Tartışmasız İsrail'in yaptıklarını ben de kınıyorum. Yalnız asıl amaç bir gündem oluşturup daha geniş çaplı bir Ortadoğu Savaşı niyeti var gibi.Alıntı:
Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı
Printable View
Tartışmasız İsrail'in yaptıklarını ben de kınıyorum. Yalnız asıl amaç bir gündem oluşturup daha geniş çaplı bir Ortadoğu Savaşı niyeti var gibi.Alıntı:
Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı
Hiç bir şart ileri sürmeden, ama, fakat, yalnız, vb demeden İsrail kabul edilemez bir tutum ve bir yol üzerindedir! Kanımca bu dönem bitmeden İran’ı üzerine çekip ittifakçıları ile beraber İran’ın üzerine salmak istediğidir.
Ancak bu bağlamda İran mut iş bir sabır üzeredir. Açıkça ben eğer İran’ın yerinde olsam daha sonra olabilecekleri düşünmezdim. Keşke bunu Türkiye için de söyleyebilseydim. Fakat Başbakan, fosfor bombaları ile atılan kimyasallarla derileri yanmış çocukları görünce, en az ağlayacak kadar etkilendiğini herkes anlamıştır.
Neden İsrail’e karşı eylemsel bir müdahale yapılmaz, bu İnsanlık dışı katliamlar karşısında. Bu katledilen çocuklar, yaşlılar, bebekler, eğer Hıristiyan olsaydı..! Ne olurdu o zaman..?
Anadolu’da birçok köyde Ermeniler tarafından katledilen yaşlılar, çocuklar, hamile kadınların karınlarını yararak çıkardıkları daha doğmamış çocukları süngülerinin tepelerinde öldürmeleri bilindiği halde, yerli işbirlikçi yazar, sözde aydın’ın bilinen eylemleri İnsan olanı düşündürüyor.
Acaba …!
Kendileri suçları işleyip bir de o suçlardan dolayı sizi suçlarlar ya buda İnsanı deli etmeye yetiyor işte.
“ARANAN BOMBADIR ÜFACIK CEPHANELERDE SİLAHTİR EN BÜYÜK SİLAH YÜREKTIR BİLMİYORLAR O YÜREK PATLAYACAKTİR” (Victor Hugo)
bir insanlık dramıAlıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
akdenizin öbür yanında bir insanlık dramı yaşanıyor.........
umrunda olan insan sayısı ne kadar az......
ölenlerin hepsi müslüman.
içim yanıyor içim.........
kendi topraklarında bir işgalin son perdesinde dünya sahnesinde oynanan tiyatronun kurbanları.
çocuklar kadınlar ve masum insanlar.....
halbuki orta doğuda 500 milyon müslüman yaşıyor......
hepsi birden tükürseler
israili sel basar........
ama nerde bu araplar.......?
pöh........!
lafa geldimi mangalda kül araki bulasın....
aferin mesut mercan bakana......
derhal israil dostluk derneğindeki üyeliğinden istifa etmiş.
ama bu yetmez .......
başbakandan da etkin bir tepki bekliyoruz...
kendisine verilen yüz yılda 11 kişiye verilmiş özel ''yahudi cesaret'' ödülünü derhal geri iade etmeli......
(tabii bana kalırsa........)
hem bak önümüzde yerel seçimler var
bundan iyi probagandamı olur.
ayazoglum
İsrail büyükelçiliği neden kapatılmıyor. Kolombiya devlet başkanı kadar olamadı kimse.
Sn. Av.Mehmet_Ali,
Bizim dinciler "dostlar alışverişte görsün" dincisi olduklarındır bu yaşananlar...
Onbinlerce kilometre uzaktan elin "Allahsız komünisti" bu insanlık dramına öyle tepki koyar, bizim sözde Müslümanlar da böyle tribünlere böyle oynar."
Zaten boşa dememişler "Para ve iman kimdedir bilinmez."
