-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bazı avukat hanımefendiler ve beyefendiler. Sizlere yöneltmiş olduğum, tamamen hukuki içerikli sorulara cevap vermediğiniz için sizleri açıkça kınıyorum. Gerçi, o sorulara vereceğiniz cevaplar, bedelli askerlik hakkındaki kişisel fikirlerinizle çatışacağı için cevap vermediğinizi biliyorum. Bu yüzden sizi anlıyorum. Ama sizi anlıyor olmam, sizi kınıyor olduğum gerçeğini değiştirmez. Kusuruma bakmayınız artık.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Sanırım şu andaki Türkiye şartlarında adalet tecelli etti; Varsıl ve yoksul arasındaki hakkaniyetsizlikler; Sayın Genel Kurmay Başkanımız tarafından göz ardı edillmedi; teşekkürler..
Ayrıca, nasıl olur da bir hukukçu, böyle bir yargı da bulunabilir anlamış değilim. ''Adalet tecelli etti. Hakkaniyetsizlikler, genelkurmay başkanımız tarafından gözardı edilmedi.'' Çok üzücü. Sizin adınıza gerçekten üzüldüm. Anayasa Mahkemesi 2004 yılında, bedelli askerlik uygulamasının eşitlik ilkesini bozmayacağı yönünde karar aldı. Sizler hukukçu olarak hangi kuruma bağlısınız? Hukuk denince ne anlıyorsunuz? Ben kimim? Burası neresi? Son iki cümle farkedeceğiniz üzere durumu karikatürize etmek amacıyla yazıldı. Keşke bunların hepsi şaka olsaydı. Keşke insanlar zor durumda olmasaydı da biz şimdi bir karikatüre gülüyor olsaydık. Sizlere adaletli günler dilerim. Hepimizden çok sizin ihtiyacınız var galiba.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
albertobedelli rumuzlu üyeden alıntı
Bazı avukat hanımefendiler ve beyefendiler. Sizlere yöneltmiş olduğum, tamamen hukuki içerikli sorulara cevap vermediğiniz için sizleri açıkça kınıyorum. Gerçi, o sorulara vereceğiniz cevaplar, bedelli askerlik hakkındaki kişisel fikirlerinizle çatışacağı için cevap vermediğinizi biliyorum. Bu yüzden sizi anlıyorum. Ama sizi anlıyor olmam, sizi kınıyor olduğum gerçeğini değiştirmez. Kusuruma bakmayınız artık.
Site yöneticilerinin veya site üyelerinin herhangi bir konuya veya soruya cevap verme gibi bir zorunlulukları olmadığının bilincinde olmanız gerekirdi diye düşünüyorum.
Bu tavrınız için sizi bir başkası kınayabilir ki kınarsa haklıdır diye düşünüyorum.
Esenlikler
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Şurası da bir gerçektir ki avukatlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sizin kastettiğiniz şekilde hiç bir kuruma bağlı değildirler. Kamu hizmeti niteliğinde serbest meslek icra eden avukatların kendilerinden üst bir makama bağlı olduğu hiçbir şekilde düşünülemez. Bu sebeple
kurumlara, yargıya ve yargı kararlarına saygı duymak farklı bir durum, "bağlı" olmak farklı bir durumdur.
Yargı kararlarını eleştirmek, hukuki ölüçler içinde eleştirebilmek olağan bir durumdur, aksini düşünmek zararlı olacaktır.
Şüphesiz ki bizim bağlı olduğumuz hukuktan yana taraf olduğumuz tek bir durum söz konusudur o da Türkiye Cumhuriyeti kanunları, hukukun genel ilkeri ve meslek kurallarımızdır.
Esenlikler.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Aycan Manav rumuzlu üyeden alıntı
Site yöneticilerinin veya site üyelerinin herhangi bir konuya veya soruya cevap verme gibi bir zorunlulukları olmadığının bilincinde olmanız gerekirdi diye düşünüyorum.
Bu tavrınız için sizi bir başkası kınayabilir ki kınarsa haklıdır diye düşünüyorum.
Esenlikler
Sayın Aycan Manav. Yaklaşımınızda kesinlikle haklısınız. Ancak sadece teorik olarak. Bu sitede kendilerine hukuki olarak yardım talebinde bulunulan insanların, bedelli askerlik karşıtı düşüncelerini, aşağılama, dalga geçme ve kamplaşma gibi yöntemleri kullanarak insanlara cevaplar yazdığını okudum. Daha gerideki sayfalara dönecek olursanız siz de göreceksiniz. Aynı insanlara, tamamen saygılı bir uslupla, tamamen hukuki açıklamalar bekleyen sorular sordum. Kahve edebiyatı yapmak için bu siteye zaman ayırabilen bu hukukçular, aynı zamanı mesleki bilgilerini benimle paylaşmak için ayırmadılar. Söylenecek birşey yok. Teorik olarak haklısınız. Kimsenin böyle bir zorunluluğu yok. Ben de bu yazdıklarım için kınanabilirim. Ama beni kınayan insanlar, daha önce yaptıkları gibi yapmaz, neden kınadıklarını belirtirlerse, yani beni kaale alırlarsa sevinirim. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Aycan Manav rumuzlu üyeden alıntı
Şurası da bir gerçektir ki avukatlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde sizin kastettiğiniz şekilde hiç bir kuruma bağlı değildirler. Kamu hizmeti niteliğinde serbest meslek icra eden avukatların kendilerinden üst bir makama bağlı olduğu hiçbir şekilde düşünülemez. Bu sebeple
kurumlara, yargıya ve yargı kararlarına saygı duymak farklı bir durum, "bağlı" olmak farklı bir durumdur.
Yargı kararlarını eleştirmek, hukuki ölüçler içinde eleştirebilmek olağan bir durumdur, aksini düşünmek zararlı olacaktır.
Şüphesiz ki bizim bağlı olduğumuz hukuktan yana taraf olduğumuz tek bir durum söz konusudur o da Türkiye Cumhuriyeti kanunları, hukukun genel ilkeri ve meslek kurallarımızdır.
Esenlikler.
Sayın Aycan Manav. Kurum konusunda haklısınız. İcra edilen meslek demem gerekirdi. Aslen söylemek istediğim, sözkonusu olan adalet ise, bu konuda hangi kurumun söylediklerinin geçerli olduğu idi. Yargı mı? Ordu mu? Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Galiba kınamak kelimesi tam yerine oturmadı. Sitem de olabilir. Bilmiyorum. Emin değilim.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
albertobedelli rumuzlu üyeden alıntı
Galiba kınamak kelimesi tam yerine oturmadı. Sitem de olabilir. Bilmiyorum. Emin değilim.
Hangi hukuki sorunuza hukuk dışı cevap verdik? Anlayamadım.:)
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Sayın Mehmet Aydın. Hiçbir hukuki soruma hukukdışı cevap verilmedi. Çünkü hiçbir cevap verilmedi. Bir istisna dışında. Sayın Future bir kez bana cevap vermek lütfunda bulundu. Ancak hukuki sorularıma, vicdani cevaplar verdi. Ve bunu bizzat dile getirdi. Evet kınamak biraz ağır oldu galiba. Açıkçası o sorulara cevaplar bulabileceğim birçok hukukçu arkadaşım var. Ben biraz da bedelli fikrine karşı çıkanların, neden karşı çıktıklarının argümanlarını öğrenmek için sormuştum o soruları. Bulduğum cevabın içinde ne yazık ki hukuk değil fanatizm vardı. İşte sitemim bunadır. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Sayın Mehmet Aydın. Değerli zamanınızı çaldım. Kusuruma bakmayınız. Şimdi evi temizlemem gerekiyor yoksa kız arkadaşım kafamı kırar. Şaka şaka. Benimkisi korkudan değil, aşktan. Sizleri bir daha rahatsız etmeyeceğime emin olabilirsiniz. İyi günler. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Buradaki "sözde" yorum yapan hukukçulara diyeceğim şu,ya mesleki olarak yardım isteklerine hukukçu olarak cevap veriniz yada kendi düşüncenize göre "hukuki olmayan" şekilde hiç yorum yapmayınız.Benim problemim öğrencilikte zorla askeriye alınmak istenmem ama şuana dek hiç cevap gelmedi.Hukukçusunuz ve buradaki insanların "hukuki" yardıma ihtiyacı olduklarından dolayı kendinizi üst mevki de veya başka şekilde üstün görmeyin.İlk önce görevinize göre konuşun ve buradaki kişilere de ona göre hitap ediniz.Bizde sizin gibi üniversite mevzunu ve farklı mesleklere sahip kişileriz.Sonuçta sadece işimiz olduğunda size başvuruyoruz ve başka işlerde de siz bize başvuruyorsunuz.Demek istiyorumki hukukçusunuz diye kendinize farklı bişekilde görmeyinki,karşı tarafta sizin mevkinize vek kişiliğinize saygısı olsun.Sadece buradan yardım isteklerine "hukuki" olarak yorum yaparsanız herkes için daha olumlu olur.Üyelik silme özelliği yok sanırım ama bir daha buraya girmem herhalde.Birde ben bu konuya göre değilde,sizin "avukatlar ve hukukçuların" yorumuna göre cevap yazdım.Birde umarım bedelli çıkar, benim yaşım 22 ve öğrenci olarak hakkımı kullanamıyorsam,sorun bende değil bu sistemdedir bu kadar basit.Herkese iyi günler.Eğer haklarımızı böyle şekilde savunan kişilerin eline kaldıysa işimiz iş...Elbet ileride bazı şeyler düzelir umarım.
