-
Re: Fıkralar
Sarışın, pet shop’ta papağan bulamayınca çok üzülmüş ve “Hay Allah, hayatımda ilk defa sosyetenin kıyafet balosuna ‘korsan’ kıyafetimle katılacaktım, en önemli aksesuar olan papağan yok...” demiş ağlayarak. “Üzülmeyin” demiş dükkân sahibi, “Önümüzdeki hafta perşembe gelirseniz Güney Amerika’dan bir sevkiyat bekliyorum, papağanınıza kavuşursunuz...”
Sarışın “O gün de ertesi gün de gelemem..” demiş, “O gün bacağımı kestirip tahta, ertesi gün kolumu kestirip kanca taktıracağım!..”
-
Re: Fıkralar
Geçen gece geç bir saatte çalan telefon zilinin sesiyle uyandım. Uykulu bir sesle “Alo..” dedim.. Telefon eden kişi önce suskun bekleyip daha sonra ara vermeden konuşmaya başladı: “Evet baba ben Melissa.. Uyandırdığım için özür dilerim biraz gecikeceğim.. Arabanıza istemeden ufak bir zarar verdim.. Şu anda tutanak için trafik polisini bekliyoruz.. Sakın kızmayın olur mu?..”
Kızım olmadığı için arayan gencin yanlış numara çevirdiği ortadaydı.. “Üzgünüm..” dedim, “Ama benim Melissa diye bir kızım yok..!” Kız biraz da bozularak “Off Baba..!” dedi, “Bu kadar sert tepki verme lütfen!..”
-
Re: Fıkralar
Yolcu gemisi ıssız bir adanın kenarından geçerken yolcular adada sakalları yere kadar uzamış, üstü başı perişan, sahilin bir o köşesine bir bu köşesine deli gibi koşup küme haline getirdiği odun yığınını yakıp zıplayan yaşlı bir adamı fark etmiş. Kaptana “Kim bu adam?..” diye sormuşlar. “Vallahi bilmiyorum!..” diye cevap vermiş kaptan, “Her iki senede bir biz bu adanın yanından geçeriz, bu manyak adam bizi görünce delirip hep böyle tuhaf şeyler yapar!..”
-
Re: Fıkralar
Şirkette yangın ve deprem sırasında neler yapılması gerektiği konusunda konferans veren güvenlik müfettişi patrona dönüp “Her şirketin acil tahliye planı olması lazım..” demiş, “Sizin var mı?..”
“Evet!..” diye tereddütsüz cevap vermiş patron, “Kusursuz çalışıyor!..”
Adam “Gerçekten mi?.. Nasıl başardınız?..” diye sormuş.
Patron “Her akşam tam 18.00’de prova yapıyoruz..” demiş dişlerini sıkarak, “Mesai biter bitmez 1 saniye içinde binada bir kişi bulabilirseniz aşk olsun!..”
-
Re: Fıkralar
31-12-2003, 18:00
Bakanın biri ne yapsa medyaya yaranamıyomuş. Ulaan öyle bişey yapmalıyım ki bu medaya söyliyecek söz bulamasın!
Bütün medyaya ilan vermiş yarın saat 11de deniz kıyısına gelin bakanın size göstereceği bir şey var, ertesi gün tüm medya bakanın yanında bakan denizin üstünde yürümeye başlamış. İçinden de bakalım şimdi bir şey diyebilecekmisiniz.
Ertesi gün bütün gazetelerde manşet "Bakan yüzme bilmiyor"
-
Re: OH BE
Temel bir deve almış.
Sormuş:
- Bu deve nasıl gider?
Adam:
- Oh deyince gidiyor, oh be deyince çok hızlı gidiyor, bismillah deyince duruyor, demiş.
Temel oh demiş deve gitmiş, oh be demiş deve çok hızlı gitmiş, bu arada Temel nasıl durduracağını unutmuş.
Son duasını ederken uçuruma 5 cm kala bismillah demiş deve durmuş.
Temel'de:
- OH BE, demiş !
-
Cevap: Fıkralar
Mahkeme Gündemi
- Hamile Bayanın şikayetiyle ilgili dava..
Yaklaşık 8 aylık hamile bir bayan otobüse biner. Karşısında oturan adamın ona gülümsediğini farkeder.
Hemen başka bir koltuğa geçer. Bu sefer gülümseme sırıtmaya dönüşür ve bayan da tekrar yer değiştirir.
Adam daha da eğleniyor gibidir.
4. yer değiştirmede adam kahkaha atar, bayan ,şoföre şikayet eder ve o da adamı tutuklattırır.
Olay mahkemeye intikal eder.
- Hakim adama ( davalı yaklaşık 20 yaşındadır ) söyleyeceği bir şeyi olup olmadığını sorar.
