Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
Alıntı:
commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı
Umut fakirin ekmeğidir. Benim umudum yok ama genede umarım ki sizde okumaya başlarsınız günün birinde...
Söylemek istediklerinizi daha net cümlelerle ifade ederseniz yani az ve öz olursanız bir gün neden mesajlarınızı okumayayım.Unutmayınki önemli olan bir düşünceyi onlarca cümleyle ifade etmek değil, on düşünceyi bir cümleyle ifade edebilmektir.Siz kendinizi bu şekilde geliştirebilirseniz bende mesajlarınızı usanmadan, sıkılmadan okurum...
Saygılarımla
Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Beğenmediğimiz gazete paçavradır, ama ne idüğü belirsiz bir takım dedikodular gerçektir, öyle değil mi sayın commodore1tr? Bu haber birden fazla gazetede çıktı ve Fulya Kantarcıoğlu tarafından tekzip edilmedi. Sayın Levent Ersöz'ün yurda dönüşünü beklediğimiz gibi sayın Fulya Kantarcıoğlu'nun da tekzip etmesini bekleyelim en iyisi :o
Yücel Aşkın davası sırasında siteye üye değildim Güncel tartışmalar konusunda yorum yapmaktayım. Güncel bir tartışma olduğu zaman o konuda da fikrimi beyan ederim.
Yukarıdaki sözleri söyleyen kişinin aynı zamanda aşağıdaki sözleri söylemesi de enteresan. 367 ile ilgili maddeyi okuduğunuzda üçüncü ve dördüncü turlarda daha az karar yeter sayısı aranırken ilk iki turda daha çok toplantı yeter sayısı aranmasını hangi mantıkla açıklıyorsunuz?
Aşağıda kendinizce mantık yürüterek kanunda olmayan bir cezanın olması gerektiğini söylüyorsunuz.
367 konusunda ise hem kanunda olmayan bir konu söz konusu hem de mantığa ters bir durum.
Sayın SDT23 ;
Düşüncelerinize saygı duymakla birlikte kayılmadığımı biliyorsunuz ama ben genede söyleyeyim. Ancak sizde bir ciddi hata var gibi geliyor bana. Taraf olmak iyidir. Taraf olmak savunulacak bir tutumdur ama bu Taraf olmak adil olmamayı ve akıl tutulmasını gerektirmemektedir.
Dediğiniz haber çıkan gazetelerde ya o paçavraya dayandırılmıştır yada aynı servisten alınmıştır. Etik olduğunu sanmıyorum. Sadece yargıyı yıpratmaya dönük hareketlerdir bunlar. Ben dedikoduları hukuksal olarak gündeme getirmem siyasi tartışmalarda şöyle deniyor derim ki ikisi arasında büyük bir fark vardır. Kaldı ki 14 Martan başlayan süreçte gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı gerekse Anayasa Mahkemesi üyeleri inanılmaz hakaretlere küçümsemelere maruz kaldılar bunu yapan aşağılık zihniyet şimdi özür bile dilemeden devam ediyor. Taraf olmak farklıdır, terbiyeli etik kurallar bağlı dürüst olmak farklı o paçavra ve din sömürücüsü gazeteler bu konuda sınıfta kaldı bazı politikacılarla birlikte. Hiç bir uygar ülkede olmayacak bir karalama iftira kampanyası başlattılar. Buna karşın ANAYASA mahkemesi üyeleri sadece savcıları göreve davet etmekle yetindiler umarım bir gün bunu anımsar savcılarımız geç olmadan. Bu süreçte ve daha önce de hiç tekzip yapmadılar. Çünkü olur olmaz konuşup polimik yapmamaları gerektiğini biliyorlar. Bu konunun Levent Ersöz olayı ile uzaktan yakından da ilgisi bulunmamaktadır. Sapla samanı ayırt etmek iyidir ....
Ben ceza verilmeli demiyorum. Kanun koyucunun unuttuğunu söylüyorum ki öyle olması gerektiğini hala düşünüyorum ve iddia ediyorum. Fakat hali hazır kanunda yazmadığına göre ceza almalılar demek kanunsuz olur onuda belirtiyorum. Yani anayasaya ve kararlara saygı duyuyorum. GARABET demiyorum. İşine geleni kabul gelmeyeni GARABET kabul etmeyide erdemli bulmuyorum.
367 konusu ayrı bir forumda çok tartışıldı ben daha anayasa mahkemesine gitmeden ''bozulur'' diyenlerdenim. Sadece mantıklı düşünmek yeterlidir sanıyorum sonucu bulmak için...