"Burada bir mesleğe "hukukçu" herhangi bir eleştiri yoktur.Sadece buraya yazılan yorumlara göre o kişilere cevap yazılmıştır.Yanlış anlamayın.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
İstekler hukuki olmayınca cevaplar zorlasanızda hukuki olmuyor. Askerlikten bir şekilde kurtulmak isteyenlere nasıl bir hukuki cevap verebiliriz. Hangi hallerde kişinin askerlikten muaf sayılacağı yasal olarak (sağlık vb)belirlidir. Bunun dışındaki istekler ise hukukun sınırlarını zorlamaktadır.:)
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
İstekler hukuki olmayınca cevaplar zorlasanızda hukuki olmuyor. Askerlikten bir şekilde kurtulmak isteyenlere nasıl bir hukuki cevap verebiliriz. Hangi hallerde kişinin askerlikten muaf sayılacağı yasal olarak (sağlık vb)belirlidir. Bunun dışındaki istekler ise hukukun sınırlarını zorlamaktadır.:)
Sayın Mehmet Aydın. Bir daha sizi rahatsız etmeyeceğim demiştim ancak dayanamadım. :) Hukukun sınırlarını zorlamak derken, varolan yasaların sınırlarını zorlamak demek istiyorsunuz sanırım. Yanlış mıyım? Bu sınırları zorlamakta ne gibi bir sakınca var? Bilindiği üzere yasalar sürekli değiştiriliyor ve bulundukları döneme uygun şekilde güncelleniyorlar. En azından muasır medeniyetlerde! bu şekilde oluyor. Sizin gibi aydın bir avukatımızın cumhuriyetin ilk yıllarına ait yasaların değişmemesi gerektiğine inandığını düşünmüyorum.
Ayrıca, bu konu başlığının 15. sayfasına dönüp, iletmiş olduğum soruları incelemenizi rica ediyorum. Orada, Sayın Future ayrımcılık olur iddiasında bulunduğu için, halihazırda anayasada olan bazı kanunları yazıp, eğer ayrımcılık var ise bunu bizzat varolan kanunlar yaratmıyor mu diye sormuştum. Bu soruları yeteri kadar hukuki bulmuyor musunuz? Yoksa, yasa böyle, daha fazlasını isteyip sınırları zorlama mı diyorsunuz? O zaman aklıma şöyle bir örnek geliyor. Mesela bir hakim, mesela bir ülkede, mesela birileri hakkında idam kararları veriyor. Sizce bu hakim, bu kararları alırken ve aldıktan sonra, idam kavramının kendisi hakkında hiç kafa yormuyor mu? Yani bu onun görevleri arasında olmayabilir ama salt bir insan olarak hiç bunun üzerine düşünmüyor mu? Yani demek istediğim, bizler mesleklerimizi icra ederken, hiç mi içine kişisel vicdanımızı katmıyoruz? Eğer öyle ise, o şahıs bir hukukçu değil de bir celep ya da bir cellat olmaz mı? En azından o kararı alırken. Zaten işimizin içine vicdanımızı katmıyor olsak, siz de doğru bulmadığınız bedelli fikrinin karşısına, şu an içinde yazıyor olduğumuz konu başlığını açmazdınız öyle değil mi? Yani vicdanen mi karşı çıkıyorsunuz, hukuken mi? Hukuken ise yasada varolan, gurbetçiler için dövizli askerlik kanunu ve 10. maddenin 2. bendinde yer alan bedelli askerlik ya da sosyal hizmet ( ki bunun açılımı bal gibi vicdani reddir ) kanunlarının iptali için mücadele etmelisiniz bence. Bu isimle yeni bir başlık açarsanız, ben de severek size destek olurum. Böylelikle gerçek bir ayrımcılığa karşı mücadele etmiş oluruz.
Son olarak, site yöneticisi Sayın Erdoğan Kırcalı'nın yazım kuralları ve dilin kullanımı konusundaki hassasiyetini ve uyarılarını ilgiyle izliyor ve takdir ediyorum. Ancak, - kendileri beni affetsin - Sayın Future'a ait yazılar Sayın Kırcalı tarafından uyarılmayı hakediyor bence. Herkese saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
albertobedelli rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Mehmet Aydın. Bir daha sizi rahatsız etmeyeceğim demiştim ancak dayanamadım :) Hukukun sınırlarını zorlamak derken, varolan yasaların sınırlarını zorlamak demek istiyorsunuz sanırım. Yanlış mıyım? Bu sınırları zorlamakta ne gibi bir sakınca var? Bilindiği üzere yasalar sürekli değiştiriliyor ve bulundukları döneme uygun şekilde güncelleniyorlar. En azından muasır medeniyetlerde! bu şekilde oluyor. Sizin gibi aydın bir avukatımızın cumhuriyetin ilk yıllarına ait yasaların değişmemesi gerektiğine inandığını düşünmüyorum.
Ayrıca, bu konu başlığının 15. sayfasına dönüp, iletmiş olduğum soruları incelemenizi rica ediyorum. Orada, Sayın Future ayrımcılık olur iddiasında bulunduğu için, halihazırda anayasada olan bazı kanunları yazıp, eğer ayrımcılık var ise bunu bizzat varolan kanunlar yaratmıyor mu diye sormuştum. Bu soruları yeteri kadar hukuki bulmuyor musunuz?
Son olarak, site yöneticisi Sayın Erdoğan Kırcalı'nın yazım kuralları ve dilin kullanımı konusundaki hassasiyetini ve uyarılarını ilgiyie izliyor ve takdir ediyorum. Ancak, - kendileri beni affetsin - Sayın Future'a ait yazılar Sayın Kırcalı tarafından uyarılmayı hakediyor bence. Herkese saygılar.
Asker'e gitmemek için sizin nasıl bir ayrıcalığınız var.Future'nin yazdığı yazıları gönülden destekliyorum.Erdoğan Bey'in de Sayın future'yi bu konuda eleştireceğini zannetmiyorum.O bir kadın ve bir çocuk annesi; askerlik yaşında bir çocuk annesi..Kendisini tanıyorum ve çocuğunun askere gitmesini tüm maddi olanaklarına rağmen desteklediğini biliyorum.Ben de onun gibi Türk tebaasının askerlik konusunda;evladının tek varlığı olmasına rağmen ayrımcılık yapılmaması konusundaki fikirlerini destekliyorum...
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Asker'e gitmemek için sizin nasıl bir ayrıcalığınız var.Future'nin yazdığı yazıları gönülden destekliyorum.Erdoğan Bey'in de Sayın future'yi bu konuda eleştireceğini zannetmiyorum.O bir kadın ve bir çocuk annesi; askerlik yaşında bir çocuk annesi..Kendisini tanıyorum ve çocuğunun askere gitmesini tüm maddi olanaklarına rağmen desteklediğini biliyorum.Ben de onun gibi Türk tebaasının askerlik konusunda;evladının tek varlığı olmasına rağmen ayrımcılık yapılmaması konusundaki fikirlerini destekliyorum...
Sayın Ferda Aydın. Yazımı tam olarak okumamışsınız. Hiç tanımadığım bir insan hakkında, nasıl bir yargıya sahip olabilirim? Ben Sayın Future'ı eleştirmedim. Bahsettiğim tamamen imla kuralları ile ilgiliydi. Konuyu kişiselleştirmedim yani. Ayrıca, yazıyı tekrar okuduğunuzda, bir ayrıcalık talebinde bulunmadığımı, aksine ayrımcılıkların kaldırılması taraftarı olduğumu göreceksiniz. Beni asın ama önce ne yazdığıma bir bakın lütfen. Saygılar.
-
başlıkla alakasız ama eğer bilginiz varsa çok sevinirim.
herkese iyi günler diliyorum. size bi konuda danışmak istiyorum. ben polis memuru olarak görev yaparken asteğmen olarak askere geldim. şuan karakol komutanlığı yapmaktayım halen ve 3 ayım kaldı. karakolun zimmeti benim üzerimde ve zimmette şarjör açığım var. eğer temin edemezsem mahkeme gibi bir durum söz konusu olabilir. ve ödetme geleceği söyleniyor verildiği takdirde. merak ettiğim konu ise benim memuriyetimi ne derece etkiler. düşünmekten kendimi alamıyorum ve beni aydınlatırsanız çok ama çok mutlu olucam. başka danışacağım kimse yok o yüzden isminizi bu siteden buldum. çok sevinirim eğer cevabınızı okursam. iyi günler diliyorum. ufuk.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Sayın Ferda Aydın. Bu yazdıklarım gerçekten son cümlelerim. Çünkü bu sitede sükut-u hayale uğradım. Topu topu 6-7 ileti yazdım ve yazdıklarımı okursanız, her birinin tamamen hukuki anlamda bilgilenmek merakını içerdiğini göreceksiniz. Daha hiçbir şey yazmamışken, diğer insanların yazdıklarını takip ediyordum. Ve bir kesim insanın, bir kesim insana seviyesizce hakaretler yağdırdığına şahit oldum. Birileri ellerinde testesteronölçer aletlerle site içinde dolaşıp, kimin erkek olup, kimin olmadığına karar veriyorlardı. Bunu çok yakışıksız bulmama rağmen ölçü aletlerinin sahiplerine salt mesleklerinden mütevellit bilgilenme amaçlı sorular sordum. Maalesef sorularıma hukukla hiç alakası olmayan, kişisel cevaplar aldım. Ben aynı cevapları, sokakta çevirdiğim herhangi birinden de alabilirim. Hepimizin bir siyasi görüşü, hayata bir bakış açısı var. Ben kendi siyasi görüşümü söylemedim. Buradaki kimsenin siyasi görüşünü de merak etmedim. Ancak açıkça görülüyor ki hukuki.net adındaki bu çatı altında, bazı insanlar siyasi görüşleri üzerinden kendileri gibi olmayanlara hakaret etmekte bir beis görmüyorlar. Yazılar ve içerikleri okunmadan yargılar veriliyor ve infazları yapılıyor. Ve bu hukuk adı altında yapılıyor. Bunun adı fanatizmdir. Üzüntüm de bundandır, hayalkırıklığım da. Kabalık ettiysem özür dilerim. Adaletli günler dilerim. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
* Hukuk fakültesini bitirdiniz ve avukat oldunuz.Sizinle aynı dönemde okuyan arkadaşınız okuldan atıldı,daha sonra çıkan AFla tekrar kayıt yaptırdı.Okulu bitirdi ve avukat oldu..Sizinle şu an aynı şartlarda mesleğini icra etmekte.Peki bu size haksızlık olmadı mı?
