Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Tvlerde izlediniz mi bilmiyorum.İsmailağa cemaatiyle ilgili soruşturma Cihanerin elindeymiş,kendisi hakkında tutuklama talep eden savcı, İsmailağa cemaatinin silahlı örgüt olduğu gerekçesiyle(anayasal düzene karşı suç kapsamında) özel yetkili savcı olan kendince bu soruşturmanın yapılması gerektiğini iletmiş cihanere, cihaner ısrarla örgütün silahlı olmadığını söylemiş fakat özel yetkili savcının diretmesi üzerine görevsizlik kararı vererek(görevsizlik kararında dipnotlu atıflar yapmış, bu anlattıklarım cihanerin verdiği görevsizlik kararında mevcut,tüm bunları tvde cihanerin avukatı turgut kazan anlattı,medyada pek anlatılmaması doğal bunların, çünkü medyanın büyük çoğunluğu yandaş medya artık) dosyayı özel yetkili erzurum savcısına yollamış.Medyada, Cihanerin 2 kişiye para teklif edip cemaatin mekanlarına silah koymalarını sağlayarak cemaati süründürmeye çalıştığı söyleniyor.Oysa ki işin aslı, bir ya da iki gizli tanığın cemaatin silahlı olduğunu söyleyerek dosyanın Erzuruma gönderilmesini sağladıklarıdır.Ne tesadüf ki örgütün silahlı olması nedeniyle dosyayı isteyen Erzurum Savcısı bu soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir.Bu arada 2 cemaat üyesi dosya erzuruma yollanmadan ve hatta cihanerin bu gizli tanıklardan haberi olmadan,dosyamız erzuruma gönderildi bakanlılarla konuşuldu, o iş tamam şeklindeki konuşmaları dinlemeye takılmıştır.Daha ağır cezayla yargılanacak olmalarına rağmen sevinmişler ve sonuçta da haklarında Erzurumda takipsizlik verilerek dava açılmamıştır.Ya örgütün silahlı olduğunu söyleyen gizli tanıklar falan yoktur, bunlarsoruşturmayı erzuruma alıp kapatmak için uydurulmuştur ya da bu tanıklar vardır ama bunlar cemaatten olup danışıklı döğüş sonucu yalancı gizli tanıklık yapmışlardır.
Olayların bu şekilde cereyan ettiği HSYK tarafından bilinmektedir.Erzincan savcısı hakkındaki iddianamenin de ölü doğmuş olduğu bu olaylardan anlaşılmaktadır.HSYK'nın savcıların özel yetkisini kaldırması son derece doğrudur.Yaptıkları suç duyurusu(yetki gaspı nedeniyle)doğru olmasa bile ,cemaatin soruşturmasını ,erzincan savcısının silahlı örgüt olmadıklarını ısrarla belirtmesine rağmen, silahlı örgüt oldukları gerekçesiyle aldıktan sonra takipsizlik veren üzerine erzincan savcısına ,bu cemaate yönelik soruşturmasına müsteniden dava açan Erzurum savcısı hakkında tüm bu olaylar nedeniyle suç duyurusunda bulunulmalıydı.
Ve lakin Erzurum savcısı Hsyknın kararını tvden öğrenmesine ve o andan itibaren Erzincan savcısının dosyasında el çekmesi gerekmesine rağmen dosyayı İstanbula yollamış ve istanbul savcıları yetkisizlik(suçun ergenekonla ilgili olmaması dolayısıyla,ergenekonla ilgili olsa suç nerede işlenirse işlensin istanbul savcıları yetkili)kararı vermişlerdir.Gerçekten ergenekon ile ilgili olsaydı savcı,Ergenekon savcıları yetkisizlik vermezlerdi.
Bir de savcı ismailağa yönelik soruşturmaya 2007de başlıyor,2009 nisanda dursun çiçeğin hazırladığı belgeye dayanarak, cemaat hakkında soruşturma açtığı iddia ediliyor.Böyle saçmalık olur mu :D
Bir ergenekon çuvalı diktiler,kitabına uydurup ya da uyduramadan çok zorlayarak içine herkesi atıyorlar(bişeyler olduğu belli ergenekonda ama kasıtlı olarak da bazı savcılar ve hakimler yetkilerini kötüye kullanarak bunun içine herkesi sokabiliyorlar,cihaner olayı bunun en somut örneği).
