-
İki fakülte...
Zeki Burak Okay.
Bahçeşehir Üniversitesi'ni bitirdi.
ABD Ohio'da Kent State Üniversitesi'nde master yaptı.
Kaç fakülte etti?
İki fakülte.
Asteğmendi.
Hakkari'de şehit düştü. Annesi, o acıyla, "devlete hakkımı helal etmiyorum" dedi.
Aradı mı Başbakan, başsağlığı için?
Aramadı.
Ne dedi?
Gazeteler yazdı, oradan öğrendik...
"Bunları mı dinleyeceğim ben" dedi.
Bayram Ali Öztürk.
İmamdı.
Camide öldürüldü.
Ne dedi Başbakan?
"İki fakülte mezunu bir hoca öldürülüyor, ailesine en ufak bir başsağlığı yok. Bunlar hassas konular. Temennimiz odur ki, bunlar objektif şekilde değerlendirilsin" dedi.
Benim temennim de şudur ki...
YÖK toplansın, objektif şekilde değerlendirerek, "başsağlığı dilenecek fakültelerin" listesini yayınlasın.
Bilelim, hangisi hassastır, hangisi değil.
Dün de mesela, 10 insanımız gitti.
Aralarında fakülte mezunu yok.
Biri zaten, bebe... Bir yaşında.
YÖK karışamaz bu durumda.
Ulemaya mı sorsak acaba?
YILMAZ ÖZDİL
www.sabah.com.tr
-
2006 Şehitlerimiz videosu. Ne kadar çok şehit verilmiş ve ne kadar çok çile çekilmiş.
Açılan pencerede free seçeneğine tıkladıktan sonra zamanın dolmasını bekleyin ardından kodu boş kutuya yazıp download seçeneğini tıklayın
http://rapidshare.de/files/17436925/...006__.wmv.html
-
Turkiye Cumhuriyeti Basbakani' na;
1 Eylul 2006 tarihinde Van'in Ozalp ilcesi Saray mevkiinde Iran sinirindan teroristlerce acilan ates sonucu evladimiz Piyade Er Deniz Yuzgec şehit dustu.
Ayni gun aksam saatlerinde aci haber bir binbasi ve iki doktor nezaretinde bizlere ulastirildi, 2 Eylul Cumartesi gunu cenazesi İzmir'e getirilerek 3 Eylul Pazar gunu resmi toren ile Kadifekale Sehitligi'nde defnedildi.
Tum bu surec boyunca en dusuk rutbeden en yuksek rutbeye kadar tum
askeri personel gerekli tum proseduru eksiksiz yerine getirmis ve Sehidimize son gorevimizi layikiyla yapmamizi saglamistir.
Lakin devletin en onemli ikinci makaminda bulundugunuz ve de Turkiye
Cumhuriyeti Devleti'ni ilk agizdan temsil ettiginiz halde, henuz
sehitlerimizin topragi dahi kurumadan yaptiginiz
"Askerlik yan gelip yatma yeri degildir" aciklamasi ve arkasindan da sozde hatanizi duzeltmek icin verdiginiz demecte
"Askerlik turistik bir mekan degildir" demeniz tum ailemizde infial
yaratmistir.
Nasıl bir basbakan "Artık sehit haberi almak istemiyoruz" diye feryat eden bir vatandasina bu tur bir aciklama getirebilir?
Ulkemizde milyonlarca insanın gozu kulagı son donemde tirmanan eylemlere karsi ne tur bir onlem paketi aciklayacaginizi duyabilmek umuduyla size cevrilmisken, hangi dusuncelerle bu anlamsiz, anlamsiz oldugu kadar da yakisiksiz aciklamayi yapabildiniz bilemiyoruz.
Size maddeler halinde hatirlatmak isteriz ki;
1. Siz ne Basbakan olmadan once gittiginiz Amerika Birlesik
Devletleri'nde gorustugunuz kisilerin, ne de Avrupa Birligi'nde muzakere
adi altinda bazı odunler verdiginiz sahislarin degil, bizim yani Turkiye
Cumhuriyeti vatandaslarinin Basbakan'isiniz.
