Mustafa Kim?

Yazdım sanıyordum yazmamışım hemen maçtan sonra devam etmek üzere bunu ayrı yazmak durumundayım.

Mustafa filminin kargaşasında asıl seyredilmesi gereken filmlerde kaynıyor. Gerçek belgesel tdında film izlemek isteyenler son buluşma ya güzel bir KURGU seyretmek isteyenler Osmanlı Cumhuriyeti ne gitmelerini tavsiye ederim. Bu arada Mustafa gibi Dandik bir belgesel kötü bir kurgu filmini öve öve bitiremeyenlerin bu saçma filmle Atatürk ü sevenlerin diğer filmlerden hiç bahsetmemeleri ilginç... Halkımızın ilgi göstermemesi daha da ilginç.

Mustafa filminin belgesel olmadığı bir gerçek bu kadar yorum katılmış farklı boyutlar verilmiş bir film belgesel olamaz dolayısı ile değil . Can Dündar ın belli yerlerden aldığı siparişi çok iyi yerine getirdiği bir sipariş kurgu filmidir bu film. Ancak kurgularda güzel değil onu aşağıda maçtan hemen sonra anlatacağım ve konuyu kendimce bağlayacağım.

Dün osmanlı Cumhuriyeti ne gittim. Üç dört yerde gözlerim yaşardı. İnsan film yazarı ile ( Gani Müjde ) Başrol oyuncusunu ( Ata Demirel) görünce komedi sanıyor ama aslında tam bir dram ve düşündürücü bir film gibi geldi bana. Film tekniklerini doğal olarak bilemem ama Mustafa dan bin kat güzel en az on yerde düşünüyorsunuz '' Atatürk olmasaydı en iyi şartla böyle olurdu'' diye... Ailenizle gidin. Ancak çocuklarınıza baştan bilgi verin uyarın komedi değil film Atatürk olmasaydı ne olurdu işte böyle olabilirdi ona göre diyin.

Bu arada düşünüyor insan muhteşem bir film olan son buluşma ve veya kurgu olarak bin Mustafa edecek Osmanlı Cumhuriyeti neden ciddi gala ya sahip olamadı yada devlet neden uyudu ? İkisini de seyredin anlayacaksınız nedenini şimdi ki sözde devleti yönetenlerin aslında Mustafa filmini severken Gani Müjde nin 2008 Türkiye'sini istediğini... yazık yazık....

Sadece adım mustafa olduğu için ilgimi çektı cevap yazmak ihtiyacini duydum doğrusu ben kendi babama dedeme bakiyorum'da ne yaptılar birde başka ülkelerin insanlarına bakiyorum mesela ne yapıyorlar,hangi çağdayız çağ açan dedelerimiz vardi onlar bile artık övunulecek olmaktan çıktı ne yazık'ki bizim okumuşumuzda pro...muzda bikaç karanlık tarihe takılmış filmlere kurgulara takılmış mesleğini düzgün yapmayan sahtekar hırsızlar kümelerinin dolu olduğu bir ülkede,bir iki cete parçasından yakamızı kutaramıyoruz elin adamı canı öyle istedi diye imp...ğu yıkıyor Karz....ayı'yı başına koyuyor istediği gibi sağıp yiyor yazmakla bitmez,Ancak bu çağ da ülkemde insanlar çıkar uğruna hala öldürülüyor bu memlekette kılıç aliler kılıç sallamaya devam ediyor oysa haksız yere bir insanın öldürülmesi, içinde insan olmayan boş bir dunyanın yerle bir edilmesi kadar suçtur ben bu memlekette 20 ay askerlik yaptım işimi, mesleğimi de durust yapıyorum kimseye zarar vermekten Allah'a sığınırım.ben ülkemin insanlarından memnun değilim.Kendi oyumla seçtiğim bel.Başkanı en büyük çorabı benim başıma ördü.Belki size cevap olmayabilir ama buraya yazmak istediklerimin binde birini yazmadım üzdüysem affedin.Selamlar

Sayın İbid demiş ki filmde yazılı kaynak ve belge sorunu var. Hayır işin enteresanı yok. Bir belgelerin tersine olmak üzere ikide ciddi hayal var. Bir ikide belgelerin yanlış yerde kullanılması . Ama sorun buradan kaynaklanmıyor.

Şimdi belgeler tam tersini göstermesine rağmen Can efendi Atatürk'ü Sakarya savaşına Resmi Üniforma ile getirmiş. Bu tamamen yanlış kesin olan Atatürk Sakarya Savaşına sivil gitmiştir.

Hiç bir kayıt kuyutta yer almamasına rağmen iki olay kurgulanmıştır. İlk Atatürk ün ölen kardeşi sahnesi, ikincisi Conk bayırında ki '' ceset tarlaları'' dır.

Atatürk ün vefat eden kardeşinin deniz kenarına gömülmesi rüzgarın kumları dağıtması sonra çakalların kardeşini parçalaması tamamen bir kurgu olmasının yanında hiç bir Türk geleneğine uymamakta tarihin akışına ve yerlere ters düşmektedir. Benim anladığım bu filme ustalıkla yerleştirilmiş ATATÜRK ALEYHİ bir süreç için kullanılmıştır..

Atatürk hiç bir zaman Şehit düşen askerlerini göstererek ''bunlarla kazandım'' diyerek bir söylev vermemiştir dolayısıyla ceset tarlaları tamamen bir uydurmadır.

Bunun dışında filmde belgesiz bir şey hemen hemen yoktur. Ama belgelerin yanlış ve bir amaca hizmet edercesine saptırılması filmin dikkat çekici yanıdır. Somut bir örnek vermek gerekirse ;

Şimdi ben Product and directted by commodore1tr diye bir film yapsam ve adını tarihten kesitler koysam ve ... bu filmde

1453 İstanbulun Fethi ile başlayan 1579 da Sokullu'nun ölümüyle sona eren Yükselme devrini belgeleriyle anlatıp Akdenizin Türk gölü olmasını Üç kıtaya yayılmamızı Fetihleri anlatıp sonra hop diye 1920 ye atlıyıversem ve ''O koskoca imparatorluğun sınırları MUSTAFA zamanında bu hale geldi '' diyerek hemen hemen Misak ı Milli sınırlarını göstersem Bunu da belgeleriyle yapsam bir hata olur mu !!! Olmaz! Yalan vvarmıdır ? Yoktur. Herşey belgeli ve gerçeğe uygundur amma kurgulama ile tarihe karşı hile yapmış olurum... Ama buda bir belgeseldir !!! Yersen... İşte Can efendi'nin filmi bu ! Filme dikkatle bakıldığında yapılan ince ince kurgunun sonucu bu çıkmakta.

Israrla dediğim gibi filmin adı ve iddiası ofsayt olarak başlıyor zaten. Bı kesinlikle bir belgesel değil. Sipariş üzerine belirli çevreleri memnun edecek bir dandik kurgusallık....

Mustafa Kemal 13 yaşına kadar Mustafa'dır . Bizim tanıdığımız ATATÜRK olma yoluna ise MUSTAFA KEMAL olarak girer . Siz bakmayın ATATÜRKÇÜLÜK BAŞKA KEMALİZM BAŞKA diyen tarih yoksunlarına. 1981+13=1994 demekki 1994 yılından itibaren Mustafa Kemal'dir . Yukarıda da dediğim gibi Ölümüne kadar Mustafa ve Mustafam diyen bir anneciğidir. Karısı ve en yakın arkadaşları bile dememişlerdir... 24 Kasım 1934 saat 1700 dan itibaren de o artık ATATÜRK TÜR yani Mustafa Kemal Topu topu 3 sene 11 ay 16 gün ATATÜRK olabilmiştir. Buda bize O nu ATATÜRK yapan uygulamalarının tamamının MUSTAFA KEMAL olduğu dönem olduğunu kanıtlar. Bu çok kısa ve basit ATATÜRK bilgisi bile bize filmin amacında ki sapmayı açık ve net göstermektedir.

Şimdi filmde bazılarının çok sevdiği İnsan ATATÜRK motifine bakalım ( Gerçi ben bunun da hiç anlayabilmiş değilim. Benim sevdiğim motifin ne ATATÜRK motifi olduğunun gümbürtüye gittiğinin farkında mısınız ? )

