-
Rolex mi, silah mı?
İtalyan'ın ünlü mafya babası Donetelli ölmek üzeredir. Bütün ailesinin odayı boşaltmasını, büyük oğluyla yalnız kalmak istedigini söyler.
Büyük oğluyla baş başa kalan Donetelli, yastığın altından gümüş 24'lük tabancayı miras olarak vermek ister.
Oğlu 'Baba bilirsin ben silah filan sevmem' der:
- Sen en iyisi bana Rolex saatini bırak.
Donatelli, 'Bak oğlum, yarın evleneceksin, güzel bir karın, çocukların, emrinde çalışan yüzlerce adamın, paran her şeyin olacak' deyip ekler:
- Oldu ki bir gün, karını yatakta başka bir adamla yakaladın, saatini gösterip 'tamam vakit doldu' mu diyeceksin?!
-
temel en erkek yarışması için uzak diyarlara gider, çeşitli ülkelerden gelen yarışmacıları izolasyonlu odalara alırlar odalara maymun yerleştirilir. Her yarışmacıya eşit tanınan süre sonunda ingiliz aday 4 çocuk, fransız 3, alman 2 çocuk ile yarışmayı tamamlar. İşin ilginci temelin odasından sürenin başlangıcından itibaren sürekli bir gürültü patırtı duyulmasıyla beraber çıkan sonuç şaşırtıcıydı. mutant görünümlü 1 çocuk ve temel büyük hayal kırıklığı yaratır. Herkes temelle dalga geçer. Temelin cevabı tiz, boğucu ve acımasızdır...
Vermişsiniz erkek maymunu bunu bulduğunuza dua edin!!
-
Kadinin biri kocasini 3 erkekle aldatiyormus, hergün kocasi evden gidince 3 adam eve gelir ve kadinla yatarmis.
Kadin yine böyle bir günün sonunda adamlardan birisine demis ki
- "Sen yarin gelirken bir tepsi dolma yaptirip getir";
digerine
- "Sen de bir büyük kap ayran getir." demis.
Diger adam çok fakir oldugu için ona
- "Sen de... Bosver, sen hiç bir sey getirme"demis.
Ertesi gün gelmis fakat kadin bugünün günlerden Pazar oldugunu unutmus, etegi tutusmaya baslamis.
- "Eyvaah" diyerek kocasinin yanina gitmis. - "Sen bugün kahveye filan gitmeyecek misin? Ben evde temizlik
yapacagim"deyip kocasini zar zor da olsa evden yollamis.Kocasi gittigi gibi 3 adam da eve gelmis.
Kadin demis ki
- "Siz hemen gidin. Kocam buralarda!" Tam bunu söylerken zil çalmis. Kadin - "Eyvah" demis, "geldi galiba!"
Adamlari saga sola saklamis ve kapiya bakmaya gitmis.
Kocasini karsisinda görünce "Ne oldu?" diye sormus.
Adam da
- "Yahu karnim çok acikti. Bana dolma yapsana, canim çok istedi"demis.
Kadin
- "Allah'im bir tepsi dolma olsa da yesek!" demis. Elinde dolma tepsisi olan adam çikip yanlarina gelmis.
Kadinin kocasi sasirmis.
- "Sen kimsin yahu?!" diye sormus. Adam sakin bir sekilde - "Ben Allah tarafindan geliyorum. Kariniz dolma
istedi." demis. Ve hemen çikip gitmis kadinin kocasi olayin sokunu atlatamadan. .
- "Yaa tamam da.." demis bu sefer koca, - "Bu ayransiz gitmez. Sen bari bi ayran yap" Kadin büyük bir sevinçle
- "Allah'im bir damacana ayran olsa da içsek" demis. Ayrani getiren adam çikip gelmis.Kocasi tabii çok sasirmis.
- "Sen de kimsin?" demis.
Adam da digeri gibi
- "Ben Allah tarafindan gönderildim. Kariniz ayran istedi" diyerek çikmis gitmis.
Kocasi hayretler içinde, kendi kendine "Bizim kari ermiş mi oldu ki?"diye söylenmis.
Kadinla kocasi yemekleri yemisler ama 3.adam hâlâ saklaniyormus.
1 saat geçmis, 2 saat geçmis. 3 saat derken, adam dayanamayip çikmis yerinden. Kadinin kocasi bagirmis
- "Ulan sen de kimsin?!!"