* Rahşan affı denilen afla serbest bırakılan bir çok suçlu,dışarı çıktıklarında bir sürü olaya karıştı ve bir çok ocağı söndürdü.Belkide senin evinden birinin canı yandı,belkide benim ailemden birinin hayatına mal oldu..Bir tarafta hapishanedekilerin İNSAN HAKLARI,diğer tarafta hiç bir suçu olmadan yaşayan birinin YAŞAMA HAKKInın elinden alınması!
* Sizlere kırgınlığımız sabit fikirli olmanız;bedelli askerlik yapmak isteyene -Zengin Züppesi- yada -Askerlikten yırtmak isteyen uyanık- muamelesi yapmanız..
Aramızda tabiki dediğiniz klişede insanlar mevut olabilir ancak bunu genele yaymanız son derece yanlış..
Sizin mantığınızla düşünürsek;APO yu savunan bir yığın avukat olduğuna göre,tüm avukatların hepside çok yanlış insanlar diye düşünmemiz gerekiyor sanırım :) Haksızmıyım?
* Seçimden sonra PKK için GENEL AF çıkacağı söylentisi artık dillendirilmeye başladı,çıkacağıda muhtemel görünüyor.40.000 can'a kıyan PKK lıların affedilmesi düşünülürken,36 yaşına gelmiş,5 yaşında kızı olan,8 tane çalışanı olan,vergisini ve her türlü primini ödeyen biri olarak sizce bu ülkeye 15 ay nerede daha faydalı olabilirim?
Kanıma dokunanda tam bu nokta işte;ben askerlikten muaf olmak istemiyorum ki!Temel askerlik eğitimimi almak gerektiğine sonuna kadar inanıyorum.Bunca çıkan AFFIN içinde,bizlerin istediği şey sizce AKLİ değilmidir?
Sizlere kırıldığımız nokta ortak sanırım;bazı tavırlarınız hoş olmuyor,birbirimizin fikirlerine katılmasakta,en azından SAYGI çerçevesi içerisinde cevaplar vermeliyiz.Burada şunu görüyorum;bir avukat arkadaşın fikrine,diğer tüm avukat arkadaşlar KOLLAYICI davranıyor..Sanki buradaki tüm avukat arkadaşlar aynı fikirdelermiş gibi..Sorun burada bence..Aynı fikirde olmayan Avukat arkadaşlar bile burada bizlere örnek teşkil edecek seviyeli tartışmalar yapabilirler..O zaman çok daha kalitesi yüksek bir platform olur burası..
İçinizde hiç mi BEDELLİ ASKERLİK bekleyen avukat yok örneğin?Benim avukat arkadaşım var mesela özel hayatımda görüştüğüm..
Saygılar,
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
fromhell rumuzlu üyeden alıntı
Bence çok erken konuşuyorsunuz :)
Farkındaysanız ;basın toplantısında gündem dışı sorulan bir soruya verilen cevaptı..
Ancak bazı yerlerden bu konuda çalışma başlatıldığına dair duyumlar var..İspatla derseniz,dediğim gibi duyum sadece..
En azından somut gerçekler üzerine düşünebiliriz;
* 13 Mayıstan sonra 1 milyonu bulan yoklama kaçağı ve bakaya olanlar GBT ye düşecekler ve arananlar listesine girecekler.
Oldu ki; 1 milyon kişi 12 Mayısta şubelerine başvurdu ve askere gitmeye karar verdi,nasıl bu kadar kişiyi alacaklar.Diyeceksiniz ki; aylara bölerek alırlar.Kuzenim dün askerlik şubesini aradı;tecilini iptal edip askere gitmek istediğini ve bunun için ne yapması gerektiğini sordu.Verilen cevap;Aralıkta gel,oldu..
* Diyelimli 1 milyon kişi 13 Mayısa kadar başvurmadı ,hepside arananlar listesine girdi,bu kadar kişiyi yakaladınız hapse attınız.Sayın avukat arkadaşlar daha iyi bilirler,sizce bu kadar kişiyi alabilen hapishane sayısı ülkede mevcut mu?
* Ekonomik kriz gün geçtikçe tüm acımasızlığını göstermeye başladı,böylesine bir dönemden geçerken,binlerce iş ve işletme sahibini askere alarak ülkeye nasıl bir katma değer kazandırılır?
* Dün Adalet Bakanımız Genel Kurmayı ziyaret etti,ziyaretin gerekçesi açıklanmadı.Herkesin aklına gelen;Ergenekon..Peki şöyle bir şey olmazmı?13 Mayıstan sonra 1 milyon kişi GBT ye düşecek,bunlarla ilgili bir çalışma! (sesli düşünüyorum sadece,bazılarınız gülebilirler)
Sonuç olarak; son kezde olsa Bedellinin 13 Mayıs öncesinde çıkacağını sanıyorum,askerlik kanunundaki değişiklikler,çemberin sürekli daraltılması bazı şeylerin planlandığını gösteriyor bize.
Yukarıdakiler TEORİ'den ibarettir (hatta hipotez)..
Bence başlık 13 Mayıs!a kadar kalmalı (ki bu iş Nisanda yani seçimden hemen sonra çözülecektir)..
Saygılar,
Yukarıda yazdıklarımın haala arkasındayım,Mayıs 13 e kadar çıkacak BEDELLİ ASKERLİK.. Hatırlatma olsun diye alıntı yaptım..
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Üyeliğimin silinip silinmediğini kontrol etmek için girmiştim ama silinmemiş malesef,Ben artık size yorum veya soru yöneltmiyorum.En azından benim gibi maduriyete uğramış kişiler adına şunu söyleyebilirim.
Hukuki olarak yorumlarınızı alalım,kendi düşünceleriniz bizi ilgilendirmiyor:)
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
akdmehmet rumuzlu üyeden alıntı
Sayın avukatım, yazdıklarınıza tek tek cevap vereyim: Evet bedelli askerlik isteyen bizlerin kendimize göre haklı sebeplerimiz var bunları benden ziyade arkadaşlar daha ayrıntılı açıkladılar. Ben daha ziyade askerliğin profesyonelleşmesi gerektiğini vurguluyorum. Ekonomik kriz olduğu için bedelli askerliğin çıkacağı, TSK'nın da ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumdan dolayı buna ses çıkarmayacağı yaşanarak görülecektir. Ama gönül ister ki bedelli askerlik sadece deprem olduğu zaman veya ekonomi çok bozulunca değil, her zaman olsun. Taa ki profesyonel orduya geçilinceye kadar. 15 ay askerlik yapmakla vatan sevgisi arasında bağ kurmak yanlıştır. Acemi kimsenin 15 ay yapacağı askerliktense profesyonel kadrolar tarafından askerliğin icra edilmesi yeğdir. Askerlik bugün bütün dünyada profesyonelleşmiştir ki doğrusu da odur. Vicdani red kavramı da " bir insanın askerlik yapmaya ve insan öldürmeye zorlanmasının insan haklarıyla bağdaşmayacağı " tezinden hareketle kabul edilmiş bir olgudur ve AB kriterleri çerçevesinde eninde sonunda ülkemizde de uygulanacak ve askerlik tamamen profesyonelleşecektir ki bunun ilk adımı atılmış, komando tugaylarının profesyonelleştirilmesine başlanılmıştır. Son yazdığınız cümle; yani her şey para mı veya eğitim sistemimiz mi yanlış ? Kapitalist dünya düzeninde her şey paradır, kapitalizmin özü budur. Hastanelerde bile " paran yoksa öl " der kapitalizm. Tuzla'da ölen insanların ne için öldükleri hepimizin malumudur. Süper güç dediğimiz Amerika, giderek bozulan ve son zamanlarda temelli çöken ekonomisini canlandırmak için senelerdir dünyanın farklı noktalarında savaş çıkarmaktadır, bugün de Gazze'de masum çocuklar ölmektedir. Para için her şeyi mübah gören bir anlayış malesef gerek dünyada gerekse ülkemizde toplumun her kademesine yayılmıştır. Eğitim elbette önemlidir, eğitimle birlikte insanın aldığı aile terbiyesi de önemlidir. Aynı ülkede yaşayıp da insanları milyonlarca lira dolandıranlar da vardır, 5 lira borcu olsa huzursuzluk duyup bunu ertesi gün veren de vardır. İşte bu eğitim ve aileden görmekle alakalıdır, yetişme tarzıyla ilgilidir. " Vatanı sevmek = askerlik yapmak " ; " Vatanı sevmemek = Askerden kaçmak veya bedelli askerlik istemek " şeklindeki düşünceler malesef toplumumuzun genelinde vardır ama tamamiyle profesyonel ordu kurulmadan, teröristlerin üzerine bölgeyi bilen-deneyimli askerler gönderilmeden, ordumuz dünya standartlarındaki teknolojilerle donatılmadan ( ki bunun için gereken bütçe bedelli askerliklerle sağlanabilir ) hiçbir mesafe kaydedilemeyeceği artık anlaşılmalıdır. Dünyadaki ve bizdeki durum değerlendirilmelidir. Zorunlu askerlik anlayışı terk edilmelidir.