2. Bu tur bir aciklamayi yapmaniz gosteriyor ki; ya sarf ettiginiz
cumlelerin hangi kisilerce nasil algilanacagini dusunmeden konusuyorsunuz, ya da bilerek ve isteyerek sehitailelerine ve tum halkimiza "Cocuklarinizi askere gonderirseniz olmeleri gayet dogaldir" gibi bir aciklama getiriyorsunuz.
Bizce her iki durumda da istifa etmediginiz her saniye rahmetli
sehitlerimizin aziz hatirasina zarar vermektesiniz.
3. Bu tarihten itibaren oglunuz Bilal Erdogan'in askerlik durumunun en
yakin takipcileri olacagiz.
Umariz ki Allah bu büyük aciyi asla ne size ne de bir baskasina yasatmasin.
Sizden yillardir devam eden bu sorunlara bir cozum bulmanizi dilemek
isterdik ama sahip oldugunuz ve olamadiginiz ozelliklerinizi dusununce bu sorunu cozebileceginize artik inanmiyoruz.
Son olarak ifade etmeliyiz ki, bu metin sizi siyasi olarak yipratmak veya
iktidarinizi sarsmak amaciyla duzenlenmis bir muhalefet komplosu degil,
evladini bazi tedbirsizlikler yuzunden sehit vermis bir ailenin yaptiginiz
aciklamalara verdigi en hafifletilmis cevabidir.
Bu mesajin size belki de hicbir zaman ulaştirilmayacagini biliyoruz.
Ancak biz bu mesajı size ve tum halkimiza ulastirmak icin elimizden geleni yapacagiz.
-
ananı da al git"
kes ulan sesini"
"şerefsizler"
"bizim çocuklar aç mı kalsın"
"otur ulan oturduğun yerde herşeye burnunu sokma"
YUKARDAKİ GÜZEL TERİMLERİ BİZE ÖĞRETEN ŞİMDİKİ SİYASETE DE
TEŞEKKÜRLER.
Izmir kurtuldu, cok tatli bir yorgunluk,Ankara'ya hareket edecekler.Trene
binerler kompartimana cekilirler.
Ertesi gun kompartimanin kapisini calar yaveri, acar yorgun, bitkin,
kravatini yikamaktadir Ataturk. Yaveri " pasam , bu ne hal hic uyumadiniz herhalde niye boylesiniz"der.
"Ya çocuk kompartimanima yastikla battaniye koymayi unutmussunuz.
Kolumu yastik yaptim agridi , setremi yastik yaptim usudum, bende
uyumadim kalktim"der.
Yaveri;"aman pasam! Birimize haber vereydiniz hemen size bir yastikla
battaniye getirirdik"der.
Ve bir ulke kurtarmaktan donen komutan tarihi bir cevap verir,der ki
"Gec farkettim hepiniz en az benim kadar yorgundunuz.
Hicbirinize kiyamadim.Onemli olan benim uyumam degil milletimin rahat
uyumasi".
ATAMIZ SAYESİNDE NE KADAR RAHAT UYUYORUZ Kİ HALA UYANAMADIK...
UYANIN UYANDIRIN !!!!!
-
Bitlis'te F-16 düştü, pilot şehit oldu
Şeyhmus ÇAKAN/DİYARBAKIR (DHA)
Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan kalkan F-16 C tipi savaş uçağı, Bitlis'in kırsal kesiminde belirlenemeyen bir nedenle düştü. Pilot şehit oldu.
Diyarbakır 2'nci Taktik Hava Üs Komutanlığı#8217;ndan eğitim uçuşu için kalkan F- 16 savaş uçağı, Bitlis yakınlarında düştü. Kötü hava şartlarından düştüğü tahmin edilen uçakta Hava Pilot Üsteğmen Bahadır Şahin (İstanbul) şehit oldu.
2'nci Taktik Hava Üs Komutanlığı#8217;na bağlı 181'nci Filodan F -16C tipi tek kişilik savaş uçağı saat 10.00'da Diyarbakır'dan havalandı. Saat 11.00 sıralarında bulut içine giren F- 16 uçağının radarla teması kayboldu.