Adamin ağzindan şu laflar dökülmüş:
- "Ben Allah tarafindan geliyorum. Boşları alacam!"
-
Şantiyede görev yapan mimar öğle paydosunda evinden getirdiği yemek sepetini açıp içine bakınca yerinden zıplayarak birden " Of..Off!" diye bağırmış..
"Ne oldu?.." diye dönüp sormuş arkadaşı, "Yahu.." demiş mimar, "Karım yıllardan beri bana öğlen yemeklerim için ekmek arasına bir dilim beyaz peynir sıkıştırıp sepetime tıkar..
Dün gece "Yeter artık!" dedim, "Biraz yaratıcı ol.. Farklı bir şey hazırla!" Bu gün ne koymuş biliyor musun?.. Hindistan cevizi ve bir tane de çekiç!"
-
" Alkol.." demiş hakim, " Bütün bu yaptıklarınızın sebebi alkol!"
"Sağolun efendim.." diye cevap vermiş sanık, " Savcı bey de davanın başından beri beni suçluyordu!"
-
İki yaşlı adam barda karşılaşmışlar, " Hayrola?.." demiş biri, "Neden suratın asık?.." "Kız arkadaşım.." "Öyle mi?.. Sorun nedir?.."
"Ne zaman 'Beni seviyor musun?..' diye sorsam 'Okul taksidimi yatırdın mı?..' diye soruyor..!"
-
Polis memuru George ve yardımcısı Mary, New York sokaklarında yürürlerken " Kahretsin..!" demiş Mary birden, " Duştan sonra işe yetişmek için deli gibi giyinirken külotumu banyoda unutmuşum, şimdi bu sıcakta dünyanın yolunu geri tepip karakola dönmem gerekecek..!" "Geri dönmeyi boş ver.." demiş George, " K-9 köpeğimiz onu sana getiriverir.."
Bu pratik çözüm yolu Mary'nin aklına yatmış, aralamış bacaklarını, K-9 koklamış biraz.. Sonra burnunu rüzgâra döndürmüş, kokuyu alınca karakola doğru koşmaya başlamış.. Aradan 10 dakika geçmiş, K-9'dan bir haber yok.. 20 dakika geçmiş, merak etmeye başlamışlar, 25 dakika sonra siren sesleri duymuşlar.. Sirenler yaklaştıkça bir bakmışlar K-9 önde, peşinde üç polis arabası ve.. K9'un ağzında baş komiserin teşkilatı..
-
Bilgisayar yardımı ile eş bulan şirkete başvuran kız, bulmak istediği eşindeki mutlaka gereken özellikler bölümüne "Denizden ve deniz ürünlerinden hoşlansın, ailesiyle birlikte olmaktan mutlu olsun, onlardan ayrılmasın, ailece sürekli resmi renklerden seçilmiş kıyafetlerden vazgeçemesinler.." diye yazmış, bilgisayar onu bir penguen ile eşleştirmiş
-
Kadın kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakıp söylenmiş..
"Keşke bir gazete olsaymışım. Böylece bütün gün sıkı sıkı tuttuğun ve ilgilendiğin tek şey ben olurdum."
Adam kafasını bile kaldırmadan cevap vermiş;
"Keşke gazete olsaydın; böylece yarın yeni bir tane alabilirdim..."
-
Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından içeriyi gözetlerken yakalanmışlar. Olayı öğrenen Padişah çok
sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş.
İngilize mesleğini sormuşlar;
-Terziyim...
-Kesin makasla,
Fransıza sormuşlar;
-Oduncuyum...
-Kesin baltayla,
Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş. Merakla sormuşlar;
-Ya neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın...
-Ben dondurmacıyım, yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum
-
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim...
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
- Bakın bayım... Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz
ama başkası gelip çarpar!..
-
Oğlu kayseriliden para istiyor:
"Baba 500 bin lira verirmisin"
Kayserili baba :
"400bin mi dedin?...... naapçan lan 300 bini ......200 bin neyine yetmiyor..... al sana 100 bin yeter..."
ve çıkarıp kasadan bi 50 binlik verir....
Oğlu:
"eheh.. baba bana zaten 50 bin lazımdı..."
"Bak sen kerataya... demek sahte para vermesem kazıklayacaktın beni..."
-
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikci buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikci yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu... Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:
- Para nerde?