Olayla ilgili bir yığın spekülasyon yapılıyor. Sizin anlattığınızın tam tersini de okudum. Bunların aslını bilmiyoruz. Doğrulanabilir, kanıtlanabilir bilgilere sahip olmadan olayı aslında ne olduğunu bilemeyiz. Savcı Cihaner, İsmail ağa cemaatini soruşturuyordu da cemaatlere yakın olan Erzurum savcısı bunu önlemek mi istiyordu? Yoksa aslında Cihaner gerçekten ergenekon terör örgütü denen bir silahlı örgütün mensubuydu da Erzurum savcısı doğru olanı mı yaptı? Dediğim gibi bunlar bizlerin bilmeye muktedir olamayacağı ve üzerinde her türlü spekülasyonların yapılmasına müsait konular olduğu için burada taraf olmam. Olay öyle olmuş ya da böyle olmuş bunlarla ilgilenmiyorum. Aslında Erzurum savcısının yaptığının hukuken doğru olduğuna dikkat çekmek istedim.
Bunu da kanunlarla (hukukçu olmamama rağmen) göstermeye çalıştım. Eğer yanlış okumadıysam aynen yukarıda anlattığım gibi yazıyor maddeler. Hala Erzurum savcısının hukuksuz bir işlem yaptığını iddia edenlerden tatmin edici bir açıklama göremedim. Kanun maddeleri ile açıklamaya çalışın dediğimiz zaman tek bir madde bile gösteremiyorlar.
Selamlar
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
ALTINCI BÖLÜM
Suçlarla İlgili İnceleme, Soruşturma ve Kovuşturma
Kişisel ve görevle ilgili suçlar:
Madde 46 – Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleriyle ilgili veya kişisel suçlarından dolayı haklarında soruşturma yapılabilmesi Birinci Başkanlık Kurulunun kararına bağlıdır. Ancak, ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinin hazırlık ve ilk soruşturması genel hükümlere tabidir.
Erzurum özel yetkili savcısı Yargıtay Birinci Başkanlık kurulundan soruşturma için izin aldı mı?Bu maddeyi bile bile(bilmese de önemli değil bir savcı kanunları bilmediğini iddia edemez hele de kendi görev alanıyla ilgili kanunları) Başsavcı hakkında soruşturma yapan savcının görevini kötüye kullandığı aşikardır.Suçüstü durumu da söz konusu değildir.Ceza muhakemesi kanununda suçüstünün nasıl meydana geleceği belirtilmiştir.Erzurum savcısının görevini kötüye kullandığı açıktır.Suçüstü kavramıyla ilgili öğretedki görüşlere ve yargı kararlarına da bakabilirsiniz.Başsavcının işlediği iddia edilen suçlardan suçüstü yakalanmış olması mümkün değildir.Olay kapanmıştır.
TANIMLAR
Madde 2 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
j) Suçüstü:
1. İşlenmekte olan suçu,
2. Henüz işlenmiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden hemen sonra kolluk, suçtan zarar gören veya başkaları tarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu,
3. Fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya veya delille yakalanan kimsenin işlediği suçu,
l) Disiplin hapsi: Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi, İfade eder.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
ekinoksday80 rumuzlu üyeden alıntı
Zaten sorunda burda çıkıyor. İdare, "kanunlarla belirtilmemiş bazı durumlarda" takdir yetkisi kullanma hakkını anayadan aldığını iddia ederek her konuda bu özel yetkiyi kullanıyor. Sınırları belli olmayan bir gücün kullanılması idarede keyfi kararlara vermesiylede sonuçlanabiliyor. Çerçevesi kanunlarla belirtilmeyen, telafisi mümkün olmayan bir sürü haksız idari işlem yapıldığını söylemek yorum değil malumun ilamıdır zaten.