Bedelli askerlik Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çıkarılmış en sakat kanundur.
Bu ülke eğer para için savaşanların ülkesi olsa idi o tarihe mal olmuş Çanakkale destanını rüyanızda bile göremezdiniz.Ülke savunmasının para gibi kirli bir malzeme ile gerçekleşebileceğine inanıyorsanız en hafif tabiri ile aldanıyorsunuz derim size.
Bu kanunun sakat olan diğer bir yüzü ise burada bir fırsat eşitliği söz konusu değildir.Parası olan kişi yan gelip yatacak fakat bu ülkenin gerçeği olan fakir insanlarımız gidip askerlik yapacak gazi olacak şehit olacak ve birileri bir yerlerde "askerliğimi bedelli yaptım "diyecek.
Bu kanun ilk harfinden son harfine kadar sakat bir kanundur.Bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir,bunun beraberinde toplumun fakir kesimlerinde servet düşmanlığına varacak kadar ağır tahribatlar yapmış bir kanundur.
"Bu vatan toğrağın kara bağrında sıradağlar gibi yatanlarındır"
Bedelli askerlik için yanıp tutuşanların değil...
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
alonewolf_3469 rumuzlu üyeden alıntı
Bedelli askerlik Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çıkarılmış en sakat kanundur.
Bu ülke eğer para için savaşanların ülkesi olsa idi o tarihe mal olmuş Çanakkale destanını rüyanızda bile göremezdiniz.Ülke savunmasının para gibi kirli bir malzeme ile gerçekleşebileceğine inanıyorsanız en hafif tabiri ile aldanıyorsunuz derim size.
Bu kanunun sakat olan diğer bir yüzü ise burada bir fırsat eşitliği söz konusu değildir.Parası olan kişi yan gelip yatacak fakat bu ülkenin gerçeği olan fakir insanlarımız gidip askerlik yapacak gazi olacak şehit olacak ve birileri bir yerlerde "askerliğimi bedelli yaptım "diyecek.
Bu kanun ilk harfinden son harfine kadar sakat bir kanundur.Bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne vurulmuş ağır bir darbedir,bunun beraberinde toplumun fakir kesimlerinde servet düşmanlığına varacak kadar ağır tahribatlar yapmış bir kanundur.
"Bu vatan toğrağın kara bağrında sıradağlar gibi yatanlarındır"
Bedelli askerlik için yanıp tutuşanların değil...
Aynen katılıyorum söylediklerinize.Zengin ya da fakir olabilirim.Ama oğlum her T.C vatandaşı gibi aynı koşullarda yapacak askerliğini...Ölenlerimiz; şehit ve gazilerimiz bizim insanımız değil miydi? Kimse'ye ayrıcalık tanınmasından yana değilim.Şehit ve gazi'lere ayıp oluyor!...
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
FUTURE rumuzlu üyeden alıntı
Aynen katılıyorum söylediklerinize.Zengin ya da fakir olabilirim.Ama oğlum her T.C vatandaşı gibi aynı koşullarda yapacak askerliğini...Ölenlerimiz; şehit ve gazilerimiz bizim insanımız değil miydi? Kimse'ye ayrıcalık tanınmasından yana değilim.Şehit ve gazi'lere ayıp oluyor!...
Siz, 1923'ten beri gelen ulus yaratma -ki itirazım yok- projesi dahilinden çıkamamış, kimlik konusunda hala o dönemlerin, dayatılan klişelerine biat eden insanlar. Şehitlerimiz, gazilerimiz, Türk tebaası -hanımefendinin biri yazmıştı bu tebaa kelimesini ve belli ki kullanmaktan gurur duyuyordu. Tebaa biat eden demektir- , her Türk asker doğar... Şimdi ben herhangi bir ülkü ocağına, alperenler ocağına, ya da atsızcılar sitesine -ki en üzücü örnek budur- gitsem ve bu konudaki fikirlerini sorsam, sizlerin yazdıklarından farklı cevaplar almam. Ne eksik ne fazla. Peki bu, o kurumların ve verdikleri cevapların yanlış olduğu anlamına gelir mi? Elbette ki hayır. Peki nedir mesele? Mesele, devir değişti. İnsanlar da insanların hayattan beklentileri de değişti. Amasya Tamimi döneminde değiliz artık. Yarın Anafartalar da muharabeye de gitmeyeceğiz. Efendim, bırakınız artık dört tarafımız düşmanlarla çevrili martavalını. O Fransız İhtilali'nden araklama -argo için özür- bir ulus yaratma projesinin kullandığı bir parametre idi. Hala kullanılmaya çalışılıyor ancak dünyaya henüz sadece etnik köken penceresinden bakabilen insanlar -genelde yeni yetme gençler- üzerinde işe yarıyor. Siz sanıyormusunuz ki bize düşman olanlar listesi verenler, aynı ülkelerle ticari, askeri, hukuki konularda anlaşmalar yapıp üzerine kadeh tokuşturmuyorlar. Zaten olması gereken de bu. Güneş bu ülke etrafında dönmüyor sadece. Hepimiz aynı gezegen üzerinde yaşıyoruz. Sınırlar yavaş yavaş belirsizleşiyor. Ticaret ile, internet ile... Ne anlatıyorsunuz bana. Her durumun, birden fazla sebebi, birden fazla bakış açısı, birden fazla sonucu ve birden fazla çözümü varken, siz bana sadece ''her Türk asker doğar'' mı diyeceksiniz yani. Bundan beş ya da on yıl sonra, bu ülkede, Avrupa Birliği uyum yasaları ya da İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda zorunlu askerlik kaldırılırsa ya da vicdani red kabul görürse ne yapacaksınız. O sloganlardan ibaret dimağınızdan bir slogan seçip, ''ya sev ya terket'' deyip terkedecek misiniz bu ülkeyi. Ülkede yasalar değişiyor. İnsanların bakış açıları değişiyor. Çünkü dünya değişiyor. Hiçbir şey 1923'teki gibi değil artık. O gün bir ulus yaratmak gerekiyordu. Çünkü imparatorluklar çağı sona ermişti. Ve eldeki tek model, ulus-devlet modeli idi. Tamam. Hayhay. Hiç itirazım yok. Gidin bir bakın Çanakkale Şehitliği'ne. Orada omuz omuza, kardeş kardeşe, bu topraklar için can vermiş Türk, Kürt, Rum (amele taburları ), Çerkez, Laz, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan göreceksiniz. Peki bugün ne yapıyoruz? Orada bu topraklar için can vermiş Kürt'lerin torunlarını asit kuyularına atıyoruz. Atanlar kimler. Türk halkının bekasını kendilerine şiar edenler öyle mi? Neden? Çünkü bu çocuklar terörist. Peki ben ne yapıyorum? Polis olup yakalıyorum. Savcı olup sorguluyorum. Yargıç olup yargılıyorum. Cellat olup öldürüyorum. Bir de üstüne bunu saklama gereği duyup, asit kuyusuna atıyorum. Hepsini tek başıma yapıyorum. Hukuk mu? Söz konusu vatan ise gerisi teferruat değil mi?Peki bunu ne adına yapıyorum. Kutsal Türk milletinin bekası adına. Peki bugün ne yapıyorum. 85 yıl önce mübadele ile Rum'ların büyük bir kısmını gönderdim. Mübadele harici bırakılan Bozcaada, Gökçeada ve İstanbul Rum'larına, o dedeleri benim dedelerimle omuz omuza savaşıp yan yana düşmüş insanların torunlarına, hayatı en azından bu coğrafyada zindan etmeye çalışıyorum. Nasıl yapıyorum? Varlık vergisi ile yapıyorum. Nasıl yapıyorum? Bizzat Atam dediğim insanın evini bombalayarak ve ''Rum'lar Ata'mızın evini bombaladı'' söylentisi çıkararak, halkı galeyana getirerek, zaten ülkede az sayıda kalmış olan Rumları öldürerek, evlerini, dükkanlarını yağmalayarak yapıyorum. Şimdi ben bütün bu pisliğe bulaştıktan sonra, sen bana diyorsun ki al eline silahı, git bu bizden olmayan herkese doğrult. Çünkü bizim bizden başka dostumuz yok. Bizden başka herkes bize düşman. Çünkü bizim sivil yaşama hakkımız yok. Çünkü biz asker doğduk. Ve ülkede savaş var. En azından ihtimali var. Sizin gibi biat edenler, hiçbir şeyi sorgulamayanlar, yasa öyleyse doğrudur diyen hukukçular - ki yasalar değişiyor ama bu mantalitedeki hukuçuların cevapları değişmiyor -, ülkenin bütün sorunlarını kahvehane seviyesine indirgeyen, kafa yormayan, çözüm üretmeyen, elini taşın altına sokmayan insanlar varolduğu sürece, bu ülkede savaş ihtimali teorileri her daim varolacaktır. Bir coğrafyada bir terör sorunu varsa, problemin özü insanların ölüyor olmasıdır. Ve çözüm yolları ölümü değil yaşamı kutsamaktan geçer. Siz şimdi çözüm için ne yapıyorsunuz? Herhangi bir fikriniz var mı yoksa size söylenegelmiş sloganlar üzerinden mi hareket ediyorsunuz? Pardon ama SİZ KİMSİNİZ?