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
- Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neyden bahsettiğinizi anlamıyorum.
Tercüman tercüme etti:
- Neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş.
Baba 38'lik tabancayı koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
- Simdi sor bakalım, para nerede.
Tercüman işaretle sordu:
- Para nerede?
Sağır-dilsiz kan ter içinde işaretle yanıt verdi:
- Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda yüz bin dolar var.
- Ne dedi? dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- Dedi ki, hala neyden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz sıkarmış.
-
Adamin biri California'da bir kumsalda yururken ayagi eski bir lambaya takilmis, adam lambayi kumlarin icinden cikarmis. Dalgasina "Belki cin cikar" deyip ovalamis lambayi, harbi harbi cin cikmis. adam cok sasirmis, cin baslamis konusmaya "Tamam, tamam.Beni lambadan kurtardin vs..." "Bu, bu ay icinde dorduncu cikarilisim ve bu isten sikilmaya basladim bu yuzden 3 dilegi unut. Sadece 1 dilek hakkin var!" Adam oturmus ve bir
sure dusunmus ve "Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama ucaktan korkarim ve deniz beni cok tutar.Benim icin Hawaii'ye bir kopru yap boylece arabayla oraya gidebileyim" demis. Cin gulmus ve "Bu imkansiz. Bu isin lojistigini dusun! Koprunun ayaklari nasil Pasifik'in dibine ulasabilir? Ne kadar beton gerektigini, ne kadar celik gerektigini dusun. Hayir,baska bir dilek dusun" demis. Adam tamam demis ve gercekten guzel bir dilek dusunmeye baslamis. En sonunda, Dort kere evlendim ve bosandim.Butun karilarim her zaman duyarsiz oldugumu ve onunla ilgilenmedigimi soylerdi. Bu yuzden, kadinlari
anlayabilmeyi diliyorum...Nasil hissettiklerini ve neden agladiklarini,bir sey soylemedikleri zaman gercekten ne istediklerini... onlari nasil gercekten mutlu edebilecegimi bilmek istiyorum..."
Cin cevap vermis: "Köpru iki şeritli mi olsun dört şeritli mi...???
-
Adamin birinin bir papagani varmis. papagan gicik mi gicikmis. Bir gün solcu göstericiler gösteri yapiyorlarmis. Bunlar evin önünden geçerken papagan 'kahrolsun komunistler' diye bagirmis. Bunu duyan göstericiler evi tas yagmuruna tutup harabeye çevirip
gitmisler. Papaganin sahibi 'eger bir daha böyle bir sey yaparsan seni kümese
kapatirim'demis. Bir gün sagci bir grup gösteri yapiyormus. Bunlar evin önünden geçerken inadina 'kahrolsun fasistler'diye bagirmis ve yine olanlar olmus. Sahibi de sinirlenip papagani kümese, tavuklarin yanina koymus. Kümesteki tavuklar papagana saskin saskin bakiyorlarmis. Papagan bunlara bakmis ve demis ki :
- "Ne bakiyonuz lan or..pular ben sizin gibi fuhustan yatmiyorum, siyasiyim
-
Delikanlı sevgilisini aksam eve bırakır.Evin önünde masum bir
fısıltıdan sonra ateşlenir.Bir elini duvara dayayarak
- "Beni bir öper misin"..
Kız:
- "Deli misin evin önünde annemler görür" der..
Erkek:
"Ne olacak canim bu saatte kim görecek, ne olur seni çok seviyorum...
Kız:
- "Ben de seni ama olmaz..."
Erkek çok ateşli tabi devamlı ısrar eder. Bir ara aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
Küçük kız:
- "Babam diyor ki öpecekse öpsün, gerekirse ben öpecekmişim, o da
olmazsa kendisi gelecekmiş ama o hayvan oğlu hayvana söyle elini
Diyafon düğmesinden çeksin dedi''
-
Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler, Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handanı uzun uzun süzer ve aslında Handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
Aklını okumuşçasına Mehmet annesine der ki: Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi evine döner. Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar: Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
Anneciğim, Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum. Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: Sevgili oğlum:
Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu
şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba
kasesini çoktan bulmuş olurdu. Sevgiler annen.
