Denizin sesi bir meditasyondur,Ayışığı bir meditasyondur,sessizlik bir meditasyondur,hiçbirşey düşünmemek bir meditasyondur,karanlığın içinde olmak bir meditasyondur.Meditasyon yaptığınızı düşünmek bir meditasyondur.
Printable View
Denizin sesi bir meditasyondur,Ayışığı bir meditasyondur,sessizlik bir meditasyondur,hiçbirşey düşünmemek bir meditasyondur,karanlığın içinde olmak bir meditasyondur.Meditasyon yaptığınızı düşünmek bir meditasyondur.
Yalınayak toprağa basmak meditasyondur: Sokak çocukları hep meditasyon yapar
Denizin sesini dinlemek meditasyondur: Evsiz olup deniz kenarında sandallarda yatanlar sabaha kadar meditasyon yapar
karanlıkta oturmak meditasyondur: Elektriği olmayan köy ve mezradakiler de sabaha kadar meditasyon yapar
Hiç bir şey düşünmemek de meditasyonsa, tüm türkiye meditasyon halinde. Ben de niçin Türkiye de insanlar düşünmüyorlar diye merak ediyordum
Açlık ta bir meditasyon türü Ragıp bey onu unutmuşsunuz o konuda da oldukça başarılıyız.
Ne hikmetse Afrika ve biz meditasyonla uğraşıyoruz...
Meditasyon iyidir... mmmmmmmmm ddiye bir seste çıkar bazennn o nedir onu anlamadım...
Birde 15-30 dakika meditasyonun iyi olduğu söylenmekte en fazla biz ülke olarak bu süreyi aştık sanırsam... Sürekli meditasyonda iyi değil meditasyon bizim yaşam şeklimiz olmuş... Bir de otomasyon var ama onun konuyla ilgisi pek yok..
Otomasyonun da bir meditasyon olma olasılığı var mıdır yok mudur oda tartışmalı sayın commodore1tr. Sonuç itibari ile insanları mekanikleştirerek çalıştıran özel sektör otomasyonlaştırıyor dersek o zaman düşünmeye vakti kalmayan insancıklar, Türkiye standardında açlık sınırının altında yaşamaya çalışarak zaten meditasyonu doğal süreç olarak yaşamaktadırlar. Meditasyon, Otomasyon gibi insan oğlunun Reenkarnasyon, Stabilizasyon gibi çeşitli kavramlarla da yeniden dönüşümü ve statikleşmesi sonucu açlıkla terbiyesi ve bu doğal süreci tekrar tekrar yaşaması da gözden kaçmamalı diye düşünüyorum.:)
syon, syon ,syon , ekle babam ekle..
Şu anda sitenin yeni sistemi için konsantresyondayım bu da bir meditasyondur, bana göre...
Meditasyon ile gelen sağlık
Daha çok stresle mücadele tekniği olarak kabul edilen meditasyon, yoga ve reiki gibi yöntemler, kanser ve kalp hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde giderek daha fazla kullanılıyor.Duyguları yatıştıran, rahatlama sağlayan, zihni sakinleştiren ve mutluluk hormonunun salgılanmasını artıran meditasyon, yoga ve reiki
gibi teknikler, ruhsal ve fiziksel sağlık ile bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi özellikle kronik hastalıkların tedavisindeki başarı oranını da önemli ölçüde etkiliyor. Uzmanlar, tıbbi tedavinin yanısıra önerilen bu yöntemlerin, hem hastaya hem de doktora çok önemli katkılar sağladığı görüşünde birleşiyor.
Derin düşünme ve öze dönme olarak tanımlanan meditasyon, yaşam enerjisi anlamına gelen reiki, bedendeki enerjinin dönüşümü için yapılan yoga, özellikle son 50 yıldır daha çok zihinsel rahatlama ve stresle mücadele yöntemi olarak kullanılıyor. Ancak endişe ve gerilimi azaltıp insanın kendisinden memnun olmasını, üzüntülerini ve ağrılarını tolore etmesini kolaylaştıran ve zihni sakinleştiren bu yöntemler, son yıllarda pozitif tıp bilimlerinde de yoğunlukla kullanılıyor. Öncelikle sağlığın korunması ve kaliteli bir yaşam için önerilen spiritüel yöntemler, kanser başta olmak üzere kalp hastalıkları, diyabet ve felç gibi tedavisi uzun süren hastalıklarda özellikle tavsiye ediliyor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan Topuz ve Marmara Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Profesör Doktor Cengiz Canpolat, hastalarına özellikle önerdikleri bu yöntemlerin iyileşme sürecini çok olumlu etkilediğini belirtiyor.
Prof. Dr. Erkan Topuz,İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü müdürü: Hastalarımıza tıbbi tedavinin yanı sıra meditasyon, yoga reiki gibi yöntemleri de öneriyoruz. Ayrıca resim yapmalarını, dans etmelerini, müzik dinlemelerini de öneriyorum. Yoga,reiki, meditasyon uygulamaları tedavi edici değildir ancak hastanın direncini artırıp, onu daha güçlü kıldığı için çok önemlidir.Dolayısıyla bu tür spiritüel uygulamalar hastalığın iyileşme sürecini olumlu etkiliyor ve hastanın hastanede kalış süresini kısaltıyor.