Sadece adım mustafa olduğu için ilgimi çektı cevap yazmak ihtiyacını duydum doğrusu ben kendi babama dedeme bakıyorum'da ne yaptılar birde başka ülkelerin insanlarına bakıyorum mesela ne yapıyorlar,hangi çağdayız çağ açan dedelerimiz vardı onlar bile artık övünülecek olmaktan çıktı ne yazık'ki bizim insanımızda birkaç karanlık tarihe takılmış filmlere kurgulara takılmış mesleğini düzgün yapmayan sahtekar hırsızlar kümelerinin dolu olduğu bir ülkede,bir iki cete parçasından yakamızı kutaramıyoruz elin adamı canı öyle istedi diye ülkeyi işkal ediyor. Karz ayı'yı başına koyuyor istediği gibi sağıp yiyor yazmakla bitmez.Ancak bu çağ da ülkemde insanlar çıkar uğruna hala öldürülüyor bu memlekette kılıç Aliler kılıç sallamaya devam ediyor oysa haksız yere bir insanın öldürülmesi, içinde insan olmayan boş bir Dünyanın yerle bir edilmesi kadar suçtur ben bu memlekette 20 ay askerlik yaptım işimi, mesleğimi de dürüst yapıyorum kimseye zarar vermekten Allah'a sığınırım.ben ülkemin insanlarından memnun değilim.Kendi oyumla seçtiğim belediye Başkanı en büyük çorabı benim başıma ördü.Belki size cevap olmayabilir ama buraya yazmak istediklerimin binde birini yazmadım üzdüysem affedin.Selamlar...

Abdulmecit adlı üyenin düştüğü hataya yazık ki kimi bilinçli kimi de saf ve ahmakça kendini toplumun önünde zanneden bir çok aydınımız da düşmektedir...

Yakın tarihimize mal edilen ve halen devam eden hata ve yanlışlar bilmemekten veya öğretilmemesi nedeniyle Kemalizm'e ve Mustafa Kemal'e mal edilmeye çalışılmaktadır...

Oysa Mustafa Kemal'in mücadelesi saltanattan daha çok tanzimat kafalılar ve peşinden gelen fırsatçı ve şerefsiz ittihatçılarla olmuştur...

Saltanatçı, tanzimatçı ve ittihatçıların bir araya geldiği ve hepsinin defterini dürdüğü kendisine karşı planlanan suikast davası itiraf ve mahkeme tutanakları herkese açıktır...

Burada bu sığ yorumları yapanlar elbet verilecek bilgi ve belgelerle bir kaşık suda boğulacaklardır...

VESSELAM!

Mustafa Kemal de bir ittihatçı idi. Ancak İttihat ve Terakki'nin önde gelenleri ile anlaşamıyordu ve onlara muhalifti. Bu muhalefet Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de kendini göstermiştir. Nitekim suikast davası, ittihatçıların tasfiyesi için gerekçe oluşturmuş ve en yakın silah arkadaşları bu dava nedeniyle tasfiye edilmiştir.

Ancak, ittihatçılık geleneğinin CHP vasıtası ile Cumhuriyete intikal ettiği ve halen mevcudiyetini kısmen de olsa koruduğu bir çok tarihçinin ve yorumcunun görüşdür.

Cumhuriyet, ittihatçıları bazan insafsızca kötülerken, bazan da icraatlarına sahip çıkmıştır. Örneğin ermeni meselesi ittihatçıların bir icraatı iken bu konu bırakın eleştiri konusu olmayı, sürekli sahiplenlenilen bir icaat olmuştur. Osmanlıyı kötüleyen ve hatta Osmanlı düşmanı olan bir çok kişi ittihatçıların icaartı olan (ve bu bağlamda bir Osmanlı ictaatı olan) ermeni tehcirini savunmuş ve savunmaktadır.

Bu nedenle "ittihatçılar şerefsizdir" demek konuyu enine boyuna tartmadan yapılan toptancı (total) bir görüştür. Lehte ve alyhte söylenebilecek çok şey vardır.

Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele kimdir?
Adında "Cumhuriyet" kelimesi geçen ilk partimiz ne zaman kurulmuştur?
Halk Fırkası ne zaman Cumhuriyet Halk Fırkası olmuştur?

Mustafa KEMAL'in ittihatçılığı Tevfik FİKRET'in ittihatçılığı kadardır...

Mustafa KEMAL'in derdi önde arkada gelenler değil sözde özgürlük sarhoşluğu yaşayan kafalardaki yeni satılmışlık, yeni maceraperestlik, yeni bağımlılık ve kısaca yeni şerefsizliklerdir...

Bir dönem Abdühamid istibdadından korunmak amacıyla bu teşkilatın içine sığınmış olması onu bu şerefsizliklere ortak etmez...

CHP'ye intikal eden ittihatçılık ise Mustafa KEMAL'den değil İnönü'den miras bir ittihatçılıktır... Ne de olsa ilk icraatı, bu dava nedeniyle itibarları zedelenen kankilerini affederek itibarlarını iade etmek olmuştur...

Ermeniler konusuna gelince, imzamı bir araştırın isterseniz...

