İnanan Kesim

Halifelik Osmanlı İmparatorundaydı. Halife Müslümanlığın lideri idi. O zamanki inanan kesim ne yaptı? Halife ben teslim oluyorum guffara deyince, iyi sen bilirsin dediler, yalakalık öyle bir aşmıştı ki, Müslümanların halifesinin yanlışının nelere neden olabileceğini bile göremediler. Bugün de hep aynı yanlışlar. Halife öyle dedi, böyle dedi. Pardon hilafet kaldırılmıştı...
Peki diğer Müslüman ülkeler ne yaptı? Hiç. Düşünsenize Vatikana saldıracaz, Papalığı ele geçirecez. Valla da billa da taş üstünde taş bırakmaz diğerleri. Tabi ya onlar aşırı dindar, hepsi inanan kesim. Ama laikler. Demek ki din işi başka, devlet işi başka. İşte Atatürk'ün getirmek istediğiyde buydu. Şimdi ise inananlara şu mesaj veriliyor; "şu partiye oy vermezsen çarpılırsın"... Haydaa, milleti dinle kandırmak için parti mi kurmuşlar? Çok günah.
Bu parti Müslüman, diğerleri değil. Hadi canım o zaman halkın %99,9 u nasıl Müslüman oluyor bu ülkede? Doğru olsa, CHP %35 desem, halkın %65 i Müslüman denirdi.
Ey inanan kesim inanacağınız en güzel din Müslümanlıktır. İnanacağınız en güzel parti de sizin en dokunulmaz ve ayrılmaz parçanız olan İslam'ı malzeme olarak kullanmayandır. Dikkat edin, bu ülkeyi kurtaran insanın adını söyletmemek için herşeyi yapıyorlar. Gidin Anıtkabire veya yerinizden bir Fatiha okuyun ona. Ama unutmayın, o DİNİ hiç malzeme yapmadı.

Sayın litigation konuyu dönüp dolaştırıp partilere oy verme konusuna getirdiniz.Bugün ülkemizde islam dinini malzeme yapmaya çalışıp yüzüne gözüne bulaştıran tek bir parti var.O da bu sayede oy toplarım diye bir açılım olayına girdi ama yemedi halk tarafından.O patinin hiçbir yandaşı da sizin ne güzel söylediğiniz Fatiha okuma olayını Anıtkabir 'de akıllarının ucundan geçirmemiştir bugüne kadar. Herneyse.Müslümanlık bir din değildir.İslam bir dindir.Ona inanana da müslüman denir.Madem ki bu dinin en güzel din olduğunu düşünüyorsun o zaman laikliğin de bir "dinsizlik" olduğunu çok iyi biliyorsundur.Yaratılış amacımız olan dini yok sayan ,inanan kesimin tepkisini çekmemek için sizin dininizi de korur gibi laf salatası sözlerle geçiştirilmeye çalışılan bir ilkeyi ben benimsemiyorum.

Konuyu partilere oy vermeye getiren ben değil, oy için insanların en derin manevi değeri olan dinin kullanılması amacıyla "inanan kesim" "inanmayan kesin" sınıflandırması yapanlardır.