Yapılan telsiz çağrılarına cevap vermeyen uçağı aramak üzere Diyarbakır ve Malatya'dan arama kurtarma ekipleri uçağın radarda son tespit edildiği noktaya sevkedildi. Yapılan arama çalışmalarında saat 16.00 sıraalarında F -16 uçağının enkazına Bitlis'in Mutki İlçesi ile Siirt'in Baykan İlçesi arasındaki Sarpkaya Mevkii'nde dağlık alanda ulaşıldı.
Bitlis Valisi Mevlüt Atbaş, F-16 savaş uçağının dağa düştüğüne ilişkin kendisine bilgi geldiğini belirterek, #8220;Uçağın gövdesine ulaşıldı bilgisin aldık. Gelişmeleri takip ediyoruz#8221; dedi.
-
bu milletin evlatları 40 ceriyle devlet basmıs devlet olmuslarıdır..hangi ruhla biliormusunuz..cevabı aslında cok basit ve tahmin ettiginiz bie sey sadece TÜRKLÜK..ama bizim basbakan daha TÜRKÜM demekten aciz..hangi VATAN neden SAGOLACAK..birilerinn oglu yalılarının karsında askerlik yapacak diye benm fidanlarım sehit olmaz..askerlik peygamber ocagı ve sehitlik cennet mertebesi ise önce bakanların ve vekillerin ogulları yegenleri askere gitsin..
herkes gitsin arastırsın..o toplumun içine bir türlü hazmedmediği MHP nin saglık bakanı osman durmusun yegeni dayısı bakan iken sehit dustu..
bazıları hala mafyayla bir tutuyor MHP yi..ve ben keşke bu ülkeyi mafya yönetse diyorum onları gordukce..VATAN SAGOLACAK ama birileri milliyetci refleks olarak kullanılmadıgı ve yan gelip yatmaya mahkum edilmedigi..ülke yönetiminde söz sahibi oldugu zaman..
saygılarımla..
-
Re: Vatan Sağolsun
Güneydoğu’nun da şehitleri var 31 Ocak 2007
Uğur ERGAN / ANKARA
ABD’nin PKK Terörü ile Mücadele Özel Temsilcisi Joseph Raltson’un dün Ankara temasları sırasında, birlikte öğle yemeği yediği dört milletvekilinden biri olan CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan, söylediği ilginç sözlerle dikkatleri üzerine çekti.
Yemekte PKK terörü ve Güneydoğu sorunu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Canan’ın, Türkiye karşıtı söylemleriyle Ankara’nın tepkisini çeken Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin (IKDP) lideri Mesut Barzani’ye destek veren bir tavır takınıp, şunları söylediği öğrenildi:
TALABANİ’Yİ KABUL ETSİN "Askeri müdahale sorunu çözmez. Türkiye Barzani ile diyalog kursun, Talabani’yi kabul etsin. Oradaki (Kuzey Irak) Kürtler de bizim akrabamız. PKK sadece Kandil dağında değil, Türkiye’de de var. Güneydoğu’nun da şehitleri var."
OLUR MU BÖYLE ŞEY Canan’a, "Güneydoğu şehitleri ile PKK’lı militanları mı kastettiği" sorusu yöneltilince bunu İngilzce tercüman aracılığıyla onayladığı belirtildi. Canan, PKK’nın siyasete girmesinin yolunun açılmasını da isteyince, Türkiye’nin PKK terörü ile mücadele özel temsilcisi Edip Başer araya girerek, "Olur mu böyle şey sayın vekilim. Teröristten siyasetçi olur mu?" diye tepki koydu.
ÖYMEN DE SERT ÇIKTI Canan’ın sözlerine, yemekte hazır bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de sert bir tavır takınarak, "Yanlış değerlendirmeler yapıyorsunuz. Türkiye kendi sınır güvenliğini PKK’ya karşı korumalıdır" diye çıkıştı. Yemekte bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger ile AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de, "Sayın Canan’ın söyledikleri kendisini bağlar bizi bağlamaz" dediler.
Raltson dün Dışişleri Bakanlığı’nda yaklaşık yedi saat Türk muhatabı emekli Orgeneral Edip Başer, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Müsteşar Ertuğrul Apakan ile görüştü. Raltson, bu uzun görüşmenin öğle arasında ABD Büyükelçisi Ross Wilson’ın rezidansında TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ve CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan ile yemek yedi. Bu yemeğe Başer de katıldı.