-
Doğuda zorulu çalışan bir öğretmen sınıfındaki sobada tezek yakıyormuş.bakanlığa tezek için ödenek öneren hocaya gelen cevap şu olmuş:''Tezek nedir?Kalorisi kaçtır??'' Öğretmeninde yolladığı cevap şu olmuş :''Tezek boktur.Kalorisi yoktur..:D:D:D[:dk]
-
"Farkli Uluslarin Kadina Bakis Acisi" adli bir toplanti...
Soru: "Bir kadinin elini nicin opersiniz?.."
Fransiz, "Saygimdan operim" der.
Alman'in yaniti soyle olur: "Kadinlar kutsal varliklardir, o yuzden
operim."
Sira Turkiye'yi temsil eden Temel'e gelir. Soru ayni: "Bir kadinin elini
nicin opersiniz?.."
Biraz dusunen Temel yanitlar:
"Valla bir yerden baslamak lazim!.." :D:D:D
-
Motosiklet sürücüsü bir yayaya çarpmış, mahkemelik olmuşlar, sürücünün avukatı "Müvekkilim 30 yıldır motor kullanmaktadır efendim.." demiş akime.. Yayanın avukatı söz alıp "Sayın hakim bey.." demiş, "Eğer bu davanın sonuçlandırılmasında tecrübe ön planda olacaksa hemen belirtmeliyim ki benim müvekkilim de 50 yıldır yürümektedir..!"
-
Bir adam öbür dünyaya gitmiş. Temiz ve günahsız bir adam. Hemen cennete almışlar. Burası da mazbut, sakin bir yer. Bir iki hafta sonra adam sıkılmış. Meleğe gidip sormuş:
- Cehennemi ziyaret edebilir miyim?
Melek:
- Tabii... Sana hemen bir gidiş-geliş izni hazırlayalım demiş.
Adam cehenneme gitmiş. Kapıdan girer girmez ağzı bir karış açık kalmış.
Adamın biri rahatça uzamış. Buz gibi birasını içiyor. Karşısında televizyon. Kucağında da bir kadın. Adam cennete dönünce Meleğin karşısına çıkmış:
- Anlayamadım, hani cehennemdekiler azap çekiyorlardı?
Melek yanıtlamış..
- Bak her şey göründüğü gibi değildir. İşin aslını öğrenmelisin:
Adamın içtiği bira alkolsüz, seyrettiği televizyon Suudi Arabistan, kucağındaki de karısı..
-
- Sarışın kızların göbek delikleri neden deforme olup normalinden daha genişlemiş durumdadır?..
- Sarışın erkeklerle çıktıkları için..
-
Casinoda iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde rulet masasında dikiliyormuş... Derken içeri fıstık gibi bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş ve "Baylar, umarım sizin için sorun olmaz ama, ben çıplakken kendimi daha şanslı hissediyorum" diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş.
Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş.
"Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım" diyerek zarı fırlatmış.
Ve "Evet!.. Evet!.., Kazandım!" diye sevinç çığlıkları atarak iki adama sarılıp öpmüş, kıyafetlerini toplamış, masadaki bütün paraları almış ve koşa koşa gitmiş.
İki adam da bakakalmışlar. Biri "Vaovv" demiş, "Ne kadındı be... peki kaç atmıştı?"
Öteki cevap vermiş; "Bilmeem..."
Kıssadan hisse: Bütün sarışınlar aptal değildir ama bütün erkekler erkektir.
-
Doktor ve karısı kahvaltıda tartışıyor.
Adam hiddetle masadan kalkar,
"Sen yatakta iyi değilsin" der ve hışımla evden çıkar. Bir müddet sonra kötü bir hareket yaptığını düşünüp, durumu telafi için telefon açmaya karar verir.
Kadın telefonu defalarca çaldıktan sonra açar ve adam sinirle sorar:
''Niye bu kadar geç açtın?"
''Yataktaydım'' der kadın.
''Bu saatte yatakta ne yapıyorsun?''
''İkinci görüş alıyorum."
-
Tek yönlü yolda ters istikamette araba kullanan sarışını polis durdurup "Heyy?.. Nereye gittiğini zannediyorsun?.." diye sormuş.. "İnanın bilmiyorum.." demiş sarışın, "Ama her nereyse berbat bir yer olmalı.. Baksanıza herkes orayı terk ediyor..!"
-
Çok genç ve güzel kadın evinin bahçesinde yürürken bir ses duymuş..
"Güzel kadın.. Güzel kadın.."