Şimdi laikliğin geniş ve dar anlamlarından habersiz birine ne anlatsam boş onun için yukarıda yazdığıma itibar etmeyenler yazımın devamını bir zahmet okumasın. Laiklik, geniş anlamı hür düşüncedir diyeyim. Dar anlamını dar görüşlüler kolayca bulabileceğinden söylemeyeyim. Dini yok saymak laiklik değildir. Laiklik atesitlik hiç değildir. Ha onların arasında inkar eden olabilir ama laik dinsiz demek değildir. Biraz nereden çıktı bu laiklik diye araştıranlar, Fransız İhtilali,Rönesans gibi olayları öğrenir. Hadi biraz kanun... Sözde uyum yasalarından önceki kanunlar acaba İslam dinine aykırı mıydı? Üstelik Ceza Kanunu İtalyan kökenli, Medeni kanun İsviçre kanunu kökenli olmasına rağmen onlar taa alıntı yapılırken uyarlandı. Hem de Türk toplumunun örf, adet ve dinine göre. Laik düzenin kanunları dine aykırı olacak, dine uymayacak bir kural yok. 2012-1789= 223 sene gerideyiz.Yaratılış amacımız ise DİN değildir. Yaradılış amacımızı bilen bir tek varlık vardır. O da Allah. HAK Din Allah'a yönelen yoldur. Laikliğin dinle işi olmadığına göre dini koruma gibi laf salataları sadece laikliğin anlamını ve amacını dezenforme etmek amaçlıdır. Laiklik diyor ki; git kardeşim seni krallar, papazlar, padişahlar, hocalar, şeyhler, imamlar yönetmesin. Seni halkın için seçtiğin kişi veya kişiler yönetsin. Öyle kişiler olsunlar ki İLİM bilsinler. Sen ibadethanene git, evinde veya aklına ne zaman gelirse ibadetini yap. Ama toplumu yönetirken İMAMA değil, işi ve yeteneği yönetmek olana uy. Çünkü her camide bir imam olduğuna göre, her muhitte bir şeyh üretenler amaçlarını Allah adını kullanarak gerçekleştirdiklerinden, hulüs ve saffetleriyle bağlı olduğu dini kullanmasınlar diye böyle bir çözüm düşünülmüş. Uzun süre, bugün inanan kesim denilen kesimin büyük bölümü TV günahtır fetvasıyla o güzelim iletişim aracından mahrum bırakılmadı mı? Yok hala günahsa şimdi inanan kesim neden TV (ler) sahibi?
Cübbeli bilmem ne hoca, Sarıklı bilmem ne şeyh... Bak başbakanına, bak cumhurbaşkanına; DİN adamına mı benziyorlar, DEVLET adamına mı? Ben görüşümü söyleyim. Beğenmesem de DEVLET adamı onlar. Yoksa aldıkları eğitim onları imam da yapardı şeyh de. Onlar bunu istemediler, devleti yönetmek istediler ve yapıyorlar da. İşte beğenilmese de laiklik şu anda bile var.
Ben hem hak dinlere (ki en sonuncusu ve en moderni İslam'dır) inanıyorum, hem de Laikliğe. Hiç bir çelişki de yok. Ama ben dinsizim diyene kafir demek bile günahtır. Onun için dinsiz biri ben laikim dediğinde o laikliğe dinsizlik demek de günahtır. O onun tercihidir, hesabını Allah'a o verir. İnananların yapabileceği en güzel şey de onu KENDİ güzel davranışlarıyla, Allah'ın yoluna girmeye özendirmesidir, zorlaması değil.

Bir iletişim sorunu yaşıyoruz sevgili litigation..Yazdığın son paragraf hariç her yazına imzamı atarım ama sen Türkiye laikliğini açıklamamışsın ki.Evrensel laiklik senin anlattığın.Türkiye de laiklik dinsizliktir.Bu ülkede laiklik denen safsata yüzünden bir çok dindar insan, dinsizlerin zulmüne uğradı.Yakın geçmiş bunun en güzel örneğidir.Son paragrafa neden katılmıyorum onu da bari açıklayayım.İslam dinine göre ben dinsizim diyen biri ,iman esaslarını inkar eden ,Allah'ın varlığını ve birliğini yok sayan kişidir.Yani küfre bulaşmıştır.Küfre bulaşan kişi de dinen küffardır yani kafirdir.

Demek herkesin laiklikten çıkardığı anlam farklı ki bu kadar geniş bir anlam kargaşası çıkıyor.
oysa;
yapılmak istenen yönetenlerin tarafsızlığının olabildiğine vurgulanması ve herkese eşit mesafede olunduğunun güvencesidir.
Sündürüp ordan oraya çekip çekiştirmenin kimseye bir fayadası yok aslında,
bu gün laikliğin karşısında olduğunu sananlar, kendileri ikdidarı kaybettiklerinde bu ülkede ayakta kalabilmelierinin tek güvencesinin laiklik olduğunu biliyorlar .

ikdidar kaybedilme tehlikesine girdiğinde en çok laiklik sözünü edenler ikdidar mensuplarıdır. yoksa laiklik olmadan basit bir mahalle maçı bile yönetilemez.
herkes bir taraf tutar doğası gereği,
mühim olan yönetenler güruhuna dahil olunduğunda tarafsız davranabilmektir.