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bu site, sonunda bana da bunları yazdırdı ya, başka birşey demiyorum.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
albertobedelli rumuzlu üyeden alıntı
Siz, 1923'ten beri gelen ulus yaratma -ki itirazım yok- projesi dahilinden çıkamamış, kimlik konusunda hala o dönemlerin, dayatılan klişelerine biat eden insanlar. Şehitlerimiz, gazilerimiz, Türk tebaası -hanımefendinin biri yazmıştı bu tebaa kelimesini ve belli ki kullanmaktan gurur duyuyordu. Tebaa biat eden demektir- , her Türk asker doğar... Şimdi ben herhangi bir ülkü ocağına, alperenler ocağına, ya da atsızcılar sitesine -ki en üzücü örnek budur- gitsem ve bu konudaki fikirlerini sorsam, sizlerin yazdıklarından farklı cevaplar almam. Ne eksik ne fazla. Peki bu, o kurumların ve verdikleri cevapların yanlış olduğu anlamına gelir mi? Elbette ki hayır. Peki nedir mesele? Mesele, devir değişti. İnsanlar da insanların hayattan beklentileri de değişti. Amasya Tamimi döneminde değiliz artık. Yarın Anafartalar da muharabeye de gitmeyeceğiz. Efendim, bırakınız artık dört tarafımız düşmanlarla çevrili martavalını. O Fransız İhtilali'nden araklama -argo için özür- bir ulus yaratma projesinin kullandığı bir parametre idi. Hala kullanılmaya çalışılıyor ancak dünyaya henüz sadece etnik köken penceresinden bakabilen insanlar -genelde yeni yetme gençler- üzerinde işe yarıyor. Siz sanıyormusunuz ki bize düşman olanlar listesi verenler, aynı ülkelerle ticari, askeri, hukuki konularda anlaşmalar yapıp üzerine kadeh tokuşturmuyorlar. Zaten olması gereken de bu. Güneş bu ülke etrafında dönmüyor sadece. Hepimiz aynı gezegen üzerinde yaşıyoruz. Sınırlar yavaş yavaş belirsizleşiyor. Ticaret ile, internet ile... Ne anlatıyorsunuz bana. Her durumun, birden fazla sebebi, birden fazla bakış açısı, birden fazla sonucu ve birden fazla çözümü varken, siz bana sadece ''her Türk asker doğar'' mı diyeceksiniz yani. Bundan beş ya da on yıl sonra, bu ülkede, Avrupa Birliği uyum yasaları ya da İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda zorunlu askerlik kaldırılırsa ya da vicdani red kabul görürse ne yapacaksınız. O sloganlardan ibaret dimağınızdan bir slogan seçip, ''ya sev ya terket'' deyip terkedecek misiniz bu ülkeyi. Ülkede yasalar değişiyor. İnsanların bakış açıları değişiyor. Çünkü dünya değişiyor. Hiçbir şey 1923'teki gibi değil artık. O gün bir ulus yaratmak gerekiyordu. Çünkü imparatorluklar çağı sona ermişti. Ve eldeki tek model, ulus-devlet modeli idi. Tamam. Hayhay. Hiç itirazım yok. Gidin bir bakın Çanakkale Şehitliği'ne. Orada omuz omuza, kardeş kardeşe, bu topraklar için can vermiş Türk, Kürt, Rum (amele taburları ), Çerkez, Laz, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan göreceksiniz. Peki bugün ne yapıyoruz? Orada bu topraklar için can vermiş Kürt'lerin torunlarını asit kuyularına atıyoruz. Atanlar kimler. Türk halkının bekasını kendilerine şiar edenler öyle mi? Neden? Çünkü bu çocuklar terörist. Peki ben ne yapıyorum? Polis olup yakalıyorum. Savcı olup sorguluyorum. Yargıç olup yargılıyorum. Cellat olup öldürüyorum. Bir de üstüne bunu saklama gereği duyup, asit kuyusuna atıyorum. Hepsini tek başıma yapıyorum. Hukuk mu? Söz konusu vatan ise gerisi teferruat değil mi?Peki bunu ne adına yapıyorum. Kutsal Türk milletinin bekası adına. Peki bugün ne yapıyorum. 85 yıl önce mübadele ile Rum'ların büyük bir kısmını gönderdim. Mübadele harici bırakılan Bozcaada, Gökçeada ve İstanbul Rum'larına, o dedeleri benim dedelerimle omuz omuza savaşıp yan yana düşmüş insanların torunlarına, hayatı en azından bu coğrafyada zindan etmeye çalışıyorum. Nasıl yapıyorum? Varlık vergisi ile yapıyorum. Nasıl yapıyorum? Bizzat Atam dediğim insanın evini bombalayarak ve ''Rum'lar Ata'mızın evini bombaladı'' söylentisi çıkararak, halkı galeyana getirerek, zaten ülkede az sayıda kalmış olan Rumları öldürerek, evlerini, dükkanlarını yağmalayarak yapıyorum. Şimdi ben bütün bu pisliğe bulaştıktan sonra, sen bana diyorsun ki al eline silahı, git bu bizden olmayan herkese doğrult. Çünkü bizim bizden başka dostumuz yok. Bizden başka herkes bize düşman. Çünkü bizim sivil yaşama hakkımız yok. Çünkü biz asker doğduk. Ve ülkede savaş var. En azından ihtimali var. Sizin gibi biat edenler, hiçbir şeyi sorgulamayanlar, yasa öyleyse doğrudur diyen hukukçular - ki yasalar değişiyor ama bu mantalitedeki hukuçuların cevapları değişmiyor -, ülkenin bütün sorunlarını kahvehane seviyesine indirgeyen, kafa yormayan, çözüm üretmeyen, elini taşın altına sokmayan insanlar varolduğu sürece, bu ülkede savaş ihtimali teorileri her daim varolacaktır. Bir coğrafyada bir terör sorunu varsa, problemin özü insanların ölüyor olmasıdır. Ve çözüm yolları ölümü değil yaşamı kutsamaktan geçer. Siz şimdi çözüm için ne yapıyorsunuz? Herhangi bir fikriniz var mı yoksa size söylenegelmiş sloganlar üzerinden mi hareket ediyorsunuz? Pardon ama SİZ KİMSİNİZ?
Ne kadar güzel vede doğru tahliler bravo doğrusu.
Dostlarımıza şöyle bir bakalım,
Irak: Ne güzel bir dost topu topu üç beş il talebi var Türkiyeden.
(Haritalarını Türk milli istihbaratı çizmediyse eğer )
Ermenistan
Ne var canım verin gitsin Doğu Anadolu'yu kardeş kardeş yaşayalım
(Aynı şekilde haritaları Türk istihbaratı çizmediyse eğer )
Yunanistan
Megalo İdea
Yok canımmmm bu tıpkı İtalyanların "anneee Türkler geliyor " paranoyası
Suriye
İt tarlası idi daha düne kadar tokadı hissedince "vallah gardaş biz müslüman ve dost'uz " diyip sıyırmayı seçtiler
Bu ülkeyi kimse bölmek istemiyor bebeklere kurşunlar gökyüzünden düşüyor binlerce günahsız köylü,öğretmen,doktor göktaşları sebebi ile öldüler değil mi ?
