Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Sayın Baran bey bu yazıyı sizin için ve diyer merak edenler olur diye kılevyemle yazıyorum
HANGİ MİLLETİN NE VEKİLLERİ
Genel seçimlerde Kürtçülere bir şıklık yapıldı,parti olarak asla girmeyecekleri TBMM'ye,salt onlar da demokrasi çatısı altında yer alsın diye düşürülen bağımsız aday barajı sayesinde girdiler.Meclise bağımsız aday barajı sayesinde girdiler.Meclise bağımsız varıp sonra topluca DPT'ye geçerek,
yüzde 3.8 gibi tali bir oy oranıyla 22 milletvekilli bir siyasi parti oluşturdular.
Afilli açılımıyla, Demokratik Toplum Partisi'yiz, dediler.
TC'ye bağlılık ve millete hizmet yemini ettiler.
Şimdi ne beklenir bu milletvekillerinden?
Kürtçü olduklarına göre en azından temsil ettikleri bölgeye ve Kürtlere hizmet değil mi??
Güneydoğu dediğimiz bu bölgede, yoksulluk ve işsizlik diz boyu, cehalet gırtlağa kadar.
Demokratik Toplum adıyla,acaba bu partinin devletten, bölgeye yatırım için önerdiği hangi proje var? Bütçeden talep ettikleri pay nekadar?
Nereye fabrika,nereye okul, hastane istiyorlar, belli mi?
Bu bölgenin tüm sorunlarının temelinde feodal sisteme, aşiret ağalığına, aşırı nufüs artışına küçücük çocukların dört yaşından öteye çalıştırılmasına ilişkin
nasıl bir mücadele programı öngörüyor DPT?
Uyuşturucudan silah kaçakçılığına, tepeden tırnağa eşkiyalıktan geçinen, dolayısıyla PKK ile savaşı körükleyen, elbette dökülen kandan da sorumlu kimi çürük devletlerin ve köy korucu''larının kurduğu tezgahı TBMM kürsüsünden haykırmak için ne bekliyorlar?
22 milletvekilinin 8'i kadın DPT, halen TBMM'den en yüksek kadın vekil oranına sahip parti.
Oysa DPT'nin vekili olduğu bölgede,kadının adı varsa sanı yok.
Kız çocukları okutulmuyor,davar gibi alınıp satılıyor,aşık olmaya hakkı yok,zorla evlendiriliyor,kaçmaya çalısan töre gerği öldürülüyor.
Kaçmayanlar intar ederek kurtuluyor,ançak.
Dünyanın en yüksek intihar oranı bu bölgede ve kadınlar arasında.
Kendilerine "demokratik" diyen "toplum" partisinin TBMM'ye gireçek kadar eğitim almış ve özgürlesmiş,lafazan kadın milletvekilleri,acaba onlar kadar şansı olmayan Kürt hemcislerinin makus kaderini değiştirmek için bugüne değin ne yaptılar,budan böyle ne yapmayı düsünüyorlar?
Bırakın binlerce, iki kız çocuğuna daha okula gönderebilmek için çaba harcadılar mı?
Hangi kürsüde, hangi mitingde kadını ezen töreyi, çocukları sömüren aile yapısını, derebeylerini, aşiret reişlerini eleştirmek cesaretini gösterdiler?
Diyelim ki onlar da o törelerin tutsağı, canlarından korktular, meydanlardan korktular, meydanlarda hedef göstermeye yetmedi yürekleri,Kürtleri asıl ezen,asıl yoksul, geri ve cahil bırakan Orta Çag düzeni özbeöz Kürt geleneklerini.
Ama aynı meydanlarda, devlete saldırmaktan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğününe yönelik şantaj yapmaktan, hatta arsızca (federasyon), haksızca (kurucu etnisite payesi) talep etmekden çekinmediler!
Demek ki Kürtçüler, pekala tüm kötülüklerin anası olduğunu bildikleri Kürt törelerinden, ele güne Bizi dövüyor sızlanıp AB'ye, ABD'ye şikayet ettikleri
Türk devletinden daha çok korkuyorlar...
Asıl kimin gaddar, neyin kanunsuz ve barbar olduğu yanlız bu korkudan bile belli deyil mi?
Oysa,işte şimdi Kürtçü milletvekillerinin dokunulmazlık ları var,
Bürünseler ya dokunulmazlık zırhlarına, TBMM kürsüsünden özgürce haykırmak için Kürt kadınlarının, kızların, çocukların töre talihini!
Madem demokratik toplum partisi diye çıktılar ortaya önerseler ya
Kürt toplumunum fedoal yapısını değiştirecek olan bir reform paketi!!
AMA TIK YOK
Çünkü DPT milletvekilerinin,temsil ettikleri halkın makus talihini değiştirecek, gündelik yaşada bile bir rahat, bir özgür soluk almasını sağlayacak ne bir programı vardır ne de akılarına gelmiştir zaten yapmak.