- Adam cevap verir.'' Sayın Hakim , şöyle oldu: Bayan otobüse bindiğinde durumunu farkettim. Üstünde ''Çift Nane İkizleri Geliyor '' yazısı olan bir reklam afişinin altına oturdu ve ben sırıttım.
Daha sonra kalktı ve üzerinde ''Logan'ın ağrı kesici merhemi şişikleri azaltır '' yazılı afişin altına oturdu , ben de gülümsemek zorunda kaldım.
Daha sonra '' William'ın büyük çubuğu yaptı '' yazan deodorant afişi altına oturunca kendimi çok zor tuttum.
Fakat , Sayın hakim , dördüncü defa kalkıp '' Goodyear kauçuğu bu kazayı önleyebilirdi '' afişinin altına oturunca.... ben koptum....
-
Cevap: Fıkralar
Ferdinand Porsche, ölür ve öbür dünyada melekler tarafından karşılanır. Melekler kendisinin olağanüstü otomobil tasarımından dolayı bir dilek hak ettiğini söyleyerek, isteğini sorar... Porsche ' Tanrı ile 1 saat konuşmak isterdim.' der. Melek derhal istediğini yerine getirmek üzere Ferdinand Porsche'yi bir salona alır. Porsche Tanrıya sorar:
-' Kadını yaratırken düşüncelerin nerdeydi ?
-' Ne demek istiyorsun?'
- ' Çok hatalı yaratmışsın!'
-1. Ön taraf aerodinamik değil.
-2. Çok ses yapıyor.
-3. Bakım masrafları yüksek.
-4. Ayda 5,6 gün tamamen kullanılmaz durumda.
-5. Arka taraf çok sarkık duruyor.
-6. Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor.
-7. Egzoz, emisyona çok yakın.
-8. Farlar genellikle küçük.
-9. Yakıt da son derece pahalı.
Tanrı gülerek cevap verir:
-'Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir çok erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!!.'
-
Cevap: Fıkralar
Anladım Tabiiii
Bir Sarışın birde Esmer bayan köşeyi kolay dönmek için banka soymaya karar vermişler. Esmer bütün gece oturup plan yapmış. Sabah masanın üzerine kağıtları sermiş, soygunu tüm ayrıntıları ile sarışına anlatmış:
- "İyi anladın değil mi ?" diye de sormuş. "Burası küçük bir semt bankası, bir tek güvenlik görevlisi var. İşi üç dakikada bitirirsin, ben seni arabada bekleyeceğim."
Binmişler arabaya, gitmişler bankaya. Esmer motoru çalışır tutarak direksiyonda beklerken, sarışın bankaya girmiş. 5 dk. geçmiş. 10 dk. geçmis. 15 dk. geçmiş. Esmer korkmaya baslamış. Tam gaza basıp kaçmaya karar vermişken, bankanın kapısı büyük bir gümbürtüyle sonuna kadar açılmış.
Önde sarışın elinde bir ip. İpin ucuna kasa baglanmış, sürükleye sürükleye arabaya koşmaya çalışıyor. Arkasından güvenlik görevlisi "DUUUR" diye bağırarak ateş ediyor. Ama koşamıyor çünkü pantolonu ve iç çamaşırı dizlerinden aşağıya inmiş. Sarışın arabaya atlamış. Esmer gaza basmış ve öfkeyle seslenmiş:
- "Bir de bana planı tam anladığını söylemiştin !.. "
- "Anladim tabii..."
- "Ben sana GÜVENLİK GÖREVLİSİNİ BAĞLA, KASAYI BOŞALT demiştim.
-
Cevap: Fıkralar
Avukatın Şefkati
Sıcak bir öğleden sonra zengin avukat limuzininin arka koltuğuna kurulmuş bir durumda giderken, yolun kıyısında çimen yemekte olan iki adam görür. Şoförüne hemen durmasını söyler ve adamların yanına gider:
-"Beyler, neden çimen yiyorsunuz?"Adamlardan biri cevap verir:
-"Beyefendi biz çok fakiriz, yiyecek alacak paramız yok"
-"Aaaa" der Avukat, "O zaman benimle gelin."
-"Ama beyefendi benim bir karım ve iki çocuğum var!"
-"Olsun önemli değil. Onlar da gelsin" diğer adama döner,
-"Sende bizimle geliyorsun."
-"Beyefendi benim de bir karım ve 6 çocuğum var ama..."
-"Tamam problem değil onları da getir."
Bu sözün üzerine adamlar ailelerini getirir ve hepsi Limuzine doluşurlar.Yolda giderlerken gariban adamlardan biri minnettarlık dolu bir ifadeyle,
-"Beyefendi, bu cömertliğiniz için size ne kadar çok teşekkür etsek azdır, inanın."
Avukat gülerek yanıtlar:
-"Önemli değil. Arka bahçedeki çimler yeterince uzundur merak etmeyin..."