-
Ankara'da iktidar ve muhalefetin ağır topları bütün gün "zina suç olsun mu, olmasın mı" sorusunu tartıştılar.
Sanki milletin boğazı ile ilgili sorunları hallettiler, şimdi uçkuru ile uğraşıyorlar!
Oysa zina, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararı ile beş yıl önce suç olmaktan çıkarılmıştı. Avrupa hukuku ile bütünleşme o zaman sağlanmıştı.
Yeni TCK'nın ön görüşmeleri sırasında kadın erkek eşitliği bağlamında bu gerçeği kabullenmeye AKP'liler zor da olsa ikna oldular. Ama anlaşılıyor ki meclis tatilinde milletvekilleri yerel baskılardan etkilendiler ve çark ettiler.
Adalet Bakanı Çiçek bile AB sürecinde doğuracağı sakıncaları bildiği halde karşı kampa geçti.
Kadınları ikinci sınıf insan sayan tutucu seçmenleri küstürmek istemeyen partisine, saygınlığını riske atarak hizmet ediyor.
"Biz bunun suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz" diyor..
Zinanın suç olmaması gerektiğini söylemek zinayı onaylamak, desteklemek midir?
Elbette değil. Ama siyaset cambazları, eşitsizlik adına bu girişime karşı çıkanları pek âlâ böyle bir iftiranın hedefine koyabilirler.
CHP bu yüzden "Olmaz böyle rezalet" diye kestirip atamıyor.
Yine bu yüzden olmayacak bir savunma tedbirine başvuruyor.
Geçen gün Deniz Baykal "Zina suç olacaksa erkekler için de suç olmalı" diyerek oyunu bozdu ve kontra bir tuzak kurdu.
Namuslarını, eşlerinin başları üstünde sallanan bir ceza kılıcı ile daha garantili hale getireceklerini zanneden erkeklerin sayısı, siyasetçilere bayram günü fazla mesai yaptıracak kadar çok mudur?
Hiç sanmıyoruz.
Zina, sadece kadınların ceza gördüğü bir suç olamaz, ancak iki taraf için de geçerli bir boşanma sebebi olabilir.
Ama biz, eşitsizliğe ve hakarete uğrayan kadınların gazabı, siyasi olarak dikkate alınması gereken bir risk faktörü haline gelene kadar bu zırvalarla uğraşmaya devam edeceğiz
güngör mengi
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
Adalet Bakanı Çemil Çiçek, ‘’Biz zinanın suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. Bu konuda uzlaşmaya çalışacağız’’ dedi.
Kardeşi Şerafettin Çiçek’in kızı Rukiye Çiçek’in nişan törenine katılmak üzere Yozgat’a gelen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, nişan töreni öncesinde Taşocağı Mezarlığı’ndaki aile kabristanını ziyaret etti. Daha sonra Vali Gökhan Sözer’in evinde bir süre dinlenen Çiçek, Soner Karaaslan ile evlenen yeğeni Rukiye Çiçek’in nişan törenine katıldı. Genç çiftlerin nikah yüzüklerini eşi Gülten Çiçek ile birlikte takan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ankara’dan gelen bir telefon üzerine törenden erken ayrılmak zorunda kaldı.
‘’ZİNA SUÇ SAYILMALI’’
Nişan töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplayan Çiçek, şunları kaydetti:‘’Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükmünü Anayasa Mahkemesi (Kadın-erkek arasında zina suçunun oluşması bakımından eşitsizlik vardır) diye iptal etmişti. Dolayısıyla yürürlükteki yasa açısından bu konu suç değil. Ancak, biz bunun suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. Çünkü toplumsal beklenti de bu yönde. Ama mevcut tasarıda da bu yok. Eğer anlaşabilirsek, ne ala, anlaşamazsak ona göre bir başka değerlendirme yapacağız.’’
‘’Kabine değişikliği var mı’’ sorusunu cevapsız bırakan Çiçek, Yargıtay Başkanı Eraslan Erkaya ile ilgili soruya ise şu karşılığı verdi: ‘’Her şey kanun konusu değildir. Bu ülkede her şeyi kanunla düzenleyemezsiniz, birçok konuyu oturarak, uzlaşarak, anlaşarak çözerseniz, o daha kalıcı olur. Yoksa her şeyi kanunla çözemiyoruz.’’