Etrafa bakmış orada sadece bir kurbağa var.. Yürümeğe devam etmiş, kurbağa tekrar seslenmiş, "Güzel kadın.. Eğer beni evine alıp yastığının üzerinde uyumama izin verirsen çok yakışıklı bir prens olacağım.."
Çok sıkıcı bir gün geçirdiği için kurbağanın söylediklerine inanmasa da denemek istemiş, kurbağayı eve almış ve onu yatağının ucunda uyutmuş.. Ertesi sabah uyandığında yatağında ne bulmuş tahmin edin?..
Yanında son derece yakışıklı çırılçıplak bir delikanlı yatıyor..!
Bu hikâyeye inandınız mı?..
Gittiği iş seyahatinden programından önce dönen kocası da inanmamış..!
-
Neden kadınların sadece yüzde 10'u cennete gider?..
Hepsi gitse orası cehenneme dönerdi..
-
Berber, dükkânından koşarak çıkıp en yakın köşeyi hızla dönüp karşısına çıkan polisi görünce hemen durup nefes nefese sormuş "Buradan koşarak bir adam geçti mi?.." diye..
"Görmedim..!" demiş polis, "Sorun nedir?.."
"Şerefsiz herif tıraş parasını ödemeden kaçtı..!"
"Bu adamın ilk bakışta göze çarpacak herhangi bir farklı özelliği var mı?.."
"Şeyy.. Evet.." demiş berber, "Kulaklarından birini sol elinde tutuyordu..!"
-
Padişahın biri,
-'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!' demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana; 1''Bir kuş,
aslanı kapıp yuvasına götürdü.'' ''Bunun neresi yalan?.. Kuş
kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür
tabii!..'' 2''Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..''
''Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da
pencerenin
altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur
tabii!..''
3''Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!''
''Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür.
Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere
inmiştir.''
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha
bu
yalandır dedirtememiş.
4-Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
''Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın
almıştın.
Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver.
Yalan değil dersen borcunu öde!..''
-
Adam müftüye gitmis:
-"Yahu, hakikaten biz cennete gittigimizde huri alacak
mıyız?" demiş.Müftü de:
-"Namazını kılar, orucunu tutar, zekatını verirsen 4
huriyi alacaksın elbette" demiş. Ama adamın derdi
başka:
-"Peki, benim hanım cennete gidince ne olacak?" diye
sormuş.Müftü cevap vermiş:
-"Ona da 4 Nuri düşer. Adam şaşkın:
-"Ne yani eşit haklara mı sahip olacaklar
Cennet'te? Koşa koşa evine donmuş. Bakmış karısı
namaz kılıyor. Basmış tekmeyi..... ...
-"Ne namazı bu len..? Ha... Ne namazı..? Orospu mu
olucen?!!!
-
İkinci Dünya Savaşı günleri.. Polonya işgal altında. Kolunda gamalı, haç bir gestapo şefi Alman, şüphelendiği Polonyalıyı Varşova'da bir duvara dayamış, elindeki makineli ile tarayacak..
Yukarlardan bir ses gelmiş..
"Onu vurma.. Serbest bırak. O günün birinde Papa olacak.."
Gamalı haçlı dehşet içinde mırıldanmış..
"Ya ben ne olacağım?.."
Yukardan ses gelmiş gene..
"Sen de ondan sonraki Papa olacaksın!.."
-
Eve sabaha karşı gelen koca
- Hayatım tahmin et ben neredeydim?..
Karısı
- Çok kolay tahmin ediyorum ama yine de sen tasarladığın kendi hikâyeni anlat..!
-
Küçük Temel'in komşularının bir bebeği dünyaya gelmiş.. Ama ne talihsizlik ki minik bebeğin kulakları yokmuş.. Bebeği ailece ziyarete giderlerken bu üzücü durumu patavatsız oğlu küçük Temel'e anlatan babası "Sakın ama sakın bebeğin bu kusurundan bahsetmeyeceksin..!" diye tembih etmiş.. "Bırak bahsetmeyi, ağzından 'Kulak' kelimesi çıkarsa seni mahvederim..!"
Bebeğin yanına çıkmışlar, Temel bebeğe yaklaşmış, "Ne güzel bir bebek.." demiş
"Ciddi misin?.." demiş bebeğin annesi, "Teşekkür ederim Temel.."