''Kürtaj'' meselesinde koparılan kıyamet te ''kişi hakları'' penceresinden bakılabilse günah sevap polemiğide olmazdı.

ikdidar kürtajı yasaklamadan önce ''özürlü çocuk doğmasını nasıl engelleriz'' çalıştayı yapsa karşısına önce akraba evlilikleri çıkacaktır.
peki akraba evlilikleri yasaklanabilirmi?
yada kürtajda olduğu gibi diyanet bu konuda da bu kadar rahat açıklama yapabilirmi?
işte çelişki efendim aslında kürtaj bir seçenek değil sonuçtur,
anlamak istemeyenler ''kürtajın bir kişi hakkımıdır değilmidir''sorusuna
bir cevap geliştirmeleri gerekir.
Yani; ''aşşa tükürseler günah yukarı tükürseler demokrasi,''
Bizim dediğimiz bu işte, herşeye günah sevap penceresinden bakarsanız şimdi toplumu ikiye üçe bölersiniz ilerde çok parçalara bölünmek kaçınılmaz olur.


ayazoglum

Ya kardeşlerim bırakın isteyen herkes istediğini yapsın.

Şahsın adıma dini vazifelerimi tam olarak yapamasam da yapmaya çalışan bir insanım.

Cuma namazından çıkınca kendimi ferahlamış,rahatlamış hissediyorum.Ama bir diğer kardeşim hissetmiyor,yada cumaya gitmeyi tercih etmiyor.Benim burada sadece yapabileceğim,görevim gitmesini istemektir.Bu güzel duyguyu yaşamasını istememdir.

Yeri geliyor bu dünyadaki güzelliklere kapılmıyormuyuz,kapılıyoruz.Günah işlemiyormuyuz işliyoruz.İnsanın olduğu yerde hata da olur,kusurda.

Camiye gidenler (yazık bize böyle bir ayrım yaptıranlara) bara gidenlere,bara gidenlerde camiye gidenlere karışmasalar yaftalamasalar.Olmazmı ya.

Bara gidenlere camiye gidenler, sarhoş,berdoş,dinsiz,vs vs gibi yakıştırmalar yapmasalar,camiye gidenlerede,bara gidenler yobaz,gerici,vs vs gibi yakıştırmaları yapmasalar.

Herkesin bir yaşam tarzı vardır.Herkes inanır bundan süphem yok.yada inanmayada bilir,o kişinin kendi iradesine kalmıştır.Kuran bunu açıkca belirtmiştir.Dinde zorlama yoktur.

Eğer böyle bir ikili bölünme var olduğunu kabul ederek,ben kendime düşen eleştiriyi yapayım,sizde eleştrin;

Dinin,imanın saçla sakalla alakalı olmadığını bilmelidirler.

Dini vecibelerini yerine getirmek dünyadan elini ayağını çekmeyi,teknolojiyi reddetmeni,gerektirmez.

Çok açık ve net soruyorum.

Bu ülkede HEM DİNDAR HEM DE ÇAĞDAŞ OLUNAMAZ MI????

Alıntı:

---

ayazoglum rumuzlu üyeden alıntı

Demek herkesin laiklikten çıkardığı anlam farklı ki bu kadar geniş bir anlam kargaşası çıkıyor.
oysa;
yapılmak istenen yönetenlerin tarafsızlığının olabildiğine vurgulanması ve herkese eşit mesafede olunduğunun güvencesidir.
Sündürüp ordan oraya çekip çekiştirmenin kimseye bir fayadası yok aslında,
bu gün laikliğin karşısında olduğunu sananlar, kendileri ikdidarı kaybettiklerinde bu ülkede ayakta kalabilmelierinin tek güvencesinin laiklik olduğunu biliyorlar .

ikdidar kaybedilme tehlikesine girdiğinde en çok laiklik sözünü edenler ikdidar mensuplarıdır. yoksa laiklik olmadan basit bir mahalle maçı bile yönetilemez.
herkes bir taraf tutar doğası gereği,
mühim olan yönetenler güruhuna dahil olunduğunda tarafsız davranabilmektir.