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
-
burada topluma karşı işlenmiş bir suç yokki cezası olsun.zarar gören evlilik kurumudur.bununda cezası boşanmadır.eğer bir ceza verilecekse para cezası verilmeli ve taraflar direk boşanmalıdır.mahkemeye gerek kalmadan.
adam yada kadın bir başkasına aşık olabilir,boşanma davası açabilir ama bizim medeni hukukumuzda devamlı kadın haklı olduğu için bu dava yıllarca sürebilir.bu durumda erkek ne yapacak,ayrıca üçüncü kişinin durumu ne olacak.oda bir insan,yanlış olabilir ama sevmiş,
ben bir bayanım ve aldatıldığımı duyduğum an boşanma davası açtım,davayıda şiddetli geçimsizlik diye açtımki ilerde çocuğum rahatsız olmasın.sonuçta o onun babası.ve hakim davayı açan taraf kadın olduğu için tek celsede boşadı.aynı durun erkekler içinde geçerli olmalı.evliklik bitmişse bitmiştir ayrıca kimse kimsenin sırtından geçinmemelidir.her zaman kadın erkek eşitliği diye bağırıyoruz,boşanırken eşit olmayı kabul etmiyoruz.herkes mutlu olmak için evlenir ama mutluluğu birbirinde bulamazsa uzatmanın adama işkence etmenin ne anlamı var.
düşüncelerim oradan oraya atladı ama söylenecek o kadar çok şey varki...
efe
-
Syn commodore1tr !!
Sizinle çok nadir aynı fikirleri paylaşabildi isekde
Bu konuyla ilgili fikirlerinize aynen katılıyorum...
Saygılar!
-
arkadaşlar hayatımız boyunca çevremizde her türlü zinaya açık bir toplum yetişiyor bunun önüne geçmenin zor oldugunu düşünüyorum .gerek medyatik gerek görsel olarak bize bunu enpoze ediliyorlar örnek ibrahim malum şahıs beraber yaşadıgı ve çocuguda var biz bunu hergün televizyonlarımızdan evimize giriyor şimdi zina suç olacaksa herkese eşit olarak uygulanmalı ona başka bana başka uygulanacaksa yasanın dogrulugunu sorgulamamız gerekiyor bana sorarsanız zina bir şekilde oluyor .< suç <herkese aynı uygulanacaksa dogru .eger uygulamada farklı olacaksa olmasın dahaiyiMetin
mehaya
-
Hergün televizyonlarda kimin eli kimin cebinde haberleri yapılıyorken,devletin denetimindeki genelevleri harıl harıl çalışıyorken,insanların evlilik dışı ilişkilere bulaşması için her türlü ortam hazırlanıyorken,zinaya hapis cezası getirilmesi mantıksızlık değilmi,acaba avukat arkadaşlar zinanın suç olmasını mahkemelerde dosya sayısını arttıracağı içinmi hararetle istiyorlar.Hepimiz biliyoruzki evliliğinden memnun olmayan binlerce insan var bu ülkede ama çoğu insan cesaret edipte boşanmaya karar veremiyor kendisi istese bile hemen çevre devreye giriyor önce karşı tarafın ailesi hısım akrabası tarafından düşman ilan ediliyorsunuz hatta kendi aileniz bile sizin karşınıza dikiliyor,sonra çevrenizdeki diğer insanlar başlıyor kararınızın yanlış olduğunu anlatıp size akıl vermeye.sizin hayatınızın nasıl yaşanmasını gerektiğini siz dışında herkes daha iyi biliyor,sanki boşanmak dünyanın sonuymuş gibi kafanıza dayatılıyor,bütün bunları aşıp ayrılığa karar vermişseniz bu sefer mahkemede zorluklar başlıyor,bunlar anlaşamıyordu, davacı evliliğinden şikayetçiydi diye ifade verebilecek zorlukla bulduğunuz her tanığa karşı diğer taraf 3,4,5 tane(sizin yalnız kaldığınızda birbirinizi yediğinizi bilseler bile) aman çok iyi geçiniyorlardı hiç bir sorunları yoktu diyebilecek tanık bulabiliyor.Çünkü bu insanlara göre evliliğin devamı için ifade vermek evliliği bitirmek için ifade vermekten daha iyidir.Sonuçta boşanamazsınız birlikte yaşamaktan artık vazgeçtiğiniz için ayrı yaşamaya başlarsınız bu arada(Sayın kanun koyucularımızın görüşüne göre) en az 3 yıl artık başkasını sevmezsiniz,kimseyle birlikte olamazsınız.Başka birini sevip birlikte olmaya karar verdiğiniz anda da siz zanisiniz zaten intikam almak için bekleyen karşı tarafın bir şikayeti üzerine bir anda adi bir suçlu olup hapsi boylama tehlikesiyle karşılaşıyorsunuz.Memursanız memurluğunuz biter işçiyseniz iş akdiniz fesh edilir,hayır bunun suç olmaması lazım Saygılarımla.