Şİmdi bu güzel dostlar arasında ne alemi var onca asker beslemenin değil mi ama.Sizde haklısınız.SAHİ SİZ KİMSİNİZ
BU VATAN TOPRAĞIN KARA BAĞRINDA SIRA DAĞLAR GİBİ YATANLARINDIR.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
albertobedelli rumuzlu üyeden alıntı
Siz, 1923'ten beri gelen ulus yaratma -ki itirazım yok- projesi dahilinden çıkamamış, kimlik konusunda hala o dönemlerin, dayatılan klişelerine biat eden insanlar. Şehitlerimiz, gazilerimiz, Türk tebaası -hanımefendinin biri yazmıştı bu tebaa kelimesini ve belli ki kullanmaktan gurur duyuyordu. Tebaa biat eden demektir- , her Türk asker doğar... Şimdi ben herhangi bir ülkü ocağına, alperenler ocağına, ya da atsızcılar sitesine -ki en üzücü örnek budur- gitsem ve bu konudaki fikirlerini sorsam, sizlerin yazdıklarından farklı cevaplar almam. Ne eksik ne fazla. Peki bu, o kurumların ve verdikleri cevapların yanlış olduğu anlamına gelir mi? Elbette ki hayır. Peki nedir mesele? Mesele, devir değişti. İnsanlar da insanların hayattan beklentileri de değişti. Amasya Tamimi döneminde değiliz artık. Yarın Anafartalar da muharabeye de gitmeyeceğiz. Efendim, bırakınız artık dört tarafımız düşmanlarla çevrili martavalını. O Fransız İhtilali'nden araklama -argo için özür- bir ulus yaratma projesinin kullandığı bir parametre idi. Hala kullanılmaya çalışılıyor ancak dünyaya henüz sadece etnik köken penceresinden bakabilen insanlar -genelde yeni yetme gençler- üzerinde işe yarıyor. Siz sanıyormusunuz ki bize düşman olanlar listesi verenler, aynı ülkelerle ticari, askeri, hukuki konularda anlaşmalar yapıp üzerine kadeh tokuşturmuyorlar. Zaten olması gereken de bu. Güneş bu ülke etrafında dönmüyor sadece. Hepimiz aynı gezegen üzerinde yaşıyoruz. Sınırlar yavaş yavaş belirsizleşiyor. Ticaret ile, internet ile... Ne anlatıyorsunuz bana. Her durumun, birden fazla sebebi, birden fazla bakış açısı, birden fazla sonucu ve birden fazla çözümü varken, siz bana sadece ''her Türk asker doğar'' mı diyeceksiniz yani. Bundan beş ya da on yıl sonra, bu ülkede, Avrupa Birliği uyum yasaları ya da İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda zorunlu askerlik kaldırılırsa ya da vicdani red kabul görürse ne yapacaksınız. O sloganlardan ibaret dimağınızdan bir slogan seçip, ''ya sev ya terket'' deyip terkedecek misiniz bu ülkeyi. Ülkede yasalar değişiyor. İnsanların bakış açıları değişiyor. Çünkü dünya değişiyor. Hiçbir şey 1923'teki gibi değil artık. O gün bir ulus yaratmak gerekiyordu. Çünkü imparatorluklar çağı sona ermişti. Ve eldeki tek model, ulus-devlet modeli idi. Tamam. Hayhay. Hiç itirazım yok. Gidin bir bakın Çanakkale Şehitliği'ne. Orada omuz omuza, kardeş kardeşe, bu topraklar için can vermiş Türk, Kürt, Rum (amele taburları ), Çerkez, Laz, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan göreceksiniz. Peki bugün ne yapıyoruz? Orada bu topraklar için can vermiş Kürt'lerin torunlarını asit kuyularına atıyoruz. Atanlar kimler. Türk halkının bekasını kendilerine şiar edenler öyle mi? Neden? Çünkü bu çocuklar terörist. Peki ben ne yapıyorum? Polis olup yakalıyorum. Savcı olup sorguluyorum. Yargıç olup yargılıyorum. Cellat olup öldürüyorum. Bir de üstüne bunu saklama gereği duyup, asit kuyusuna atıyorum. Hepsini tek başıma yapıyorum. Hukuk mu? Söz konusu vatan ise gerisi teferruat değil mi?Peki bunu ne adına yapıyorum. Kutsal Türk milletinin bekası adına. Peki bugün ne yapıyorum. 85 yıl önce mübadele ile Rum'ların büyük bir kısmını gönderdim. Mübadele harici bırakılan Bozcaada, Gökçeada ve İstanbul Rum'larına, o dedeleri benim dedelerimle omuz omuza savaşıp yan yana düşmüş insanların torunlarına, hayatı en azından bu coğrafyada zindan etmeye çalışıyorum. Nasıl yapıyorum? Varlık vergisi ile yapıyorum. Nasıl yapıyorum? Bizzat Atam dediğim insanın evini bombalayarak ve ''Rum'lar Ata'mızın evini bombaladı'' söylentisi çıkararak, halkı galeyana getirerek, zaten ülkede az sayıda kalmış olan Rumları öldürerek, evlerini, dükkanlarını yağmalayarak yapıyorum. Şimdi ben bütün bu pisliğe bulaştıktan sonra, sen bana diyorsun ki al eline silahı, git bu bizden olmayan herkese doğrult. Çünkü bizim bizden başka dostumuz yok. Bizden başka herkes bize düşman. Çünkü bizim sivil yaşama hakkımız yok. Çünkü biz asker doğduk. Ve ülkede savaş var. En azından ihtimali var. Sizin gibi biat edenler, hiçbir şeyi sorgulamayanlar, yasa öyleyse doğrudur diyen hukukçular - ki yasalar değişiyor ama bu mantalitedeki hukuçuların cevapları değişmiyor -, ülkenin bütün sorunlarını kahvehane seviyesine indirgeyen, kafa yormayan, çözüm üretmeyen, elini taşın altına sokmayan insanlar varolduğu sürece, bu ülkede savaş ihtimali teorileri her daim varolacaktır. Bir coğrafyada bir terör sorunu varsa, problemin özü insanların ölüyor olmasıdır. Ve çözüm yolları ölümü değil yaşamı kutsamaktan geçer. Siz şimdi çözüm için ne yapıyorsunuz? Herhangi bir fikriniz var mı yoksa size söylenegelmiş sloganlar üzerinden mi hareket ediyorsunuz? Pardon ama SİZ KİMSİNİZ?
Bu sitenin güzel yanı da bu, sizin bunları yazmanıza izin veriyor.
Yazılanların içeriğine bakınca neresinden düzeltmeye başlasam diye bir hayli düşündüm.
Sahi siz hangi ülkede ve hangi dünyada yaşıyorsunuz?
Dünyada ulus devletler dönemi bittiyse bunu kendi ülkeleri adına tartışmaya açan bir Batı ülkesi örneği verin. Sınırlar yavaş yavaş belirsizleşiyor diye, kendi toprağından bir karış veren, toprağı için savaşmayacak bir uygar dünyalı ülke ismi söyleyin.
imagine there's no countries,
it isn't hard to do,
nothing to kill or die for,
no religion too,
imagine all the people
living life in peace...
Bu bir ütopya değildir, ancak bunu gerçekleştirmenin yolu anlattığınız gibi değildir. Irkçılığa elbette karşıyız, yurtsever olmak son dönemde bilhassa pompalandığı gibi ırkçı olmak demek değildir.
Bedelli askerliğin önemli parasal kaynak olduğunu habire tekrarlayıp duranlara da bir çift sözüm olacak. Benim kaynak konusunda, bedelli askerlikten daha iyi bir fikrim var.
Ülkenin Doğu ve Güneydoğusu'nu 450 Milyar Dolar bedelle satılığa çıkaralım. Bakın ne güzel, memleketin iç ve dış borcu kapandı. Bölgeye yatırım yapma gereği kalmadı. Terörizm illeti biteceğinden o kadar askere de gerek kalmadı. Zorunlu askerlik de sona erer, bedel ödemekten de kurtulursunuz.
Nasıl fikir ama?!!!
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bu sitede ırkçı olan kimsenin olduğunu sanmıyorum.Hele de ben gibi bir insan bırakın Irkçı olmayı tüm savaşlara,askerlik kurumuna özünde karşıyım.Ama şöyle bir realite'de var; Dünya aynen toplumumuz gibi çok heterojen bir yapıya sahip.Silahlı kuvvetler olmasaydı ne olurdu? Bu yüzden askerlik kurumu gerekli.Benim de askerlik çağında çocuğum var.O da askere gidecek her ülke evladı gibi.Biraz empati lütfen...
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Konuyu çok güzel bağlamışsınız tebrik ederim sizi :) Türkiye her yönünde böyle yetkililer olduğu sürece Tr bir adım ileriye gitmez,başka bişey demiyorum,öğrenci olarak bakaya kalıyorsam sorun bende değil sistemdedir,birde mesleğinizden dolayı size danıştığımızı unutmayın yoksa aramızda mesleki veya kültürel bir fark yoktur.... Benim sorunum aslında bu konuyla ilgili değildi ama yinede sizin söylediklerinize dayanamayıp cevap yazdım,artık profesyonel askerlik gerekli,askere gidenler döndüğünde çok güzel şeyler mi paylaşıyor acaba? Biraz samimi olun,1900 lerde yaşamıyoruz artık herşey tekniğe bağlı ama bazı zihinlerin niyeyse zoruna gidiyor,ama zamanla elbet değişecek,herkese iyi günler :rolleyes:
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Barışa o kadar uzağız ki bırakın barış konusunda hamle yapmayı, üzerine düşünmek bile hayalperestlik olarak algılanıyor. Oysa herşey düşünce ile başlar. Düşünceyi reddederseniz barışa giden bütün yolları tıkamış olursunuz. Terör teknik bir konudur. Ortaya çıkmış sorun adına, çözüm yollarının hepsini kapatıp silaha davranırsanız, sorunu çözümsüzlüğe götürmüş olursunuz. İşte bunun adı terördür. Ve bu yüzden pkk teröristtir. Ama önemli olan onların ne yaptığının yanında sizin de ne yaptığınızdır. Çözümsüzlüğü besleyenler, teröre ortak olurlar.
Evet ben bedelli askerlik bekliyorum. Farklı yerlere bu talebimi belirten yazılar yazdım. Hiçbir yazımda argüman olarak ekonomiyi kullanmadım. Çünkü doğru bulmuyorum. Benim sorunum çözülsün diye ekonomik krizin derinleşmesini umut etmek bana göre değil. Ben olayın birey hukuku kısmı ile ilgileniyorum. Anayasada halihazırda varolan bir uygulamanın bireyler arasındaki eşitliği zedeleyici olup olmadığı ile ilgileniyorum. Ayrıca, ülkedeki ordu sisteminin, sivillerin düzenli olarak orduya alınmasının gerekçesi olarak önümüze sürülen ''dört yanımız düşmanlarla çevrili'' fikrinin gerçeklikten ziyade bilinçli olarak yaratılmış bir paranoya olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden profesyonel ordu, ordunun Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gibi konular ile ilgileniyorum. İngiltere'de 1950'lerin ortalarından beri profesyonel ordu var. Ek olarak isteyen gönüllü askerlik yapabiliyor. Ülke savunmalarının zaafa uğradığını iddia edebilir misiniz? Biz de PKK, onlarda IRA var. Hangi ülke daha çözümcül davranmış soruyorum? Hangi ülkenin daha az insan kaybı var? 1980'lerin başında bir avuç çapulcu denilen melanet 50.000'in üzerinde can aldı. Bu halk, halk olsaydı, söylenen herşeye biat etmek yerine biraz sorun üzerine kafa yorsaydı, belki de kaybettiklerimizin birçoğu hala aramızda olacaktı. Bir sorunun sorun olarak algılanması, silahla çözülemeyeceğinin anlaşılması için kaç insan yitirmemiz gerekiyor? Böyle standart bir rakam mı var?