AŞİRETTEN TOPLUM, EŞKİYADAN DA DEMOKRAT ÇIKMAZ.
10 Ekim 2007 Mine G. Kırıkkanat
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Çözüm değil, çatışma istiyorlar!
DTP (Kürt partisi) Meclis’e girince sevinmiştik..Yanılmışız.. Gerçi kuşkularımız vardı ama o kuşkuları telaffuz etmek istemiyorduk..
Meclise gelsinler, temsil ettikleri illerin sorunlarını getirsinler, çözüm yolları önersinler, birlikte oturalım, tartışalım..
Meseleye böyle bakıyorduk..
Onların derdi bu değilmiş..
Dertleri PKK’yı canlandırmakmış..
Bunu gördük.. Anladık..
Öyle bir kişiyi başkan seçtiler ki, adeta biz PKK’ya sempati ile bakmıyoruz, PKK’lıyız dediler..
Biz çözümden yana değiliz.. Gerilim istiyoruz, kavga istiyoruz daha da ötesi, çatışma istiyoruz dediler..
Yazık ettiler!
Partilerinin 20 milletvekili var.. Kalktılar PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 12.5 yıl hapis yatan kişiyi genel başkan seçtiler..
Liderimiz budur dediler..
Onların kararı, her parti istediği kişiyi başkan seçer diyebilirsiniz..
Buna kimse ipotek koyamaz..
Doğru..
Ama kazın ayağı öyle değil.. Akıllarınca PKK terörünü meşru hale getirecekler..
Nasıl mı?
Anlatayım..
Mahkeme kararı ile resmen PKK’lı olan bir kişiyi genel başkan yapmalarının altında gizli bir plan var..
Adam üstüne üstlük asker kaçağı.. Sahte raporla askere gitmediği iddia ediliyor.. Yani ben bu devletin askeri olmam demiş.. Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımıyorum.. Bu devlet için o üniformayı giymem..
***
Gelelim planlarına..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı DTP’nin lideri seçilen Nurettin Demirtaş’ın durumunu incelemeye aldı..
Terör örgütünün üyesi olan bir kişi siyasi bir partiye genel başkan olur mu olamaz mı?
Buna bakıyor..
Yargıtay olamaz derse ayağa kalkacaklar.. Avrupa’ya gidip feryat edecekler.. Bu devlet bizim kimi başkan seçeceğimize bile karışıyor.. Siyaset yapmamız engelleniyor..
İcazet almamızı istiyor..
Daha da ötesi var..
Ankara Cumhuriyet Savcısı, Kürt partisi liderinin sahte rapor düzenlediği iddiasıyla dava açtı..
2 yıldan 5 yıla kadar hapsi isteniyor..
Savcının iddiası mahkemece kabul edilirse ne olacak?
Kürt partisi lideri doğru hapse.. Yine ayağa kalkacaklar.. Diyecekler ki bakın sudan gerekçelerle hapse attılar.. Bize Ankara’da hayat hakkı yok, Cudi’de var..
Zaten arkalarında Cudi olduğunu açıkça söylemediler mi?
Eee..
Eeesi şu.. Siyasi yollar kapandığına göre şiddet meşrudur!
Amaçları bu.. Bunu söyleyebilmek..
***
Şöyle bir düşünün.. Türkiye’nin bütünlüğünü düşünen, terörün bitmesini, şiddetin sona ermesini isteyen bir parti böyle bir kişiyi genel başkan seçer mi?
(Gerçi onlarda seçim falan yok.. Emir İmralı’dan geliyor...)
Seçmez tabii..
Seçerse kavga çıksın istiyor demektir.. Biz DTP’li değiliz.. DTP adı falan paravan, sahte biz aslında PKK’lıyız demektir..
Yok öyle değil!
Peki nasıl?
Hadi çıkıp anlatın.. Mesela Ahmet Türk gibi âkıl adam bildiğimiz kişiler ne diyor?
Ağızlarını bıçak açmıyor..
Ağızlarından eksik etmedikleri barış sözleri hikâye.. Onlar yeniden çatışma istiyor.. Güneydoğu’nun 90’lı yıllara dönmesini arzuluyor..
Belge mi?
Yeni genel başkanları..
Mehmet Tezkan_Vatan Gazetesi 14.11.2007
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Bayrak çiğnemek!
Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde çıkan olaylar dün de sürdü... Önceki günkü eylemlerde hayatını kaybeden 15 yaşındaki Yahya Menekşe’nin cenaze töreni sırasında Cizre Karayolları Bölge Müdürlüğü önündeki Türk Bayrağı, PKK yandaşları tarafından yere indirildi. Bu yetmedi, Belediye Parkı’ndaki Türk Bayrağı da ayaklar altına alındı.
Bunları yapanların ellerinde PKK flamaları vardı... “Apo’nun fedaileriyiz” benzeri sloganlar atıyorlardı...
