Ben sadace avukatların bana dediğini söyledim.
Printable View
Ben sadace avukatların bana dediğini söyledim.
Sayın Bandırmalı, Öyle düşünüyorsanız siz de ilk ifadenizde mahkemeye yetki itirazında bulunun. Mahkemeye "yetki yönünden itirazım vardır, ben sivilim, askeri mahkemenin beni yargılama yetkisi yoktur. Bu nedenle yetki yönünden itiraz ediyorum" diyebilirsiniz.Alıntı:
bandıırmalı rumuzlu üyeden alıntı
Bazıları eski askeri şahıs olan Ergenekon sanıklarının sivil mahkemede yargılanmalarını örnek gösterebilirsiniz.
merhaba bu cep telefonu cezasından ben de müzdaripim ve tahminim bir aya kadar cezamı çekicem. burda okuduğum kadarıyla yakalanan arkadaşlar cep telefonlarını geri almışlar ama bendeki durum farklı. ben terhis günü cep telefonumu almaya gittiğimde bana bende yakalanandan başka bir telefon verilmeye çalışıldı ( çalışmayan bozuk bir telefon ) ben de bu benim telefonum değil diyerekten itiraz edip almadım hiçbirşey. peki bu durumda, cep telefonu yüzünden sivilde 16 gün hapsime neden olan komutana karşı benim de dava açma hakkım bulunur mu? bunun süresi varmıdır? sonuçta herkes geri aldıysa telefonunu benim de alma hakkım doğmaz mı? yakaladığı suç unsurunu yada kanıtını güvenli bir şekilde saklama yükümlülüğü yokmudur bu komutanın. çünkü ''bu telefon benim değil bozuk zaten'' dediğimde bana '' ben anlamam çekmecede duruyordu belki biri değiştirmiştir. benim sorunum değil alıyosan al almıyosan güle güle işine gelirse'' gibi bir ifade kullandı.. telefonumu alamadığıma dair orada bulunan yarbaya tutanak tutulmasını istediğimde de yarbay bana '' git lan nereye şikayet edersen et tutmuyorum'' dedi. ben de boynumu büküp gitmek zorunda kaldım tabi ki..bu konuda bana haklarımdan biraz bahsederseniz sevinirim. eminim benim gibi mağdur olan askeriyede sesi çıkamayan bir çok arkadaşım vardır.
Merhaba,
Bildiğim kadarı ile cevap vereyim: Kışla içersine cep telefonu sokmanız,kışla içersinde cep telefonunu bulundurmanız Emre İtaatsizlikte Israr suçunu teşkil eder.. Bu suç ise Askeri mahkemelerin yargılama yetkisindedir.
Yani özetle, 1- Bağlayıcı bir emir yayınlanmış olması (Kışla içersine cep telefonu sokulmamasına dair)
2- Size bu emrin imza karşılığı tebliğ edilmiş olması,
3- Bir suç unsurunun gerçekleşmiş olması dosyanızın hazırlanması için yeterli görünmektedir.. Lakin elbetki son karar yargınındır..
Ayrıca;
Dosyanızda bulunan Vak'a Kanaat Raporunda da belirtildiği üzere ''Deliller'' bölümü vardır.. Suç tespitinde dosya muhteviyatına giren bu bu belgede kullandığını cep telefonu delil niteliğindedir..
Imei numarası,kapalı bulundurmanız,konuşmadığınızı idda etmeniz,çeşitli sebepler sunmanız;
Hizmete mütallik verilen bir emrin gereğini yok saymaz niteliktedir..
Sonuç olarak bir Hizmet Emri vardır..Telefon Kışla içersine ne sebeple olursa olsun sokulmayacaktır gibilerinden...
Ayrıca Askeri Mahkemeler bu gibi konulara (İletişim araçları) İstihbarati bilgilerin zaafiyeti tarafından da ele almakta olup, TSK içersinde yayımlanmış bazı yönergeleride kaynak göstermektedirler.. Bu hususunda göz önünde tutulması gerekmektedir..
Kısaca bir örnek olay ile açıklayacak olursam;
Nizmiyeden bir şekilde ,izin dönüşünde üst aramasından geçmeyen, oradaki yoğunluktan dolayı üstü o an aranamadan birliğine gönderilen Er Ali, birliğine varır varmaz üzerinde cep telefonu olduğunu ve bunu hemen teslim etmek istediğini,terhisinde geri almak istediğini söyler..
Sonuç: Er Ali,üstleri tarafından takdir edilerek kesinlikle ceza almaz..Çünki o,doğru olanı yapmıştır..