Evet, durumum aciliyet içermese, bedelliden ziyade bu konuların tartışılmasını arzu ederim. Ki zaten TSK dahil tartışılmaya başlandı. Ancak durumum acil. Yakın zamanda çözemezsem, yıllarca çalıştıktan sonra güçlükle edinebildiğim işyerimi kaybedeceğim. Daha birçok şey kaybedeceğim ancak onlar özel meselelere girdiği için söylemem yersiz olur. Ben olaya kişisel kayıplarım çerçevesinde bakmayı etik bulmadığım için ne bu sayfalarda, ne de başka bir yerde kişisel durumumu bahis konusu etmemiştim. Dert ettiğim durumun hukuki, adaletli olup olmadığı ve insan hakları normlarına uyup uymadığı idi.
Bir önceki yazımdan, ulus-devlet modelini tartışmaya açtığım sonucunu çıkarmak için özel bir yetenek gerekir. Devrimci değilim. Statükocu da değilim. Zaten dönem devrimler dönemi değildir. Demokratik ilerlemelere, iyileştirmelere inanıyorum. Ancak 1923 Türkiye'sinin ulus yaratmak için kullandığı argümanların artık geçerliliğini yitirmesi gerektiğini, artık bu topluma faydadan çok zarar getireceğini, dünyanın geri kalanından izole olmamamız gerektiğini ve gezegen üzerinde çok yalnızız çook ruh halini kırabilmek için herkes bize düşman paranoyasından kurtulmamız gerektiğini düşünüyorum. Öyle görünüyor ki bunu devlet yapamayacak. İş topluma kalıyor.
Son olarak; kimse üzerine alınmasın ama ülkede ve dünyada ırkçılıkla pratikte mücadele eden kişi ve kurumların en çok duyduğu cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.''Irkçı bir insan değilim ama....'' Evet. ''Ama''ların arkası farklı şekillerde dolduruluyor. Birey ırkçı nefreti farkında bile olmadan içinde barındırabiliyor. Zaten ırkçılığın çok tehlikeli olmasının sebebi de bu. Kişi öyle olmadığını düşünüyor. Ancak bir soruna yönelik yorumlarını bir etnik köken temeline bağladığında kaçınılmaz olarak ırkçılığa bulaşıyor.
Kökenim Karamanoğulları'na, Oğuz boyu Türk'lerine dayanıyor. Baba tarafından Girit, anne tarafından Makedonya mübadili bir ailenin çocuğuyum. Doğup büyüdüğüm Erdek'te, Tatarlar, Çerkezler, Boşnaklar, Kürtler, Rumlar, Lazlar...ile yaşadım. Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Çünkü bu derece farklı kültürlerin birarada birbirini ötekileştirmeden yaşayabildiği bir coğrafyaydı yaşadığım yer. Aksini yapanlar da vardı ama. Sahip olduğum bütün etnik unsurlarla gurur duyuyorum. Bu unsurlar beni komşularımdan ya da vatandaşlarımdan üstün yapmaz. Olsa olsa zengin yapar. Kültürel anlamda zengin.
Kendimize kimlik biçebilmek için ötekileştirdiğimiz kimliklere ihtiyaç duymayacağımız günler dileğiyle. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
alonewolf_3469 rumuzlu üyeden alıntı
Ne kadar güzel vede doğru tahliler bravo doğrusu.
Dostlarımıza şöyle bir bakalım,
Irak: Ne güzel bir dost topu topu üç beş il talebi var Türkiyeden.
(Haritalarını Türk milli istihbaratı çizmediyse eğer )
Ermenistan
Ne var canım verin gitsin Doğu Anadolu'yu kardeş kardeş yaşayalım
(Aynı şekilde haritaları Türk istihbaratı çizmediyse eğer )
Yunanistan
Megalo İdea
Yok canımmmm bu tıpkı İtalyanların "anneee Türkler geliyor " paranoyası
Suriye
İt tarlası idi daha düne kadar tokadı hissedince "vallah gardaş biz müslüman ve dost'uz " diyip sıyırmayı seçtiler
Bu ülkeyi kimse bölmek istemiyor bebeklere kurşunlar gökyüzünden düşüyor binlerce günahsız köylü,öğretmen,doktor göktaşları sebebi ile öldüler değil mi ?
Şİmdi bu güzel dostlar arasında ne alemi var onca asker beslemenin değil mi ama.Sizde haklısınız.SAHİ SİZ KİMSİNİZ
BU VATAN TOPRAĞIN KARA BAĞRINDA SIRA DAĞLAR GİBİ YATANLARINDIR.
Sayın beyefendi. Adama, topraklarımdan üç-beş il istiyorsun derseniz, size, ordunla, silahınla topraklarıma girip, dağlarımı bombalayan sensin derler. Adama, megalo idea derseniz, size, Türk İntikam Tugayı, Büyük Türk Dünyası, Turan Ülküsü ... derler. Adama çizdiğin haritalar derseniz, size, senin ders kitapların derler. Size, Devlet İstatistikleri Enstitüsü'nün yayımladığı Türk ve Türklük kitabını öneririm. Kitap Kürt sorununa çözüm olarak ''jenosit'' öneriyor. Yani soykırım. Gizli saklı değil, ima değil. Açık açık öneriyor. Faydalı, küçük bir bilgi vereyim. Devlet İstatistikleri Enstitüsü kurumu, 27 mayıs darbesi sonrasında Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirilmiş Albay Alparslan Türkeş tarafından kurulmuş. Her ülkede milliyetçiler ve ırkçılar var. Türkiye'de,Yunanistan'da, Ermenistan'da... Milliyetçi ya da ırkçı olmak kişinin kendi tercihidir. Tehlikeli olan öyle değilmiş gibi davranması ya da zannetmesidir.
Ben hayata, beni ben yapan sivil, birey gözlüklerimin arkasından bakıyorum. Sorunlara devlet gözlüğü ile bakamam. Çünkü devlet sadece bana ait değil. Ama bu devletin icraatlarının beni bağlamadığı anlamına gelmez. Tabii ki bağlar. Tabii ki bana bir sorumluluk getirir. Ancak aynı sorumluluk, doğru bulmadıklarımı eleştirme ve muhalif olma yetkisini de beraberinde getirmelidir. Yoksa devlet ile birey arasındaki ilişki sakat olur. Birine sorumluluk verip, yetkisiz kılamayacağınız gibi, yetki verip sorumsuzluklarını da görmezden gelemezsiniz. Her iki durum da sağlıksızdır. Ben devlet değilim. Devletin, hakkında sorumluluk taşıdığı bireylerden biriyim. Bir sorunum var. Ve yetki verdiğim devletin sorunumu çözme sorumluluğunu yüklenmesini bekliyorum. Eğer kişisel talebim, diğer bireylerin haklarını taciz eder nitelikte ise bu talepten vazgeçmek zorundayım. Ancak bu durum, önüme sürdüğünüz gerekçeler üzerinden kestirilip atılamaz. Söz konusu olan ben ve benim gibi binlerce insanın hayatı ise kimse kusura bakmasın ama talebimde haksız olduğum konusunda tatmin edilmek istiyorum. Varlığım herşeyden önce kendi varlığıma armağan. Daha sonra birlikte yaşadığım vatandaşlarıma. Ama asla devlet denen bir organizasyona değil. Demokrasi iyidir. Herkes için.
Sivil günler dilerim. Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bedelli askerlik olmamalı. Ama isteyene istediği anda "haymatlos" olma hakkı verilmeli. Seve seve askerliğini yapmayanların olduğu bir memlekette yaşamakta ağır bir duygu. Yine de nezaketimizi kaybetmemekte yarar var.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
* Hukuk fakültesini bitirdiniz ve avukat oldunuz.Sizinle aynı dönemde okuyan arkadaşınız okuldan atıldı,daha sonra çıkan AFla tekrar kayıt yaptırdı.Okulu bitirdi ve avukat oldu..Sizinle şu an aynı şartlarda mesleğini icra etmekte.Peki bu size haksızlık olmadı mı?
* Rahşan affı denilen afla serbest bırakılan bir çok suçlu,dışarı çıktıklarında bir sürü olaya karıştı ve bir çok ocağı söndürdü.Belkide senin evinden birinin canı yandı,belkide benim ailemden birinin hayatına mal oldu..Bir tarafta hapishanedekilerin İNSAN HAKLARI,diğer tarafta hiç bir suçu olmadan yaşayan birinin YAŞAMA HAKKInın elinden alınması!
* Sizlere kırgınlığımız sabit fikirli olmanız;bedelli askerlik yapmak isteyene -Zengin Züppesi- yada -Askerlikten yırtmak isteyen uyanık- muamelesi yapmanız..
Aramızda tabiki dediğiniz klişede insanlar mevut olabilir ancak bunu genele yaymanız son derece yanlış..
Sizin mantığınızla düşünürsek;APO yu savunan bir yığın avukat olduğuna göre,tüm avukatların hepside çok yanlış insanlar diye düşünmemiz gerekiyor sanırım Haksızmıyım?
* Seçimden sonra PKK için GENEL AF çıkacağı söylentisi artık dillendirilmeye başladı,çıkacağıda muhtemel görünüyor.40.000 can'a kıyan PKK lıların affedilmesi düşünülürken,36 yaşına gelmiş,5 yaşında kızı olan,8 tane çalışanı olan,vergisini ve her türlü primini ödeyen biri olarak sizce bu ülkeye 15 ay nerede daha faydalı olabilirim?
Kanıma dokunanda tam bu nokta işte;ben askerlikten muaf olmak istemiyorum ki!Temel askerlik eğitimimi almak gerektiğine sonuna kadar inanıyorum.Bunca çıkan AFFIN içinde,bizlerin istediği şey sizce AKLİ değilmidir?
Sizlere kırıldığımız nokta ortak sanırım;bazı tavırlarınız hoş olmuyor,birbirimizin fikirlerine katılmasakta,en azından SAYGI çerçevesi içerisinde cevaplar vermeliyiz.Burada şunu görüyorum;bir avukat arkadaşın fikrine,diğer tüm avukat arkadaşlar KOLLAYICI davranıyor..Sanki buradaki tüm avukat arkadaşlar aynı fikirdelermiş gibi..Sorun burada bence..Aynı fikirde olmayan Avukat arkadaşlar bile burada bizlere örnek teşkil edecek seviyeli tartışmalar yapabilirler..O zaman çok daha kalitesi yüksek bir platform olur burası..
İçinizde hiç mi BEDELLİ ASKERLİK bekleyen avukat yok örneğin?Benim avukat arkadaşım var mesela özel hayatımda görüştüğüm..
Saygılar,
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Sayın fromhell; Bu site bir hukuk sitesi olduğu için hukukçuların birbirini yanlışda
yapsa savunduğu konusunda bir düşünce gözlemliyorum.Tabi böyle düşünebilirsiniz.
Ancak bu konuya cevap yazıp bedelli askerliğe karşı çıkanlar arasında çok sayıda hukukçu olmayan üye de var.Hadi biz dayanışıyoruz.Peki onlar neden bu şekilde düşünüyor? Bizler hukuk nosyonu verilerek eğitim aldık.Çok tabi ki ayrımcılığın karşısındayız.Her şey maddi olarak devlete olan borçlarımızı; vergi gibi ifa etmekle bitmiyor.Ben de aslında gönüllü askerlikten yanayım.Yani bu iş profesyonel hale getirilsin diyorum.Ama şu anda böyle yapılanma olanaksız görülüyor.O halde vatandaşlar arasında sınıf ayrımı yapılmadan bu görevi ifa etmek gerekiyor.Saygılarımla..
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Arkadaşlar daha çok beklersiniz.Bedelli falan çıkmaz zaten sizin zamanınız geldiğinde onlar sizi buluyor emin olun.Burdan ne anlıyoruz yaş sınırı okul hesaplamaları neyse sonuçta son nokta 40 yaşta olsa sizi alırlar merak etmeyin.Yapmayan arkadaşlara aslında korkacak bir şey yok biraz zahmetlidir.Ama aslında güzel anılarla döneceksiniz.
Siz nerden biliyorsunuz derseniz 225 .dönem yedek subay piyada asteğmen yaptım.Aklı olan yedeksubay yapsın o zaman 4x4 rahat ve kolay geçer tabii düşeceğiniz bölük neyse onlarla iyi geçinin o kadar.Kalın sağlıcakla.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Bedelli askerlik olmamalı. Ama isteyene istediği anda "haymatlos" olma hakkı verilmeli. Seve seve askerliğini yapmayanların olduğu bir memlekette yaşamakta ağır bir duygu. Yine de nezaketimizi kaybetmemekte yarar var.
Sayın Mehmet Aydın. Öncelikle nezaketiniz için teşekkür ederim. Ayrıca getirdiğiniz alternatif, benim için faydalı oldu. Kelimeyi ve anlamını kabaca biliyordum. Biraz araştırdım. Yeni birşey öğrendim en azından.:)
Öneriye gelecek olursak; iyi niyetinizden şüphe duymayacağımıza göre, sizin devletçi bir bakış açısıyla beğenmeyen gitsin fikrinden hareket etmiş olabileceğinizi düşünmüyorum. Öyle olsaydı, bize layık gördüğünüz statü için teşekkür ederiz şeklinde latife bile yapabilirdim size. Ama öyle değil. Düşünebiliyor musunuz, Sizin gibi hukukun üstünlüğüne inanan biri değil de bir başkası olsaydı, o kişinin kendisini ülkenin sahibi zannettiğini düşünürdüm. Memleketin anahtarı adamın cebinde. Bir kaybetse bütün ülke yandı. Kimse dışarı çıkamaz vallahi.:)
Neyse bunların hepsi sonuçta farazi şeyler. Siz üzerine kafa yorup alternatif öneri sunmuşsunuz. Kendi adıma cevap verecek olursam, ben kabul edemeyeceğim.
Yazınızın sadece sondan ikinci cümlesine katılamayacağım. Bana biraz demagojik geldi. Sizin gibi bir hukuk adamının, yöntem olarak buna ihtiyacı olmadığını düşünüyorum. Ama yanılıyor da olabilirim.
Saygılar.
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Selamlar...
bu sorun icin bir cok faktör sayabiliriz diye düsünüyorum
ben simdiye kadar devletin yüksek makamlarinda görev yapanlarin cocuklarinin ne ülkemizin irak yerlerinde askerlik yaptigini duydum nede sehid olduklarini burada acik bir torpil var ne mutluki genclerimiz daha bilincli yetisiyor ve bilgileniyor malesef ülkemizde vatan millet bayrak laiklik diye kendini yiyenlerin aslinda kendi cikarlari icin yobazlik yapan ve devletin gücünü kendi gücü zannedip zulüm yapan insanliktan nasibini almamis korkak kisilere genclerimiz artik dur diyor yani ne kadar lafta ulkemizin demokratik bir hukuk devleti oldugunu söyleyen insanlar olsada neyse polemige gerek yok bu duzen insallah genclerimiz sayesinde bozulacak...
Bizden askerlik yapmamizi istiyorlarsa kafamizdaki sorulari cevaplasinlar;
ugur mumcu suikasti,
-Son aktutun karakolu baskini (hani bbg eviydi? genelkurmay baskin olacagini biliyordu neden bir sey yapmadi baskindan bir sure once pkk buyuk baslari bagira bagira biz zapta kongre yapiyoruz dediler neden genelkurmay tek bir kursun bile atmadi ellerini kollarini sallaya sallaya geldiler ve gittiler hainler
-1993 te elazig bingol karayolunda devletin bile bile eskortsuz savunmasiz gönderdigi 33 askerimizin sehid edilmesi
-Devlet icin gazi olmus insanlarimizin adeta devlet tarafindan assagilanir bir bicimde dmo de kendi bunyelerine göre olmayan isler verilmesi ve ustelik yasanan mucadele savas statüsünde olmadigi icin caninin bir parcasini bu vatan icin feda etmis insanlarimiza yine devletimiz tarafindan gazi statüsü verilmemesi
Malesef bu saydiklarim gerceklerin az bir kismi daha neler neler var artik birilerinin bu ulkede garibanlari ezmekten vazgecmesi lazim ASKERIN NE ISI VAR PKK ile devletin bir suru kurumu var terorle mucadele edecek gitsinler onlar yapsinlar pkk ile mucadele askerin isi degildir
Söylesem Tesiri Yok Sussam Gönül Razi Degil...
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Bedelli askerlik olmamalı. Ama isteyene istediği anda "haymatlos" olma hakkı verilmeli. Seve seve askerliğini yapmayanların olduğu bir memlekette yaşamakta ağır bir duygu. Yine de nezaketimizi kaybetmemekte yarar var.
Sayin Mehmet bey galiba siz avukatsiniz merak ettim tamamini turkce yazdiginiz yorumunuza neden almanca bir kelime olan "haymatlos" kelimesini eklediniz ????
Vatansiz yazsaydiniz daha münasip olurdu...
ayrica yazdiginiz kelimenin dogru yazilisi ........Heimatlos`dur bilginize
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Alıntı:
Ayaz Fatih rumuzlu üyeden alıntı
Sayin Mehmet bey galiba siz avukatsiniz merak ettim tamamini turkce yazdiginiz yorumunuza neden almanca bir kelime olan "haymatlos" kelimesini eklediniz ????
Vatansiz yazsaydiniz daha münasip olurdu...
ayrica yazdiginiz kelimenin dogru yazilisi ........Heimatlos`dur bilginize
Hukuk fakültelerinde bize doğrudan ilgili hukuk kitaplarında; "haymatlos" diye bilgi verilir.Bu nedenle Mehmet Bey'in bu kelimeyi yazımında bir yanlışlık yok..Tartışma konusu zaten heimatlos'un yazılımındaki veya aktarımındaki yanlış veya doğruluk değil.Ayrıca bu mesele çok uzadı."Asker'e gidip gitmemek kimsenin; "İhtiyar'ında bir mesele değil' Her vatandaş gibi bu yükümlülüğünüzü de yerine getirin ve bu mesele bitsin!
.Saygılarımla..
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bütün samimiyetimle söylüyorum ki; bedelli isteyenleri, istemeyenleri hepinizi çok seviyorum. TC vatandaşı olan herkes benim için istisnasız çok değerlidir. Hepinizi çok seviyorum. Tercih yapmam gerektiğinde de vatanımı hepinizden daha çok seviyorum.:)
-
Re: Askere gitmesem olmaz mı?
Bilmukabele Mehmet Bey bilmukabele. Ben de sizleri çok seviyorum. Zaten salt o yüzden, yani bizlere olan sevginiz azalmasın diye T.C vatandaşlığı'ndan çıkıp Haymatlos olma fikrine sıcak bakmadım.:)