"Minik ayakları, minicik elleri, ne de güzel gözleri var.. Görebiliyorlar mı bari?.."
"Evet.." demiş bebeğin annesi, "Doktor gözlerinin sağlam olduğunu söyledi.."
"Bu harika!" demiş Temel, "Eğer gözlük takmak zorunda olsaydı ayvayı yemişti!"
-
Karı koca evliliklerinin 40'ıncı yıldönümünde sert bir ağız dalaşına girerler.
Adam der ki; ''Sen öldüğünde, mezar taşına 'Burda benim karım yatıyor. Her zamanki gibi soğuk' diye yazdıracağım.
" "Yaa?" der kadın, 'Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına 'Burda benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti' yazacağım."
-
Sarışın umutsuz bir şekilde kocasının işyerine telefon eder:
-Bir yap-boz yapmaya başladım ama olmuyor. Moralim çok bozuk kocacım..
-Sakin ol sevgilim, bir örnek var mı önünde?
-Evet kutunun üzerinde bir horoz resmi var ama yapamıyorum, bütün parçalar birbirine benziyor!!
-Önemli değil hayatım, az sonra eve gelirim beraber deneriz..
Adam eve döner ve sarışını yap-bozun önünde hıçkırıklar içinde bulur:
-Bak sevgilim, tatlım benim.. Gel mısır gevreklerini kutusuna dolduralım ve bundan kimseye bahsetmeyelim..
-
Adamın takıntısı, lastikten sapan yapıp kuş avlamak.. Çocuk değil, 40 yaşında.. Ama aklı fikri sapanda.. Ana caddede elinde sapan kuş peşinde bir adam düşünebiliyor musunuz?..
Ailesi ikna etmiş, almış götürmüşler Bakırköy'e.. Tedavi.. Tedavi.. Her şey yolunda.. Toplamış başhekim doktorlarını.. Getirmişler adamı.. Başhekim, "Her şey yolunda.. Sizi taburcu ediyoruz.. Çıkınca ne yapacaksınız?.."
"Bir lastik bulup sapan yapacağım.."
Hayda.. Atmışlar gene içeri.. Tedavi.. Tedavi.. Gene heyet.. Gene ayni soru.. Gene ayni yanıt..
"Bir lastik bulup sapan yapacağım.."
Bir yıla yakın vakit geçmiş.. Adam artık normal üstü normal.. Getirmişler heyetin önüne.. Baş hekim sormuş..
"Çıkınca ne yapacaksın?.."
"Beyoğlu'na bir romantik bara gideceğim.."
"Sonra.."
"Müzik dinleyeceğim.."
"Güzel.. Sonra.."
Bir güzel kız bulup dansa kaldıracağım.."
"Mükemmel.. Sonra.."
"Kızın kulağına aşk şarkıları, sözleri fısıldayıp onu etkileyeceğim.."
"Harika.. Sonra.."
"Kızı alıp eve getireceğim.."
"Fevkalade.. Sonra.."
"Kızı yatak odama götürüp soyacağım.."
"Sonra.. Sonra.."
"Donunun lastiğini sıyırıp sapan yapacağım.."
-
Dünyada ne olmak en güzel şeydir?
-Tava!.
-Nedeni?
-İçinde sürekli yiyecek bir şeyler var, yani karnın hep tok.. Altın sürekli sıcak.. Sapın da sürekli bir kadının elinde!..
-
İki adam yolun iki tarafından birbirlerine doğru yürüyolarmış. İkisi de diğerinin
sağ ayağını sürüyerek geldiğini farketmiş ve karşı karşıya geldiklerinde
birbirlerine bakmışlar... Önce biri sağ ayağını işaret ederek şöyle demiş:
- Vietnam, 42 yıl önce...
Bunun üzerine diğeri de kendi sağ ayağını işaret etmiş:
- At pisliği 20 adım geride...
-
İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet'e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel'cik elini kaldırmayınca merak eder ve sorar,
- Sen gitmek istemiyor musun?
- İster idum ama anacığım okuldan sonra hemen eve gel dedü...
-
Evin hanımı işe başlayan hizmetçiye:
"Biz 8'de kalkar, 9'da kahvaltı yaparız. Sen ona göre hazırlanırsın tamam mı?"
Hizmetçi, gayet sakin:
"Uyanamazsam, siz başlayın."