu için yazısını paylaşmak istedim
saygılarımla
Rita
ben askerligimi şırnak ta yaptım şimdi iki kız babasıyım bu cennet vatan için hiç terettütsüz gene giderim
Geçen yıl şehit olan oğullarını web sitesinde yaşatıyor ailesi...
Tavsiyem aşağıdaki metinle yetinmeniz. Yürek dağlıyor www.furkan.net
"Yıl 1984…11 Aralık Salı. Sisli,puslu bir İstanbul akşamı. Süleymaniye Doğumevi muayene odasındaki görevli doktorlar ilk kontollerinden sonra "Çocuğunuzun kalp atışlarını alamıyoruz" derler ve bir şekilde hocalarını çağırıp, bir de onun görüşlerini almak isterler. Uzman doktor odada elektrikle çalışan ne kadar cihaz varsa hepsinin fişini çektirir, oda sessizliğe bürünür. Dinler ve minicik yüreğimin atışlarını duyar…Onu çağıran doktorlara da dinletir, acilen doğumhaneyi hazırlatır.
Akşam 19:35 Dünyaya ilk gözlerimi açtığım dakikalar.,.Yaşanan bunca zahmetten sonra beni saran o ipek kollar,o sıcacık kucak, yorgun ama bir o kadar mutlu bana özlemle,doyasıya bakan bir çift göz… Kokusunu hiç unutmayacağım o eşsiz o en değerli varlık...Annem…
2005 yılında Dumlupınar Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldum. Artık hayatın basamaklarını sırası ile çıkmak gerekiyordu. Askerliğe karar verdim.Kısa dönem istedim, yedek subaylık çıktı. Vardır bir hayır dedim. Eğitimler bitti ve Asteğmen olarak görev kurasını Şırnak çektim. Onda da bir hayır vardır dedim ve Temmuz'da birliğimdeydim… Sizlere 2007 de Mart'ta görüşmek üzere diye web sayfam aracılığı ile mesaj bırakmıştım… Sonrası…01 Eylül 2006 Cuma Akşam üzeri…Saat 17 10… Sevdiklerime ve sevenlerime…Yeni görevler üstlendim. Elbet birgün buluşacağız…Görüşmek üzere! Ben sizi görüyorum… Ben buradayım…Sessiz olursanız siz de duyacaksınız kalp atışlarımı…
Furkan IŞIK"
.....
sözün bittiği yer