-
dilek hanım yazdıklarınız beni hem şaşırttı hemde üzdü. bu ülkede yaşayan bir bayanın bu düşünvelere sahip olmasıda ilginç olan ayrı bir durum.ya siz bu ülkede yetişmedimiz ya da oldukça rahat bir ortamınız va hayatın hep toz pembe tarafına denk geln gri yanını hiç görmeyen biri olduğunuzu düşünüyorum.erkekler ve bayanlar için verdiniz örnek kapsamına girenler türkiye'de yaşayan ailelerin % kaçını oluşturuyor bence boşanmayla ilgili kendi çevrenizde yoğunlukta olduğunuz bu durumu tüm ülkeye genelleyemezsiniz.bu ülkenin kadınalarının sorunlarını çektiklerini ki sadece bsnim bildiğim kadarını bile buraya aktarmak çok zor bu konuda çekilmiş birçok film yazılmış kitap var onlardan haberdar olmadan bu yazıyı yazdığınızı düşünüyorum.ezilaen asıl erkekler lcümlenize diyecek bir şeyde bulamıyorum
nilgul
-
bdilek hanımın yazdıklarına katılıyorum.Ama görüyorumki bayan üyeler pek hoşlanmamış,zaten ulusal alişkanlığımızdır birisi bizim çıkarımıza aykırı bir fikir söylediği zaman hemen,sen nasıl böyle düşünürsün,sen yanlış düşünüyorsun,hatalı düşünüyorsun diye başlarız hiç bir zaman tamam o senin düşüncen ama benimkide böyle demeyiz.O öyle düşünüyorsa düşünür ve söyler hiç kimsenin vay senmisin bunu söyleyen diye saldırıya geçmeye hakkı yok.
-
Türekiye nin taraf olduğu İnsan hakları ve ana hürriyetlerin korunmasına dair sözleşmeye ek 4 no lu protokol
madde 1- Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
evliliğin bir sözleşme olması dolaysıyla zinanın sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu bir cezai yaptırım uygulanması taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeye de aykırı bir durum teşkil eder. bu nedenle de zinanın suç olarak düzenlenmesi uluslararası alanda Türkiye nin itibarını zedeleyecek niteliktedir.
ciddiyeti severim disipline hayranım..
-
Biz aldatılan kadını savunuyoruz yaptığımız bu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu
08/09/2004
Ankara- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu. Erdoğan, parti genel merkezine gelişinde bir gazetecinin "AB Komiseri Verheugen düzenlemeye karşı olduğunu söylüyor. Sizinle görüşmesinde de bunları gündeme getirdi mi?" sorusuna karşılık "Bunların hiçbirinin hakikatle ilgisi yok" dedi. Aynı gazetecinin "Verheugen'in zinayla ilgili düzenlemenin AB sürecini olumsuz etkileyeceği yönünde demeci var" sözleri üzerine ise "Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil" yanıtını verdi.
Şikayet olursa
Yapılan yorumların saptırmaca olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu: "Biz bu konuyla ilgili söylenmesi gerekenlerin hepsini söyledik. Ben ve Cemil Bey bunların hepsini çok açık, net söyledik. Biz aynı istikamette gidiyoruz. Tamamıyla AK Parti olarak muhafazakarlığımızın gereği aile kurumunun sağlam tutulmasıdır. Ve bu konuda da aile kurumunun temel direği olan anne ve baba herhangi bir aldatma yaparsa, aldatılanın şikayeti söz konusu olması halinde biliyorsunuz bu konuda yargı devreye girer. Bunun dışında herhangi bir şey söz konusu değildir." 1996 yılında zina yasağının kaldırılmadığını vurgulayan Erdoğan "Biz şu anda kadına saygının gereğini yerine getiriyoruz. Aldatılan kadının hakkını koruyoruz. Yaptığımız iş budur" dedi. Erdoğan, toplumun yüzde 80'inin atılan adımı haklı bulduğunu ve hükümeti desteklediğini söyledi.
Erdoğan: Zinada şikayete bağlı ceza TCK'da kalacak
Başbakan, Bakanlar Kurulu toplantısında AB'nin zina konusunda yeni şart öne sürmediğini söyledi. Gül ise 'Zinanın AB sürecine etkisi söz konusu değil' dedi
07/09/2004
Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nda tartışmalara yol açan zina düzenlemesi dünkü Bakanlar Kurulu gündemine de geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şikayete bağlı soruşturma ve ceza düzenlemesinin tasarıda yerini koruyacağını söyledi. Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, zina tartışmalarının Avrupa Birliği'nde Türkiye alehine sorun edinmediğini savundu. Toplantıda, Gül son yurtdışı temaslarıyla ilgili bilgi verirken "iddiaların aksine Türkiye dışındaki ülkelerde zina tartışmalarıyla ilgili fırtınalar kopmuyor. Hele AB üyeliği sürecine etkisi söz konusu bile değil. Bir tek İspanya'da bir gazetede Türkiye'deki bu tartışmalar haber oldu. Oraya ziyaretimde hem İspanyol yetkililere hem de basın mensuplarına konuyu açıkladım" dedi. Erdoğan da, Gül'ün bu sözlerine AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in de bu konunun yeni bir şarta neden olmadığını söylediğini aktarırken "TCK'da zina ile ilgili şikayete bağlı soruşturma ve sonucunda ceza şeklindeki düzenleme kalacak. Değiştirmemiz söz konusu değil" diye konuştu.
Karar AKP MYK'da
Öte yandan AKP MYK'nın, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında yarın akşam yapacağı toplantının ana gündem maddesini de zina tartışmaları oluşturacak. Toplantıda, zina başta olmak üzere TCK ile ilgili tartışmalı konular ele alınarak tasarıya son şekli verilecek
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum