-
Cevap: İdam
Adalet vicdandan gelen seste gizlidir. Çağdaş hukuk sistemleri yargılamada sanıkla daha fazla empati kurar, ilkel hukuk sistemleri mağdurla kurar bu empatiyi. Doğrusu ikisi arasında ölçüyü tutmaktır. Suçluyu ıslah ve topluma kazandırma gayesi güden hukuk sistemimiz karşısında devletimiz suçluların rehabilitesi ve topluma kazandırılması için gereken çabayı göstermemiş aciz kalmıştır. Bugün basit bir suçtan ceza evine giren bir mahkum ıslah olmaktan ziyade suçun incelikleri konusunda diğerlerinden ders almakta tabiri caizse ihtisas yapmaktadır.
İflah olmaz suçludan ümit kesip toplumu korumak arındırmak bir yerden sonra şarttır.
Yaptırımı hafif kalan cezalarda yerli yersiz hafifletici sebepler, tecil ve af gibi uygulamalar adalet duygusunu incitmektedir. "Suçlunun suçu işlerkenki hali" bir kenara bırakılıp "mahkemelerdeki iyi hali" hafifletici sebep olarak takdire şayanmıdır?
Suçla suçluyla mücadelede yetersiz ve aciz, az gelişmiş, ekonomik gücü kısıtlı bizim gibi ülkelerin suçluya yüzlerce kez şans tanıması toplumda adalete olan inancı zayıflatmaktadır.
Polis yakalar savcı bırakır, savcı tutuklatsa ilk celsede hakim tahliye ettirir toplumun gözü önünde cereyan eden bilindik manzaralar yargıya olan güveni bitirmektedir.
Sistemi ıslah etmek ve ülkenin çapı ölçüsünde gelişmiş ülkelerle yarışması gerektiği kanaatindeyim. Tavuk kazla yumurtlamamalıdır.
-
Cevap: İdam
Ferda hanım aşağıda verdiğim linki tıklayın ve haberi okuyun, orda kendisine ve ailesine saldıran tinerciyi öldüren 60 yaşındaki katil benim müvekkilimdi. Meşru müdafaya rağmen İki buçuk yıl Sinop cezaevinde yattı, ailesinden uzak kaldı, sağlığı bozuldu. Adalet, hukuk deyince konuşacak o kadar çok şey var ki, ben olsam ne yapardıma gelince ben sekiz aylık askerliğe bile zor dayandım. Allah kimsenin başına vermesin demekten başka çare yoktur.
http://www.milliyet.com.tr/2005/04/18/yasam/yas07.html
-
Cevap: İdam
Ölüm cezasını hak eden bir suçlu için ölüm kurtuluştur...
Asıl yaşamalı ki hergün bin defa ölebilsin!..
Ancak, Devletler, kendilerine karşı işlenen suçları affedebilirler ya da etmezler o ayrı fakat vatandaşın vatandaşa karşı işlediği suçu af kapsamına almamalıdır diye düşünüyorum. Aksine genel bir afla ömür boyu verilen cezaların af kapsamına girmesiyle hiç bir anlamı kalmaz - ki, o vakit de vatandaş kendi davasını kendi halletmeye kalkışırsa sorumlusu kimdir bilemem artık!
Şahsen kabul etmem. Katil olursam sorumlusu Devlet olur. Şimdiden diyeyimde demedi demesinler... :DD
-
Cevap: İdam
Anketi işaretlemedim ve gerek bile duymuyorum..
-
Cevap: İdam
Kıt'a Avrupası ceza yargılanmasında jurilik yoktur. Biz de bu sistemden olduğumuzdan bizim hukukumuzda da jurilik yoktur. Bu noktadan sonra jurilik sistemi kurulamaz da. Bu öyle hemen olabilecek birşey değildir. Amerika örneği çok farklı bir örnektir. Çünkü sistem Anglo-Sakson sistemidir.
İdam cezası modern ceza hukuku ilkeleri gereğince insan haklarının ihlali niteliğindedir. Ancak toplum vicdanı işlenen suça verilen cezayla tamin olmuyorsa, bu ceza yeterli değildir veya yanlıştır. O sebeple sınırlı sayıda idam cezası uygulanadabilir.
Bizim hukukumuzda idam cezası varken bu ilk derece mahkemesinin verdiği kararın yargıtay onamasından geçip TBMM de onaylanması ile infaz edilebiliyordu. Sistem bu şekildeydi.
-
Cevap: İdam
Sayıyı tam bilemiyorum ama ortalama 30-40 bin kişinin katilini de ona sayın başkan diyen partiye de ... idam cezası mübahtır. Bu kadar kişiyi İNFAZ edenin infazı da mübahtır. Az değil, 1,2,3,4,5..... 30 bin... saysanıza 30 bine kadar hadi...