Marmara Üniversitesi hastanesi çocuk hematoloji ve onkoloji bölüm başkanı profesör doktor Cengiz Canpolat: Spiritüel tedaviyöntemlerinin özellikle kanser gibi hastalıkların tedavisinde çok yararlı bir destekleyici olduğuna inanıyorum. Sadece meditasyon,reiki, yoga da değil akupunkturun da olumlu etkileri var. Literatürde bu öğretilerin özellikle kanserli hastalarda, anksiyeteyi, ağrıyı,huzursuzluğu, uykusuzluğu, kemoterapinin yan etkilerini ve fiziksel bir takım şikayetleri ciddi derecede azalttığına ve hastanın bütün bu durumlara toleransını artırdığına dair bilgiler yer alıyor. Tabi ki bunlar konvansiyonel tıbbi tedavinin yerini alabilir diye bir şey sözkonusu değildir. Bunlar ancak konvansiyonel tedaviye yardımcı olabilir. Araştırmalar göstermiştir ki bu tür uygulamalar vücudun
endojen mekanizmalarını hareket geçiriyor. Mutluluk veren endorfinhormonunu artırıp, adrenal ve kortizon sentezine etki ederek stresi ve anksiyeteyi azalttığı görülmüştür. Yine hücresel immünüte üzerinde etki ettiğini gösteren, pozitif bulgular vardır.
Önceleri panik atak, stres, depresyon gibi psikolojik hastalıkların tedavisinde kullanılan bu yöntemler üzerinde yapılan çeşitli araştırmalarda kalp ritminin yavaşladığı, kan akışının düzene girdiği,kan basıncının düştüğü, beyin yarım kürelerinin dengelendiği,
adrenalin hormonunun ve kolesterolün azaldığı, oksijen tüketiminin düştüğü görülmüştür.
Alıntıdır.
Oncelikle şunu anlamalıyızki,kelimlerle belli bilinc durumlarini anlatabilmek cok zor. Ayni seylerden bahsetsek bile degisIk anlamlandirmalara sahip oluyoruz.Kendi benligimizin bile, zamana ve icinde bulundugumuz sartlara tabi olarak devamli degisen bir hayat algilamasi mevcut.Meditasyon,mutasyon,permitasyon,dogal seleksiyon ve bunun gibi bir cok atraksiyonlu kelimler piyasada dolasmakda.Bir yerde adam kocaman tabela asmis''Meditasyon Uzmani'' diye. Helal dedim icimden Uzmanligi da cikti bu isin. Meditasyon(Dhyana,Chana,zen) kelime manasi ile dusunceyi asmak,dusuncenin kaynagina inmek,derinine inmek demek.Kaynak:
Zen Yolu/Tasavvuf Yolu: Kendi Özünü Görmek/Gönül Gözünü Açmak
Osho Okyanus Yayınları, İstanbul, 2000
Islami yaklasimla en yakin icsel,kalpsel zikir ile ortusur bence. Meditasyonunda bir suru metodu var.Simdi her meditasyon yaptim diyen ayni seyimi yapmis oluyor .Bir TSE yok henuz malesef.Olsada zaten oradada torpil geçer vesselam.
Ustadlar şöyle diyor:Yaşamın öncelikli meselesi, huzur ve mutluluğa duyulan ihtiyacı karşılamaktır. Huzur, yüksek gaye olarak edinildiğinde, tüm evren bu gayenin sürecine hizmet eder.. Sadece belli yönlere müracaat ederek, ebedi huzur ya da mutluluğun elde edilebileceğini düşünmek nafiledir. Sadece kendisini Evren Vatandaşı olarak goren,goreceli akılsal anlayışı aşan Huzur'un tadını çıkarabilir.Bu da algılama bilincini belli bir duzeye çıkartarak mumkundur.Bknz.Yunus Emre''Bir ben var benden içeri ve bana seni gerek seni'' algılaması,anlayışı,duzeyi.Bu duzey gerçekleşmeden ne soylense kafi gelmez,beyhude olur,olagelir.Gul kokusu tarifle anlatılamaz.
Sevgilerimle.S.K.
Evet bunlarda olabiliyormuş... Ben 2006 yı meditasyon yaparak geçirmişim.. Daha doğrusu İstanbulun 2006 ehli keyfi olmuşum.. Zavallı şair bir günlük ehli keyf için şiir yazmış sormuş hatta bir ben miyim ? diye... Ben de varım bende hemde 365 gün....
Aslında biz uyumuyoruz ama meditasyon yapanlar uyuyor düşüncesinden kurtaralım kendimizi ,aslında biz uyuyoruz gerçekten.Meditasyon yapanlar sabahın altısında başlıyorlar bu deneyime,gün dogmadan,güneş henüz ortalıkta yok iken,enerji trenini yakalayıp biniyorlar,biz yatagımızdan kalkana kadar onlar Üsküdara varmış oluyorlar.
Meditasyonla ilgili bir mail almadım,buradan mesaj atma sorunu var sanırım cevap veremedim kusura bakmayın.