Size bir tablo yapacağım. Sultan Mahmut döneminde ve ondan sonra Abdülmecit zamanında belki Reşit Paşaların teşvikiyle, daha doğrusu ülkede isyan ocağını körüklemekte olan MÜSLÜMAN OLMAYAN UNSURLARI HOŞNUT ETMEK ZORUNLULUĞUNDAN, BUNLARIN HOŞNUT EDİLMESİNİ İSTEYEN AVRUPANIN VE BATININ KARŞISINDA BİRŞEY YAPMAK GEREKTİ. Gülhane Hattı Humayunu meydana çıktı… Kırım’da, Paris’te barış sonucunda tekrar bir reform programı yapmak gerekti… Bu da yabancı istekleri gidermedi.

Ondan sonra Sultan Aziz zamanında Ali ve Fuat Paşaların himmetiyle bazı adli reform yapıldı. Fakat olumlu sonuç yoktu. Bunu sağlama amacıyla bir de fermanı hümayun daha çıktı. İşte bu ferman-ı hümayunda bir meclis söz konusu oldu. Fakat bu meclis, söz konusu reformu izleme ve denetleme hizmetiyle görevlendirildi. Avrupalılar bu meclisin hristiyan ve müslümanlardan kurulu olmasını istediler… İçte isyan, dışarda baskılar devam ediyordu.

İşte o zaman bazı hamiyet sahipleri, MİLLETİN YAŞAMSAL ESENLİĞİNİ SAĞLAYACAK BİR KANUN İSTEĞİNE KIYAM CÜRETİNDE BULUNDULAR VE EN SONUNDA SARAYA HÜCUM ETTİLER. Sultan Aziz’in intiharı üzerine Sultan Murat geçti. O da iki üç günde çıldırdı. Ondan sonra Sultan Hamit tahta geçti.

Sultan Hamit tahta geçtiği zaman Avrupalılar, Bosna ve Hersek memleketlerini ele geçirmek, REFORMLARIN KESİNLİKLE İKİ AY İÇİNDE UYGULAMASINI SAĞLAMAK İÇİN BASKILARDA BULUNMAYA koyuldular. Artık avrupalılar bu Osmanlı Devletinin başlı başına kendisini yönetme gücünden yoksun sayılması gerektiğini ve bu nedenle vesayet altına alınmasının zorunlu olduğunu kesin bir dille bildirdiler!

İşte o zamanlar efendiler, bir paşanın başkanlığında, üçü hıristiyan olmak üzere onaltı memur, on ulema ve iki askerden BİR KURUL BABIALİDE TOPLANDI (elinde anayasayı göstererek), BU KİTABI YAZDI…

EFENDİLER BU KİTAP DÜŞMANLARIMIZI GEÇİCİ OLARAK HOŞNUT ETMEK AMACINI GÖZETMİŞ BİR KİTAPTIR…

BU NEDENLE BU KİTAPLA MİLLET ARASINDA NE İLGİ VE İLİŞKİ VARDIR?

Efendiler!

BU KİTAP, ÜSTÜNDEKİ UNVAN İLE MİLLETİ YILLARCA ALDATAN VE ALDATTIKÇA ÇÖKÜNTÜ ÇIKMAZ YOLUNA GÖTÜREN KİTAPTAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR (PAÇAVRA SESLERİ).

BU PAÇAVRADIR EFENDİLER! (alkışlar)

MUSTAFA KEMAL

BMM

01 ARALIK 1921

///////////

Umarım,

bizzat kendi sözleriyle

Mustafa KEMAL'in kim, ne, nasıl biri olduğu daha anlaşılır hale gelmiştir...

Öncelikle Sayın av. Abbas BİLGİLİ bey'e teşekkür ediyorum. Bunun dışında ne olduğu belli olmayan nereli olduğu belli olmayan,Türkiyeli olduğunu söyleyen horasan ne demekse...? Anladığım kadarıyla Erzurum'un ilçesi Horasan’a benzer bir rumuzla sağa sola hakaret eden "küfürbaz"ı dikkate almıyorum. Özellikle Yönetici arkadaşlardan: Üye oluşun şartlarına muhalefetten gerekli işlemlerin yapılmasını beklerim. Eğer bu yapılmayacaksa, Benim bu provagatöre tavsiyem kötü söz sahibinin olacağından akıllı olmasıdır. Biz hiç kimseye hakaret etmedik. Tarih e mal olmuş hiç kimse hakarete layık değildir. Birde karar verin HİTİT kralı ile bağın nedir.Sen kimsin...?