ASKER SÖZÜ Edinilen bilgiye göre Çömez, Raltson’a, "Artık Türk kamuoyunda ABD’nin Türkiye’yi oyaladığı kanaati oluştu. Barzani bile Kuzey Irak’ta iş yapan Türk müteahhitlerine yanlarında PKK’lı çalıştırma şartı getiriyor" dedi. Raltson’ın bu sözlere yanıtı, "Eğer ABD’nin Türkiye’yi oyaladığı kanaatine varırsam, size asker sözü, anında bu görevden istifa ederim" oldu.
OPERASYON MASADA Raltson, Başer ile düzenlediği ortak basın toplantısında da, "Mahmur kampı terör örgütü PKK unsurlarından temizledik. Kamp için Türkiye, Irak ve BM arasında yazılı bir anlaşma yapılması gerekir" derken, Başer de "Son aşamada elde edilmesine çalışılan şey, kampın kapatılmasıdır" diye konuştu. Başer, PKK’ya karşı mücadelede daha ileriye gidilmesini sağlayacak konularda mutabakat sağlandığını ifade eti. Başer, "yeni adımların" askeri bir operasyon içerip içermediği sorusuna da, "Askeri operasyonlar her zaman masada olan bir hareket tarzıydı. Dolayısıyla her şeye açık demektir" yanıtını verdi.
-
Re: Vatan Sağolsun
Askerliği bir meslekten öte bir yaşam biçimi olarak benimseyeli tam 17 sene oldu.Bu süre zarfında yirmili yaşlarda binlerce mehmet ile çalıştım, çatıştım, vurdum , vuruldum...Bana en zor gelen soru ise şuydu; "Değermiydi"."Değermiydi komutanım, yılları, gençliği,sağlığı,hayatı bu uğurda harcamaya..." Hala bazen düşünürüm gerçekten değermiydi diye. Ama hiçbir zaman "değmezdi" demedim, diyemedim...Bu ülkenin tüm güzelliklerinin yanı sıra esrarkeşi için,fahişesi için,düzenbazı için haini için bile değerdi...Eminim yüce şehitlerimizde benim gibi düşündüler son nefeslerinde.Ve yarını bilmeden bu kutsal vatan toprakları için yaşayan silahlı kuvvetler personeli ve şanlı Mehmetçik'te benim gibi düşünüyor...Saygılarımla...
-
Re: Vatan Sağolsun
Teşekkürler hakan5059, iyi ki varsınız.
-
Re: Vatan Sağolsun
Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan biri bayan 5 terörist, örgütte anlatıldığının aksine Türkiye'de çok iyi karşılandıklarını ifade ederek, arkadaşlarına teslim olmaları yönünde çağrıda bulundu. Teröristler, hayatlarının bundan sonraki bölümünde herhangi bir vatandaş gibi yaşamak istediklerini söyledi.
Terör örgütü PKK militanı 5 kişi, dün Silopi İlçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı'nda silahsız ve teçhizatsız olarak güvenlik güçlerine teslim olmuştu. Teröristler, yaptıkları açıklamalarda, çelişkilerle dolu yıllar geçirdiklerini belirterek, "Daha önce çok kez kaçmaya çalıştık. Bizlere söylenenlerde çok çelişki vardı. Verilen sözlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Dağda yaşam adına hiçbir şey kalmamıştı. İnsan, ancak bir şeyin içine girdiği zaman her şeyin değerini daha iyi anlar. Davulun sesi uzaktan hoş gelir. Bizler içine girdikten sonra terörün iç yüzünü gördük ve çok pişman olduk" dedi.
Yaklaşık 6 ay önce örgüte katıldığını ifade eden bir terörist, PKK'ya katılmasındaki amacın Kürt halkına hizmet olduğunu söyleyerek, "Ama PKK'nın içine girdikten sonra her şeyi daha iyi anlıyorsunuz. Onların Kürtlükle hiçbir alakası yok. Oradaki sorumlular resmen herkesi kendi amaçları doğrultusunda kullanıyorlar. PKK, öyle dışarıdan göründüğü gibi değildir, içine girdikten kısa bir zaman sonra her şeyi daha açık görebilirsiniz. Özellikle Türk gençlerine sesleniyorum, oyunlara gelmeyin. Orada kandırılan bir sürü gencimiz var, hepsi artık gelmek istiyor. Çünkü PKK'nın kendilerini kullandıklarını biliyorlar. Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) elinde olup da, gelmek isteyen bir sürü PKK'lı var, ama KDP yetkilileri bırakmak istemiyor. Teslim olan PKKlılar'a, 'Size iş vereceğiz, ev vereceğiz ve kısa zamanda kendi arabanız da olacak' gibi vaatlerde bulunuyorlar. Onların amacı, teslim olan PKKlılar'ı kendilerine asker olarak kullanmaktır. Biz Türkiye'ye teslim olduğumuzda ise, söylenenlerin aksine çok iyi bir şekilde ağırlandık. Yani dağda kalanlarda diyorum ki; gelin teslim olun, kimse size zarar vermeyecektir" diye konuştu.
Teslim olan bir başka örgüt mensubu ise, 2006'nın 6. ayında PKK'ya katıldığını ifade ederek, sadece 4 ay katlandığını söyledi. Terörist, "PKK'dan ilk kaçışımda yakalandım ve ceza aldım. İkinci denemede kaçmayı başararak silahlarımı, bombalarımı, mermilerimi, her şeyimi alıp KPD askerlerine teslim oldum. Bütün analara babalara sesleniyorum, çocuklarınıza sahip çıkın, çocuklarınızı eğitin, çocuklarınızı daima koruyun. Çünkü her an kullanılabilirler. PKKlılar diyor ki; 'Biz insanların namuslarını koruyoruz, şerefini koruyoruz. Oysaki, onların söylediği her şey yalandır. PKK için namus kavramı fazla önemli değildir. Çünkü ben kendim kaç sefer tecavüz olaylarına şahit oldum. Komutan oldukları için de kimse bir şey diyemiyor. Ben bu yapılanlara daha fazla dayanamadım. Çünkü vicdanım buna razı olmadı. Komutanlar, kızları kucaklarına alırken erkekleri ise savaşa sürüklüyordu. Bu yapılanlara daha fazla katlanamadım ve kaçarak KDP yetkilerine teslim oldum. KDP'ye teslim olduğum zaman bana bir sürü vaatlerde bulundular. Bana, 'Burada kal, seni bizim askerimiz yapacağız. Aylık 300 YTL maaş vereceğiz. Her türlü imkanı vereceğiz' dediler ama ben kabul etmedim. Onlara; 'Her insanın yaşayacağı bir memleketi vardır, ben de kendi memleketimde yaşamak istiyorum' dedim. Sonunda bizi Türkiye'ye verecekleri haberini alınca çok sevindim. Habur Sınır Kapısı'nda bizi teslim alan güvenlik güçleri, bize çok iyi davrandı. Buradan dağdan kalanlara sesleniyorum; 'Hiçbir şey size anlatıldığı gibi değil. Gelin, teslim olun. Size çok iyi davranırlar. Vatanıma kavuştuğum için çok mutluyum" şeklinde konuştu.
Yaklaşık 1 yıl PKK'nın içinde kaldığını söyleyen diğer terörist ise kalan zaman içinde hep kaçmak istediğini ancak şartların oluşmadığını kaydederek, "En sonunda bir fırsatını bulup KDP yetkilerine teslim olduk, onlar da bizi Türkiye'ye verdiler. Kamptayken, 'Türkiye'ye teslim olduğunuzda size işkence yaparlar, her türlü cezayı verirler, hatta asarlar' deniliyordu. Ancak teslim olduğumuzda tam tersi bir şekilde karşılandık. PKK'dan kaçan ve KDP denetimindeki kamplarda kalanlara; 'Türkiye, size işkence yapar. Türkiye öldürüyor, operasyonlara çıkarıyor' deniyordu. Yani bunun gibi bin türlü yalan üretiyorlar. KDP'nin amacı, PKK'dan kaçanları kendisi için kullanmak, kendisi için çalıştırmak. KDP'nin elinde PKK'dan kaçmak isteyen binlerce örgüt mensubu var. Onlar, böyle iyi karşılanacaklarını bilseler, hemen teslim olurlar" dedi.
haber3.com