İşin ilginci polis bu kışkırtmaya kanmadı; olup bitenleri sadece seyretmekle yetindi!
***
Her şeyi bir kenara bırakalım, bayrak meselesine dönelim:
Dün Türk bayraklarını gönderden indirip ayaklarının altına alan yaratıklar... Size bildiğinizi sanmadığım iki gerçek olayı anlatayım, belki utanırsınız:
Atatürk, 30 Ağustos Zaferi’nin ardından Zafertepe olarak anılan bölgeye gitmişti.
Yerde bir Yunan Bayrağı görünce eliyle işaret ederek kaldırılmasını emretti... Sonra da şu sözleri söyledi:
“Bayrak bir milletin istiklâl alâmetidir. Düşmanın da olsa ona hürmet etmek lâzımdır. Bayrağı yerden kaldırıp, topun üzerine koyunuz.”
Ve bir gerçek olay daha:
İzmir düşman işgalinden kurtulmuş, halk büyük coşkuyla zaferi kutluyordu. Atatürk, silah arkadaşlarıyla birlikte 10 Eylül 1922’de İzmir’e geldi... Geceyi geçireceği Karşıyaka’daki İplikçizade Köşkü’nün önüne büyükçe bir Yunan bayrağının yere serildiğini gördü...
Yine emrini verdi ve o bayrağı özenle toplatıp bir kenara kaldırttı!
***
Peki; siz ne yapıyorsunuz alçak adamlar?
Tek kuruş vergi vermediğiniz, elektriği, suyu bile kaçak kullandığınız bu ülkede size yol, elektrik, su, sağlık, eğitim hizmetini en iyi şekilde vermek için çırpınan...
Çalışmadığınız halde cebinize gerektiğinde para koyan bir ülkenin...
Atalarınızın birçok savaşta omuz omuza çarpıştıkları bir ulusun en kutsal değerini pis ayaklarınızın altına alıyorsunuz...
Küçücük çocukları öne sürüp, sözüm ona “özgürlük mücadelesi” veriyorsunuz...
Ama o bayrağın temsil ettiği ülkenin insanları öylesine zengin gönüllü ki, sizin bu küstahlığınıza karşı bile askerini, polisini frenliyor...
***
Bölünme amacınıza tüm varlığımla karşı çıksam da yine de bu talebinizi anlamaya çalışabilirim...
Ama nankörlüğünüzü, kalleşliğinizi, ihanetinizi anlayamam!
Unutmayın ki bugün aşağıladığınız o bayrak sadece Türkler’in kanını değil, sizin atalarınız olan ve bu ülke için şehit düşmüş Kürtler’in kanını da simgeliyor...
Kendi atalarınıza saygınız bu kadar mı?
17/ŞUBAT/2008 Mustafa Mutlu. VATAN
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Sevgili commodore1tr, sen tam 301/4lük bir cennetliksin
__________________
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun
ÖZDEMİR ASAF
Şehit edebiyatını bir kenara bırakıp somut kararlar almak zorundayız artık
Pkk'ya Terör örgütü demeyeyenler diyemeyenlerden Hukuksal olarak hesap sorma zamanı gelmiştir artık.
Samimi olmamız lazım İç işleri Bakanlığı Terörle Mücadelede önlem almakla sorumlu deyilmi siyasi sorumluluk Hükümet'in deyilmi?
2-3 tane silahlı eylemciyle TSK'leri mücadele edilemiyen konumuna
getiriliyor
Bizler Siyasetciler ve medya tarafından uyutuluyoruz.
Bize hep yalan söyleniyor
Erdal Sarızeybek 4 Ekim Yeni Asır TV: DTP Başkanı Ahmet Türk bizim Başbakan RTE İmralıdaki başkanımızla aynı siyaseti güdüyor dedi. Bunu Başbakan tekzip etmedi !
Sayın büyüğüm commodore bugünkü TV oturumlarındaki konuşmacıları dinlediğim sürece hep size DUA Ettim bu sınırı geçip de 2 kilometre ötemizde Tutanak düzenlemesinin ve siyasi iradenin AKP nin bunlara seyirci kalmasının bu günlere gelindiği vurguladılar iyik varsınız sağlıklı uzun yılar dilerim sağlıkla kalın.
Şehitlerimize Allah'tan Rahmet dilerim Başımız sağolsun
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
BUNUN BİR YAPTIRIMI OLMALIDIR (m.e.sezen)
14 Kasım 2008 Cuma 12:08 Politika
DTP'li Belediye Başkanı ve milletvekilinin katıldığı toplantıda skandal sözler: 'Atatürk yaşasaydı yargılanırdı'
http://www301.mackolik.com/Nethaber....tunceli111.jpg
DTP'li Başkan Abdil ve DTP Tunceli Milletvekili Halis'in de yer aldığı toplantısında bir profesör akıl almaz iddialar savurdu.
