-
Re: Fıkralar
Dadaşın biri sinemada romantik bir film izlemiş, filmin bir sahnesinde genç erkek kıza iltifat ederek
-Sevgilim gözlerinden bütün İstanbulu görüyorum der
Film mutlu sonla sonuçlanır, dadaş evine gelir ve uyur
Sabah kalktığında akşamki romantik filmdeki gencin sözü aklına gelir ve ramontizm olsun diye hanımına sorar:
-Gız gözlerimde ne görirsen
Hanımı buna sinirlenir ve cevap verir:
-vıış Torpağ başşan devamsız, ne görecam cırbıt görirem der..:)
cırbıt: çapak
:o :o
-
Re: Fıkralar
Temel omzunda papağanla eczaneden içeri girer,eczacıya yaklaşır.
O sırada papağan konuşur:
- Şu reçeteyi hazırlarmısınız?
Eczacı şaşkın,hazırlar reçeteyi.Papğan devam eder:
-Bir de Aspirin ilave edermisiniz?
Eczacı küçük dilini yutacak neredeyse,aspirini de ilave eder.Papağan sorar:
-Ne kadar tuttu?
Eczacı titreyerek cevap verir:
-48 Lira!
Papağan Temele eğilir:
-Beyefendiye 50 lira vereceksin,2 lira para üstü alacaksın.
Temel çıkartı 50 Lirayı verir,2 lirayı alır cebine koyar.
Eczacı sessizce sorar :
-Nereden buldun bunu?
Papağan cevap verir:
-Karadenizi biliyormusun? Orada bunlardan çoook var.
-
Re: Fıkralar
Dilbilgisi
Dilbilgisi dersinde Karadenizli öğretmen,Erzurumlu öğrencisini sözlüye kaldırıp sormuş:
- "Pakmak fiilinin çekiminu yap pakalum..."
Erzurumlu öğrenci hemen atılır:
- "Bakirem, bakirsem, bakir..."
Öğretmen öğrencisinin bu cevabı karşısında :
- "Uy diluni eşşekarisu soksun..Öyle mi denur daa? Onun aslu pöyledur: Pakayrum, pakaysun, pakayı..."
-
Re: Fıkralar
Dersimiz Matematik
Öğretmen, matematik sözlüsünde Oğuz`u tahtaya kaldırıp sordu:
- Oğuz, babandan yüzde 10 faizle 200 milyon borç para alsam, yıl sonunda kendisine kaç para vermem gerekir?
Oğuz hemen cevap verdi:
- 400 milyon lira.
- Nasıl olur oğlum, sen hiç hesap bilmiyor musun?
- Bilmesine biliyorum ama, siz benim babamın ne büyük faizci olduğunu bilmiyorsunuz.
-
Re: Fıkralar
HAYIRLI EVLATLAR
Üç zengin yahudi kardeş annelerine doğum gününde birer hediye almaya karar vemişler.
Hediyelerini yolladıktan sonra aralarında sohbet etmeye başlamışlar.
Birincisi demiş ki;
- Ben anneme kocaman bir ev aldım.
İkincisi;
-Ben bir limuzin aldım ve bir de şöför tutum.
Üçüncüsü;
- Benim hediyem hepinizinkinden güzel. Annemin Tevratı okumayı nekadar sevdiğini ve gözleri iyi görmediği için artık eskisi gibi
okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevratı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim.
Onu eğitmek için 12 Haham 12 yıl boyunca uğraşmış. Tevratı ezberletmişler. Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca 1 milyon dolar bağışlayacağım ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak.
Öbür kardeşler biz niye bunu düşünemedik diye hayıflanmışlar ve kıskanmışlarsa da bir şey dememişler.
Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış.
Birinciye;
'Abraham, bu ev bana çok büyükgelıyor. Tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum.'
İkinciye;
'Mişon, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmiyorum ve şöför çok kaba.'
Üçüncüye;
'Solomoncuğum, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensin. Herşeyin büyük maddi hediyeler olmadığını gösterdin. Gönderdiğin
tavuk çok lezzetliydi. Teşekkür ederim!...'
-
Re: Fıkralar
Ninesi torununu ziyarete gitmiş ve kapıyı açan torunun çıplak olduğunu görünce bu ne hal diye sormuş. Torunu aşk elbisesini yiydiğini sölemiş. nine hemen eve gidip soyunmuş kocasının gelmesini beklemiş. Eve gelen koca kapıyı çaldığında kapıyı çıplak açan karısına bu ne hal deyince aşk elsemi giydim kocacım demiş. Kocası da; keşke ütüleyip te giyseydin demiş.
-
Re: Fıkralar
Temel bir eczane açmış
ilk gün bir müşteri gelmiş ve sormuş
- sinek ilacı var mı?
temel sorar
- sineğinizin nesi var?
-
Re: Fıkralar
Kayseri fikrasi:
Gözleri görmeyen, bekar ve fakir Kayseri'liye bir cin çikagelmis.
"Dile benden, tek birsey dile, yerine getirecegim" demis.
Kayseri'li düsünürken cin sormus:
"Gözlerini mi istersin, zenginlik mi istersin, evlenmek mi istersin?"
Kayseri'li:
"Oglumu, altinlarimi sayarken görmek istiyorum" demis.
-
Evliik hakkında
Melih Cevdet'e sormuşlar 'evlilik nedir' diye.Eskiden demiş, kız tarafının ve oğlan tarafının ailesi biraraya gelir, yeni çiftin kuracağı yuva için beraber hazırlık yapılır, beraberce yeni ev düzülürdü. Tabi o zamanlar evler genelde bahçe içinde müstakil evlerdi. O yüzden buna 'evlenmek' denirdi. Şimdi ise yeni evliler apartman dairelerinde yani katlarda oturuyorlar, bu yüzden artık evlilik 'katlanmaktır' demiş.'
-
Re: Evliik hakkında
1- Bir adam gazeteye ilan vermiş: ''Eş arıyorum''.
Ertesi gün yüzlerce mektup almış. Hepsi aynı şeyi söylüyormuş.
''Benimkini alabilirsin.''
2- Bir adam karısına arabasının kapısını tutuyorsa emin olabilirsiniz.
''Ya arabası yenidir ya da karısı!..''
3- Bir genç babasına sorar; ''Baba evlenmek kaça mal olur?''
Baba cevap verir: ''Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.''
4- Evli erkeklerin psikolojisi arkadaşlarla lokantaya gitmeye benzer.
İstediğin yemeği sipariş edersin, sonra yanındakinin istediği yemeği görüp
''Keşke onu isteseydim'' dersin.
5- Evliliğin ilk yılında adam konuşur kadın dinler,
ikinci yılında kadın konuşur adam dinler,
üçüncü yılında her ikisi de konuşur, komşular dinler.
6- Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır:
''Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.''
Adam cevap verir: ''Evet aşıktım, fark edemedim.''
7- Bir davette bir kadın arkadaşına sorar; ''Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?'' Diğer hanım cevap verir;
''Evet yanlış adamla evliyim de ondan.''