Bunun aynısı idare mahkemeleri içinde geçerli kanımca. İdare, sınırları çizilmemiş çoğu konuda, yaptıkları işlemi nasıl takdir yetkisine dayandırıyorsa idare mahkemeleri de kanunla belirtilmemiş konularda, "Danıştayın yerleşmiş içtihatına göre" gibi bir kararla dava sonuçlandırıyor. İdare mahkemelerine konu olan işlemlerin çok olması her konuda kanun çıkarılamamasına dayandırıldığı için aslında ne idare mahkemelerinin ne de idarenin bir kabahati yok çünkü yasama görevini Türk Milleti adına Parlamento yerine getirmelidir. Gerekirse her konuda (boşluk kalmayacak şekilde) yasa çıkarması gerekir. Zaten yasama organının adı boşuna yasama değil. Yasa çıkarmayacaksa ne için duruyorlar orda!
Yalnız sizin dediğiniz "Danıştayın yerleşik içtihatlarına göre" karar vermeyi gerektirecek bir durum yok ortada. Burada ihtilafa düşülen konu hakkında CMUK'un 250 ve 251. maddeleri, HSYK kanunun 82, 90, 93, 94. maddeleri ve tüm bunlara ek olarak anayasanın 9, 138, 139, 140. Maddeleri yeterince açıktır ve bu ihtilafı çözmeye muktedir. Yani Danıştayın yerleşik içtihadı, normlar hiyerarşisinde kanunların önüne geçemeyeceğine veya yasaların ikamesi olamayacağına göre "yetkide parelellik" gibi bir kavrama öncelik vermek hukuken doğru olmaz. Yargının, oluşan içtihatları kanununların önüne koyma gibi bir lüksü yok. Eğer böyle bir şey yaparlarsa yasama organının görevi üstlenmiş olurlar ki bu da yetki gaspından başka birşey değildir.
Dostum idare hukuku rejimini fransadan aldık.Fransada da idare hukuku mahkeme kararlarıyla şekillenmiştir.Her şeyin kanunlarda yazması mümkün değildir istediğiniz kadar ayrıntılı kanunlar yapın illa ki değişen dünyada hukuki boşluklar olacaktır.Dünyanın her ülkesinde mahkemeler hukuk yaratır,yaratmak zorundadır da.
BAŞLANGIÇ
A. Hukukun uygulanması ve kaynakları
MADDE 1.- Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.
Medeni kanunumuzun 1. maddesi bile hakime hukuk yaratma yetkisi vermektedir.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Dostum idare hukuku rejimini fransadan aldık.Fransada da idare hukuku mahkeme kararlarıyla şekillenmiştir.Her şeyin kanunlarda yazması mümkün değildir istediğiniz kadar ayrıntılı kanunlar yapın illa ki değişen dünyada hukuki boşluklar olacaktır.Dünyanın her ülkesinde mahkemeler hukuk yaratır,yaratmak zorundadır da.
Zaten ben de aksini iddia etmedim, eğer kanunlarda boşluk varsa elbette yargının kendisi bir kararda bulunarak hukuk yaratabilir. Fakat dikkat edilmesi gereken husus, eğer kanunlarla izah edilmiş bir durum var ise ortada buna öncelik verilmek zorundadır. Varolan bir kanun hiç yokmuş gibi davranılarak kendi kendine hukuk yaratmak ne kadar doğrudur. Bunu söylemeye çalıştım. Bu konuda ikimizde aynı fikirdeyiz fakat ben daha öncede yukarıda saydığım kanun maddelerinin hiç yokmuşcasına karar verildiğine inanıyorum.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
ALTINCI BÖLÜM
Suçlarla İlgili İnceleme, Soruşturma ve Kovuşturma
Kişisel ve görevle ilgili suçlar:
Madde 46 – Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleriyle ilgili veya kişisel suçlarından dolayı haklarında soruşturma yapılabilmesi Birinci Başkanlık Kurulunun kararına bağlıdır. Ancak, ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinin hazırlık ve ilk soruşturması genel hükümlere tabidir.