Zaman Gazetesi'nde bugün Selçuk Gültaşlı imzası ile yayınlanan habere göre, Abdil, Tunceli'de hükümetin yolları yaptığını anlattı. Ancak bu yolların yapım amacını Dersim katliamına bağladı. 1930'lu yıllarda gerçekleştirilen Dersim harekâtının tekrarlanmak istendiğini iddia eden Abdil, daha sonra sözü PKK'ya getirdi. Teröristler için 'gerilla' diyen Tunceli Belediye Başkanı, şehirdeki güvenlik uygulamalarından yakındı. Abdil, kentin girişi ve çıkışında çok sayıda kontrol noktası olduğunu ve sanki başka bir ülkeye girildiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda yapılan 'Dersim soykırımı' konferansı için Brüksel'de bulunan Abdil'e, DTP milletvekilleri Şerafettin Halis ve Aysel Tuğluk eşlik etti. Diyarbakır Milletvekili Tuğluk, "Üstümüzden ordular geçti." derken, Tunceli Milletvekili Halis, Dersim isyanında Türk askerlerinin hamile Kürt kadınlarının karınlarını deşerek cinsiyet tespiti yaptıklarını iddia etti.
Avrupa Parlamentosu'nda ilk kez yapılan "Dersim soykırımı" isimli konferansa katılmak üzere Brüksel'e gelen Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, burada skandal iddialarda bulundu. Belediye Başkanı Abdil, AP Milletvekili Feleknas Uca ve DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Terör örgütü PKK üyeleri için "gerilla" ifadesini kullanan Tunceli Belediye Başkanı, iki vatandaşın asker tarafından tarandığını, Hasan Şahin isimli bir vatandaşın sırf bir PKK "gerillası" babası olduğu için öldürüldüğünü iddia etti. Kentin girişi ve çıkışında çok sayıda kontrol noktası olduğunu ve sanki başka bir ülkeye girildiğini ifade ederek, kendi makam aracının da asker tarafından sık sık durdurulduğunu söyledi. Telefonlarının dinlendiğini iddia eden Abdil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürtlerin barış çağrılarına olumlu cevap vermediği için bölgeye ziyaretinde olumlu karşılanmadığını öne sürdü. Belediye Başkanı, konferansta yaptığı konuşmada ise terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki baskıların kaldırılmasını ve barış önerisinin kabul edilmesini istedi.
'Atatürk yaşasaydı yargılanırdı'
İki DTP'li milletvekili ile Tunceli Belediye Başkanı'nın katıldığı toplantıdaki yabancı konuşmacılar da şok iddialarda bulundu. Prof. Dr. Ronald Mönch, Dersim'de yaşananların 'insanlık suçu' olduğunu savunarak, Atatürk ve dönemin Bakanlar Kurulu üyeleri ile üst düzey askeri yetkililer için, "Yaşasalardı savaş suçlusu olarak yargılanmaları gerekirdi." dedi. Taşnaklara yakınlığı ile bilinen Avrupa Ermeni Federasyonu Başkanı Hilda Çoboyan da konferansta yaptığı konuşmada, tartışılacak iddialarda bulundu. Çoboyan, "Dersim kızılbaşlığının, paganlık, Hıristiyanlık ve Alevilik karışımı" olduğunu iddia etti. Çoboyan, Osmanlı döneminde çok sayıda Ermeni'nin Dersim'e gelerek dinlerini değiştirdiklerini kaydetti. Toplantı sonrası kabul edilen sonuç bildirgesinde Dersim olayları "soykırım" olarak nitelendirildi ve Türkiye'nin "soykırım" mağdurlarına tazminat ödemesi, idam edilen isyanın lideri Seyit Rıza'nın mezarının tespit edilmesi, "soykırıma" ilişkin AB üyeleri, ABD ve Rusya'nın arşivlerini açması gibi talepler sıralandı.
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Metin ÖZKAN - Tercüman 15-11-2008
DTP’nin ihanet senaryosu
http://www.medyatext.com.tr/images/y...a8554b19a0.jpg
BU ülkenin ekmeğini yiyeceksiniz Bu ülke vatandaşlarının vergilerinden maaşınızı alacaksınız
Bu ülkenin havasını soluyup, engin hoşgörüsünden yararlanacaksınız
Bu ülkenin demokrasisinden pay alarak, bağımsızlığın sembolü Meclis’ine gireceksiniz
Sonra da “demokratik hak” diyerek, “bölücüye arka çıkıp”, oylarına talip olduğunuz vatandaşları katleden ve askerimizi şehit düşüren teröristler ile İmralı’daki elebaşına bağlılık bildirip, hizmetkarlığa soyunacaksınız.
Ayıptır ayıp...
Bu ülke size, Cumhurbaşkanı, Başbakan, ordu komutanı olma yolunu sonuna kadar açarken sizler sözde “özgürlük” adına, dağdaki ihanet şebekesi ile bir olup ülkeyi bölmeye çalışıyorsunuz.