Nitelikli çoğunluğun arandığı bir oylamada ilk koşul nitelikli oy çıkabilme olanağının olmasıdır. Herhangi bir şekilde nitelikli oy sayısına ulaşılamayacak bir sayı varsa buna rağmen oylama yapmak kanuna hile yapmaktır. Bunun AKP de farkındadır. yoksa neden tam kadro olurlar kulisteki herkesi saymaya kalkarlar . İlk iki turda seçilemeyeceği belliyken girerdi 100 kişi tur atlardı. 367 kişinin olmadığı bir yerde nitelikli oy çıkmayacağı kesinken oturum nasıl yapılabilir ? Buna dostlar alışverişte görsün denir ki uygar dünyada böyle şey yoktur. Şimdi kanunu değiştirdiler sorun bitti , iyi mi oldu ? bence olmadı çünkü eşi benzeri görülmemiş bir garabete imza atılmış oldu. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini hükme bağladıktan sonra bu ne ki ? AKP kanunla nizamla hukukla işi olmayan biat usulü giden bir parti davletin organlarına takıldıkça değiştirelim olsun bitsin diye hırala gürele gidiyorlar. Aslında bir gerçek var ki ülkeyi hiç yönetemiyorlar.
Bu yazdıklarınızı saklayınız sayın sdt23 yazım tarzınızdan anladığım kadarıyla kadınsınız. Fazla değil 3 sene sonra bir daha okumanızı tavsiye ediyorum yazdıklarınızı umarım hala böyle yazma olanağınız olan bir konumda olursunuz...
Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3.10.2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
Verilen bu kararla hukuki anlamda akpnin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmediğini söyleyebiliriz, yukarıdaki anayasa maddesine göre.Odak haline gelseydi kapatılmak zorundaydı yukardaki maddeye göre,kapatılma kararı verilmediğinden Anayasa Mahkememize göre odak haline gelmemiştir.
O halde bana göre odak terimini kullanmak doğru değil,ceza aldığına da göre laiklik karşıtı eylemlerde bulunmuş bir parti olduğunu(muhtemelen de bulunmaya devam edecek) söyleyebiliriz.
Benim anlamadığım nokta 6 üye kapatmaya karar verirken,neden hazine yardımının tamamından men edilmedi akp,çünkü o 6 üye kapatmayı istemişken mutlaka ve mutlaka hazine yardımından tamamen men cezasını istemek zorundalar mantıken ve hukuken,çünkü kapatma en ağır cezaydı,o karar ni
telikli çoğunluk sağlanamadığından dolayı alınamadığından ondan sonraki en ağır ceza olan hazine yardımından tamamen men cezası verilmesini istemiş olması lazım bu 6 üyenin,bu taktirde de nitelikli çoğunluk gerekmediğinden ve salt çoğunluk yettiğinden cezanın tamamen men olması lazımdı.
4. Çalışma ve yargılama usulü
MADDE 149. – (Değişik: 3.10.2001-4709/33 md.) Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde iptale ve siyasî parti davalarında kapatılmaya karar verebilmesi için beşte üç oy çokluğu şarttır.
Ben Akpnin bu hazine yardımının yarısının kesilmesi cezasına uymayacağını ve işler kötü gittiği zaman yeniden türban düzenlemesini ortaya atarak bilerek kendisini kapattırarak kaçacağını ve bi dahaki seçimlere(5 yıl siyasi yasaklılık sonrası)halkın gözünde mağdur olarak gireceğini düşünüyorum.(2010 yılı sonuna kadar bu dediklerimin olmasını bekliyorum.)
Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Ben Akpnin bu hazine yardımının yarısının kesilmesi cezasına uymayacağını ve işler kötü gittiği zaman yeniden türban düzenlemesini ortaya atarak bilerek kendisini kapattırarak kaçacağını ve bi dahaki seçimlere(5 yıl siyasi yasaklılık sonrası)halkın gözünde mağdur olarak gireceğini düşünüyorum.(2010 yılı sonuna kadar bu dediklerimin olmasını bekliyorum.)