''Kürtaj'' meselesinde koparılan kıyamet te ''kişi hakları'' penceresinden bakılabilse günah sevap polemiğide olmazdı.

ikdidar kürtajı yasaklamadan önce ''özürlü çocuk doğmasını nasıl engelleriz'' çalıştayı yapsa karşısına önce akraba evlilikleri çıkacaktır.
peki akraba evlilikleri yasaklanabilirmi?
yada kürtajda olduğu gibi diyanet bu konuda da bu kadar rahat açıklama yapabilirmi?
işte çelişki efendim aslında kürtaj bir seçenek değil sonuçtur,
anlamak istemeyenler ''kürtajın bir kişi hakkımıdır değilmidir''sorusuna
bir cevap geliştirmeleri gerekir.
Yani; ''aşşa tükürseler günah yukarı tükürseler demokrasi,''
Bizim dediğimiz bu işte, herşeye günah sevap penceresinden bakarsanız şimdi toplumu ikiye üçe bölersiniz ilerde çok parçalara bölünmek kaçınılmaz olur.


ayazoglum

---

Bilim-ilim daha neyin ne olduğunu bilmeden KUR-AN cenini izah etmiş.

Şimdi dini tamamen kenara koyalım. BİLİM ŞUAN ANA RAHMİNE DÜŞENİ YAŞAYAN BİR İNSAN OLDUĞUNU KABUL ETMİŞ Mİ.?

Bunun cevabını verirseniz aksi yorumların hepsinin havada,boş yorumlar olduğunu anlayacaksınız.

Bilim dünyası biz bunu canlı bir insan olarak kabul ettik dese neredeyse yalaka diyanet denilecek iken,yalaka bilim dünyası mı olur.?

Yada dünyada şu kadar ülkede şu şekilde uygulamalar var deyip,BİZ ONLARDAN DAHA İYİ Mİ BİLİYORUZA GELECEK KONU.?

Resmi akraba evliliği kanunen yasak değil mi.? Kaldı ki birbirine haram olanlar çok basit.

ANLAMAK İSTEMEYENLER KÜRTAJIN BİR KİŞİ HAKKI YERİNE!!! RAHİMDEN KATLEDİLİP ÇIKANIN YAŞAMAYA HAKKI YOK MU.? SORUSUNA CEVAP GELİŞTİRMELERİ DAHA YAKIŞIKLI VE TAMAMEN ORJİNAL OLMAZ MI.?

Müslüman olmanın yani konunun açılış sebebi inanmanın gereği,günah,sevap,helal,haram işlemek penceresinden bakmaktır.Toplum hiç bir zaman bö-lün-mez.Sadece inanmayan kesim açısından sıkıntı olur.

Bir tane yada binlerce dindar hata veya günah işledi diye emir değişmez,değişmedi,değişmeyecek.Bugün profesörlük ünvanı olup dini saçma yorumlayanlarda yok değil yani.Bizler elimizden geldiğince takip etmekteyiz.

Yazdıkça uzuyor neyse.5-6 kişi etrafında döngü oluyor konu.Ne yapalım artık.

Dindarlıkla,çağdaşlıktan ne anladığına bağlı bu .
standart bir ölçü olmadığından herkes kendi ölçüsüyle ölçüyor karşısındakini
işte zurnanın zırt dediği yer tam burası,
Tekamülden bahsedip değişmeye direnmekle;devrimlerden söz edip statikonun borazanını öttürmek aynı şey değilmi efendim.

Rönesans ve reform hareketlerinin olduğu dönemde Fransa'daki bir grup ateist evirip çevirip laiklik denen ucubeyi kendilerine göre uyarlayıp ,dünyanın her yerine empoze ettiler.Resmen dinsizlik olan bu ilkeyi çok güzelmiş,onun sayesinde özgürce ibadet ediliyormuş gibi saçmalıklarla benimsemeyi doğru bulmuyorum.

Alıntı:

---

bestseller rumuzlu üyeden alıntı

Rönesans ve reform hareketlerinin olduğu dönemde Fransa'daki bir grup ateist evirip çevirip laiklik denen ucubeyi kendilerine göre uyarlayıp ,dünyanın her yerine empoze ettiler.Resmen dinsizlik olan bu ilkeyi çok güzelmiş,onun sayesinde özgürce ibadet ediliyormuş gibi saçmalıklarla benimsemeyi doğru bulmuyorum.

---

Yerine koyacağın sistemi neyse anlatta herkes öğrensin. Yani siz illa din devlet işlerine karışsınmı diyorsunuz ?
eyer öyle diyorsanız;
şunuda belirtinki iyicene anlayalım.
''hangi mezhebin kurallarıyla devlet yönetilecek acaba?''

mesela çoklu hukukmu gelsin diyorsunuz?