Bu mudur sizin DTP olarak tek icraatınız?
Sahi icraat demişken, Allah aşkına sizin başka bir icraatınız var mı?
Başta Genel Başkanınız olmak üzere, vatandaşların sıkıntısıyla ilgili kaç demeciniz oldu?
Bölge milletvekilleri olarak ülke yararına kaç kanun teklifi verdiniz?
Bölücü talepleri dillendirmenin dışıda vatandaş sizin hangi icraatınıza şahit oldu?
Sorarım sizlere, Meclis’e girdiğiniz günden bu yana, gerilimden başka ürettiğiniz başka bir açılımınız oldu da biz mi duymadık veya yazmadık?
Çünkü, yok.
Göremedik de!...
Yönettiğiniz belediyelere, diğer belediyelerden daha mı az imkan veriliyor?
Hayır!
Seçim dönemi geldi, çattı.
Yaptıkları unutulmayacak!
Mevcut belediye başkanları, inşa ettikleri köprülerini, yollarını, parklarını ve sosyal donatılarını anlatırken, partinize ait belediye başkanlarından hiçbir icraat duymuyoruz.
Bir kez daha soruyorum; kandan beslenip, bölücülükten nemalanma dışında ne verdiniz bu ülkeye?
Sevgili okurlarım;
Kadın ve çocukları kendisine kalkan yapıp ülkenin polisine, askerine taş ve kurşun atanlara “hak arıyorlar” savunması yapanları sizce unutmak mümkün mü?
Bölücülerin borazanı ROJ TV susturulmaya çalışılırken, Avrupa’ya mektup yazan yardakçıları sizce unutmak mümkün mü?
Unutmak mümkün mü, PKK teröristlerinin anne kucağında alnından vurduğu kundaktaki bebeği?
Ve unutmak mümkün mü, kardeşçe bu ülkede yaşayanları görmezden gelip, teröriste ‘kardeşimiz’, elebaşlarına ‘liderimiz’ diyen DTP’lileri?
Unutmadık ve unutmuyoruz.
Unutmadığımız bir başka gerçek ise bunların tek icraatının bölücülük olduğu.
İşte son senaryoları!
ONLAR değil mi, teröristbaşının durumunu bahane ederek şehirleri yakıp yıkmaya çalışanlara sahip çıkan?
Onlar değil mi, 35 bin insanın ölümünden sorumlu eli kanlı katili, sözde “özgürlük savaşçısı” gibi gösterip, “fikir suçlusu” kılığına sokmaya çalışan?
Onlar değil mi, seçimleri kaybedeceğim korkusuyla bu ülkenin kardeşliğini dinamitlemeye uğraşan?
Evet, seçimlere 5 ay kaldı!
Bu ülkenin insanına anlatacakları hiçbir icraatları olmayınca, yine bölücülüğe sarıldı malum parti.
Önce İmralı mahkumunun durumunu bahane ederek kentleri karıştırmaya kalktılar...
Şimdi ise Aysel Tuğluk’un önergesiyle bölücübaşına “ev hapsi”ni gündeme getirmeye çalışıyorlar.
Sonra tek bir amaçları var; o da, ülkede yeni bir “af” tartışması başlatmak.
Kimin için?
İmralı mahkumu teröristbaşı için...
Planları hep aynı.
Kış gelmişken, kanlı teröristleri kurtarmak için sözde “ateşkes” çağrıları yapacaklar.
Sonra da bunları “icraat ve çaba” olarak gösterip, yalancı tüccarlığa soyunacaklar.
Neden?
Halkı kandırmak için...
Anayasa Mahkemesi’nde süren davaları için “kapatma” kararı çıkarsa, mağduru oynayacaklar.
Kapatma kararı çıkmazsa, bu kez iyice azacaklar.
Emin olun yazdıklarım dışında ne başka hesapları ne de başka bir icraatı var bunların...
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Yukarıdaki resimlere ÇOK AMA ÇOK İYİ BAKIN BELLEĞİNİZE KAZIYIN BAŞ UCUNUZDA TUTUN İğrençliğin ikiyüzlülüğün kepazeliğin fotoğraflarıdır bunlar. Yarın bu konuda yazacağım sonra konuya kaldığım yerden devam edeceğim ama tam yerine denk gelen bir olaydır bu. Birde şunu düşünün Askerimizin başına çuval geçiren abd li general le bu askerleri teslim alan abd li general arasındaki fark nedir ? Herif o zaman ki rütbesinden bir üst rütbede ama aynı kişi iyi düşünün....
TÜRKİYE'yi ARKADAN VURDULAR Yalcın Bayer 16-KASIM-2008
BU köşeyi izleyenler anımsayacaklar; 'AB'den de çuval geliyor' (11.11.2008) başlıklı yazıda, Avrupa Parlamentosu'nda Kürt ve Ermeni grupların, Türkiye'ye karşı hücuma geçecekleri anlatılıyordu. Bunu bir eski parlamenter yazmıştı; bugün son gelişmelerle onun anlattıklarını dinliyoruz: "Ermeni destekli, Tunceli 1938 isyanını bahane ederek soykırım iddiasını ortaya koyan toplantı, tahmin edilenin üzerinde iftiralarla adeta bir 'isyan manifestosu' haline geldi.