Ben Parti tutmam ama milletin iradesinede saygılıyım ve millet meclise kimi isterse ben onu içime sindirebilirim.Akp yeni filler işlerse yeni bir yargılama yapılır dahası aynı filleri işlerse bir önceki kararın aynısı ne eksik nede fazla olarak verilir.Çünki aynı konuda kesin hüküm bulunmaktadır.Ancak farklı fiiller işlerse orasını bilemem şöyleki ; Yine eski meclis başkanı çıkar, laiklikle ilgili sözler söyler, şimdiki RTE yardımcılarından birisi çıkar yine tam kapatma davasına çeyrek kala devrimlerle ilgili kendisine hiçbirşey kazandırmayacak bir konuda, kendisine vazife olmayacak bir konuda yorum yapar ve yine Prf. Dr. Ergun ÖZBUDUN 'un hazırlamış olduğu anayasa değişikliğini öngören taslaktan sadece başörtüsü ile ilgili düzenlemeyi meclisten geçirmeye kalkarsa kapatılması mümkündür.Ancak egemenliğin efendisi olarak neden geleceğe dair felaket senaryoları üreteyimki, ben açıkcası Akp'nin bu fiilleri işlemeyerek AB sürecinde tam üyelik için gerekli adımları atacağına ve zaten uyum süreci çerçevesinde yapacağı reformlarla Türkiyede köleleştirilmiş olan insanlara; başörtülülere, imamlara özgürlük getireceğine ve laik kesimin kaygılarınada güvence oluşturacağına inanıyorum.
Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
AKP’nin mali işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Hürriyet’e, "Vatandaştan, ’kampanya başlatın bağışta bulunalım’ diye büyük talep var, bu konuyu MYK’ya götüreceğim" dedi. Gedikli’nin açıklamaları şöyle:
"Bağış kampanyası yapmaya partilerin kanunen yetkisi var. Bağış toplayabilirler. Ancak, böyle bir kampanya yapılıp yapılmayacağına parti yönetimleri karar verir. Verirse düzenlenebilir. Bizim için öngörülen ceza miktarı 22.8 milyon YTL. Şu anda ise bizim bu miktarı ödeyecek nakdimiz yok. Ocak ayında önümüzdeki yıla ait Hazine yardımını alacağız. Bütçe rakamları kesinleşmemekle birlikte biz bu yardım miktarını 100 milyon YTL olarak hesaplıyoruz. Ceza, bu paradan mahsup edilebilir. Zaten öyle bir mahsup olursa bir sorun da kalmıyor"
9 Ağustos 2008 (Hürriyet)
Re: Ak Parti Davası Sona Erdi
Başbakan ile karpuzcu...
DÜNYANIN hiçbir demokratik-laik ülkesinde, "laiklik karşıtı eylemlerin odağı" olmuş birisini orada "başbakan" olarak oturtmazlar.
Bir dakika bile...
Devletin en yüce mahkemesi tarafından, devletin en temel ilkesini yıkma eyleminin merkezi olduğu tespit edilen birisine, devleti teslim etmezler.
Bir saniye dahi...
*
Kamyon şoförü bile yapmazlar adamı...
Eğer şoförün "şirket kurallarına karşı eylemlerin merkezi" olduğu tespit edilmişse... Onu kamyonun direksiyonuna oturtmazlar...
Aşçı yamağı yapmazlar...
Ustanın en temel ilkesine "karşı eylemlerin odağı" ise yamak...
Aşçı yamağı olamaz..
Yasalarda yazılı; memur olamaz...
İşçi olamaz...
(.........)
Patronlar "AKP kapatılmadı" diye bayram edip sevindilerse de hiçbir patron şirketinin en önemli ilkesine karşı eylemlerin odağı olmuş birisini CEO yapmaz...
Müdür de yapmazlar o şirkette adamı...
Şef de...
Garaj bekçisi de...
(.........)
Karpuzcu da olamaz...
Karpuzcuların en temel ilkesi; içi kırmızı karpuz satmayan, kırmızı karpuz satılmasına karşı eylemlerin odağı haline geldiği müşteriler tarafından tespit edilen karpuzcuya karpuzculuk yaptırmazlar...
*
Ama siz...
Siz Tayyip Erdoğan’a başbakanlık yaptırtıyorsunuz...
Devletin en temel ilkesi olan laiklik karşıtlığının merkezi haline geldiği Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen Tayyip Erdoğan’a ve partisine devleti teslim ediyorsunuz.
Bu suçtur...
Bu garabete sessiz kalan, göz yuman, katlanan herkes Türkiye’ye karşı suçludur...
Anlamanız için şoförün dolabınızı bir başka adrese götürüp bırakmasını... Ya da beyaz karpuz almanızı bekleyemez Türkiye...
Tayip Erdoğan orada oturmamalı...
Bir saniye bile...
Bekir Coşkun