Erzurum özel yetkili savcısı Yargıtay Birinci Başkanlık kurulundan soruşturma için izin aldı mı?Bu maddeyi bile bile(bilmese de önemli değil bir savcı kanunları bilmediğini iddia edemez hele de kendi görev alanıyla ilgili kanunları) Başsavcı hakkında soruşturma yapan savcının görevini kötüye kullandığı aşikardır.Suçüstü durumu da söz konusu değildir.Ceza muhakemesi kanununda suçüstünün nasıl meydana geleceği belirtilmiştir.Erzurum savcısının görevini kötüye kullandığı açıktır.Suçüstü kavramıyla ilgili öğretedki görüşlere ve yargı kararlarına da bakabilirsiniz.Başsavcının işlediği iddia edilen suçlardan suçüstü yakalanmış olması mümkün değildir.Olay kapanmıştır.
Bakınız sizin yukarıda saydığınız 46. madde Yargıtay bünyesindeki hakim ve savcılar için geçerlidir. Yani Cihaner Erzincanda bir başsavcı Yargıtay ile bağı nedir anlamadım!
Tekrar ifade edeyim bizler ne olduğunu bilmiyoruz sadece ifadelerden yola çıkıyoruz. Zaten öyle olmuş böyle olmuş diyerek günlerce de tartışsak bir sonuca varamayız ki. Siz suç üstü hallerinden bahsetmişsiniz evet haklısınız. Efendim bu arada Erzurum savcısı iddiasında "suç üstü" yaptım diyor.
İkinci olarak "kişisel suçlara" ilişkin kanun hükmü de ortada.
Bu tartışmanın sonu yok gibi görünüyor.
Selamlar
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Erzincan iddianamesi kabul edildi
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın Erzincan'daki Ergenekon soruşturması kapsamında hazırladığı iddianame, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede birinci şüpheli 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, ikinci şüpheli Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, üçüncü şüpheli ise Erzincan İl Jandarma Komutanı Ali Tapan.
Orgeneral Berk ve Başsavcı Cihaner, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsle suçlanıyor.
Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Başsavcı Cihaner hakkında göreviyle ilgili suçların yer aldığı dosyanın Yargıtay'a gönderilmesine, örgüt kapsamına giren kişisel suçların Erzurum'daki dosya kapsamında 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verildi.
3. Ordu Komutanı Orgeneral Berk'in soruşturma kapsamında ifadeye çağrılıp çağrılmamasıyla ilgili süreç, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirilecek.
HSYK tarafından özel yetkileri alınan Osman Şanal'ın yürüttüğü görevi, özel yetkili savcı Ender Karadeniz sürdürüyor.
Kimler tutuklandı?
Erzincan'da Ergenekon soruşturmasına 27 Ekim 2009 günü DSİ'ye ait baraj gölünde mühimmat bulunmasıyla başlandı. 20 Kasım'da Erzincan İl Jandarma Komutanlığı'nda istihbarat Şube Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut, Astsubay Orhan Esirger, 27 Kasım'da İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ersan, 7 Aralık'ta Erzincan MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir ile 2 MİT görevlisi, 31 Ocak'ta Astsubay Şenol Bozkurt, 5 Şubat'ta Eskişehir İl Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu, 12 Şubat'ta Astsubay Murat Yıldız, 15 Şubat'ta emekli atsubay Necdet Özmen, 17 Şubat'ta ise Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner tutuklandı.
Başsavcı Cihaner, MİT Bölge Müdürü Demir, iki MİT mensubu ile emekli astsubay Özmen Erzurum H Tipi, subay ve astsubaylar ise Erzurum'un Karskapı Semtindeki Askeri Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
Yargıda kriz çıkmıştı
Soruşturma kapsamında Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in makamında ve evinde arama yapılmış, ardından Cihaner tutuklanmıştı.
Cihaner'in Erzurum'daki özel yetkili savcı Osman Şanal tarafından sorgulanması tartışma yaratmış, yetki aşımı tartışması başlamış, ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, savcı Şanal'ın özel yetkilerini kaldırmıştı. Bunun üzerine yüksek yargıyla hükümet arasında kriz patlak vermişti.