Toplantıya katılan bir Alman Hukuk Profesörü Ronald Mönch (kendisinin PKK ve Öcalan'a hukuki yardım ve maddi destek faaliyetlerinde bulunduğu biliniyor), Atatürk'ün, yaşasaydı eğer soykırım nedeniyle savaş suçlusu olarak yargılanacağı iddiasında bulunmuş. TBMM'de temsil edilen bir partinin vekilleri ve Tunceli Belediye Başkanı; Ermeni diasporası ve PKK yandaşı Avrupalılar ile birlikte hareket ederek, Avrupa Parlamentosu'nu kullanarak Türkiye'ye saldırdılar.
DTP'li vekiller ve Tunceli Belediye Başkanı, bu toplantıdan sonra TCK'nın 305. maddesinde düzenlenen 'Temel milli yararlara aykırı hareket' eylemlerinde bulundukları için ihanet içindedirler. Alman Prof. Mönch, yabancı bir ülkenin vatandaşı olarak, yurtdışında DTP'li vekiller ve Tunceli Belediye Başkanı da, TC vatandaşı olarak yurtdışında Türkiye'nin zararına suç işlemişlerdir.
TBMM Başkanlığı, suç işleyen, devletin temel yararlarına karşı komplo kuranlarla işbirliği yapan bu iki milletvekili hakkında savcılığa resen başvurarak işlem başlatmalıdır.
İçişleri Bakanlığı da, Tunceli Belediye Başkanı hakkında takibata geçmelidir.
Anayasa'nın 'Üçüncü Kısım' 'Cumhuriyetin Temel Organları' başlıklı Birinci Bölümü'nde yasama faaliyeti düzenlenmiştir. Bu bölümün milleti temsille ilgili 80. maddesi, milletvekillerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil bütün milleti temsil ettikleri hükmünü düzenlemiştir. Bu milletvekilleri temel milli yararlara aykırı hareket ederek, milletin bütününü temsil etme hakkını kaybetmişlerdir. Suç işleyenlere, suçlu gibi davranıp kendi hukukunu uygulayamayan devlet otoritesi, gün gelir, suçluların hukukuna boyun eğmek zorunda kalır."
m.e.sezen'nin notu: Bu haber birkaç görsel ve yazılı basının haricinde gündeme getirilmedi. Su ana kadar Hükümet'den ve Dışişleri Bakanlığından ses seda yok! ulusal onurumuz gün ve gün ayaklar altına alınıyor
birileri Amarikanın kayıgına binmiş halan uyuyor utanıyorum..
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Obama ve milliyetçilik
Taha Akyol - 22 Ocak Perşembe 2009
ABD başkanlarının yemin töreni daima coşkulu milli bayramlar gibidir: Bayraklar, milli semboller, Amerikan kimliğini, Amerikan milli gururunu yücelten konuşmalar, İncil üzerine yemin, özel üniformalı askeri birliklerin geçit törenleri, yeni başkanın Amerikan bayraklarıyla, Amerikan renkleriyle donatılmış caddelerden Beyaz Saray’a yürüyen korteji...
Obama’nın töreni daha bir ihtişamlı oldu! 20 milyon Amerikalı katıldı törenlere!
Bush’un yarattığı travmalara karşı bir halk tepkisiydi! Bir ‘milli terapi’ idi adeta.
Obama, konuşmasında, Amerikan ordusunu övdü, “Babam bir Amerikan subayıydı... Ülkemizin güvenliğini sağlayan ordumuzun üyesi bir aileden geldiğim için onur duyuyorum” diye konuştu.
İncil üzerine yemin etti, konuşmasını “Tanrı Amerika’yı korusun!” diyerek tamamladı...
Bandonun çaldığı milli marşı 2 milyon Amerikalı söyledi!
Ayin gibi bir ruh birliği...
Uluslaşmanın neresindeyiz?!
Bazı arkadaşlar bu sahneleri gıptayla yazdılar. Ben de gıpta ettim. Hatta bu satırları yazarken kendi bayrağımın, İstiklal Marşı’mın, milli tarihimin heyecanını duyuyorum. Vatanı kurarken, kurtarırken ve şimdi korurken şehit düşen askerlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum.
Ve... Beynimi zonklatan soru yine gelip musallat oluyor: Bizde niye Amerika’daki gibi değil!
“Uluslaşma” sürecimizin en hayati sorusudur bu!
Elbette bayrak ve İstiklal Marşı konusunda çok büyük bir heyecan ve duygu birliğine sahibiz ama mesela “asker bir aileden gelme gururu” için aynı şey söylenebilir mi?