Dünyanın sessiz kaldığı vahşet!
http://galeri.sabah.com.tr/?galerisec=3818
Çok doğru söylemiş bir söz. Geri iade ederse tekrar kendine dönecek demektir, zira öyle bir nişan ancak muvakkaten iade edilir.:oAlıntı:
ama bu yetmez .......
başbakandan da etkin bir tepki bekliyoruz...
kendisine verilen yüz yılda 11 kişiye verilmiş özel ''yahudi cesaret'' ödülünü derhal geri iade etmeli......
Sayın Gür,Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sizi alkışlıyorum,ağzınıza sağlık....:) ...Böyle zamanlarda anlaşılıyor gerçekler...
Necva Şeyh, saldırıların acısını BM Mülteciler Yardım Örgütü’ne yazdığı mektup ile anlattı. İşte o mektup:
Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlilerin çoğu, İsrail devletinin kuruluşu sırasında evinden olan mülteciler. İçlerinden biri, bir anne, BM Mülteciler Yardım Örgütü’ne içlerinde bulundukları durumu çok iyi anlatan bir mektup yazdı. Mektup BM’nin sitesinde yayınlandı.
BM, internet sitesinde yayınladığı mektuba “Anlamsız bir hayattan anlamsız bir ölüme” başlığını koymuş. Mektupta yer alan ifadeler şöyle:
“Yarının daha iyi olacağına ve yarın daha güvende olacaklarına dair çocuklarıma hiçbir güvence veremiyorum. Onlar da zaten tüm bunların ne zaman biteceğini, normal hayatlarına ne zaman dönebileceklerini sormaktan vazgeçtiler.
Ne ben ne de çocuklarım İsrail savaş makinelerinin hiç dinmeyen bombalama seslerine tahammül edemiyoruz. Tam vurmadan önce, füzelerin çıkarttığı ıslık seslerinin ne kadar korkutucu olduğunu tahmin edemezsiniz. Her saldırıda, ‘İşte bu sefer hedef benim’ diye düşünüyorsunuz ve bombalar isabet etmeden önce saniyeleri sayıyorsunuz.
Savaş gerçekten de çok zalim ve biz, Filistinli mülteciler, savaşın zulümüne defalarca tanık olduk. Ama bu seferki savaş hepsinden daha zalim. Merhamet diye bir şey kalmamış; çocuk, yaşlı bir adam ya da anne karnında doğmamış bir bebek arasında fark gözetilmiyor. İsrail’e göre hepsi suçlu ve hepsi ölmeyi hak ediyor.
Bitmesini ümit etmeyi bıraktım. Hayat sadece bizim için değil, çocuklarımız için de anlamını yitirdi. Ölüler listesine, bir sayı, sadece bir sayı olarak eklenmeyi beklemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Tek dileğimizse ailecek, bir arada ölmek... Böylelikle hiçbirimiz diğerini kaybetmenin acısını yaşamak zorunda kalmayız.”
Necva Şeyh
6 Ocak 2009
Nuseyrat Mülteci Kampı, Gazze Şeridi
BAŞBAKAN BİZİM TESBİTİMİZE YAKİN BİR TESBİTTE BULUNDU! "VAHŞETİN HİÇBİR GEREKÇESİ OLAMAZ"
Başbakan Erdoğan,İsrail'in Gazze'de işlediği vahşetin hiç bir gerekçesinin olamayacağini belirterek"Gencecik insanların,çocukların,kadınların,yaşlıların
vurulmasini kim nasıl açıklayabilir? Buradan tüm dunyaya sesleniyorum; bu vahşete sessiz kalmayın yoksa sizde vahşete ortak olursunuz.BM'yi-
dinlemeyen İsrail nasıl oluyorda BM'nin kapısından içeriye girebiliyor"dedi.
Bizde; yalnız,ama, ve, fakat vb demeden demiştik.