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/...4.0/index.html
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
ekinoksday80 rumuzlu üyeden alıntı
Bakınız sizin yukarıda saydığınız 46. madde Yargıtay bünyesindeki hakim ve savcılar için geçerlidir. Yani Cihaner Erzincanda bir başsavcı Yargıtay ile bağı nedir anlamadım!
Tekrar ifade edeyim bizler ne olduğunu bilmiyoruz sadece ifadelerden yola çıkıyoruz. Zaten öyle olmuş böyle olmuş diyerek günlerce de tartışsak bir sonuca varamayız ki. Siz suç üstü hallerinden bahsetmişsiniz evet haklısınız. Efendim bu arada Erzurum savcısı iddiasında "suç üstü" yaptım diyor.
İkinci olarak "kişisel suçlara" ilişkin kanun hükmü de ortada.
Bu tartışmanın sonu yok gibi görünüyor.
Selamlar
Çok pardon,bir köşe yazarı yazısında Hsyknın haksız olduğunu belirtmek için yargıtay kanununun 46. maddesine atıf yapmış ama daima suçüstü kavramına girer demiş örgüt üyeliği suçu,beni de o yanılttı.Yazar(eski bir savcı) hata yapmış,hiç ilgisi yok halbuki bu olayla ben de tam okumadım o yüzden fıkrayı.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Yakalama ve sorgu usulü: (1)
Madde 88 – Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâlleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığına derhal bildirilir. (Mülga son cümle: 22/12/2005 - 5435/43 md.)
Birinci fıkra hükümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında yetkili Cumhuriyet savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır.
2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu.
Konutu arandı,sorguya çekildi Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Çok pardon,bir köşe yazarı yazısında Hsyknın haksız olduğunu belirtmek için yargıtay kanununun 46. maddesine atıf yapmış ama suçüstü kavramına girer demiş terör suçları,beni de o yanılttı.Yazar(eski bir savcı) hata yapmış,hiç ilgisi yok halbuki bu olayla ben de tam okumadım o yüzden fıkrayı.
Pek ironik oldu! Ben genelde araştırmalarım sonucu elde ettiklerimi kendi kalemimle ifade ettiğim için pek nadir yanılıyorum. 46. maddeyi yazarın (eski savcı) tekrar gözden geçirmesini rica etmem gerekir. Email adresi var ise yazabilirim yazarımıza. Acaba 46. madde ile, sayın Cihaner beyefendi ve yargıtay arasında korelasyon kurmayı nasıl başarmış!
Bu arada Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: "Yüksek Yargı İdeolojik Davranıyor, HSYK'nın böyle bir yetkisi ve görevi yok" gibi bir cümle kurmuştu, oda beni yanıltmış. Çok afedersiniz eski yargıtay savcısı olduğugözümden kaçmış.
Cevap: HSYK, dört savcının yetkilerinin ellerinden alınmasına karar verdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Yakalama ve sorgu usulü: (1)
Madde 88 – Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâlleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığına derhal bildirilir. (Mülga son cümle: 22/12/2005 - 5435/43 md.)
Konutu arandı,sorguya çekildi Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı.
Efendim ben demiyorum ki, iddianameyi hazırlayan Erzurum Savcısı ben suç üstü yaptım diyor. Ozaman 88. maddeye göre yetkilidir. Suç üstümüdür yoksa değilmidir, elindeki kanıtlarla bunu yakında mahkemede göreceğiz.
88. Maddeye karşı benimde elimde 93. madde var.
KİŞİSEL SUÇLARDA SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA:
Madde 93 - Hakim ve savcıların kişisel suçları hakkında soruşturma, ilgilinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet başsavcısına ve son soruşturma o yer ağır ceza mahkemesine aittir.
Erzincan savcısının işlediği suçu kişisel suç sayıyorsanız eğer (ben öyle sayıyorum) bu madde Erzurum savcısını yetkili kılmaktadır.