İyi de bir askeri marş duyduğumuzda birçoğumuzun aklına askeri darbeler, müdahaleler gelmiyor mu?!
Amerika’da “Kurucu Atalar” son derece birleştirici, esin verici bir üst siyasi değerdir. Halbuki bizde Anıtkabir, birçok vatandaşa kıyafetlerinden dolayı yasaktır! Kendi “Kurucu Atalar”ımızın bir bölümünü hem de resmen “en hain dimağlar” diye suçlayarak kendimiz bu değerlerin birleştirici olmasına zarar vermedik mi?!
Demokrasi içinde
Örnekleri uzatmıyorum... Hayati mesele şu: İnsanlar ufalanmış kum yığınları halinde yaşayamaz. Birleştirici değerler, bir arada tutacak manevi harçlar gerekir. Bir “millet”i yoğurması ve birleştirmesi beklenen değerler, milletin bir bölümünü ruhen dışlıyorsa, hatta vatandaşların bir bölümüne ‘öteki’ bölümünü düşman gibi gösteriyorsa orada ciddi bir sorun vardır!
İşte yıllardan beri yaşadığımız gerilimlerin, kutuplaşmaların temelinde yatan, bu noktadaki sorunlardır!
Hem ortak milli değerlerimizin öneminin bilincine varmalıyız... Hem bu değerlerimizi hiçbirimizi dışlamayacak bir hoşgörüyle bütünleştirmeliyiz.
Bakın Obama bir siyahi olduğu halde onu başkan seçiyorlar! Dahası, Hıristiyan Amerikan toplumunda Obama göbek adının “Hussein” olduğunu söylemekten çekinmiyor, bunu kimse de sorun etmiyor... Aksine, bu çeşitlilik Amerikan milletinin birliği içinde algılanıyor.
Obama da Amerikan değerlerine yürekten sadık...
Artık farklılıkları “görüldüğü yerde ezerek” değil, “yok” sayarak değil, demokrasi içinde hoşgörüyle bir arada yaşayarak “millet”lerin güçlü olabileceği bir çağdayız.
Bunu hepimiz görmeliyiz, içimize sindirmeliyiz.
Milliyet
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
http://www.hurriyet.com.tr/images/siyah_ok.jpg
Yaşar Nuri Öztürk ynozturk@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/277b.jpg
Emperyalizmin yıkmak istediği iki miras
(TBMM 23 Nisan 2006 olağanüstü toplantı konuşması) “Değerli milletvekilleri;
“Atatürk'e dinmez bir hınç ve kin duyan Batı, irticaî hareketleri, anti-emperyalist Atatürk Cumhuriyeti'ni kundaklama aracı olarak sürekli kullanmıştır ve kullanmaktadır.”
“İslam dünyasında, emperyalizme karşı mücadele ederek onu mağlup edip ona rağmen devlet kuran tek ülke Türkiye'dir. Tek kişi ise Mustafa Kemal Atatürk. Onun içindir ki emperyalizmin temsilcileri, uzantıları ve dahildeki hizmetçileri Atatürk'ü içlerine asla sindiremiyorlar, onu yıkmak ve yok etmek için dört koldan saldırıyorlar.”
“Atatürk devriminin sağladığı muhteşem gelişme, Batı'daki benzeri gelişmelerden daha fazla bir şeydir. Çünkü Batı'da böylesi bir gelişme, dinin insan hayatından tümden kovulmasıyla sağlanmıştır. Oysaki, bizde bu gelişme, dinin gerçeği ve ruhuyla kucaklaşan bir gelişmedir. Bu gerçek göz önünde tutulduğunda şunu söylemek bir vicdan borcu olur:
“Türkiye Cumhuriyeti sadece bizim için değil, bütün İslam dünyası için bir tür ‘kutsal emanet'tir.”
“Demokrasi ve ilerleme adına İslam dünyasına bugün nelerin reva görüldüğüne bakarsak bu emanetin anlam ve önemini daha iyi kavrarız. Bu emanetin anlamlarından biri de, bağımsızlık, demokrasi ve gelişmeyi, emperyalizmin boyunduruğuna girmeden sağlamış olmaktır.”
“Atatürk, emperyalizme karşı mücadelede İslam'ın ve Müslümanların istiklal, şahsiyet ve direnişini feda etmeden demokrasiyi ve ilerlemeyi sağlayabilen tek liderdir.”
“Emperyalist ruh ve emellerini, bugün, küreselleşme perdesi altında yaşatan Batı, işte bu yüzden, İslam dünyasında iki mirası kendisi için çok ciddi engel olarak görmekte ve bu iki mirasın tahribini siyaset ve stratejilerinin esası yapmaktadır:
1. Muhammedî miras yani İslam,
2. Mustafa Kemal mirası yani Atatürk cumhuriyeti.
“Egemenliğimizin Kurtuluş Savaşı'nda ve bugün temel ve yıkılmaz direnç kaynağı olan bu iki miras çeşitli bahaneler, operasyonlar, müdahalelerle yozlaştırılarak etkisizleştirilmek istenmektedir. Türkiye bu iki mirasın en dirayetli coğrafyası olduğu içindir ki, BOP ve benzeri sömürü ve istila projelerinin öncelik ve ivedilikle hedefe yerleştirdikleri ülke olmuştur.”
“Türkiye, sadece anavatanı olduğu Atatürk mirasına yönelik tahribin değil, İslam mirasına yönelik tahribin de temel hedefidir. 11 Eylül sonrasının din ve özellikle İslam ekseninde seyreden siyasetlerinden en büyük ıstırap payını Türkiye almaktadır. Gelişmeler iyi niyetle değerlendirilseydi bunun tamamen tersi olacaktı. Ama olamamıştır.”
“İslam mirasını çökertmek için Muhammed'in devrinin bittiğine ilişkin kampanyalar açıldı. İki strateji belirlendi:
1. Hz. Muhammed'e hakaret,
2. İsa'yı tek kurtarıcı olarak geri getirmek.
“Birinci strateji, Müslüman düşmanı batılılara çizdirilen karikatür hakaretleriyle yürütülürken ikinci strateji, Türkiye'deki dinci cemaatlerin İsa methiyeleriyle kotarıldı.”
“BOP Projesi'ne bir peygamber lazımdı, o, ‘yeniden gelecek İsa' olarak belirlendi. Bir kitap lazımdı, o da, İncilleştirilmiş Kur'an olacaktı.”
“İslam mirasının tahribi sadedinde ‘dinler arası diyalog, karma namaz, Kalvenist ve Protestan İslam' denemelerinden sonra Kur'an'ın İncilleştirilmesi süreci açıldı.”
“Atatürk mirasına yönelen şer, tahribatını üç hakaretle öne çıkarmaktadır:
1. Kişiden söz ettiğinde Atatürk'e hakaret,
2. İlkeden söz ettiğinde laikliğe hakaret,
3. Kurumdan söz ettiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret.
“Türkiye'yi ve Türk devletinin egemenliğini tahrip siyasetlerinin saldırı hedeflerinde daima bu üç değer vardır. Milletimizin, bu zalim saldırıyla ilgili hâkim kanaati şudur:
“Atatürk mirasını bir direnç gücü olmaktan çıkarıp Anadolu'da 1071 Malazgirt Savaşı'ndan beri sürdürülen kavgayı tamamlamak istiyorlar. Kavganın Batı hesabına tamamlanmasını Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda engelleyen ise Atatürk'tür. O yüzden egemenliğimizi tacize yönelik bütün sataşmaların ilk hücum hedefi Atatürk olmaktadır.”
“Değerli arkadaşlarım;
“Batı, bir kin ve inat uğruna akıl almaz çelişkilerin girdabına düşmektedir. Bir yandan Türkiye'de ‘İslamofaşist bir gelişmenin Atatürk rejimini yıkmak istediğini söylemekte, öte yandan Huntington kuramları ve Avrupa Parlamentosu raporlarıyla bize ‘Atatürk'ten vazgeçin' diye dayatma yapmaktadır.”
“Batı, özellikle ABD, eğer Türkiye'de İslamofaşizme doğru bir gidiş olduğuna inanıyor ve bundan gerçekten ürküntü duyuyorsa BOP meyanındaki ‘Ilımlı İslam' projesinden vazgeçip Türkiye'nin de kendisinin de hayrına olacak yeni bir projeyi öne çıkarmalıdır. Fakat böyle bir proje, Batı tarafından üretilemez.”
“Böyle bir projeyi, İslam mirasını ve Atatürk'ü aynı yetkinlikte bilen ve bu iki mirastan insanlık, Ortadoğu ve Türkiye için işe yarar reçeteler çıkaracak birikim ve dirayete sahip olan Türk aydınları ve siyasetçileri hazırlayabilir.”
Re: Ulus Devlet Nasıl Yok Edilir ?
Baydemir: Bu uçaklar Diyarbakır’da uçamayacak
güncellenme zamanı 7.4.2009
http://i.milliyet.com.tr/HaberAnaRes..._mf215112.Jpeg
DİYARBAKIR DHA
Baydemir, DTP’lilere uçakları göstererek, “Gün gelecek, bunlar da uçamayacak. Bu zülmü vallahi de billahi de kıracağız” dedi
http://www.milliyet.com.tr/Guncel/Ha...a%20ucamayacak
M.E.Sezen Notu: Bu ihanet sözlerine nezamana kadar dayanacağız? Kim dur diyecek bu hainlere? Bu zalimlerin zülmüne daha nekadar dayanacağız..
Bu Devleti yaşatmak için ne canlar verdik halendaha ŞEHİT'ler vermekteyiz.
Bunlara çanak tutanlar ve yetiştirdikleri ortamların hesabı sorulmalıdır.